09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 KASIM 2003 ÇARŞAMBA CUMHURÎYET SAYFA HABERLER AHLÂKARANIYOR TURHAN SELÇUK DÜRİİST TA3İATLI İST4NBUL 2F2KDISİ AEDÜICAKBA Z Dı'YE HiTAP EDF_ Türkiye'de 40 yıldır aynı görevi yürüten sendika, oda veya kurum başkanlan var KoltuktayıllannkavgasıDeğişmeyen başkanlann ortak görüşü yenilere şans verilmesi gerektiği. Dikkat çektikleri nokta ise deneyim. Kimi daha deneyimli olduğu için aynı koltukta yıllardır otururken kimi de karşısına aday çıkmadığı için aynı görevi yürütüyor. EBRLERDOĞAN Türkiye'deki kurum, kuruluş. oda ve sendika başkanlan arasında 40 yıldır görevi yürütenJer bulunuyor. Kimi başkanlann u siyasi rant" olarak kullandıklan koltuklarda, kimıleri kendi sektörünü ya da sınıfinı "gerçekten" temsi) etmek için otursa da hepsinin ortak görüşü, yenilere şans vermek. Türkiye'de sivil toplum kuruluşlanna verilmeyen önem nedeniyle üyeler arasında görülen "kbn başkan olursa obun" görüşü de başkanJann sürekJiliğini kılarken, koltuk kavgası yıllardır hayatın her alamnda devam ediyor. Konuyla ilgili bazı oda ve sendika başkanlannın görüşleri ise şöyle: • Reflk Baydur (Türkiye tşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı): Her şey normal gidiyorsa uzun yıllar bir kuruluşun başında aynı kişilerin kalması sakıncalı. Çünkü alttan geleceklerin önü kesilmiş oluyor. Fakat bir şeyler anormal gıdîyorsa yani işleyiş taranda gelişmeler değişmeler oluyorsa, ilgili olduğu düzende anormallik varsa, tecrübeli bir isim gerekir. Tabii başkan değişimlerinde mutlaka yetiştirilmiş bir kişinin getirilmesi gerekir. 1989'dan beri başkanlık yapıyorum, başkanlıktan önce de 20 yılhk başkanvekilliği yaptun. Burda önemli olan, seçimlere yani genel kurullara, belirli bir sınıfin, sosyal topluluğun etkisini sokmamaktır. Bazı kurumlarda bu işleyiş çok yaygın, yani aslında seçim yapılmadan kimin seçileceğini biliyorsunuz. • Mustafa Başoğlu (Sağlık-tş Başkanıj. Türkiye Sağhk Işçileri Sendikası 'nın kurucusuyum. Geçmiş 40 yıl içinde yainız bir kere İcarşjma bir aday çıktı ve seçilmedi. Hayatta en pahalı şey tecrübedir. InsanJar ömür vererek tecrübe sahibi oluyor. Tecrübeyi yok saymak en büyük israftır. Benim yerime bir başka genç elbette seçilebilir ve elbette benım gibi, belki benden daha iyi bu görevi yürütebilır. Ama kimse kolundan çekerek ya da zorla göreve getirilmez. • Sallm USİU ıHak-îş Başkanıj. Oturulan koltuğa endeksli bir yakJaşım varsa verim alınamaz. Bazen sendikalar rant sağlayan bir kurum haline dönüştürülüyor. Ekonomik değil politik bir rant bu. Bazı insanlar buralan milletvekilliğine giden yol olarak görüyor. Göreve 1995'te geldim. Başkanlar oturduğu koltuğa güç veriyorsa bu kurum adına artıdır. Koltuktan güç alıyorsa, o koltukta 1 yıl oturması bile fazladır. • MehlTiet Ylldinm (îstanbul Tıcaret Odası Başkanıj: Bizim odamızda 4 yılda bir seçim yapılır. Meclis eğer istikrarlı bir başkan yakalamışsa devam eder. Ben 8 yıldır bu görevi yürütüyorum. Başkanlann yenilenmesinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Insan ne kadar başanlı olursa olsun devamlı başkan olması, kurum içinde taze beyinler olması gerekir. Yıne Büfeciler Odası Başkanı Hüsnü Çmar 19 yıldır, Ayakkabıcılar Odası Başkanı Temel Çoruh 35 yıldır, Terziler Odası Başkanı Ziya Gültekin 45 senedir. Lokantacılar Odası Başkanı Basri Sener ise 30 yıldır başkanlık koltuğunda . 1820'lerin Istanbul'undan bir görüntü 1820 lerde görevli olduğu kenti tuvaîeyansıtan Lowenhielm 'in eserleri kitap oldu IstanbulhayranıIsveçli 'Bir Zamanlar Türkiye, Bir Isveç Elçisinin 1820'lerdeki Türkiye Dosyası' adlı kitap, Osmanlı împaratorluğu'nda 'Vakayi Hayriye' olarak bilinen Yeniçeri Ocağrmn 1825'te kaldınlmasının ardından yeniçeri kışlalarınm durumunu belgeleyen ilk ve tek görsel malzeme olarak değerlendiri1iyor. ÎPEKYEZDANİ 1820'Ierde görevli olarak bulunduğu Istanbul ve çev- resinin 200'e yakın resmini yapan îs\eçli diplomat Caıi Fustaf Lowenhiebnin eser- len, "BirZamanJarTürkije, Bir tsveç EJçkinin 1820'ler- deki Türkije Dosyası" adlı kıtapta toplandı. Osmanlı Împaratorlu- ğu'nda "\yiayi Hayriye" ola- rak bilinen Yeniçeri Ocagı 'nın 1825'te kaldınlmasının ar- dından yeniçeri kışlalarınm durumunu belgeleyen ilk ve tek görsel malzeme de kitap- ta bulunuyor. AstraZeneca ilaç firma- sı 'nın sponsorluğunda hazır- lanan ve Yapı Kredı Yayınla- n tarafından basılan "Bir Za- manlar TürJdye" kıtabının tanıtımı, Isveç Konsolosu IngmarKartsson un ev sahip- liğinde gerçekleştırildi. Tanıtım toplantısına, kıta- bı yayına hazırlayan Engin Yenal. kitabın açılış makale- sini yazan eskı Isveç Istanbul Başkonsolosu StureTheolin ve kitaptakı dığer iki maka- leyi yazan Merit Laine de ka- tıldı. Yenal. kitaptaki resim- lerin gözleme dayalı olduğu- nu ve bundan dolayı belge- sel bir bakış açısuıı da yan- sıttığını söyledi. Kitapta. 1824-1827 yılla- n arasında Istanbul 'da Isveç Büyükelçisi olarak görev ya- pan Lowenhielm'in 250'den fazla resminden 125 tanesi yer ahyor. Hükümet, ll Özel İdaresi Yasası'nı da değiştirmeye hazırlanıyor Silahlı özel zabıtalargeliyor EBRUTOKTAR ANKARA - Hükümet. yerel yö- netime büyük yetki devri öngören ve üniterdevlet yapısını esneten ka- mu yönetimi temel yasa tasansının ardından, U Özel îdaresi Yasası'nı da değiştirmeye hazırlanıyor. II öze) idaresi yasa taslağında, vali- nin yetkileri tırpanlanırken, il ge- nel meclisi üyelerine geniş yetki- lerveriJiyor. Belediye zabıtalanna ek olarak valiye bağlı "il özel ida- re zabrtalan" oluşturulması plan- lanıyor. Bu zabıtalar, belediye za- bıtalanndan farklı olarak Bakan- lar Kurulu karanyla süah da taşı- yabilecek.Taslağın öngördüğü di- ğer önemli değişikiikler şöyle: • İlgenelmecfisi üyeierine,mev- cut yasaya göre özefleştirme başta olmak iizere çok geniş yetküer \e- riliyor: İl genel meclısıne, "özel idare hesap ve işlemJerinin teftişi için" Denetim Komisyonu oluş- turma yetkisi tanmıyor. Her türlü hizmet için ücret tarifesi belirle\-e- cet. <t/ h genel meclisi karariannd*- ki 'iiûi yetidsi azalülacak Karann keîûıleşmesi için valı onayı kosu- lu kaldınldı. Buna göre, i] genel msclısi karan, en geç 7 gün için- de valiye göndenlecek. Vali, 7 gün içıade hukuka aykın gördüğü ka- ran, gerekçesiyle birlikte il genel meclısine tekrar gönderebilecek. •^Yetkinin devrinin devri: Vadi yeıkileri de\Tedebilecek. Il özel idaresinin başı olacak vali, il özel meclisi ve encümen kararlarını uy- gulayacak. Vali; yetkilerinden uy- gun gördüklerini vali yarduncıla- n, kaymakamlar ile ıl özel idaregö- revlilerine de\Tedebılecek. • Içişleri Bakanlığı'nın bütçe denetimi kaldınbyor:İçışleri Ba- karJığı'nın il özel ıdare bütçesin- de ieğışıklik yapma hakkı kaldı- nlr/or. Il özel idaresinin uzmaa kişı ve kuruluşlara özel denetim yajrtrabilme yolu açılıyor. ,. Devlet Meteoroloji işleri Cenel Miidürü: Hava tahmini konusunda Avrupa'da ilk 5 arasındayız ADANA(AA)- Devlet Me- teoroloji işleri Genel Müdürü Adnan Ünal, 3 günlük tahmin- Ierde yüzde 95 başan oranını yakaladıklannı belirterek "Av- rupa'da tahnıin konusunda ilk 5 arasında\ız" dedi. Bayram tatilini memleketi Adana'da geçiren Ünal, dünya- da 24 saat sürekli hizmet veren 10 bin kara istasyonu, açık de- nizlerde görev yapan 6 bin göz- lem gemisi, yüksek ha\a sondaj- lan yapan binden fazla meteoro- loji istasyonu bulunduğunu söy- ledi. Adnan Ünal, başta denizci- ler ve balıkçılar olmak üzere birçok sektöre hizmet verdikle- rini anımsatarak şunlan söyle- di: "Sade >ıırttaşın kullanacağı günlük yağış ve sıcaklık bUgüe- rini her gün yazıfave görsel med- yaya düzenli şekilde aktanyo- ruz. Denizci ve balıkçılar için hazırianan deniz, dalga ve rüz- gâr durumu, hem Türkçe hem deİngihzceraporlar hafinde ve- rilmektedir.. Coğrafi konumu- muza karşın tahminde Avru- pa'da ilk 5 arasındayız." DUZYAZI ORHAN BİRGÎT Fischer'den Bayram Şekeri Joschka Fischer, başsağlığı ve geçmiş olsun dileklerini ilettikten sonra, Türk meslektaşı Abdul- lah Gül'ün bayramını Türk âdetlerine uygun biryön- temle kutlama inceliği gösteriyor. Ev sahibine Al- manya'dan getirdiği "bayram şekeri" paketini uza- t/yor. Dışişleri Bakanımız, bu ince armağanın altında kalır mı? Konuk bakana, onun ikramının iki misli büyüklüğündeki Türk lokumu kutusu ile karşılık veriyor. Arife gecesi televizyonların haber kanallanndan izlediğim bu görüntülerin bir de sesli yönü var. Al- man Bakan Fischer, terörün iki ülkenin ortak düş- manı olduğunu söyiemekle yetinmiyor. Ona karşı ortak hareket etmek gereğinden söz ediyor. Ama Metin Kaplan'ın adını ya bilerek ağzına almıyor. Ya da bu kangrenleşmiş konuyu sadece kapalı kapılar arkasında resmi görüşme içinde konuşma- yı yeğliyor. Hem ziyaret, hem de ticaret Istanbul'daki terör saldınlarınm, Batılı dostlan- mızda üzüntüyle karşılandığını ortaya koyan baş- sağlığı mesajlan, zıyaretler ve bunlann ötesinde ka- muoyunun aynası sayılması gereken medya ya- yınlan birbirini izliyor. Ama o iinlü atasözümüzü anım- samanın tam zamanıdır. "Ateş düştüğüyeriyakar" elbette. Bu yüzden de dostlarımızın ya da kendi- lerini dostumuz olarak tanımlayanların bu başsağ- lığı ziyaretlerinin, mesajlarının ardından hemen ikinci ortak söylem, Türkiye'nin AB'ye giriş takvi- mi ile örtüşüyor. öyle olunca da demokratikleşme ve reform ça- lışmalan ile Kıbrıs, dostlarımızın bizim için olmaz- sa olmaz gündem maddelen. Fischer ile Gül'ün gö- rüşmesinde de aynı konulargündemin ağırlıklı bö- lümünü oluşturmuş. Bilmem, "Batılı dostlar"ımız, sadece iki ay ön- ceki girişimlerindeTürkiye'den "Milli GüvenlikKu- rulu" ile ısrarlı taleplerde bulunurken ya da devlet güvenlik mahkemelerinin yok sayılmasını önerir- ken fundamentalist terörün gözlerinin bizim üstü- müzde odaklanabileceğınin hesabını hiç yaptılar mı? Diyelim kı Türk istihbarat bırimleri bu saldınlar karşısında tam görevlerini yapmadılar. Ya Batılı ül- kelerinkiler? Onlarda mı, bize yönelik saldırılarda bütünlemeye kaldılar? AKP'ye olduğu kadar kimi medya organlanmı- za da, sivil toplum kuruluşlanna da, MGK nin üst yapısı da, örgütlenme biçimi de birdenbire nasıl ya- bancı gelmişti? llla anayasada kalacak ise kimi bakanlanmızın yani sıra bir Genelkurmay Başka- nı'nın da bulunması ile bu kurumun muhafaza edi- lebileceğini, üstelik içtenlikle inanarak savunan ik- tidarpolitikacılanmız, "Oarö/rja/pç/'lerinbirgün içe- risinde kendilerini de "tâgut", yani şeytan olarak tanımlayan terör karargâhının elinin nerelere kadar uzandığını gördüler. Ama çok pahalı bir şekilde ol- du bu karşılaşma. Herr Fischer, öteki bazı AB'Iİ bakanlardan daha doğrucu bir söylem kullanarak "Müzakere tarihi- nin garantisi yok" diyebiliyor ve eklıyor: "Ancak reformlarda ve uygulamasında bu ka~ rartılığınızı sürdürür ve Kıbrıs 7 da çözerseniz bu iş olur." Kıbns'ı çözmek. Yani yavru vatanın, ana- vatanı ile bağlannı kopartmak. Sayın Alman Dışiş- leri Bakanı'nın Büyük Iskender'in 'Gordium'unu çağnştıran formülü bu kadar basit. AB'li dostlar alışmışlar. 1 kilo şekergetirip 3 ki- loluk lokum paketini alıp götürmek kadar basit bir alışveriş gibi görüyorlar Türkiye'nin yaşamsal so- runlarını. Ve Türkiye, onlann beceriksizlikleri nedeniyle teröre hedef olmayı sürdürüyor. Faks: 0212- 677 07 62 obirgito e-kolay.net Prof. DP. Bayramoğlu'nun başarısı • İZ.MİR (AA) - îzmır Ekonomi Üniversitesi (IEÜ) Matematik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ismıhan Bayramoğlu'nun matematıksel istatıshk alanında yayımladığı makalesinin, bilım çe\Telennde ılgi gördüğü bildirildi. ÎEÜ'den yapılan açıklamaya göre, Prof. Dr. Bayramoğlu'nun ilen sürdüğü yerel bağunlılık fonksiyonu. matematiksel istaristiğin temel kavramlanndan olan Pearson korelasyon katsayısının radikal genelleşmesi olup ayn ayn noktalarda doğrusal bağımlılığı karaktenze ediyor. Bu yeni kavramın ekonomi, tıp, mühendislik alanlanndaki bılimsel araştumalarda kullanılabıleceği belirtildi. Son zamanlarda uluslararası bilimsel dergilerde bu konuda yayımlanan birçok makalede, bu çalışmadan "Bayramoğlu fonksiyonu" olarak bahsedildığı bildirildi. Olympia 50. yaşını kutlayacak • R4RİS(AA)- Fransızlann dünyaca ünlü konser ve gösteri salonu Olympia, kuruluşunun 50. yıldönümünü kutlamaya hazırlanıyor. ilk defa 5 Şubat 1954 yılında perdelerini açan ünlü salonda, son 50 yıl içinde yaklaşık 20 bin konser ve gösteri düzenlendi. Dünyaca ünlü müzisyenlerin konser verdiği tarihi salon, bugüne kadar yaklaşık üç milyar izleyiciyi ağırladı. Türkiye den Ajda Pekkan ve Bülent Ersoy'un da konser verdiği salonda, dünyaca ünlü Santana ve Rolling Stones gibi gruplar, Edith Piaf. Johny Halliday, Dalida ve Jacques Brel gibi müzisyenler sahneye çıktı. Kemençe yapıyop ama çalamıyor • TRABZON (AA) - Trabzon "un Sürmene ilçesinde. 45 yıldan beri 10 bin kemençe imal eden Hasan Sancak'ın ünü. Türkiye'den sonra dünyaya da yayıldı. Sancak, ilköğretim 4. sınıftan beri kemençe imalatıyla uğraştığını belirterek, "Artık o kadar ustalaştım ki gözlerim bağlı kemençe yapanm, ancak çalamam. Enstrüman çalma konusunda hiçbir yeteneğim yok" diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanhğı'nın halk kültürünün derlenmesi, korunması, tanıtılması ve gelecek kuşaklara aktanlmasından dolayı kendisine teşekkür belgesi verdiğini ifade eden Sancak, kemençeyı dünyaya tanıtmayı amaçhyor. j
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle