Katalog

I4KASIM2003CUMA CUMHURİYET SAYFA JjjJvUI!M \_JİYLİ [email protected] 13 m SağJıkta Shell Promed işbipliğî • Ekonomi Servisi - Shell, '- Shell Club Smart Card" iiyeleri ve bırinci derece yakınlan Promed'e bağh sağlık kuruluşlanndan avantajlı yararlanabilecekler. Shell ve Promed arasında yapılan işbirliği anlaşmasına göre, Shell Club Smart Card üye ve yakınlanyla birlikte yaklaşık 4 milyon kişı eczanelerden yaptıklan reçeteli ilaç alımlannda yüzde 2.5, optik ve güzellik merkezlerinde yüzde 10'a varan indirimden yararlanacak. Aycel-Aria birieşmesine onay • ANKARA (ANKA) - Aycell Genel Müdürü Cahit Paksoy, Telekomünikasyon Kurumunun Aycell-Aria birleşmesine onay verdığini açıkladı. Birleşme için kısa bir süre önce TTT adıyla bir şirket kurulmuştu. Şirkette yüzde 40'ar hisseyi Telecom Italia ve Türk Telekom, yüzde 20 hisseyi de tş Bankası ve iştirakleri almıştı. PTT işçisi hak arıyor • İstanbul Haber Servisi - Bahçelievler Posta Toplama ve Dağıtım Merkezi'nde taşeron olarak çalışan 153 ışçi çalışma koşullannın iyileştirilmesi için Sirkeei'deki Avrupa Yakası PTT Başmüdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Birleşik İşçi Sendikası Genel Sekreteri Yılmaz Emin, 17 Ekim'denberi işbırakma eylemini sürdürdükJerini anımsatarak "Sermaye yanlısı AKP iktidan Kamu Personel Reformu maskesi altında azgın bir taşeronlaştırma saldınsı yürütmektedir" dedi. Haik Bankası'na patron arayışı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin, Tevfik Bılgin'i Bankacıhk Düzenleme ve Denetleme Kurumu başkanlığına getirmesiyle boşalan Halk Bankası Genel Müdürlüğü için özel fınans kurumu kökenli Murat Ulus'u düşündüğü belirtildi. Halen Ziraat Bankası'nda murahhas üyelik yapan Murat Ulus, Asya Finans'ın genel müdürü olarak da görev yapmıştı. Vakıfbank'tan 3 ay ödemesiz kredi • ANKARA (ANKA)- Vakıflar Bankası, taksitli ihtiyaç kredilerinde uygulanan ılk üç aylık ödemesiz otomobil, ikinci el otomobil ve konut kredilerinde uygulanmaya başladı. Soros'tan Yokos'uı patromna destek • BOSTON(AA)- Uluslararası yatınmcı ve spekülatör George Soros, Rus ışadamı Mihail Hodorkovski'nin tutuklanmasım "siyasi zulüm" olarak nıteledi. Soros, Rusya'daki yatınm olanaklanyla ilgili olarak düzenlenen panelde. "Hodorkovski'nin vergi kaçakçılığından suçlu olup olmadığının belirlenmesınin mahkemelerin işi olduğunu, ancak milyarder işadamımn dava süresince kefaletle salıverilmek yerınde hapiste tutulmasının siyasi bir baskı anlamına geldiğini" savundu. En yüksek teklifi veren Japan Tobacco'nun yüzde 66'sı Maliye Bakanlığı'na ait TekelözelleştirmesigizlerledoluSERDARKIZIK İZMİR - Tekel'i daha ucuza getırmek için anlaşan çokulus- lu sermayenin planlanyla "par- ça parça" satış gündeme getiri- lirken yolsuzluk, talan, rüşvet ve üstü örtülü pazarlıklar göz ardı ediliyor. "Değeri bu kadar büe etmez" diyen bazı yayın ku- ruluşlan ve köşe yazarlan. bek- lenenin altında fıyat veren Ja- pan Tobacco INC'nin yüzde 66 hissesınin Japon Maliye Bakan- lığı'na ait olduğu gerçeğini dile getirmiyor. Aynı şirketin bazı yönetcilennin kaçakçılık suçuy- la İzmir Ağır Ceza Mahkeme- si'nde yargılandıklanna da de- ğinen olmuyor. Tekel'i özelleş- Özellestirme zararlı • Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın "nezaket ziyareti"nin ardmdan Tekel'in parça parça özelleştirilmesini gündeme getiren uluslararası sermaye, yeni arayışlar peşinde. Tekel'in özellestirme süreci, uluslararası alanda birçok yolsuzluk, rüşvet savını da beraberinde getirdi. tirerek ülkenin önemli ulusal kaynaklanndan birini daha iş- birükçileri yoluyla ele geçirme- ye çalışan uluslararası sermaye, dayatmalannı sürdürüyor. Tekel'in özellestirme süreci, uluslararası alanda birçok yol- suzluk. rüşvet savını da berabe- rinde getirdi. Bu süreçte British Amerikan Tobacco'dan (BAT) başlayıp Japonlarla beraber Phi- lips Morris'e (PM) kadar uza- nan uluslararası sermayenin de- ğişik planlar yaptığı anlaşıldı. Başlangıçta BAT, özelleştir- meyle ilgili bazı bürokratlan bünyesine katarak üstünlük el- de etmeye çalıştı. BAT'ın hükü- metle kulis çalışmalannı yürüt- mek için eski Özellestirme İda- resi BaşkanıUğurBayarilean- laştığı ortaya çıktı. 4046 sayılı Özellestirme Yasası'na rağmen Bayar'ın BAT'a danışmanhk yapması birkaç köşe yazısıyla sınırlı kaldı. Daha sonra JTl'nın büyük bedelle Tekel'i alacağı haberi yayıldı. Bu ataklar karşı- sında aleyhinde "TekeTialsabi- le Rekabet Kurumu buna izin vermez" savlan ortaya atılan PM, "Tekel'in markalannı ayn ayn satarak değerini yüksehm. Sigarada blok sanş yanhş" söy- lemiyle ortaya çıktı. Bu rekabet JTl'nın 1 milyar 150milyonluk teklifıyle noktalanırken "Çoku- luslusermaye kendi arasındaan- laşü. Böylece fiyann bu düzey- lerde kalacağuu düşünmeyen yerfi sermaye devre dtşı bırakıl- dT savlan belırdi. İhaleden bir hafta önce Financial Times'ta ihaleye giren gruplardan binsi- nin danışmanı. düşük teklif ne- denleri arasında, "ahlaksız bü- rokrasiyi" sayıyordu. Bu süreç- te JTI ıle ilgili İzmir Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki bir yargıla- ma hiç dile getirilmedi. Oysa, dünyanın 3. büyük sigara üreti- cisi konumunda olan şirketin, 1996 yılında Tekel'den ihraç şartıyla satın aldığı 222 milyon dolar tutanndaki 64 milyon 500 kilogram tütünü, sözleşmeye aykın bıçımde 1996 -1998 ara- sında iç pazarda satılan ürünler- de kullanarak Kaçakçılıkla Mü- cadele Yasası'nı ihlal ettiği öne sürülüyordu. Başbakanlıkgüm- rük müfettişlerinin incelemesi- ni takiben yöneticiler hakkında 2OOO'de tzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Tutun üreticisi köleleşecek MURAT KIŞLALI ANKARA - Hükümetin özelleş- tirmesinde yaşadığı başansızhğa karşın, kurumun sigara işletmesini bölerek satma gırişiminde ısrar et- mesi, Tekel'i. tütün üreticilerini, ça- hşanlan, tüketicileri ve kamuyu teh- dit ediyor. Tütün Eksperleri Derne- ği'nce hazırlanan raporda, özelles- tirme sonucu tütün üreticisi 574 bin ailenin, uluslararası şirketler karşı- smda'Şalmzveçaresiz'' bırakılaca- ğına dikkat çekildi. Tütün Eksperleri Derneği, Te- kel'in özelleştirilmesinın zararlan- m, yaptığı bir çalışmayla ortaya koy- du. Çalışmada, Tekel'in özelleştiril- mesini ve Türk tütün piyasasının re- kabete ve ulusal çıkarlara aykın şe- kilde liberalleşmesini sağlayan 4733 sayılı yasanın getirdiği düzenlemeler değerlendirildi. Özelleştirmenin il- , gili kesimler için do- ğuracağı sakıncalar şöyle sıralanıyor: Tekel: Türk tü- tününden yapılan sigaralar üretil- meyecek. Türk tütünü alımlan azaltılacak. Tekel'in sigara pazanndaki payı düşecek. Çiftçilen 574 bin aile gelir kaybı- na uğrayacak. kente göç yaşanacak. Sözleşmeli taşeron üreticisi olan çift- çi aileleri, uluslararası şirketler kar- şısında yalnız kalacak. Kamu Yönetimi: Yönlendirme ve denetim gücünü yitırme tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Dünyadaki stok fazlası tütün ve sigaralann iç pa- zara girmesi sağlanacak. Dışşatım azalacak, dışalım artacak. Tanm: Tanmsal üretim planlama- sından vazgeçilecek. Başta TÜSİAD ve TOBB başkanlan olmak üzere tüm kesimler vergi yükünü ekştinti. Ozflhan 'Vergi reformunu şimdi yapmazsak ne zaman yapacağız' dedL '29 ayn konuda çalıştık, aylardırtek bir adım atılmadı' Vergi Konseyi hükümetten yakmdı ANKARA(Cumhuri)«Bürosu)-Ver- gi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal, hü- kümetin vergi reformu konusunda "ça- aşmadığT eleştirisinde bulundu. Vergi Arenası'na katılan Uysal, 1980'den bu yana işletmelerin sermayelerinin 36 bin 67 kat haksız vergilendirildiğini belirtir- ken; "Şimdi enflasyon düşüyor, ıtfaiye enflasyon muhasebesi ile yangm sördür- mevegefiyor" dedi. Konsey olarak yıl ba- şından bu yana 29 ayn konuda çalışma yaptıklannı da belirten Uysal, "Sayın ba- kanjarbazdaniçin 'Hemen yapalım' de- dL Üzerinden aylar geçti, suna hiçbir ha- reketyok" diye konuştu. TÜSÎAD Baş- kanı Tuncay Ozflhan ise vergi reformu- nu yapmanın zamanı geldiğini belirterek "Tûıîdye'de vergi, borç yüküne testim ediliyor'' dedi. Stratejik TeknikEkonomik Araşurma- lar Merkezi tarafından düzenlenen Ver- gi Konseyi, dün iş dünyası ve bürokrasi yetkililerinin kaülımıyla gerçekleştiril- di. Özilhan, vergi sisteminin arük temel ihtiyaçlara cevap verecek bir boyuta ta- şınması gerektiğini belirtti. "Vergirefor- munu şimdi yapmavacaksak ne zaman yapacağız" diyen Özilhan, şöyle devam ettı: " Son 15 yılda OECD ülkekrinde vergiyükii arûşıortalamayüzde33 iken, Türkiye'debuoran yüzde 18olarakanor- mal yükseldi. Oysa ki son yıllarda hızlı kalkuıan ülkeler, vergi yükii düşüş eğüi- mi içerisinde." 'Yama tuttnuyoı- TOBB Başkanı RifatHraarakhoğhı da Türk vergi sisteminin yama tutmaz hale geldiğini belirtti. Türk vergi sistemi ya- salannın sürekli değiştiğini söyleyen Hi- sarcıklıoğlu, "Temel ^rgiyıasaianolarak nitelenen Gelir Vergisi Kanunu 53, Ku- rumlar Vergisi Kanunu 33, Vergi Usul Kanunu 31 ve Karma Değer Vergisi Ka- nunu da 23 kez değişiklige uğradı, dola- yısıyiasistematikdekayboldu'" dedi.Ge- İirler Genel Müdür Vekılı Osman Anoğ- hı ise son 15 yıldaki dönemde Türki- ye'nin vergisi en fazla artan ülke konu- munda bulunduğunu kabul etti. Her şey 41 ihracatçı için Hükümet üreticiyi harcadı YUSUFOZKAN İZJMİR - Kuru ıncırde 'İlk \iilde- metarihi" üreticiyi vurdu. Ihracatçı- nın "aflatoksini" gerekçe göstererek, kuru incir alım tarihini 2 Ekım 2003 olarak belırlemesi nedenıyle, birçok üretıci geçen yıl 2 milyon liranın üze- rinde bir bedelle sattığı ürunünü, bu sezon daha erken tarihlerde, 600-700 bin liraya elden çıkarmak zorunda kaldı. Uretıci temsilcileri hükümeti suçlayarak ^30 bin üretki aile 41 ih- racatçıya kurban edildi" dediler. TA- RİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer, ku- ru incirde ilk yükleme tarihi sıkıntı- sını çözememeleri nedeniyle fıyat- lann 600-700 bin liralara kadar düş- tüğünü söyledi. Özer, sezonun ba- şuıdan bu yana ürericıden 6 bin 500 ton ürün aldıklannı bildirdi. tncirliova Ziraat Odası Başkanı thsan Ayaydın da, Türkiye 'deki yak- laşık 30 bin incir üre- ticisi ailenin, 41 ıhra- catçınm kurbanı olduğu- nu savundu. Ayaydın, ilk yükleme tarihinin ihracatçılann baskı- sıyla her yıl daha da geriye atılmasıyla ge- çen yıl 2 milyon 400 bin liradan sattıkJan ürünleri, 800 bin liraya elden çıkarmak zorunda kaldıklannı söyledi. Ayaydın, bu se- zon Türkiye üretiminin 55 bin tonu bulduğunu, bunun yaklaşık 50 bin tonunun ihraç edilmesi gerektiğini de bildirdi. Ege Kuru Meyve ve Ma- mulleri thracatçılan Birliği Yöne- tim Kurulu Başkanı Aydın Ünsal, "Acele ile ihracata hazırlanan incir- ler eğer Avrupa'da reddedilirse bu ürünün irhalatını yasaklama karan kolavlıkla ahnabilir" dedi. NOTDEFTERt ZEKERİYA TEMİZEL Kamu Yönetiminde Reform Derken Türkiye "Kamu Yönetimi Temel Kanunu" tasansı- nı tartışıyor. 'Ülkenin geieneksel alışkanlıklanna karşı radikalbir adım" olarak sunulan bu tasannın doğru algılanabil- mesi için hem reform sürecinin hem de düzenleme- lerin arkasındaki amacın iyi anlaşılması gerekmekte- dir. Tasannın hazırianma ve tanıtımında izlenilen süreç düzenlemeye reform denilmesini olanaksız kılıyor. Tasannın tanıtımı ile ilgili toplantı, yüz binlerce kamu görevlisinin ne kadar gereksiz, verimsiz ve kaynak tü- ketmekten başka bir işlevlerinin olmadığını anlatmak- la geçti. Reformun gerekliliğini ortaya koymak için ba- zı kamu görevlilerinin gördüğü işlevler küçümsendi, kı- sacası reform sürecine, sanki tüm sorumluluk onlar- daymış gibi, kamu çalışanlan çiğnenerek girişildi. Oysa, kamu yönetim reformuna, kamuda çalışan- lan rencide ederek, onları ezerek başlanamaz. Re- form çalışmalanna, kamu görevlilerinin daha verimli kılınacağı, yapılacak düzenlemelerte emeklerinin da- ha iyi değertendirileceği anlatılarak başlanır. Çünkü kamu yönetimi reformunun amaçlarından biri de ka- mu çalışanlannı onurlandırmaktır. Bu nedenle reform çalışmalanna kamu görevlileri de geniş bir şekilde ka- tılır. Bunu gerçekleştirmeden kamu reformunun esa- sını oluşturan, bürokratik kültürden yönetim kültürü- ne geçmek olanaksızdır. • • • Kamu Yönetimi Temel Kanunu tasansının amacı- na gelince: Türkiye'nin yönetim biçimini temelden değiştirecek tasannın amacını. Taha Akyol iki ciim- le ile özetledi; "Türkiye piyasa ekonomisi sayesinde uluslararası rekabet dinamizmine sahip bir girişim- ci orta sınıf toplumuna dönûşüyor?.. Prens Saba- hattin 'in teşebbüs-i şahsi ve adem-i merkeziyet fik- ri o zaman çok erkendi, artık zamanı geldi". (4.11.2003 günlü Milliyet gazetesi) Kamu reformunun amacı bu. Yani kamu yönetimi- ni, girişimci orta sınıfa göre düzenlemek ve liberal ekonominin gereksinimlerine göre biçimlendirmek. Etkisi ne olursa olsun serbest piyasa ekonomisi ve küresel düzene uyum sağlamak. Kamusal hizmetle- ri yerele devredip fiyatlandırarak doğrudan yerel yö- netimler ya da bazı özel kuruluşlar aracılığı ile satışı- nı gerçekleştirmek. Bu düzenlemede insan öğesi yok. Insan bu siste- me, tüketici olduğu sürece, bir müşteri olarak gire- bilecek. Böylece "sosyal devlet" ilkesi ve bunun te- melindeki demokrasi, ortadan kaldınlacak. • • • Kamu yönetimini küresel ekonominin istemlerine ve girişimci orta sınıfın gereksinimlerine göre yapılan- dırmak reform sayılabilir mi? Bu kesimin çıkariannı, toplumun büyük kesiminin çıkarlanndan önde tutan, sosyal devletin varlığını li- beral ekonominin önünde engel olarak gören, sos- yal devlet ilkelerini önemsemeyenler bunu reform sa- yabilir. Ancak, böyle bir degişikliğin yurttaşlann yaşamın- da nasıl değişiklikler yaratacağı, toplumsal yaşamda hangi sonuçları doğuracağı da açıkça söylenmelidir. Yapılan düzenlemelerin, işçi, çiftçi, emekli.. kısaca di- ğer sosyal sınıflann yaşamını nasıl çekilmez bir hale getireceği, ulusal varlıkların nasıl yağmalanacağı da açıkça ortaya konmalıdır. Kamu yönetimi için bir şemsiye oluşturacak olan "Kamu Yönetimi Temel Kanunu "tasarısı bu konuda açık ipuçları vermemektedir. Bu çerçeve yasadan sonra çıkanlacak yasalarla toplumun büyük kesim- lerinin sosyal gereksinimlerınin nasıl karşılanacağı, bi- linmemektedir. Yetkilerin merkezde toplanmasından şikâyet edenler, bu düzenlemelerle yaratılacak yerel derebeylerinin keyfı uygulamalanna karşı toplumun nasıl korunacağını söylememektedir. Tasan, yerel yönetimlere yetki devri suretiyle hiz- metteetkinlik, kamunun hesap verebilirliği, yönetime katılma gibi, demokratlann asla karşı çıkamayacağı kavramlann arkasına saklanarak yasalaştınlmaya ça- lışılmaktadır. Buna karşın halkın yönetime katılımının biçimi gös- terilmemektedir. Bu bilinmezlikler nedeniyle çağdaş bir kamu yö- netimi arayanlann. çağdışı bir toplumsal düzen bul- maları olasılığı çok yüksektir. temizetcg cumhuriyet. com.tr İmar'da96 bin yıl hapisistemi Şişli Cumhuriyet Başsovcüığı 'nın 25 sanık hakkında hauriadığıfezlekede Kemal Uzan hn 96 bin 676 yda kadar hapsiistendl Başsavcdık ayrıca BDDK, SPK ve İMKB yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulundu İstanbul Haber Servisi - Şişli Cumhuri- yet Başsavcılığı, tmar Bankası'nın eski sahibi Kemal Uzan'ın da aralannda bu- lunduğu 25 kişinin tstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanması için fezle- ke hazırladı. Başsavcılık aynca BDDK, SPK ve ÎMKB yetkilileri hakkında da "göreviihmal" suçundan yetkili savcılık- lara suç duyurusunda bulundu. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı, tmar Bankası soruşturmasını tamamladı. Cumhuriyet Savcısı Sait Kunt tarafın- dan hazırlanan 57 sayfalık fezleke İstan- bul Adlıyesi'ne gönderildi. 716 kişinin müşteki olarak yer aldığı fezlekede, 728 trilyon liralık açıktan hazine bonosu sa- tıldığı, bunun nominal değerinin de 1 katrilyon 25 trilyon lira civannda oldu- ğu belirtildi. Açıktan hazine bonosu sa- tışına ilişkin 19 bin 334 mağdurun bu- lunduğu ifade edilen fezlekede, İmar Bankası'nın ÇEAŞ ve Kepez'e el konul- duktan sonra 2 Haziran 2003 ile 4 Tem- muz 2003 tarihleri arasında hazine bo- nosu satışını hızlandırdığı, günlük satış ortalamasının 4 tnlyon lira civannda ol- duğu ve bunun da İMKB'ye bildirilme- diği vurgulandı. Bankada yaklaşık 8 kat- rilyon lirahk zarann oluştuğu belirtilen fezlekede, Kemal Uzan, kardeşleri Ya- >ıız Uzan, Bahaftin Uzan ve oğlu Hakan Uzan'ın da aralannda bulunduğu 25 sa- nık "suç işlemekiçin çete kurmak", "zim- Akçakoca baskını, hükümetin BDDK yönetimine bakışmı ortaya koydu Gergiıilik su yüzüne çıkü ANKARA (Gunhuriyet Bü- rosu) - Mali polis tarafından belgelerine el konulan eski BDDK Başkam Engin Akça- koca'ya, başta kendi kurumu ol- mak üzere iş dünyası ve bürok- ratlardan destek geldi. Hüküme- te yakınhğıyla bilinen Yeni Şafak gazetesi ise "hükümete Akçako- ca'yla ilgili gelen bflgüer doğrumı- sunda Akçakoca operasyonu baş- lankn'' iddiasına yer verdi. BDDK, yaptığı açıklama- da, kurumda üst seviyede görev yapmış kişilerle ilgi- li yapılan işlemlerde dik- katli olunmasını istedi. BDDK ve TMSF'nin faaliyetlerine ilişkin tüm belge ve dosyalann kurum arşivlerin- de muhafaza edildiği belirtilen açık- lamada, "Bu betgeler kanunen yetki- li merciler taraûndan talep edildiğin- de bu mercüere sunufanaktadır n de- nildi. Eski BDDK Başkanı Zekeriya Temizel Akçakoca'ya yönelik ope- rasyonlan yanlış olarak niteledi. Te- mizel, "Bu insanlar, ne Tüıidje'den kaçan ne de ellerindeki belgeleri sak- lavan insanlar. Yapılan doğru bir ha- reket değUdir" dedi. Temizel, Akça- koca'nın imza attığı belgeleri yanın- da götürmesinin de kişilerin "kendi takdirlermde'7 olduğunu belirtti. TÜ- SÎAD Başkanı luncay Özilhan da ge- lişmeleri tasvip etmediğini belirtti. Özilhan, "Özelkurumlann bağımsız- hğı önemlL Bundan sonra orada hiz- met edecek şahıslarm görev yapması zor otacakür, göreceğiz'' dedi. Yeni Şafak gazetesi ise BDDK'nin bir üyesinin ve bazı üst düzey yöne- ticilerinin hükümete Akçakoca'nın görevden aynlmadan önce çok sa- yıda bilgi ve belge aldığına ilişkin bilgi verdiğini yazdı. Haberde ara- maya neden olan ihbann "bizzat hü- kûmet" tarafından yapıldığı iddiası- na yer verildi. met", "nitelikli dolandıncıhk" ve "Ban- kacıhk Kanunu'na muhalefet etmekle" suçlanıyor. Sanıklann nitelikli dolandı- ncılık suçundan mağdur sayısı kadar ce- zalandınlması gerektiği vurgulanan fez- lekede Kemal ve Yavuz Uzan'ın toplam 96 bin 676 yıla kadar hapsi istendi. An- cak Ceza Yasası gereği sanıklar üst sınır olarak 36 yıla kadar hapis cezasıyla yar- gılanabiliyorlar. Başsavcılık, bazı soruş- turma konulanna ilişkin "yetkisizlik ka- ran" vererek dosyalan ilgili savcılıklara gönderdi. Bu kap- samda BDDK yetkilileri ile BDDK tarafından atanan İmar Bankası Genel Müdürü Cum- hur Doğan hakkında, hem ha- zine bonosu işlemleri hem de mevduatlardaki usulsüzlükleri tespit edemeyerek "göre\1erim ihmal vey^ kötüye kullanmak" suçlamasıyla ilgili dosya An- kara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na gönderildi. SPKyetkihle- ri hakkındaki "görevi ihmal" suçlamasıyla ilgili dosya An- kara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na, İMKB yetkilileri ile ilgi- li aynı suçlamayla ilgili dosya da Sanyer Cumhuriyet Başsav- cıhğı'na yollandı. Bankanın bütün şube müdürleri hakkında mevduat hesaplanna ilişkin "zimmet" suçundan ayn bir dosya üzerinden soruşturma yürütühnesi kararlaştınldı. BELCELERİN TÜMÜ BANKALARA AİT •A' İstanbul Haber Servisi - Eski BDDK Başkam Engin Akçakoca'yla ilişkili olduğu belirtilen 4 evde yapılan arama sonucu el konulan bel- gelerin tamamının bankalara ait mali ve de- netim raporlan olduğu ortaya çıktı. imar Bankası soruşturması kapsamında bankaya ait kayıp evrakın bulunduğu gerekçesiyle Akçakoca'nın bir arkadaşına ait ev ve depo- da bulunan, daha sonra el konulan belgeler incelenmeye başlandı. Mali Şube Müdürlü- ğü'nde tutulan 57 koli belgenın detaylı ince- lenmesi için 3 kişilik bilirkişı heyeti oluştu- ruldu. Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Mecit Ceyİan, kaybolmaması için belgelerin tümünün mühürlenmesine karar verdi. Bu kapsamda belgeler dün sabah saat- lerinde mühürlendi. Bankalara ait mali ve de- netim raporlanndan oluşan belgelerden bazı- lannın "gjzfi" damgalı olduğu öğrenildi. YENİ TARTIŞMA BAŞLADI ANK\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Engin Akça- koca'nuı "kendi döneminde" imzaladığı belge- lerin fotokopisını beraberinde götürmesi. yeni bir tartışma başlattı. TCY'nin 136. maddesine göre. gizli kahnası gereken bilgileri yayımlayan veya bu bilgilen yazılı olarak elde eden kişiler, 5 yıldan az olmamak üzere hapis cezasıyla ce- zalandınlıyor. Buna karşın bürokrasi ve bakan- lüdarda üst düzey görev yapan birçok kişinin, "daha sonra hakkında çıkanlabflecek iddialara karşı önlem alnıak" için kendi imza attıklan belgelerin bir örneğıni aldığı biliniyor. 9. Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel de Çankaya Köş- kü'nden aynlırken "çuval çuval beİge" götürdü- ğünü açıkladı. Eski Başbakan Yardımcısı Hüsa- mettin Özkan yok edihnesi gereken "örtülü ödenek" belgelerinin kopyasuıı dahi sakladığını belirtti. Eski Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in de kendi dönemiyle ilgili belgelerin birer kopyasını aldığı biliniyor.