29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA DİZİ Eğitimci, ressam, nakış ve iç giyim uzmanı Yüksel Onay'a en büyük rütbeyi Yarbay Suha Baykara verdi Eğitimloırumunun komutanı 250vüTık i: 180kdebeldi ' Gururgecelerif "Olgunlaşma Enstitüsü'nde yaratılan desenkr, özgün çizimlene dönüşerek kumaşa yansıdı. 500. Yü Vakfi'mn örnek defılesi, Amerika'da Türk Haftası içinde gerçekleştirildi Kumaşı parça parça dökülen 250 yıllık 180 kelebekli bir elbiseyi kurtanhk. Cumhuriyefin 75. Yıh ve Osmanü Devled'nin kuruluşunun 700. yıh nedeniyle yurtdışında defileler düzenledik. Bir üke imza atarak Kız Meslek Ijseieri'nde moda tasanmı branşıru kurduk Tiirkel sanadannın günümüze uyarlannıası ve bu sanatm geJecek kuşakiara aktanlması amacıyla çalışük. İki yülık bir çahşma sonunda bu desenlerle tstanbul Beyoğhı Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde 1995'te 'Desen Müzesj'ni ohışturduk. Amerika'da ilk defîleyi 1953 yıünda Olgunlaşma Enstitûsii'nün Kunıcu Müdürü Refia Övünç, ikincisinide 1991'deben yapbm." ır demıryolu emekçisınin kızı olarak dünyaya gelen Yüksel Onay. babasının görev değişiklikleri nedeniyle çocukluğunu Anadolu'nun çeşitli yerlerinde geçirdi. Ankara Ulus llkokulu'nu bıtirdikten sonra Cebeci Ortaokulu'na kaydını yaptırdı; kısa bir süre sonra ailesıyle birlikte Afyon'a gıttı. Alı Çetinkaya Kız Enstitüsü'ne kaydoldu. Son sınıfı Ankara Ismet Paşa Kız Enstitüsü'nde tamamlayıp mezun oldu. O dönemde ensritüden aday gösterilen öğrenciler, Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulu sınavianna girebiliyordu. Onay da nakış ve iç giyim derslerinden aday göstenlerek okula gırdı. Öğretmenlik mesleğini her şeyin üstünde tutan Yüksel Onay çok zor şartlarda öğretmenlik yapmıştı. Görev yaptığı okullarda binlerce çocuk yetiştirdi. Ortaköy Kız meslek Lisesi'nin yatılı okul statüsüne getirilmesinı sağlayarak ihtıyacı olan çocuklara yardım etti. Onlann mutluluğu ıle mutlu oldu acılanyla üzuldü. Çalışmalannı öğrencılerle ıç içe Darülşafaka'da eğitim danışmanlığı yaparak sürdürüyor. Curnfıuriyefer tutanfar Nermin Yılmaz 10 Kasun 1953te Atatürk'ün naaşınm Anrtkabir'e nakli nedeniyle Atatürk için işlenen bayrağm öniinde. 2001-2002 öğretim yüdönümünde döncmin Milli Eğitim Bakam Erkan Mumcu ile birlikte. - Aynı hırsla çahşryorsunuz. ONAY - Çahştığım surece kendımı daha zinde \e genç hıssediyorum. - Öğrencüik yıHannızda ne gibi çahşmalannız oldu? ONAY- El sanatlanna ilgim vardı. Folklor ürünlenne önem venrdım. Brüksel'de 1958 yıhnda açılan Türk El Sanatlan Sergisı'nde benim de bir esenm sergılendı. - Oğretmentik yülannız? ONAY - İlk tayın yenm Isparta'nın Şarki Karaağaç ılçesıydı. Eşımin maliye müfettişlığı görevı nedeniyle Ingıltere'ye gittiğimiz için göreve başlayamadım. Ingıltere'de biryıl kaldık. Orada tüm ülkelerin sanatsal çalışmalanni ve müzeleri ınceledim. Meslekı eğıtımle ılgilı çalışmalarda bulundum. Dıl kurslanna katıldım. 1969 yıhnda eşımin özel sektöre geçmesı üzerine Istanbul'a yerleştık. - Atamanız ne zaman gerçekleşti? ONAY-Okuldan mezun olduktan 10 yıl sonra öğretmenliğe başlama ftrsatım oldu. O zamankı Milli Eğitim Müdürü AB Yalkın. yeni açılan Beykoz Pratık Kız Sanat Okulu'nda faydalı olabıleceğımı düşünerek beni ücretli öğretmen olarak görevlendırdi. Mesleğimi çok sevdiğim için güç ulaşım şartlanna dayandım. - istanbuTdaki görevinize ne zaman atandınız? ONAY - Evimin yakınındakı Levent Kız Meslek Lısesi'ne tayınım çıkınca inanamadım. Bu okulda müdür yardımcısı ve başyardımcısı olarak çalıştım. Daha sonra. bir ılkokul binasını paylasan Levent Kız Meslek Lisesi'ni Ortaköy'dekı okula MUKADDER ARDAMAN AÇLIKLA, HASTALIKLA MÜCADELE ETMÎŞ AMA ÇOCUKLARIN GÖZLERİNDEKİIŞILTIYLA YILMAMIŞ ün ışığıyla aydınlattık'S~\ ğrencilenn gözünde 'efsane' # J öğretmenler vardır. Aradan \^y aylar, yıllar geçtikçe değerlen daha da artar. Bayramlarda, öğretmenler günlerinde özellikle aranır; hali hatın sorulur. Onlar 'ana' kadar yakın, 'baba' kadar candandır. Ömrünün 45 yılını mesleğine veren, bu sürenin de 39 yılını Istanbul Kocamustafapaşa'da geçiren Mukadder Ardaman da işte bu 'efsane' öğretmenler arasında yer alıyor. Emekliye aynlalı 13 yıl olmasına rağmen hâlâ sınıflannı, öğrencilerim sayıklıyor. • Mesleğe ne zaman başladınız? ARDAMAN - Istanbul"da 21 Ekim 1925 yılında doğdum. Çocukluğum yurdun yeniden yapılanması ve Cumhuriyet'ın yerleşmesiyle ıgili olaylara tanıklık yaparak geçti. Baücan Savaşı'nda Selanik boşalühnca Istanbul'a yerleşen ailem ve tesfıyeci olan babam Çumhuriyet'e büyük değer veriyordu. Kocamustafapaşa Mehmet Akif Ilkokulu'nda basladığım öğrenim hayatımda öğretmenlerimden çok etkılendim. Daha sonra Çapa Öğretmen Okulu'nun 6., 7. sınıflannı olcudum. Sekizıncı sınıfta savaş çıianca Çapa Kız Ortaokulu'na geçtim. 1943 yılında Istanbul Çapa Kız Öğretmen Okulu'ndan mezun oldum. -Jlk ve son görev yerleriniz? ARDAMAN-Aynı yıl Rize'nin Pazar Kasabası'na bağlı Molla Veyis Köyü'ne tayınım çıktı. Fakat Almanlar Kafkaslar'ı bombalıyordu; bu yüzden gitmedim. 31 Ocak 1945'te Muğla'ya atandım. Yerkesik Nahiyesi'nin Fadılca Köyü"nde goreve başladım. 5 saat atla gidilen bu dağ köyünde 2 yıl kaldım. 1947 Nisanı'nda Istanbul'a atandım. Çatalcaya bağlı Balabanburun Köyü'nde 1951 yıhnın Aralık ayına 'Öğretmen örnek olmalı' Öğretmen, öğrencisine de çevresine de ömektir. Konuşmalanna dikkat etmelidir. Kötü söz söylememelidir. Fotoğraf makinesi gibidir. öğrenciler öğretmenlerim her bakımdan örnek alır. Öğretmen, yurdunu çok sevmeli. Atatürk'ün yolunda gjtmeli. Çocuklara çok ödev vermesinler, onlann tatillerinin ödev yapmakla geçmesine neden olmasınlar. Konuşan, soran, sorgulayan nesiller }îtıştirsınler. Çocuğun seviyesine göre eğitim versinler. Bir de erken emekli olmasınlar. Fatma GSrikÖğretmenlerGünü'nde Kocamustafapaşa tlkokuhj'nuzharetederkea Kız Öğretmen Okulu'nda 10. suuf haüraa. Yıl 1941. kadar çalıştım. Bakanlıktan teşekkür aldım. 1 Ocak 195rdeBakırköy'ün Esenier Köyü'nde göreve başladım. 1 Eylül 1951'de Fatih Uçesi'ndekı Kocamustafapaşa Ilkokulu'na atandım Burada 39 yıl çalıştım. 1983'te ilçede yılın öğretmeni seçildim. 1990 yıluıda emekJi oldum. - Çok sevdiğffiiz öğretmenlik mesleğine savaş yüzünden başla>amamak sizi üzmüş olmah. ARDAMAN - O zaman Almanlar Kafkasya üzerinden Rusya'>ı bombalıyorlardı. Tayin yerimin de yakın olması nedeniyle ailem göndermedı. Ben çok üzüldüm. Çünkü büyük bir öğretmenlik aşkı var içimde. Görev yerime gideceğim ve gidemıyorum. Ertesi yıl yenıden tayın istedim. tlk tayinime gıtmediğim için ikinci atamamda bir mukavele imzalattılar bana. Harcırah almamak kaydıyla diye tayinimi yaptılar. 45 yıl çalışmama karşılık bir kuruş harcırah alamadım. Bütün tayinlerim bu şekilde gerçekJeşti. - tstanbul yülannız? ARDAMAN-1947 yılında IstanbuTun Terkos Gölü'nün yarunda Çatalca Balabanburun'da görev yaptım. İlk gittiğimde çocuklar okuma yazma bilmiyorlardı. Sadece bir Türk bayrağı vardı. Daha önce imam derslerine girmiş. Biz orada çok çahşmak zorunda kaldık. Bu çalışmalardan sonra bakanlık teşekkürü aldım. - Ama avnbnak zorunda kaldnuz? ARDAMAN - E\et, ama 50 yıl sonra aynı köye gittiğimde öğrencilerim ile gurur duydum. "Bizimle çok uğraştuuz, ama okumayı öğrettüüz" demelen ile mutlu oldum. - Sınrf mevcutian nasüdı? ARDAMAN -150 öğrenciye tek öğretmen olarak hizmet verdiğimi bıliyorum. Daha sonra bana bir yardımcı verildi. Köy Enstitüsü mezunu arkadaşımızdı. Yeni gelenlere dördüncü ve beşinci sınıfi veriyorduk. Biz bir iki üçü alıyorduk ki okuma yazma öğretip temeli oturtabilelim. Ökul için gerekli haritalan, malzemelen aldık. Köylü de yardım etti. 1950 yılına kadar o köyde kaldım. 1951 yılında Esenler'e geldım. Bugünkü Esenier gibi değildi. LHaşım çok zordu Çocuk sayısı az. 35 kişi; fakat beş sınıfi bir arada okutuyorsunuz. Karma eğitim yapıyorsunuz. Vasıta da yok. - Öğrencüerinizle karşdaşrvOT 20 Nisan 1948. Karabun'dan dönerken öğrencilemie beraber. 30 Haziran 1946. Mezunlar yemeğinde. ARDAMAN - Her meslek grubundan öğrencilerim oldu. Bazılanyla yıllar sonra karşılaşıyoruz. Aralannda üst düzey yönetici, gazeteci, öğretmen, doktor olanlar var. Fatma Girik Öğretmenler Günü'nde ziyaretime gelince çok duygulandım. - Yaşadığınız süantılar nelerdi? ARDAMAN- Muğla'da bitle savaş yaptık. DDT çıktı; çocuklan bıtten kurtardık. Çatalca'da savaştan sonra uyuz mücadelesi verdik. Savaş sonrası kıtlık dönemı olduğu içın şeker, pirinç yoktu. Köylü, çocuğunu okula getırmezdı. Muhtardan nüfus kütüğünü ister, okul çağına gelen çocuklan tespit eder, ev ev dolaşarak okula gelmesı gerekenleri bıldirirdik. - Öğretmenlik okullan nasıldı? ARDAMAN - öğretmen okullannda öğretmenhk aşkıyla yetiştirildik. Aynlırken gözyaşlanyla aynldık. Aşın derecede milli duygular ile yüklendik. ÖğretmenJik yaparken ısınma problemimiz olur, öğrenciler okula birer parça odun ile gelirdi. Onunla ısuurdık. Haftada bir gün köylü de gaz getırırdi. Elektrik yoktu. Dağ köyünde gaz lambasıyla planlanmızı yazardık. Kiremit, cam sadece okulda \ar. Tahta damlı okulda. Soba yok evlerde. Her şeyi okulda görüyorsunuz. Ömrümde ilk defa ocağı o köyde gördüm. Anneannemle köye gittik. Koca bir kütük alev alev yanıyor. Yangın var sandım. Biz bu şartlarda aydınlattık ülkeyi. O alevin aydınlattığı kütüğün ışığında öğrencilere bilgi verdik. Yüksel Onay 3 yaşmdayken kardeşleri, annesi w tev^esKİe birlikte. taşıdım. Kız Teknik Öğretım Genel Müdürü GönüJ Gökteldn. üretim yapılacak atölyelere olan özlemimi bildiği için 1980 Ihtilali'nde kapatılan Istanbul Eğitun Enstitüsü binasını bize tahsıs etti. Ortaköy Kız Meslek Lisesi'ni kurdum. - Size komutanım diyorlanruş! ONAY-Eğitim Enstitüsü'nün pansiyon bölümü Sıkıyönetım Komutanlığı'nın karargâhı idi. 400- 500 askeri banndınyordu. Bırlik Komutanı Yarbay Suha Baykara, sabah içtıması sırasında askerlerine hıtaben, "Sizin komutanınız benim, ama burada bir de eğitim kurumu var. Oranın komutanı Yüksel Onay'djr" deymce tüm birlık hazır ola geçtı. Yıllar sonra eşimle Suha Baykara'yı Ankara Mamak'ta ziyarete gıttık. Yanındakı komutanlara benı kendi komutam olarak tanıttı - tmkânianmz nasıldı? ONAY - Okulda üretime yönelik eğitim yapmak ıstıyorduk. Bu düşünce ıle konfeksiyon atölyelerini kurduk. Uzun bir çahşmadan sonra atölyemize 30 makıne hıbe edümesını gerçekleşnrdım. Bu sayede öğrencilerimızın kısa yoldan hayata atılmasına olanak sağladık. Sergi ve defileler düzenledim. Çocuk yuvasını açtım. Parasız yatılı bölümünü açma ginşimlerimizin olumlu sonuç verdığıru Cumhuriyet gazetesınden öğrenince ne kadar sevindığimi anlatamam Yatılı bölüm öğrencileri okula gelmeye başladılar. Fakat yemek, yatma, banyo sorunlannın çözümü için fiziki şartlar yeterli değildi. Eşımin Mülkiyeli arkadaşlannın desteği ile Ortaköy'deki bir hamamdan iki yıl yararlandık. Ev yönetımı ve beslenme derslerim bu desteklerle yemekhanede uygulamah olarak gerçekleştirdik; böylece çocuklanmızın beslenme sorununu da çözdük. Parasız yatılı bölümünün öğrencilerıni her cumartesı saat 11.00'de Atatürk Kültür Merkezi'ndeki De\1et Senfoni Orkestrası'mn klasik müzik konserlerine götürürdüm. Çocuklann masraflannı Beşiktaş Kadınlar Birliğı karşılardı. Şalvar ve sepetle okula gelen yatılı bölüm öğrencilerinin kendi diktikleri çağdaş pantolon ve montlarla köylerine dönmeleri, eğitimde ulaştığımız basanrun da göstergesi oldu. - Ögretmenlikte amaçlanruzm hepsine ulaşabildiniz mi? ONAY- Kız Meslek Liseleri adına birçok görevde bulundum. Okullann kuruluşlannda yer aldım. Gebze'de ilk defileyi gerçekleştirdim. Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü'nde de bilgısayar derslerinin müfredata konulmasını sağladım. Seramık branşını ilk kuran da benim. Okul müdürlüğüm sırasında bakanlığa hep proje götürdüm. Altı tane müdür yetiştırdim. Beyoğlu Olgunlaşma Enstitüsü'nde müdür olarak 1991 'de göreve başladım. - Olgunlaşma Enstitüsü'nde görev yapmak size gurur vermiş olsa gerek. ONAY - Olgunlaşma bugün bir moda okuludur. Eğitim verirken,tekstıl ve konfeksiyon sektörüne modacılar da yetiştirir. Yıkünm Maynık'un en ıyı kademelerde çalışanlan benim okulumdan mezun oldu. BİTTİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle