22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 2003 CUMA CUMHURfYET SAYFA ISTANBUL'DA TEROR AHLAKARANIYOR TURHAN SELÇUK DURÜST TA3İAÎLI ÎSTASBUL EF2KDISİ ABDÜLCA.NBA21 KARIKÜIADE MACERALABI ANDA AK1-/MA Ceset parçalan Tarlabaşı Caddesi'ne yayıldı, sağ kalanlar katliam anını saniye saniye anlattı Taş frtınasıyla gelenctstanbulHaberServisi- îngiltere 'nin Istanbul Başkonsolosluğu'nda mey- dana gelen patlamada, konsolosluğa yakın yerlerde çalışan ve oturan yurt- taşlar, gürûltüyü duyar duymaz panik içinde sokakJara koştular. Yoğun bir duman bulutunun altında ne olduğunu anJamaya çalışan yurt- taşlann birçoğu sinir knzi geçirdi. Ya- kınlannı bulma telaşıyla gözyaşlan içinde koşuşturan yurttaşlar, teröre la- netleryağdırdı. Patlamadanyaklaşık 10 dakıka sonra olay yerine gelen itfaiye, patlamanın etkisiyle çıkan yangma mü- dahale ederken emtuyet bırimleri de konsolosluk çevresındeid çok sayıda so- kağı yaya ve araç trafığine kapattı. 74 araç ve çok sayıda ev ile işyennin ha- sar gördüğü patlamadan Istildal Cad- desi de büyük ölçüde etkilendı. Tünel'den Taksim'ekadarbirçokiş- yennın camlan kınldı. Patlamanın ol- dugu caddenın çevresındeki bınalarda bulunan bırçok yurttaş da kınlan cam- IzLENİM/BEYOĞLU Şaşkın kalabalık • Meşrutiyet Caddesi'ni kan gölüne çeviren patlama sırasında olay yerinde bulunanlar yaşadıklan şoku uzun süre atlatamadı. Olay yeri ve çevredeki hastaneler yakınlanndan haber almak isteyenlerle dolarken görgü tanıklannın büyük çoğunluğu bir kamyon ve ortahğa yayılan keskin kokudan bahsetti. larla yaralandı Tarihı Çiçek Pasajı, Balıkpazan ve Beyoğlu'nun eğlence merkezlenııden Nevizade Sokağı pat- lamalarda büyük hasar gördü. Çıçek Pa- sajı ve Nevizade Sokağı'nda tüm işyer- leri kapatıldı. îstıklal Caddesi ve çev- resıne uzun süre su, elektrik ve doğal- gaz venlemedi. Hastanelerde can pazarı Kısa süre içinde olay yerine gelen çe- şitlı hastanelere ait çok sayıda ambu- lans da yaralılan hastanelere taşıdı. Yarahlann taşındığı hastaneler, ade- ta can pazanna döndü. Yakınlanndan haber alamayan yurttaşlann hastane- lere akın etmesıyle büyük bir izdiham yaşandı. Sık sık kan anonslannın ya- pıldığı hastanelerde yakınlannın ölüm haberini alan yurttaşlar, baygınlık ge- çirdi. Gençler ve öğrenciler, arkadaş- lan hakkında bılgı almak ve kan ver- mek için hastanelere hücum etti. Pat- lamadan sağ kurtulanlar etrafta daha önce duymadıklan kötü bir koku duy- duklannı ve beyaz bir kamyon gör- düklerini anlattı. Ingıliz Başkonsolosluğu 'nun güven- lık görevlisi Hüseyin Karakuş'un du- rumu hâlâ belli değil. Karakuş'un ye- ğeni Yüksei Coşkun. Hüseyin Kara- kuş'un Hasekı Hastanesı"ne götürüldü- ğünü ancak ölü mü yaralı mı olduğu- nu bilmedıkJerini söyledi. Patlamada yaşamım yitiren Galatasaray Lokanta- sı'nın sahibi Adem Tezd'in eşi de Siş- h' Etfal Hastanesı'nin bahçesınde du- rumu öğrenince baygınlık geçirdi. 41 yaşındaki Tezel'in 10 yaşında bir oğ- lunun olduğu öğrenildi. Başkonsolosluğun karşısındakı bır handa çalışan ve yaşamım yitiren Gül- can Bovun'un ablası Hanife Denkçi, kardeşinin ölüm habennı almadan ön- ce yaptığı açıklamada, Boyun'un teda- vı gördüğü Taksim llk Yardım Hasta- nesi'nın 3. katında 200'e yakın yaralı bulunduğunu ve birçoğunun durumu- nun çok ağır olduğunu söyledi. Terö- re lanetler okuyan Denkçi, "Arkadaş- lan, Gülcan'm yüzünün parçalanaV ğmı söyiedi. İki ameiiyat geçirdi ancak havati tehlikevi hâlâ adatamadT dedı. T4NORAL Çok kuvvetli bır gümbürtü ile ırkil- dim. Patlamarun duyulduğu yana doğru endişe ve merakla yürüdüm. Galatasaray meydam kalabalıktı, yer- ler baştan aşağı cam kınklan, buru- şuk metal parçalan ile kaplanmıştı. Ellen, yüzü ve başında kanlı cam ke- siklen olan şaşkın ve telaşsız insanlar vardı ortalıkta.Bıraz öteye gidince tam bir savaş alam görüntüsüyle kar- şılaşum. Görmeye alışık olduğumuz fngüiz Konsolosluğu'nun giriş kapısı ve onun iki yanında bulunan tek katlı yapılar artık yoktu. Onlann yerinde toz bulutu içinde hayalet gibi görü- nen yılontı ve siyah iskelete dönüş- müş araba kalınfilan vardı. Sağda yı- kıntılann gerisinden kalın, koyu bir duman bulutu kıvnlarak yüksehyor- du. Ortalıkta toz bulutu içinde telaş- sız, ürkmüş üısanlar. olanian anlama- ya çalışıyordu. Yerlerde taş toprak ve yıkıntüar arasında yatanlar vardı ve yüzü gözü, üstü başı kıpkırmızı ol- muş insanlar, ya amaçsız yürümeye çalışıyor ya da ıkı kişinin ortasında, sürüklenerek belirsız bir yana doğru götürülüyordu. Çevrede lanet okuyan insanlar dolaşıyordu. Caddenm her iki yanındakı dükkân, mağaza ve benzeri yerler olduğu gibi parçalan- mış ve yola doğru dağılmıştı. Kısa sûre sonra polisler belırdı. Ardından siren sesleri duyulmaya başladı... BeyoğhTndaki patfanıanm ardından caddenin her iki yanındaki dükkân, mağaza ve benzeri yerlerde ağır hasariar oluştu. ASAM Başkanı Özdağ, Levent ve Beyoğlu'ndaki saldınlan değerlendirdi: İcİn3^ANKARA(CumhuriyetBürosu) - Eski Istih- bırat Dairesi Başkanı Bülent Orakoğlu, dünkü sildınlann, sinagog saldınlannm ardından Türk i<tihbaratımn toparlanmasına fu"sat vermeden Türkiye'yi ikınci kez vurmak ıçm acılen yapıl- ıuş olabileceğini söyledi. A\Tasya Stratejik Araş- trmalarMerkezi (ASAM) Başkam İ mitÖzdag <lı saldınlann Türk askennın yeniden Afganis- tzn'a gıtmesi olasıhğuıa karşı El Kaide tarafin- <an "gözdağı'' vermek amacıyla yapılmış olabı- ]xeğini söyledi. Orakoğlu ve Özdağ. CNN Türk'te katıldıkla- »programda, saldınlara ilişkın d e Ğ c i lerde bulundular. Israil'in, sinagog saldmlannın ardından Türkiye'yle yakm ilişkide bulunduğu- nu, terör saldmlanrun ardından Türkiye'nin bir- bınne kenetlendığıni, bu nedenlerle saldınlann amacına net bır biçımde ulaşamadığını anlatan Orakoğlu. bunlann da yeni saldınlarda önemli rol oynayabileceğini söyledi. Türk istıhbaratının teknolojik istihbaratın ya- nı sıra sokakJardan edinilen istihbarata da önem vermesı gerektığıni belirten Orakoğlu, bu tür ey- lemlerin önlenmesı için süratle önlem alınması gerektığini anlattı. ASAM Başkanı Ümit Özdağ, saldınlann Türk askerinin yeniden Afganistan'a göndenlmesi olasıhğuıa karşı birmesaj olabileceğini söyledi. El Kaide için Afganistan'ın yaşamsal öneme sa- hip olduğuna dikkat çeken Özdağ, örgütün bu ne- denle Türkiye"ye gözdağı vermek ısteyebilecegmi söyledi. ABD'nin terörle mücadele konusunda samimi ohnadığını anlatan Özdağ, "PKK varhğı hâlâ devam ederken, Kerkük'te 11 temsil bürosu aç- nuşken, Sükymanry e'detoplanü gerçekleşlirirken, ABD papatva fanna benzer bir politika benim- semişken işbirUği çağnsuu hangi ahlaki zemin üzerinde gerçeldeştirir" diye konuştu. Ingıliz Başkonsolosluğu'nda çalı- şan Ismail ÇifÜik'ın kızı Gözde de ba- basının öldüğünü ögrenmeden önce çok endişelı olduğunu anlatmıştı. Ba- basının ölüm haberini alan Gözde, si- nır krizlen geçirdi. Kamvonun cellşklH rengl Saldınyı yapan kamyonun rengi tar- tışma konusu oldu. Kimi yurttaşlar kamyonun yeşil, kimileri beyaz. kimi- len de açık kahverengı olduğunu söy- ledıler. tngilız Başkonsolosluğu'nun yakınındaki Fehmi Baba Restoran'da yemek yerken patlamaya tanık olduğu- nu anlatan Engin Şe\ik, "Kamyoou görmcmizle patlamanuı meydana gel- mesi bir oldu. Bir anda taşfirunasıbaş- lach. Ortahğı inanılmaz bir koku sar- dı" dıye konuştu. Başkonsolosluğun karşısındakı Pık- sel Bilişımde çalışan HalukÇavuşoğ- lu, bombanın patladığı sırada kamyon- dan paket indırdıklenni behrterek "Bir kamyoo gördüm. Kam>on sürücüsa, kapısuıı konsolosluğun kapısma göre avuriadLtam oradangeçerkenbiradam başını ellerinin arasında kamyondan atla>ıp kaçü ve patiama oldu. Bizim kamyonun şoförii öldü. Ben nasıl öl- medim bilmiyorum. Herkes o kamyo- nu gördü" dedı. Sokagın pıyangocusu olarakbilınen .Mehmet .\U Bilgin ise yaşadıklannı şöyle anlattı: u Tam patlama sırasında kendimican havfi>1e önûnden geçmek- te olduğum lokantav-a atüm. Her taraf birdenbire çöktii sankL Oradaki garson gözlerimin önünde öldü." Alibey Mağazalan Müdürü E>üp Uğur, teslimat arabası geleceği için dükkânın önünde olduğunu behrterek "Araba kapının önüne geldL 5-6 ele- manımla dışan>^a çıknk. O anda içeri- den teJefonumun çaknğmı du> dum. İçe- riye girdim, geri dönerken patiama ol- du ve 5-6 metre geriye sürüklendim. Burada 40 kişi çahşrvor. 30 kadan >^a- ralandı" dıye konuştu. Patlamanın ol- duğu sırada Tarlabaşı Caddesi'nden geçmekte olan UğurÇa\tx>ğan ise cad- dede yürürken bü>oik bır patlama ol- duğunu, daha sonra da üzerine hava- dan bir "kol" düştüğünü söyledi. Takslm ıssız kaldı Korkunç intihar saldınsının ardın- dan Galatasaray ve îstıklal Caddesi sa- vaş alanına döndü. Günün her saati cı- vıl cıvnl olan ve özellilde gençlenn uğ- rak yeri haline gelen Istiklal Caddesi'nde gün boyunca, polis ve ambulanslann sıren sesleriyle oluşturulan barikatlar önünde beldeşen. yakınlanndan haber almaya uğraşan yurttaşlar dışındakim- senın olmaması dikkat çekti. Akşam sa- atlennde Taksim Meydam büyük bir sessızliğe gömüldü. DUZYAZI ORHAN BtRGtT Yasaklama, Bombaları Önlüyor mu? Bu satırlann yazan, gazeteciliğe sıkıyönetim al- tındaki bir dönemde başladı. O yönetim, adı üs- tünde "yasak" demekti. Heryasak gibi, halkın ha- ber alma özgürlüğü karşısında alınan önlemlerin subjektif olmasının kaçınılmazlığını hukukfakülte- sinde okuyarak, gazeteciliğinı sürdürdü. Sıkıyönetimın kaldınldığını, ama kısa bir süre son- ra ülkede Basın Kanunu'nun boşluklanndan ya- rarfanarak savcılann yayın yasakları, gizli duruş- malarla gazetecileri yargıladığı dönemde, basın da- valanna çoğunlukla avukat olarak girdi; bazen de sanık sandalyesinde oturdu. öteki savunman arkadaşlan ile birlikte, gizlilik talebinde bulunan savcının kürsüsünün üstüne cübbesini bırakarak, protesto hakkını kullandı. Gazete yöneticisi olarak, zaman zaman birbir- leriyle tartışan öteki gazete ve dergilerin sorumlu- lan ile birlikte, savcılann, mahkemelerin verdiği yasaklara karşı ortak hareket edilmesi için giri- şimlerde bulundu. Askeri yargı organlarında du- ruşmaların yazılmasının yasaklandığı, yasaların emri olduğu için, mahkemesalonunda olan biten- leri, koridorda konuşanlardan naklederek okuria- nna duyurma gibi yöntemlerle uğraştı. Tüm okurianmdan binlerce kez özür dileyerek, yukandakı paragrafta yazılanlann bir anı olmadı- ğını, hele geçmiş yıllarla ilgili bir övünme amacı ta- şımadığını söylemeliyım. Tam aksıne, 20 Kasım 2003 Perşembe günü sabahı Levent ve Tepebaşı'nda ardı ardına patlayan bombalann yarattığı dehşe- ti, Istanbul DGM Savcılığı'nın isteği üzerine 1 Nu- maralı Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin aldığı bil- dirilen yayın yasağı ile önlemek olası mı? Yasak, televizyonlann canlı yayınlannda bildi- rildiğine göre dün saat 13.45'te alınıyor. Ancak, Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ce- mil Çiçek'in başkentte öğlen saatlerine doğru yaptığı açıklamalarda Devlet Güvenlik Mahkeme- si Başsavcısı'nın, basından kımi "ricalan olduğu- nu" söylemesi de gösteriyor ki, yasaklama iste- ğinin kaynağı başkenrtir. Daha doğrusu hükü- mettir. öyleolduğunun önemli birkanrtı DGM Başsav- cılığı'nın yasağında Kadıköy Göztepe Bostancı civannın da yer almasıdır. Başsavcılık kendi gö- rev alanı dahilinde bulunan Kadıköy bölgesinde çok şükür hemangi bir olay gerçekleşmediğinı bilmi- yor mu ki Ankara'nın televizyonlardan edindiği bil- gilerie yasak karannı bu biçımde alabiliyor! Hocanın türbesi gibi yasak Aynı hükümet, bakanı ve yerel yetkili temsilci- leri ile 15 Kasım Cumartesi günü gerçekleşen si- nagog saldınlarını 12 saatte çözdüğünü söylemi- yor muydu? Dünkü patlamalar, ne yazık ki, o 12 satte çöz- düktüründen meydan okumaya, bedelini masum insanlann ödediği korkunç bir yanıttır ve muhte- melen cumartesi terörü ile perşembe bombalan- nı aynı karargâh tezgâhlamaktadır. Oyleyse, 15 Kasım Galata ve Şişli olaylannda çözülmüş olan nedır? Bomba yüklü iki otomobi- lin direksiyonunda, kendi yaşamlanna da kıymak- ta sakınca görmeyen iki robot teröristin geride ka- lan parçalanndan ulaşılan DNA testlerinden baş- ka? Yayın yasaklannın hiçbir gizi çözmeye yardım etmediğini ve bunun kamuya hizmet sorumlulu- ğu ile bağdaşmadığını dün Basın Konseyi Başka- nı Oktay Ekşi de söylüyor. Ekşi'nin de üstüne ba- sa basa anlattığı gibi, "polisin failibulması veada- letin suçluyu cezalandırması nasıl önemli bir ka- mu görevi ise, gazetecinin kamuoyunu aydınlat- ması da en az onlar kadar önemli ve korunması gerekli kamusal bir görevdir." Bu açıklamaya görüşümü ekleyerek söyleye- yim. Yargı organı da olsa, hiç kimsenin yasalann kendılerine verilmiş yetkileri kötü bir şekilde kul- lanarak, gazetecinin kamusal görevini engelleme- sine sessiz kalınamaz. Basın Konseyi Başkanı, dünkü açıklamasında "Günümüzün iletişim dünyasında bir konuya ya- yın yasağı koymak, Nasrettin Hoca'n/n etrafın- da üç duvan bulunmayan türbesınin kapısma ki- lit vurmaktan farksızdır" diyor. Dün, CNN-lnternational, BBC, Fox News gibi sayısız yabancı haber kanallanndan Istanbul'da- ki patlamalann görüntülerini izlemeye devam et- mek, yorumlan dinlemek, DGM yetkilileri ile on- lan bu karan almaya sessizce yönetttiği apaçık olan Adalet Bakanlığı'nı mutlu mu kıldı? Bizim gençlik dönemlerimizde bu tür yasakla- malar karşısında güçlükle dinlemeye çalıştığımız yabancı radyolardan bir şeyler öğrenmeye çaba- lar, çokça da "fısıltı gazetesi"ne başvurmak zo- runda kalırdık. Oktay'ın buluşu ile "Nasrettin Hoca'nın türbe- si gibi yasak", günümüzde sadece bizim kendi ha- ber kanallanmız tarafından da önce ucundan, son- ra kenarından delinmeye başlandı ve bir de bak- tık ki, medya sorumlulannın masalannın üstünde duran o belge, 20 Kasım 2003'ün bir ibret belge- si olarak basın tarihimizdeki yerini alacak. Ya, o ihmallerin sahipleri. Ya o erken kutlama kabul eden makamlar? Onlan ne yapacağız? DİNCÎ TERÖR ÖRGÜTLERİNİN SON DURUMLARI ELE ALINACAK El KaideMGKgündeminde AIVKARA (Cumhuriyet Bürosu) -MGK, 2 ay aradan sonra yapacağı olağan toplanüsın- da Istanbul'da cumartesi ve dün yaşanan te- rör olaylannı görüşecek. Kurulun, Türkiye'de- ki dinci terör örgütlennin son durumlarun ele alması beklenırken toplantı sonrasında ya- yımlanacak bildıride de saldınlara aüfta bu- hmulacağı bildirilıyor. Kurul, MGK'nin yeni yönetmeliğının yanı sıra Kıbns ve Irak'taki ge- lişmeleri de ele alacak. Cumhurbaşkanı baş- kanlığında toplanacak MGK"ye Başbakan ve Genelkurmay Başkanı ile diğer srviJ ve aske-, ri yetkililer katılacak. Toplantıda Istanbul'da cumartesi ve dün yapılan bombalı saldınla- nn ağırlıklı ele ahnması bekleniyor. Türki- ye'deki dinci terör örgütlerinin son durumla- n hakkında kurula bügi sunulacağı, bu örgüt- lerin başta El Kaide olmak üzere uluslarara- sı örgütlerle bağlantılannın ele ahnacağı be- lirtiliyor. Kurul. Suudi Arabistan, Fas ve Tu- nus gibi ülkelerin ardından uluslararası tero- rizmin Türkiye'ye sıçramasına ılişkin siyasi nedenleri de değerlendirecek. Kurulun gün- demındekı konulardan biri de, yasası değişen MGK'nin yeni çalışma yönetmeliği. Kurul- da AB Komisyonu'nun Kıbns-AB bağlanü- sım yeniden kurması, KKTC seçimleri ve PKK'nin isim değiştirmesi de görüşülecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle