Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İAYFA CUMHURİYET 28 KASIM 2003 CUMA
HABERLERlN DEVAMI
TURKİYE
lianbul
öıme
tocaeli
^nakkale
'mir
Vanısa
«/dın
Isnızlı
S
S
S
S
PB
PB
PB
PB
14
12
12
13
19
17
19
18
£>ngukJak S 11 Arrtalya
Sarnsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Eskişehir
Konya
Sıvas
S
S
PB
PB
S
S
S
S
12
12
11
12
15
14
12
10
Adana B 25
B 23 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkâri
Van
B
Y
PB
Y
Y
Y
Y
23
15
16
16
15
8
4
r-^\ Parçalı bulut,u
Yurdur doğu ke-
sımlerı ıle Marmara ve ^ ^ ^ ^
Ege parçalı bulutlu, n ,
Doğu ve Guneydoğu w s u
DIS MERKEZLER
Anadolunun doğusu Helsinkı K 3
yağıştı, dığer yerler az Stockholm Y 8
bulutlu geçeceK. Ya- Londra Y 6
ğışlar yagmur vesağa- Amsterdam Y
nak, Doğu Anado- grükliî Y~
lu'nunkuzeydoğusun- p
da karla kanşık yağ- ^ s
mur ve Kar şeklınde B ° n r >
oiacak. Münıh
Y 11
Berlın
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
Y
1U
16
11
14
19
13
19
19
Zürih K 2 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tıflıs
Kahire
B
B
K
B
Y
B
K
PB
2
20
-3
14
13
7
2
23
B 17
Taşxent
k
Çok bulutlu ı Yağmurtu kar , Gök gjrûltülü
Ç r U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
Kımsöyleyebiliryadagazete kime söyletir bu ke-
sn ifadeyi?
Kasımpaşah'ya yakışır. değıl mi?
Olur ya, bir olasılıkla UEFA kararından dönerse
yıklaşmayın RTE'nin yanına. Tek parti iktidarının
ğjcünü Avrupa nezdtnde, hatta bağımsızfutbol ku-
amları üzerinde de gösterdiğinı kasıla kasıla söy-
leyecek!
Ispanya diktatörü Franco, insanlann yaşam sı-
kntılarını unutmaları, siyasal tartışmalardan uzak
djrabilmeleri için büyük stadyumlar inşasına, fut-
tola büyük önem verilmesine olanak sağlayan po-
likalar izleyerek halkı yıllarca uyuttu.
Bizimkinin de futbolu uluslararası alanda -şimdi
igsride- gereğinden fazla kullanmadığı savlanabilir
rri?
• * •
Bu ara Islami terör markalı bombalı saldırılann AB
üyeliğine geçiş sürecımizi hızlandıracağı umutları-
nı suya düşüren demeçler birbin ardına geliyor. ör-
neğın teröre karşı desteğini esirgemeyen Almanya,
A3 takviminde değişikük olamayacağını söylüyor.
Günter Verheugen saidırılardan sonra AB'den
"politik bir ayncalık" beklenmemesi gereğıni belir-
tıyor.
Zaten bizimkinin derdı şu aralar AB değil, terör-
lesavaşım değil. Bizimkinin derdi, Islami terör de-
yiTiini nasıl yapsak da güncel haberlerden, yorum-
lardan arındırsak!
Resmı yazışmalarda Islami terör ifadesinin kulla-
nılmasını yasakladığını söylüyor. Bu, medyaya bir
mesaj. Peki ama El Kaide ve ona benzer örgütlerin
rrarifetlerini nasıl adlandıracağız? Terör deyıp ge-
çecek miyiz?
Başta El Kaide ve Bin Ladin, Islamın zaferini ve
gücünü göstermek ıçın, Islamın sesini ve nefesinı
fslam düşmanı Hıristıyan dünyası duysun diye te-
rör eylemlerini organize ettiklerini ve edeceklerini i-
lan etmedi mi?
Hükümet "içimizdeki teröröıyütlerini"te(n\z\eye~
ceğıne, Islami veya Islamcı terördensin mi denme-
sin mi tartışmalan ve futbol tutkusunun üzerine gı-
derek gündemı başka kulvarlara çekıyor.
• • •
Oysa, içimizdeki örgütleri yeni keşfediyor değı-
liz. örneğin Hizbullah, örneğin İBDA-C, DHKP-C gi-
bı kanlı eylemlerin sahipleri... Yıllardır biliniyor.
Biliniyor da Islam adına diye başlayan açıklama-
laria bütünleşen bu türden örgütleri bu hükümetin
bir yıldır izlemediği; PKK için öngörülen Eve Dönüş
yasasıyla Hizbullah, İBDA-C gibi örgütlerin eli kan-
lı üyelerini affetmesiyle kanıtlandı.
Uluslararası terörte ilişkili Türkiye'deki Islami te-
rör örgütlerine karşı hükümetin kayıtsızlığı yeni ye-
ni ortaya çıkıyor.
Hükümet bu konudaodenli basiretsizhareketet-
ti ki; ömeğin Almanya gizli servisleri AKP iktidanna
"içinizdeki Hizbullah'ı temizleyin" diye yazdı. Al-
manın ilettiği gerçek; temizledik. bizde artık Hizbul-
lah yok, diye geri çevrildi. MOSSAD'a göre, İBDA-
C için yapılan uyanlar, dişini söktük diye yanıtlan-
dı. Uluslararası haber ajansları Türk El Kaidecilerin
orada burada, şeriat uğruna savaş alanı olan her
yerde çarpıştıklannı, ömeğin Iran'a altı kez gidip
geldiği, Çeçenistan'da savaştığı bilinmesine karşın,
eylemden önce Istanbul'agelen bombacılardan bi-
rinin izlenmediği ortaya çıktı.
Islam sözcüğüne sığınanlara hoşgörülü bu kafa;
El Kaide, Hizbullah gibi Islami terörün bir numara-
lannın Türkiye'de şube açmasını ya da devletın hoş-
görüsüyle rahatça çalışan örgütlerle işbirliği yapma-
sını kolaylaştırdı.
Sağ-sol çatışmalannın dorukta olduğu günlerde;
sorumlu bir başbakan -Demirel- "Bana milliyetçi-
ler cinayet işliyor dedirtemezsiniz'' demişti.
Günümüzün başbakanı yarın bırgün "Bana Müs-
lümanım diyene terörist dedirtemezsiniz" derse -ki
son günlerdeki söylemleri bu olasılığı güçlendiriyor-
bu saptama siyaset âleminin, iktidar yalakalarının
ve medyamızın kanına dokunacak mı? Yoksa?..
Yalakalık nelere kadirsin: Islami teröre bile şap-
ka çıkartırsın!
Dillerin köküAnadolu'da
B Baştarafı 1. Sayfada
gibi Hint-Avrupa dille-
riyle Hint-Cermen dil
ailesinden sayılan Slav
dillerine dönüştü.
Yeni Zelanda'daki
Auckland Üniversitesi
öğretim üyelerinden
Russal Gray ile Quen-
tin Atkinson, bir bilgi-
sayar modeli geliştire-
rek 87 dilin zaman için-
deki değişim süreçlerini
incelemeye aldı. Araş-
tırma bünyesinde, diller
arasında hangi akraba-
lık ilişkilerinin oluştuğu
da incelendi. Uzmanlar,
kurduklan model üze-
rinden dillerin gelişim
sürecinde ortaya çıkan
bir "soyağacı" belirle-
di. Gray ve Atkınson,
tektek dillerinhangj dö-
nemlerde meydana gel-
diğini ve kullanıhp ge-
liştirildiğini de saptadı.
Buna göre, tüm Hint-
Avrupa dillerinin "Pro-
to-Hint-Avrupa" ola-
rak da bilinen "anne ve
baba dilleri", günü-
müzden 9800 ıle 7800
yıl önceki bir zaman di-
liminde kuruldu. tşte bu
zaman diliminin, "Ana-
dolu kuramı" ile ör-
tüşmesi aynca dikkat
çektı. Söz konusu kura-
ma göre, Hint-Avrupa
dillerinin kendi içinde
bölünmesi, 9500-8000
yıl önce başlamıştı.
Dünyanın en yaygın
dil ailesini oluşturan
Hint-A\Tupa dillerini,
A\Tupa halklan başta
olmak üzere bugün 2
milyardan fazla insan
konuşuyor.
Riyad'da 1 tonpatlayıcı
• Baştarafı 1. Sayfada
rasyon sırasında güven-
lik güçleri ile militanlar
arasında çatışraa çıktığı
\ e iki militanın öldürül-
düğü bildirildi. Suudi
Arabistan îçişleri Ba-
kanlığı yetkilileri, koyu
kahverengi kamyonetin
arkasında amonyum
•itrat kanşımv 1267 ki-
logram patlayıcı bulun-
duğunu bildirdi. Ope-
rasyon sırasında, 1377
kilogram patla\ncı daha
ele geçirildiği kaydedil-
di. Riyad'da ele geçiri-
len patlayıcıların, îstan-
bul'daki 4 intihar saldı-
nsında kullanılan pat-
layıcılarla aynı türde ol-
ması dikkat çekti.
Hükümette terör çatlağı• Baştarafi L Sayfada
tlerlemenin ancak demokrasi
ve insan haklan ile mümkün ola-
bileceğıni kaydeden Çiçek, des-
potik kültür, aşiret yapılan ve ya-
şama seviyesinden uzak sosyal
ortam ve cehaletin "radîkalizm
ve terör" ûrettiğinı vurguladı.
Çiçek, şöyle konuştu: "Islam
dünyasında teröristler çıktıkça
dünyada İslamla terörü özdeş-
leştiren yanlış algılamalar olu-
şuyor. îslam adına hiç de tsla-
ma uymayan bir sapkınlıktır
bu radikaliznı ve terör. tslam
Konferansı Örgütü gibi kuru-
luşlar, Miislüman aydınlar, Is-
lam dünyasında saygınbğı olan
din bilginleri, terörü kesin bir
dille lanetlemeli. Ama, fakat'
gibi kayıtlar koymadan, siyasi
ve ideolojik amaçla şiddet kul-
lanmayı, terörü net bir şekilde
reddermelidir."1
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül
ıse hükümetin Türkıye'nin hedef
olduğu terörü tanımlamakta güç-
lük çektiği yolundaki eleştirilerin
anımsatılması üzerine, bu eleştiri-
leri kabul etmediğinı, Erdoğan'ın
"Müslümandan da terörist
olur, işte bu da Miislüman terö-
rist" dediğini söyledi. Abdullah
Gül, "Onu demese, belki o za-
man o kuşkular falan geçerli
olabilir. Sayın Başbakan'ın şu
görüşüne katıhyorum. Çünkü
İslamla ya da Yahudilikle, Hı-
ristiyanbkla ilişkilendirirseniz
bu çok tehlikeli bir noktaya ge-
tirir dünyayı. Bundan din terö-
rist yetiştiriyor anlamı çıkar ki,
bu tabii ki hepimizi çok rahat-
sız eder" diye konuştu.
'Tûrkiye kotfi örnek''
Hürriyet gazetesi yazan Şükrü
Küçükşahin'ın dünkü yazısında
görüşlerine yer venlen Başbakan
Yardımcısı ve Devlet Bakanı
Mehmet Ali Şahin, demokratik
olmayan yönetimler tarafından
idare edilen ve halkı Müslüman
olan ülkelerdeki yöneticilerin,
"iktidarlann halkın oyu ile ge-
lip gittiği bir sistemi kâbullene-
mediğini" belirterek, "Çünkü
orada saltanatlan devam edi-
yor. Bu nedenle Türkiye onlar
açısından kötü örnektir. Dolavı-
sıyla Türkiye modeli başansız
kılınmabdır. Türkiye, halkı
Müslüman olan demokratik, la-
ik bir ülkedir ve böyle bir tatbi-
katla mesafeler almıştır. Daha
da başanb olması, sorunlarını
demokrasi içinde çözerek hal-
kın refahını sağlamada mesafe
alması bazı ülke ve toplulukla-
rı endişeye sevk edebilir, rahat-
sızlık yaratabilir" diye konuştu.
Islam'a, din adına çalıştıklannı,
teröre tslam gereği başvurdukla-
nnı söyleyenlerden daha fazla za-
rar veren olamayacağım belirten
BaşbakanYardımcısı Mehmet Ali
Şahin, bu noktada din eğitiminin
önem kazandığını ifade ederek
"Siz öğretmezseniz birileri yan-
lış inançlan empoze eder. Başka
irticalar da var ama dini irtica
ile mücadelenin panzehiri iyi
bir din eğitim eğitimidir" dedı.
Komisyon kunılsun'
AKP Bursa MilleUekı Ertuğrul
Yalçınbayır ise "Islami terör ta-
nımı doğru mu yanlış mı tartış-
ması bizi bir yere götürmez" de-
di. TBMM'de terörün nedenleri ve
kaynaklarının bir komisyon kuru-
larak araştınlmasını öneren Yal-
çınbayır, bu komisyonun raporu-
nun da BM'ye sunularak "terör-
le mücadele 5 yıh" ılan edılmesi
için çaba harcanması gerektiğini
söyledi. Ertuğrul Yalçınbayır,
"Her grup içinde insani değer-
lerle ters düşen şiddet yanhlan
var. Bu din de var, başka grup-
lann içinde de var. Müslüman-
ların içinde de teröristler var,
diğer gruplann içinde de var"
görüşünü aktardı.
İlizlnıllalı İskuııi terör örgütü'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın "kanıma dokûnu-
yor" diyerek kullanmaktan ka-
çındığı "Islami terör" ifadesi,
devletin resmi belgelerinde yer
buldu. îstanbul'daki saldınlarda
bağlantısı olduğu belirlenen te-
rör örgütü Hizbullah'm "ts-
lam'ın en radikal, en bağnaz ve
dogmatik yorumuna dayandı-
ğı" Diyarbakır DGM ana Hizbul-
lah iddianamesinde yer aldı.
Diyarbakır DGM Cumhuriyet
Başsavcıhğı'nuı Mayıs 2000'de
açhğı ve 150'yi aşkın kişinin ölü-
münden sorumlu Hizbullah terör
örgütü sanıklan ile ilgili iddiana-
mede, Hizbullah'ın fikri temelle-
ri ile ilgili şu bilgilere yer verildi:
"Hizbullah, Islamın en radi-
kal, en bağnaz ve dogmatik yo-
rumuna dayanır. İdeolojisi; kü-
für- inıan. şirk-tevhid, cahiliye-
tslam ekseni üzerine oturtul-
muştur. Asr-ı saadet denilen ilk
Islam toplum modelini örnek
alır. Kurulması amaçlanan Is-
lami toplumun; milliyeti akide,
ülkesi dar-iil İslam, hâkimi Al-
lah. anayasası Kuran'dır. Hiz-
bullahi görüşe göre; yeryüzün-
de AUah'ın egemenliğinin ku-
rulması, insan egemenliğinin
yok olması, otoritenin onu gasp
eden kullann elinden alınıp Al-
lah'a geri verilmesi, yalnızca
ilahi kanunun (şeriatın) yürür-
lükte olması, beşeri kanunlann
ilga edilmesi ile mümkündür.
'Sporuterörünhedefi yaptılar'
A^fKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcı-
sı Abdullah Gül, UEFA karannın terö-
re verilen en büyük taviz olduğunu söy-
ledi. Gül, "UEFA, bilmeden bundan
sonraki spor olaylannı da teröristlerin
hedefi haline getirdi" dedi.
Abdullah Gül dün. Napoli'de ya-
pılacak olan hükümetler arası kon-
ferans toplantısı için Italya'ya git-
ti. Hareketinden önce gazetecilerin
sorulannı yanıtlayan Gül, UE-
FA'nın karannın kesinlikle kabul
edilemez olduğunu belirterek
"Türkiye terörle mücadele
ederken Avrupa ülkeleri ve ku-
rumlannın yanımızda olması
gerekir'
1
dedı. UEFA karannın
ı sporun ötesinde bir olay oldu-
ğuna dikkat çeken Gül, "Ümit ederiz ki Av-
rupa ülkeleri, kurumlan ne yaptıklanmn
farkındadırlar, yoksa teröre en büyük ta-
viz verilmiş olur" diye konuştu. Italya ve In-
giltere'nin Ankara büyükelçileriyle konuş-
tuğunu kaydeden Dışişleri Bakanı Gül,
M
Ku-
lüplerden, tstanbuPa gelme arzulannı bil-
dinnelerini istiyoruz. UEFA'nın tekrar
toplamp bu kararı değiştirmesini bekliyo-
ruz" dedi. Karann. spor olaylannı da terö-
ristlerin hedefi halme getirdiğini ifade eden
Gül, Türkiye"nin terörün "cirit attığı" bir ül-
ke olmadığını vurguladı.
Birçok yabancı takımın Türkiye'de maç
yapmakta olduğunu da anımsatarak Türk
devleti ve güvenlik güçlerinin her türlü ted-
biri aldığını söyleyen Gül, Napoli'deki top-
lantılar sırasında, Türkiye'nin karardan duy-
duğu rahatsızlıklan aktaracağını bildirdi.
Bugün laik ve yozlaşmış tslam
ülkeleri dahil, kapitalist-sosya-
list mevcut tüm sistemler tsla-
ma aykırı olup dar-ül harp'tır.
tnsanlar,Allah yandaşlan (Hiz-
bullah) ve şeytan yandaşlan
(Hizbul şeytan) olmak üzere i-
ki kısma aynlmıştır. İkisi ara-
sındaki amansız mücadele Al-
lah yandaşlannın zaferine ka-
dar devam etmelidir. Şeytanın
her yönüyle; icabında zorla or-
tadan kaîdınlması gerekir. Şe-
riat ile yönetilen devletler ku-
nılmalı, dar- ül Islam'ın vücut
bulması sağlanmabdır."
'Tek yol cihad'
tddianamede, örgütünün Isla-
mi "durmayan bir mücadele,
kesiksiz bir cihad; hak, adalet
ve eşitlik yolunda şehit düş-
mek" olarak algıladığına değini-
lerek "Hizbullahi akım: zor ve
şiddet kuüanmayı temel araç
olarak görmekte, savaşı, Isla-
mın dinamiğine bağlamakta,
ilahi bir buyruk, hak ve görev
addetmektedir.Amaç için ciha-
dı tek yol olarak gören Hizbul-
lahi anlayış. şiddeti kutsamış-
tır" denildi. îddianamede, örgü-
tün dış desteği olduğu kaydedile-
rek "Kamu kurumlanyla ilgili
elde ettiği istihbari bilgiler in-
celendiğinde, bir terör örgü-
tünden öte casusluk faaliyeti
yürüten bir örgüt izlenimi
uyandırmaktadır" denildi.
Ceyhun:AKP'nin Islamcıyazarlar
gözü kapalı mı?
BRÜKSEL (ANKA) - Av-
rupa Parlamentosu (AP) Sos-
yal Demokratlar Grubu üyesi
Ozan Ceyhun, Îstanbul'daki
terör saldınlannda Emniyet ör-
gütünün yetersiz kaldığını sa-
vundu ve bunu AKP'nin kad-
rolaşma politikalanna bağladı.
Ceyhun. "AKP hükümetinin
köktendinci teröre yönelik
bir gözü kör mü, yoksa kapa-
lı mı?" diye sordu.
Ceyhun, Brüksel'den yayın
yapan Abhaber internet site-
sindeki köşesinde Îstanbul'da-
ki saldınlan değerlendirdi. Al-
manya'daki Hıristiyan Demok-
ratlannTürkiye'yi eleştirmesi-
nin "utanç verici" olduğunu
belirten Ceyhun, AKP'yi buna
"olanak tanımakla" suçladı.
Emniyet teşkilatının Istan-
bul'dâki saldınlarda yetersiz
kalmasına \-urgu yapan Cey-
hun, polisin "saldınları engel-
leme şansı bulunduğunu"1
öne sürdü. Ceyhun, "Türki-
ye'de köktendinci teröristler
son bir yıldır niçin bu kadar
kolay hareket edebilmekte-
dir" sorusunu yöneltti.
Ceyhun, emniyet teşkilatında
köktendinci terorizm ile ilgili
birimlerde görevli uzmanlarm
son bir yıl içinde pasif görevle-
re atandığuu öne sürerken şu
görüşlere yer verdi: "Son bir
yıldır Türkiye'nin bu açıdan
hassas bölgelerine atanan va-
li ya da emniyet müdürü gibi
devlet personelinin uzman-
hklanna değil, AKP'ye ya-
kınlıklanna, eşlerinin tür-
banb olup olmadığına ya da
beş vakit namaz kılıp kılma-
dıklarına bakılarak görev-
lendirildikleri anlatılmakta.
Topluma Kazandırma Yasa-
sı'nın topluma bela ettiği
köktendinci teröristlerin
uyumadığı da ortada. 414 Id-
şi tahliye edildi, bunlann
316'sı Hizbullahçı. Acaba uz-
manlann pasif görevlere
atandığı Emniyet, bu kişileri
şu anda izleyebiliyor mu?"
Ceyhun eleştirilerini şöyle
sürdürdü. "TSK'nin kendi
özel istihbarat birimleri dı-
şında Îçişleri bünyesindeki
tüm birimlerin köktendinci
teröre yönelik olarak sabote
edildikleri iddiası çok ağır bir
iddia. AKP bu işe ne diyor
bilmiyorum. ancak ataları-
mız ateş olmayan yerden du-
man çıkmaz demişler. Acaba
AKP hükümetinin kökten-
dinci teröre yönelik bir gözü
kör mü, yoksa kapalı mı?"
da bölündü
t ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - îstanbul'daki terör
saldınlanmn failleri konusun-
da îslamcı Vakit gazetesinin
yazarlan da çelişti. Hasan
Karakaya saldınlann Hizbul-
lah ve El Kaide tarafindan ger-
çekleştiribnediğini savunur-
ken aynı sayfada yazan Ab-
durrahman DUIpak, saldın-
lanmn arkasında Hizbullah'uı
olduğunu yazdı. Yeni Şafak
gazetesi yazan Fehmi Koru
ise Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ı eleştirerek "tslam
dünyası terör üretiyor" ifa-
desini kullandı.
Vakit yazan Karakaya, "El
Kaide uyduramadık... Hiz-
bullah verelim!" başhklı ya-
zısında, Türk basınının Ame-
rikahlar taranndan yönlendi-
rildiğini iddia ederek şöyle de-
di: "Washington Post ne di-
yorsa o! Ne yapalım yani; El
Kaide uyduramadık! Bari
Hizbullah verelim. O da uy-
mazsa bulunur yeni bir ör-
güt. Artık bulvarlı mı olur.
yoksa şalvarh mı, ne çıkarsa
bahtımıza... Maksat kippalı
ve de Cippalı olmasın! Çün-
kü, orası cıss!"
Dilipak ise gazetenin aynı
sayfasında yer alan "Yine te-
rör..." başlıklı yazısmda terör
olaylannm arkasında Hizbul-
lah'ın olduğunu yazdı. Dili-
pak yazıda şöyle dedi:
"Bu arada ilginç bir geuş-
me oldu ve terörün arkasın-
da El Kaide örgütü degil,
Hizbullah'ın olduğu ortaya
çıktı. Yeniden Özgür Gün-
dem'in haberine göre, ey-
lemlerden sorumlu tutulan
Elaltuntaş ailesi MHP'ye ya-
lanhğı ile bilinen bir aile ve
Elaltuntaş'ın amcasunn oğ-
lu Ahmet Elaltuntaş, uzun yd-
lar MHP'nin il başkanlığını
yapmış bir kişi. Terörle Hiz-
bullah ve MHP ilişkisinin
ortaya çıkmasu kafalann bir
kez daha kanşmasına sebep
olurken yeni iddialar günde-
me geldi..."
Yeni Şafak yazan Koru ise
"Adı değişse de gerçek de-
ğişmez" başlıklı yazısında,
Başbakan Erdoğan'ı eleştir-
di. Koru şöyle dedi: "Kedinin
pisliğini örttüğü gibi var
olan çirkinliği görmezden
gelemeyiz. Kanımızı don-
durması pahasına gerçeği
kabullenmek zorundajiz.
Aksi halde, terör terörü bes-
leyecek ve insan içine çıka-
maz hale geleceğiz."
GUNDEM MLSTAFA BALBAY
B Baştarafı 1. Sayfada
yaptı? Amacı ne? Nasıl, nerede planlandı? Bü-
tün bunlann yanıtı tanının peşinden gelebilir.
Ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"Terör der geçerim " diyor, "başına bir sıfat koy-
mam"... Yani, "Hastalık" der geçerim, "ne has-
talığı olduğunu söylemem, bu söylenmese de
tedavi olur"...
Devamında, Istanbul terörünün ne olmadığını
anlatmaya girişiyor. Bir haftadır yaptığı konuş-
malann, yabancı basına verdiği demeçlerin özü
bu. Başımız ağrıyorsa, demek ki, ayakta bir so-
run yok. Kollarda sorun yok... Baş ağnsı nede-
niyle önümüzü görmekte, yürümekte zorianıyor-
sak, ayaklar vücuda ihanet ediyor demektir!
Erdoğan, bunu söylerken hükümetin öteki ba-
kanlan da hem Erdoğan'a ters düşmemek isti-
yor hem de işin mantığıyla çelişmemeye çalışı-
yor... Adalet Bakanı Cemil Çiçek, olayın dış bağ-
lantılarına dikkat çekiyor, devam ediyor:
"BunlarHizbullah tipiörgütlenme. EIKaide'ye
gidip gelmişler..."
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, olayları ger-
çekleştirenlerin içinde dini motifleri kullanan ör-
gütlerle bağlantısı olabileceğini kabul ediyor a-
ma, o da adını koymak istemiyor.
AKP'nin genel duruşu açısından bakıldığında
şunu da vurgulamak gerekiyor; AKP henüz ken-
di adını da tam olarak koyamamış bir parti. Par-
ti içindeki kimi unsurlara göre Müslüman de-
mokrat... Bazılan buna karşı çıkıyor, "Hayır, AKP
muhafazakâr demokrat" diyor... Arada, "liberal
Islam hareketi" diyenler var... ANAP'ın devamı
olduğu iddiası aynca yaygın... Dileriz bayram ta-
tili boyunca AKP'nin yöneticileri durumlannı iyi
algılar, terör karşısında duruşlannı da netleştirir-
ler!
AKP yorumcuları da kararsız!
Benzer bir durum, AKP'nin tam ya da yarı res-
mi yayın organları için de geçerli. Pek çok köşe
yazan birbiriyle çelişiyor. Kiminin alay ettiği ko-
nuya öteki "çok ciddi bir durum" diye yaklaşı-
yor. Bazılan, "asıl terör bu" deyip bambaşka ko-
nulan öne çıkanyor...
Görünen o ki, Istanbul olayı belleklerden he-
men silinmezse pek çok bakımdan, pek çok ke-
sime ders olacak!
"Islami terör" tartışmasını kendi topraklarımı-
zın dışına çıkanp biraz daha geniş açryla bakar-
sak ortaya Erdoğan'ın yanıt vermekte zorlana-
cağı şeyler çıkacak.
Islam adıyla terör yan yana getirilmemeli, iyi
güzel de, örneğin "Müslüman Kardeşler" adlı
terör örgütünü nasıl tanımlayacağız?
Böyle bir örgüte, hedefi, kökeni belirsiz bir ku-
ruluş diyebilir miyiz?
Hizbullah, değişik ülkelerde faaliyeti olan, ül-
kelere göre çalışma biçimi değişebilen bir terör
örgütü. Hizbullah sözcüğünün Türkçesi şu:
Allah'ın partisi!
örnek vermeye girişirsek çok var. Islami Cihat
örgütü ne ne diyeceğiz? Kudüs Savaşçılan için
nasıl bir tanım kullanacağız?
Erdoğan'ın bütün bu tanımları içine kapsaya-
cak bir değerlendirme yaptığını sanmıyoruz. Zi-
ra öyleyse durum çok daha vahimleşir!
Islam dünyasının içinde bulunduğu koşullar,
ne yazık ki, terör örgütlerinin yer yer toplumsal
taban elde etmesini de sağladı. örneğin, Orta-
doğu ülkelerinde anlatılan şöyle bir fıkra var:
Bir kadın, erkekler tuvaletine doğru yönelince
hemen uyanyorlar.
'Orası erkeklere ait, üstelikdolu, kadınlannkişu
tarafta'.
Kadın, 'Içeride Usame bin Ladin mi var" diye
soruyor, devam ediyor:
- Islam dünyasında başka erkek kalmadı da!
Türkiye'nin bu türfıkralann anlatıldığı bir coğ-
rafya olmaması için, terörün tanımını çok iyi yap-
malı, adını adam gibi koymalı ve en önemlisi ül-
keyi yönetenler bu konuda samimi ve dürüst ol-
malı...
ankcum(â ktv.ttnet.net.tr
Fransada türban tartısması
Türbanlı Türk
kızı okuldan atıldı
ı.
Dış Haberler Servisi
- Fransa'nın güneyinde-
ki Thann kentinde, sını-
fa türbanla giren 12 ya-
şındaki bir Türk öğren-
cinin okulla ilişkisi ke-
sildi. Türbanlı öğrenci-
nin okuldan atılması,
Fransa'daki türban tar-
üşmasını yeniden gün-
deme getirdi.
12 yaşındaki kız öğ-
renci, uyanlara karşın
derslere başörtüsüyle
girmekte ısrar ettiği için
13 Ekim'den bu yana
okula ahnmıyordu. Ai-
le adına gazetecilere
açıklama yapan Tho-
mas Vincent, dün yapı-
lan disiplin kurulu top-
lantısmda kız öğrenci-
nin okulla ilişkisinin
resmen kesilmesi karan
alındığını ve durumdan
ailenin de haberdar edil-
diğini belirtti.
Charles Walch Lise-
si'nin müdürü Serge
Blanchard, öğrencile-
rin okulda dikkat çekici
dinsel simgeler takma-
lannı yasaklayan öğre-
nim kurallanm destek-
lediğini söyledi.
Kız öğrencinin aile-
siyle okul yönetimi ara-
sında süren kavga, Fran-
sa'daki türban kavgasını
bir kez daha gündeme
getirdi. Bütün politika-
cılar devlet kurumlann-
da uygulanan laik kural-
lara bağlı olduklarau
açıklasa da Müslüman-
lann türbam, Hıristiyan-
lann haçı, Yahudilerin
dini takkesi kipa gibi
dinsel simgelerin kulla-
nımım yasaklayacak bir
yasa çıkanlmasına iliş-
kin tartışma sürüyor.
Cumhurbaşkam Jacqu-
es Chirac'ın talimatıy-
la bu konuyu karara
bağlayacak bir komis-
yon kunılmuştu. Ko-
misyon, 11 Arahk'taka-
ranm açıklayacak. Fran-
sa Cumhurbaşkam Chi-
rac, geçen ay yaptığı
açıklamada, türbanın
yasaklanmasını destek-
lediğini bildirmişti.