01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 2003 PAZAR 8 HABERLERIN DEVAMI TURKIYE stanbul _Y irj Sinop Y 11 Adana Y 23 Edirne PB 10 Samsun <ocaeli Y 12 Mersın _Y 1_0 Trabzon Y 12 Diyarbakır Y Panakkale PB 11 Gıresun zmır B 15 Ankara JY 13 Şanlıurfa Y 11 Mardın ./lanısa \ydın _B ]A_ Eskişehır 8 Sıırt B 1 ( 5 Konya PB 11 Hakkâri Denizlı B 14 Sıvas PB 10 Van Zonguldak Y 13 Antalya PB 19 Kars DIS MERKEZLERYurdun kuzey ve doğu kesımlerı par- çal.çokbulutlu.Mar- Oslo maranın doğusu. Helsinkı Y 4 Budapeşte PB 11 Karadenız.DoğuAk- stockholm PB 4 Madnd Y~Î3 denız, Iç Anado- K 4 Beriin PB 9 Londra Y 13 Viyanalu'nun kuzeybatısı ile , ; —-, „—— ,=—, DoğuveGuneydoğu Amsterdam Y 12 Belgrad Anadolubolgelenya- Brüksel Y 14 Sofya PB 11 Y 11 ğışlı geçecek. Hava Pans Y 13 Roma PB 20 sıcaklığı tum yurtta Bonn azalacak. Münıh B 14 Atına Y 18 PB 13 Zünh PB 13 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tıflıs Kahire PB PB PB PB Y PB B Y 4 12 1 14 18 0 1 25 Y 21 Parçal. bulutu • Yağmjrtu Su Ü kar • Gok gurjftulu G U I Y C E L CÜ\EYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada rnalı. • • • Kürt, Arap aşiretleri, nüfusun ağırlıklı çoğunlu- ğu Şiiler, Türk askerini istemiyor. Geçici Konsey Hükümeti aynı doğrultuda görüş bildiriyor. Hükümet, baştan beri algılayamadığı bu ger- çeğin giderekyoğunlaşmasına karşın; aşıretlerin, geçici hükümetin karşı tutumunu dikkate almıyor. "Amerika gel derse giderim" diyen bır mantı- ğın ürünü demeçler veriyor. 7 Ekim'de son merhale. Meclis'ten yetki alıyor. Bir ay VVashington'dan "gel" ernri bekliyor. 7 Kasım'daABD, "gelme" diyor. Her türlü gerekçeye karşın hükümetin kucağı- na aldığı, büyüttüğü sorunun doğurduğu çarpık gerçek ortada: ABD, "gel" diyor. Türkiye asker göndermeye hazır! ABD, "gelme" diyor, Türkiye asker göndermi- yor! • • • Hükümet, baştan beri Irak'ta olup bitenleri, eği- limleri yanlış değerlendirdi. Irak'ı yan çizdi. Işgal- ci gücün dediği olur mantığına dayandı ve... Türk devletini, Ortadoğu'da sözü geçer bilinen bu devleti izlediğı politikalarla küçük düşürdü. Dışişleri Bakanı Gül; ABD'Iİ meslektaşı Colin Powell la görüşürken, mademki askerimizi iste- miyorsunuz, mutabıkız bu görüşünüzle, demiş. Gazete böyle yazıyor. Gül de demecinde "Po- vvell'ın uygulama açısından şartların uygun olma- dığı mesajı verdiğini", bu yönde "bir mutabakat arayışı" yansıttığını söylüyor ve böylece haberi diplomatik dille doğruluyor. Istenmediğimizi ve istemediklerini "mutaba- kat" sözcüğüyle örtmeye çalışan bir davranış. Şimdi gelelim işit de inanma türünden yakla- şımlara. Gül, Povvell ile mutabakata varırken "ko- şullar" söylemiş. Kandil Dağı'ndaki 5 bin terörist temizlensin, etnik anayasa olmasın, Irak pasta- sından Türkiye de yararlansın...mışşş! Kandil Dağı'nı "temizlemez" ise Amerika, ne yapacağız? Pek çok kez açıklandığı gibi sınırdı- şı teröristleri temizlemeye biz mi girişeceğiz? ABD evet demezse -diyeceği de yok ya- sınır- dışı askeri bir harekât olanaksız. Amerika Irak'tan çıktıktan sonra PKK'ye karşı Kuzey Irak'ta askeri harekât ise Irak devleti ile sa- vaşmak demek. Izin verirler mi? Talabani adındaki ikiyüzlü aşiret reisi Anka- ra'da -ola ki ABD'nin onayı ile- Kuzey Irak'taki kü- çük askeri gücümüzü çekmemizi isterse elbette hayır diyeceğiz ama, ne kadar süre? Kuzey Irak politikaları iki kez iflas etti. AKP hükümetinin izlediği yöntemlerle genel I- rak politikası da... • • • Hükümetin kucağında bulduğu ikinci konu da yanlış politikaları içeriyor. Istanbul Svvissotel'de basınla kahvaltıda bir araya gelen AB Temsilcisi Kretschmer açıklıyor: (1)- AB Temsilcisi, hükümet yâranı, AB hayra- nı medyamızın sözünü etmediği noktaya değin- di. "Türkiye'nin isteği ile 2004 tarihinin belirien- diğini ve Türkiye'nin kendisini şartlara uyma ko- nusunda zamanla sıkıştırdığını" söyledi. incelik göstermiş Kretschmer, söylememiş. "Kendinizamana sıkıştırmak" bir yana; hükümet, AB'ye 1 Mayıs 2004'te tam üyeliği kesinleşen Kıbns Rum Yönetimi'nin sorun çözümlenmezse Atina ile birlikte Türkiye'yı veto edeceğini bilme- sine karşın, Aralık 2004 tarihini hangi akla hizmet ederek saptadı acaba? (2)- Kretschmer Kıbrıs konusunda "Başbakan RTE'n/n 'Kıbrıs'ta çözüm AB'ye girişi garanti et- mez, ama Kıbrıs'ta çözüm olmadan AB'ye gire- meyiz' sözünü" neden anımsattı? Irak politikalarında alınan sonuçlar, Kıbrıs'ta çözüm vaatleri, Denktaş'ı çökertmeye destek... Arkası önü düşünülmeden izlenen yanlış poli- tikalar, bumerang örneği bugün dönüp dolaşıp sahibi RTE'nin, ne yazık ki Türkiye'nin ve KK- TC'nin başına çarpıyor. Yeni hedef siviller ordusu SERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - TBMM'den aldığı Iraka asker gönderme tezkeresi- ni kullanmama karannı alan Tür- kiye. bundan sonrakı çabalannı I- rak halkının gereksinimlerinin karşılanması ıçin insanı yardımla- ra yöneltecek. ABD ile yapılan temaslar ışı- ğında Irak'ın fiziki ve sıyasi ola- rak yeniden yapılanması sürecin- de daha etkin bir rol oynamak is- teyen Türkiye, Dışişleri Bakanlı- ğı ve Bağdat Büyükelçilığı'nin koordinasyonunda hemen her alanda komşusuna yardım edece- ğı bır plan hazırlıyor. "Shiller or- dusu" olarak tanımlanan planın yaşama geçmesi durumunda Tür- kiye, Irak'ta istenmeyen gelişme- lere karşı söz sahibi olabilecek. Hükümetin TBMM'den 7 Ekim'de aldığı asker gönderme tezkeresini kullanmama karan, Ankara'nin Irak'a yenı bir kav- ramla yaklaşması sürecinı de be- raberinde getıriyor. Dışışlen Ba- kanlığı'nda "siviller ordusu" olarak tanımlanan bu süreç, Türk Silahlı Kuwetleri'nın(TSK)gön- derılmemesiyle doğacak boşlu- ğun etkin bir şekilde doldurulma- sını içeriyor. Asker yoksa 'sivil atak' Irak'a dönük yeni yaklaşımın hazırlık süreci ve içeriği şu unsur- lardan oluşuyor: • Dışişleri Bakanı Abdullah Gül başkanlığında geçen hafta yapılan ve Türkiye'nin Ortadoğu büyükelçilerinın de katıldığı top- lantıda, Irak'a yeni yaklaşım ge- rektiği ortaya çıkmıştı. Toplantıda Türkiye'nin asker göndermemesi durumunda neler yapılması ge- rektiği de konuşulmuş ve "sivil atak" düşüncesi ortaya çıkmıştı. • Söz konusu toplantı ışığında yapılan değerlendirmelerde, Irak halkının günlük temel gereksi- nimlerinin hâlâ karşılanamadığı ve ABD ile tngiltere'nin güvenlik sorunlanyla uğraşmalan nedenıy- le bu sorunlarla ılgılenemediği kaydedilmişti. Türkiye'nin coğra- fı yakınlığı nedeniyle bu tür so- runlann gıderilmesınde etkin ola- bileceği de belirtilmıştı. • Söz konusu planın üç temel başlığı bulunuyor: Insani yardım- lar, Irak'la ticaret ve ihaleler. Tür- kiye, insani yardımlanm savaşın sona ermesinin hemen ardından başlatmıştı. Musul ve Bağdat'a hastane inşaatlannı da sürdüren Türkıye, yardımlanm hemen her alana yaymayı öngörüyor. Büyük ihale beklentisi • Türkiye'nin önemlı beklen- tilerinden bıri de Irak'ın yeniden ınşası sırasında Türk firmalanna ciddi ihalelerin verilmesi. Tür- kıye. savaşın sona ermesinden bu yana geçen sürede kazandığı ı- halelerin büyüklüğünden mem- nun değıl. Dışişlen Bakanı Ab- dullah Gül, ABD Dışişlen Bakanı Colin Powell ile yaptığı görüşmede bu konuyu da gün- deme getırerek Türkiye'nin bek- lentilerini dile getirdi. Fnişçikrinin eylemi23.giinünde ?Birleşik İşçi Sendika- ı'na bağb taşeron posta dağıtıcısı 153 işçinin 23. gününe giren iş bırakma eylemine CHP Bahçelievler tlçe Örgütii ve Işsizlik ve Paha- hlığa Karşı Savaş Derneği destek verdi. Bahçelievler Posta-tşlem ve Dağıtım Merke- zi'nin önüne kurdukları çadırda eylemlerini sürdüren işçiler, çalışma koşuilan düze- lene ve ücretli izin, kıdem tazminatı gibi kanuni haklannı kazanana kadar direnişi sür- düreceklerini bildirdiler. Bahçelievler CHP tlçe Başkanı Şahin Çağlar da Türkiye'de tüm kurumlann taşeronlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekerek PTT işçiJerinin dire- nişine sonuna kadar destek vereceklerini söyledL (Fotoğraf: ERHAN KEMAL ÖZMEN) Gül: KürÜeri kayırıyorlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dışiş- leri Bakanı Abdullah Gül, ABD'nin Irak'ta- ki Kürt gruplannı kayırdığım bildirdi. Gül, I- rak'ta dınamik bir süreç olduğunu ve Türki- ye'nin şartlara göre gelecekteki tavnnı belir- leyeceğini behrterek "Ümit ediyorum ki, ya- nn bize ihtiyaçlan kalmaz" dedi Dışişleri Bakanı, NTV'nin sorulannı ya- nıtladı. Türk askeri göndermeme karannı sa- dece Kürtlere bağlamanın doğru olmadığını belirten Gül. bu konuda kaygı duyan Irak'ta başka unsurlann da bulunduğunun altmı çiz- di. Gül, ABD Dışişlen Bakanı Colin Powell ile telefon görüşmesinde Kuzey Irak'ta P- KK KADEK ile ilgili her türlü mücadele için mutabık kalındığını, ileride bu konuda somut gelişmeler görüleceğine emin olduğunu bil- dirdi. Gül, Kuzey Irak'ta terör örgütü bulun- duğu sürece Türk askerlerinin de orada bulu- AL GÖZUM SEYREYLE/IŞILÖZGENTÜRK Hekim Olmanın DayanılmazAğırlığı M Baştarafı Arka Sayfada Gürsoy, gülmeye başlamış ve be- nim heyecanımı biraz dizginleyip, "işin hiç de öyle romantik olmadı- ğını, hekimlik mesleğinin özellikle ülkemizde hayli meşakkatli bir iş olduğunu" söylemiş ve etik ile para arasındaki seçimlerden, sağlık perso- nelinin ve hekimlerüı içinde bulundu- ğu yaşam gerçeğinin trajik boyutla- nndan bahsetmeye başlamıştı. Söylediklerine gözüm gibi inanı- nm. şöyle devam etmişri. "Hekimle- rin yüzde 99.9'u yoksulluk çizgisi- ne yakın bir yaşam sürdürmek zo- runda, diğer sağlık personeli de öy- le. Bütçeden sağlığa ayrılan para devede kulak. Türkiye koşullarına en uygun olan ve daha önceleri ba- şarıyla uygulanan Sağlık Ocaklan sistemi kaldırüıp Aile Hekimliği gi- bi çok pahalı ve tüketime açık bîr sistenı geririlmeye çalışılıyor. Bu şu demek: Hastasıyla, sağlık persone- liyle, doktoruyla herkes liberal eko- nominin çarklan arasına terk edi- liyor." Gencay. bütün bunlan anlatırken ben hâlâ, doktorlann birer misyoner olması gerektiğini düşünüyordum.. sanki onlar insan değildi; yemeden iç- meden. güneş enerjisiyle besleniyor- lardı Neyse aklım çabuk başıma ge- lir. şimdi 5 Kasım Çarşamba günü he- kimlerin joırt çapında gerçekleştirdık- len iş bırakma eylemine ve gerekçe- lerine bakıyorum ve hiç kuşkum yok, bütün hastalanyla birlikte onlan çok hakh buluyorum. Çünkü hem kendı- leri için hem yetmış milyon insan için, hak talep ediyorlar Kabadayı bir üs- lupla konuşmayı alışkanhk edinen Ba- kanlara ve Başbakan'a göre işten kaç- mıyorlar ya da kendileri için yat, kat istemiyorlar; daha ınsanca bır yaşam ve herkese eşit sağlık hızmetleri talep ediyorlar. İşte Sağlık Bakanf nın da, Başbakan'ın da anlamadığı ya da an- lamamaya çalıştığı budur. Her mes- lekte olduğu gibi hekimlikte de mes- lek etiğini unutan küçük bir azınlık mutlaka vardır Tıpkı. gazetecıler. ya- zarlar, avukatlar. politikacılar da ol- duğu gibi. ama bu ulke hekimlerinin büyük çoğunluğu.inanılmaz kötü ko- şullarda insan yaşamı kurtarmak ıçin çırpınmakta ve yaptığı ışten onur du}- maktadır. Işte iş bırakanlar onlardır, hastalannı müşteri gibi değil, insan gibi görenler onlardır. Tek dertleri, hastalanna daha iyi bir sağlık hizme- ti vermek ve kendi yaşamlannı en ma- kul ölçülerde sürdünnek ıstemelen- dir. Milletvekillerinin zam talebiyle kapılarda beklediklen bugünlerde ma- aşı 700 milyonu zor bulan bir uzman hekimi, "Bunlar muayenehanele- rinden hastanelere randevu veren- lerdir" diye suçlamak, A\Tupa Birlı- ği'ne girmek için dört takla atan bir hükümetin bayağı ciddi bir zaafidır Çok ciddi şeyler söyledim değil mi . üstelik bugün pazar, herkes aşktan fi- lan söz ediyor.. ben de Gencay'm an- lattığı bir genç hekim hikâyesiyle gü- nü bıtirsem iyı olacak. Efendim Gencay Gürsoy, Çapa'dan mezun olmuş. çiçeği bumunda bir he- kim. mecburi hizmeti var, Bitlis'in Adilcevaz'ına gitmiş. Tabiı, yıl epey eski... Yol yok, koşullar çok ilkel. şim- di de pek değişmiş değil, ilk gün. genç hekim Gencay, heyecan içinde. Adil- cevaz'ın ilen gelenleri de onu şöyle bır süzüp tartıyorlar. Tam o sırada büini getiriyorlar. Adam ağaçtan düşmüş, bo>Tiu kınlmış, Gencay ne yapsa na- file, adam ölmüş. tlk hezimet bu, dok- tor gelir gelmez bir ölü verdi.. ardın- dan kasaba eşrafı onu yemeğe götür- müş. ama o da ne. tam yemeğin orta- sı bıri koşarak gelmiş ve camideki yı- kama yerine kaldınlan ölünün dirildi- ğini söylemiş. Gencay' da bir panik. "ya adam gerçekten ölmemişse". A- ma kendine de güveniyor, ölüm için her şey gerçekleşmiş Haydaa . heki- mimiz başta. yemektekilerin hepsi dı- şan çıkıp koşarak camiye, ölünün ba- şına gidiyorlar. Ölü, ölü gibi yatıyor, hekimimiz derin bir soluk alıyor, her- kes "Ölü dirildi" diyerek cümle âle- mi camiye taşıyan kişm dövmeye ha- zırlanıyor. Gencay'a da onlan yatıştır- mak kalıyor Eh . Hekim olmanın bir başka zorluğu Seyrejleisilffl yahoo.com İsilozgenturkf" superonline.com nacagını, Kuzey Irak'tan Türk askerinin çe- kilmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Gül, "Türkiye'ye karşı bir tehdit, saldı- n halinde kim olursa olsun, hiç tereddütsüz gerekli her şeyi yapanz" diye konuştu. ABD yönetiminin Irak'ta Kürtleri ka>ırdığı izlerü- minin açık olduğunu söyleyen Gül, Kürtlerin de Irak'ın birgerçeği olduğunu, ancak denge- nin bozuhnaması gerektiğini belirtti. Erdoğan: Kredi her an gelebilir Kahramanmaraş'a hareketinden önce so- nılan yanıtlayan Başbakan Erdoğan, bütçenin 8.5 milyar dolarlık ABD kredisinee göre ha- zırlanmadığını belirtirken kredinin gelmeme- si diye bir şeyin söz konusu olmadığını, her an gelebileceğini savunarak "Bütün mesele karşılıklı bir iradenin örtüşmesiyle alaka- lı" diye konuştu. ÖNCE ÇİZGİ VARDI Cumhuriyet KİTAPLARJ Erbakan. Hükümet robot Irak politikasına sert eleştiri ANKAR\ (Cumhuriyet Bürosu) - AKP hükümetinin Irak'a asker gönderme yetkisini kullanmama yönündeki karanna ilişkin yankılar sürüyor. SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, ABD'nin asker talebinden vazgeçmesi üzerine hükümetin de "gitmeyeceğiz" açıklaması yaptığına dikkat çekerek, hükümeti "robota" benzettı. YTP lideri İsmail Cem de Türkiye'nin karannı ABD'nin aldığını söyledi.SP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, dün düzenlediği basın toplantısında, hükümetin uzun uğraşlar sonucunda Irak'a asker gönderme konusunda yetki aldığını, şimdi de bütün söylemlerini inkâr ederek asker gönderme karanndan vazgeçtiğini kaydetti. Hükümeti robota benzeten Erbakan, milletin bu gidişe izin veremeyeceğini kaydetti. Cem: Gerçeği ABD gördû YTP lideri ismail Cem de Irak'a asker göndermeme karannın AKP'ye değil ABD'ye ait olduğunu söyledi. Cem, "Gerçeği bizimkiler göremedi, ama ABD gördü. Böyle bir ölüm üçgenine, 10 binden fazla çocuğumuzun istenmedikleri bir ülkeye gönderilmesiyle Irak'ta istikrarın daha da bozulabileceğini gördüler" dedi. DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar da partisine katılımlar nedeniyle parti genel merkezinde sorulan yanıtladı. Hükümetin Meclis'ten aldığı yetkiyi iade etmek zorunda olduğunu kaydeden Ağar, "Hükümetin, Irak politikasında, bütün süreç boyunca kendi iradesiyle değil, yönlendirilmiş iradeyle karar verdiği gerçeği ortaya çıkmıştır. Türkiye tarihinin hiçbir döneminde bu kadar kendinin belirlemediği politika izlemiş değildir. Şimdi hükümete düşen görev bu 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasını acilen Meclis'e getirmekrir. Burada Türkiye'yi rahatsız eden bir ayıp var ise bunun Meclis tarafından ortadan kaldınlması gerekir" dedi. TURHAN SELÇUK'UN 60. YILIKUTLAMASIANISINA ÇIKARILAN RETROSPEKTİF KİTAP. • TÜRKtYE'NlN VE DÜNYANLN EN SEÇKİN YAZARLARININ, ELEŞTtRMENLERlNİN DEĞERLENDtRMELERt. • SELÇUK'UN 60 YIL ÎÇİNDE ÇÎZDlKLERÎ ARASINDAN SEÇTİĞI St\'AH-BEYAZ VE RENKLl YÜZLERCE KMİKATÜR. • KARİKATÜR SANAH ÜZERİNE GÖRÜŞ VE AÇIKLAMALARI. • ANNESIHÎKMET SELÇUK'UN ANILARI. • 60. YIL KUTLAMASLNDAKÎ SÖ\XEŞÎLERDEN ALINTTLAR. • ABDÜLCANBAZDAN RENKLl, RENKSlZ ÇlZGlLER. • BAŞLANGIÇTAN BUGÜNE DEK TÜM VE DÜNYA BASININDA ÇIKAN YAZILAR. • AİLE FOTOĞRAFLARINDAN SEÇMELER. • KAPSAMLI BIR KRONOLOJÎ. • 27x29 EBADINDA, 300 SAYFA. • ÇOK AZ SAYTOA BASILAN BU LÜKS KÎTABIN 400 ADEDÎ "CUM T KİTAP" TARAFINDAN PÎYASAYA SUNULMAKTADIR. Isteme Adresi: Çağ Pazariama A.Ş. Tüıiocağı Cad. No: 39/41 (34334) Cağaloğlu-lstanbul Tel: (212) 514 01 96 GUNDEM Ml'STAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada o çızgılerin nerede başlayıp nerede bittıği belli değil. '80'lerde Silopı Kaymakamlığı'yla muhatap olan Bar- zani-Talabani '90'larda Ankara'da devlet yönetıcileri katında kabul görmeye başladılar. 18 Kasım 2003'te de hükümet başkanı sıfatıyla Ankara'ya gelıyorlar. özellikle 1990 sonrası bu kışılerin ayakta kalmasını sağlayacak en elzem yardımları biz yaptık, şimdi bı- zım bölge politıkalanmızı onlar çürütüyorlar. O zaman biz bu okları niye yedık! Bir mart tezkeresınin reddinden sonra aklın yolu, hükümetin gerek ABD'ye gerekse tüm dünyaya dö- nüp, "arkadaşlar bizim Meclisimiz bu karan aldı. Ma- demki bölgede demokrasi istiyorsunuz. Işte stze de- mokrasi. Bundan böyle biz sadece şu türyardımlanya- panz, askeri bir sözümüz olamaz" demektı. Ama hükümet öyle yapmadı. ABD'ye önce Dışişle- ri Müsteşarı Uğur Ziyal gıtti, "Biz asker gönderebili- riz. llişkiler böyle iyileşecekse hemen bu yönde karar alabiliriz" dedi. Ardından Dışişleri Bakanı Abdullah Gül gıttı. Onunla ış lyıce pişti. Hatta Meclis tatile gırer- ken her an geri çağrılabileceği duyuruldu. ABD yöne- tıcileri laf sokuşturdular "Aman geç kalmayın. Aylar sürmesin... * Meclis açılınca ilk işi bu oldu. 7 Ekim'de tezkere AKP'nın blok oyuyla Meclis'ten geçtı. Daha tezkere- nın mürekkebı kurumadan bu kez ABD'den farklı ha- berler gelmeye başladı: "Valla Türkiye 'nin önce Irak geçiciyönetimini ikna ef- mesi gerekiyor. Yoksa gelemez..." Irak gelıp geçici yönetimı de delıp geçici karariar alıp. Türkiye'nın bölgedekı ağırlığını hıçe sayan demeçler verdi. ABD Dışişleri Bakanı Colin Povvell sonunda Gül'le konuşup, "arkadaş bu iş olmuyor, kusura bak- ma" dedi. Bunun üzerine Türkiye de karan askıya aldığını açık- ladı. Komşu ülkeye asker göndermek ısteyip de red- dedilen bır ülke durumuna düştük. Hem Arap dünya- sından hem komşulardan aldığımız eleştın oklan daya- nımızakârkaldı... O zaman biz bu oklan niye yedik! Isteniyoruz-istenmiyoruz falı! Türkiye bütün yazı, "Irak'ta ne kadar istenıyorum" sorusuna yanrt aramakla geçırdi. Gelen haberler par- çalı bulutluydu ama, gerçeği süzdüğünüzde ortaya şu çıkıyordu: 1- Irak'ta ABD istenmiyor. 2- ABD'nin kuyruğuna takılacak ikinci bir büyük güç hiç istenmiyor. Ancak, kımi aşiretlerin kendilerinı yerel düşmanlar- dan korumak için düşündüklen "bari Türkler gelse" arayışı gereğinden fazla öne çıkarıldı. Heyetler gittı geldi... Arada aşiret temsilcilerı çağrıldı, ağırlandı... Sağduyulu kişiler, istenmediğımızı yen geldikçeyaz- dılar, söylediler. Bütün bunlann sonunda hükümet "istendiğımize" karar verdi. Ama 7 Ekim tezkeresinin hemen ertesin- de Bağdat Büyükelçiliğimizin önüne konan bombay- la ilk mesaj verildi. Karar üreten kesımler bunu neden göremedi? Bile bile biz bu oklan niye yedik! Durumumuz şu fıkraya benzemiyor mu? Kapkara bir kartalla Ak mı Ak bir ayı uçağa binmiş. Kartal ıkide bır üsttekı düğmelere basıyormuş. Hos- tes gelince de "istediğim bir şey yok. İş olsun diye bastım" diyormuş. Bu işi ayı da sevmiş. O dayapmış, aynı yanıtı vermiş. Bırkaç kez yinelenince pılot, "ikisi- ni de uçaktan atın" demiş. Kartal güle oynaya kapıya yönelmiş. Açar kanatlanmı uçar giderim, demiş. Ayı- ya sormuş: - Sen uçmasını biliyor musun? Hayıryanıtını alınca çıkışmış: - O zaman neyine güvenip beni taklit etmeye kalk- tm? ankcumı/ ktv.ttnet.net.tr Aramızdan ayrılışının 65. yıldönümü Türkiye, Ata'yı amnaya hazırlanıyor Haber Merkezi - Bü- yük Önder Mustafa Ke- mal Atatürk'ü. aramız- dan aynlışının 65. yıldö- nümünde özlemle anıyo- ruz. Çağdaş Yaşamı Des- tekleme Derneği (ÇY- DD). Türkiye Cumhuri- yeti'nin Atatürk ilke ve devrimlerinin aydınlık yolunda yürümeye de- vam edeceğini belirterek. genç yaşlı tüm Cumhuri- yet insanlannı 10 Kasım Pazartesi günü Anıtka- bir'e çağırdı. Diyanet'ten mevlit Atatürk, yann tüm yurtta düzenlenecek tö- renlerle anılacak. ÇYD- D'den yapılan açıklama- da, 21. yüzyılda Ata'ya duyulan özlem ve minne- tin gıderek büyüdüğü vurgulandı. Genç, yaşlı tüm Cum- huriyet insanlannın 10 Kasım günü saat 11,00'de Anıtkabir'de yapılacak törene çağnldığı açıkla- mada, "llus olarak ül- kenin dört bir yamndan Atamıza saygi sunmaya gidiyoruz" denildi. Atatürk'ü Anma Hafta- sı etkinlikleri kapsamın- da Diyanet tşleri Başkan- hğı, İstiklal Savaşı'nm komutanı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu- su Atatürkün ölümünün 65. yılı nedeniyle yann teravih namazından önce Maltepe Camıi'nde mev- lit okûtacak. Atatürk ve silah arkadaşlan ile Kur- tuluş Savaşı'nda şehit olanlar için okunacak Kuranı Kerim'in ardm- dan dua edilecek. Küçükçekmece'de 'Saygı Nöbeti' DSP Küçükçekmece İlçe Örgütü ise dün "10 KasımAtatürk'üAnma Etkinlikleri" çerçeve- sinde 48 saat sürecek "Atamıza Saygı Nöbe- ti" başlattı.Küçükçekme- ce Meydanı'ndaki Ata- türk Anıtı önünde dün toplanan DSP tstanbul ıl ve Küçükçekmece ılçe merkezlerinin yöneticile- ri çelenk bıraktı ve saygı duruşunda bulundular. Atatürk, Izmir'de de çeşitlı etkinliklerle anıla- cak. İzmirValiliği tarafin- dan yapılacak etkinlikte yann ilk olarak îzmir Va- lisi Yusuf Ziya Göksu, îzmir Büyükşehir Beledi- yesi Başkanı Ahmet Pi- riştina, Ege Ordu Komu- tanı Orgeneral HurşitTo- lon, Cumhuriyet Alanı Atatürk Anıtı'na çelenk sunumunu gerçekleştire- cekler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle