Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2003 CUMA
HABERLER
DÜNIADABUGÖV
AIİ SİRJMEN
Evet, Beyler Gerçekten
Çok İğrençler
Türkiye'de Bat/, ya hayanlıklaalgılanmıştırya
da düşmanlıkla.
Her iki kanadın yandaşları da Batı'yı tek yö-
lüyle gözlemenin yanlışna düşmüşlerdir.
Her iki kanadın yandaşları da bu yüzden ger-
çeğin bir yönü nü görürken, öbür yönünü göz ar-
dı ettikleri için haklı saptamalarına karşın yanıl-
gıya düşmüşlerdir.
OysaBatı; Aydınlanma nın, Rönesans'ın ürü-
rü olan bir uygariığın ürünü ve temsilcisi, geliş-
nişliğin örneği olduğu kadar, insanın insanı sö-
nürmesinin, emperyaiizmin veacımasızsömür-
ce ile işgal savaşlarının da temsilcisi olmuştur.
Bu gerçeği gören Mustafa Kemal, hiçbirza-
manyüzeysel bir "Batıcılk"ın batağına düşme-
mış; çağdaşlığı, Batı kayraklı aydınlanmayı Ba-
tı'ya karşı savaşarak elde etmeye çalışmıştır.
Yanı ne Tanzimatçılar gbi Batı yalakalığı yap-
mış ne de Batı'yı Aydınlarması, teknolojisi, Rö-
nesansı ile birlikte karşısna alacak düşmanca
bir tavır sergilemiştir.
Avrupa'nın üstünlük yanlarını bilen kurumla-
nnı benimsemeyi önerenler arasında da, kendi
tarihlerine aşina olanlar Batı'nın nasıl bir ikiyüz-
lülük sergilediğini, geçmiş örnekleriyle gönmüş,
yaşamış olduklanndan, bu tavırlar karşısında
şaşırmamışlardır.
• • *
20 Kasım günü Islami terörün elliden fazla in-
sanın hayatına malolan bombalı saldırısını öğ-
rendikten sonra, yabancı TV'lerden ABD, Ingil-
tere, Fransa, Italyan "devıet adamları!'nın Tür-
kiye'yeteröre karşı destekvereceklerini belirten
açıklamalarını dinlerken tiksindim.
Çünkü biliyordum ki, bunlar lafta kalacak olan
bu desteklerinin hemen arcından, terörün ekme-
ğine yağ sürecek açıklamalar yapacaklardı.
Nitekim hemen de yapıverdiler.
önce vatandaşlarına "Türkiye'nin tehlikeliol-
duğunu" söyleyerek ülkemizi terk etmelerini is-
tediler.
Dünyanın dört bir yanında ve şu anda özellik-
le de Ortadoğu'daki politikalannın ürünü olan te-
rör Türkiye'de patlamıştı.
Yani terörün kaynağında kendi politikaları,
kendi aç iştahları, kendi küçükgruplannaavan-
ta sağlayacak, saldırgan gh'şimleri yatar ve bu-
nun vebalini Türkiye öderken, şimdi Türkiye'yi
terör karşısında yapayalnız bırakmak, terörün
amacı olan ülkenin turizmini, ekonomisini bal-
talama girişimlerine çanak tutacak açıklamalar-
da ve çağnlarda bulunmaktalar.
Peki ne oldu, teröre karşı dayanışma? Nere-
de kaldı terör karşısındaki ülkeleri yalnız bırak-
mama kararı?
•••
Bu yetmiyormuş gibi, bir de Avrupa Şampi-
yon Kulüpler Kupası'nda Galatasaray - Juven-
tus, Beşiktaş - Chelsea maçlarının Türkiye ayak-
lannın tarafsız bir ülkede oynanmasına karar ve-
riliyor.
Türkiye artık kimsenin adım atmaması gere-
ken, dünya dışında bir "veba ülkesi" konumu-
na sokulmuş durumda.
Sanki daha önce terörün pençesinde kıvranan,
istasyonlannda bombalar patlayan Italya'nın Av-
rupa kupalanndaki maçlan başka bir ülkeye alın-
mış gibi, şimdi bu kararı verebiliyorlar.
Sanki, birzamanlar IRAterörünün sokakların-
da dehşet estirdiği Ingiltere'nin yabancı takım-
larla maçlan başka ülkelere nakledilmiş gibi,
şimdi Türkiye'y© karşı böyle bir uygulamaya
başvurabiliyorlar.
Şimdi denebilir ki, bu ülkeler vatandaşlarının
hayatlannı düşünüyorlar.
Peki, Bush'un çirkin politikası uğruna Ingilte-
re, kendi evlatlarını Irak'ta ateşe atmadı mı?
Üstelik bu sonucu elde edebilmek için, Ma-
jesteleri'nin Başbakanı'n/n, kendi halkına yalan
söylediği ortaya çıkmadı mı?
Beyler terörü budala ve çıkarcı politikalanyla
davet ettiler.
Şimdi de beyler, terör ile karşı karşıya olan Tür-
kiye ile dayanışma palavralan sıkarken, kendi ya-
rattıklan terörün ceremesini Türkiye'ye yüklüyor-
lar.
Evet.. Beyler gerçekten iğrençler.
Batı'ya bakarken, her iki yüzünü de iyi görme-
yeçalışmalı, hiçbirini görmezden gelmemeliyiz.
Kamu reformu cengeli
AB'denhükümete
toplantı çağrısı
EBRUTOKTAR
ANKARA-IMF'nin
talepleri arasında olan,
ABD'run de 8.5 milyar
dolarlık krediyi serbest
bırakmak için koşul ola-
rak ortaya koyduğu Ka-
mu Yönetimı Temel Ya-
sası'na AB de çengel at-
tı. Başbakanlık'a mesaj
gönderen AB, Türki-
ye"yi 30 Kasım'da Ro-
ma'da yapacağı AB ül-
keleri kamu bakanları
toplantısına davet etti.
Anayasanın temel il-
keleriyle çeliştiği, üniter
de\ let yapısını esnettıği
ifade edilen Kamu Yö-
netımi Temel Yasa tasa-
nsını TBMM'ye sevk
etmekte zorlanan hükü-
met, AB'nin mesajıyla
rahatladı. Türkiye'deki
kamu yönetimi reformu
çalışmalannı izleyen
AB, Başbakanlık'a bir
yazı göndererek, 30 Ka-
sım'da Roma'da yapıla-
cak kamu bakanlan top-
lantısına davetini iletti.
AB yazısında, kamu yö-
netiminde karşılaşılan
zorluklar ve çözüm öne-
rilerinin tartışılacağı ifa-
de edildi.
Bu toplantıda, AB ül-
kelerinin kamu yönetim
modelleri arasındaki
farklılıklar, bu model-
lerin avantajlan ve yarat-
tığı zorluklar üzerinde
kapsamlı bir değerlen-
dirme yapılacağı kayde-
dildi.
CHP'nin Kamu yönetimi reformu temel yasa tasansı üzerindeki çalışmalan sürüyor
'Sosyaldevletyok edfliyor'TÜREYKÖSE
ANKARA-CHP, henüz TBMM'ye
sunulmayan kamu reformu temel ya-
sa tasansını incelemeyı sürdürüyor.
Grup toplanülannda tasan üzennde gö-
rüşmeler sürerken beledıye kökenli
bazı mılletvekılleri "Tasarmın tama-
muıa karşı çıkmayanm. Bugüne dek
hep yetiddevrini savunduk" uyansın-
da bulundu. CHP Genel Sekreter Yar-
dımcısı, Izmir Milletvekilı OğuzOyan
ise "L kıslaşma süredni tamamlayama-
ımş bir ülkedeyereDeşme taJeplcri djş
siyasi veekonomikgüçlerden gebnek-
tedir. Bu, AKP'nin cemaatçi, tarikat-
çı kleolojisine uygundur" görüşünü
dile getırdı.
CHP grubu, kamu reformu tasany-
la ilgili olarak çahşma yapmak üzere
Hükümet kaldırmak istiyor
Teftiş devlete
11.6katrilyon
kazandırdı
• Hükümetin "Kamu
Yönetimi Temel Kanunu
Tasansı" ile varlıklanna son
vermek istediği teftiş kurullan
son üç yılda 11.6 katrilyon
liralık yolsuzluğun
çözülmesini sağladı.
MURATKIŞLALI
ANKARA - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan ile Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Abdüflatif
Şener'in "Bir işe yarasalar,
Türkhe'de bu kadar yolsuzJuk
oJmazdT gerekçesiyle ortadan
kaldırmaya çalıştıklan teftiş
kurullannın arasında yer alan Maliye
Teftiş Kurullan'nın, son üç yılda
11.6 katrilyon liralık yolsuzluğun
çözülmesini sağladıklan ortaya çıktı.
Hükümetin "Kamu Yönetimi Temel
Kanunu TasansT ile varlıklanna son
vermek istediği teftiş kurullan
arasında bulunan Maliye Teftiş
Kurullan'nın diğer kurumlarla
birlikte çözdükleri yolsuzluklann
başında Neşter operasyonu geliyor.
Maddi boyutu 5 katrilyon liraya
ulaşan Neşter operasyonunu, 26
Ekim 2001 "de başlatılan ve maddi
boyutu 2 katrilyon lıra olan
Orümcek Ağı operasyonu ızliyor.
Gazi Üniversitesi tktisadi ve Idari
Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü
öğretım üyesı Prof Dr. Şükrü
Kmlotyapılmak istenenin "refonn
adı altmda denetimde
deformasyoıT olduğunu söyledi.
Kızılot, Cumhuriyet'e yaptığı
değerlendirmede şu görüşlere yer
verdi: "Etkin bir yönetim, yahiızca
kural koymakla oünaz. Bıuîlan
uygulayacak. deneüeyecek ve
yargılayacak kurumlara ihtiyaç
vardır. Bu kurumlann başında da
bugûn kapaütanak istenen Maliye
Teftiş Kurullan gelmektedir. Kayıt
dışı ekonominin yüzde 60-65'lerle
ifade edildiği yolsuzJuk, usulsüzlük,
hortumcuhık ve kaçakçıhğm
sağduyu sahibi herkesi rahatsız
ettiği bir ortamda. denetim olayuıa
özellilde de müfettişlere büyük
ihtiyaç vanür. Teftiş kuruDanm
kalchracağız diyenlerin. tam
kaJdınrken güçleri yetmeyip,
altmda kahp ezilmeleri de söz
konusu olabinr."
CHP komisyonundan görü$ler:
Oğuz Oyan: Taslak AKP'nin cemaatçi, tarikatçı idelojisine uygundur
Hasan Fehmi Güneş: Üniter yapıyla ilgili tereddütler yaratıyor
Ahmet Piriştina: Yetki de\Tİ olumlu, kaynak da yaratılmalı
Nurettin Sözen: Tasanya tamamen karşı çıkmamahyız.
Hasan Fehmi Güneş, Nurettin Sözen,
tsmail Özay; Hakkı Ülkü % e Mehmet
KesimoğJu ndan oluşan bir komıte
oluşturdu. Komite başkanı Hasan Feh-
mi Güneş, tasannın anayasaya aykın
olduğunu, sosyal devleti yok etmeyi
amaçladığını ve üniter yapıyla ilgili te-
reddütleryarathğını bıldirdi. Hükümet
sözcülerinin "getirilen düzenlemelerin
çerçeve yasa olduğunu, 10 kadar veni
vasa ile tamamlanacağmı" açıkladığı-
na dıkkat çeken Güneş, "Bütünbir ül-
ke alanınj ve toplumsal yapımızı kap-
savacak düzenkmenin tünı parçalan-
nı görmeden, bilmeden bütün o alanı
veyapıyı etkileyecek sadece bir parça-
vı \asalaşnrmak kabul edilemez. Kal-
dı ki. bizim \~asama sistemimizde >^-
salarla ana>asa arasında bir kademe
ve yasalann üzerinde bir"çerçeve ya-
sa' kavranu da yoktur" dedi. Güneş,
tasannın CHP'nin desteğini ve ona-
yını hak etmediğini bıldirdi. Tasany-
la ilgili olarak bazı CHP'lilerin görüş-
leri de şöyle:
AhmetPiriştina (tzmır Anakent Be-
lediye Başkanı): Genel anlamda en
etkili hizmet, en yakın hizmettir. Ta-
san bu anlamda oîumlu. Çıkacak olan
çerçe\e yasa. Belediyelerin görev ve
sorumluluklan, asıl daha sonra çıka-
cak yasayla netleşecek.
"Kaynak sorunu çözûlmeu"1
Çevre, sosyal hizmetler gibi konu-
larda belediyelerin deneyim ve biri-
kimi var. Bunlann belediyelere veril-
mesi olumlu. Ancak, görev yetki ve
sorumlulukla birlikte kaynak da ya-
Baykal'danbayram şakası
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Şeker Bayranu'nı
geçirdiği Antalya'da 3 yaşmdaki BerkBe şakalaşu. Kendiani
tanıyıp tanımadığını sorduğu Berk'ten 'Televizyonda
görmüştüm' >anrtını alan Deniz Baykal, •Tetoizyonda mı
gördün, hangi dizkk oynınonun, birdüşün bakafam,Asmah
Konakta nuydı' diye sordu. rFotoğraf: AA)
Kayıtdışı ekonomi, karapara ve organize suçlarla mücadele
Operasyon Adı ili Maddi Boyut (Trilyon TL) Tarih
Paraşüt
Hayal
Kasırga-1
Kasırga-2
Kasırga-3
Bufalo
Sis
Kasırga-4
Fırtına
Akrep
Puro
Örümcek Ağı
Binbirsurat
Neşter
Serhat
Kartal
Balina
Yeşilvadi
Çekinge
Vurgun
KaraSSK
TOPLAM
G.Antep-Ankara-Kilis
Ankara-Bursa
Istanbul
Istanbul
Istanbul
Ankara-Mersin-lstanbul
Çankın-Ankara-lstanbul
Istanbul
Antalya
Ankara
Ağn
Istanbul-G.Antep-Mersin
G.Antep-Ankara-lstanbul
Ankara-lstanbul-Eskişehir
Kars
Bursa
Izmir-lstanbul
Bursa
Mersin-Adana
Ankara
Kars
25.05.2000
12.07.2000
28.09.2000
31.10.2000
14.11.2000
18.11.2000
07.10.2000
02.01.2001
02.01.2001
07.02.2001
03.03.2001
26.10.2001
17.06.2002
06.01.2003
03.08.2000
10.08.2000
02.08.2000
20.03.2001
20.08.2001
22.08.2001
15.01.2002
J
ratılması gerekiyor. Umuyomz ve di-
liyoruz ki belediyelerin kaynaklan da
gerçekçi biryapılanmaya otursun. Ya-
pılamayan hizmetler, bu sefer de be-
lediyeler eliyle yapamamaya dönüş-
mesin.
'Aııavasava a>kınlıklar var'
Nurettin Sözen (Eski Istanbul Be-
lediye Başkanı, Istanbul Milletveki-
li): Yetki devrini hep bız söyledik. Bu
nedenle tasanya tamamen karşı çıka-
mayız, ama bu tasanyla da olmaz. Es-
nek çahşma, part-time devlet hizme-
ti olmaz. ll özel idarelerine yetki dev-
ri de yanlış. Onlann birikimi yok. Ne
farkı var, Ankara'dan yetkiyi alıp atan-
mışa veriyorsun. Onlann hepsi vali-
nin emrinde. Teftiş kurullan kalkma-
sın tamam, ama sadece onlarla da ye-
terli kamu denetimi yapılamaz. Bakan
emrediyor, sıyasal teftişler yapıhyor.
Sayıştay ve idare mahkemeleri de ış-
lev üstlenmeli. Tasan çeşitlı açılardan
anayasaya aykın. Kamu hizmetleri-
nin özelleştırihnesı anayasaya aykın.
Tasan başka bir devlet yapısını öngö-
rüyor. Reforma ihtiyaç var, ama 80
yülık bir yapıyı değiştirmek için ön-
ce anayasa değiştirilmeli. Yetki devri
kademeh olmalı.
Istanbul'la ilgili olarak üniter yapı-
nın bozulacağı kaygılan var, bunlara
katümıyorum. Bütün parrilerzaten Is-
tanbul için ayn kanun istiyor. Üniter
yapıyı bozacak bir durum yok.
'Mahkeme iptal edebilir'
Hakkı Ülkü (Eski Aliağa Belediye
Başkanı, tzmir Millenekili): CHP'nin
tasanya tümüyle karşı çıkmaması ge-
rekir. CHP tasanyı daha ileri gitme-
diğinden dolayı eleştirmelidir. Operas-
yonel sorunlann olabileceğı konular-
da yerel yönetimlerden kazandığı de-
neyimleri aktarabihneli, tasanya yön
verebilmelidir. Çünkü yerelleşme
Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yılla-
nndaplanlanmaktaydı. Tasan, toplu-
mun tüm kesimleri tarafuıdan tartı-
şılmalı. AKP'liler, önce çerçeve yasa
çıkacak diyor. Biz, mahalli idarelerle
ilgili diğer tüm yasalarla birlikte ele
alınıp tartışılmasını istemeliyiz.
Kanun çıkartmakla reform ohnaz.
Kaldı ki anayasada kamu yönetimi te-
rimi yok. Bu şekliyle çıkanhnası ha-
linde bile Anayasa Mahkemesi tara-
fuıdan iptal edilebilir.
tsmail Özay (Eski Çanakkale Bele-
diye Başkanı, Çanakkale Milletveki-
li): Tasannm hazırlanması aşamasuı-
da değişik kesimlerin göriişlerinin
alınması gerekiyordu, alınmadı. Özel-
likle eğitim, sağlık ve orman arazile-
riyle ilgili yetkilerin dağıtılması üze-
rinde durulmalı. Idari denetim değil,
vesayet kalkmalı.
Biiknt Baratah (Eski Urla Beledı-
ye Başkanı. fzmir Millervekili):
CHP olarak yıllardu' yerel yönetim-
lerin güçlendirilmesinden yanayız.
Parti belgelerimizde bu konuda veril-
miş sözler var. Tasanya tümüyle kar-
şı çıkmamalıyız. Sakıncalı maddele-
rin değiştirihnesı için çaba gösterme-
lıyiz.
•Tarikatçı ideolojiye uygun'
OğuzOyan (Izmir Millervekili, Ge-
nel Sekreter Yardımcısı): Bu tasan bi-
zim için bir tartışma zemini oluştur-
muyor. Tümüyle yeniden ele alınma-
sı gerekir. Hükümet yerel yönetimle-
re yetki aktanyormuş gibi görünerek
hizmet sorumluluğundan kaçmak is-
tiyor. Uluslaşma sürecini tamamlaya-
mamış bir ülkede yerelleşme taleple-
ri dış siyasi ve ekonomik güçlerden gel-
mektedir. Bu, AKP'nin cemaatçi, ta-
rikatçı idelojisine uygundur.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyetcom.tr
Mahmutpaşa, Mercan Yokuşu ve
Yeşildirek esnafı bizim gazeteye kom-
şudur. Onlarla zaman zaman karşıla-
şırsohbet ederiz. Bu bölgenin esnafı
Türkiye'nin tekstil pazarına mal üretip
gönderir. Bir kısmı yurtdışına ihracat
dayapıyor. Mahmutpaşa esnafı, Ana-
dolu tüccannın başvuru noktasıdır. Bu
ticari anlamda boyledir. Mallarını bu-
radan alırlar. Çekler, senetler, Anado-
lu'da açılan her dükkân bu bölgenin
ilgi alanı içindedir. Bence siyasi olarak
da Mahmutpaşa esnafı, Türkiye'deki
genel egilimi en iyi yansıtan sosyal
topluluklardan birisidir. Ayrıca burası-
nın Anadolu'nun siyasi eğilimi üzerin-
de de büyük ağırlığı olduğunu düşü-
nürüm. Çünkü onlarla, ticari nedenler-
le hemen her gün temas ederler.
Bu kesim, son seçımlerde AKP'nin
dayandığı en temel güçlerden birisiy-
di. Daha önceleri de Özal'ın, Demi-
rel'in tarafındaydılar. Açıkça söylemek
gerekirse Mahmutpaşa esnafı muha-
fazakâr bir siyasi eğilime sahiptir. Eko-
nomik krizlerden ilk önce burası etki-
lenir. Siyasi gelışmeler en çok burada
Mahmutpaşa Esnafı ve Değişim...
önem kazanır. örneğin onlarla sohbet
ederken, hep bizden Türkiye'nin önü-
müzdeki günleriyle ilgili bilgiler almak
ısterler. Kaygılannı anlatırfar ve bizim
düşüncelerımızi sorariar.
Mahmutpaşa'nın çok eski günleri-
ni bilmiyorum. Ancak, bazı geriyedö-
nük saptamalar yapabiliyorum. Sanı-
yorum, Mahmutpaşa esnafı 1960'lıyıl-
larda "komûnizmle mücadele "nin de
ana gövdelerinden birini oluşturuyor-
du. Ozamanlar, sola ve demokrasiye
düşman Komûnizmle Mücadele Der-
nekleri'nin ya militanlanydılar, ya da o
militanlann çocuklan. Yanı tutuculuğun
omurgasıydılar.
• • •
Mahmutpaşa esnafının şimdiki du-
rumu nedirdiye merak ettiğim için on-
larla sohbet ederim. Saptamalarını
şöyle genelleştirebilirim: 1. Mahmut-
paşa esnafı bir değişim yaşıyor. Eski-
den Anadolu'da kapalı bir dünyaya
mal satan bu kesim artık dünya teks-
til sektörünü yakından izliyor, Anado-
lu'da yaşanan değişimden hem etki-
leniyor hem kendisi bu değişimi etki-
\iyor. Bu nedenle dünyadaki ekonomik
gelişmeleri de dikkatle izliyor. Ekono-
mik ilişkilerinçapının, niteliğininvetü-
rünün değişmesi buradaki değişimin
temeli olarak sayılabilir.
2. Mahmutpaşa esnafı; ekonomik
değişimini, siyasi degişimle birlikte gö-
türüyor. Geçmişte, tutuculuğun, de-
mokrasi karşrtlığının önemli dayanak-
larından birisi iken, giderek demokra-
siye, çoksesliliğe, özgürlüğe vurgu ya-
pan yeni bir siyasi anlayışın etki alanı
içine giriyor. Sohbet ettiğim esnaf,
özellikle bu yeni siyasi keşiflerini pay-
laşmayı çok önemsiyor. Henüz de-
mokrasiyi, özgürlükleri ne kadar içle-
rine sindirmişler bunu saptamak ko-
lay değil. Çünkü unutmayalım ki, bu
kesimin ezıci bir çoğunluğu demokra-
si ve özgürlük düşmanı düşüncelerin
etkisiyle yaşadı. İçine kapalı ekonomik
sistem, onlan yıllarca, her gelişmeye
kapalı tuttu. Bu nedenle tutucu siya-
setlerin omurgasını oluşturdular.
3. Mahmutpaşa esnafı, hâlâ dindar.
Ancak dine yaklaşımı ve dini yorumla-
yışı da değişiyor. Farklılıklara, kendisi gi-
bi düşünmeyene yaklaşımı yumuşuyor.
4. Bütün bu değişimin bence en te-
mel nedeni ekonominin ve üretimin
niteliğinin değişmesi. Tekstilde olsun,
başka ticari mallarda olsun, küresel-
leşmeyle birlikte rekabet büyük önem
kazandı. Artık dünyadaki gelişmeleri
izlemeden, oradaki yeni üretim ve pa-
zar ihtiyaçlan kavramadan ne iç paza-
ra ne de dış pazara mal üretmek ve
ayakta kalabilmek mümkün.
•••
Mahmutpaşa esnafındaki değişim,
Türkiye'nin siyasi coğrafyasındaki de-
ğişimi anlamak açısından bir ölçü ola-
bilir. Bu nedenle buradaki değişimi da-
ha bilimsel ve daha derınlemesine bir
incelemeye tabi tutmak gerekir.
Benim gözlemlerim, derinlemesine
bir gözlem sayılamaz. Ancak bir de-
ğişimin olduğu gerçek. Bu değişimi
önyargısız incelemekte yarar olduğu-
nu düşünüyorum.
örneğin Erbakan bu bölge esnafı-
nın desteğini neden kaybetti? AKP'nin
yeni söylemlerini bu türden değişim-
ler etkiliyor mu? Yoksa AKP yönetimi-
nin söylemleri mi bunları böyle bırdu-
ruşa yöneltiyor?
Bu kesimin geçmişte şiddet yanlısı
Islamcı gruplara yaklaşımı neydi? Şim-
diki yaklaşımlan nasıl?
196O'lı yılların başında sol hareket
araştırmalara önem verır, toplumsal
grupları ıncelemek için çalışmalaryü-
rütürdü. Daha sonra bu araştırmacılık
geri plana gitti ve genel saptamalarla
yetinmek yolu seçildi.
Bugünün Türkiye'sinı anlamak için
genel saptamalann yeterli olmadığı
inancındayım. Belki de bu durum, biz-
lerin gerçeklerden kopmasını berabe-
rınde getiriyor.
Daha serinkanlı analizler yapabil-
mek için araştırmak gerekiyor...