Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ARALIK 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
AHUK ARANIYOR TURHAN SELÇUK
VAY KÜSTAMIA/^ V'Ay /.
yıVEİ-ı'
YiYBLİM
PAÎ^AMI fcı
DÜRÜST
TABİATLî
İSTANBÜL
EF2RBISİ
ABDÜLCAKBAZ1
AıiEMİZE HA-
MAVo Ai-T>ıM ..
HARİKULABE
MACERALABI
Kordon kanı, embriyo ve kemik iliğinden elde edilen kökhücreler, çok sayıda hastalığa deva olacak
Yaşamın kaynağı içimizde...EYLEMÜÇOK
Kök hücreler, bugün kullanım ala-
nı kısıtlı olsa da gelecekte çok sayıda
hastalığın tedavisinde etkin olacak. Ya-
şamın kaynağı olan bu hücreler, bebe-
ğin anne karnında gelişiminin ilk ev-
relerinde ortaya çıkıyor ve farklılaşa-
rak diğer doku ve organlan oluşturu-
yor. Kordon kanı, embriyo ve kemik
iliğinden elde edilen kök hücreler bu-
gün kan kanseri tedavisinde, talesse-
mide (Akdeniz anemisi), çeşitli kan
hastalıklannda, bazı kalp hastalıklan-
nın tedavisinde etkin. Gelecekte ise bu
hücrelerin, değiştirilerek ve çoğaltıla-
rak organ üretilmesi ile organ nakille-
rinde de kullanılması öngörülüyor.
Kordon kanı kök hücrelenn en önem-
li kaynağı. Bebeğin yakalanması muh-
temel hastalıkların tedavisinde kulla-
nılmak üzere doğumdan sonra 10 da-
kika içinde ahnarak saklanıyor. flk ola-
rak 1988 yılında başlatılan kordon ka-
nı bankacılığı, I995'ten bu yana yay-
gınlaşarak devam ediyor. Türkiye'de ise
Cukurova sınıfta kaldı
Üniversiteli
bÜe AIDS'İ
bilmiyor
İstanbul Haber Servisi - Cukurova
Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. ve 3.
sınıf öğrencileri arasında yapılan
araştırmada, öğrencilerin yüzde
5"sınin HIV virüsüne karşı korunma
yöntemlerini yeterli düzeyde
bilmedikleri ortaya cıktı.
Çukurova Üniversitesi'ndeki 100 Tıp
Fakültesi öğrencisine yöneltilen 20
scrulu anketin değerlendirümesi ile
ortaya çıkan sonuçlara göre,
öğrencilerin sadece yüzde 25'i
HV'in açılımını doğru yazabiliyor.
Öârencilerin yüzde 82'sinin HTV'in
hızlı tanısında kullanılan yöntemden
haberdar olmadığının belirlendiği
aıaştırmada, yüzde 57 sinin ise HTV
•vTÜsüne karşı korunma yöntemlerini
tam olarak bilmedikleri tespit edildi.
uenüz derslni görmemlsler!
Aaşürmaya göre aynca, çalışma
jnıbunun yüzde 80'i evcil
hiyvanlann ısırması ile virüsün
büaşabilecegini bildirirken yüzde
25'i HTV virüsünün anne sütü ile
btbeğe geçebileceğini bilmiyor.
A'aştırmacüardan biri olan
tnıversite"nin Tıp Fakültesi
Mkrobiyoloji ve Klinik
îukrobiyoloji Anabilim Dalı'ndan
Ir. Aytin GûneşB, araştırmaya
kıtılan öğrencilerden yüzde 75'inin
2 yüzde 25'inin 3. suııf olduğunu
telirterek, öğrencilerin, henüz
HV/AIDS'le ilgili dersi
gjrmemeleri nedeniyle konu
hkkında yeterli bilgi sahibi
cmayabileceklerini söyledi. Ancak
t> fakültesi öğrencisinin
HV/AIDS'i bilmesi gerektiğini
de getiren Güneşli, "HIV7AIDS
hzia yayılan ve dünya insanlannı
thdit eden bir hastahk. Tıp fakültesi
(İrencikriniru okul başlangıcında
HV/AIDS konusunda seminer
«âzeyinde bilgilendirilmesi ya da
HV/AIDS derslerinin okul
bşlangjanda verilmesi gerekir"1
edi. AIDS Savaşım Derneği üyesi
tof. Dr. Şükran Atamer Şimşek ise
MV/AIDS konusundakı bilgi
ssıkliğinin yanı su-a, gençlerde
tlginın tutuma dönüşmediğıni ifade
derek "Bifinçlendirme çabşmalan
Musunda ulusal bir strateji iziemek
r" diye konuştu.
jök hücreler bugün kan kanseri tedavisinde, kan
hasîalıkları bozukluklannda, bazı kalp hastalıklannın
tedavisinde etkin. Gelecekte ise bu hücreler aracılığıyla
organ üretilmesi öngörülüyor. Kök hücrelerin en önemli
kaynağı olan kordon kanı 15 yıl kadar saklanabiliyor.
Saklamanın maliyeti ise 3-4 milyar lira civarında.
Ankara, Hacettepe, Ege üniversitele-
ri tıp fakülteleri ve Acıbadem Hasta-
nesi Moleküler Generik Merkezi olmak
üzere 4 merkezde yapılıyor.
Kordon kamnın ömrii 15 yıl
Acıbadem Hastanesi Moleküler Ge-
netik Merkezi Müdürü Doç. Dr. En-
der Aook, kanın, doğumdan sonra be-
beğin kordonundan ve plesantadan
aluıdığını belirterek kordon kanının
15 yıl saklanabildiğjni ve her geçen gün
bu sürenin uzadığını söyledi. Ailele-
rinde hasta bir birey olması durumun-
da kordon kanının saklandığını belir-
ten .Altıok, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kordon kanı,çocuğun hastalanma-
a ve kök hücre nakline ihti\
<
aç du\ma-
sıihtiman'gözönündebulunduruİarak
transplantas>on ya da kök hücre nak-
linekadar saklaruyordu. Bugünise da-
ha uzun süre yeni doğanın kendisi için
saklanabiliyor. Bu durumda Sosyal Si-
gortalar Kurumu mahyeti karşıbyoıf
Bugün ek yasal düzenlemelere ge-
rek duyulduğunu ifade eden Altıok,
şunlan söyledi: "Kök hücre kaynak-
lannın araniyor olması, kordon kanı-
nnı çok fazla kök hücre içerdiğinin bi-
tinmesi ile birtikte gelişen teknoloji sa-
yesinde etikveticarisömürüye açıkha-
le geldi Ticari sömürünün engellen-
mesi amacıyla sadece sağhk kuruluş-
lannın kordon kanı bankacılığı yap-
masuu öngören düzenlemekryapıhna-
sı gerekir.''
Kanser tedavisinde etklll
Günümüzde kök hücrelerin özellik-
le kemoterapi veya radyoterapi gören
kanserhastaknnın kan ve bağışıkhk sis-
temini yeniden canlandırmak için kul-
lanıldığını belirten Altıok, "Kan kan-
Kızamık aşısı
sırasu..
Sağhk Bakanhgı önderüğinde, Milli
Eğitim Bakanhgı işbirfiği ve
UNICEF'in katkılanyla başlaülan
"Kızamık Okul Aşı Ğünleri
Kampanyasr rüm yurtta sürüyor.
Edirne \alisi Fahri Yücel, Edirne
Alper Yazoğlu İlköğretnn Okuhı'nda,
aşı kampanyasuıa kaûkü. Edirne'nin
sağhk hîzmetleri yönünden çok
düzenli ve öz\erin' olduğunu belirten
Yücel, "Kızamık aşısının amacı, kan
bağışıkhğının sağlanmasıdır. Bizim
hedefımiz de kızamık aşısını
tamamen ortadan kaldırmak" dedi.
Aydın'm Germencik üçesinde de 6
bin öğrenciye aşı yapıkü. (AA)
serlerinde, talessemi ve metabohzma
hastalıklannda diğer kardeşten ahnan
kök hücreler kullanılabUrvor" dedi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakülte-
si Çocuk Hastanesi Hematoloji Ünite-
si'nden Dr. Hamza Okur da, transp-
lantasyontedavi sonuçlanna göre Tür-
kiye ile dünyada bir paralellik gözlen-
diğini behrterek, bu konudaki en önem-
li sorunun yurttaşlann yanlış bilgilen-
dirilmesi olduğunu söyledi. Kordon
kanının saklanması sayesinde bebeğin
50küsur hastalığa karşı korumayaakn-
dığı gibi yanlış bilgilerin yer aldığnıı
ifade eden Okur, "Şu aşamada kor-
don kanı kök hücreleri sadece transp-
lantas>on teda\isi için kullanuıhnak-
tadır. Bu tedavi sisteminde de şu iki te-
rime çok dikkat edilmesi gerekmekte-
dir. Otolog (kişinin kendi hücrelerinin
kendi tedavisi için kullanması). Alloje-
nik (kişinin kök hücreierinin başka bir
insanuı tedavisi için kıülnıhnası). Dün-
yada da şimdiye kadar kendi kordon
kamyla teda\i edilmiş hasta sadece ap-
lastik anemili hastalardır ki bunlann
dasasısıoldukçaazdır.Baş-
kasuıın kordon kanı ile te-
davi olanlarda ise çok sa-
\ıda hastahkta başan sağ-
landı" diye konuştu.
Istanbul'daki kuaförlerde kadınlar meme kanseri ve migreni öğreniyor
Hem güzelleş, hem bilinçlen
İstanbul Haber Servisi- Istanbul'da 5
bini aşkın kadın kuaforünde meme kan-
seri ve migren konusunda bilinçlendir-
me kampanyası başlatıldı. Meme Has-
talıklan Araşhrma ve Tedavi Der-
neği ile Nörolojik Bilimler Vakfı
tarafından düzenlenen kampanya-
da, eğitilmiş ekipler görev alacak.
tstanbui Kadın Kuaförleri, Ma-
nikürcüleri ve Güzellik Uzmanla-
n Odası işbirliği ile gerçekleştiri-
len kampanya aralık ve ocak ayla-
n süresince devam edecek.
Günümüzde her 10 kadından birinde
meme kanseri görülüyor. Ülkemizde me-
me kanseri tanısı, bilgi eksikliği nede-
niyle çok ileri evrelerde konuyor. Der-
nek yetkilileri erken teşhis ve tedavi için
en geçerli yöntemin, kadınlann her ay
kendi kendilerini muayene etmeleri ol-
duğunu belirtiyorlar.
çekleşmesi nedeniyle gerekli bilinç dü-
zeyini oluşturacağı ve geniş kitlelere ula-
şacağım belirtiyorlar.
• Meme Hastalıklan Araştırma ve Tedavi
Derneği ile Nörolojik Bilimler Vakü tarafirjdan
düzenlenen ve 5 bin kuaförü kapsayan
kampanyada eğitilmiş ekipler görev alacak.
Kadın kuaförlerinde düzenlenen kam-
panyanın, kadınlan bilinçlendirmeyi he-
deflediğini belirten yetkililer, kampan-
yarun kadınlann sağlık sorunlannı arka-
daşlan ile paylaştıklan bir ortamda ger-
Stantlar Kurulacak
Migren ise kadınlarda, erkek-
lere oranla iki kat görülüyor ve
Türkiye'deki her 100 kadından
22'si migren ağnsı çekiyor. İstan-
bul Kadın Kuaförleri, Manikür-
cüleri, Güzellik Uzmanlan Oda-
sı Başkanı SuatOzbursa, Istanbul'da her
ay 400 bin kadının kuaföre gittığini be-
lirterek "Bu kadınlar odamıza bağh 5
bin 250 kuaför aracıhğı ile bilinclendiri-
lecekler" diye konuştu.
Organ üretlleblllr
Kök hücre ile ılgıli ge-
lişmelenn hızla ileriediği-
ni anlatan Altıok da, şu
bilgileri verdi:
"Türldye'de Acıbadem
Hastanesi'nin de aralann-
da buhuıduğubirkaç mer-
kezde kalbe kök hücre te-
davisi uygulandL Bunu ge-
çen seneyapacağımız söy-
lenseydi inanmazdım. Kök
hücreler gelecekte, felç,
kanser, alzheimer. omuri-
likzedelenmeleri gibi has-
talıkların tedavisinde kıü-
lanüabilecek. Şeker ya da
parkinson hastahğının kök
hücre ile tedavisi belki 1-2
\ıl içinde olabilecek."
Mallvet 5-4 mllvar
Kordon kanı saklanma-
sı, Sağlık Bakanlığı'nın ta-
limatnamesinde belirtilen
fiyata göre gerekli tüm ta-
rama testleri dahil 3-4 mil-
yara mal oluyor. Dr. Ham-
zaOkurbazı özel merkez-
lerin kordon kanı sakla-
dıklan iddiasıyla 1000 do-
lar aldığını belirterek, "Bu
fiŞ-atanasü mal ettikleri ko-
nusunda bir bilgim yok.
Kullanılan testkr ve mal-
zemeleri düşünürsekbu 6-
\ ata mal edilmesi oldukça
zor" dedi. Okur, sigorta
şirketlerinin de bebeğin
hastalıklı bir yakını okna-
sı durumunda maliyeti kar-
şıladığını belirtti.
Artan uyuşturucu bağımlılığına dikkat çeken uzmanlar gençleri uyanyor:
Sahte mutluluklara kanmayın
VURALAHI
Yeni dünya düzeninde değer yargüan de-
ğişiyor ama, birliktehğinde işsizlik, yok-
sulluk, intiharlar ve de beklentılerde uğ-
ranan düş kınkhklan da toplumun bir ke-
simıni uyuşturucu madde bagımlıhğuıa iti-
yor... Özellikle kokaınin kişıye canlıhk.
sahte güven ve güçlülük duygulan ve-
rdiğini belirten psikiyatri doçenti Dr.
Ozkan Pektaş, kokainin insan bedenı
\e ruhunda nasd birtahnbat yarattığı-
ru şöyle açıklıyor: "Kokaindiğer kiıllanımlar-
la birtikte gerginlik, sıkuıü. öfkeiilik ortava çt-
kanyor. Kişiler sıkmblardan kaçmak, merak,
kendini daha rvi ifade edebilmek, aktifotanak,
cinsel gücünü artürmak gibi nedenlerle deni-
yor ve knUanıyor™"
Doç. Dr. Pektaş, kokain kullanan bir kişi-
de meydana gelen değışimleri ise şöyle anla-
tıyor: "Kokain alan kişide kalp vuruşlan ar-
tar,kanbasmayükselir,solunumsüradenir.ha-
reket artar, kaslarda şerilme olur, daha sonra
var olnıa>an şe\1eri görnıeve başlar (halüsi-
nas\t)n),vemekbomkla]danvekalp-damarsis-
temmdeckkfa'sorunlan ortavaçıkanr. bevinka-
naması, yüksek ateş sonucu ölümkıie sıkhkla
karşılaşıhr. Burun yolu ile kullanım burunda
hasarlara yol açar. Nefes darhğı ve göğüs ağn-
sı gibi solunum yollanbelirtileri ortaya çıkar"
Kokain kullanımının kışıde biyolojik, psi-
kolojik ve sosyal sorunlara neden olduğunu
belirten Pektaş, bunlan psıkotikbozuklukduy-
gudurum, anksiyete fbunaltı) cinsel işlevler-
de gözlenen (empotans) iktidarsızlık olarak
sıralryor.
DÜZYAZI
ORHAN BİRGİT
Sen Paplamento
Değil misin?
TBMM Dokunulmazlıklan Araştırma Komisyonu'nun
5 AKP'Iİ üyesinin oylan ile, suç işleyen milletvekillerine
ve bakanlara anayasamızın sağladığı dokunulmazlık zır-
hı kalkmayacak!
Karann gerekçesi komisyonun - elbette AKP'li Baş-
kanı Hüsrev Kutlu'nun açıklamasına göre şu ana baş-
lıklarda toplanıyor:
• Sadece milletvekillerinin değil, askerterin, MİT
mensuplannın ve yargı mensuplannın da yargılanma-
sının önünde engellervar. Kalkacaksa tümünûnün do-
kunulmazlıklan kalkmalı.
• Dahası, yargının tam bağımsız olması kesinleşin-
ceye kadar dokunulmazlık kurumu sürmelıdir.
Bu ilk tümceyi okur okumaz, AKP'lilerin yolsuzluk-
tann koruyucusu olduğu gibi bir yargıya varmamanız
için, dünkü gazetelerde yayımlanan küçük bir haberi
de hemen naklederek objektif gazetecilik kurallannı
yerine getirmeliyim:
"KarabükMilletvekıli Mehmet Ceylan, paralıyollar-
da zimmet iddialannı gün ışığına çıkartmak amacıyla
TEM Otoyolu'nun Kaynaşlı gişelen'nden çıkarken gö-
revli memuru, ödediği 4 milyon liradan geçiş ücneti olan
3.750 bin liranın üstünün 50 bin lira eksik verildiğini
belirleyerek durumujandarmaya yansıtmış. Gözaltına
alınan görevli memur, tutuksuz yargılanacakmış."
Mehmet Ceylan'ı, yolsuzluğa karşı açtığı savaştan
ötürü kutlamalıyız. Sadece kendisini değil, onu aday
göstererek, TBMM'ye kazandıran AKP üst yönetimini
de, Karabüklü seçmenlerini de keza kutlamalıyız. Çürv
kü Mehmet Ceylan gibileri de olmasa, bir otoyoj gişe-
sinden geçen araçlann ödediği 4'er milyon liradan
3.750 bin lirayı Hazine için çekmeceye koyarak, araç-
taki vatandaşa 250.000 yerine 200.000 lira ödeyen ya
da odemek zorunda kaldığını ileri süren o memurlan
kimler yakalayacak? Kimler bir yüzyıl önce Ziya Pa-
şa'nın o ünlü şiirinde söylediği gibi "Milyonla çalan
mesned-i izzette serefrazlBirkaç kuruşun mürtekibi
cay-i kürektir"C) sözlerinin günümüzde de yürürlükte
olduğunu görerek vicdan huzuru ile yaşamını sürdüre-
cek?
AKP iktidannın, 3 Kasım 2002 seçimlerine dokunul-
mazlık sorununu çözme vaadi ile geldiğini bilmeyeni-
miz var mı? Ama aynı iktidar, bir yandan İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi'ndeki o yine hepimizin bildiği dos-
yalann üstüne şal örterken öte yandan ne olur ne ol-
maz diye, dokunulmazlık sorununun çözülmesi için
özel bir komisyon kurulmasını istedi.
Komisyonda 8 AKP'li, 5 de CHP'li milletvekili görev
yapacaktı.
Onceki günkü toplantıya 2 AKP'li milletvekilinin ka-
tılmaması ve yine AKP'li Cavit Torun'un çekimser oy
kullanmaa, sadece rastlant mı, yoksa iktidar partisi için-
deki kimi parlamenterlerin vicdanlannın gerekçe ola-
rak öne sürülen sözler karşısında duyduklan vicdan ra-
hatsızlığı mı, bunu zaman gösterecektir.
Ancak, çoğunluğun dokunulmazlık zırhı arkasına
saklanırken ileri sürdükleri gerekçenin, kimseyi tatmin
etmeyeceğini, bu karan alanlann bilmeleri gerekiyor.
Sayın Başbakan yakın zamana kadar, ülke günde-
minde dokunulmazlık diye bir kavramın olmadığını söy-
leyerek, her şeyi pespembe göstermek istiyordu. öte
yandan, CHP'den yasama üyelerinin dokunulmazlık-
lan ile ilgili olarak gelen önerileri de, komisyona hava-
le ederek soğutma yöntemine başvuruluyordu.
Nasıl soğutulacaktı ki?
Komisyonun aldığı karar gerçekten hem yasama
hem de hukuk tarihimize geçecek kadar pariaktır. Ola-
ganüstüdür. Herkesi kör, âlemi sersem yerine koyma-
nın ta kendisidir.
Milletvekili dokunulmazlığından önce askeri perso-
nelin, MİT mensuplannın ve müsteşarlann da dokunul-
mazlıklan olduğu göz ardı edilmemeli, önce bunlar kal-
dınlmalıymış!
Siz parlamento adına vermiyor musunuz bu karan?
Yine parlamento adına, üstelik iktidar partisinin millet-
vekilleri olarak birdokunulmazlık paketi hazıriarsınız. Ana-
yasa ve yasalarda milletvekillerinin, bakanlann, asker
ve sivil bürokratlann, özetle kimin bu tür zırh arkasın-
da asıl görevleri dışında korunduğunu biliyorsanız, tü-
münü birkaç maddelik bir yasa teklifi ile kaldırma yo-
luna gidersiniz.
öylelikle sadece milletinizin hayır duasını almakla
kalmaz, onur da kazanırsınız.
Ama öyle yapacağınız yerde, ülkenizde yargtnın ba-
ğımsız olmadığını ileri sürerek, her çağdaş deviette üç
ana erkten birisi olmakla yetinmeyen, bizde "mülkün
temeli" olarak da isimlendirilen yargıyı da toptan töh-
met altında bırakıyorsunuz.
Yann başta Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay
olmak üzere tüm yargıçlar cüppeleri ile bu çirkin iddi-
alann geri alınması isteği ile yürüyüşe geçerse, an ko-
vanına çomak sokmak ya da zemzem kuyusunu kir-
letmek gibi durumlarla suçlanmayacak mısınız?
Mızrak çuvala girmiyor sayın iktidar milletvekilleri.
Gazeteler örneğin Erbakan'ı cezaevine göndereceği
söylenilen dosyada bulunan öteki sanıklardan Abdul-
lah Gül ve Abdülkadir Aksu'nun dokunulmazlık ne-
deni ile yargı önüne çıkmadıklannı yazmıyor mu?
Bu iki hükümet üyesi, muhtemeldir ki, dava ile birin-
ci dereceden ilgili görülmeyecek ve aklanacaklardır?
Niçin bu fırsatı onlaratanımıyorsunuz? Niçin öteki baş-
ka bazı bakan ve milletvekili arkadaşlannızın devre so-
nuna kadar bu yolsuzluk dosyalan attında kamburlaş-
malanna ses çıkartmıyorsunuz?
Sizlerin bildiği ama bizim bilmediğimiz şeyler mi var
yoksa?
(*) Bugünkü Türkçe ile Ziya Paşanın söylemek
istediği şöyle:
"Milyonla çalan baş köşede oturvrken, üç beş
kuruşu çalan elbette hapiste yatmahdır."
Faks: 0212- 677 07 62 [email protected]
Tedavide alternatif yöntem
Sedef in ilacı
Lut Gölü'nden
GÖKÇE UYGUN
Kronik bir cilt hastalı-
ğı olan sedefhastalığırun
tedavisinde ilaçlara alter-
natif olarak kulanılan
"Bataeofototerapi" yön-
temi, AJmanya'dan son-
ra Türkiye'de de kulla-
mlmaya başlandı. Yön-
temin temeli, sedef has-
talannın tedavi amacıy-
la gittikleri Israil'de bu-
lunan Lut Gölü'ne daya-
nıyor. Gölden getirilen
özel bir tuz kanşımını
içeren banyo ve ultra\i-
yole B ışınlannın kulla-
nıldığı yöntem, İstan-
bul'da Baykent Tıp Mer-
kezi'nde uygulanıyor.
Merkezin dermatolojı uz-
mam Dr. Hasibe Ozkıhç,
güvenli ve uygulanması
kolay olan bu yöntem sa-
yesinde artık Israil'e git-
meye gerek olmadığını
beürtti.