Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2003 PAZARTESİ
8 HABERLERIN DEVAMI
Çaylar 'Dokundurtmayana'...
TBMM Dokunulmazlıkları
Araştırma Komisyonu, "vekile
dokunmama" kararı aldı. Bu
kararın ardından sert eleştirilere
hedef olan Komisyon Başkanı
Hüsrev Kutlu, son derece rahat
görünüyor. Rahatlığını, espriyle
karışık "ömürboyu
dokunulmazlık" istemeye dek
vardırıyor. Mılletvekıllerinın de
kendısını destekledığini
savunuyor: "Artık hiç çay parası
ödemiyorum. Bütün çaylan
milletvekili arkadaşlanm ısmarlıyor.
Ben de onlara 'varlığım varlığınıza
armağan olsun' diyorum.
Tepkileri göğüslüyorum."
Birçok mılletvekilınin "Benim
dokunulmazlığımı kaldırın"
dediğini anımsatan Kutlu, bu
konuda "samimi" olduklanna
inanmıyor:
"// genel meclisi toplantılannda
valilerın adlannın hanlara ya da
parklara verilmesi kararı alınır.
Aslında vali, bunu istiyordur. Ama
bu kararın altına mutlaka 'Bu
karara muhalifim, benim görevim
zaten halka hizmet etmektir' diye
muhalefet şerhi koyar. Sonra bir
itiraz olduğunda da 'Benim zaten
muhalefet şerhim var' der,
kurtulur. Şimdi milietvekili
arkadaşlarımız da ortada 'Benim
dokunulmazlığımı kaldırın' diyor.
Ama eminim ki içlerinden de
'Herhalde kaldırmazlar canım'
diye geçiriyortar..."
Akrebin huyu ve AKP!
CHP Grup Başkanvekili Haluk
Koç, AKP'yi hedef alan
açıklamalarının dozunu
sertleştiriyor. Bazen de bazı
öykü ve fıkralarla mesajını
vermeye çalışıyor. Koç, son
basın toplantısında sözlerini
açmak için La Fontaine'e
başvurdu: "Akrep gölün kıyısına
gelmiş. Karşıya geçmek istiyor,
ama yüzme bilmiyor. Gölün
kıyısında kurbağayı görmüş.
Beni karşıya geçirir misin, diye
sormuş. Kurbağa, geçirmem,
beni sokarsın, karşılığını vermiş.
Ancak akrep, ben huyumu
değiştirdim, seni sokmam,
diye söz vermiş. Kurbağa
bunun üzerine akrebi sırtına
almış. Tam gölün ortasına
geldiklerinde akrep kurbağayı
sokmuş. Kurbağa, hani söz
vermiştin, deyince de, huyum
kurusun, demiş."
Gelelim, kıssadan hisseye.
Akrep "AKP" ise, akrebin
soktuğu kurbağa da ana
muhalefet partisi "CHP" mi
oluyor? Eğer öyleyse, bu
memleketi kim kurtaracak? -
'Atatürk heykelinden izinli'...
CHP Mardin Milletvekili Muharrem
Doğan'a 1990 yılında aldığı Milli
Piyango biletinden altın çıkmış.
Ancak, Diyanet'ten "haramdır" diye
fetva verilince bu altını yoksullara
dağıtmış. Doğan, bu davranışını
anlattığı zaman sıyasal kimliği
konusunda kuşkular uyanmasından
rahatsız oluyor. Kendısinin ve
ailesinin "nasıl Atatürk âşığı"
olduğunu anlatmaya başlıyor.
Örneğı de çok güçlü,
"Ata'ya" dek gidiyor:
"Babam Atatürk'ü çok sever.
Askerfiğini yaparken birgün
annesinin hasta olduğu haberini
almış. Taksim 'deki Atatürk heykeline
gitmiş. Atam annem hasta, demiş,
izin almış gitmiş. Sonra dönünce
firari işlemi yapılmış. Babam, ben
firari değilim, izin aldım, demiş.
Komutanı, kimden izin aldın, diye
sormuş. Babam, Atatürk'ten izin
aldım, demiş, olayı anlatmış.
Komutanı, o zaman, tamam git,
izinlisin, demiş."
'Yahu'nun kerameti!
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın
Kasımpaşalı "yahu"lu üslubu
son olarak TBMM Genel
Kurulu'nda tartışma konusu
oldu. Meğer "yahu" nun altında
bir siyasi tercih yatıyormuş.
Bunun nedeninı tutanaklarda
görmek olanaklı:
IZZET ÇETİN (CHP): Oraya iyi
bir cümle koymuşsunuz,
diyorsunuz ki; orman köylerinin
yapısı muhafaza edilecektir.
Değerli arkadaşlanm, şunu
açıklıkla söyleseniz, hem
halkımız hem biz çok daha iyi
anlarız. Gerçi, Sayın Başbakan
"Sizin konuşmanızdan halk
anlamıyor" diyor; ama, ben,
Başbakan üslubuyla "Yahu, siz
de anlamıyorsunuz"
demeyeceğim. O, Türkiye
Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın
kullanması gereken bir tabir
olmamalı; "yahu" kavramı.
Benim halkım "yahu" kelimesini
hak etmiyor.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (AKP):
Halk rahatsız olmuyor...
ÇETİN: Onun için, ben
rahatsızlık duyuyorum.
DEMİRBAĞ: Sen duyuyorsun!
ÇETİN: Benim köylüm, kentlim,
işçim rahatsızlık duyuyor; sen
de rahatsızlık duyuyorsun!
DEMİRBAĞ: Ben rahatsız
olmuyorurn.
HALİL ÜRÜN (AKP): Sizin, asıl
bu yönelişi incelemeniz lazım.
Neden ülke insanı bize sahip
çıkıyor; onun altında, işte,
Başbakan Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'ın "yahu" diye halk
diliyle konuşması yatıyor, haJkın
yüreğinden, halkın dilinden
anlayan bir yapısı yatıyor. (AKP
sıralarından "Bravo" sesleri,
alkışlar.) Biz, siyaseti böyle
anlıyoruz. Yoksa, kalkıp da
bunu mizah konusu yapacak
olursanız, siz, siyasetin nasıl
değişmekte olduğunu
görememiş olursunuz. Biz,
siyasetin değişen yüzünü
biliyoruz.
Nakiye Elgün Sokak'ta yaşam normale dönüyor
Beth İsrael açıldı
Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu
tbmmcum «ttnet.net.tr
tstanbul Haber Serv i-
si - Şışli 'de Beth israel Sı-
nagogu'na yönelik bom-
balı saldından sonra alt-
yapısı yenilenen Nakiye
Elgün Sokak açıldı.
Boydan boya Türk bay-
rağı ile kaplanan sokağın
açılışı ve saldınlarda ya-
şamını yitırenlerin anıl-
ması amacıyla düzenle-
nen törene, CHP'lı Şişlı
Belediye Başkanı Mus-
tafa Sangül, Türk Muse-
vileri Hahambaşısı tsak
Haleva, Istanbul İl Müf-
tü Vekili Ismail İpek,
CHP tstanbul mılletve-
kıllerı Bülent Tanla.
Z«ynep Damla Gürel ve
Şişli Kaymakamı Meh-
met Demirezen'in yanı
sıra Musev ı cemaati üye-
leri ile çok sayıda yurttaş
katıldı. Törende konuşan
Sangül, olayın ardmdan
sokak sakınleri ile her da-
kika ılgılenmeye çalıştık-
lannı söyledi.
'Yaşam
devam ediyof
Sangül, "Her şey hal-
ledilir ama giden canlar
geri gelmez. Ama yaşam
devam cdiyor. Şimdi bi-
ze düşen görev tedbiri
elden bırakmadan ha-
vatımı/a devam etmek.
Çan. ezan, hazan sesiy-
le yüzyıllardır barış
içinde yaşadık. Umuyo-
rum bunu sürdürece-
ğiz" diye konuştu.
Türk Musevileri Ha-
hambaşısı Haleva da ya-
şanan zor günlerde dev-
letın ve komşu ülkelerin
sergiledikleri dayanışma-
nın cesaret verici olduğu-
nu belirtti. Sokak sakinle-
rinden Cafer Gül adlı
yurttaş da duygulannı an-
latan ve Sangül'e teşek-
kür eden bir konuşma
yaptı. Müftü Vekili
İpek'in ölenler için dua
okuduğu törende, çevre
okullardaki öğrencilerin
saldınlarla ilgili duygula-
nnı anlatan şıır, resım ve
yazılar sergilendi.
'En güzel örnek'
Saldınlann başlıca ne-
denınin, Türkiye'nin îsla-
mi demokrasinin merke-
zi ve laik ülke olmasın-
dan kaynakJandığını söy-
leyen İsrail'ın Istanbul
Başkonsolosu Amira Ar-
non ise şunları söyledi:
"Bu sokağın düzenlenip
açılması, komşuluğun,
beraber yaşamanın, te-
rorizme teslim olmama-
nın ve hayatın devam et-
tiğinin en güzel örneği."
Hakkâri'de yakalanan Yitiz, Istanbul DGM'de tutuklandı
Bombacıya tatbikat yapünldı
tstanbul Haber Servisi - İstan-
bul'u sarsan 4 ayn ıntihar saldın-
sında kullanılan kamyonetlere pat-
layıcı maddeyi yükledıği ıddiasıy-
la yakalanan Fevzi Yitiz'e, bu
amaçla kiraladığı öne sürülen ış-
yerinde tatbikat yaptınldı. Yitız" ın,
Afganistan'daki kamplarda, savaş
teknikJeri, bomba yapımı ve ağır
süahlann kullanılması konusunda
eğitim aldığı açıklandı. Yitiz, dün
sevk edildiği Istanbul DGM tara-
fından tutuklandı.
Haklcâri'den 10 Aralık günü
Iran'a kaçmaya çalışırken yakalan-
dığı belirtilen ve Istanbul Emnıyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu-
besi'nde sorgulanan Yitız, sıkı gü-
venlik önlemleri altında saat 08.
30'da Ikitelli Organıze Sanayi Böl-
gesi Metal Iş Sanayi Sitesi 10.
Blok'taki 32 numaralı işyerine ge-
tirildi. Zırhlı polis aracından elleri
kelepçeli olarak indinlen Yitiz,
bombalı saldınlarda kullanılan
kamyonetlere patlayıcılann yük-
lenmesi için kiraladığı öne sürülen
işyerirün içine alındı. Işyennde kat-
lar arasında dolaştınlarak konuya
ilişkin bildikleri anlattınlan Yitız,
daha sonra yeniden zırhlı polıs ara-
cına bindirilerek götürüldü.
Afganistan'da eğitim
Yitiz'nin 1994 yılında Afganis-
tan'da faaliyette bulunan radikal
bir örgütün kontrolü altında bulu-
nan kampta savaş teknikleri, bom-
ba yapımı ve ağır silahlann kulla-
nılmasıyla ilgili askeri eğitim aldı-
ğı ve saldınlarda kullanılan bom-
balann düzeneklerinın kurulma-
smda faal olarak görev aldığı öğ-
renildi. Istanbul Emniyet Müdür-
lüğü'ndenyapılanaçıklamada, ör-
Fevzi Yitiz'e sıkı güvenlik önlemleri altında tatbikat yaptınldı (AA)
güt üyelerinin Küçükçekmece il-
çesinde deterjan pazarlama işiyle
ilgili paravan bir şirket kurduğu ve
işyerinin deposunu laboratuvar ha-
line getirerek hassas patlayıcılar i-
mal ettikleri belirtildi. Burada ha-
zırlanan patlayıcılann satın alınan
kamyonlara gerekli düzeneklerle
kurulduğu ifade edilen açıklama-
da, Yitiz"in bomba düzeneklennin
yapımında bizzat bulunduğu kay-
dedıldi.
Açıklamada, Küçükçekmece'de-
ki ışyerinde arama yapan güvenlik
güçlennın 4 ayn saldında kullanı-
lan bombalann imalinde kullanı-
lan asıtler ile yine bomba yapımın-
da kullanılan çeşitli ekipmanlan
ele geçirdiğı bildirildı.
Üyesi bulunduğu örgüt için inti-
har eylemcisi olabilecek kapasite-
de kışıleri kazandınna faaliyetle-
rinde de bulunduğu belirtilen Yitiz,
Istanbul DGM Cumhuriyet Baş-
savcıhğı'na sevk edildı. Bugüne
dek saldınlarla ilişkilendirilen 95
kişi Istanbul DGM Cumhuriyet
Başsavcılığı'na sevk edilirken bu
kişilerden 31'i tutuklandı. Anka-
ra'da rutuklu bulunan bir kişı ve Yi-
tiz ile birlikte bombalı saldınlarla
ilgili 33 kişi rutuklanmış oldu.
Istanbul Emniyet Müdürü Cela-
lettin Cerrah soruşturma haberle-
riyle ilgili olarak gazetecileri suç-
lamıştı. Ancak Yitız'ınyakalanma-
sına ilişkin gelişmeler resmi açık-
lama yapılmadan Doğan Grubu'na
bağlı gazetelere sızdınlarak bir gün
önce haberi venneleri sağlandı.
Bir klgi daha öldü
Öte yandan Beşiktaş"ta HSBC
Genel Müdürlük binasına yönelik
saldında ağır yaralanan Selahat-
tin Yıldınm (31), tedavi gördüğü
Istinye Qevlet Hastanesi'nde öldü.
CHP: AKP hükümetine uyarı
MURAT KIŞLALl
AJVKARA - Avrupa
Birliği'nin Briiksel zirve-
si sonuç bildirgesinde y-
er alan "makroekono-
mik dengesizlikler ile
yapısal eksikliklerin de
giderilmesi bekienmek-
tedlr" açıklaması, CHP
tarafından "AKP hükü-
metine bir uyan" ola-
rak nitelendirildi.
Brüksel'e giden
AKP'nin dış ilişkilerden
sorumlu Genel Başkan
Yardımcısı Şaban Dişli,
bildirgede açıkça yazıl-
mamasma karşın AJB dö-
nem başkanı ve ttalyan
Başbakanı Silvio Berlus-
coni ile dığer yetkılilenn
kendilerine "makroeko-
nomik dengesizlikler"
ıfadesinın "'gelir dağılı-
nundaki bölgeler arası
eşitsizliği" ıçerdığini
söylediklerinı kaydetti.
Dişlı, "Bu bir uyarı de-
ğil, yönlendirmedir.
Haksız da değiller. Ge-
lir dağılımı gerçekten
kötü. Bu bizim eksikli-
ğimizdir" diye konuştu.
CHP'nin ekonomiden
sorumlu Genel Sekreter
Yardımcısı Algan Haca-
loğlu. AB Brüksel zırve-
si sonuç bildirgesinde y-
er alan ifadeleri "AB'nin
AKP hükümetine uya-
rısı" olarak nıtelendirdi.
Hacaloğlu. AB"nin de
borçlanmanın sürdürüle-
bilırliği ve borç stokunun
önündekı engelın kaldı-
nlmasma yönelik çabala-
nn hükümetin politikala-
nyla yürütülemeyeceğini
anladığını belirterek "AB
buradan hareketle, ta-
rih almayla ilgisi olnıa-
yan ekonomik Maast-
richt kriterlerini tarih
alma için bir koşul ola-
rak ortaya koyuvor.
Önümüzdeki günlerde
bunu çok net olarak
gösterecekler" dedi.
'AKP'nin iflası
LDP Genel Başkanı
Emin Şirin ise bildirge-
deki cümleyi "AB'nin
ikazı değil, AKP'nin if-
lasıdır" şeklinde değer-
lendirdi. Şirin eklenen
ifadelerin. "Güneydoğu
da dahil olmak üzere
'Biz size tarih vermeye-
ceğiz'in hazırlığı" oldu-
ğunu ileri sürdü.
AKP'nin ekonomi kur-
maylanndan Genel Baş-
kan Yardımcısı Reha De-
nemeç de "Sonuç bildir-
gesinde niye böyle bir
cümle yer aldı bilemiyo-
rum. yer alnıasının da
anlamını anlamış deği-
lim. Önümüzdeki mü-
zakere tarihi alma süre-
cinde Kopenhag siyasi
kriterleri söz konusu-
dur. ekonomik nitelikli
Maastricht kriterleri
değil" diye konuştu. De-
nemeç, söz konusu ifade-
leri AKP hükümetine bir
uyan olarak görüp gör-
medıği yönündeki soru-
yu. "Yorumda bulun-
nıak istemiyorum, belki
bir nedeni vardır" diye
yanıtladı.
Döner sermayede aynmcılık
EBRU TOKTAR
ANK4RA - Hükümetin sağlık
personelinin gelirini arttırmak
üzere ocak ayından itibaren uygu-
lamayı planladığı Döner Sermaye
Yasası Taslağı'ndan "ayrımcılık
ve eşitsizlik" çıktı.
Sağlık Bakanhğı tarafından ha-
zırlanan taslakla, sağlık personeli-
nin maaşlarının iyıleştirilmesı
amaçlandı. Ancak performansa
göre döner sermaye payı öngören
taslakta. muayenehanelen kapata-
cak doktorlara da büyük fırsatlar
tanındı. Hekimlere, "çalıştıkları
bölge, yaptıklan muayene sayısı,
cerrahi işlemler ve bunların ris-
kine" göre puan verilmesi sistemi
getirildi. Aynı puan anlayışı hem-
şire, ebe. sağlık teknisyeni, sağlık
memuru, tıbbi teknolog grubu için
ise öngörülmedi.
Tüm Sağlık Sen Genel Başkanı
Önder Kahveci, taslağa tepki gös-
terdi. 10 pılot bölgede uygulanan
taslağın, ocak ayında yürürlüğe
girmesi halinde sağlık personeli
arasındakı çalışma banşını boza-
rak sağlık hizmetlerini aksatabile-
ceğı uyansında bulunan Önder,
hükümetin taslağı değiştirmesini
ıstedi. Önder, performansa dayalı
ücret sistemi getiren taslakta, bu
yaklaşımın yardımcı sağlık perso-
neline uygulanmamasını eleştirdi.
Önder, şu çarpıcı örnekleri \erdi:
"Şu anda nastanedeki bir ta-
bip 2.5 milyar lira almış döner
sermayeden. Henışire ise döner
sermayeden 316 milyon lira al-
mış. Birinci basanıakta çalışan
bir sağlık müdür yardımcısı dö-
ner sermayeden 993 milyon lira,
bir hizmetli 99 milyon lira, hem-
şire 226 milyon lira almış. Şimdi
bu aradaki makas inanılmaz
oranda açılacak. Hekinı dışı sağ-
lık personeline döner sermaye
payı için limit getirilirken mu-
ayenehanesini kapatan bir dok-
tora, maaşının yüzde 500'ü ka-
dar döner sermayeden ek ücret
sağlanıyor."
GUNDEM MISTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
ri, heykelleri aracılığıyla anlayabilirdiniz...
Saddam'ın namaz kılan resmi; demek ki bura-
sı cami!
Saddam elinde telefonla konuşurken; demek ki
burası telefon santralı.
Saddam elinde terazi ile; demek ki burası adli-
ye sarayı...
Bir tek tuvaletlerin anlam ve önemine gönder-
me yapılmamıştı!
Bağdat'ta BAAS yönetiminin kadrolu eleman-
ları arasında resim uzmanları da vardı. Irak'ın dört
bir yanmdan gönderilen resimleri inceliyorlardı.
Saddam'a en çok benzeyen resimleri yapanlar
ödüllendiriliyordu.
Arada bir yaptırdığı seçimlerde yüzde 99'un al-
tında oy almayan Saddam'ın dünkü görüntüleri
geçmişten hiçbir iz taşımıyordu.
9 Nisan'da Amerikan işgal kuvvetlerinin Bağ-
dat'a girip, Saddam'ın büyük bir heykelini indir-
mesinden bugüne yanıtı aranan soru şuydu:
Saddam nerede?
Dün öğleye doğru, Saddam'ın Tikrit'te yakalan-
dığı haberi bütün dünyaya duyuruldu. Hemen ar-
dından da resmen açıklandı. Saçı sakalı birbirine
karışmış Saddam'ın görüntüsü akla ilk şunu ge-
tirıyordu:
Saddam, ABD'ye nasıl yakalanmamı istersiniz
diye sormuş, onlar da böyle bir görüntüyü uygun
görmüş!
Her neyse, bu ilk akla gelen ham gözlem. Sad-
dam'la ilgili kımi gerçekler zamanla ortaya çıka-
caktır!
Başka Saddam çıkar mı?
Bugünden itibaren yanıtı aranan soru ise şu:
Bundan sonra ne olacak? Direnişler devam
edecek mi?
Başkan Bush, 1 Mayıs günü halkının karşısına
çıkmış ve müjdeyi vermişti:
"Irak'ta savaş, büyük çatışmalarresmen bitmiş-
tir."
0 dönemden bu yana ABD'nın verdiği kayıp, sa-
vaşta verdiği kayıptan daha fazla. Haber değeri
taşımadığı için listesi tutulmuyor ya da dünyaya
duyurulmuyor olabilir ama, geçen zaman dilimin-
de ölen Irakhların sayısı da binlerle ifade ediliyor!
Direnişle ilgili ikı görüş var:
1 - Bunları Saddam örgütlüyor.
2- Irak halkının işgalcilere karşı tutumuyla öte-
ki ülkelerdeki anti-Amerıkancı grupların eleman-
ları bir oldu, direnişi yaygınlaştınyor.
Birinci şık doğru ise Irak'taki direniş dün büyük
bir darbe aldı. Kahraman gözüyle baktıkları Sad-
dam Hüseyin, intihar etmeyi bile beceremedi! Ar-
tık ortada iftihar edecek bir durum da kalmadı...
Ikinci şık daha tehlikeli ve mücadele edilmesi
zor görünüyor.
Bölgeye değişik zamanlarda gidip gelen kişiler-
den aldığımız haberler şu yöndeydi:
- Direniş eylemlerinin en çok yüzde 20'si Sad-
dam yanlılarının işi. Büyük çoğunluğu daha çok
Islamı motiflerle hareket eden gruplar tarafından
organize ediliyor.
Doğrusu bize de son durum daha akla yakın ge-
liyor. Zira, Saddam'ın "güçlü" adamlan, devrim
muhafızlarmın komutanları daha baştan ABD'ye
teslim oldular. Bu artık sır değil; ABD, savaş baş-
lamadan önce kritik noktalardaki sorumlulan sa-
tın almıştı!
Türkiye'nin hemen dibinde uzayıp giden bir kar-
maşa çıkanmıza değil. Dileriz, Irak'ın coğrafi, sos-
yal ve siyasal bütünlüğü büyük yara almaz ve kı-
sa sürede istıkrar gelir. Ancak, Saddam yakalan-
dı, her şey yoluna giriyor demek için de çok er-
ken. Türk askerınin istenip istenmediğini sapta-
maya çalıştığımız zaman diliminde Irak'ın aşiret
yapısını gördük.
Yalın gerçek şu:
Bu tablo işlevi-yöntemi farklı yeni Saddam'lar
çıkarabilir!
Hesapların buna göre yapılması gerekiyor...
ankcum' ktv.ttnet.net.tr
Aliyev'esongörev
Dış Haberler Servi-
si - ABD'de yaşamını
yitiren eski Azerbay-
can Cumhurbaşkanı
Haydar Aliyev'in ce-
naze töreni bugün ya-
pılacak.
Aliyev'in cenazesi
dün başkent Bakû'ya
getirildi. Cenaze. Azer-
baycan Cumhurbaşka-
nı İlham Aliyev, ba-
kanlar, üst düzey yöne-
ticiler ve Türkiye'nin
Bakü Büyükelçısi
Ünal Çeviköz'ün de
aralannda bulunduğu
kalabalık bir grup tara-
fından karşılandı. Dini
tören için Bakû'nun
merkezindeki Tezepir
Camii'ne getirileren
Aliyev'in naaşı, cena-
ze namazırun ardından
âdetlere göre sabaha
kadar kalacağı evine
götürüldü.
Aliyev için Azerbay-
can halkı yas tutarken
Cumhurbaşkanlığı Sa-
rayı önünde oluşturu-
lan \e Aliyev fotoğraf-
lannın bulunduğu böl-
ge ziyaretçi akınına uğ-
radı. Aliyev'in fotoğ-
raflan önüne gruplar
halinde .Azeriler. Ali-
yev'e karşı son görev-
lerini mum yakararak
yerine getirdi.
Şirin, LDP Genel Başkanı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
AKP'den istifa eden Emın Şınn, Liberal De-
mokrat Parti (LDP) genel başkanlığına seçildi.
LDP 1. Olağanüstü Kongresi, Neva Palas Ote-
li'nde gerçekleştirildi. Kongreye, tek aday ola-
rak katılan Şınn, ilk ıkı turda çoğunluğu sağla-
yamadığı için yapılan 3. turda delegelerin ta-
mamının oyunu alarak genel başkan oldu.
Nüfus cüzdanlarımızı kaybettik. Hükümsüzdür.
ZELİHA CEBECİ-AYŞENUR CEBECt