Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA
4-
CUMHURİYET 21 KASIM 2003 CUMA
8 ISTANBUL'DA TEROR
TURKIYE
Istanbul B 16 Sinop B 13 Adana B 22
Edırne B 15 Samsun B 12
Kocaelı B 16 Trabzon
Çanakkale B 18 Gıresun
Izmır B 20 Ankara
Y 1 1
B 12
Manısa B 19 Eskişehir B 14
Aydın B 22 Konya B 14
Denizli B 20 Sıvas B 8
Zonguldak B 14 Antalya B 23 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Sıirt
Hakkârı
Van
B
B
B
B
B
B
B
22
15
18
16
13
8
7
Yjrdun kjzeydoğu ke-
s nler parçalı bulutlu,
Doğu Karadenız ıle Do-
gu Araooü'nun Kjzev-
doğusL yağışlı dığer
verier azbulutlu geçe-
cek YağşlarDoğuKara-
denız kıyılannoayağmur
vağışalandığefyertende
karşeklıdeolacak Hava
sıcaklığı kuzey keskım-
lerde bıraz azalacak dı-
ğer yerlerde onemlı bır
değışıklık olmayacak.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
K
K
K
Y
Y
Y
Y
B
1
2
6
12
10
11
12
13
Münıh B 11 Zürıh
Berlın
Budapeşte
Madrıd
vlyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atına
B
B
B
PB
B
B
Y
B
10
9
14
8
14
15
19
17
Moskova K 0
B 12 Şam
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
K
B
Y
B
Y
B
17
-4
14
12
11
8
25
B 22
P a r
î
a l Ss , Buluîı ^ Çok bulutlu Ü Kari ı Go« gürultulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
alıyor. Bu adam, birzamanlarÖcalan'ın amcası
(mam'ı) olmakla övünüyor, PKK şefiyle basın top-
lantılarında konuşuyordu.
Kuzey Irak'ta askerin elinden teröristlerin kur-
tulmasını, kendi olanaklannı PKK'ye açarak ör-
gütün imha edilmesini önleyen de Talabani.
Türkiye ve Türk dostluğu baştan aşağı palav-
ra. Kimliğini ayrıntılarıyla inceleyenlerTürkleri ve
Türkiye'yi günahı kadar sevmediğını söylüyor.
Bu adam, Irak işgal edilene, Bağdat'ta kurulan
Geçici Hükünnet Konseyi'ne üye olana değin An-
kara'ya gelmeye pek istekli değildi.
Ankara'da kapı kapı dolaşan Kuzey Irak'ta olup
bitenler hakkında bilgı sunarak aşiret reisi mu-
amelesı gören Talabani, GHK'nın bir aylık baş-
kanlığını üstlendikten sonra resmi birziyaret yap-
mayı yeğledi.
Neden? Havaalanında kırmızı halılardan yürü-
yecek, belki bir başbakan yardımcısı tarafından
karşılanacak, büyük bir resmi kabul düzenleye-
rek.. yıllarca küçümsenen aşiret reisini Ankara'nın
başbakan düzeyinde kabullenmesi gerçekleşe-
cek! Düşü buydu. Ama gerçekleşmedi.
• • •
Gerekçe o kadar çok ki... 80'lerdeki 90'larda-
ki ikiyüzlü davranışlarını bir yana bırakalım; bu
adam, çok yakın yıllarda önceki gün Ankara'da-
ki vaatlerinin hemen aynısını Türk hükümetlerine
yineledi, Ankara'dan ayrılır ayrılmaz aksini söy-
ledi.
örneğin Başbakan Ecevit'e 2000'li yıllarda P-
KK'ye karşı çok ciddi önlemler alacaklarını, iki yıl
sonra Kuzey Irak'taki PKK vartığını yok edecek-
lerini söyledi Talabani; tabii bu sözlerinin hiçbiri-
ni yerine getirecek ufak bir harekette bulunma-
dı.
ABD'nin kuyruğuna ve buyruğuna takılarak P-
KK'yi dağdan ındirmek ıçin "eve dönüş" yasası-
nı çıkaran hükümetin davranışını yetersiz buldu
ve... Öcalan ve dağdaki PKK şefleriyle birlikte
"eşkıyaya genel af" istedi.
• • •
Şimdi gelmiş; ABD, Irak'tan ayrılıştarihi 2005'e
kadar "bu işi çözemezse", PKK'ye "müsamaha
ve müsaade etmeyeceklerinden" dem vuruyor.
Talabani gibi ikiyüzlü, Ingiliz ve -şimdilerde zo-
runlu olarak-Amerikan muhibi olan insanlara RTE
üslubuyla "örgütün varlığına son verilmesi için
sizlerin üzerine düşen görevler vardır" gibı cüm-
lelerle seslenmenin beş paralık yararı yok.
2005'ten sonra PKK varlığını sürdürür, aşiret-
lerın başına bela olursa, korkarız Talabani'ler,
Barzani'ler ve Bağdat hükümeti Türkiye'den yar-
dım isteyecek.
Düne kadar Türk askeri istemediklerinden, Ku-
zey Irak'a girerse peşmergelerle çatışacağından
söz ederek sert bir tutum sergileyen Talabani ıle
Dışişleri Bakanı Zebari, yenı bir ikiyüzlülük örne-
ği veriyor. Ankara'da "Türk askerini sevdiklerini,
kim olursa olsun yabancı asker istemediklerini"
söylüyorlar.
• • •
Bu kez, aşireti adına değil, Bağdat adına söz-
ler veriyor. PKK ıle mücadele, Türkiye'ye Güney-
doğu'dan Irak'a istediği kadar kapı açma olana-
ğı, Irak'ın imarsürecinden Türkiye'nin pay alma-
sı.. gibi vaatlerde bulunuyor.
Bir başka gelişmenin ilk sahneleri izleniyor.
ABD Irak Kürtlerinin bağımsızlık düşüne son ve-
recek bir proje ürettiğini -her zamanki yönteme
başvurarak önce basın yoluyla- duyuruyor.
Kürt pariamentosu ve hükümetine son verile-
cek, Bağdat'ın atadığı valiler Kuzey Irak'ta ege-
men olacak(mış).
Bu duyumlar, daha dün Kandil dağlanndan Gü-
neydoğu illerine sızmaya çalışan terörörgütünün
akıbetıne işaret etmiyor.
Yalandan kim ölmüş ki...
Michael Jackson'a kelepçe
• SANTA BARBARA (AA) - Çocuklara cınsel
tacizde bulunduğu gerekçesiyle hakkında
yeniden soruşturma başlatılan ünlü Amerikalı
pop yıldızı Michael Jackson gözaltına alındı.
Jackson, elleri arkadan kelepçelenerek Santa
Barbara merkez cezaevine gönderildi. 3 milyon
dolar kefalet ödeyen Michael Jackson kısa bir
süre sonra serbest bırakıldı.
Kuçuradi'ye UNESCO ödülü
• PARİS (AA) - 'UNESCO 2. Felsefe Günü'
kutlamalan dün Paris'te yapıldı. Kongrede,
Istanbul'daki Dünya Felsefe Kongresi'nin başanlı
bir şekilde yapılmasına büyük katkısı ve bu
alanda yaptığı bılımsel çalışmalardan dolayı
Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı
Prof. Dr. tonna Kuçuradi'nin 2003 Felsefe
Ödülü'ne layık görüldüğü bildirildi.
HSBC Genel Müdürlüğü'ndeki seminer can kaybının daha fazla olmasını önledi
İlk dehşet Levent 'tetstanbul Haber Servisi - Ingiltere merkezli
uluslararası "HSBC Bank"ın Levent'teki Genel
Müdürlük binası önünde patlayıcı yüklü bir
aracın havaya uçurulmasıyla yapılan saldında 11
kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı.
Patlamanın şiddetinden 8'i yeraltı, 12 si
yerüstünde olmak üzere toplam 20 katlı HSBC
Bank Genel Müdürlük binasının yerüstündeld ilk
6 karı tamamen kullanılamaz hale geldi.
Patlamada yaşamını yitirenler arasında Istanbul
Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrolan sanatçısı
Kerem Yılmazer de bulunuyor. Sinagoglara
düzenlenen saldınlann ardından terörün dünkü
ilk hedefı HSBC Bank Genel Müdürlük
binasıydı. Saat 11.00 sıralarında düzenlenen, 11
kişinın ölümüne, çok sayıda yurttaşın da
yaralanmasına yol açan bombalı saldın sonucu
binada büyük hasar meydana geldi.Görgü
tanıklannın ifadesine göre saldında kullanılan
aracın ıntihar eylemcisi tarafından bankanın
kapısına doğru sürüldüğü ve kapıdan girmek
üzereyken havaya uçurulduğu belirtildi.
600 klşl çalışıyordu
600 kişinin çalıştığı genel müdürlük binasına
yapılan saldın sırasında, çalışanlann büyük
bölümünün binanın bodrum katında düzenlenen
bir seminere katıldığı ve bu durumun can
kaybının yüksek olmasını engellediği bildirildi.
Saldınnın ardından polis bölgeyi güvenlik
kordonu altına alırken olay yerine sevk edilen çok
sayıda ambulans yaralılan yakındaki hastanelere
taşıdı. Yangın söndürme sisteminin harekete
geçtiği binada güvenlik güçlerinin yardımıyla
tahliye işlemi gerçekleştirildi. Patlamanın
yaşandığı yere gelen olay yeri inceleme ekipleri,
titizlikle saldınya ilişkin kanıtlan toplarken olay
yerine yaklaşık 500 metre uzaklıktaki Aytar
Caddesi'nde bile ceset parçalan bulundu. Aytar
Caddesı'ndeki iki elin ve Nispetiye Caddesi'nde
bulunan diğer ceset parçasının aynı kadına ait
olabileceği iddia edildi. Parçalann olay yerinden
bu derece uzağa düşmesi, parçalanan kadının
patlayan araca çok yakın olduğu ya da eylemi
düzenleyen terörist olabileceği iddialannı
gündeme getırdi. Patlamanın büyükJüğü ile karut
olabilecek nesnelerin geniş bir alana dağıldığını
fark eden güvenlik güçlen, saat 12.00
sıralannda güvenlik kordonunu Etiler'e giden
Aytar Caddesi'ne dek taşıdı. Levent'teki
saldınnın ardından bölgeye asken bırliklerin
sevk edilmesı dikkat çektı. Bölgede güvenlik
önlemleri alan askerlerin olası yağmalama ve
hırsızlık olaylanna karşı gönderildikJeri
bildirildi. Içişleri Bakanı Abdülkadır Aksu ise
"askerlerin olay yerinde bulunmasının keşif
amacıyla olduğunu ve keşif yaptıktan sonra
olay yerinden ayrıldıklarını" söyledi.
• Levent'teki tngiltere sermayeli HSBC Bank
Genel Müdürlüğü binası önünde saat 11.00 sıralannda patlayıcı
yüklü aracın infilak etmesi sonucu 11 kişi yaşamını yitirdi.
Banka önünde askeri timlerin görev alması dikkat çekti.
HSBC'ye yönelik saldında ölenlerin çoğunluğunun Büyükdere Caddesı nden ge-
çen otomobillerin ve banka önünde park halindeki araçlann içindeki yurttaşlann
olduğu öğrenildi. 600 kişinin çalıştığı genel müdürlük binasına yapılan saldın sıra-
sında çalışanların büyük bölümünün binanın bodrum katında düzenlenen bir semi-
nere katıldığı ve bu durumun can kaybının yüksek olmasını engellediği bildirildi.
Acı öfikeye dönüştü
Sinagog saldınlannda eşi, dün de kardeşiyaralanan Zehra Yeniay isyan ediyor: Birinci
yaramız sanlmadan ildncisiaçıldı Bu nasıl adalet, başımızdakiler ne işyapıyor?
İstanbul Haber Servisi - Is-
tanbul 'da iş merkezlerinin yoğun
olarak bulunduğu Levent'te
meydana gelen patlama yaşamı
altüst etti. Birçok kişi işyerlerine
giderken otobüste, arabasında,
metroda, birçoğu da işyerlerinde
patlamayla sarsıldı. Yaklaşık 500
metrelik bir alandakı binalann
camlan kınldı.
Olayın ardından yine bölgede
polis çemberi kuruldu. Etrafa da-
ğılan ceset parçalan olay yeri in-
celeme ekiplerince numaralandı-
nlarak tek tek toplandı. Zincirli-
kuyu Mezarhğı'nın içine kadar
gelen ceset parçalannın başında
polisler delillerin karartılmama-
sı ıçin nöbet tuttu. Caddenin ka-
labalık olması nedeniyle yaşanan
karmaşa da panik de büyük oldu.
Acı üstüne acı
Zehra Yeniay'ın kardeşi Ah-
met Sarıkaya. Gültepe'deki ma-
rangoz atölyesine giderken mey-
dana gelen patlamada yaralandı.
Yeniay'ın hikâyesi diğerlenne
göre daha da acı. Çünkü eşi ge-
çen hafta Neve Şalom Sinago-
gu'nda meydana gelen patlama-
da yaralandı. Yeniay, "Eşim Ke-
ramettinYeniay ile kardeşleri A-
dem ve Arif hâlâ hastanede. Bi-
rinci yaramız sanlmadan ikin-
cisi açıldı. Bu nasıl adalet, ba-
şımızdakiler ne iş yapıyor?" di-
ye feryat etti.
Tavan üzerlmlze çöktü
HSBC Bank Genel Müdürlük
çalışanlanndan Süleyman Ka-
ZİNCİRLİKUYU
MEZARLIĞI
rataş, binada 600 personelin
olduğunu, kendisinin patlama sı-
rasında binanın bodrum katında
bulunduğunu ifade ederek "Pat-
lamadan sonra her taraf kan
gölüne döndü" dedi. HSBC
Bank Genel Müdürlüğü çalışan-
lanndan Beyhan Saltan da ban-
kanın alt katında ofis bölümün-
de çalışırken bir anda patlama ve
sarsıntı olduğunu ifade ederek
şunlan söyledi:
"Patlamayla birlikte bir an-
da tavan üzerimize çöktü. O sı-
rada yangın söndürücüler dev-
reye girdi. Ortalık cehennem
gibiydi, büyük panik yaşandı.
Güvenlik görevîilerinin yardı-
mıyla yangın merdivenlerin-
den binayı boşalttık."
Patlama anında olay yerinden
geçmekte olan Anadolu Ajansı
eski çalışanlanndan İdris Adil
ise yaşadıklannı şöyle anlattr
"HSBC binasına yaklaşık
70-80 metre mesafedey dik. Bi-
naya bakmakta olduğumuz sı-
rada, müthiş bir patlama sesi
duyuldu. tçinde bulunduğu-
muz taksinin üzerinden şarap-
nel gibi parçalar uçuştu. HS-
BC binasından, patlamanın
hemen ardından yumurta sarı-
sına benzer sarı bir duman
yükseldi. tnsanlar panik halin-
de patlama bölgesinden kaçı-
şıyorlardı."
Her yer karardı
Yine banka çalışanlanndan
Orhan Serin de "Birden büyük
bir patlama sesi duyduk. Cam-
lar üzerimize geldi her yer ka-
rardı. Bize yardıma geldiler.
Sonrasını hatırlamıyorum" de-
dı.
Patlama sırasında Levent civa-
nnda bulunan gazetemiz çalışan-
lanndan Göksel Can da yaşadık-
lannı şöyle anlattı: "Patlama
deprem gibiydi. İnanılmaz bir
ses sonrası hava karardı ve
gökten pis bir kokuyla birlikte
bir şeylerin yağdığını gördük.
Camlar peşi sıra kınldı. Her
tarafı bir is kapladı."
Birbirine sarılmış
iki ceset gördüm'
Patlamanın gerçekleştiği HS-
BC binasmm yakınındaki işye-
rinden fırlayarak geldiğini an-
latan AIi Okatan, binanın için-
de parçalanmış halde birbirine
sanlmış iki ceset gördüğünü ve
bunlann anne kız olduklannı
tahmin ettiğinı söyledi.
Yaralılann kaldınlmasına da
yardım ettığini anlatan Okatan,
ilk anda ambulanslardaki gö-
revlilerin olay yerine yaklaş-
madıklan anlattı. HSBC bina-
sının yakınındaki bir lokantada
dönercilik yapan oğlu tsrafîl
Karakurt'tan haber alamayın-
ca Sultanbeyh'den geldiğini an-
latan Bedriye Karakurt ise
oğlunun hayatta olduğunu öğ-
renınce göz yaşlannı rutamadı.
Patlamada büyük hasar gö-
ren Sangazi-Taksim halk oto-
büsünün şoförü Necari Erkek
ise araçta ölü bulunmadığmı,
ancak çok sayıda yaralı bulun-
duğunu söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
ortaya koyuyor.
2- Saldında seçilen hedefler hertüriü spekülas-
yona açık. HSBC, Ingiliz sermayeli uluslararası
bir banka. Ingiliz Konsolosluğu'yla HSBC binası-
na aynı anda yöneltilen saldın şu soruyu günde-
me getiriyor:
- önce Israil hedeflerine saldırıldı, sonra Ingiliz
hedeflerıne. Acaba sıra Amerikan hedeflerinde
mi?
Konunun bu yönü ayrıca irdelemeye açık. An-
cak olaylarda ölenlerin çok büyük çoğunluğunun
Türk olduğunun altını çizelim...
3- Avrupa Birliği'nden yapılan açıklamada şöy-
le denildi:
"Saldın Avrupa'yadır!"
Olayın böyle algılanması önemli... Hükümet
üyelerinin de yeri geldikçe gelmedikçe vurguladı-
ğı gibi Avrupalılar, terör saldırılarına bakarken, za-
man zaman şaşılaşırlar.
4- Avrupa böyle algıladı ama, hükümet nasıl al-
gıladı?
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, salı günü
partisinin grup toplantısında konuştu ve teröre
meydan okudu:
"Terörün vermek istediği mesajı almıyoruz. O
mesajı alır ayaklanmızın altında ezeriz..."
Bu yoruma yönelik yapılabilecek kara mizahla
karışık çok eleştiri var ama dileyelim ki, Başba-
kan terörün meydan okumakla ezilmeyeceğini
görmüş olsun...
5- Gerek Başbakan gerekse hükümet üyeleri 15
Kasım'ın ardından olayın 12 saatte aydınlandığı-
nı övünçle yineleyip durdular. Oysa aydınlanan
salt tetikçilerdi, asıl olan planlayıcıları yakalamak-
tı...
Hükümet üyelerinin dün yaptıkları açıklamalar
hâlâ çok başanlı olduklan yönündeydi!
Nereye sürükleniyoruz?
6- Art arda meydana gelen iki terör dalgasını
kimler gerçekleştirmiş olabilir?
Ortalıkta El Kaide'den başlayıp İBDA-C ıle de-
vam eden pek çok iddia var. Her iki olaydaki bul-
gulann ortak noktası bize şunu söylüyor:
Olay, dış destekli iç bağlantılı büyük bir organi-
zasyon!
Hükümet bunu böyle değertendirip terörle mü-
cadele yöntemlerini kökünden sorgulamalı...
7- Terör dalgasının hedefi ne olabilir?
Bu konuda da onlarca senaryo var. Güçlü ne-
denlerden biri şu olsa gerek:
Türkiye'nin tüm iç reflekslerini yok etmek!
Bu neyi sağlar? Başta ABD olmak üzere "terör-
le mücadele edeceğim" diyen güçlü ülkelerin her
isteğine evet dememızi sağlar!
Bu durumda olayı şeriatçı örgütlerin üstlenme-
siyle olaydan yararlananlar arasında bir çelişki mi
var?
Terör olaylarında sık sık taşeron kullanıldığı dik-
kate alınırsa, yok!
8- Sonuç olarak şu görünüyor:
Türkiye bir yerlere sürükleniyor!
Burada ilk akla gelen soru şu:
Ortadoğulaşıyor muyuz?
Böyle birtehlikevar... Bunun nedeni sadecete-
rör dalgası değil. Hükümetin de dış politikasında
Türkiye'nin geleneksel yaklaşımıyla örtüşmeyen
adımlaratmayaeğilımli olduğunu görüyoruz. Her
şeyden önce şu sorunun yanıtını net vermek ge-
rekiyor:
Türkiye, Ortadoğu'ya örnek mi olacak; Batı'yı
örnek mi alacak?
Birinci şıkkı öne çıkarırsak biz Ortadoğulaşırız...
Ikinci şıkkı öne çıkarırsak Ortadoğu'ya gerçek ör-
nek oluruz!
ankcumy; ktv.ttnet.net.tr
'Deprem gibiydi'
Gökyüzünü san
duman kapladı
AHMET KORULSAN
Camlar şiddetle ve büyük bir gürültüyle
sallandı ve bır büyük bir gürleme duyuldu.
Refleksle ayağa kalktım. Hayır, deprem
değildi. 500 - 600 metre ileride koyu bir
sanlık yavaş yavaş yükseldi. büyüdü,
koyuluğu azaldı ve kuzeye doğru
sürüklenmeye başladı. Saattam 10.55'ti,
odadaki 3 kişi aynı anda seslendirdik:
"Büyük bir patlama oldu." 2-3 dakıka
şaşkmlıktan sonra hemen Cumhuriyet'i
aradım, Yazıışleri Müdürü Salim
Arparslan a olayı anlattım. Patlamanın
büyüklüğünü ve şiddetini belirtmeye
çalışıyor, kendimce sıradan olmadığını
anlatmaya uğraşıyordum. (Gazetede
konuştuğumuzda "Sesinden nasıl olduğu
anlaşıhyor) dedi. İçimden. "Yine
insanlarımız öldü. birçoğu da yaralandı,
nice acı. nice mutsuzluk, nice dramlar
yaşanacak yine. Belki bomba değildir, can
kaybı yoktur" diye düşünürken ikinci bir
patlama sesiyle irkildik. Mecidiyeköy'deki
bir iş merkezinin 15. katındaydım. Haliç
yönü de tamamen görülüyordu ve orada da
dev bir sarı duman giderek yükseliyordu.
Mesleğım ağır bastı, gazeteyi tekrar aradım.
onlar da duymuşlardı. Saat 11.05'ri. Polis
taşıtlarının ve ambulanslann siren sesleri
duyulmaya başladı, çevTemdekiler üzgün ve
endişeliydi, ama "korkmuş" değildi. Saat
10.55 ve 11.05'te ınsanlanmız hayatlanm,
umutlannı, sevdiklerini kaybettiler.
yaralandılar. Bu aşağıhk saldınyı yapanlar ne
kazandılar? Elbette hiç birşey, ahlaki,
vıcdani, dini, her açıdan aşağılanmaktan
başka. Bizi korkutamadılar.