25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2003 CUMA HABERLER DÜNIADABUGÖV AIİ SİRJMEN Evet, Beyler Gerçekten Çok İğrençler Türkiye'de Bat/, ya hayanlıklaalgılanmıştırya da düşmanlıkla. Her iki kanadın yandaşları da Batı'yı tek yö- lüyle gözlemenin yanlışna düşmüşlerdir. Her iki kanadın yandaşları da bu yüzden ger- çeğin bir yönü nü görürken, öbür yönünü göz ar- dı ettikleri için haklı saptamalarına karşın yanıl- gıya düşmüşlerdir. OysaBatı; Aydınlanma nın, Rönesans'ın ürü- rü olan bir uygariığın ürünü ve temsilcisi, geliş- nişliğin örneği olduğu kadar, insanın insanı sö- nürmesinin, emperyaiizmin veacımasızsömür- ce ile işgal savaşlarının da temsilcisi olmuştur. Bu gerçeği gören Mustafa Kemal, hiçbirza- manyüzeysel bir "Batıcılk"ın batağına düşme- mış; çağdaşlığı, Batı kayraklı aydınlanmayı Ba- tı'ya karşı savaşarak elde etmeye çalışmıştır. Yanı ne Tanzimatçılar gbi Batı yalakalığı yap- mış ne de Batı'yı Aydınlarması, teknolojisi, Rö- nesansı ile birlikte karşısna alacak düşmanca bir tavır sergilemiştir. Avrupa'nın üstünlük yanlarını bilen kurumla- nnı benimsemeyi önerenler arasında da, kendi tarihlerine aşina olanlar Batı'nın nasıl bir ikiyüz- lülük sergilediğini, geçmiş örnekleriyle gönmüş, yaşamış olduklanndan, bu tavırlar karşısında şaşırmamışlardır. • • * 20 Kasım günü Islami terörün elliden fazla in- sanın hayatına malolan bombalı saldırısını öğ- rendikten sonra, yabancı TV'lerden ABD, Ingil- tere, Fransa, Italyan "devıet adamları!'nın Tür- kiye'yeteröre karşı destekvereceklerini belirten açıklamalarını dinlerken tiksindim. Çünkü biliyordum ki, bunlar lafta kalacak olan bu desteklerinin hemen arcından, terörün ekme- ğine yağ sürecek açıklamalar yapacaklardı. Nitekim hemen de yapıverdiler. önce vatandaşlarına "Türkiye'nin tehlikeliol- duğunu" söyleyerek ülkemizi terk etmelerini is- tediler. Dünyanın dört bir yanında ve şu anda özellik- le de Ortadoğu'daki politikalannın ürünü olan te- rör Türkiye'de patlamıştı. Yani terörün kaynağında kendi politikaları, kendi aç iştahları, kendi küçükgruplannaavan- ta sağlayacak, saldırgan gh'şimleri yatar ve bu- nun vebalini Türkiye öderken, şimdi Türkiye'yi terör karşısında yapayalnız bırakmak, terörün amacı olan ülkenin turizmini, ekonomisini bal- talama girişimlerine çanak tutacak açıklamalar- da ve çağnlarda bulunmaktalar. Peki ne oldu, teröre karşı dayanışma? Nere- de kaldı terör karşısındaki ülkeleri yalnız bırak- mama kararı? ••• Bu yetmiyormuş gibi, bir de Avrupa Şampi- yon Kulüpler Kupası'nda Galatasaray - Juven- tus, Beşiktaş - Chelsea maçlarının Türkiye ayak- lannın tarafsız bir ülkede oynanmasına karar ve- riliyor. Türkiye artık kimsenin adım atmaması gere- ken, dünya dışında bir "veba ülkesi" konumu- na sokulmuş durumda. Sanki daha önce terörün pençesinde kıvranan, istasyonlannda bombalar patlayan Italya'nın Av- rupa kupalanndaki maçlan başka bir ülkeye alın- mış gibi, şimdi bu kararı verebiliyorlar. Sanki, birzamanlar IRAterörünün sokakların- da