Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
28 tCASIM 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAGLIK
AHLAKARANIYOR TURHAN SELÇUK
E>ÜHÜST
TA3İATLT
ÎSTASBUL
A-BDÜLCAKEAZ'
HARİKULADE
24ACERALAR1
KISIM
Üç dört ilacın birlikte kullanıldığı tedavi ile AIDS hastalannda ölüm oranı yüzde 70 geriledi
'Çağınvebası'nakarşıyeniumut
tkizleri * * güri
giydrmeyin
• İSTANBUL (AA) - Fiziki
görünümleriyle
birbirlerine
benzeseler bile
iki farklı birey
olan ikizlere
aynı kıyafetlerin
giydirilmemesi
ve aynı saç
modelinin
uygulanmamasının
daha doğru olacağı bildirildi. Çocuk
ve genç psikiyatn uzmanı Doç. Dr.
Mücahit Öztürk, ikiz çocuklann faridı
bireyler olduğunu ve bunun da
öncelikle anne babalar taranndan
kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Örtürk, "Dış görünüş olarak aynı olan
ilaz çocuklar, daha sevimli ve ilgi
çeken bir hal ahyor. Ancak çocuğun
kmlik gelişimi sürecinde dışandan
yönlendirilen bu benzeştirme çabalan,
sğlıksız sonuçlann ortaya çıkmasına
ntden olabiliyor" dedi.
Zfikânm kaynağı
toyvansal proteta
• KONYA (AA) - Yeterli miktarda
hryvansal gıda alanlann. bitkisel gıda
tftetenlere oranla daha zeki olduklan
bidirildi. Selçuk Üniversitesi Zıraat
fikültesi Gıda Müheodisliği Bölümü
Cşretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa
farakaya, en önemli görevi hücrelerin
jaıilenmesini sağlamak olan
poteinlerin, vücut sağlığı ve
netabolızmanın faaliyetlerini eksiksiz
\erine gerirebilmesi açısmdan
MZgeçilmez öneme sahip olduğunu
söyledi. Birbirlerinden, içerdikleri
gninoasitlerle aynlan bitkisel ve
byvansal proteinlerin vücutta çok
faklı görevler üstlendiklerini ifade
den Karakaya, insanın en önemli
crganı olan beyninin çahşırken
tikettiği proteinlerin ise hayvansal
gdalarda bulunduğunu bildirdi.
ağlığı bozmasm
|ANKARA(ANKA)- f
îahvenin içindeki kafein '.-
»ddesinin kalp, ûlser
x şeker hastalannı
ıkımsuz etkilediği
iddirildi.
rzmanlara göre,
ıcrkezi sinir sistemi üzerinde uyancı
drisi nedeniyle az miktarda alındığı
3kdirde beyin etkinliğini arttıran
ahve, fazla kullanıldığı zaman kalp
arpıntısı, uykusuzluk ve baş ağnsı
apabiliyor. Halk arasında "Bir fıncan
Hhvenin kırk yıl hatın vardır"
oyleminin bulunmasına karşılık
oananlar, kahvenin içindeki kafein
uaddesinin olumsuz etkilerine dikkat
iddyor. Çay, çikolatalı içecekler, bazı
ğn kesiciler ve kahvede bulunan
| afein biyokimyasal açıdan etkın
I aaddelerden biri olarak
j atelendirüiyor.
Iternatif tpta taş devri
| İSTANBUL (ANKA)- Insanlar
dternatif tıbbın kendilerine sunduğu
ılanaklan ve doğayla bütünleşmenin
allannı ararken süs taşlanyla tedavi
t son yıllarda alternatif tıp
aayışlanrun içinde hızla yerini ahyor.
Süs taşlan ticareti yapan Erhan
iöksal, taşlarm hepsinin enerjileri,
içleri, şifa verici özelhkleri
iulunduğunu belirterek "tnsanlann
•e enerji alanı, aurası var. Enerji
oktalan, çakralan var. Taşlann
azifesi ise o yedi çakra dediğimiz
aerji noktalanndaİd enerji
fcngelemesine yardınıcı olmak" dedi.
EYLEM ÜÇOK
HTV< AIDS'li hasta sayısı hızla ar-
tarken bu hastahğa yönelik tedaviler-
de de büyük aşama kaydedildi. Gü-
nümüzde 3-4 ilacın birlikte kullanıl-
ması ıle ölüm oralanndayüzde 70 ora-
nında düşüş gerçekleşti. Bugün
HTV AIDS"in tedavisinde kullanılan
15-20 çeşit ilaç bulunuyor. Kullanı-
lan ilaçlar vücuttaki HIV virüsü sa-
yısını önemli ölçüde azaltarak kişi-
nin yaşam süresinin uzamasında et-
kili oluyor.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Enfeksi-
yon Hastalıİdan Anabilim Dalı öğ-
retim üyesı Prof. Dr. Fehmi Tabak,
3-4 ilacın birlikte kullanıldığı
HARRT'ın (îlen Derecede Aktif Ret-
roviral Tedavi) HTVenfeksiyonunun
tedavisinde devrim yarattığûıı söyle-
di. Bu tedavinin özelliğinin en az 3
antiviral ilacı kullanmak olduğunu
dile getıren Tabak, "1992 yıflannda
bir yılda 100 hastada yaklaşık 22 ftr-
satçı enfeksiyon hastahğa neden ola-
bffirken bu sıkfak 1997yıhnda4'e düş-
fü. Tedaviölümoranlarmdayaldaşık
• Yeni tedavinin 'devrim niteliğinde' olduğunu
söyleyen Ceırahpaşa Cniversitesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Tabak, "Hastalar virüsü aldıktan sonra
beklenen yaşam süreleri bu tedavi öncesi 5-10 yıl
iken 10-20 yılaçıktı" dedi. Tabak, dünyada
geliştirilen tüm yöntemlerin Türkiye'de de
kullanıldığına işaret etti.
yüzde 70"lik bir azalmaya neden oi-
du. Hastalar \irüsü aldıktan sonra
beklenen yaşam süreferi bu tedavi ön-
cesi 5-10 yıl iken bu tedavi yaklaşmun-
dan sonra 10-20 yıla çıkn" dedi.
Maüyeli yılda 1-2 mflyar
Hastalann ömür boyu bu ilaçlan
kullanması gerektiğini ifade eden Ta-
bak, "En önemli proMem, virüsün
ilaca karşı direnç geliştirmesi Virü-
sün ilaca direnç geliştirmesi duru-
munda tedavide degişiklikyapıhyor"
dedi. Tedav ı maliyetinın yıllık yak-
laşık 1-2 milyar olduğunu anımsatan
Tabak, "EmektiSandı&Bağ-Kurve
SSK'ye bağlı hastalann giderierini
bu kurumlar karşıhyor. Sosyal gü-
vencesi oimayan kişikrise YeşilKart
çikarmalan durumunda tedavi için
herhangi bir ücret ödemiyorlar" di-
ye konuştu.
HIV/AIDS olan kişılenn tedavi
için yurtdışına gitmesine gerek olma-
dığına da dikkati çeken Tabak, dün-
yada geliştirilen tüm tedavi yöntem-
lerinin Türkiye'de de kullanıldığuıa
işaret etti. Tabak, şöyle konuştu: "Has-
tahğın tedavisinde önemli geBşmeler
var, ancak asıl oian hastahğı edinme-
mek, bunun için de korunma şart
OzdHkle kuşkulu cinselflişlddebulu-
nanlann mutiaka test yaptirmalan
gerekiyor."
5 mihon yeni HIV'li
HIV/AIDS'in hızla arrmaya de-
vam ettiğini belirten Tabak, 2002 yı-
hnda 5 milyon yeni vakanın kayıtla-
ra eklendiğini söyledi. 1995 yılın-
dan sonra Avrupada önemli bir artış
yaşanmadığını dile getiren Prof. Dr.
Tabak, şöyle devam etti: "En büyük
araş Rusya, Moldav^-a, Ukrayna'da
ortaya çıkn. Ukrayna'da 1998'de gö-
rülen HIV/AIDS vakassayia 1994y>
hnın 70 kaü.Bu ülkekrdeki arbşm en
önemli nedeni ise SSCB'nin dagıhna-
smuı ardmdan yaşanan ciddi ekono-
mik kriz ve fuhuşun arnşL"
Istatistikler ürkütüyor
Aralık 2002 verilerine göre, dün-
yada 42 milyon kişi HTV taşıyıcısı bu-
lunuyor, bunlann yüzde 8.6'sı yetiş-
kin. Yetişkinlerin yüzde 50 si kadın,
yaklaşık 3.2 mılyonu 15 yaş altı ço-
cuk. Yalnızca 2002 yıhnda 5 milyon
yeni HIV taşıyıcısı kayıdara eklen-
di. 2002 yılında Türkiyede 3 bin ki-
şı AIDS nedeniyle öldü. Türkiye'de
1500 kayıdı HTVAIDS'li var. WH0,
Türkiye gibi bildirimi yetersiz ülke-
lerde bu sayının daha fazla olabile-
ceğini düşünerek bu sayının 10 ile çar-
pılması gerektiğini belirtiyor.
500 bin cocuk var
ffiperaktif
öğrenci
için proje
ANKARA (AA) - Milli Eğitim
Bakanlığı okullardaki
hiperaktif ve dikkat eksikliği
bulunan öğrencileri saptamak
ve gereklı önlemleri ahnak
için proje başlatacak. MEB
Özel Eğitim Rehberlik ve
Danışma Hizmetleri Genel
Müdürlüğü'nce hazu-lanan
proje, öğretmenler ve çocuk
psilciyatristleriyle birlikte
yürütülecek. ailelerin de
katkısı sağlanacak. "Dikkat
eksikliği ve hiperaktivite (aşui
harekeöflik) bozukhığu olan
öğrencilerin eğitim
imkânlanndan en üst düzeyde
yarartanabibneleri ve
sosyaDeşebihneleri için"
hazırlanan proje, önce
Ankara, Adana, Antalya,
Bursa, İstanbul, Izmir,
Kocaeli, Trabzon, Gaziantep,
Edirne, Erzurum, Dıyarbakır,
Samsun ve Van'da
uygulanacak. 1994'te yapılan
bir araştırma, "Her smnİa
böyie bir sorun yaşayan en az
bir öğrenci buhınduğu
düşünüldiiğünde, Türkiye
genefinde eğitim kurumlarma
devam eden 500 bin
öğrencinin dikkat eksikliği ve
hiperakthiteden etküendiği
varsavThnaktadır'' denildi.
