Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2003 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
stanbul _Y irj Sinop Y 11 Adana Y 23
Edirne PB 10 Samsun
<ocaeli
Y 12 Mersın
_Y 1_0 Trabzon Y 12 Diyarbakır Y
Panakkale PB 11 Gıresun
zmır B 15 Ankara
JY 13 Şanlıurfa
Y 11 Mardın
./lanısa
\ydın
_B ]A_ Eskişehır 8 Sıırt
B 1 ( 5 Konya PB 11 Hakkâri
Denizlı B 14 Sıvas PB 10 Van
Zonguldak Y 13 Antalya PB 19 Kars
DIS MERKEZLERYurdun kuzey ve
doğu kesımlerı par-
çal.çokbulutlu.Mar- Oslo
maranın doğusu. Helsinkı Y 4 Budapeşte PB 11
Karadenız.DoğuAk- stockholm PB 4 Madnd Y~Î3
denız, Iç Anado-
K 4 Beriin PB 9
Londra Y 13 Viyanalu'nun kuzeybatısı ile , ;
—-, „—— ,=—,
DoğuveGuneydoğu Amsterdam Y 12 Belgrad
Anadolubolgelenya- Brüksel Y 14 Sofya
PB 11
Y 11
ğışlı geçecek. Hava Pans Y 13 Roma PB 20
sıcaklığı tum yurtta Bonn
azalacak. Münıh
B 14 Atına Y 18
PB 13 Zünh PB 13 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahire
PB
PB
PB
PB
Y
PB
B
Y
4
12
1
14
18
0
1
25
Y 21
Parçal. bulutu • Yağmjrtu Su Ü kar • Gok gurjftulu
G U I Y C E L CÜ\EYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
rnalı.
• • •
Kürt, Arap aşiretleri, nüfusun ağırlıklı çoğunlu-
ğu Şiiler, Türk askerini istemiyor. Geçici Konsey
Hükümeti aynı doğrultuda görüş bildiriyor.
Hükümet, baştan beri algılayamadığı bu ger-
çeğin giderekyoğunlaşmasına karşın; aşıretlerin,
geçici hükümetin karşı tutumunu dikkate almıyor.
"Amerika gel derse giderim" diyen bır mantı-
ğın ürünü demeçler veriyor.
7 Ekim'de son merhale. Meclis'ten yetki alıyor.
Bir ay VVashington'dan "gel" ernri bekliyor. 7
Kasım'daABD, "gelme" diyor.
Her türlü gerekçeye karşın hükümetin kucağı-
na aldığı, büyüttüğü sorunun doğurduğu çarpık
gerçek ortada:
ABD, "gel" diyor. Türkiye asker göndermeye
hazır!
ABD, "gelme" diyor, Türkiye asker göndermi-
yor!
• • •
Hükümet, baştan beri Irak'ta olup bitenleri, eği-
limleri yanlış değerlendirdi. Irak'ı yan çizdi. Işgal-
ci gücün dediği olur mantığına dayandı ve... Türk
devletini, Ortadoğu'da sözü geçer bilinen bu
devleti izlediğı politikalarla küçük düşürdü.
Dışişleri Bakanı Gül; ABD'Iİ meslektaşı Colin
Powell la görüşürken, mademki askerimizi iste-
miyorsunuz, mutabıkız bu görüşünüzle, demiş.
Gazete böyle yazıyor. Gül de demecinde "Po-
vvell'ın uygulama açısından şartların uygun olma-
dığı mesajı verdiğini", bu yönde "bir mutabakat
arayışı" yansıttığını söylüyor ve böylece haberi
diplomatik dille doğruluyor.
Istenmediğimizi ve istemediklerini "mutaba-
kat" sözcüğüyle örtmeye çalışan bir davranış.
Şimdi gelelim işit de inanma türünden yakla-
şımlara. Gül, Povvell ile mutabakata varırken "ko-
şullar" söylemiş. Kandil Dağı'ndaki 5 bin terörist
temizlensin, etnik anayasa olmasın, Irak pasta-
sından Türkiye de yararlansın...mışşş!
Kandil Dağı'nı "temizlemez" ise Amerika, ne
yapacağız? Pek çok kez açıklandığı gibi sınırdı-
şı teröristleri temizlemeye biz mi girişeceğiz?
ABD evet demezse -diyeceği de yok ya- sınır-
dışı askeri bir harekât olanaksız.
Amerika Irak'tan çıktıktan sonra PKK'ye karşı
Kuzey Irak'ta askeri harekât ise Irak devleti ile sa-
vaşmak demek. Izin verirler mi?
Talabani adındaki ikiyüzlü aşiret reisi Anka-
ra'da -ola ki ABD'nin onayı ile- Kuzey Irak'taki kü-
çük askeri gücümüzü çekmemizi isterse elbette
hayır diyeceğiz ama, ne kadar süre?
Kuzey Irak politikaları iki kez iflas etti.
AKP hükümetinin izlediği yöntemlerle genel I-
rak politikası da...
• • •
Hükümetin kucağında bulduğu ikinci konu da
yanlış politikaları içeriyor.
Istanbul Svvissotel'de basınla kahvaltıda bir
araya gelen AB Temsilcisi Kretschmer açıklıyor:
(1)- AB Temsilcisi, hükümet yâranı, AB hayra-
nı medyamızın sözünü etmediği noktaya değin-
di. "Türkiye'nin isteği ile 2004 tarihinin belirien-
diğini ve Türkiye'nin kendisini şartlara uyma ko-
nusunda zamanla sıkıştırdığını" söyledi.
incelik göstermiş Kretschmer, söylememiş.
"Kendinizamana sıkıştırmak" bir yana; hükümet,
AB'ye 1 Mayıs 2004'te tam üyeliği kesinleşen
Kıbns Rum Yönetimi'nin sorun çözümlenmezse
Atina ile birlikte Türkiye'yı veto edeceğini bilme-
sine karşın, Aralık 2004 tarihini hangi akla hizmet
ederek saptadı acaba?
(2)- Kretschmer Kıbrıs konusunda "Başbakan
RTE'n/n 'Kıbrıs'ta çözüm AB'ye girişi garanti et-
mez, ama Kıbrıs'ta çözüm olmadan AB'ye gire-
meyiz' sözünü" neden anımsattı?
Irak politikalarında alınan sonuçlar, Kıbrıs'ta
çözüm vaatleri, Denktaş'ı çökertmeye destek...
Arkası önü düşünülmeden izlenen yanlış poli-
tikalar, bumerang örneği bugün dönüp dolaşıp
sahibi RTE'nin, ne yazık ki Türkiye'nin ve KK-
TC'nin başına çarpıyor.
Yeni hedef siviller ordusu
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA - TBMM'den aldığı
Iraka asker gönderme tezkeresi-
ni kullanmama karannı alan Tür-
kiye. bundan sonrakı çabalannı I-
rak halkının gereksinimlerinin
karşılanması ıçin insanı yardımla-
ra yöneltecek.
ABD ile yapılan temaslar ışı-
ğında Irak'ın fiziki ve sıyasi ola-
rak yeniden yapılanması sürecin-
de daha etkin bir rol oynamak is-
teyen Türkiye, Dışişleri Bakanlı-
ğı ve Bağdat Büyükelçilığı'nin
koordinasyonunda hemen her
alanda komşusuna yardım edece-
ğı bır plan hazırlıyor. "Shiller or-
dusu" olarak tanımlanan planın
yaşama geçmesi durumunda Tür-
kiye, Irak'ta istenmeyen gelişme-
lere karşı söz sahibi olabilecek.
Hükümetin TBMM'den 7
Ekim'de aldığı asker gönderme
tezkeresini kullanmama karan,
Ankara'nin Irak'a yenı bir kav-
ramla yaklaşması sürecinı de be-
raberinde getıriyor. Dışışlen Ba-
kanlığı'nda "siviller ordusu"
olarak tanımlanan bu süreç, Türk
Silahlı Kuwetleri'nın(TSK)gön-
derılmemesiyle doğacak boşlu-
ğun etkin bir şekilde doldurulma-
sını içeriyor.
Asker yoksa 'sivil atak'
Irak'a dönük yeni yaklaşımın
hazırlık süreci ve içeriği şu unsur-
lardan oluşuyor:
• Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül başkanlığında geçen hafta
yapılan ve Türkiye'nin Ortadoğu
büyükelçilerinın de katıldığı top-
lantıda, Irak'a yeni yaklaşım ge-
rektiği ortaya çıkmıştı. Toplantıda
Türkiye'nin asker göndermemesi
durumunda neler yapılması ge-
rektiği de konuşulmuş ve "sivil
atak" düşüncesi ortaya çıkmıştı.
• Söz konusu toplantı ışığında
yapılan değerlendirmelerde, Irak
halkının günlük temel gereksi-
nimlerinin hâlâ karşılanamadığı
ve ABD ile tngiltere'nin güvenlik
sorunlanyla uğraşmalan nedenıy-
le bu sorunlarla ılgılenemediği
kaydedilmişti. Türkiye'nin coğra-
fı yakınlığı nedeniyle bu tür so-
runlann gıderilmesınde etkin ola-
bileceği de belirtilmıştı.
• Söz konusu planın üç temel
başlığı bulunuyor: Insani yardım-
lar, Irak'la ticaret ve ihaleler. Tür-
kiye, insani yardımlanm savaşın
sona ermesinin hemen ardından
başlatmıştı. Musul ve Bağdat'a
hastane inşaatlannı da sürdüren
Türkıye, yardımlanm hemen her
alana yaymayı öngörüyor.
Büyük ihale beklentisi
• Türkiye'nin önemlı beklen-
tilerinden bıri de Irak'ın yeniden
ınşası sırasında Türk firmalanna
ciddi ihalelerin verilmesi. Tür-
kıye. savaşın sona ermesinden bu
yana geçen sürede kazandığı ı-
halelerin büyüklüğünden mem-
nun değıl. Dışişlen Bakanı Ab-
dullah Gül, ABD Dışişlen
Bakanı Colin Powell ile yaptığı
görüşmede bu konuyu da gün-
deme getırerek Türkiye'nin bek-
lentilerini dile getirdi.
Fnişçikrinin eylemi23.giinünde ?Birleşik İşçi Sendika-
ı'na bağb taşeron posta
dağıtıcısı 153 işçinin 23.
gününe giren iş bırakma eylemine CHP Bahçelievler tlçe Örgütii ve Işsizlik ve Paha-
hlığa Karşı Savaş Derneği destek verdi. Bahçelievler Posta-tşlem ve Dağıtım Merke-
zi'nin önüne kurdukları çadırda eylemlerini sürdüren işçiler, çalışma koşuilan düze-
lene ve ücretli izin, kıdem tazminatı gibi kanuni haklannı kazanana kadar direnişi sür-
düreceklerini bildirdiler. Bahçelievler CHP tlçe Başkanı Şahin Çağlar da Türkiye'de
tüm kurumlann taşeronlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek PTT işçiJerinin dire-
nişine sonuna kadar destek vereceklerini söyledL (Fotoğraf: ERHAN KEMAL ÖZMEN)
Gül: KürÜeri kayırıyorlar
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışiş-
leri Bakanı Abdullah Gül, ABD'nin Irak'ta-
ki Kürt gruplannı kayırdığım bildirdi. Gül, I-
rak'ta dınamik bir süreç olduğunu ve Türki-
ye'nin şartlara göre gelecekteki tavnnı belir-
leyeceğini behrterek "Ümit ediyorum ki, ya-
nn bize ihtiyaçlan kalmaz" dedi
Dışişleri Bakanı, NTV'nin sorulannı ya-
nıtladı. Türk askeri göndermeme karannı sa-
dece Kürtlere bağlamanın doğru olmadığını
belirten Gül. bu konuda kaygı duyan Irak'ta
başka unsurlann da bulunduğunun altmı çiz-
di. Gül, ABD Dışişlen Bakanı Colin Powell
ile telefon görüşmesinde Kuzey Irak'ta P-
KK KADEK ile ilgili her türlü mücadele için
mutabık kalındığını, ileride bu konuda somut
gelişmeler görüleceğine emin olduğunu bil-
dirdi. Gül, Kuzey Irak'ta terör örgütü bulun-
duğu sürece Türk askerlerinin de orada bulu-
AL GÖZUM SEYREYLE/IŞILÖZGENTÜRK
Hekim Olmanın DayanılmazAğırlığı
M Baştarafı Arka Sayfada
Gürsoy, gülmeye başlamış ve be-
nim heyecanımı biraz dizginleyip,
"işin hiç de öyle romantik olmadı-
ğını, hekimlik mesleğinin özellikle
ülkemizde hayli meşakkatli bir iş
olduğunu" söylemiş ve etik ile para
arasındaki seçimlerden, sağlık perso-
nelinin ve hekimlerüı içinde bulundu-
ğu yaşam gerçeğinin trajik boyutla-
nndan bahsetmeye başlamıştı.
Söylediklerine gözüm gibi inanı-
nm. şöyle devam etmişri. "Hekimle-
rin yüzde 99.9'u yoksulluk çizgisi-
ne yakın bir yaşam sürdürmek zo-
runda, diğer sağlık personeli de öy-
le. Bütçeden sağlığa ayrılan para
devede kulak. Türkiye koşullarına
en uygun olan ve daha önceleri ba-
şarıyla uygulanan Sağlık Ocaklan
sistemi kaldırüıp Aile Hekimliği gi-
bi çok pahalı ve tüketime açık bîr
sistenı geririlmeye çalışılıyor. Bu şu
demek: Hastasıyla, sağlık persone-
liyle, doktoruyla herkes liberal eko-
nominin çarklan arasına terk edi-
liyor."
Gencay. bütün bunlan anlatırken
ben hâlâ, doktorlann birer misyoner
olması gerektiğini düşünüyordum..
sanki onlar insan değildi; yemeden iç-
meden. güneş enerjisiyle besleniyor-
lardı Neyse aklım çabuk başıma ge-
lir. şimdi 5 Kasım Çarşamba günü he-
kimlerin joırt çapında gerçekleştirdık-
len iş bırakma eylemine ve gerekçe-
lerine bakıyorum ve hiç kuşkum yok,
bütün hastalanyla birlikte onlan çok
hakh buluyorum. Çünkü hem kendı-
leri için hem yetmış milyon insan için,
hak talep ediyorlar Kabadayı bir üs-
lupla konuşmayı alışkanhk edinen Ba-
kanlara ve Başbakan'a göre işten kaç-
mıyorlar ya da kendileri için yat, kat
istemiyorlar; daha ınsanca bır yaşam
ve herkese eşit sağlık hızmetleri talep
ediyorlar. İşte Sağlık Bakanf nın da,
Başbakan'ın da anlamadığı ya da an-
lamamaya çalıştığı budur. Her mes-
lekte olduğu gibi hekimlikte de mes-
lek etiğini unutan küçük bir azınlık
mutlaka vardır Tıpkı. gazetecıler. ya-
zarlar, avukatlar. politikacılar da ol-
duğu gibi. ama bu ulke hekimlerinin
büyük çoğunluğu.inanılmaz kötü ko-
şullarda insan yaşamı kurtarmak ıçin
çırpınmakta ve yaptığı ışten onur du}-
maktadır. Işte iş bırakanlar onlardır,
hastalannı müşteri gibi değil, insan
gibi görenler onlardır. Tek dertleri,
hastalanna daha iyi bir sağlık hizme-
ti vermek ve kendi yaşamlannı en ma-
kul ölçülerde sürdünnek ıstemelen-
dir. Milletvekillerinin zam talebiyle
kapılarda beklediklen bugünlerde ma-
aşı 700 milyonu zor bulan bir uzman
hekimi, "Bunlar muayenehanele-
rinden hastanelere randevu veren-
lerdir" diye suçlamak, A\Tupa Birlı-
ği'ne girmek için dört takla atan bir
hükümetin bayağı ciddi bir zaafidır
Çok ciddi şeyler söyledim değil mi .
üstelik bugün pazar, herkes aşktan fi-
lan söz ediyor.. ben de Gencay'm an-
lattığı bir genç hekim hikâyesiyle gü-
nü bıtirsem iyı olacak.
Efendim Gencay Gürsoy, Çapa'dan
mezun olmuş. çiçeği bumunda bir he-
kim. mecburi hizmeti var, Bitlis'in
Adilcevaz'ına gitmiş. Tabiı, yıl epey
eski... Yol yok, koşullar çok ilkel. şim-
di de pek değişmiş değil, ilk gün. genç
hekim Gencay, heyecan içinde. Adil-
cevaz'ın ilen gelenleri de onu şöyle bır
süzüp tartıyorlar. Tam o sırada büini
getiriyorlar. Adam ağaçtan düşmüş,
bo>Tiu kınlmış, Gencay ne yapsa na-
file, adam ölmüş. tlk hezimet bu, dok-
tor gelir gelmez bir ölü verdi.. ardın-
dan kasaba eşrafı onu yemeğe götür-
müş. ama o da ne. tam yemeğin orta-
sı bıri koşarak gelmiş ve camideki yı-
kama yerine kaldınlan ölünün dirildi-
ğini söylemiş. Gencay' da bir panik.
"ya adam gerçekten ölmemişse". A-
ma kendine de güveniyor, ölüm için
her şey gerçekleşmiş Haydaa . heki-
mimiz başta. yemektekilerin hepsi dı-
şan çıkıp koşarak camiye, ölünün ba-
şına gidiyorlar. Ölü, ölü gibi yatıyor,
hekimimiz derin bir soluk alıyor, her-
kes "Ölü dirildi" diyerek cümle âle-
mi camiye taşıyan kişm dövmeye ha-
zırlanıyor. Gencay'a da onlan yatıştır-
mak kalıyor Eh . Hekim olmanın bir
başka zorluğu
Seyrejleisilffl yahoo.com
İsilozgenturkf" superonline.com
nacagını, Kuzey Irak'tan Türk askerinin çe-
kilmesinin söz konusu olmadığını söyledi.
Gül, "Türkiye'ye karşı bir tehdit, saldı-
n halinde kim olursa olsun, hiç tereddütsüz
gerekli her şeyi yapanz" diye konuştu. ABD
yönetiminin Irak'ta Kürtleri ka>ırdığı izlerü-
minin açık olduğunu söyleyen Gül, Kürtlerin
de Irak'ın birgerçeği olduğunu, ancak denge-
nin bozuhnaması gerektiğini belirtti.
Erdoğan: Kredi her an gelebilir
Kahramanmaraş'a hareketinden önce so-
nılan yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bütçenin
8.5 milyar dolarlık ABD kredisinee göre ha-
zırlanmadığını belirtirken kredinin gelmeme-
si diye bir şeyin söz konusu olmadığını, her
an gelebileceğini savunarak "Bütün mesele
karşılıklı bir iradenin örtüşmesiyle alaka-
lı" diye konuştu.
ÖNCE ÇİZGİ
VARDI
Cumhuriyet
KİTAPLARJ
Erbakan. Hükümet robot
Irak politikasına
sert eleştiri
ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - AKP
hükümetinin Irak'a asker gönderme
yetkisini kullanmama yönündeki karanna
ilişkin yankılar sürüyor. SP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan, ABD'nin asker
talebinden vazgeçmesi üzerine hükümetin
de "gitmeyeceğiz" açıklaması yaptığına
dikkat çekerek, hükümeti "robota"
benzettı. YTP lideri İsmail Cem de
Türkiye'nin karannı ABD'nin aldığını
söyledi.SP Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, dün düzenlediği basın
toplantısında, hükümetin uzun uğraşlar
sonucunda Irak'a asker gönderme
konusunda yetki aldığını, şimdi de bütün
söylemlerini inkâr ederek asker gönderme
karanndan vazgeçtiğini kaydetti. Hükümeti
robota benzeten Erbakan, milletin bu
gidişe izin veremeyeceğini kaydetti.
Cem: Gerçeği ABD gördû
YTP lideri ismail Cem de Irak'a asker
göndermeme karannın AKP'ye değil
ABD'ye ait olduğunu söyledi. Cem,
"Gerçeği bizimkiler göremedi, ama ABD
gördü. Böyle bir ölüm üçgenine, 10
binden fazla çocuğumuzun
istenmedikleri bir ülkeye
gönderilmesiyle Irak'ta istikrarın daha
da bozulabileceğini gördüler" dedi.
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da
partisine katılımlar nedeniyle parti genel
merkezinde sorulan yanıtladı. Hükümetin
Meclis'ten aldığı yetkiyi iade etmek
zorunda olduğunu kaydeden Ağar,
"Hükümetin, Irak politikasında, bütün
süreç boyunca kendi iradesiyle değil,
yönlendirilmiş iradeyle karar verdiği
gerçeği ortaya çıkmıştır. Türkiye
tarihinin hiçbir döneminde bu kadar
kendinin belirlemediği politika izlemiş
değildir. Şimdi hükümete düşen görev bu
8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasını
acilen Meclis'e getirmekrir. Burada
Türkiye'yi rahatsız eden bir ayıp var ise
bunun Meclis tarafından ortadan
kaldınlması gerekir" dedi.
TURHAN SELÇUK'UN 60. YILIKUTLAMASIANISINA ÇIKARILAN
RETROSPEKTİF KİTAP.
• TÜRKtYE'NlN VE DÜNYANLN EN SEÇKİN YAZARLARININ,
ELEŞTtRMENLERlNİN DEĞERLENDtRMELERt.
• SELÇUK'UN 60 YIL ÎÇİNDE ÇÎZDlKLERÎ ARASINDAN SEÇTİĞI
St\'AH-BEYAZ VE RENKLl YÜZLERCE KMİKATÜR.
• KARİKATÜR SANAH ÜZERİNE GÖRÜŞ VE AÇIKLAMALARI.
• ANNESIHÎKMET SELÇUK'UN ANILARI.
• 60. YIL KUTLAMASLNDAKÎ SÖ\XEŞÎLERDEN ALINTTLAR.
• ABDÜLCANBAZDAN RENKLl, RENKSlZ ÇlZGlLER.
• BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE DEK TÜM VE DÜNYA BASININDA
ÇIKAN YAZILAR.
• AİLE FOTOĞRAFLARINDAN SEÇMELER.
• KAPSAMLI BIR KRONOLOJÎ.
• 27x29 EBADINDA, 300 SAYFA.
• ÇOK AZ SAYTOA BASILAN BU LÜKS KÎTABIN 400 ADEDÎ "CUM
T KİTAP" TARAFINDAN PÎYASAYA SUNULMAKTADIR.
Isteme Adresi: Çağ Pazariama A.Ş. Tüıiocağı Cad. No: 39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212) 514 01 96
GUNDEM Ml'STAFA BALBAY
I Baştarafı 1. Sayfada
o çızgılerin nerede başlayıp nerede bittıği belli değil.
'80'lerde Silopı Kaymakamlığı'yla muhatap olan Bar-
zani-Talabani '90'larda Ankara'da devlet yönetıcileri
katında kabul görmeye başladılar. 18 Kasım 2003'te
de hükümet başkanı sıfatıyla Ankara'ya gelıyorlar.
özellikle 1990 sonrası bu kışılerin ayakta kalmasını
sağlayacak en elzem yardımları biz yaptık, şimdi bı-
zım bölge politıkalanmızı onlar çürütüyorlar.
O zaman biz bu okları niye yedık!
Bir mart tezkeresınin reddinden sonra aklın yolu,
hükümetin gerek ABD'ye gerekse tüm dünyaya dö-
nüp, "arkadaşlar bizim Meclisimiz bu karan aldı. Ma-
demki bölgede demokrasi istiyorsunuz. Işte stze de-
mokrasi. Bundan böyle biz sadece şu türyardımlanya-
panz, askeri bir sözümüz olamaz" demektı.
Ama hükümet öyle yapmadı. ABD'ye önce Dışişle-
ri Müsteşarı Uğur Ziyal gıtti, "Biz asker gönderebili-
riz. llişkiler böyle iyileşecekse hemen bu yönde karar
alabiliriz" dedi. Ardından Dışişleri Bakanı Abdullah
Gül gıttı. Onunla ış lyıce pişti. Hatta Meclis tatile gırer-
ken her an geri çağrılabileceği duyuruldu. ABD yöne-
tıcileri laf sokuşturdular
"Aman geç kalmayın. Aylar sürmesin... *
Meclis açılınca ilk işi bu oldu. 7 Ekim'de tezkere
AKP'nın blok oyuyla Meclis'ten geçtı. Daha tezkere-
nın mürekkebı kurumadan bu kez ABD'den farklı ha-
berler gelmeye başladı:
"Valla Türkiye 'nin önce Irak geçiciyönetimini ikna ef-
mesi gerekiyor. Yoksa gelemez..."
Irak gelıp geçici yönetimı de delıp geçici karariar alıp.
Türkiye'nın bölgedekı ağırlığını hıçe sayan demeçler
verdi. ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvell sonunda
Gül'le konuşup, "arkadaş bu iş olmuyor, kusura bak-
ma" dedi.
Bunun üzerine Türkiye de karan askıya aldığını açık-
ladı. Komşu ülkeye asker göndermek ısteyip de red-
dedilen bır ülke durumuna düştük. Hem Arap dünya-
sından hem komşulardan aldığımız eleştın oklan daya-
nımızakârkaldı...
O zaman biz bu oklan niye yedik!
Isteniyoruz-istenmiyoruz falı!
Türkiye bütün yazı, "Irak'ta ne kadar istenıyorum"
sorusuna yanrt aramakla geçırdi. Gelen haberler par-
çalı bulutluydu ama, gerçeği süzdüğünüzde ortaya şu
çıkıyordu:
1- Irak'ta ABD istenmiyor.
2- ABD'nin kuyruğuna takılacak ikinci bir büyük güç
hiç istenmiyor.
Ancak, kımi aşiretlerin kendilerinı yerel düşmanlar-
dan korumak için düşündüklen "bari Türkler gelse"
arayışı gereğinden fazla öne çıkarıldı. Heyetler gittı
geldi... Arada aşiret temsilcilerı çağrıldı, ağırlandı...
Sağduyulu kişiler, istenmediğımızı yen geldikçeyaz-
dılar, söylediler.
Bütün bunlann sonunda hükümet "istendiğımize"
karar verdi. Ama 7 Ekim tezkeresinin hemen ertesin-
de Bağdat Büyükelçiliğimizin önüne konan bombay-
la ilk mesaj verildi.
Karar üreten kesımler bunu neden göremedi?
Bile bile biz bu oklan niye yedik!
Durumumuz şu fıkraya benzemiyor mu?
Kapkara bir kartalla Ak mı Ak bir ayı uçağa binmiş.
Kartal ıkide bır üsttekı düğmelere basıyormuş. Hos-
tes gelince de "istediğim bir şey yok. İş olsun diye
bastım" diyormuş. Bu işi ayı da sevmiş. O dayapmış,
aynı yanıtı vermiş. Bırkaç kez yinelenince pılot, "ikisi-
ni de uçaktan atın" demiş. Kartal güle oynaya kapıya
yönelmiş. Açar kanatlanmı uçar giderim, demiş. Ayı-
ya sormuş:
- Sen uçmasını biliyor musun?
Hayıryanıtını alınca çıkışmış:
- O zaman neyine güvenip beni taklit etmeye kalk-
tm?
ankcumı/ ktv.ttnet.net.tr
Aramızdan ayrılışının 65. yıldönümü
Türkiye, Ata'yı
amnaya hazırlanıyor
Haber Merkezi - Bü-
yük Önder Mustafa Ke-
mal Atatürk'ü. aramız-
dan aynlışının 65. yıldö-
nümünde özlemle anıyo-
ruz. Çağdaş Yaşamı Des-
tekleme Derneği (ÇY-
DD). Türkiye Cumhuri-
yeti'nin Atatürk ilke ve
devrimlerinin aydınlık
yolunda yürümeye de-
vam edeceğini belirterek.
genç yaşlı tüm Cumhuri-
yet insanlannı 10 Kasım
Pazartesi günü Anıtka-
bir'e çağırdı.
Diyanet'ten mevlit
Atatürk, yann tüm
yurtta düzenlenecek tö-
renlerle anılacak. ÇYD-
D'den yapılan açıklama-
da, 21. yüzyılda Ata'ya
duyulan özlem ve minne-
tin gıderek büyüdüğü
vurgulandı.
Genç, yaşlı tüm Cum-
huriyet insanlannın 10
Kasım günü saat 11,00'de
Anıtkabir'de yapılacak
törene çağnldığı açıkla-
mada, "llus olarak ül-
kenin dört bir yamndan
Atamıza saygi sunmaya
gidiyoruz" denildi.
Atatürk'ü Anma Hafta-
sı etkinlikleri kapsamın-
da Diyanet tşleri Başkan-
hğı, İstiklal Savaşı'nm
komutanı ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin kurucu-
su Atatürkün ölümünün
65. yılı nedeniyle yann
teravih namazından önce
Maltepe Camıi'nde mev-
lit okûtacak. Atatürk ve
silah arkadaşlan ile Kur-
tuluş Savaşı'nda şehit
olanlar için okunacak
Kuranı Kerim'in ardm-
dan dua edilecek.
Küçükçekmece'de
'Saygı Nöbeti'
DSP Küçükçekmece
İlçe Örgütü ise dün "10
KasımAtatürk'üAnma
Etkinlikleri" çerçeve-
sinde 48 saat sürecek
"Atamıza Saygı Nöbe-
ti" başlattı.Küçükçekme-
ce Meydanı'ndaki Ata-
türk Anıtı önünde dün
toplanan DSP tstanbul ıl
ve Küçükçekmece ılçe
merkezlerinin yöneticile-
ri çelenk bıraktı ve saygı
duruşunda bulundular.
Atatürk, Izmir'de de
çeşitlı etkinliklerle anıla-
cak. İzmirValiliği tarafin-
dan yapılacak etkinlikte
yann ilk olarak îzmir Va-
lisi Yusuf Ziya Göksu,
îzmir Büyükşehir Beledi-
yesi Başkanı Ahmet Pi-
riştina, Ege Ordu Komu-
tanı Orgeneral HurşitTo-
lon, Cumhuriyet Alanı
Atatürk Anıtı'na çelenk
sunumunu gerçekleştire-
cekler.