dehşet estirdiği Ingiltere'nin yabancı takım- larla maçlan başka ülkelere nakledilmiş gibi, şimdi Türkiye'y© karşı böyle bir uygulamaya başvurabiliyorlar. Şimdi denebilir ki, bu ülkeler vatandaşlarının hayatlannı düşünüyorlar. Peki, Bush'un çirkin politikası uğruna Ingilte- re, kendi evlatlarını Irak'ta ateşe atmadı mı? Üstelik bu sonucu elde edebilmek için, Ma- jesteleri'nin Başbakanı'n/n, kendi halkına yalan söylediği ortaya çıkmadı mı? Beyler terörü budala ve çıkarcı politikalanyla davet ettiler. Şimdi de beyler, terör ile karşı karşıya olan Tür- kiye ile dayanışma palavralan sıkarken, kendi ya- rattıklan terörün ceremesini Türkiye'ye yüklüyor- lar. Evet.. Beyler gerçekten iğrençler. Batı'ya bakarken, her iki yüzünü de iyi görme- yeçalışmalı, hiçbirini görmezden gelmemeliyiz. Kamu reformu cengeli AB'denhükümete toplantı çağrısı EBRUTOKTAR ANKARA-IMF'nin talepleri arasında olan, ABD'run de 8.5 milyar dolarlık krediyi serbest bırakmak için koşul ola- rak ortaya koyduğu Ka- mu Yönetimı Temel Ya- sası'na AB de çengel at- tı. Başbakanlık'a mesaj gönderen AB, Türki- ye"yi 30 Kasım'da Ro- ma'da yapacağı AB ül- keleri kamu bakanları toplantısına davet etti. Anayasanın temel il- keleriyle çeliştiği, üniter de\ let yapısını esnettıği ifade edilen Kamu Yö- netımi Temel Yasa tasa- nsını TBMM'ye sevk etmekte zorlanan hükü- met, AB'nin mesajıyla rahatladı. Türkiye'deki kamu yönetimi reformu çalışmalannı izleyen AB, Başbakanlık'a bir yazı göndererek, 30 Ka- sım'da Roma'da yapıla- cak kamu bakanlan top- lantısına davetini iletti. AB yazısında, kamu yö- netiminde karşılaşılan zorluklar ve çözüm öne- rilerinin tartışılacağı ifa- de edildi. Bu toplantıda, AB ül- kelerinin kamu yönetim modelleri arasındaki farklılıklar, bu model- lerin avantajlan ve yarat- tığı zorluklar üzerinde kapsamlı bir değerlen- dirme yapılacağı kayde- dildi. CHP'nin Kamu yönetimi reformu temel yasa tasansı üzerindeki çalışmalan sürüyor 'Sosyaldevletyok edfliyor'TÜREYKÖSE ANKARA-CHP, henüz TBMM'ye sunulmayan kamu reformu temel ya- sa tasansını incelemeyı sürdürüyor. Grup toplanülannda tasan üzennde gö- rüşmeler sürerken beledıye kökenli bazı mılletvekılleri "Tasarmın tama- muıa karşı çıkmayanm. Bugüne dek hep yetiddevrini savunduk" uyansın- da bulundu. CHP Genel Sekreter Yar- dımcısı, Izmir Milletvekilı OğuzOyan ise "L kıslaşma süredni tamamlayama- ımş bir ülkedeyereDeşme taJeplcri djş siyasi veekonomikgüçlerden gebnek- tedir. Bu, AKP'nin cemaatçi, tarikat- çı kleolojisine uygundur" görüşünü dile getırdı. CHP grubu, kamu reformu tasany- la ilgili olarak çahşma yapmak üzere Hükümet kaldırmak istiyor Teftiş devlete 11.6katrilyon kazandırdı • Hükümetin "Kamu Yönetimi Temel Kanunu Tasansı" ile varlıklanna son vermek istediği teftiş kurullan son üç yılda 11.6 katrilyon liralık yolsuzluğun çözülmesini sağladı. MURATKIŞLALI ANKARA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüflatif Şener'in "Bir işe yarasalar, Türkhe'de bu kadar yolsuzJuk oJmazdT gerekçesiyle ortadan kaldırmaya çalıştıklan teftiş kurullannın arasında yer alan Maliye Teftiş Kurullan'nın, son üç yılda 11.6 katrilyon liralık yolsuzluğun çözülmesini sağladıklan ortaya çıktı. Hükümetin "Kamu Yönetimi Temel Kanunu TasansT ile varlıklanna son vermek istediği teftiş kurullan arasında bulunan Maliye Teftiş Kurullan'nın diğer kurumlarla birlikte çözdükleri yolsuzluklann başında Neşter operasyonu geliyor. Maddi boyutu 5 katrilyon liraya ulaşan Neşter operasyonunu, 26 Ekim 2001 "de başlatılan ve maddi boyutu 2 katrilyon lıra olan Orümcek Ağı operasyonu ızliyor. Gazi Üniversitesi tktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü öğretım üyesı Prof Dr. Şükrü Kmlotyapılmak istenenin "refonn adı altmda denetimde deformasyoıT olduğunu söyledi. Kızılot, Cumhuriyet'e yaptığı değerlendirmede şu görüşlere yer verdi: "Etkin bir yönetim, yahiızca kural koymakla oünaz. Bıuîlan uygulayacak. deneüeyecek ve yargılayacak kurumlara ihtiyaç vardır. Bu kurumlann başında da bugûn kapaütanak istenen Maliye Teftiş Kurullan gelmektedir. Kayıt dışı ekonominin yüzde 60-65'lerle ifade edildiği yolsuzJuk, usulsüzlük, hortumcuhık ve kaçakçıhğm sağduyu sahibi herkesi rahatsız ettiği bir ortamda. denetim olayuıa özellilde de müfettişlere büyük ihtiyaç vanür. Teftiş kuruDanm kalchracağız diyenlerin. tam kaJdınrken güçleri yetmeyip, altmda kahp ezilmeleri de söz konusu olabinr." CHP komisyonundan görü$ler: Oğuz Oyan: Taslak AKP'nin cemaatçi, tarikatçı idelojisine uygundur Hasan Fehmi Güneş: Üniter yapıyla ilgili tereddütler yaratıyor Ahmet Piriştina: Yetki de\Tİ olumlu, kaynak da yaratılmalı Nurettin Sözen: Tasanya tamamen karşı çıkmamahyız. Hasan Fehmi Güneş, Nurettin Sözen, tsmail Özay; Hakkı Ülkü % e Mehmet KesimoğJu ndan oluşan bir komıte oluşturdu. Komite başkanı Hasan Feh- mi Güneş, tasannın anayasaya aykın olduğunu, sosyal devleti yok etmeyi amaçladığını ve üniter yapıyla ilgili te- reddütleryarathğını bıldirdi. Hükümet sözcülerinin "getirilen düzenlemelerin çerçeve yasa olduğunu, 10 kadar veni vasa ile tamamlanacağmı" açıkladığı- na dıkkat çeken Güneş, "Bütünbir ül- ke alanınj ve toplumsal yapımızı kap- savacak düzenkmenin tünı parçalan- nı görmeden, bilmeden bütün o alanı veyapıyı etkileyecek sadece bir parça- vı \asalaşnrmak kabul edilemez. Kal- dı ki. bizim \~asama sistemimizde >^- salarla ana>asa arasında bir kademe ve yasalann üzerinde bir"çerçeve ya- sa' kavranu da yoktur" dedi. Güneş, tasannın CHP'nin desteğini ve ona- yını hak etmediğini bıldirdi. Tasany- la ilgili olarak bazı CHP'lilerin görüş- leri de şöyle: AhmetPiriştina (tzmır Anakent Be- lediye Başkanı): Genel anlamda en etkili hizmet, en yakın hizmettir. Ta- san bu anlamda oîumlu. Çıkacak olan çerçe\e yasa. Belediyelerin görev ve sorumluluklan, asıl daha sonra çıka- cak yasayla netleşecek. "Kaynak sorunu çözûlmeu"1 Çevre, sosyal hizmetler gibi konu- larda belediyelerin deneyim ve biri- kimi var. Bunlann belediyelere veril- mesi olumlu. Ancak, görev yetki ve sorumlulukla birlikte kaynak da ya- Baykal'danbayram şakası CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Şeker Bayranu'nı geçirdiği Antalya'da 3 yaşmdaki BerkBe şakalaşu. Kendiani tanıyıp tanımadığını sorduğu Berk'ten 'Televizyonda görmüştüm' >anrtını alan Deniz Baykal, •Tetoizyonda mı gördün, hangi dizkk oynınonun, birdüşün bakafam,Asmah Konakta nuydı' diye sordu. rFotoğraf: AA) Kayıtdışı ekonomi, karapara ve organize suçlarla mücadele Operasyon Adı ili Maddi Boyut (Trilyon TL) Tarih Paraşüt Hayal Kasırga-1 Kasırga-2 Kasırga-3 Bufalo Sis Kasırga-4 Fırtına Akrep Puro Örümcek Ağı Binbirsurat Neşter Serhat Kartal Balina Yeşilvadi Çekinge Vurgun KaraSSK TOPLAM G.Antep-Ankara-Kilis Ankara-Bursa Istanbul Istanbul Istanbul Ankara-Mersin-lstanbul Çankın-Ankara-lstanbul Istanbul Antalya Ankara Ağn Istanbul-G.Antep-Mersin G.Antep-Ankara-lstanbul Ankara-lstanbul-Eskişehir Kars Bursa Izmir-lstanbul Bursa Mersin-Adana Ankara Kars 25.05.2000 12.07.2000 28.09.2000 31.10.2000 14.11.2000 18.11.2000 07.10.2000 02.01.2001 02.01.2001 07.02.2001 03.03.2001 26.10.2001 17.06.2002 06.01.2003 03.08.2000 10.08.2000 02.08.2000 20.03.2001 20.08.2001 22.08.2001 15.01.2002 J ratılması gerekiyor. Umuyomz ve di- liyoruz ki belediyelerin kaynaklan da gerçekçi biryapılanmaya otursun. Ya- pılamayan hizmetler, bu sefer de be- lediyeler eliyle yapamamaya dönüş- mesin. 'Aııavasava a>kınlıklar var' Nurettin Sözen (Eski Istanbul Be- lediye Başkanı, Istanbul Milletveki- li): Yetki devrini hep bız söyledik. Bu nedenle tasanya tamamen karşı çıka- mayız, ama bu tasanyla da olmaz. Es- nek çahşma, part-time devlet hizme- ti olmaz. ll özel idarelerine yetki dev- ri de yanlış. Onlann birikimi yok. Ne farkı var, Ankara'dan yetkiyi alıp atan- mışa veriyorsun. Onlann hepsi vali- nin emrinde. Teftiş kurullan kalkma- sın tamam, ama sadece onlarla da ye- terli kamu denetimi yapılamaz. Bakan emrediyor, sıyasal teftişler yapıhyor. Sayıştay ve idare mahkemeleri de ış- lev üstlenmeli. Tasan çeşitlı açılardan anayasaya aykın. Kamu hizmetleri- nin özelleştırihnesı anayasaya aykın. Tasan başka bir devlet yapısını öngö- rüyor. Reforma ihtiyaç var, ama 80 yülık bir yapıyı değiştirmek için ön- ce anayasa değiştirilmeli. Yetki devri kademeh olmalı. Istanbul'la ilgili olarak üniter yapı- nın bozulacağı kaygılan var, bunlara katümıyorum. Bütün parrilerzaten Is- tanbul için ayn kanun istiyor. Üniter yapıyı bozacak bir durum yok. 'Mahkeme iptal edebilir' Hakkı Ülkü (Eski Aliağa Belediye Başkanı, tzmir Millenekili): CHP'nin tasanya tümüyle karşı çıkmaması ge- rekir. CHP tasanyı daha ileri gitme- diğinden dolayı eleştirmelidir. Operas- yonel sorunlann olabileceğı konular- da yerel yönetimlerden kazandığı de- neyimleri aktarabihneli, tasanya yön verebilmelidir. Çünkü yerelleşme Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yılla- nndaplanlanmaktaydı. Tasan, toplu- mun tüm kesimleri tarafuıdan tartı- şılmalı. AKP'liler, önce çerçeve yasa çıkacak diyor. Biz, mahalli idarelerle ilgili diğer tüm yasalarla birlikte ele alınıp tartışılmasını istemeliyiz. Kanun çıkartmakla reform ohnaz. Kaldı ki anayasada kamu yönetimi te- rimi yok. Bu şekliyle çıkanhnası ha- linde bile Anayasa Mahkemesi tara- fuıdan iptal edilebilir. tsmail Özay (Eski Çanakkale Bele- diye Başkanı, Çanakkale Milletveki- li): Tasannm hazırlanması aşamasuı- da değişik kesimlerin göriişlerinin alınması gerekiyordu, alınmadı. Özel- likle eğitim, sağlık ve orman arazile- riyle ilgili yetkilerin dağıtılması üze- rinde durulmalı. Idari denetim değil, vesayet kalkmalı. Biiknt Baratah (Eski Urla Beledı- ye Başkanı. fzmir Millervekili): CHP olarak yıllardu' yerel yönetim- lerin güçlendirilmesinden yanayız. Parti belgelerimizde bu konuda veril- miş sözler var. Tasanya tümüyle kar- şı çıkmamalıyız. Sakıncalı maddele- rin değiştirihnesı için çaba gösterme- lıyiz. •Tarikatçı ideolojiye uygun' OğuzOyan (Izmir Millervekili, Ge- nel Sekreter Yardımcısı): Bu tasan bi- zim için bir tartışma zemini oluştur- muyor. Tümüyle yeniden ele alınma- sı gerekir. Hükümet yerel yönetimle- re yetki aktanyormuş gibi görünerek hizmet sorumluluğundan kaçmak is- tiyor. Uluslaşma sürecini tamamlaya- mamış bir ülkede yerelleşme taleple- ri dış siyasi ve ekonomik güçlerden gel- mektedir. Bu, AKP'nin cemaatçi, ta- rikatçı idelojisine uygundur. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr Mahmutpaşa, Mercan Yokuşu ve Yeşildirek esnafı bizim gazeteye kom- şudur. Onlarla zaman zaman karşıla- şırsohbet ederiz. Bu bölgenin esnafı Türkiye'nin tekstil pazarına mal üretip gönderir. Bir kısmı yurtdışına ihracat dayapıyor. Mahmutpaşa esnafı, Ana- dolu tüccannın başvuru noktasıdır. Bu ticari anlamda boyledir. Mallarını bu- radan alırlar. Çekler, senetler, Anado- lu'da açılan her dükkân bu bölgenin ilgi alanı içindedir. Bence siyasi olarak da Mahmutpaşa esnafı, Türkiye'deki genel egilimi en iyi yansıtan sosyal topluluklardan birisidir. Ayrıca burası- nın Anadolu'nun siyasi eğilimi üzerin- de de büyük ağırlığı olduğunu düşü- nürüm. Çünkü onlarla, ticari nedenler- le hemen her gün temas ederler. Bu kesim, son seçımlerde AKP'nin dayandığı en temel güçlerden birisiy- di. Daha önceleri de Özal'ın, Demi- rel'in tarafındaydılar. Açıkça söylemek gerekirse Mahmutpaşa esnafı muha- fazakâr bir siyasi eğilime sahiptir. Eko- nomik krizlerden ilk önce burası etki- lenir. Siyasi gelışmeler en çok burada Mahmutpaşa Esnafı ve Değişim... önem kazanır. örneğin onlarla sohbet ederken, hep bizden Türkiye'nin önü- müzdeki günleriyle ilgili bilgiler almak ısterler. Kaygılannı anlatırfar ve bizim düşüncelerımızi sorariar. Mahmutpaşa'nın çok eski günleri- ni bilmiyorum. Ancak, bazı geriyedö- nük saptamalar yapabiliyorum. Sanı- yorum, Mahmutpaşa esnafı 1960'lıyıl- larda "komûnizmle mücadele "nin de ana gövdelerinden birini oluşturuyor- du. Ozamanlar, sola ve demokrasiye düşman Komûnizmle Mücadele Der- nekleri'nin ya militanlanydılar, ya da o militanlann çocuklan. Yanı tutuculuğun omurgasıydılar. • • • Mahmutpaşa esnafının şimdiki du- rumu nedirdiye merak ettiğim için on- larla sohbet ederim. Saptamalarını şöyle genelleştirebilirim: 1. Mahmut- paşa esnafı bir değişim yaşıyor. Eski- den Anadolu'da kapalı bir dünyaya mal satan bu kesim artık dünya teks- til sektörünü yakından izliyor, Anado- lu'da yaşanan değişimden hem etki- leniyor hem kendisi bu değişimi etki- \iyor. Bu nedenle dünyadaki ekonomik gelişmeleri de dikkatle izliyor. Ekono- mik ilişkilerinçapının, niteliğininvetü- rünün değişmesi buradaki değişimin temeli olarak sayılabilir. 2. Mahmutpaşa esnafı; ekonomik değişimini, siyasi degişimle birlikte gö- türüyor. Geçmişte, tutuculuğun, de- mokrasi karşrtlığının önemli dayanak- larından birisi iken, giderek demokra- siye, çoksesliliğe, özgürlüğe vurgu ya- pan yeni bir siyasi anlayışın etki alanı içine giriyor. Sohbet ettiğim esnaf, özellikle bu yeni siyasi keşiflerini pay- laşmayı çok önemsiyor. Henüz de- mokrasiyi, özgürlükleri ne kadar içle- rine sindirmişler bunu saptamak ko- lay değil. Çünkü unutmayalım ki, bu kesimin ezıci bir çoğunluğu demokra- si ve özgürlük düşmanı düşüncelerin etkisiyle yaşadı. İçine kapalı ekonomik sistem, onlan yıllarca, her gelişmeye kapalı tuttu. Bu nedenle tutucu siya- setlerin omurgasını oluşturdular. 3. Mahmutpaşa esnafı, hâlâ dindar. Ancak dine yaklaşımı ve dini yorumla- yışı da değişiyor. Farklılıklara, kendisi gi- bi düşünmeyene yaklaşımı yumuşuyor. 4. Bütün bu değişimin bence en te- mel nedeni ekonominin ve üretimin niteliğinin değişmesi. Tekstilde olsun, başka ticari mallarda olsun, küresel- leşmeyle birlikte rekabet büyük önem kazandı. Artık dünyadaki gelişmeleri izlemeden, oradaki yeni üretim ve pa- zar ihtiyaçlan kavramadan ne iç paza- ra ne de dış pazara mal üretmek ve ayakta kalabilmek mümkün. ••• Mahmutpaşa esnafındaki değişim, Türkiye'nin siyasi coğrafyasındaki de- ğişimi anlamak açısından bir ölçü ola- bilir. Bu nedenle buradaki değişimi da- ha bilimsel ve daha derınlemesine bir incelemeye tabi tutmak gerekir. Benim gözlemlerim, derinlemesine bir gözlem sayılamaz. Ancak bir de- ğişimin olduğu gerçek. Bu değişimi önyargısız incelemekte yarar olduğu- nu düşünüyorum. örneğin Erbakan bu bölge esnafı- nın desteğini neden kaybetti? AKP'nin yeni söylemlerini bu türden değişim- ler etkiliyor mu? Yoksa AKP yönetimi- nin söylemleri mi bunları böyle bırdu- ruşa yöneltiyor? Bu kesimin geçmişte şiddet yanlısı Islamcı gruplara yaklaşımı neydi? Şim- diki yaklaşımlan nasıl? 196O'lı yılların başında sol hareket araştırmalara önem verır, toplumsal grupları ıncelemek için çalışmalaryü- rütürdü. Daha sonra bu araştırmacılık geri plana gitti ve genel saptamalarla yetinmek yolu seçildi. Bugünün Türkiye'sinı anlamak için genel saptamalann yeterli olmadığı inancındayım. Belki de bu durum, biz- lerin gerçeklerden kopmasını berabe- rınde getiriyor. Daha serinkanlı analizler yapabil- mek için araştırmak gerekiyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle