06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFft CUMHURİYET 15 ARALIK 2003 PAZARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER ACI MUMTAZ SOYSAL Plan ve Planlar KIBRS seçimlerinin kesin sonucu nasıl bir tablo ortaya;ıkarırsaçıkarsın, sonraki sürece ilişkin birzo- runüİL-< açıkça meydandadır: Adada hakça ve kalı- cı br çozüm isteniyorsa, Birleşmiş Milletler'in, AB'nin, Ingiıtere ve ABD'nin, şimdiye kadar KKTC ve Türki- ye uze-ne yönelmiş olan baskılarını Güney Kıbrıs Rum Y:netimi'yte Yunanistan'a da yöneltmeleri ge- rekece-dır. Hç clmazsa, eşit ölçüde. Ne var ki, bir yıldır süren Annan Planı tartışmaları başka Dir "plan"m varlığı ve niteliği konusunda ya- pılmasıgereken bir başka tartışmayı unutturdu: Kıb- rıs konusunda bütünleşmiş olanların, ayrıca doğru- dan doğ'uya Türkiye'ye ilişkin planları, en azından or- tak niyetleri var mı? Varsa, bunlar ne olabilir? Brüksel Doruğu'nun bildirisi bu konuda birtakım belrtiler taşıyor. Ankara'nın bildiriye ilişkin iyim- ser yorumları, bazı tümcelerle deyimlerin gerisinde- ki niyet ve tasarımları örtmeye yetmez. Unutmayın ki, metinlerde önemli olan, bizim yorumlarımız değil, ya- zanlann yapabilecekleri yorumlardır. Birnoktaaçık: Türkiye'nin tam üyeliği konusunda- ki belirsızlık ve kararsızlık sürüyor. Bunun arkasında, belki de, AB'nin anayasa tartışmalarıyla birlikte, Tür- kiye'ye tam üyelikten farklı bir "özel statü" tanıma- nın hazırlığı saklı olabilir. Ama, bu arada, mümkün- se, Kıbrıs'/ Anadolu'dan ve sonuçta Türklerden ko- paracak bir çözüm elde etme çabaları da süreceğe benzer. Asıl dikkati çekmesi gereken, "Güneydoğu'daki durum ve kültürel haklar" sözlerinin böyle bir bildi- ride yan yana resmen ilk kez yer almış olmasıdır. Yi- ne "Sevrparanoyası" gibi şamatacı suçlamalarla zi- hinleri bulandırmak yerine, serinkanlılıkla düşünüp bu çeşit sözlerin gerisinde "Sevr'imsi" niyetlerin ya- tıp yatmadığını, özellikle Kıbrıs'a yönelik o çok yanlı "koalisyon "un ışığında, ciddi olarak düşünmeye baş- lamak gerekir: Türkiye konusunda ne yapmak istiyor- lar? Anadolu Türkleriniadadan püskürterek 1974'ün hın- cını almak ve Türkiye'nin haddini bildirmekten iba- retolmayan, Istiklal Harbi'nde başanlamamışolan "Yu- nan yurdu tyonya 'daki Türkboyunduruğunu sona er- dirmek", Pontus'u karıştırmak, Ermeni özlemlerini canlı tutmak ve özellikle Kuzey Irak'tan başlayıp Ana- dolu içlerine uzanacak bir Kürt devleti tasanmını ta- mamlamak türünden niyetlerin tomurcuklanışı mı söz konusudur? "Güneydoğu'daki durum ve kültürel haklar" söz- lerinin bir araya getirilişi önümüzdeki yıflar boyunca karşılaşacağımız sorunların ilk belirtisi olabilir. Ancak kişilerin özgür iradelehne bağlı olarak topluca da kul- lanılabilecek olan kültürel özgürtükleri o nitelikleriyle bırakmayıp etnik statülere bağlı "kolektifhaklar" ala- nına kaydırma yolundaki her türlü girişim ulusal cum- huriyetçiliği kökünden sarsmaya başlar. Bu konuda içteki bölücü kıpırdanışlara, yaJnızdinci özlemlerin de- ğil, bir de dış niyetlerin eklenmesi, yakın geleceğin Türkiye'sini, yine içte ve dışta, bir büyük hesaplaş- mayı göze almak zorunda bırakabilir. BAH JURKIYE Kunjlmak ıstenen Batı boyuflu duzenm Türiuye ve bölgeye etfulerı aynntılı olarak incetenrrMştjr Türtcıye ve böfgeye yonelık senaryolar, De fgeîe r d e kullartılarak ortaya konûu ErolMANlSAUnın kısa yazılar.ndan meydana gelen bu çaltşmada, çarpıcı ddialar yer a maktadır Bir sQİLı*aa okunacak *e akılda kalacak bir krtap Emre Kongar BABAM, OĞLUM, TORUNUM REMZI KITABEVI AKP Hükümeti ve Üniversiteler... Türkiye, elli yıh aşkın bir süredir, sistemlı ve bilinçli bir biçimde sürdürülen gericı eğitim yapılanmasının en son durağına gelmış bulunmaktadır. Dinci kadrolann yasama, yürütme ve hatta yargı organlannda gıderek yaygınlasma ve güçlenmelerinin vardığı nokta, rejımın, kâğıt üzerinde kalmış laık ve demokratik niteliğini tümü ile ortadan kaldırma aşamasıdır. Prof. Dr. Mustafa ALTINTAŞ Oa=ı Cnı. Öğretim ÜyeleriDernegiBaşkanı T oplumu dö- nüştürmek, rejimi değiş- tırmek iste- yenlerin göz diktikleri temel alan eği- timdir. Eğitim, her alan- daki gelişmelerin, değiş- melerin temel etmenidir. Bu nedenJe, seksen yılhk Cumhuriyet döneminde, toplumu çağcıl dönüşüme sokmak isteyenler ile, ça- ğın karanJığına sürükle- mek isteyenler bu alanda siirekli savaşım vermiş- lerdir. Laik eğitim ile şe- riatçı eğitimin ereidediği ınsan türü farkhhk taşı- dığından, siyasal, ekono- mik, toplumsal ve kültü- rel sistem de, buna özgü olarak farJdıhk göstenr. Laik eğitimin kullandığı araçlar, akıl, bilimsel yön- tem ve yaratıcılık oldu- ğundan, özgür ınsanı ve buradan özgür ınsanlar- dan oluşan demokratik bir toplumu yaratır. Şeri- atçı eğitimin ereğı, kullu- ğu yaşam biçimıne dö- nüştüren insan oldugun- dan, aklın eğemenlığine, bilimin öncülüğüne ge- reksinimi bulunmamak- tadır. Tam tersine, dog- macılık, mutlak doğruya boyun eğicilik, kulluk, eğitim ile yaratılmak is- tenilen insanın özellikle- rini oluşturur. Eğitimin laik ya da şe- riatçı olması, yalruz insan ilişkileri açısından değil, ülkeler arasındaki ilişki- ler açısından da belirle- yici olur. Laik eğitimin ürünü olan özgür birey- lerden oluşan toplum, dünya uluslar topluluğu içinde kendisine onurlu ve saygın bir konum el- de etme uğraşısına gıri- şirken, şeriatçı eğitim sü- recinin yarattığı kullar- dan oluşan toplumlar ise, başkalannca sömüriilen, kaynakları yağmalanan ve onursuzca bir yaşamın tutsaklan olarak karşımı- za çıkarlar. Türkıye Cum- huriyeti'nin laik eğitim dizgisinden kopmadığı dönemlerdeki saygın ve onurlu konumu ile, şeri- atçı yönelimin giderek hızlandığı dönemlerdeki konumunu karşılaştır- mak, başka örnekleme- lere gereksinim duyur- mayacak ölçüde, gerçeği ortaya koyacaktır. Türki- ye, îkinci Dünya Sava- şı'ndan bu yana, kendi istencini ortaya koyucu, kendi yazgısını belirle- yici olmaktan giderek uzaklaşmıştır. Ulusal çı- karlannın yerini, efendi- lerinin çıkaiı, ulusal isten- cin yerini Atlantikötesi güçlerin istenci alrruştır. Ve Türkiye, aklı ötele- yen, bilimi yadsıyan eği- tim kurumlarıru geliştir- diği ölçüde, egemen ül- kelerin kulluğuna mah- kûm olmuştur. ISTANBUL MANİFATURACILAR ÇARŞISINDA SATILIK DÜKKAN Mülkiyeti Vakfuruza ait Istanbul Ilı, Emınönü llçesi, Hacıkadın Mahailcsı, Atatürk Bulvarı, Isunbul Manifaturacılar Çarşısı'nda 5.Blok, 5472 kapı no.lu dükkan, kapalı zarfla teklit alınmak suretiyle sanlacaktır. I. Sarılacak taşınmazın muhammen satış bedeli 120.000.000.000.-TL ve geçici remınatj30.000.000.000.-TL.dır. 1. Ihale 24'12/2003 Çarşamba gunu saat 15.00'te T.Garanrı Bankası A.Ş. Emekli ve Yardım Sandıgı Vakfı, Halaskargazi Cad. No:278 Kat:8 Şışlı/Istanbul adresınde yapılacaktır. 3. Tcklif mtktupları en geç 24/12/2003 Çarşamba gıinü saat 12.00'yc kadar yukandaki adrese verılecck veya ayri! gün ve saatte belirtilen adreste bulunacak ^ekilde posta ile gönderılebılecektir. Postadaki gecikmeler kabul edilme\ecekrir. 4. Vakhmız 2886 sayılı kanuna tabi olmamakla, ihaleyi diledifi kişi ve kuruluşa vcrmckt; vcya ıhalcyi yapıp yapmarnakra serbcsttir. j. Sarı^ hakkmda daha geniş bılgi, Genel Müdürlüğümüzden şahsen veya 12.12.) 230 S9 40 no.lu telefondan remin edilebilir. TÜRKIYE GARANTI BANKASI A.Ş. MEMUR VE MÜSTAHDEiMLERİ EMEKLÎ VE YARDIM SANDIĞI VAKFI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye, elli yıh aşkın süredir, sistemli ve bi- linçli bir biçimde sürdü- rülen gerici eğitim yapı- lanmasırun en son dura- ğına gelmiş bulunmak- tadır Dinci kadrolann yasa- ma. yürütme ve hatta yar- gı organlannda giderek yaygınlaşma ve güçlen- melennin vardığı nokta, rejimin, kâğıt üzerinde kalmış laik ve demokra- tik niteliğini tümü ile or- tadan kaldırma aşaması- dır. 28 Şubat 1997 son- rası gerçekleştirilen ve demokratik, laik siste- min güçlendirilmesi amaçlı iki atıhmın, sekiz yıllık zorunlu ilköğretim ile, yükseköğretim siste- minde yeniden yaratıl- maya uğraşılan aklın ve bilimin egemen kılınma- sının çökertilmesidir. AKP parti programı, se- çim bildirgesi. 58 ve 59. hükümet progravvmlan- nın, Acil Eylem Planı 'nın eğitim ile ilgili bölüm- leri okunduğunda ve ger- çekleştirilmek istenilen yasal düzenlemeler ve uygulamalara bakıldığın- da, eğitim alanınm tümü ile AKP'nin ideolojik anıaçlan ile örtüştüğünü görmekteyiz. AKP ile la- ik Cumhuriyet arasında, kadrolannın dinci eğitim dizgesinin ürünü olması nedeni ile. kan uyuşmaz- lığı bulunmaktadır ve re- jimi, kendi kan grubuna göre değiştirmek iste- mektedirler. AKP hükümeti, sekiz yıllık kesintisiz ilköğre- timi, dinci kanala yönelt- mek amacı ile, bölüntü- lü kılmak istemektedir. Ortaöğretimde ise dinci eğitimi yeniden başat kı- larak, Türkiye Cumhuri- yeti'nin tüm kadrolannı, dinci eğitim dizgesinin ürünlerinden oluşturmak istemektedirler. Dinci eği- tim kurumlannın, örtük biçimde, mesleki ve tek- nik liselerin arkasına sak- lanılarak, gündemin ba- şına getirihnesinin temel nedeni budur. AKP tarafından kuru- lan 58 ve 59. hükümet döneminde, ıki yükse- köğretim vasası tasansı girişimi olmuştur. Bu iki taslağın Sayın Erkan Mumcu tarafindan hazır- lanan ilki, anayasanın 130 ve 131. maddeleriru de değiştırmeyi amaçlamak- ta idi. Ancak taslak, ge- rekçeden yoksun olduğu gibi. çorba (eklektik) bir görünüm sergiliyordu. Sayın Hüseyin Çelik'in taslağı ise anayasanın 130 ve 131. maddelerine do- kunmaksızın, reform ya- sası sa\ı ile ortaya anlmış- tır. Bilisizlık ve tutarsız- lığın yanı sıra, ideolojik ve siyasal amacının açık- ça kendisini ele vermesi TC DİYARBAKIR3. ASLİYEHUKUK MAHKEMESİNDEN EsasNo: 2001'564 KararNo: 2003/761 Davacı Köy hiz- metleri Genel Müdür- lüğü, davalısı M. Ser- vet Kakı, Remzettin Bıldik vs., ark. olan dava dosyası davalı Remzettin Bildik'in yokluğunda yapılmış olup, davanın reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı vekili ta- rafından temyiz edil- miş olup temyize iliş- kin işbu ılanın gazete- de ilanı ile ilan tari- hinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edil- miş sayılacağı ve 15 gün içinde temyize cevap \erilmediği tak- dirde dava dosyasırun yargıtaya gönderilece- ği ilan olunur. Basın: 56678 nedeni ile, tartışmalara ve kamplaşmalara neden olan taslak, ÜAKve Öğ- retim Elemanlan Demek- leri ile uzlaşma görüntü- sünün arkasmda, uygun zamanın kollanmasına er- telenmiş bulunmaktadır. AKP hükümeti, ideolo- jik ve siyasal amacından ilkini, 2004 yıh ÖSS'den önce, kendi ideolojik ve siyasal tabanına dönük olarak, taslakta yer alan maddeyi, tek maddelik tasan olarak TBMM'ye sunmuş bulunmaktadır. Tasan, yükseköğretime giriş sınav ı ve değerlen- dirme esaslannın belir- lenmesi görev ve yetkisi- ni, YÖK'ten kopanp, Millı Eğitim Bakanlığı 'na aktarmak ve ortaöğretım başan puanmın hesabı- nı, tüm ortaöğretim ku- rumlan için, aynı katsa- yiya bağlamaktadır. Bu- radan amaçlanan, imam hatip okullannı, meslek okuîu statüsünden çıka- rarak, genel lise konumu- na yükseltmektir. Yani, eğitimi, elli yıh aşkın bir süredir uygula- nanve28§ubatl997'den sonra çıkanlmaya çahşı- lan dinci kanala yeniden sokmaktır. AKP, kendi parti programı, seçim bil- girgesi ve hükümet prog- ramı ile dinci siyasal ta- banına karşı üstlendiğı yükümlülüğü yerine ge- tirirken, ülkeyi ve eğiti- mi, yeniden ideolojik sa- vaşım alanına dönüştür- meyi de göze ahnış ol- maktadır. tmam hatip okullanrun genel lise konumuna dö- nüştürühnesi, öncelikle, Öğrenim Birliği Yasa- sı'na ve buradan anaya- sanın 174. maddesine ay- kınlık taşımaktadır. Öğ- renim Birliği Yasası da içinde ohnak üzere 1924- 1934 yıllan arasında çı- karılmış bulunan sekiz yasamn ortak özelliği; Türk toplumunu çağda^ uygarlık düzeyinin üze- rine çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteliğini koruma amacı- nı gütmeleridir. Öğrenim Birliği Yasası'na göre imam hatip okullan, di- ni hızmetlerin yerine ge- tirilmesi ile yükümlü me- murlann yetışmesine dö- nük olan, aynk okullar- dır. Bu okullan, dini hiz- met görevlisi yetiştirme- nin ötesinde amaçlar için kullanmak. 430 sayıh Öğ- renim Birliği Yasası, bu- radan anayasanın 174. maddesi ve anayasanın 24. maddesine aykınhk oluşturmaktadır. YÖK'ün, "yükseköğ- retime gui^" alanuıdaki yetkilerini, Milli Eğitim Bakanlığı'na aktarmak ise, öncelikle anayasanın 131. maddesine aykınhk oluşturacaktır. Anayasa- nın 131. maddesi YÖK'e "vüksekögredm kunım- lannın öğretimini plan- lamak, düzenlemek, yö- netmek,denedemek, yük- seköğretim kurumlann- daki eğitim-öğretim ve bi- iimsel faaliyetkrini yön- lendirmelc.'' görevlerini vermiştir. 2547 sayılı ya- sanın 45. maddesinde YÖK'e verilmiş bulunan "yükseköğretime giriş", anayasanın 131. madde- sinde belirtilen "yükse- köğretim kunımJannda- ki eğitiın-öğretiın ve bi- limsel faalivetkri yönlen- dirmek" kapsamı içinde yer almaktadır. Bunun yanı sıra, 2547 sayılı ya- sanın 7. maddesi, YÖK'ün görevlerini dü- zenlemektedir. Anılan maddenin (h) fıkrası, YÖK'e "öğrencüerinse- çilmesi ve kabul edilmesi Ûe ilgili esaslan belirie- mek" göre\ini \ermek- tedir. Anayasa ve 2547 sayılı yasarun yürürlükte- ki bu maddeleri ortada iken, YÖK'ün "yükse- kögretimegiriş" esaslan- nı Milli Eğitim Bakanlı- ğı'na aktarmak olanakh olmayıp, ya Cumhurbaş- kanı'ndan ya da Anaya- sa Mahkemesi'nden ge- ri dönecektir. AKP hükümeti, bu ta- sansı ile, "özerk ve de- mokratik ünrvershe" söy- lemı ile neyı amaçladı- ğını, neyin kendisi açı- sından öncelik taşıdığı- nı, kendi dinci siyasal ta- banı için ve laik Cumhu- riyeti çökertmek için, eği- tim sistemi ile yükseköğ- retimi ideolojik sa\aşım alanına dönüştürmeyi gö- ze aldığını ortaya koy- maktadır. Bu savaşımın altında kimJerin kalacagı belirsiz ohnakla birlikte, olan ço- cuklanmıza ve eğitim ku- nımlanmıza olacak, on- lar bu ideolojik ve siya- sal savaşımın kurbanlan olma yazgısını paylaşa- caklardır. Kunımlanmı- zı ve geleceğimiz olan çocuklanmızı kurban et- memek için, başta üni- versiteler olmak üzere, tüm anayasal kurumlara ve tüm topluma görev düşmektedir. Seminerlerimize bekliyoruz... * Yazma Semineri • Febefeye Giriş-Felsefe Yazın İlişkisi Semineri * Sinema Tarihi Semineri ile yaşammızdaki sıradanhktan sıynlıp kendinizi geliştirmek, uygulamalı çalışmalarla duygu ve düşüncelerinizi güzel bir dille yazıya aktarabilmek istiyorsanız; Emin Özdemir Mehmet Eroğlu Ahmet İnam Yıldırım B. Doğan Oğuz Onaran ile birlikte edebiyat ve sinema dünyasında coşkulu serüvenlere hazırsanız, 14 Ocak 2004'te başlayacak yeni dönem seminerlerimize bekliyoruz. Ayrıntüı bilgiyi vakfimızdan edinebilirsiniz. Son başvuru tarihi 13 Ocak 2004'tür. UQUIARA;TIRMACI I G A Z E T E C I L I ı ( İ s f Parıs Caddes< Nc " t Kavaklıdere. 06540 ANKARA Tel (0312)417 77 20pbx c aks (03121417 57 46 e-posîa. jnag&vmag org t/ wwvv umag.org tr KADIKÖY 2. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞt'NDEN tLAN Sayı: 2003/767 Mahkememızden venlmiş olan 2.12.2003 tarih ve 2003 767-426 K. sayılı ılamı ile Istanbu) ili. Beyoglu ilçesi, Tomtom Mah. Cilt 39, Hane 183'te nüfiısa ka- yıtlı bulunan Fazlı ve Rabiye'den olma, 1943 dogum- lu, Enver Paksoy 4721 sayılı TMK'nin 405. maddesi gereğince vesayet altına almarak kendisine aynı nü- fusta kayıtlı buiunan 1975 dogumlu, Banu Paksoy Eraydın vasi tayin edılmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 2.12.2003. Basın: 61799 O'NA TÜRKİYE'NİN IHTIYACI VAR ATATURK'ÜN BÜTUN ESERLERI 11.CİLTTAMAMLANDI • Bu eserde, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Devrimi'mizin büyük önderi Atatürk'ün yazdığı, söylediği ve imzaladığı bütün belgeler bir araya getirildi... • Hiç yayımlanmamış belgelere ulaşıldı. • Osmanhca, Fransızca, Ingilizce ve Rusça metinler, asıllanndan ve ilk kaynaklarından yeniden çevrildi; yayımlanmış metinlerle karşılaştmldı; yüzlerce eksik yayımlama, çeviri ve tarih hatası giderildi; yanlış okumalar düzeltildi... • Metinler eserde tarih sırasıyla ve yorumsuz olarak yer aldı... • 17 x 24 cm., bez cilt, ipfik dikiş, birinci hamur kağıt... :Her cildin fiyatı 25.000.000 TL'dır. 11 Cilt 275.000.000 TL :11 Cilt 310.000.000 TL Peşinat 50.000.000 + 8 ay x 32.500.000 TL'dır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle