06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 15 ARALIK 2003 PAZARTESİ 8 HABERLERIN DEVAMI Çaylar 'Dokundurtmayana'... TBMM Dokunulmazlıkları Araştırma Komisyonu, "vekile dokunmama" kararı aldı. Bu kararın ardından sert eleştirilere hedef olan Komisyon Başkanı Hüsrev Kutlu, son derece rahat görünüyor. Rahatlığını, espriyle karışık "ömürboyu dokunulmazlık" istemeye dek vardırıyor. Mılletvekıllerinın de kendısını destekledığini savunuyor: "Artık hiç çay parası ödemiyorum. Bütün çaylan milletvekili arkadaşlanm ısmarlıyor. Ben de onlara 'varlığım varlığınıza armağan olsun' diyorum. Tepkileri göğüslüyorum." Birçok mılletvekilınin "Benim dokunulmazlığımı kaldırın" dediğini anımsatan Kutlu, bu konuda "samimi" olduklanna inanmıyor: "// genel meclisi toplantılannda valilerın adlannın hanlara ya da parklara verilmesi kararı alınır. Aslında vali, bunu istiyordur. Ama bu kararın altına mutlaka 'Bu karara muhalifim, benim görevim zaten halka hizmet etmektir' diye muhalefet şerhi koyar. Sonra bir itiraz olduğunda da 'Benim zaten muhalefet şerhim var' der, kurtulur. Şimdi milietvekili arkadaşlarımız da ortada 'Benim dokunulmazlığımı kaldırın' diyor. Ama eminim ki içlerinden de 'Herhalde kaldırmazlar canım' diye geçiriyortar..." Akrebin huyu ve AKP! CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç, AKP'yi hedef alan açıklamalarının dozunu sertleştiriyor. Bazen de bazı öykü ve fıkralarla mesajını vermeye çalışıyor. Koç, son basın toplantısında sözlerini açmak için La Fontaine'e başvurdu: "Akrep gölün kıyısına gelmiş. Karşıya geçmek istiyor, ama yüzme bilmiyor. Gölün kıyısında kurbağayı görmüş. Beni karşıya geçirir misin, diye sormuş. Kurbağa, geçirmem, beni sokarsın, karşılığını vermiş. Ancak akrep, ben huyumu değiştirdim, seni sokmam, diye söz vermiş. Kurbağa bunun üzerine akrebi sırtına almış. Tam gölün ortasına geldiklerinde akrep kurbağayı sokmuş. Kurbağa, hani söz vermiştin, deyince de, huyum kurusun, demiş." Gelelim, kıssadan hisseye. Akrep "AKP" ise, akrebin soktuğu kurbağa da ana muhalefet partisi "CHP" mi oluyor? Eğer öyleyse, bu memleketi kim kurtaracak? - 'Atatürk heykelinden izinli'... CHP Mardin Milletvekili Muharrem Doğan'a 1990 yılında aldığı Milli Piyango biletinden altın çıkmış. Ancak, Diyanet'ten "haramdır" diye fetva verilince bu altını yoksullara dağıtmış. Doğan, bu davranışını anlattığı zaman sıyasal kimliği konusunda kuşkular uyanmasından rahatsız oluyor. Kendısinin ve ailesinin "nasıl Atatürk âşığı" olduğunu anlatmaya başlıyor. Örneğı de çok güçlü, "Ata'ya" dek gidiyor: "Babam Atatürk'ü çok sever. Askerfiğini yaparken birgün annesinin hasta olduğu haberini almış. Taksim 'deki Atatürk heykeline gitmiş. Atam annem hasta, demiş, izin almış gitmiş. Sonra dönünce firari işlemi yapılmış. Babam, ben firari değilim, izin aldım, demiş. Komutanı, kimden izin aldın, diye sormuş. Babam, Atatürk'ten izin aldım, demiş, olayı anlatmış. Komutanı, o zaman, tamam git, izinlisin, demiş." 'Yahu'nun kerameti! Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Kasımpaşalı "yahu"lu üslubu son olarak TBMM Genel Kurulu'nda tartışma konusu oldu. Meğer "yahu" nun altında bir siyasi tercih yatıyormuş. Bunun nedeninı tutanaklarda görmek olanaklı: IZZET ÇETİN (CHP): Oraya iyi bir cümle koymuşsunuz, diyorsunuz ki; orman köylerinin yapısı muhafaza edilecektir. Değerli arkadaşlanm, şunu açıklıkla söyleseniz, hem halkımız hem biz çok daha iyi anlarız. Gerçi, Sayın Başbakan "Sizin konuşmanızdan halk anlamıyor" diyor; ama, ben, Başbakan üslubuyla "Yahu, siz de anlamıyorsunuz" demeyeceğim. O, Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı'nın kullanması gereken bir tabir olmamalı; "yahu" kavramı. Benim halkım "yahu" kelimesini hak etmiyor. ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (AKP): Halk rahatsız olmuyor... ÇETİN: Onun için, ben rahatsızlık duyuyorum. DEMİRBAĞ: Sen duyuyorsun! ÇETİN: Benim köylüm, kentlim, işçim rahatsızlık duyuyor; sen de rahatsızlık duyuyorsun! DEMİRBAĞ: Ben rahatsız olmuyorurn. HALİL ÜRÜN (AKP): Sizin, asıl bu yönelişi incelemeniz lazım. Neden ülke insanı bize sahip çıkıyor; onun altında, işte, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "yahu" diye halk diliyle konuşması yatıyor, haJkın yüreğinden, halkın dilinden anlayan bir yapısı yatıyor. (AKP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar.) Biz, siyaseti böyle anlıyoruz. Yoksa, kalkıp da bunu mizah konusu yapacak olursanız, siz, siyasetin nasıl değişmekte olduğunu görememiş olursunuz. Biz, siyasetin değişen yüzünü biliyoruz. Nakiye Elgün Sokak'ta yaşam normale dönüyor Beth İsrael açıldı Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sarıoğlu tbmmcum «ttnet.net.tr tstanbul Haber Serv i- si - Şışli 'de Beth israel Sı- nagogu'na yönelik bom- balı saldından sonra alt- yapısı yenilenen Nakiye Elgün Sokak açıldı. Boydan boya Türk bay- rağı ile kaplanan sokağın açılışı ve saldınlarda ya- şamını yitırenlerin anıl- ması amacıyla düzenle- nen törene, CHP'lı Şişlı Belediye Başkanı Mus- tafa Sangül, Türk Muse- vileri Hahambaşısı tsak Haleva, Istanbul İl Müf- tü Vekili Ismail İpek, CHP tstanbul mılletve- kıllerı Bülent Tanla. Z«ynep Damla Gürel ve Şişli Kaymakamı Meh- met Demirezen'in yanı sıra Musev ı cemaati üye- leri ile çok sayıda yurttaş katıldı. Törende konuşan Sangül, olayın ardmdan sokak sakınleri ile her da- kika ılgılenmeye çalıştık- lannı söyledi. 'Yaşam devam ediyof Sangül, "Her şey hal- ledilir ama giden canlar geri gelmez. Ama yaşam devam cdiyor. Şimdi bi- ze düşen görev tedbiri elden bırakmadan ha- vatımı/a devam etmek. Çan. ezan, hazan sesiy- le yüzyıllardır barış içinde yaşadık. Umuyo- rum bunu sürdürece- ğiz" diye konuştu. Türk Musevileri Ha- hambaşısı Haleva da ya- şanan zor günlerde dev- letın ve komşu ülkelerin sergiledikleri dayanışma- nın cesaret verici olduğu- nu belirtti. Sokak sakinle- rinden Cafer Gül adlı yurttaş da duygulannı an- latan ve Sangül'e teşek- kür eden bir konuşma yaptı. Müftü Vekili İpek'in ölenler için dua okuduğu törende, çevre okullardaki öğrencilerin saldınlarla ilgili duygula- nnı anlatan şıır, resım ve yazılar sergilendi. 'En güzel örnek' Saldınlann başlıca ne- denınin, Türkiye'nin îsla- mi demokrasinin merke- zi ve laik ülke olmasın- dan kaynakJandığını söy- leyen İsrail'ın Istanbul Başkonsolosu Amira Ar- non ise şunları söyledi: "Bu sokağın düzenlenip açılması, komşuluğun, beraber yaşamanın, te- rorizme teslim olmama- nın ve hayatın devam et- tiğinin en güzel örneği." Hakkâri'de yakalanan Yitiz, Istanbul DGM'de tutuklandı Bombacıya tatbikat yapünldı tstanbul Haber Servisi - İstan- bul'u sarsan 4 ayn ıntihar saldın- sında kullanılan kamyonetlere pat- layıcı maddeyi yükledıği ıddiasıy- la yakalanan Fevzi Yitiz'e, bu amaçla kiraladığı öne sürülen ış- yerinde tatbikat yaptınldı. Yitız" ın, Afganistan'daki kamplarda, savaş teknikJeri, bomba yapımı ve ağır süahlann kullanılması konusunda eğitim aldığı açıklandı. Yitiz, dün sevk edildiği Istanbul DGM tara- fından tutuklandı. Haklcâri'den 10 Aralık günü Iran'a kaçmaya çalışırken yakalan- dığı belirtilen ve Istanbul Emnıyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu- besi'nde sorgulanan Yitız, sıkı gü- venlik önlemleri altında saat 08. 30'da Ikitelli Organıze Sanayi Böl- gesi Metal Iş Sanayi Sitesi 10. Blok'taki 32 numaralı işyerine ge- tirildi. Zırhlı polis aracından elleri kelepçeli olarak indinlen Yitiz, bombalı saldınlarda kullanılan kamyonetlere patlayıcılann yük- lenmesi için kiraladığı öne sürülen işyerirün içine alındı. Işyennde kat- lar arasında dolaştınlarak konuya ilişkin bildikleri anlattınlan Yitız, daha sonra yeniden zırhlı polıs ara- cına bindirilerek götürüldü. Afganistan'da eğitim Yitiz'nin 1994 yılında Afganis- tan'da faaliyette bulunan radikal bir örgütün kontrolü altında bulu- nan kampta savaş teknikleri, bom- ba yapımı ve ağır silahlann kulla- nılmasıyla ilgili askeri eğitim aldı- ğı ve saldınlarda kullanılan bom- balann düzeneklerinın kurulma- smda faal olarak görev aldığı öğ- renildi. Istanbul Emniyet Müdür- lüğü'ndenyapılanaçıklamada, ör- Fevzi Yitiz'e sıkı güvenlik önlemleri altında tatbikat yaptınldı (AA) güt üyelerinin Küçükçekmece il- çesinde deterjan pazarlama işiyle ilgili paravan bir şirket kurduğu ve işyerinin deposunu laboratuvar ha- line getirerek hassas patlayıcılar i- mal ettikleri belirtildi. Burada ha- zırlanan patlayıcılann satın alınan kamyonlara gerekli düzeneklerle kurulduğu ifade edilen açıklama- da, Yitiz"in bomba düzeneklennin yapımında bizzat bulunduğu kay- dedıldi. Açıklamada, Küçükçekmece'de- ki ışyerinde arama yapan güvenlik güçlennın 4 ayn saldında kullanı- lan bombalann imalinde kullanı- lan asıtler ile yine bomba yapımın- da kullanılan çeşitli ekipmanlan ele geçirdiğı bildirildı. Üyesi bulunduğu örgüt için inti- har eylemcisi olabilecek kapasite- de kışıleri kazandınna faaliyetle- rinde de bulunduğu belirtilen Yitiz, Istanbul DGM Cumhuriyet Baş- savcıhğı'na sevk edildı. Bugüne dek saldınlarla ilişkilendirilen 95 kişi Istanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'na sevk edilirken bu kişilerden 31'i tutuklandı. Anka- ra'da rutuklu bulunan bir kişı ve Yi- tiz ile birlikte bombalı saldınlarla ilgili 33 kişi rutuklanmış oldu. Istanbul Emniyet Müdürü Cela- lettin Cerrah soruşturma haberle- riyle ilgili olarak gazetecileri suç- lamıştı. Ancak Yitız'ınyakalanma- sına ilişkin gelişmeler resmi açık- lama yapılmadan Doğan Grubu'na bağlı gazetelere sızdınlarak bir gün önce haberi venneleri sağlandı. Bir klgi daha öldü Öte yandan Beşiktaş"ta HSBC Genel Müdürlük binasına yönelik saldında ağır yaralanan Selahat- tin Yıldınm (31), tedavi gördüğü Istinye Qevlet Hastanesi'nde öldü. CHP: AKP hükümetine uyarı MURAT KIŞLALl AJVKARA - Avrupa Birliği'nin Briiksel zirve- si sonuç bildirgesinde y- er alan "makroekono- mik dengesizlikler ile yapısal eksikliklerin de giderilmesi bekienmek- tedlr" açıklaması, CHP tarafından "AKP hükü- metine bir uyan" ola- rak nitelendirildi. Brüksel'e giden AKP'nin dış ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, bildirgede açıkça yazıl- mamasma karşın AJB dö- nem başkanı ve ttalyan Başbakanı Silvio Berlus- coni ile dığer yetkılilenn kendilerine "makroeko- nomik dengesizlikler" ıfadesinın "'gelir dağılı- nundaki bölgeler arası eşitsizliği" ıçerdığini söylediklerinı kaydetti. Dişlı, "Bu bir uyarı de- ğil, yönlendirmedir. Haksız da değiller. Ge- lir dağılımı gerçekten kötü. Bu bizim eksikli- ğimizdir" diye konuştu. CHP'nin ekonomiden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Algan Haca- loğlu. AB Brüksel zırve- si sonuç bildirgesinde y- er alan ifadeleri "AB'nin AKP hükümetine uya- rısı" olarak nıtelendirdi. Hacaloğlu. AB"nin de borçlanmanın sürdürüle- bilırliği ve borç stokunun önündekı engelın kaldı- nlmasma yönelik çabala- nn hükümetin politikala- nyla yürütülemeyeceğini anladığını belirterek "AB buradan hareketle, ta- rih almayla ilgisi olnıa- yan ekonomik Maast- richt kriterlerini tarih alma için bir koşul ola- rak ortaya koyuvor. Önümüzdeki günlerde bunu çok net olarak gösterecekler" dedi. 'AKP'nin iflası LDP Genel Başkanı Emin Şirin ise bildirge- deki cümleyi "AB'nin ikazı değil, AKP'nin if- lasıdır" şeklinde değer- lendirdi. Şirin eklenen ifadelerin. "Güneydoğu da dahil olmak üzere 'Biz size tarih vermeye- ceğiz'in hazırlığı" oldu- ğunu ileri sürdü. AKP'nin ekonomi kur- maylanndan Genel Baş- kan Yardımcısı Reha De- nemeç de "Sonuç bildir- gesinde niye böyle bir cümle yer aldı bilemiyo- rum. yer alnıasının da anlamını anlamış deği- lim. Önümüzdeki mü- zakere tarihi alma süre- cinde Kopenhag siyasi kriterleri söz konusu- dur. ekonomik nitelikli Maastricht kriterleri değil" diye konuştu. De- nemeç, söz konusu ifade- leri AKP hükümetine bir uyan olarak görüp gör- medıği yönündeki soru- yu. "Yorumda bulun- nıak istemiyorum, belki bir nedeni vardır" diye yanıtladı. Döner sermayede aynmcılık EBRU TOKTAR ANK4RA - Hükümetin sağlık personelinin gelirini arttırmak üzere ocak ayından itibaren uygu- lamayı planladığı Döner Sermaye Yasası Taslağı'ndan "ayrımcılık ve eşitsizlik" çıktı. Sağlık Bakanhğı tarafından ha- zırlanan taslakla, sağlık personeli- nin maaşlarının iyıleştirilmesı amaçlandı. Ancak performansa göre döner sermaye payı öngören taslakta. muayenehanelen kapata- cak doktorlara da büyük fırsatlar tanındı. Hekimlere, "çalıştıkları bölge, yaptıklan muayene sayısı, cerrahi işlemler ve bunların ris- kine" göre puan verilmesi sistemi getirildi. Aynı puan anlayışı hem- şire, ebe. sağlık teknisyeni, sağlık memuru, tıbbi teknolog grubu için ise öngörülmedi. Tüm Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, taslağa tepki gös- terdi. 10 pılot bölgede uygulanan taslağın, ocak ayında yürürlüğe girmesi halinde sağlık personeli arasındakı çalışma banşını boza- rak sağlık hizmetlerini aksatabile- ceğı uyansında bulunan Önder, hükümetin taslağı değiştirmesini ıstedi. Önder, performansa dayalı ücret sistemi getiren taslakta, bu yaklaşımın yardımcı sağlık perso- neline uygulanmamasını eleştirdi. Önder, şu çarpıcı örnekleri \erdi: "Şu anda nastanedeki bir ta- bip 2.5 milyar lira almış döner sermayeden. Henışire ise döner sermayeden 316 milyon lira al- mış. Birinci basanıakta çalışan bir sağlık müdür yardımcısı dö- ner sermayeden 993 milyon lira, bir hizmetli 99 milyon lira, hem- şire 226 milyon lira almış. Şimdi bu aradaki makas inanılmaz oranda açılacak. Hekinı dışı sağ- lık personeline döner sermaye payı için limit getirilirken mu- ayenehanesini kapatan bir dok- tora, maaşının yüzde 500'ü ka- dar döner sermayeden ek ücret sağlanıyor." GUNDEM MISTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada ri, heykelleri aracılığıyla anlayabilirdiniz... Saddam'ın namaz kılan resmi; demek ki bura- sı cami! Saddam elinde telefonla konuşurken; demek ki burası telefon santralı. Saddam elinde terazi ile; demek ki burası adli- ye sarayı... Bir tek tuvaletlerin anlam ve önemine gönder- me yapılmamıştı! Bağdat'ta BAAS yönetiminin kadrolu eleman- ları arasında resim uzmanları da vardı. Irak'ın dört bir yanmdan gönderilen resimleri inceliyorlardı. Saddam'a en çok benzeyen resimleri yapanlar ödüllendiriliyordu. Arada bir yaptırdığı seçimlerde yüzde 99'un al- tında oy almayan Saddam'ın dünkü görüntüleri geçmişten hiçbir iz taşımıyordu. 9 Nisan'da Amerikan işgal kuvvetlerinin Bağ- dat'a girip, Saddam'ın büyük bir heykelini indir- mesinden bugüne yanıtı aranan soru şuydu: Saddam nerede? Dün öğleye doğru, Saddam'ın Tikrit'te yakalan- dığı haberi bütün dünyaya duyuruldu. Hemen ar- dından da resmen açıklandı. Saçı sakalı birbirine karışmış Saddam'ın görüntüsü akla ilk şunu ge- tirıyordu: Saddam, ABD'ye nasıl yakalanmamı istersiniz diye sormuş, onlar da böyle bir görüntüyü uygun görmüş! Her neyse, bu ilk akla gelen ham gözlem. Sad- dam'la ilgili kımi gerçekler zamanla ortaya çıka- caktır! Başka Saddam çıkar mı? Bugünden itibaren yanıtı aranan soru ise şu: Bundan sonra ne olacak? Direnişler devam edecek mi? Başkan Bush, 1 Mayıs günü halkının karşısına çıkmış ve müjdeyi vermişti: "Irak'ta savaş, büyük çatışmalarresmen bitmiş- tir." 0 dönemden bu yana ABD'nın verdiği kayıp, sa- vaşta verdiği kayıptan daha fazla. Haber değeri taşımadığı için listesi tutulmuyor ya da dünyaya duyurulmuyor olabilir ama, geçen zaman dilimin- de ölen Irakhların sayısı da binlerle ifade ediliyor! Direnişle ilgili ikı görüş var: 1 - Bunları Saddam örgütlüyor. 2- Irak halkının işgalcilere karşı tutumuyla öte- ki ülkelerdeki anti-Amerıkancı grupların eleman- ları bir oldu, direnişi yaygınlaştınyor. Birinci şık doğru ise Irak'taki direniş dün büyük bir darbe aldı. Kahraman gözüyle baktıkları Sad- dam Hüseyin, intihar etmeyi bile beceremedi! Ar- tık ortada iftihar edecek bir durum da kalmadı... Ikinci şık daha tehlikeli ve mücadele edilmesi zor görünüyor. Bölgeye değişik zamanlarda gidip gelen kişiler- den aldığımız haberler şu yöndeydi: - Direniş eylemlerinin en çok yüzde 20'si Sad- dam yanlılarının işi. Büyük çoğunluğu daha çok Islamı motiflerle hareket eden gruplar tarafından organize ediliyor. Doğrusu bize de son durum daha akla yakın ge- liyor. Zira, Saddam'ın "güçlü" adamlan, devrim muhafızlarmın komutanları daha baştan ABD'ye teslim oldular. Bu artık sır değil; ABD, savaş baş- lamadan önce kritik noktalardaki sorumlulan sa- tın almıştı! Türkiye'nin hemen dibinde uzayıp giden bir kar- maşa çıkanmıza değil. Dileriz, Irak'ın coğrafi, sos- yal ve siyasal bütünlüğü büyük yara almaz ve kı- sa sürede istıkrar gelir. Ancak, Saddam yakalan- dı, her şey yoluna giriyor demek için de çok er- ken. Türk askerınin istenip istenmediğini sapta- maya çalıştığımız zaman diliminde Irak'ın aşiret yapısını gördük. Yalın gerçek şu: Bu tablo işlevi-yöntemi farklı yeni Saddam'lar çıkarabilir! Hesapların buna göre yapılması gerekiyor... ankcum' ktv.ttnet.net.tr Aliyev'esongörev Dış Haberler Servi- si - ABD'de yaşamını yitiren eski Azerbay- can Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'in ce- naze töreni bugün ya- pılacak. Aliyev'in cenazesi dün başkent Bakû'ya getirildi. Cenaze. Azer- baycan Cumhurbaşka- nı İlham Aliyev, ba- kanlar, üst düzey yöne- ticiler ve Türkiye'nin Bakü Büyükelçısi Ünal Çeviköz'ün de aralannda bulunduğu kalabalık bir grup tara- fından karşılandı. Dini tören için Bakû'nun merkezindeki Tezepir Camii'ne getirileren Aliyev'in naaşı, cena- ze namazırun ardından âdetlere göre sabaha kadar kalacağı evine götürüldü. Aliyev için Azerbay- can halkı yas tutarken Cumhurbaşkanlığı Sa- rayı önünde oluşturu- lan \e Aliyev fotoğraf- lannın bulunduğu böl- ge ziyaretçi akınına uğ- radı. Aliyev'in fotoğ- raflan önüne gruplar halinde .Azeriler. Ali- yev'e karşı son görev- lerini mum yakararak yerine getirdi. Şirin, LDP Genel Başkanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP'den istifa eden Emın Şınn, Liberal De- mokrat Parti (LDP) genel başkanlığına seçildi. LDP 1. Olağanüstü Kongresi, Neva Palas Ote- li'nde gerçekleştirildi. Kongreye, tek aday ola- rak katılan Şınn, ilk ıkı turda çoğunluğu sağla- yamadığı için yapılan 3. turda delegelerin ta- mamının oyunu alarak genel başkan oldu. Nüfus cüzdanlarımızı kaybettik. Hükümsüzdür. ZELİHA CEBECİ-AYŞENUR CEBECt
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle