14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 4- CUMHURİYET 21 KASIM 2003 CUMA 8 ISTANBUL'DA TEROR TURKIYE Istanbul B 16 Sinop B 13 Adana B 22 Edırne B 15 Samsun B 12 Kocaelı B 16 Trabzon Çanakkale B 18 Gıresun Izmır B 20 Ankara Y 1 1 B 12 Manısa B 19 Eskişehir B 14 Aydın B 22 Konya B 14 Denizli B 20 Sıvas B 8 Zonguldak B 14 Antalya B 23 Kars Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Sıirt Hakkârı Van B B B B B B B 22 15 18 16 13 8 7 Yjrdun kjzeydoğu ke- s nler parçalı bulutlu, Doğu Karadenız ıle Do- gu Araooü'nun Kjzev- doğusL yağışlı dığer verier azbulutlu geçe- cek YağşlarDoğuKara- denız kıyılannoayağmur vağışalandığefyertende karşeklıdeolacak Hava sıcaklığı kuzey keskım- lerde bıraz azalacak dı- ğer yerlerde onemlı bır değışıklık olmayacak. DIS MERKEZLER Oslo Helsinkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Parıs Bonn K K K Y Y Y Y B 1 2 6 12 10 11 12 13 Münıh B 11 Zürıh Berlın Budapeşte Madrıd vlyana Belgrad Sofya Roma Atına B B B PB B B Y B 10 9 14 8 14 15 19 17 Moskova K 0 B 12 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahıre Y K B Y B Y B 17 -4 14 12 11 8 25 B 22 P a r î a l Ss , Buluîı ^ Çok bulutlu Ü Kari ı Go« gürultulu G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada alıyor. Bu adam, birzamanlarÖcalan'ın amcası (mam'ı) olmakla övünüyor, PKK şefiyle basın top- lantılarında konuşuyordu. Kuzey Irak'ta askerin elinden teröristlerin kur- tulmasını, kendi olanaklannı PKK'ye açarak ör- gütün imha edilmesini önleyen de Talabani. Türkiye ve Türk dostluğu baştan aşağı palav- ra. Kimliğini ayrıntılarıyla inceleyenlerTürkleri ve Türkiye'yi günahı kadar sevmediğını söylüyor. Bu adam, Irak işgal edilene, Bağdat'ta kurulan Geçici Hükünnet Konseyi'ne üye olana değin An- kara'ya gelmeye pek istekli değildi. Ankara'da kapı kapı dolaşan Kuzey Irak'ta olup bitenler hakkında bilgı sunarak aşiret reisi mu- amelesı gören Talabani, GHK'nın bir aylık baş- kanlığını üstlendikten sonra resmi birziyaret yap- mayı yeğledi. Neden? Havaalanında kırmızı halılardan yürü- yecek, belki bir başbakan yardımcısı tarafından karşılanacak, büyük bir resmi kabul düzenleye- rek.. yıllarca küçümsenen aşiret reisini Ankara'nın başbakan düzeyinde kabullenmesi gerçekleşe- cek! Düşü buydu. Ama gerçekleşmedi. • • • Gerekçe o kadar çok ki... 80'lerdeki 90'larda- ki ikiyüzlü davranışlarını bir yana bırakalım; bu adam, çok yakın yıllarda önceki gün Ankara'da- ki vaatlerinin hemen aynısını Türk hükümetlerine yineledi, Ankara'dan ayrılır ayrılmaz aksini söy- ledi. örneğin Başbakan Ecevit'e 2000'li yıllarda P- KK'ye karşı çok ciddi önlemler alacaklarını, iki yıl sonra Kuzey Irak'taki PKK vartığını yok edecek- lerini söyledi Talabani; tabii bu sözlerinin hiçbiri- ni yerine getirecek ufak bir harekette bulunma- dı. ABD'nin kuyruğuna ve buyruğuna takılarak P- KK'yi dağdan ındirmek ıçin "eve dönüş" yasası- nı çıkaran hükümetin davranışını yetersiz buldu ve... Öcalan ve dağdaki PKK şefleriyle birlikte "eşkıyaya genel af" istedi. • • • Şimdi gelmiş; ABD, Irak'tan ayrılıştarihi 2005'e kadar "bu işi çözemezse", PKK'ye "müsamaha ve müsaade etmeyeceklerinden" dem vuruyor. Talabani gibi ikiyüzlü, Ingiliz ve -şimdilerde zo- runlu olarak-Amerikan muhibi olan insanlara RTE üslubuyla "örgütün varlığına son verilmesi için sizlerin üzerine düşen görevler vardır" gibı cüm- lelerle seslenmenin beş paralık yararı yok. 2005'ten sonra PKK varlığını sürdürür, aşiret- lerın başına bela olursa, korkarız Talabani'ler, Barzani'ler ve Bağdat hükümeti Türkiye'den yar- dım isteyecek. Düne kadar Türk askeri istemediklerinden, Ku- zey Irak'a girerse peşmergelerle çatışacağından söz ederek sert bir tutum sergileyen Talabani ıle Dışişleri Bakanı Zebari, yenı bir ikiyüzlülük örne- ği veriyor. Ankara'da "Türk askerini sevdiklerini, kim olursa olsun yabancı asker istemediklerini" söylüyorlar. • • • Bu kez, aşireti adına değil, Bağdat adına söz- ler veriyor. PKK ıle mücadele, Türkiye'ye Güney- doğu'dan Irak'a istediği kadar kapı açma olana- ğı, Irak'ın imarsürecinden Türkiye'nin pay alma- sı.. gibi vaatlerde bulunuyor. Bir başka gelişmenin ilk sahneleri izleniyor. ABD Irak Kürtlerinin bağımsızlık düşüne son ve- recek bir proje ürettiğini -her zamanki yönteme başvurarak önce basın yoluyla- duyuruyor. Kürt pariamentosu ve hükümetine son verile- cek, Bağdat'ın atadığı valiler Kuzey Irak'ta ege- men olacak(mış). Bu duyumlar, daha dün Kandil dağlanndan Gü- neydoğu illerine sızmaya çalışan terörörgütünün akıbetıne işaret etmiyor. Yalandan kim ölmüş ki... Michael Jackson'a kelepçe • SANTA BARBARA (AA) - Çocuklara cınsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle hakkında yeniden soruşturma başlatılan ünlü Amerikalı pop yıldızı Michael Jackson gözaltına alındı. Jackson, elleri arkadan kelepçelenerek Santa Barbara merkez cezaevine gönderildi. 3 milyon dolar kefalet ödeyen Michael Jackson kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. Kuçuradi'ye UNESCO ödülü • PARİS (AA) - 'UNESCO 2. Felsefe Günü' kutlamalan dün Paris'te yapıldı. Kongrede, Istanbul'daki Dünya Felsefe Kongresi'nin başanlı bir şekilde yapılmasına büyük katkısı ve bu alanda yaptığı bılımsel çalışmalardan dolayı Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. tonna Kuçuradi'nin 2003 Felsefe Ödülü'ne layık görüldüğü bildirildi. HSBC Genel Müdürlüğü'ndeki seminer can kaybının daha fazla olmasını önledi İlk dehşet Levent 'tetstanbul Haber Servisi - Ingiltere merkezli uluslararası "HSBC Bank"ın Levent'teki Genel Müdürlük binası önünde patlayıcı yüklü bir aracın havaya uçurulmasıyla yapılan saldında 11 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı. Patlamanın şiddetinden 8'i yeraltı, 12 si yerüstünde olmak üzere toplam 20 katlı HSBC Bank Genel Müdürlük binasının yerüstündeld ilk 6 karı tamamen kullanılamaz hale geldi. Patlamada yaşamını yitirenler arasında Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan sanatçısı Kerem Yılmazer de bulunuyor. Sinagoglara düzenlenen saldınlann ardından terörün dünkü ilk hedefı HSBC Bank Genel Müdürlük binasıydı. Saat 11.00 sıralarında düzenlenen, 11 kişinın ölümüne, çok sayıda yurttaşın da yaralanmasına yol açan bombalı saldın sonucu binada büyük hasar meydana geldi.Görgü tanıklannın ifadesine göre saldında kullanılan aracın ıntihar eylemcisi tarafından bankanın kapısına doğru sürüldüğü ve kapıdan girmek üzereyken havaya uçurulduğu belirtildi. 600 klşl çalışıyordu 600 kişinin çalıştığı genel müdürlük binasına yapılan saldın sırasında, çalışanlann büyük bölümünün binanın bodrum katında düzenlenen bir seminere katıldığı ve bu durumun can kaybının yüksek olmasını engellediği bildirildi. Saldınnın ardından polis bölgeyi güvenlik kordonu altına alırken olay yerine sevk edilen çok sayıda ambulans yaralılan yakındaki hastanelere taşıdı. Yangın söndürme sisteminin harekete geçtiği binada güvenlik güçlerinin yardımıyla tahliye işlemi gerçekleştirildi. Patlamanın yaşandığı yere gelen olay yeri inceleme ekipleri, titizlikle saldınya ilişkin kanıtlan toplarken olay yerine yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Aytar Caddesi'nde bile ceset parçalan bulundu. Aytar Caddesı'ndeki iki elin ve Nispetiye Caddesi'nde bulunan diğer ceset parçasının aynı kadına ait olabileceği iddia edildi. Parçalann olay yerinden bu derece uzağa düşmesi, parçalanan kadının patlayan araca çok yakın olduğu ya da eylemi düzenleyen terörist olabileceği iddialannı gündeme getırdi. Patlamanın büyükJüğü ile karut olabilecek nesnelerin geniş bir alana dağıldığını fark eden güvenlik güçlen, saat 12.00 sıralannda güvenlik kordonunu Etiler'e giden Aytar Caddesi'ne dek taşıdı. Levent'teki saldınnın ardından bölgeye asken bırliklerin sevk edilmesı dikkat çektı. Bölgede güvenlik önlemleri alan askerlerin olası yağmalama ve hırsızlık olaylanna karşı gönderildikJeri bildirildi. Içişleri Bakanı Abdülkadır Aksu ise "askerlerin olay yerinde bulunmasının keşif amacıyla olduğunu ve keşif yaptıktan sonra olay yerinden ayrıldıklarını" söyledi. • Levent'teki tngiltere sermayeli HSBC Bank Genel Müdürlüğü binası önünde saat 11.00 sıralannda patlayıcı yüklü aracın infilak etmesi sonucu 11 kişi yaşamını yitirdi. Banka önünde askeri timlerin görev alması dikkat çekti. HSBC'ye yönelik saldında ölenlerin çoğunluğunun Büyükdere Caddesı nden ge- çen otomobillerin ve banka önünde park halindeki araçlann içindeki yurttaşlann olduğu öğrenildi. 600 kişinin çalıştığı genel müdürlük binasına yapılan saldın sıra- sında çalışanların büyük bölümünün binanın bodrum katında düzenlenen bir semi- nere katıldığı ve bu durumun can kaybının yüksek olmasını engellediği bildirildi. Acı öfikeye dönüştü Sinagog saldınlannda eşi, dün de kardeşiyaralanan Zehra Yeniay isyan ediyor: Birinci yaramız sanlmadan ildncisiaçıldı Bu nasıl adalet, başımızdakiler ne işyapıyor? İstanbul Haber Servisi - Is- tanbul 'da iş merkezlerinin yoğun olarak bulunduğu Levent'te meydana gelen patlama yaşamı altüst etti. Birçok kişi işyerlerine giderken otobüste, arabasında, metroda, birçoğu da işyerlerinde patlamayla sarsıldı. Yaklaşık 500 metrelik bir alandakı binalann camlan kınldı. Olayın ardından yine bölgede polis çemberi kuruldu. Etrafa da- ğılan ceset parçalan olay yeri in- celeme ekiplerince numaralandı- nlarak tek tek toplandı. Zincirli- kuyu Mezarhğı'nın içine kadar gelen ceset parçalannın başında polisler delillerin karartılmama- sı ıçin nöbet tuttu. Caddenin ka- labalık olması nedeniyle yaşanan karmaşa da panik de büyük oldu. Acı üstüne acı Zehra Yeniay'ın kardeşi Ah- met Sarıkaya. Gültepe'deki ma- rangoz atölyesine giderken mey- dana gelen patlamada yaralandı. Yeniay'ın hikâyesi diğerlenne göre daha da acı. Çünkü eşi ge- çen hafta Neve Şalom Sinago- gu'nda meydana gelen patlama- da yaralandı. Yeniay, "Eşim Ke- ramettinYeniay ile kardeşleri A- dem ve Arif hâlâ hastanede. Bi- rinci yaramız sanlmadan ikin- cisi açıldı. Bu nasıl adalet, ba- şımızdakiler ne iş yapıyor?" di- ye feryat etti. Tavan üzerlmlze çöktü HSBC Bank Genel Müdürlük çalışanlanndan Süleyman Ka- ZİNCİRLİKUYU MEZARLIĞI rataş, binada 600 personelin olduğunu, kendisinin patlama sı- rasında binanın bodrum katında bulunduğunu ifade ederek "Pat- lamadan sonra her taraf kan gölüne döndü" dedi. HSBC Bank Genel Müdürlüğü çalışan- lanndan Beyhan Saltan da ban- kanın alt katında ofis bölümün- de çalışırken bir anda patlama ve sarsıntı olduğunu ifade ederek şunlan söyledi: "Patlamayla birlikte bir an- da tavan üzerimize çöktü. O sı- rada yangın söndürücüler dev- reye girdi. Ortalık cehennem gibiydi, büyük panik yaşandı. Güvenlik görevîilerinin yardı- mıyla yangın merdivenlerin- den binayı boşalttık." Patlama anında olay yerinden geçmekte olan Anadolu Ajansı eski çalışanlanndan İdris Adil ise yaşadıklannı şöyle anlattr "HSBC binasına yaklaşık 70-80 metre mesafedey dik. Bi- naya bakmakta olduğumuz sı- rada, müthiş bir patlama sesi duyuldu. tçinde bulunduğu- muz taksinin üzerinden şarap- nel gibi parçalar uçuştu. HS- BC binasından, patlamanın hemen ardından yumurta sarı- sına benzer sarı bir duman yükseldi. tnsanlar panik halin- de patlama bölgesinden kaçı- şıyorlardı." Her yer karardı Yine banka çalışanlanndan Orhan Serin de "Birden büyük bir patlama sesi duyduk. Cam- lar üzerimize geldi her yer ka- rardı. Bize yardıma geldiler. Sonrasını hatırlamıyorum" de- dı. Patlama sırasında Levent civa- nnda bulunan gazetemiz çalışan- lanndan Göksel Can da yaşadık- lannı şöyle anlattı: "Patlama deprem gibiydi. İnanılmaz bir ses sonrası hava karardı ve gökten pis bir kokuyla birlikte bir şeylerin yağdığını gördük. Camlar peşi sıra kınldı. Her tarafı bir is kapladı." Birbirine sarılmış iki ceset gördüm' Patlamanın gerçekleştiği HS- BC binasmm yakınındaki işye- rinden fırlayarak geldiğini an- latan AIi Okatan, binanın için- de parçalanmış halde birbirine sanlmış iki ceset gördüğünü ve bunlann anne kız olduklannı tahmin ettiğinı söyledi. Yaralılann kaldınlmasına da yardım ettığini anlatan Okatan, ilk anda ambulanslardaki gö- revlilerin olay yerine yaklaş- madıklan anlattı. HSBC bina- sının yakınındaki bir lokantada dönercilik yapan oğlu tsrafîl Karakurt'tan haber alamayın- ca Sultanbeyh'den geldiğini an- latan Bedriye Karakurt ise oğlunun hayatta olduğunu öğ- renınce göz yaşlannı rutamadı. Patlamada büyük hasar gö- ren Sangazi-Taksim halk oto- büsünün şoförü Necari Erkek ise araçta ölü bulunmadığmı, ancak çok sayıda yaralı bulun- duğunu söyledi. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada ortaya koyuyor. 2- Saldında seçilen hedefler hertüriü spekülas- yona açık. HSBC, Ingiliz sermayeli uluslararası bir banka. Ingiliz Konsolosluğu'yla HSBC binası- na aynı anda yöneltilen saldın şu soruyu günde- me getiriyor: - önce Israil hedeflerine saldırıldı, sonra Ingiliz hedeflerıne. Acaba sıra Amerikan hedeflerinde mi? Konunun bu yönü ayrıca irdelemeye açık. An- cak olaylarda ölenlerin çok büyük çoğunluğunun Türk olduğunun altını çizelim... 3- Avrupa Birliği'nden yapılan açıklamada şöy- le denildi: "Saldın Avrupa'yadır!" Olayın böyle algılanması önemli... Hükümet üyelerinin de yeri geldikçe gelmedikçe vurguladı- ğı gibi Avrupalılar, terör saldırılarına bakarken, za- man zaman şaşılaşırlar. 4- Avrupa böyle algıladı ama, hükümet nasıl al- gıladı? Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, salı günü partisinin grup toplantısında konuştu ve teröre meydan okudu: "Terörün vermek istediği mesajı almıyoruz. O mesajı alır ayaklanmızın altında ezeriz..." Bu yoruma yönelik yapılabilecek kara mizahla karışık çok eleştiri var ama dileyelim ki, Başba- kan terörün meydan okumakla ezilmeyeceğini görmüş olsun... 5- Gerek Başbakan gerekse hükümet üyeleri 15 Kasım'ın ardından olayın 12 saatte aydınlandığı- nı övünçle yineleyip durdular. Oysa aydınlanan salt tetikçilerdi, asıl olan planlayıcıları yakalamak- tı... Hükümet üyelerinin dün yaptıkları açıklamalar hâlâ çok başanlı olduklan yönündeydi! Nereye sürükleniyoruz? 6- Art arda meydana gelen iki terör dalgasını kimler gerçekleştirmiş olabilir? Ortalıkta El Kaide'den başlayıp İBDA-C ıle de- vam eden pek çok iddia var. Her iki olaydaki bul- gulann ortak noktası bize şunu söylüyor: Olay, dış destekli iç bağlantılı büyük bir organi- zasyon! Hükümet bunu böyle değertendirip terörle mü- cadele yöntemlerini kökünden sorgulamalı... 7- Terör dalgasının hedefi ne olabilir? Bu konuda da onlarca senaryo var. Güçlü ne- denlerden biri şu olsa gerek: Türkiye'nin tüm iç reflekslerini yok etmek! Bu neyi sağlar? Başta ABD olmak üzere "terör- le mücadele edeceğim" diyen güçlü ülkelerin her isteğine evet dememızi sağlar! Bu durumda olayı şeriatçı örgütlerin üstlenme- siyle olaydan yararlananlar arasında bir çelişki mi var? Terör olaylarında sık sık taşeron kullanıldığı dik- kate alınırsa, yok! 8- Sonuç olarak şu görünüyor: Türkiye bir yerlere sürükleniyor! Burada ilk akla gelen soru şu: Ortadoğulaşıyor muyuz? Böyle birtehlikevar... Bunun nedeni sadecete- rör dalgası değil. Hükümetin de dış politikasında Türkiye'nin geleneksel yaklaşımıyla örtüşmeyen adımlaratmayaeğilımli olduğunu görüyoruz. Her şeyden önce şu sorunun yanıtını net vermek ge- rekiyor: Türkiye, Ortadoğu'ya örnek mi olacak; Batı'yı örnek mi alacak? Birinci şıkkı öne çıkarırsak biz Ortadoğulaşırız... Ikinci şıkkı öne çıkarırsak Ortadoğu'ya gerçek ör- nek oluruz! ankcumy; ktv.ttnet.net.tr 'Deprem gibiydi' Gökyüzünü san duman kapladı AHMET KORULSAN Camlar şiddetle ve büyük bir gürültüyle sallandı ve bır büyük bir gürleme duyuldu. Refleksle ayağa kalktım. Hayır, deprem değildi. 500 - 600 metre ileride koyu bir sanlık yavaş yavaş yükseldi. büyüdü, koyuluğu azaldı ve kuzeye doğru sürüklenmeye başladı. Saattam 10.55'ti, odadaki 3 kişi aynı anda seslendirdik: "Büyük bir patlama oldu." 2-3 dakıka şaşkmlıktan sonra hemen Cumhuriyet'i aradım, Yazıışleri Müdürü Salim Arparslan a olayı anlattım. Patlamanın büyüklüğünü ve şiddetini belirtmeye çalışıyor, kendimce sıradan olmadığını anlatmaya uğraşıyordum. (Gazetede konuştuğumuzda "Sesinden nasıl olduğu anlaşıhyor) dedi. İçimden. "Yine insanlarımız öldü. birçoğu da yaralandı, nice acı. nice mutsuzluk, nice dramlar yaşanacak yine. Belki bomba değildir, can kaybı yoktur" diye düşünürken ikinci bir patlama sesiyle irkildik. Mecidiyeköy'deki bir iş merkezinin 15. katındaydım. Haliç yönü de tamamen görülüyordu ve orada da dev bir sarı duman giderek yükseliyordu. Mesleğım ağır bastı, gazeteyi tekrar aradım. onlar da duymuşlardı. Saat 11.05'ri. Polis taşıtlarının ve ambulanslann siren sesleri duyulmaya başladı, çevTemdekiler üzgün ve endişeliydi, ama "korkmuş" değildi. Saat 10.55 ve 11.05'te ınsanlanmız hayatlanm, umutlannı, sevdiklerini kaybettiler. yaralandılar. Bu aşağıhk saldınyı yapanlar ne kazandılar? Elbette hiç birşey, ahlaki, vıcdani, dini, her açıdan aşağılanmaktan başka. Bizi korkutamadılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle