Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 ARALIK 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JCJJVİ-Jİ ı UIVJJ. ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Hesaba doğalgaz ile cep telefonu kullanım ücretinin de girmesi bekleniyor
Enflasyona yeni sepetEBRUTOKTAR
ANKARA - Türkiye "dekı tüketim
eğilımini tam yansıtmadığı, bu neden-
le de rakamlann gerçekleşenden düşük
çıktığı eleştinlenne neden olan enflas-
yonun ölçüm sepeti değıştıriliyor. Dev-
let tstatistık Enstitüsü'nün (DİE) bu
çerçevede 1 yıldır 26 bin aile üzerinde
yaptığı anket, aralık ayının sonunda bı-
tiriliyor. 2.1 trilyon liraya mal olan an-
kete göre belirlenecek yeni ölçüm se-
perinin enflasyon hesabına yansıması
ise 2005'te gerçekleşecek.
DÎE'nin Başkan Yardımcısı Ömer
Toprak, kurumun yeni çahşmasına iliş-
kin sorulanmızı şöyle yanıtladı:
• Yeni ölçüm sepetinin enflasyon hesabma yansıması 2005'te
gerçekleşecek. DİE Başkan Yardımcısı Toprak, 'Enflasyonu
düşük hesapladığımız yönündeki eleştiriler yersiz' dedi.
- Şu anki hesap 1994'teki anket so- aldın. kaç tane ya da kaç kilo aldırT dı-
nuçlanna göre mi \apılıyor?
- Evet.Ancak dünyada bu sepetin ye-
nilenme ortalaması zaten 5-7 yıl. Tür-
kıye'de ekonomık krizler nedeniyle bu-
nun yenılenmesı bıraz gecıktı.
- Anketörler,anketyapılan aikleri na-
sü betirliyor?
- Haneler. örnekleme yöntemi ile be-
hrleniyor. 0 hanenin ve yaşadığı ma-
hallenin ekonomik koşullannı alabile-
ceğımız parametreler uyguluyoruz.
Anketörler bu ailelere gıdıp **Bugün ne
ye soruyor. Ürünleri günlük olarak dol-
durması için de bir defter bırakıyor.
- Yeni proje Üe neyi hedefliyorsunuz?
- Her yıl hane halkı bütçe anketi ya-
pacağız. Eski yöntemde, 1994 yılı sa-
bit kabul edildiği ıçin ara yıllardaki cid-
dı tüketim alışkanlıklan, enflasyon pa-
ketine yansımıyordu. Yeni uygulamay-
la her yıl sepete giren maddeleri ve se-
petten düşen maddeleri hemen enflas-
yon hesabına yansıtabileceğiz. Yanı
halkın tüketim alışkanlıklannı günü gü-
nüne yansıtan bir sepetimiz olacak.
- Enflasyon rakamlaruun gerçegj
yansıtmadığı eleştüileri yapıhyor™
- Bunlar haksız eleştiriler. 0 dönem-
de cep telefonu, bazı elektronik aletler
bu kadar yaygın değıldi. Üstelik çok
daha pahalıydı. Doğalgaz kullanımı
çok sınırlıydı. Bunlan sepete alsaydık,
enflasyon yüksek değıl düşük çıkardı.
- Enflasyon sepetindeki gaz lambası
fitili, gazyağu pinpon topunun yeni
sepette yer alnıa olasılığı var nu?
- Türkiye'nın heryeri kent değil. Kır-
salda pek çok ınsanın yaşam koşullan
ağır. Kışın yollan kapanıp elektrik ala-
mayınca gazyağı kullanıyorlar. Bu ne-
denle. yeni pakete yansıyabilir de...
1 milyar 629 milyon lira
YoksuUuk
sıııırı arttı
Ekonomi Servisi - Kasım ayında açhk smın 593
milyon 182 bin liraya, yoksulluk sının ise l milyar
629 milyon liraya çıktı. Türkıye Kamu-Sen'in araş-
tırmasına göre dört kışilık bir ailenin geçinebılme-
si için gerekli asgan harcama tutannı ifade eden
yoksulluk sının bir önceki aya göre yüzde l. 19 ora-
nında artarak l milyar 610 milyon liradan l milyar
629 bin liraya çıktı. Dört kışılik bir aile anılan ay-
da, günde gıda için 12.3 milyon, ısınma için 3.5
milyon , aydınlanmaya l milyon 55 bin, barınma
için 6.7 milyon, sağlığa 1.3 milyon, ulaşım için 9
milyon, haberleşmeye 2.3 milyon, giyime 5 milyon,
temizlığe 7 milyon, eğıtım-kültüre 2.5 milyon har-
cama yaptı. 92 Kasım ayında tek kişinin bir aylık
harcaması asgari 766 milyon lira oldu.
Fındıkta
ikinci
bahar
Fındık Tanm Satış Ko-
operatifleri Biıüği (FİS-
KOBtRLtK) Genel Mü-
dürü Cemal Oztürk,
1981 yıhnda büyük yab-
runlarla kurulan Entegre
Fındık İşleme Tesisle-
ri'nin (EFİT AŞ), 6 yıl
aradan sonra yeniden
üretime geçirildiğini be-
Krtti. Üretime geçilen 3
ayhk sürede 2 bin 500 ton
kabukhı fındığın işlendi-
ğini söyleyen Oztürk,
EFTFin yeniden çahşma-
ya başlamasıyla biriikte
330 kişiye istihdam sağla-
dığını kaydetti. (AA)
ANKARA PAZARI
YAKUP KEPENEK
Her İşin Başı
Geçen yılın genel seçımlerinden önce, hem
CHP hem de AKP, milletvekili dokunulmazlı-
ğını sınırlandıracaklan sözünü verdiler. Re-
cep Tayyip Erdogan'ın Başbakan olduğu
günlerde, bu satırların yazan, bir soru öner-
gesiyie "AKP hükümetinin, milletvekili doku-
nulmazlığı konusunda neyapacağını" sordu.
Soruya verilen yanıtta, "konunun katmaşık
olduğu ve anayasanın tamamının değiştiril-
mesi çerçevesinde e/e ahnacağı" açıklandı.
Bunun üzerıne, dokunulmazlık konusunun
"neden ertelenmekistendığinin" Meclis araş-
tırmasıyla açıklık kazanmasım istedik. Öner-
ge aylarca Meclis gündeminın alt sıralannda
kaldıktan sonra, AKP'nin de desteğıyle işle-
me konuldu ve Milletvekili Dokunulmazlıkla-
nnı Araştırma Komisyonu kuruldu. Komisyon,
ilgili kişi ve kuruluşlardan görüş istedi. Ko-
misyona bildirilen görüş ve önerilenn tama-
mınayakını, milletvekili dokunulmazlığınınsı-
nırlannın geniş olduğunu ve sınırtanması ge-
rektiğini vurguluyordu; yalnızca SP, dokunul-
mazlığa "dokunulmamasını"; anayasadaki
düzenlemenin korunmasmı istemekteydi.
Başkan Adıyaman Milletvekili Fehmi Hûs-
rev Kutlu'nun katkılanyla komisyon çok
uyumlu çalıştı. Ancak AKP'li üyeler, 10 Aralık
günü bırdenbire tutum değiştirdi ve "dokunul-
mazlıklara dokunulmayacağı" yönünde ka-
rar aldılar. Bu keskin görüş değişikliğinin ne-
denı olarak da "yargıya güvenilemeyeceğı"
ve "kamu bürokrasisinin yargılanmasında sı-
nıriamalar olduğu" öne sürüldü.
Aynı gün Meclis Genel Kurulu'nda, doku-
nulmazlıklahıçılgisiolmayanTÜBlTAKYasa-
sı'nın Cumhurbaşkanf nın vetosundan sonra
görüşülüp kabul edilmesi üzerine yaptığı "te-
şekkûr" konuşmasında Devlet Bakanı Meh-
met Ali Şahin, AKP'nin dokunulmazlıklann
sınırlandınlmasına taraftar olduğunu vurgu-
lamaktaydı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek de
aynı saatlerde ve sonrasında "Yargıya güve-
niyoruz" dıyor.
Dokunulmazlık konusundakı tutumu,
AKP'nin iç çelişkilennin ve gerçek niteliğinın
biryönünü gösteriyor. Ek olarak, Meclis araş-
tırmasını "dokunulmazlığın nesiaraştınlacak"
dıye eleştırenlere somut bir yanıt veriliyor;
AKP'nin yaptıklan ve yapmadıklarıyla daha
fazla araştınlması, aydınlanması gerekiyor.
• • •
Komısyona CHP'Iİ üyeler olarak sunduğu-
muz ve kamuoyuna açıkladığımız, ancak ba-
sında yer bulmayan öneri şöyle:
...Anayasanın 83. maddesi aşağıdaki şe-
kilde yeniden düzenlenmelidir:
Madde 83. Yasama Bağışıklıklan
a) Yasama Sorumsuzluğu
TBMM üyelen, Meclis çalışmalanndaki oy
ve sözlerinden, Meclis'te ıleri sürdükleri dü-
şüncelerden, bunlan Meclis dışında tekrarla-
mak ve açığa vurmaktan hiçbir şekılde so-
rumlu tutulamazlar. Içtüzük gereğınce verıle-
cek disiplin cezalan sakhdır.
b) Yasama Dokunulmazlığı
Seçimlerden önce veya sonra bir suç işle-
diği ileri sürülen milletvekili, Yargrtay'da sor-
gulanırveyargılanır. Ancak ağırcezayıgerek-
tiren suçüstü halleri dışında tutulamaz ve tu-
tuklanamaz. Bu durumdayetkilı makam, du-
rumu hemen ve doğrudan TBMM'ye bildır-
mek zorundadır. Kovuşturma ve yargılama
usul ve esasları kanunla düzenlenir.
Bir milletvekili hakkında seçimden önce ve-
ya sonra verilmiş olan ve milletvekili sıfatının
düşmesini gerektirmeyen bir ceza hükmünün
yerine getırilmesi, milletvekili sıfatının sona
ermesine bırakılır. Anayasanın 76. maddesın-
de düzenlenen milletvekili seçilmeye engel
birsuçtan dolayı mahkûmiyetin kesinleşme-
sı halınde ise, TBMM Genel Kurulu karan ol-
maksızın ve dönem sonu beklenmeden üye-
lik sıfatı sona ermiş sayılır ve hükmün infazı-
na başlanır. Dokunulmazlık süresınce dava
ve ceza zamanaşımı işlemez.
TBMM'deki siyasi partı gruplannca yasa-
ma dokunulmazlığıyla ılgılı görüşme yapıla-
maz ve karar alınamaz.
AKP'nin, tartışmaya bile gerek duymadan
reddettiği bu önenlerdır.
• • •
Kamu yönetımının rüşvet ve yolsuzluklar-
dan kurtulması, bu ülkenin yaşadığı sorunlar
lıstesinin ılk sırasında yer alıyor. Milletvekili
dokunulmazlığının sınırlandınlması ise soru-
nun çözümünün deyim yenndeyse, anahta-
ndır; çünkü dürüstlük her işin başıdır.
AKP'nin yapacağı her uygulamayı, toplu-
mun dürüstlük açısından sorgulamaya hakkı
olacaktır. AKP, dokunulmazlıklara dokunma-
makla, boynuna bir rüşvet ve yolsuzluk kuş-
kusunun halkasını takmaktadır.
Ancak, yolsuzluk nedeniyle asıl yıkımı; si-
yasetı, ekonomısı, ahlakı ile bu toplum yaşa-
maktadır.
yakup@metu.edu.tr
Teknoloji
ve kalitesi
Toplam sahip
olma maliyeti
Diğer dizüstü
bilgisayarlar
Diğer dizüstü
bilgisayarlar
(Küçüktür)'
DIM4 EKO>O>ÖSİ>E BAKIŞ / ERGtN YILDIZOĞLl Losm ergny tr.net
Toshiba'dan nefes kesen mobilite paketi
Hem inanılmaz bir fiyata, hem de peşin fiyatına 6 taksitle!
uluslararası garanti ve taşıma çantasıyla biriikte.
Toshiba Microsoft® Windows® XP ürününü önerir.
Satellite A30-754
1599$
266$ x 5 ay
• Mobiie Intel* Penlium» A iştemci 3 06 GHz
• Microsoft" VVindovvs" XP Home TürKçe
•512KB L2 cache
• 533 UHz Front Sıde Bus
• 512 MB DDR RAM- max. 2 048 MB
• 40 GB S.M A.R.T HDD
•15 0' TFT renkli ekran. Intei Monîara GM graphıcs
Max 64 MB DOR ekfan kartı
• 0VD-R/RW surucû
• CD,'MP3 playet + One Touch Keys
• 56K tax modem ve 10/100 e
• Paralel. 2 x USB 2 0 ı Lînk' (IEEE 1394). TV-ou!
• Lı-ion baîarya
• Wı-Fı (IEEE 802 11b> kablosuz LAN uyumlu
• Touch-pad mouse
• 3.5 kg.
• 332 x 280 x 38 mm
• 2 ytl uluslararas- garanti
• 1 yıllık sınırstz e-ko!ay înternet pakett
• 1 yıltık Kaspersky antı-vırüs paketı
• Taşıma çantası hediye
Tecra M1
3099$
517$x5ay
KAMPANY* DAHISMA HATLARI:
ALBIM (0216) 349 33 51
INDEX (0212)3214178
PENTA (0212)314 14 14
•Peşinat TuUrlart:
Satellne ft3O-7S4 26a USD
Tecra M1 517 USD
Peşkt TL Tutarlan
Satellıte A30-754
Tecra M1
2 328.703.650 TL
4 513 228.650 TL
Yukandakı TL mktartan 2Arabk 2OO3 Merkez Ban**sı etektit sat/ş kuru a
hesaplanmıştır Sa&ş esnmsmda saSştn yap<tö»Q günkü etektit sat>ş bur<j
Ryatiara KDV eMenccekür
Kampanya tarihleri 30 Ekim 2003 - 22 Aralık 2003
• InMI* Cantrhto11
" mobil teknolojisi 1 70 GHz Intel Pentıum" M işlemc
• Microsoft* Windows' XP Pro'essıonat Ingilizce
• 1 MB L2 Cache
• 400 MHz Front Sıde Bus
• Inlel- PRO/Wireiess 2100 netvvork bağlantıs^
• Intel" 855PM chipset
• 512 MB DDR RAM-Max. 2.048 MB
• 80 GB (5 400 ıpm) S.M. A.R.T HDO
• 14.1* TFT renkli ekran 32 MB DDR ekran kartı
• DVD/CD-RW Combo sürücu
• 56K fax modem ve 10/100 eîhernet
" Paralel. Sen. 3 x USB 2 0. Kulaklık. Mikroton TV-Out (S-video).
Fast Infrared, SD Card Slot. ı Link" (IEEE1394)
• ü-ion batarya. max. 6 2 saat batarya süresı (Mobile Mark)
• Kablosuz LAN (802 11b netuvork destegi entegre. dual band
(802.11a/b) network desteğine uyumlu). Bluetooth uyumlu
• Entegre Dual Poınting (TouchPad ve AccuPoınt II)
• 2.8 kg
• 312 x 274 x 37 mm
• 3 ytl uluslararası garanti
• \ yıllık sıoırstz e-kolay internet paketi
• 1 yıllık Kaspersky antı-virüs paketi
• Taşıma çantası hediye
TOSHİBA BİLGISAYAR SISTEMLERI
L Türkıye Dıstfıbutorü
L
TNB Bilgisayar Sistemleri A.Ş.
Butramye M * Neşeltıey Sck -rs Kısıklı 3«76 ISTAf
T«l (0216! 422 40 50
Faks (0216I422 55 2O
MOBİLE
TECHNOLOGY
Choose freedom.
computers.toshiba-europe.com TOSHİBA
ABD Dışışleri Bakan Yar-
dımcısı Marc Grossman
Türkiye'deydi. Türkiye'nin
geleceğini de ilgilendiren
çok önemli açıklamalar
yaptı. Bu açıklamalann ta-
şıdığı anlamlara, Mustafa
Balbay'm yazısı (11/12) dı-
şında kimse değinmedi.
Anlaşılan "devlet büyükle-
rimizle" medya, Gross-
manın "Türkıye şimdi te-
rörle mücadelede bir
cephedir"... "ABD Türki-
ye'yi terörie mücadelede
merkez ülke olarak gö-
rüyor... tlişkilerimizi bu
zeminde yeniden tanım-
layalım, yeniden yapılan-
dıralım" sözlerine, artık
bölgede büyük oyuncular-
dan biri olacaklannı düşü-
nerek sevindiler.
'Terorlzme kar$ı
sava;'
"Terorizme karşı savaş"
bugün ABD dış politikası-
nın düzenleyici ilkesidir.
Ancak bu ilkeye uygun po-
lıtikalar uygulanmaya kon-
dukça, "ferör" yaygınla-
şıyor. Bu bile "terorizme
karşı savaş" kavramın-
dan kuşkulanmak için
yeterii. Üstelik bu "te-
rorizme karşı savaş"
için gündeme gelen
savunma stratejisinin.
11 Eylül sonrası sürecin
ürünü gibi görünse de, kö-
künün 1992'de hazırlanan
"Worfowitz memorandu-
munda", 1997'de kurulan
Project For the Nevv
American Century'nin ka-
ranlık koridorlannda yattı-
ğını da biliyoruz. Daha ön-
ce de vurguladığımız gibi,
aslında bu kavram,
ABD'nin uluslararası hâki-
miyetini militarizmle koru-
ma stratejisinin, "bir impa-
ratorluk projesinin" yerine
kullanılan bir metafor.
Diğer taraftan, Türki-
ye'ye, bu imparatoluk pro-
jesi bağlamında, bir cep-
he, üstelik merkezi bir
cephe görevi biçilmesi de
15-20 Kasım'dan sonra
değil büyük bir olasılıkla, 11
Eylül'den bile önce karara
bağlanmış bir konu. 'Dört
yıllık Savunma Değerlen-
dirmesi Raporu 2001'
(QDR-2001) açıklanmadan
az önce okuduğum bir
araştırma yazısında, "Pen-
tagon militanlan, hiç brt-
meyen bir savaş sürecin-
de... merkezi çakışan da-
ireler gibi, değişik sek-
törlerde ve zamanlarda
sırayla ABD yörüngesine
giren ülkelerden oluşan
değişken ittifaklardan
bahsetmeyi tercih edi-
yorlar. Bu güle benzer di-
agramın merkezinde de
yalnızca ABD, Ingiltere
ve Türkiye var" (Havvks
Tehlikeli İlişkiler
and doves fight for cont-
rol over campaign, 30 Ey-
lül 2001, The Observer,
Ed Vullamy) saptaması yer
alıyordu...
Türkiye'nin, bir başka ül-
kenin imparatorluk projesi-
nin merkezine konmasın-
dan kımler, hangi ekono-
mik-siyasi çıkarlarından
dolayı hoşnutturlar, bilmek
zor (imkânsız değil) ama bir
şey kesin, bu hoşnutluk,
kendisini de içine alacak
çukurun kazılmasına gö-
nüllü olarak katılmayaben-
ziyor.
'ikl mesele var'
0 çok bildik fıkrada ol-
duğu gibi burada da iki me-
sele var. ABD'nin impara-
torluk projesi başanlı
olursa, Türkiye'yi,
imparato-
run
nin içinde yer almanın kısa
dönemde kârlı gözükmesi-
ne karşılık orta dönemde
nasıl riskler içerdiği geçen
hafta, Wotfowrtz, Fransa,
Almanya, Rusya ve Ka-
nada'yı Irak kontratlann-
dan dışlayınca bir kez da-
ha ortaya çıktı. Tam Bush
"Atlantik çatlağım" yama-
maya çalışırken Penta-
gon'dan gelen bu açıkla-
ması, bizim medya pek far-
kında olmasa bile, diplo-
masi çevrelerinde şaşkın-
lıkla karşılandı, büyük tep-
ki çekti.
Bu açıklama, birincisi,
15 yıldır, devleti ticaretten
ve yatınm ortamından çı-
kararak inşa edilmeye ça-
lışılan serbest ticaret, ser-
best yatınm ilkelerine ("kü-
reselleşmeye") tümüyle
aykın; ikincisi, bu
ABD'nin
rupa'ya
karşı konuşlanmış,
bölgede güvenlikten so-
rumlu bir vassalı olmaktan
öte bir kader beklemiyor.
Bu durumda, ülkenin eko-
nomik, siyasi. kültürel ya-
pısı, kimliği imparatorun çı-
karlanna ve beklentilerine
göreyeniden şekillendirile-
cek, halen ülkede egemen
"sömürge sendromu"
yerinı düpedüz sömürge
ülke konumuna bırakacak.
Görünüşte kendi seçimleri-
ni yaparak imparatorun
onayladığı adaylardan biri-
ni seçmeye devam etmek
durumu değiştirmeyecek-
tir.
Yok imparatorluk projesi
başanlı olmazsa, o za-
man da bu surece bir cep-
he ülkesi olarak katılmış
olan Türkiye, ekonomik, si-
yasi, ruhsal tüm kaynakla-
nnı tüketmiş, yalnızlaş-
mış bir biçimde enkaz al-
tında kalmaktan kurtula-
mayacak, bu yıkımı hazırta-
yan diğer emperyalist güç-
lerin operasyon masasına
yatınlacaktır. Aynı I. Dünya
Savaşı'nın arkasından ol-
duğu gibi?
Panlk ve sabotaj...
Bu imparatorluk projesi-
Irak'ı sö-
mürgeleştirmekte
(kendine ayırmakta) oldu-
ğunu kesin bir biçimde ka-
nrtlıyon Bu yüzden, Alman-
ya, Fransa ve Kanada'nın
dışlandığının açıkça ilan
edilmesi, eski Güvenlik
Sekreteri Sandy Berger,
Zbignevv Brezinski gibi
ağırtoplartarafından "saç-
malık", "gariplik" olarak
yorumlandı. (AP, 11/12).
VVashington Post'un ak-
tardığına göre Senato Ço-
ğunluk (Cumhuriyetçi) Gru-
bu Başkanı Bill Frist de
daha bir ay önce ilk günde-
me geldiğinde, bizzat Con-
daleeza Rice'in baskısıy-
la reddedilen bir politikanın
yeniden gündeme gelme-
sini yadırgamıştı (12/12).
Financial Tlmes'ın yo-
rumuna göre, Pentagon bu
günlerde "Amerika'nın
uluslararası otoritesini
yıkmak için eldinden ge-
leni yapıyor"du (11/12).
Daha da ilgincı, neocon-
lann teorik dergisi Weekly
Standard'ın editörieri, Wil-
liam Kristol ve Robert
Kagan ortak bir yazıyla,
"Pentagon tarafından
dostlan ödüllendirmek,
düşmanları cezalandır-
mak için atılmış bu adım
aptalcadır ve değiştiril-
melidir" diyerek sert bir ta-
vır aldılar. Onlar da, belki de
Leo Strauss'un öğrencile-
ri olduklanndan, bu tür iş-
lerin açıkça ilan edilmeden
yapılması gerektiğinı düşü-
nüyoriardı (12/11). The
New York Tlmes'ın aktar-
dığına göre, Beyaz Saray
da VVolfovvitz'e çok kızmış.
Le Monde. Bush'un ka-
muoyu önünde Wolfo-
vvitz'in karanna sahip çık-
makla biriikte, özel konuş-
malarda hoşnutsuzluğunu
saklamadığını aktardı
((13/12). Öyle ya olacak iş
miydi? Tam Almanya ve
Fransa'nın Irak konusunda
ABD'ye yakınlaşmaya,
ABD'nin Irak'ın borçlarını
erteletmeye. Bush, ABD
diplomasisinın "realist"
ekolünün ağırtopu Baker'ı
Avrupa'ya göndermeye
hazırlandığı sırada...
Birçok yorumcunun ör-
neğin, Council on Fore-
ign Relations un çıkardığı
Foreign Affaires dergisi-
nin editörü James Hod-
ge'un dolaylı olarak ima et-
tiğini. Prof. Krugman
Nevv YorkTimes'taki kö-
şesinde açık bir biçim-
de, "Wolıowitz'in
fraksiyonu ABD ile
Avrupa arasında
başlayan uzlaşma
sürecini sabote et-
mek istiyor" diyerek dile
getirdı. Fred Kaplan da
Slate'dekı yorumunda,
Pentagon'un (VVolfovvitz),
ABD'ye Irak'ta, kolay birçı-
kış yolu bulmak, belki de
Irak'ta bir paylaşıma git-
mek amacıyla, AB ile pa-
zarlık yapmak için devreye
sokulan Baker'ın önünü
kesmeyi amaçladığını, yö-
netımin içinde iktidar mü-
cadelesinin kızıştığını ileri
sürdü(12/12).
Tüm bu gelişmeler, ABD
dış politikasında ne kadar
tehlikeli bir çizginin ege-
men olduğunu; birilerinin,
militarist, imparatoriukçu
yönelimin tek seçenek ola-
rak kalmasını sağlamak
için tüm uzlaşma kapılannı
kapamaya, dıplomasi açı-
lımlannı sabote etmeye ha-
zır olduğunu, son aylarda
olduğu gibi güç kaybettik-
çe, paniğe kapıldıkça, gi-
derek daha da cüretli işle-
re (!!) giriştikterini ortaya
koydu. Bugün, Türkiye'nin
konumu birbirinden uzak-
laşmaya başlayan iki is-
kemleye birden oturmaya
çalışmakta ısrar etmeye
benziyor: Hem AB'ye gir-
meye çalışmak hem de
ABD'nin imparatorluk pro-
jesinde merkezi bir görev
üstlenmeyi kabul etmek
arasında giderek uzlaşmaz
hale gelen bir çelişki var...
Ilk yere düşerek kınlan
"Kıbrıs" oluyor. Ya sonra...