'LOSEV'de bir bayram'
LösenüK çocuklarve ailekri, Löse-
mili Çocuklar Okuhı'nda bir ara-
ya gelerek bayTamlaşb. BayTam-
laşma sıraanda. LÖSEV' tarafindan
çocuklara, içinde bayram şekeri de
bulunan hediyder dağıüldi. ikram-
da bulunuldu. Daha önce lösemi
hastası olan Yünus EmreAbbas'ın
okuduğu, "LÖSEVdebirbayTam*
isimn şiir, bayTamlaşmaya kanlan-
larcı duvguhı anlarvaşamasma yol
açt. LÖSEV GenetKoordinatörü
Hülya Ünvar, bin lösemili çocukve
ailesine destek verdiğini kaydettL
Ünvar, lösemili çocuk aiielerinin
yüzde 75*inin düşük geure sahip ol-
duklarun, \iizde 12'sinin ise hiçbir
gefiri bulunmadığını hüdirdi (AA)
Tüp bebekte yeni yöntem
Anne
olmak artık
daha kolay
tstanbul Haber Servisi - Gebekalmada
sıkıntı çekip, tüp bebek yöntemi ile gebe
kalmada sorun yaşayan kadınlar, arhk
IVM (Vücut Dışı Oİgunlaştırma) yöntemi
ile daha ekonomik ve daha hızlı bir
zamanda gebe kalabiliyorlar. Altunizade
Euroferril üreme sağlığı merkezi medikal
direktörü Dr. Hakan Ozörnek, hamile
kalamayan kadınlann yüzde 10'unda
yumurtlayamama sorunu olduğunu
belirterek, FVM'nin tüp bebek yöntemi ile
tedaviye yanıt vermeyen veya tedavi
süresinde zaman zaman belirli sorunlan
yaşayan hastalar için kullamldığım
kaydetti. Kadındaki yumurtalann vücut
dışında olgunlaşmasının tüp bebekte
önemli bir yenilik olduğunu ifade eden
Özörnek, tüp bebek tedavisinin en önemli
basamağının yumurtalann olgunlaşması
olduğunu vurguladı. Önceki tüp bebek
yönteminde tüp bebek için 1 ay kadar
süren tedavide günlük ilaç ve iğne
kullamldığım anımsatan Ozörnek, "Aynca
2,3 günde bir ultrason ve kan tahKB De
yumurtalann oigunlaşması izkninH IVM
yöntemi ile kadındaki henüz
olgunlaşünlmamış yoımurtalar vücut
dışında oigunlaşonhyor, daha sonra
döüenerek normal tüp bebek işJemi
gerçekleştirüiyor. Önceki gibi ultrason ve
kan tahülleri y-apılmıyor" dedi. Özörnek,
IVM yönteminin getirdiğı avantajlardan
birinin de maliyetin daha aşağılara doğru
çekihnesi olduğunu dile getirdi.
1990-2000 döneminde dünyadaki 63 ülkede çocuk ölümleri üçte bir oranında azaldı
UNICEF'ten bu kez iyi haber varANKARA (AA)-UNICEF tarafin-
dan hazırlanan raporda, 1990-2000
yıllannda, 5 yaş altı çocuk ölümleri-
nin63 ülkede üçte bir, 100'ün üzerin-
de ülkede de beşte bir oranında azal-
nldığı, ancak 5 yaşından küçük çocuk-
lann çoğunun. tedavisi görece ucuz
olan beş yaygın hastalıktan ölmeye de-
vam ettiği bildirildi.
Eylül 1990'da toplanan "Çocuklar
İçin Dünya Zİrvesi''nden 2000 yılına
kadarolan dönem, "BizÇocuklar" ad-
lı raporda olumlu ve olumsuz yönle-
riyle değerlendiriliyor. Rapordaki
olumlu gelişmelerden bazılan şöyle:
# Dünyadaki 63 ülke, 5 yaş altı ço-
cuk ölümlerini üçte bir azaltarak, zir-
ve hedefini gerçekleştirdi. 100'ün
üzerinde ülkede de çocuk ölümlerin-
de beşte bir oranında azalma sağlan-
dı. Dünya genelinde5 yaş altı ölüm-
lerde yüzde 11 azalma oldu.
# Çocuk felcinde bildirilen vaka
sayısında, 10 yıl öncesine göre yüz-
de 88 azalma görüldü. 175 ülke, ço-
cuk felcinden tamamen kurtuldu.
# Tüm dünyada bildirilen kızamık
vakalannda, 1990-99 yıllan arasında
yüzde 40 azalma meydana geldi.
# Neonatal tetanos, 1990 yılında
470 bin ölüme neden olurken bu ra-
kam 2000 yılında yüzde 50'nin üze-
rinde azaltılarak 215 bine düşürüldü.
# Gelişmekte olan ülkelerdeki
kampanyalar sayesinde geniş kesim-
lere A vitamini takviyesi sağlandı,
böylece hem çocuk ölümleri hem de
körlük vakalan azalhldı.
# Heryıl dünyaya gelen 90 milyon
çocuk, iyot yetersizliği tehlikesinden
uzak bulunuyor.
Raporda, devam eden olumsuz ge-
lişmelere de yer veriüyor.
^ Yılda 10 bin çocuk, mayınlar
yüzünden ölüyor ya da sakat kalıyor.
^ Hafıf ve ucuz silahlann gelişti-
riknesi, çocuklann asker olarak ya da
silah ve uyuşturucu ticaretlerinde kul-
lamlmalannı kolaylaştırdı.
• 30 milyon çocuk, çocuk ticareti
yapanlann kurbanı.
•5-14 yaş arasındaki 250 milyon
çocuk halen çalışıyor.
• Beş yaşından küçük çocuklann
çoğu, tedavisi görece ucuz olan beş
yaygın hastalıktan dolayı ölüyor.
DUZYAZI
ORHAN BİRGtT
Once Kendi
Aralarında Anlaşsınlap
Son bombalı saldınlann, AKP yönetiminin kim-
yasını bozduğu anlaşılıyor. Başbakan, saldınnın
arkasındaki örgütün, adını 11 Eylül New York olay-
lan ile doruğa çıkartan El Kaide olabileceğini söy-
lüyordu. Bu uluslararası Islamcıtedhişçetesi, ken-
disinin de üstlendiği İstanbul olaylan için günde-
min başlanna oturunca, ister istemez Türkiye'de-
kiuzantılarınınkimlerolabileceğisorusunudaöne
çıkarttı.
llk bulgular, parçalanmış intihar eylemcileri ile il-
gili ilk özgeçmiş bilgileri ve fotoğraflar derken, göz-
attına alınan kadın-erkek zanlılann başta Başba-
kan, çok kişiyi rahatsız edici bir gelişmenin sahip-
leri olacağı gibi bir izlenime yol açtıkları anlaşılıyor.
Içişleri Bakanı Aksu, henüz uluslararası bağlan-
tılan olan bir örgütten söz edilemeyeceğini açıklı-
yor. Dışişleri Bakanı Gül.tam zıddı bilgiler veriyor.
Erdoğan bu iki çelişkili duyumu alaşağı ederce-
sine Islami terör gibi, özellikle son beş yıldır dün-
yanın çeşitli bölgelerindeki şiddet olaylannı sahip-
lenen çetelerden söz edilmesinin kendisini rahat-
sız ettiğini ardı ardına yineliyor!
Oysa kendi hükümetinde Adalet Bakanlığı'nın ya-
nı sıra Hükümet Sözcülüğü'nü de üstlenmiş olan
Cemil Çiçek, bütün bir içtenliği ile şunlan söyle-
yebiliyor:
"Ramazan mübarek ay, bayram günlerindeyiz.
Her Müslümanın bir vicdan muhasebesi yapma-
sı lazım. Bütün Islam dünyası artık kendi acı ger-
çeği ile yüzleşmeli."
Çiçek'in istediği yüzleşme, fert başına düşen
milli gelirden, dünyamızın geçirmekte olduğu ev-
rimlere ayak uyduramayışa, demokratik yaşam bi-
çimi yerine diktatoryal toplumlar olarak yaşama alış-
kanlığına kadar bir dizi önemli 'konu başlığı 'nı içe-
riyor. Ama o arada bir başka önemli sorunu da unut-
mamız gerekiyor.
Utus Toplum mu, Ümmet mi?
Islam toplumunun çok büyük bir bölümü, ulus-
laşma yerine ümmet olarak yaşamayı öne çıkartı-
yor.. Ondan dolayıdır ki, örneğin Rus hegemon-
yasına karşı ayaklanan Çeçen direnişçileri dinsel
bağlannı bayraklaştınyoriar ve onlara destek ama-
cıyia Avrasya' ya gelip çarpışmayı göze alan baş-
ka bazı eylemciler içinde önde gelen sorun dinle-
ri oluyor. Din kardeşlere destek olma görevi ile yo-
la çıkılmış, cennetin kapısı Çeçenistan'da, ya da
Bosna'da veya Afgan steplerindeki çatışmalann
ucunda aranıyor.
1980 öncesi Türkiye'sinde öğretisini Marksizm-
den alan şiddet olaylannın üstüne yürümek iste-
yen her sosyal demokrat politikacı ya da bürok-
ratın en önemli engelleyicileri, taban diye adlan-
dınlan CHP örgütündeki kimi kişilerdi.
Eve Dönüş yasasının çıkartılması için AKP ikti-
danna sadece ABD ve AB yönetimleri baskı yap-
madı ki. Güneydoğulu parti örgütü ile, onların
TBMM'deki sözcüleri konumunda olan milletve-
killeri, bu yasanın çıkması için gerekli ortamın oluş-
masında görev almadılar mı? Yıne aynı yasanın ge-
nişletilerek Hizbullah ve İBDA-C gibi örgüt men-
suplannın kesinleşmiş terör suçlan ile cezaevlerin-
de bulunan üyelerinin de kapsam içine alınması-
nı sağlayacak oluşumlar, hükümetin bilgisi ve olu-
ru dışında mı sağlandı?
Sayın Recep Tayyip Erdoğan, o zaman da el-
bette bu sözü edilen örgütlerin Islami terör amaç-
lı kuruluşlarolduklannı, en azından eylemcilerin ken-
di kartvizitlerinden, açık ifadelerinden biliyordu.
O birçok kişinin bunda ne var ki diye şaşkınlığı-
nı gizlemediği, "camiler kışlamız, minareler sün-
gümüz, kubbeler miğferimiz" dizelerinden oluşan
manzumeyi, belki kendisi anlamının nereye kadar
uzanacağını bilmeden okumuştu. Ama o manzu-
meyi yazan kişi, kendisine esin kaynağı olarak Bi-
zans Imparatoru'na Anadolu'yıı Islamlaştırmak
amacıyla meydan okuyan Selçuk Imparatoru Al-
paslan ı seçerken sadece savaşı, yani yakıp yık-
mayı ve öldürmeyi düşünmüş değil miydi?
12 Eylül darbecileri de, Doğu veGüneydoğu'da-
ki aynlıkçı terörle baş etmek için planlar yaparken
Hizbullah denilen terör çetesini Türk- Islam Sen-
tezi adını verdikleri öğretinin "masum" bir kolu
olarak oluşturmadılar mı?
DGM savcılan, elbette sorulmaz ama, gözaltı-
na alınan son saldınlann kadınlı erkekli sanıklann-
dan 3 Kasım'da sandık başında kime oy verdikle-
rini bir araştırmaya kalkışsalar...
Demokrat Parti ve Adnan Menderes, Malatya
suikastı olayı ile benzer nedenler yüzünden karşı
karşıya kalmışlardı. O dönemde ne dünyada ne de
ülkemizde böyle toplu saldınlar henüz olmadığı
için bir başyazara, Ahnet Emin Yalman'a yöne-
lik bir suikast olayı planlanmıştı. Failler, yargı önün-
de iktidarpartisinden beklediklerini bulamamanın
yarattığı düş kınklıklanndan söz ettiler.
Tarih, galiba tekrarlanıyor. Sanınm son saldın
olaylannın eylemcileri de, benzer şeyler anlata-
caklardır. AKP'nin bir merkez partisi olması, hem
kendisi hem de ülke için bu nedenle zorunlu bir
seçim sayılmalıdır.
Faks: 0212- 677 07 62 obirgit@e-kolay.net
BAŞSAĞLIĞI
Fenerbahçe
Yönetim Kurulu Üyesi
Mahmut Uslu'nun annesi
MESUDE
USLUnun
vefat ettiğini üzüntüyle öğrendik.
Merhumenin cenazesi
bugün Adana Asri Mezarlığı'nda
toprağa verilecektir.
Uslu ailesine başsağlığı dileriz.
FBMBIBAHÇE
Bayan ve Erkek Basketbol lakmbn