24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(5 cumhuriyet.com.tr 15 HAYATIN ÖTE YAKASI f ERİDUİN AJNDAÇ Erçatftfden ADSIe savaşa destek • Kültür Servisi - Candan Erçetin AIDS'le Savaşım Derneği yaranna bir konser verecek. Yann akşam saat 21 OO'de Bostancı Gösteri Merkezi'nde gerçekleşecek konserin geliriyle bir Gençlik Evi kurulması hedefleniyor. Türkiye'de ilk kez kurulacak olan Gençlik Evi, toplumu, özellikle de gençleri AIDS hastahğına karşı uyarmak ve bilgilendirmek için çalışmalann yürütüldüğü bir merkez olacak. (0 216 454 15 55) 'Azizname' BKA Otffloryurmı'nda • Kültür Servisi - Izmit Biiyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu, 'Azizname'yi yann saat 20.30'da ENKA Oditoryumu'nda sahneleyecek. Aziz Nesin'in öykü ve taşlamalanndan yola çıkan oyunu Yücel Erten oyunlaştırıp yönetti. Müzikleri Turgay Erdener'e, dans düzeni Salima Sökmen'e ait olan oyunda Uftık Aşar, Engin Benli, Esra Bezer Bilgin, Melih Düzenli. Banş Falay, Tank Keskiner, Aydın Sigalı ve Eylem Tanrısever rol alıyor. l Özel Efekt Oscar'ı aday adayları • LONDRA (BBC) - 'Özel Efekt Oscar'lan için yedi film aday adayı olarak gösteriliyor. 'Yüzüklerin Efendisi: Kralın Dönüşü', 'Dünyanın Uzak Ucu', 'Karayip Korsanları: Siyah Incinin Laneti', 'Terminatör 3: Makinelerin Yükselişi' ve 'The Hulk' ilgililerin bu ödül için en güçlü gördüğü adaylar. "Academy of Motion Picture of Arts' tarafından 27 Ocak'ta açıklanacak olan üç filmlik aday Hstesine girme olasıhğı olan diğer iki aday adayı ise 'X2' ve 'Peter Pan'. Oscar Ödülleri, 29 Şubat'ta yapılacak törenle dağıtılacak. Semra Yetik'ten 'Yaşama Dair' • Kültür Servisi - Hüsamettin Koçan'ın öğrencilerinden ressam Semra Yetik'in 'Yaşama Dair' adını verdiği, 20 Aralık'ta Kemerburgaz Arcadium Alışveriş Merkezi'nde açılan sergisi yann, tek gün için Nişantaşı NEMM Home Collection mağazasında 16.30 - 19.30 saatleri arasında sanatseverlerle buluşacak. Yetik, çalışmalannda öznel bakışını dışavurumcu bir açılım yanında, doğal izlerde yeni bir algılayışla birleştiriyor. Sanatçı, boya, leke, renk etkilerinin yanında, yapıtlanndaki duygusal ve düşünsel birikimini bütüne yansıyan bir ritimle ifade ediyor. (0 212 327 46 45) 'Süpermen' çizgi film yönetecek • Kültür Servisi - Süpermen' filmlerinin yıldızı Christopher Reeves, beysbolu konu alan bir animasyon filminde yönetmen koltuğuna oturmaya hazırlanıyor. Konusu 1930'lu yıllarda geçen bilgisayar destekli animasyon filminde beysbol âşığı bir baba- oğulun öykûsü anlatılıyor. Geçtiğimiz yıllarda 'En îyi Yönetmen' dalında Emmy adaylığı alan ünlü oyuncu konuyla ilgili olarak şunları söyledi. "Kusursuz bir zekânın üriinü olan bu stcak öyküye hem çocuklar hem de anne-babalar bayılacak." Afiş yarışmasına rekor kaülım • Kültür Servisi - Yılmaz Erdoğan'ın yazıp yönettiği ve başrolünü oynadığı "Vizontele Tuuba' için internette düzenlenen afiş yarışmasına ilgi büyük. 23 Ocak'ta gösterime girecek olan filmin, Emrah Yücel tarafından tasarlanan 20 afişinden en beğenilenini seçmek için 'www. vizonteletuuba. com 'da başlayan yanşmaya, 24 saat içinde 286 bin 859 kişi girip, SMS'le favori afişi için oy kullandı. Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM) yetkilileri, siteyi ziyaret edenlerin yüzde 77'sinin yurtiçinden, yüzde 1 l'inin ABD'den, diğerlerin de A\Tupa'nın çeşitli ülkelerinden olduğunu açıkladı. 1 Ocak 2004'te sona erecek yanşmada, en çok oy alan afişe oy verenlerden 20 kişi, gala gecesi "Vizontele Tuuba'yı izleme ^ansını elde edecek. 'Insan yaşadığı yere benzer'Pasternak'ın 'O Günler' anlatısını oku- duğum karlı ocak ayını unutmam mümkün değıl! Yazann; "1920 yıünda yazdığım, bir oto- biyografi denemesi olan Gezi Belgesi' ad- h İdtabımda, beni ben eden koşullan ince- lemiştim. Yazık ki kitap, o yıllann genel bir yanılgısı olan aşırı bir üslupçuluğa boğul- du gitti"; sözlerinin yanı başına bir not düş- müşüm: Insanın kendinden söz edebileceği bir yaş dönemi var demek ki! Bir de hesap yapmışım; Pasternak 29 Ocak 1890'da doğ- muş, kitabı okuduğum 1970'den bunu çıkar- mışım; 80 yıl... Lise öğrencisiyim... Öylesine yakın bircoğ- rafyada yaşamış olmanın getirdiği yatkınlık- la sonsuz bir okuma yolculuğuna çıkmıştım Pastemak'la. Derdim; bir yandan yazann dün- yasına yakın olmak, diğer yandan da insan(ın) kendisini nasıl anJatabilir/in sırlanna ermek... Ikincisine çok zaman vardı. Ama ilkini iyı- ce benimsemiş olmalıyım ki; daha 'Doktor Jivago'yu ele geçirmeden, 'Luvers'in Ço- cukluğu' ıle 'Son Yaz'a doludizgın başla- mıştım. Yaşamın nabzını dlnlemek... Biz yazarlann işi/uğraşı, yaşamın nabzını dinlemek, ömrü masa başında geçiyor gözük- se de; bütün buralardan ağıp getırdiklerinı gelenleri kendi 'atölye'sınde yenıden bıçim- lemektir. Hiç unutmam, Aralık 1978'de buluştuğum o büyüleyici kitap 'Yalnızlık Dolambacı'nı elime aldığımda; Bozkurt Güvenç'in ben- zersiz 'önsöz'ünü yutarcasına okuyup, yani kitabın ahnhğından gjeçerek gelip önünde dur- duğum 'Paçuko ve Otekiler' metnine gözle- rimle dokundukça içımdeki ağunun sağaldı- ğını görmüştüm. Nedendir dersinız? Önce Paz'ın şu satırla- nna göz atalım bırlikte: "Yaşamın bir döne- minde varlığımızın sadece kendimize özgü ve çok değerli bir şey olduğunu anlarız. Bu uyanma, çoğu kez, ergenlik çağında olur. tnsanoğlu'nun kendini arayıp bulması. yal- nızlığının bilincine varması; kendisiyle dünya arasındaki o algılanamayacak ka- dar saydam bilinç perdesini çekip kaldır- masıyla gerçekleşir." Taşradan kopup okumak ıçın geldığim ts- tanbul'da, belleğimdeki çocukluk günlenmın Istanbul"undan (1958-1960, üç yıl yaşamıştık bu kentte) izlerin ardına düştüğüm, artık bu- rada yaşamaya karar kıldığım bir an'da, Oc- tavio Paz, yeni yeni sorular sordurmaya baş- lamıştı bana. O beşinci yılda, buraya ait olma duygusu- nun ne/nasıl olabileceğini düşünmüştüm sık- f^/rhan Pamuk'un 'Istanbul / Hatıralar ve Şehir'deki anlatısıyla hem otuz yıldır yaşadığım kente, hem onun dünyasına oradan bakmaya çalışıyor; hem de çocukluk yurdumun izlerine dönüyorum... Pamuk'un dünyasmdan yansıyan solgun renklerin ne denli anlamlı olduğunu görmek için sizin de bu yolculuğa katılmanızı dilerim, sevgili okurum. OKUMA ÖNERİLERI * Orhan Pamuk, Istanbul/ Hatıralar ve Şehir, Yapı Kredi Yay., 2003, 361 s. * Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir, Dergâh Yay., 2001, 212 s. * Italo Calvino, Görünmez Kentler, Çev: Işıl Saatçioğlu, Yapı Kredi Yav., 2002, 204 s. * Boris Pasternak, O Günler, Çev: Melih Cevdet Anday, Cem Yav., 1966, 158 s. * Edip Cansever, Seçme Şiirler, Adam Yay., 1997, 79 s. * Octavio Paz, Yalnızlık Dolambacı, Çev: Bozkurt Güvenç, Can Yay., 1999, 238 s. BELLEK KUTUSU "Ama şimdi tstanbul'un melankolisinden değil, bu duyguya benzeyen vegururla içselleştirilen ve bir cemaat olarak hep birlikte paylaşûan hü'zünden söz etmeye çalışıyorum. Bu, duygunun kendisi ile onu şehre duyuran ortamın birbirine karıştığı yerleri ve anlan görebilmek demek." Orhan Pamuk J lıkla... Bu otuz yıllık •İstanbulluluğunT sü- resince de hep o sorularla yol aidım. Burada yaşasam da; düşlerimde, zamanla da yazdıklanmda hep çocukluk yurduma dö- nüyordum. Bana aidiyet duygusunu veren, çocukluğu- mun ve ilk gençlik yıllanmın bir dönemine renk katıp soluklandıran, doğduğum kent Er- zurum'dan kopamıyordum bir türlü. Önce, 'Bir Kentin Solgun Yüzü'nü yaz- mıştım. Ardından başka yazılar gelmişti bu kente dair... Oradan kopmanın, ayn kalmarun sızısına dayanamayıp 'Erzurum Çarşı Pa- zar: Kentimin Solgun Göğünde'yı yazma- ya yönelmiştim nicedir. Bir kenti anlatırken, oranın bizdeki imgesi kadar, bizi biçimlendıren yanlanyla da bir alışverişe girdiğimizi gözleriz. Önümde Tanpınar'dan Calvino'ya birkaç 'sıkı metin' duruyordu. Açımlayıcı, soluk- landıncıydı her biri... Octavio Paz ise bir kim- lik sorgulamasını, aidiyet duygusunun ne an- lama geldiğini aydınlatan pencere açıyordu önümde. Pamuk'tan Içtenllkll bir anlatım Şu günlerde, keyifle, bir o kadar da anlam- lı bularak okumaya koyulduğum Orhan Pa- muk'un 'Istanbul / Hatıralar ve Şehir' kı- tabı, beni bir kez daha o bellek yolculuğuna çıkardı. Içtenlikli bir anlatımı seçen Pamuk, Edip Cansever'in o güzelim şiirinden ağıp gelen dizelerin anlamını tümleyen bir metin çıkan- yor ortaya: "İnsan yaşadığı yere benzer / O yerin su- yuna, o yerin toprağına benzer / Suyunda yüzen balığa / Toprağını iten çiçeğe / Dağ- larının, tepelerinin dumanlı eğimine." Orhan Pamuk'un anlatısıyla yolculu- ğum/yakınlığım sürüyor... Hem otuz yıldır ya- şadığım kente, hem onun dünyasına oradan bakmaya çalışıyor; hem de çocukluk yurdu- mun izlenne dönüyorum... Pamuk'un dünya- sından yansıyan solgun renklerin ne denlı an- lamlı olduğunu görmek için sizin de bu yol- culuğa katılmanızı dilerim, sevgili okurum. Işık etkilerine dayalı illüzyonla Ahmet Yeşil'inyanılsamacı tasarım mantığındanyola çıkan yeni resimleri Galeri Artist'te KAYA ÖZSEZGtN Aralannda doğrudan bir ilişki bu- lunmayan nesneler arasında kurula- cak görsel alegoriler ya da metafor- lann kökenine inildiğinde, çok şaşır- tıcı sonuçlara vanlabilir. Böyle bir olgu, ister alegorik (benzeşimsel), ister metaforik (eğretilemeli ya da istiareli) olsun, her iki kavTamm da karmaşık anlam kaymalanna olanak veren zengin bir çizgi ve renk reper- tuvannı içinde sakladığı sonucuna götürecektir bizi. Doğa gerçekliği, ona bakan kişi- nin gözünde saltık bir varoluş imge- sini canlı tuttuğu sürece, benzeşim kunna güdüsünü de sürekli olarak harekete geçirir. Lucretius Carus, varlığın yapısını istiareli bir dille yo- rumladığı kitabınm bir yerinde, dal- galanan denızde, fırtınanm allak bullak ettiği sularda, uzaklığın ver- diği duygunun hep baskın çıkacağı- na deginiyordu. Oysa düz bir ovada korkudan uzak, azgın savaşlann ku- durduğunu görmek, insanı tedirgın eder. Bilgilenn öğretisini güvenli yüceliklere çıkaran bir tapınağa sı- ğınmaktan daha tatlı, daha güzel bir şey olamaz. Huzur ortamı, çağnşım- lan davet eder çünkü; başkalannm sessiz çabalanna oradan bakar ve bu manzaradan yeni çagnşım odaklan üretir sanatçı. Bir kıyıda durup de- nizin gökyüzüyle birleştiği yatay çizgiye doğru bakışlannı uzattığın- da, artık denizi deniz olarak algıla- ma saplantısından kurtulan ressam, uzakla yakın arasındakı mesafe ba- ğıntısını unutur. En azından böyle bir unutuşun girdabında bir başka şeyin arayışına yönelir. Uzakta olanla yakında olanın göz retinamıza yansıyan görüntüleri, re- simsel olanın keşfi için de gerekli referanslan sanatçının algı dünyası- nın zorunlu kıldığı illüzyonlarla bir .arada sunacaktır. Sanatçının doğa 1 on resimlerinde, halat demetlerini devindirerek, kimi yerde dingin uzantılar içinde bırakarak, bir maket üzerinde konumlandırarak optik çeşitlemelere yönelen Ahmet Yeşil, görsel içerikli metaforlardan yararlanmakta, çeşitli illüzyonlar aracılığıyla izleyiciyi bir göz şölenine çağırmaktadır. gerçekliğinden bir izlenim olarak al- gıladığı şey. resmin yüzeyine yansı- tacağı imgenin aynısı olmadığından -ya da bunun tersi söz konusu oldu- ğundan- uzakla yakın arasındaki sı- nırlar da doğal olarak eriyecektır. Optlk çeşitlemeler Son resimlerinde halat demetleri- ni devindirerek, kimi yerde dingm uzantılar içinde bırakarak. bir maket üzerinde konumlandırarak optik çe- şitlemelere yönelen Ahmet Yeşil, görsel içerikli metaforlardan yarar- lanmakta, çeşitli illüzyonlar aracılı- ğıyla, izleyicinin örneğın denız ım- gesiyle özdeşlik kurması ya da bir kumaş kıvnmının yanıliıcı etkisiyle bu imge arasında geçişler araması için. onu bir göz şölenine çağırmak- tadır. Bu şölen, onun resmiyle ileti- şim kuracak her izleyici için farklı sonuçlar yaratacaktır kuşkusuz. Ya- nılsamacı çağnşımlann sının sonsu- za kadar uzanacağına göre, her izle- yici ayn bir sınır üzerinde duracak ve kendisine sunulan alegorik kurgu- nun bu sınırla ne ölçüde örtüşüp ör- tüşmediğinın muhasebesını kendi al- gı ve kavTayış niteliği düzeyinde yo- rumlayacaktır. Bu resimler dizisine egemen olan devinimsellik ve durukJuk, aslında bize yakınlaşmış görünen ve öyle göründüğü için yanılsama duygu- muzu tahrik eden bir "optik oyun"un resimsel mizansene uyar- lanmış biçiminden başka bir şey de- ğil. Ahmet Yeşil, bu yönde kurgulan- mış olan resimleriyle. Op-Art öncü- lerinin yanılsamacı tasanm mantı- ğından yola çıkarak, devinim ve du- rukluk karşıtlığı üzerine kurulu bir imge düzenini. doğadaki kökenle- rinden soyutlanmış biçimiyle ele al- makta, renk \t çizgi bileşimi doğrul- tusunda yeni bir kompozisyon şema- sı gelıştırmektedır. Onceki resimle- riyle bu yeni şemanın kesişme nok- talan yok değil. Ancak yeni resim- ler. öncekilerin biraz da eğlendirici olan içeriksel değerlerini bütünüyle dışanda bırakıyor ve salt kurgusal il- lüzyonun olanaklan üzerinde yo- ğunlaşmak gibi farklı sayabileceği- miz !/ir çaba etrafında "düğümleni- yor. Buna, motifleri dizgeleştirme çabası da diyebiliriz. Yeni resimler- de göndergesel motifler. işaret ettik- leri doğa ya da nesneyie iletişim bağ- lannı daha da sıkı bir düzeye getiri- yor, onunla da kalmayarak saltık bi- çim unsurlannı pekıştiriyorlar. Ön- ceki resimlerin dönüşümsel etkisi, yeni resimlerde aynntısal elemanla- nn agrandize edilmesinden kaynak- lanan özgün bir biçimselliğe bırakı- yor yerini. Uzaklık ve yakınlık ale- gorilennin de\xeye girdiği yeni ça- lışmalarda, doğanm "gizli" ve "gi- zemli" bir bahçesi karşısında bulun- duğumuz izlenimine ağırhk verilme- sinden kaynakJanan bir çeşit görsel retorikle tanışmaktayız bu kez. Derinlikli görüntüler Halat demetlerinin kıvnmlar ya- parak kumaş dokusu veya deniz dal- gası metaforuna yol açtığı ve üzer- lerine düşen keskin ışık huzmeleri altında "barok" kontrastlara olanak \erdiğı derinlikli görüntüler, birer ışık alegorisi olarak da yorumlana- bilir. Bu bağlamda, nesnelerin (de- metlerin) üzerine düşen ışık efektle- ri, derinlik imajım, saltık bir resim paradoksu olmaktan çıkanyor. doğ- rudan doğruya ışığm kendi dramatik etkisiyle özdeş kılıyor. Işığı kıvnm- lar üzerinde. sabit noktalarda kes- kınleşecek biçimde yogunlaştırmak- la, barokizmin "postmodern" bir versiyonunu gündeme taşımış olu- yor Ahmet Yeşil. Halatlann düz ya da yılankavi sıralanışı. burada söz konusu versiyonun gönderimsel ele- manlandır sadece. Yeni resimleriyle Ahmet Yeşil, 1980'li yıllann başından bu yana il- ginç bir evrimsellik içinde kendini yenilemekte olduğunun da somut işaretlerini vermiş oluyor. (Sergı 31 Aralık 'a dekgörülebilir. Tei: 0212 227 68 52f y
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle