Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 ARALIK 2003 CUMA
HABERLERlN DEVAMI
TURKIYE
Istanbul
Edırne
Kocaeli
Çanakkale
Izmir
Manısa
Aydın
Denızlı
PB
Y
PB
Y
Y
PB
PB
PB
12
8
14
13
17
15
18
16
Sinop
Zonguldak B 12 Antalya
Samsun
Trabzon
Giresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
B
PB
PB
S
S
S
S
13
11
11
g
10
11
6
B 12 Adana B 19
B 21 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
B
S
S
S
S
S
S
18
11
13
10
10
8
7
Vurdun kuzeybatı
Kesımlerı parçalı bulut-
•u Marmara nın batısı
ıle kuzey Ege kıyılan sa-
ğanakyağışlı dığeryer-
ler az buluthj ve açık ge-
çecek Marmara ıle yur-
dun ıç ve doğu kesımle-
rınde yer yer sıs gorule-
cek Hava sıcaklığı yur-
dun kuzey ve ıç kesım-
tennde bıraz artacak. dı-
ger yerierde onemlı bır
değışıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholrn
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
B
Y
Y
Y
Y
B
-2
0
0
10
13
8
oo
6
Münıh K 3 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
K
K
PB
K
Y
K
Y
Y
4
4
14
6
5
6
17
17
K 2 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflıs
Kahıre
K
PB
K
K
PB
K
PB
B
U
0
-10
0
8
0
7
23
B 15
Sıslı 3 BuUıı, ^ Çok bulutiL • Yağmurtu h Gok gufûltulû
GUNCEL CÜ1VEYT ARCAYLREK
• Baştarafi 1. Sayfada
AB'nin Türkiye ve KKTC üzerinde sürekli, gide-
rek yoğunlaşan baskı kurmasının belli başlı ne-
deni Doğu Akdeniz'de KKTC karasulannda var-
lığı söylenen zengin petrol yatakları.
Denktaş, "AB'nin bu kaynağa ulaşmasının tek
yolu, KKTC'yi ortadan kaldırmak ve Annan Pla-
nı 'nı derhal imzalatarak Kıbns Türklerini de AB 'nin
içinealmak" diyor.
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ın Tercü-
man'da dün doğruladığı bu açıklamayı elbette
14 Aralık seçimlerinin bir parçası gibi yorumla-
yanlar olabilir.
DP Genel Başkanı'nın belki yalanlanacak, bel-
ki propaganda malzemesi diye değerlendirilecek
açıklamaları 14 Aralık seçimlerinin çirkin yüzünü
ortaya çıkarıyor:
KKTC içinde Batı hesabına oynanan oyunların,
bu oyunlara alet olanların sadece Kıbrıslı Türkle-
re, KKTC'ye değil, Türkiye'ye de ihanet içinde ol-
dukları kanıtlanıyor.
• • •
İhanet sözcüğü kimi çağrışımlar yapıyor. İha-
net nerede başlar, nasıl gelişir sorulannı sorma-
yı zorunlu hale getiriyor.
Hatta AB (tabii ABD, Rum ve Ingiliz) desteğini
yadsımakta zorlanan M. A. Talat'ın kime veya
kimlere hizmet ettiği sorusu gündeme geliyor.
örneğin, AB'nin, ABD'nin KKTC'deki parmağı
konumundaki M. A. Talat'ın (MAT)-daha öncele-
ri bu köşede yazılan- sözleri bugünkü konumu-
nu aydınlatmaya olanak sağlıyor.
Dışarının gizli kapaklı desteğiyle birden kurta-
ncı rolüne soyunan MAT şöyle demiştı:
"Türkiye sizin olabilir, ama benim anavatanım
değil."
Bu kadanyla yetinmemiş, çevresindekilerle bir
Rum lider gibi Türkiye ve Türk düşmanı çizgide
konuşmayı sürdürmüş, "Türkiye'nin bizi kurtardı-
ğını söyleyebilirsiniz. Ancak burada yeterinden
fazla kalmıştır"... ve örneğin 23 Eylül 2003'te "Tür-
kiye'nin Kıbns'taki varlığı uluslararası hukuka ay-
kırıdır. Türkiye uluslararası hukuk açısından Kıb-
rıs'ta haksızdır" diyebilmişti.
Bu inkârcı sözler ve dafıa sonraki kimi açıkla-
malan, karakterini açığa vuruyor. Batılılar gibi Kıb-
ns Türklüğünün varoluş nedenini inkâr ediyor.
1960 Zürih ve Londra uluslararası anlaşmala-
nnı ABD sudan bir gerekçeyle reddediyor. Ingil-
tere ve Yunanistan, altında imzaları bulunan an-
laşmaların adını bile anmak istemiyor. Ne yazık
ki, bugünkü hükümet, hemen her sorunda ABD
kafasına koşut diplomasi olanaklarını kullanma-
ya çaba gösteren Dışişleri de çözüm araştırma-
larında 1960 anlaşmalarını temel bir öğe olarak
masaya getiremiyor.
• • •
MAT'ın Türkiye'deki yardakçıları ya da AB'ye
körü körüne hizmet veren kimileri MAT'ın daha
önceki söylemlerini geçmişten anı gibi yorumla-
yabilir, AB'ye hizmet veren tutumunu överek dü-
nü unutturmaya çalışabilirler.
Ne var ki, bu adam (adam derken Mustafa Ke-
mal'in ilk Meclis'te yönettiği bir oturumda kürsü-
de konuşana, "Beyefendi, kısa kesiniz" demesi
üzerine "Bana beyefendidemeyiniz" karşılığı alın-
ca "Ya ne diyeyim" diye sorması, "Adam deyiniz"
yanıtına karşı, "Işte onu söyleyemiyorum beye-
fendi" demesi aklıma geliyor) evet bu beyefendi:
Vatan gazetesinde 10.12.03 günü yayımlanan
demecinde "Türkiye, Anadolu'nun ücra birköşe-
sinden daha çok yardım yapmıyor mu Kıbns'a?
Metresiişte. Kendi çocuğuna yapmıyor, metresi-
ne yapıyor" dedi.
Bunun üzerine söyleşiyi yapan Mine Şenocak-
lı soruyor MAT'a:
"Kendinizi metres gibi hissediyor musunuz?"
Yanıta bakın, yanıta: "öyle hissediyoruz tabii!"
Bu beyefendi; böylece AB ile, ABD ile, Rum-
larla metres hayatı yaşayarak metresi oldugu Tür-
kiye'ye ihanet ettiğini itiraf etmiyor mu?
Filmin adı: (Who is Fread of Virginia Wolf?)
"Kim Korkar Hain Kurttan?"
Tatlıses: Bu vatanı seviyorumI Baştarafi 1. Sayfada
nan Tatlıses, "Ben bölücü de-
ğilim. Benim partim yok.Tür-
kiye Cumhuriyeti benim va-
tanımdır. Bu vatanın evladı-
yım, uğruna ölürüm" dedi.
Tatlıses geçen hafta Show
TV'de yayımlanan programına
sanatçı Arif Sağ'ı konuk etti.
Ünlü türkücü program sırasın-
da, konu Kürtçe türkü söyleme
tartışmalanna gelince, "Biz
başka bir şey istemiyorduk.
Devletimiz birinci adınıı attı,
yeni adımlar atmak gerekir"
diye konuştu.
Milliyet gazetesınden Yaşar
Çakmak'ın. bir gün son-
ra."lkinci adımla neyi kaste-
diyorsunuz" sorusuna sinirle-
nen Tatlıses, gazeteciyle önce
karakolluk oldu, sonra banştı.
Olaydan dört gün sonra gaze-
telerde sanatçıyla ilgili haberle-
rin artması üzerine bazı kentler-
de MHP'liler Tathses'e tepki
göstererek kasetlerini almaya-
caklannı duyurdu. DEHAR
IHD ve KESK üyeleri ise Tatlı-
ses'e destek gösterileri yaptılar.
Televizyonda yaptığı konuş-
mada banş ve kardeşlik mesaj-
lan vermeye çalıştığını ancak
bunun provoke edildığıni söy-
leyen Tatlıses, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Ben televizyon ko-
nuşmamda Türkiye Cumhu-
riyeti devlerimizin güzel bir
adını attığını, bir dönem ya-
sak olan Kürtçe kasetlerin ar-
tık sorun olmadığını söyle-
dim. Devletimizin aslında bir
tartışmayı ortadan kaldırdı-
ğını ve bu tür şeylerle uğraş-
madığını vurguladım. Kültü-
rel adımlann olumlu olduğu-
nu, yenilerinin olmasını anlat-
mak istedim. Artık berkes
Kürtçe okuyabiliyor. Bu sa-
nattır, kimseye de bir şey ol-
muyor. Saçma sapan iddialar-
la insanlar gösteri yapıyor."
Bir sanatçı olarak toplumsal
duyarlılığı olduğunu, kültürel
ve sanatsal konularla ilgili za-
man zaman düşüncelerini ifade
TürkDünyası KadınlarKurultayı
Türk cumhuriyetlerinden gelen kadınları bir ara-
ya getiren 'türk Dünyası Kadınlar Kurultayı', An-
kara'da toplandı. Anıtkabir'i ziyaret eden Türk-
men, Kırgız, Tatar, Özbek, Azeri ve Bulgar kadın-
lar milli giysilerivle renkli görüntüler yarattı. Ku-
rultayın açılışına katılan Devlet Bakanı Mehmet
Aydın, Türk dünyasının bütünleşmesinde kadınla-
nn erkeklerden daha becerikli çıkmasını umduğu-
nu söyledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet
Ekinci ise 'Siz Batı'nın feminist kadınları gibi de-
ğilsiniz, şerefli, izzetli ve haysiyetlinisiniz' diyerek
herkesi şaşırttı. Azerbaycan'ın kadın bakanı Zeh-
raTahir l labay.Tiirk dünyasının birliğiiçin kadın-
lara büyük görev düşrüğünü söyledi. (Fotoğraf: AA)
etmeye çalıştığını belirten Tatlı-
ses, "Biz sanatçıyız, müsaade
etsinler iki kelime de biz ede-
lim. Ama konuştuğumuz za-
man olaylar yanlış aksettirili-
yor, gazeteler ters şeyler ya-
zınca da gereksiz tarnşmalar
çıkıyor" diye konuştu. 30 yıllık
sanat yaşamında "sürekli bir
yerlere oturtulmaya çahşıldı-
ğını" ancak oyunlara gelmedi-
ğini belirten Tatlıses şunlan de-
di: "Ben bölücü değilim, sa-
natçıyım. Sanatçının parfisi
olmaz. Benim her partide ar-
kadaşım var. Ben ülkemde
birlik ve beraberlik istiyorum.
Bu ülke benim vatanım. Bu
vatan için ne gerekiyorsa ya-
parım. Kim bu ülkenin
bir karışına göz diker-
se ben bunun karşısın-
dayım. Beni bir tarafa
oturtmak, bir şekle
sokmak istiyorlar.
Kimse bana metazori
bir şey yaptıramaz.
Ben oturacağım yeri
bilirim."
Aleyhine gösteri ya-
panlann tepkilerinin
üzücü olduğunu da be-
lirten Tatlıses, şunlan
söyledi: "Benim ka-
pımda gösteri yapan-
lar aslında konserle-
rimde beni alkışlıyor-
lar. Onlar benim bu ül-
keye, bu ülkenin insan-
larına ne kadar katkı
yaptığımı biliyorlar
mı? Yatınm yapıyor, is-
tihdam olanağı yaratı-
yorum, vergimi veri-
yor, 500 insanı çalıştın-
yorum. Bana kızanlar
bu ülkeye benim kadar
vergi veriyor mu?.. Ül-
keyi benim kadar sevi-
yor mu?.. Bu vatanı
sevmezsem koyarım
bankaya paramı oru-
nır, yerim. Vatanı sevi-
yorum demek suçsa
suç işliyorum."
Ünlü felsefeci Batuhan yaşamını yitirdi
Batuhan 82 yaşındaydı.
tstanbul Haber Servisi - Türki-
ye'nin düşünce tarihine önemli
katkılan bulunan ünlü felsefeci
Prof. Dr Hüseyin Batuhan (82),
salı günü Küçükyalfda kızının
evinde yaşamını yitirdi. Batuhan
dün Erenköy Galip Paşa Ca-
mii"nde öğlen kılman cenaze na-
mazının ardından Heybeliada Me-
zarlığf nda eşi Turan Batuhan'ın
yanında toprağa verildi.
Ünlü felsefeci Hüseyin Batuhan,
1921 yıhndaTrabzon'unSürmene
ilçesinde doğdu. 1943 yılında Is-
tanbul Oniversitesi Felsefe Bölü-
mü'nden mezun olan Batuhan, ay-
nı yıl Turan Pamuk ile evlendi.
Istanbul Üniversitesi ve 1960'h
yıllarda ODTÜ'de ders veren ve
pek çok öğrenci yetiştiren Batu-
han, modern mantığın lise prog-
ramlarına alınması için büyük ça-
ba gösterdi. Batuhan, 1979 yılında
emekli oldu. Ölene dek Heybeli-
ada'da mimari çizimlerini kendisi-
nin yaptığı evr
de yaşayan Batu-
han" ın eserleri arasında "Batı'da
Tolerans Fikrinin Gelişmesi, Bi-
lim ve Şarlatanlık, Biüm Din ve
Eğirim Üzerine Düşünceler,
Uğur Felsefe Öğreniyor" bulunu-
yor.
Batuhan, bilim dünyasındaki
sahtekârlıkJan anlattığı "Bilim ve
Şarlatanlık" kitabında özellikle
gençleri bir görüşe inanmadan ön-
ce onu sorgulamaya çağınyor. Ba-
tuhan'ın eşinin günlükJerinden
oluşan ve mektuplannı bir araya
getirerek hazırladığı "Bir Zaman-
lar Bir Turan Vardı" adlı kitap da
büyük ilgi uyandırmıştı.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
Bu, ver kurtuldan, sat kurtuldan çok daha fark-
lı bir yöntem. önce ortamı yokluyorsunuz, durum
uygunsa tabanınıza selam verecek kararı duyu-
ruyorsunuz. Ortam gerilirse geri adım atmış gibi
yapıyorsunuz. Tabana da, "Bak işte her şeyi ya-
pacağım ama, bazı engeller var" diyorsunuz, işi
zaman süzgecinin üzerine seriyorsunuz. Buna da
"ser kurtul" desek yeridir!
Diyanet Işleri Başkanlığı vitrine konarak başla-
tılan son girişimin durumu yukarıdaki tanımlara iyi
birörnek. Kamuoyu, Kuran Kursu Yönetmeliği'nin
değişik amaçlar için de kullanılabileceği görüşün-
de birleşince, geri adım atılmış gibi yapıldı. Oy-
sa, Resmi Gazete'de yayımlanan bir yönetmeli-
ğin gerçekten iptal edilmiş olması için yine Res-
mi Gazete'de iptal karannın yayımlanması gere-
kiyor. Dün akşam saatlerine kadar Resmi Gaze-
te'de yayımlanması için gönderilmiş bir metin
yoktu.
Konuyu biraz kurutmaya bıraktılar, yeri geldik-
çe kaşıyacaklar.
Yolsuzlukla mukavele, affedersiniz mücadele
konusunda da bır başka plan dikkati çekiyor. Ye-
rel seçimlerde ezici bir üstünlük elde etmeyi plan-
layan AKP, sadece kendi hazırlıklanyla ilgilenmi-
yor, rakiplerinin devre dışında kalması için de ça-
ba harcıyor. AKP'nin çizdiği rotaya göre, hakla-
nndaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle Yüce Divan'a
gitmesi gündemde olan eski siyasilerin yargılan-
ma süreci yerel seçimlere denk geliyor.
Tam o aşamada şu denecek:
"Ey seçmen kardeşim, bak senin 3 Kasım'da
tasfiye ettiğin partilerin tavsiye edilecekyanı yok.
Hepsinin içinden yargılanması gereken insanlar
çıktı. Bunlara oy verme, koy ver... Ellerindekibe-
lediyeleri de bana ver..."
AKP, ekonomik kararları içeren dosyalan Yüce
Divan'a göndermekten yana değil. Çünkü o iş-
lemlerden bazılarının altına kendisi de imza attı...
Ne yazık ki, yolsuzluklar gibi Türkiye'nin kanı-
nı emen en büyük soruna bile oy sandığının de-
liğinden bakıldığını görüyoruz!
Dokunulmazlığa dokunma!
Bankalarla ilgili düzenlemenin de hedefini şöy-
le özetleyebiliriz:
Bankaları yeri geldikçe kaşımaya açık halde
tutmak!
AKP, bütün ipleri eline alıp üstüne vazife olan
olmayan her yeri kontrol altında tutmayı sevdi.
Bunu kalıcı kılmayı hedefliyor.
Hükümetin bankalarla ilgili düzenlemede bir
hedefinin de şu olduğu iddiası var:
Halen batık bankalann 4 bin kadar taşınmaz
malı bulunuyor. Bunların içinde binadan fabrika-
ya, arsadan arabaya her şey var. Tahsilatı hızlan-
dırma esprisi içinde bunlann belli kesimlere kısa
sürede satılması planlanıyor!
Bu iddianın gerçeklik payı tartışılabilir ama,
AKP'lilerin kafa karıştıran, yer yer anayasayı del-
meyi de göze alan tavırları akla her şeyi getiriyor!
Bütün bunların yanında AKP'nin kesinlikle ka-
şınmamasını istediği konu ise şu:
Dokunulmazlıklar!
Bir başka deyimle, Türkiye'de her şeye doku-
nacaksınız, güvenlik konulan dahil her şeyi açık
hale getireceksiniz, bir tek milletvekilleri hakkın-
daki dosyayı bunun dışında tutacaksınız.
Neden?
Yargıya güvensizlikten!
Bir iktidarın en son söylemesi gereken söz bu-
dur. Sistemin üç ayağı var:
Yasama-yargı-yürütme!
Yasama ve yürütme, öteki ayağa güvenmiyor!
Açıkça da ifade ediyor. Bunu yaparken, AKP'nin
başlıca muhaliflerinden Erbakan'ı da yargı yoluy-
la tasfiye etmiş oluyor!
Bütün bu olayları alt alta koyunca insan sorma-
dan edemiyor:
Bu AKP mi kamu yönetiminde reform yapa-
cak?
ankcum(5 ktv.ttnet.net.tr
Mafya evinde işkence
• Baştarafi 1. Sayfada
rildi. "Operation Tiller" adlı operas-
yonlarda Hackney, Haringey ve Enfield
bölgelerindeki 15 adrese erken saatler-
de ani baskınlar yapıldı. Operasyona,
90'ı silahlı 530 polisin katıldığı ve 15
kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Ope-
rasyonda, önemli miktarlarda uyuşturu-
cu, silah, sahte para, çalıntı cep telefon-
lan, işkence aletleri ve sahte pasaport
yapımuıda kullanılan cihazlann ele ge-
çirildiği bildirildi. Operasyon sırasında
polis e\lerin kapılarını kırdı. kapıdan gi-
rilemeyen yerlerde de duvarlan delerek
içeriye girdi. Haringey'deki bir evde dö-
ner bıçağı, Filistin askısı ve bilardo so-
pası ele geçirdi. Polis bu evin bir işken-
ce merkezi olduğunu, birçok kişinin bu-
rada işkenceden geçinldiğini açıkladı.
Söz konusu binaya kapıdan giremeyen
polis ekipleri duvan delmek zorunda
kaldılar. Metal bariyerlerle korunan gı-
rişleri aşamayı başaran polis burasının
bir işkence merkezi olduğunu kesin de-
lillerle saptadı.
Birpolis yetkilisi. "Türk ve Kürt top-
lumlanna. kirli işlere bulaşanlann pe-
şini bırakmayacağımızı, yasadışı işler
peşinde olan çetelerin kökünü kazıya-
cağımızı göstermek istiyoruz. Bu ko-
nuda son derece ciddiyiz. Türk ve
Kürt toplumlarının ezici çoğunluğu-
nun endişeye kapılmaksızın normal
bir yaşam sürmek istediklerini biliyo-
ruz" şeklinde konuştu. Bölgede yaşa-
yan Türklerin olaylara yeterince müda-
hale etmemekle suçladığı polisin bu ani
operasyonu, geçen yıl Haringay bölge-
sinde yaşanan ve bir kişinin ölümüyle
sonuçlanan Baybaşin ailesi ile PKK ara-
sındaki çatışmayla ilgili olduğu ileri sü-
rülüyor. Söz konusu iki grup arasındaki
gerginlik zaman zaman silahlı çatışma-
ya ve baskınlara yol açıyor.
Italyan mafyasıgüçleniyor
Dış Haberler Servisi - Italyan maf-
yasının, son 4 yılda 32 mılyar sterlin (79
katrilyon 680 trilyon TL) kazanç sağla-
dığı, 700 kişiyi de öldürdüğü bildirildi.
Ingiliz Daily Telegraph gazetesinin, Eu-
rispes araştırma merkezinin raporuna
dayanarak verdiği haber, mafyanın gü-
cünü yitirdiğine yönelik iddialarla çeli-
şiyor.
Rakamlar, mafya cirosunun toplamı-
"ıun yansındae fazlasının, yanı 18 *nü-
yar sterlinden fazlasının uyuşturucudan
geldiğini gösteriyor. Bunun 7 mılyar
sterlini Calabria'daki "Ndrangheta"
örgütüne gitti.
Raporda, uyuşturucu ticaretinden Co-
sa Nostra'nın 6 milyar sterlin, Napo-
li'deki Camorra'nın da 5 milyar sterlin
kazandığı kaydedildi. 1999-2003 yılla-
n arasında kaydedilen 666 cinayet ola-
yının neredeyse yansının Camorra ıle
bağlantıU olduğu düşünülü^or.
EKİNCİ KİMDİR?
'7 Mayıs'ın Erzincan ll
Komutanı Ekinci toprağa verildi
tstanbul Haber Servisi - 27
Mayıs 1960 devriminin Erzin-
can II Komutanı emekli Topçu
Kurmay Albay Süleyman
Ekinci (90), Selimiye Ca-
mii'nde dün öğle namazının ar-
dından düzenlenen askeri tö-
renle Karacaahmet'teki Seyyid
Ahmet Deresi Mezarlığı'nda
toprağa verildi. Ekinci, geçirdi-
ği beyin ve kalp rahatsızlığı so-
nucu önceki gece Haydarpaşa
GATA'da yaşamını yitirmişti.
Gazetemiz yazan, yüksek mi-
mar Oktay Ekinci ve ÇYDD
Fatih Şube Başkanı avukat Ol-
cay Yezdaninin babası, arka-
daşımız İpek Yezdani'nin de-
desi Süleyman Ekinci, dün dü-
zenlenen askeri törenle son yol-
cuiuğuna uğurlandı. Süleyman
Ekinci'nin cenaze törenine aile-
si, yakınlan, dostlan, gazetemiz
çalışanlannın yanı sıra Mimar-
lar Odası, ÇYDD, ÇEKÜL, Ta-
rihi Kentler Birliği üyeleri,
Kars ve Azerbaycan'dan hem-
şenleıj katıldı.
Ekinci, 1913
yılında Kafkasya'nın
Gümrü kentinde doğdu.
Ilköğrenimini Kars'ta tamam-
ladı. 1939 yılında Bursalşıklar
Askeri Lisesi'nden mezun ol-
duktan sonra Harp Okulu'nu
1940 yılı 22'nci dönem mezu-
nu olarak bitirdi. Ekinci, Kars,
Balıkesir, Sapanca ve tstanbul
Rami Kışlası gibi değişik
kentlerde görev yaptıktan son-
ra 1960 yılında Örgeneral Ce-
mal Gürsel'in yakın arkadaşı
olarak 27 Mayıs devrim kadro-
lannda yer aldı. Ekinci, 1960
devriminin Erzincan II Komu-
tanlığı'm yürüttü. 1962'de
emekli inkılap subaylanndan
olan Süleyman Ekinci, yaşamı
boyunca Atatürk devrimlerini
ödünsüz savunan bir kurmay
subay olarak çeşitli okullarda
öğretmenlik de yaptı.
Çiçek: Uzanlar iade edilecek
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sa-
nayicileri ve Işadamlan Derneği (TÜSİAD) bugün
Ankara'da düzenleyeceği Yüksek tstişare Konseyi
toplantısı öncesinde Ankara Sheraton Oteli'nde
bir resepsiyon verdi. Resepsiyonda konuşan Ada-
let bakanı Cemil Çiçek, ABD'nin Uzanlar'ı iade
edeceği taahhüdünü verdiğüıi söyledi.
Hükümet geri adım attı
I tstanbul Haber Servisi - Hükümet, bazı ku-
rumlara başvuru şartı olarak aranan 'erkek ohna'
koşulundan geri adım attı. Devlet Bakanı Mehmet
Ali Şahin, Devlet Su Işlen, Devlet Hava Meydan-
lan Işletmesi ve Toprak Mahsulleri Ofisı Genel
Müdürlüğü'ne ait kadrolara başvuruda erkek olma
koşulunun kaldınlması için ÖSYM'den başvuru
süresinın uzatılmasım istediklerini, bunun da ka-
bul edildiğini belirtti. Şahin, kadın adaylann ter-
cihlerini en geç 19 Aralık 2003 Cuma günü saat
17.30'a kadar, göndermeleri gerektiğini söyledi.
Güçlü: Ödemeler başlayacak
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tarım ve
Köyişleri Bakanı Sami Güçlü. 500 trilyon liralık
doğrudan gelir desteği ödemelerinin bu ay içinde
ödeneceğini söyledi. TBMM Genel Kurulu'nda
konuşan Güçlü aynca, Ziraat Bankası ve Tanm
Kredi Kooperatıfleri aracıhğıyla çiftçilere düşük
faizli kredi verileceğıni kaydetti.
Kemal Özden yeniden başkan
• ANKARA (AA) - Ulusal Sanayici ve Işadam-
lan Derneği (UStAD) Genel Başkanlığı'na, Ke-
mal Özden yeniden seçildi. Yeni yönetim kurulu,
toplanarak görev dağılımı yaptı. Özden, başkanlı-
ğı üstlenirken genel başkan yardımcılıklarına
Fevzi Durgun ve Mustafa Kırali, genel sekreterli-
ğe Birol Başaran, genel sekreter yardımcılıklanna
Ethem Coşkun ve Mehmet Kalıp, genel sayman-
lığa da Fatma Özdemir getirildi.