04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
PEKİM 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ Dağı taşı zeytin ağacıyla dolu Egfe Bölgesi'nde talan, 12 Eylül ve Turgut Özal'la birlikte başladı Tannlamımeyvesizeytin Y: L r eryuzünun en kaliteli, en lezzetli zey- tin ve zeytinyağını üre- tiyoruz. Bu, uluslararası kabul gören bır gerçek. Birçok bilımsel araştır- mada da vurgulandığı gibi, en sağlık- lı beslenme yöntemi, Akdeniz mut- fağının temel taşı zeytinyağı. Ana- dolu'da 7 bin yıllık bir geçmişi var. Dünya yeni yeni keşfetmeye başladı ama Ege'nin tunç benizli insanlan- na bu kutsal iksir, yüzyıllardır can verdi, sağ- lık verdi. lyonyalı kadınlar ciltlenni bu iksir- le ovdular. daha ışıltıh görünmek için. Dövülmüş sarmısakJa kanştınp, saçlannı beslediler, dişlerini beyazlattılar. Tannlann meyvesi zeytin ve iksiri zeytinyağı, insanla- n besledi, iş verdi, aş verdi... Ancak dığer değerli üriinler gibi kıymeti bi- linmedi. Dağı taşı zeytin ağacıyla dolu Ege'de, 12 Eylül ve Özal'la birlikte talan başladı. Binlerce zeytin ağacı köklendi, yerlerini ikinci konutlar aldı. Lısanlar bugün uğrama- dıklan ya da yalnızca ayda bir kez kaldıkla- n yazlıklar uğruna doğayı, zengin zeytin alan- lannı talan ettiler. Şimdi bitişik nizam ko- operatif evlerinde doğayı değil, betonlan sey- rederek tüketiyorlar yaşamlannı. Öte yandân bugün iktidar, geriye kalan zeytin alanlann- da maden işletmelenne olanak sağlayan ye- ni yasal düzenlemelerin peşinde. llgl artıyor Ege'deki değerleriyle Türk tarımı ve ekonomisi ı BSerdar KIZIK Oretiminin yüzde 98'inin, tüketiminin de yüzde 78'inin Akdeniz ülkelerinde yapıldığı zeytin ve zeytinyağı, önemli bir umuttu. Dün- ya piyasalannda 2 milyon 100 bin tonluk tü- ketime karşın, yıllık 1 milyon 700 bin tonluk rekolte, zeytinyağının önemini artnnyor. ABD, FCuzey Avrupa, Japonya, Brezilya, Avustral- ya ve Kanada, zeytinyağı pazannın hız-« lı büyüdüğü ülkeler arasında. 90 milyon zeytin ağacı varlığının bulun- iuğu Türkiye'de geçen yıl 12 bin 500 ton- uk zeytinyağı ihracatı gerçekleştirildi. 2003'ün ilk 6 ayında ise artış oranı yüz- de 400'leri bularak 63 bin tona ulaştı. Üre- timin yaklaşıkyüzde 90'ının gerçekleştiği Ege Bölgesi'nin zeytinyağı ihracatı da sürekli ar- üş gösterdi. Ancak bu artış, dünya tüketimi- ne bakılırsa oldukça sınırlı kalıyor. Zeyin ve zeytinyağı sektörü doğrudan ve dolaylı olmak üzere yaklaşık 10 milyon insa- nın geçimine katkıda bulunuyor. AB'de, üre- tım fiyat garantisi altında. Ureticiler, Ortak 90 milyon zeytin ağacı varlığının bulunduğu Türkiye'de geçen yıl 12 bin 500 tonluk zeytinyağı ihracatı yapıldı. 2003'ün ilk 6 ayında ise artış oranı yüzde 400'leri bularak 63 bin tona ulaştı. Üretimin yaklaşık yüzde 90'ının gerçekleştiği Ege Bölgesi'nin zeytinyağı ihracatı da sürekli artış gösterdi. Pazar tanm politikası dahilinde kapsamh ola- rak destekleniyor. Üreticiye kilogramda 1.32 Euro yardımda bulunuluyor. Var-yok yıllan arasında arz-talep dengesi oluşturuluyor, düzenli mal arzı sağlama amaç- lı stok müesseseleri kuruluyor. Arz fazlası yaşanan dönemlerde stoklama yardımı veri- liyor. Son yardımın tutan ton başına 1.22 Eu- ro. Aynca üretiminin kalitesini geliştirmek için zirai ve sınai önlemler içeren programlar dev- rede. Her yıl bu türden programlara yaklaşık 30 milyon Euro aynhyor. Zeytinyağı sektö- ründe çahşan üretici birlikleri de unutulmu- yor. Bu kuruluşlann idari ve teknik masraf- lannın karşılanması için de 30 milyon Euro aynhyor. Bıze gelince, destekler son derece- de yetersiz. Uygulanan politikalar, üreticinin beklenülerinı karşılamıyor.flkkez, üriinde "var ytfı" olan 1998-1999 iş yılında 40 sent prim uygulandı verilere göre. Uretlclne destek verme' Ancak 1999-2000 iş yılında rekoltenin az olması ve fıyatlann yükseldiği gerekçesiyle primden vazgeçildi. Daha sonraki var yılı olan 2000-200 l'de 28 sent, yok yılı olan 2001 - 2002 döneminde kilogramda 150 bin lira ve 2002-2003 kampanya döneminde de 175 bin lira destekleme primi verildi. Şimdı manza- raya bakalım: Yüzde 5 tanm nüfusuna sahip AB'nin top- lam bütçesinin yüzde 45'ı tanmsal destekle- re aynlırken. nüfusunun yüzde 41'i tanmla uğ- raşan Türkıye'nin tanma ayırdığı destek, top- lam bütçesinin ancak yüzde 10'u kadar. Ne- den? Çünkü küresel ekonomi Türkiye'ye, "üreticine destek verme" dıyor. Aynı senaryo... Türkiye'nın altın değerinde zeytinyağlan- nı, Italya ve Yunanistan markalanyla ulusla- rarası pazarlara çıkardılar. Üreticinin ürünü, para etmedi düzenlenen oyunlarla. Türki- ye'nin IMF'den para alırken. buyruklannı da yerine getirmeye zorlandığını vurgulayan TA- RİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkam Ca- hitÇetin'i dınleyelım: "AB bu >ılki 101 milyar Euro'luk bütçesi- nin 43 milyar Euro'sunu, tanm sübvansiyon- lanna ayınh.Aynı AB,Türkiye'ye,tarımı süb- vanse etmeyin buynığu verdL Eskiden Türki- ye tanm ürünleri ihraç eder. sanayi ürünleri ithal ederdi. Şimdi sana\i toplumlan hızla ta- nma önem vermeye başladı. AB, sanayide kendinebağunh ülkeleri,tanmda da bağlamak istiyor. Birülkenin siyasal bağınısı/Jığı. ekono- mik bağunsızüğuıdan aynlamaz. Türkiye bu tuzağa düşüyor gibL." AB'de üreticiye kılogram başına 1 dolar40 sent destekleme, 45 sent üretim yardımı pri- mi, 1 dolar 60 sent stoklama desteği yapıldı- ğını da belirtıyor Çetin. Zengin ülkelerin üre- ticisini sahiplenmesinin, fakir ülkelerin üre- timine yönelik en büyük tehlike olduğunu söylüyor... Üzümde yanlış hesaplar T ürkiye'de çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve ihracatının tamamı Ege'de yapılıyor. Iz- mir, Manisa, Denizli, Menemen, Ala- şehir, Saruhanlı, Kemalpaşa, Sajihlı ve Turgutlu gibi yörelerde, Türkiye'yi ABD'den sonra dünyanın ikinci bü- yük kuru üzüm ihracatçısı konumu- na taşıyan bir üretim potansiyeli var. Başta Ingiltere olmak üzere Alman- ya, Hollanda, Italya, Fransa, Avustral- ya, Belçika, trlanda ve Kanada, alıcı ülkeler arasında ilk sıralarda. Sektörde en büyük sıkmtıyı, tütün ve pa- muk üretiminden uzaklaşan üreticinin, bu alana yönelmesi nedeniyle oluşan arz fazlası yaratıyor. Üretime paralel ih- racat artışının sağla- namaması, iç tüketi- min de yetersizliği ana sorunu oluşruruyor. îhraç fiyatlan yıllar itibanyla sürekli dü- şüyor. Ton başına 1993-1994 sezonun- da 1013 dolar elde edilirken, bugün bu rakam 814 dolara karşılık geliyor. Ülkemizin 1998-99 sezonunda 212 bin ton olan çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının, 2002-2003 yılı için 176 bin tona gerileyeceği belirtiliyor. Ye- ni sezon için yapılan rekolte tahmin çalışmalanna göre de son 10 yılda bölgedeki bağ alanlan yüzde 34.5 büyüdü. Buna karşın üretim artışı yüzde 31.7'lerde kaldı. Geçen sezon 794 bin dekar alanda, 230 bin 843 ton olarak gerçekleşen rekoltenin, bu yıl bağ alanlanndaki 18 bin dekarlık artışa karşm 215 bin tona gerilemesi öngörülüyor. Yeni ihraç pazan bulunmadan ye- ni bağ alanlannın yapıhnaması ge- rektiğini belirten İZTB Yönetim Ku- rulu Başkam TuğrulYemişçi, üzümün yaş olarak satışının özendirihnesi ge- rektiğini söylüyor. Türkiye'nin Çekirdeksiz Kuru Üzüm İhracatı (Ton) Ulkeler Ingiltere Almanya Hollanda Italya Fransa Avustralya Belçika Irfanda Kanada Dığerlen 2000/01 43.194 35.343 30.030 17.355 11.809 12.105 11.626 5.026 3.125 40.935 2001/02 40.833 34.686 25.064 16.807 12.688 10.689 9.230 5.433 2.355 32.105 Topiam 210.548 189.890 Kaynak: Ege Ihracatçı Bırfıklen Bûltenı 2002/03 (*) 30.420 30.847 22.852 14.74S 10.416 7.915 7.243 4.010 1.184 26.347 155.91 Türkiye'de çekirdeksiz kuru üzüm üretimi ve ihracatının tamamı Ege'de yapılıyor. İzmir, Ma- nisa, Denizli, Menemen gibi yörelerde, Türkiye'yi ABD'den sonra dünyanın ikinci büyük kuru üzüm ihracatçısı konumuna taşıyan potansiyel var. Vestel çıtayı yükseltti E konomide bır dizi olumsuzluğa karşm >ıldız gibi parlayan kuruluşlar da var. Örneğin Vestel... Istanbul Sanayi Oda- sı (ISO) tarafmdan açıklanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruhışu" listesinde ihra- cat kategorisinde ilk sırada yer alan Vestel Elektronik, her geçen yıl hedef çıtasını yük- seltiyor. 2002'de topiam 6 milyon 397 bin 307 adet TV üretimi ile A\Tupa'daki en büyük te- levizyon üreticisi şirket konumuna gelen Ves- tel, Türkiye"deki topiam TV üretiminin yüz- de 60'ını gerçekleştiriyor. Beyaz eşya, şirke- tin topiam ihracatırun yüzde 85'ini karşılıyor. Yestel Şirketler Grubu İcra Kurulu Başka- nı ÖmerYüngüL "VestelEleklronikSan. veTic. AŞ, 2002 yıhnda üretimden satış hıtan 960 mil- yon dolar ve ihracat tutan 783 milyon dolaria birinci olurken, Vestel Şirketler Grubu (konso- Bde) 1 milyar 275 mihon dolar üretimden sa- ûş tutan velmihar 70 mihon dolar ihracat tu- tan gerçekleşmiştir. ParalelolarakVestel ElektronikAŞ'nin 2003 ihracat hedefî 1 mflyar dolar, Vestel Şirkeder Grubu'nun ihracat hedefî ise 1.5 milyar dolar- dır. Bugün 108 ülkeye ihracat yapan, 1999 yı- hndan bu yana istikrarlı bir şekilde ihracat şamphonluğuna koşan Vestel, dünya pazarla- nnda ekktronikde\ İerhie başabaş rekabet et- mektedir. Yühk 7 nıihon TV üretimimizin bü- yük kısnıını ihraç ediyoruz'' diye konuşuyor. EKONOMİK BAĞIMSIZLIK SART ~Wm Jge'nin bereketii topmklarından r i fışkıran, ülkenin temel stratejik * -^ tanm ürünleri üstüne oynan oyunları, bunlann perde arkasmı anlatmaya çalıştık. Sömürüye, çokuluslu şirketlerin egemenliğine dayanan Yeni Dünya Düzeni'nin uluslan parçalamak, ülkeleri dağıtmak için IMF'lerle, Dünya Bankalanyla, çeşitliglobal yasalarla nasıl hareket ettikleri, neyaptıklan ortada. ABD 'nin Irak'/ işgaliyle "Gelinen bu noktada küresel entegrasyon için askeri müdahalelere gerek yok" diyen yeni dünyanın entelleri, ekonomistleri duvara tosladı. Emperyalizm, tarihte birçok kez görüldüğü gibi askeri güç kullanımı dahil heryolu deniyor. Ancak yine de asıl önemli olan, Mustafa Kemal Atatürk'ün dediğigibi, ekonomik bağımsızlığı sağlama almaktır. Genç cumhuriyetin canla, kanla atılan temellerindeki bağımstzlık ruhunu önce ikili, sonra NATO gibi çoklu anlaşmalarla zedeleyenler, bugün üst üste yığdıklan dış borçlarla köşeye stkıştılar. Uluslararası güçlerin neredeyse her isteklerine "evet" dediler. Kendileri bir biçimde çıkışyolu buluyor ancak bu kıskaçta yoksullaşan, başına çuval geçirilen halk, her geçen gün daha büyük olumsuzluklara sürükleniyor. Oysa Anadolu 'daki büyük birikimin, önemli bir yaşam pratiğinin sahibi Türk halkı, bu cendereyi parçalayabUir. Tütününü, pamuğunu, zeytinini, üzümünü dilediğigibi kendi eker, kendi biçer. Cumhuriyetin ilk yıllannda yoktan var ettiği sanayisini de geliştirip, güçlü ve saygın bir ülke olarak diğer ülkelerle yartşır. Anadolu yu parçalamak, dağıtmak isteyenler unutmamahdır ki, Türk insanının da UpkıABD, Fransa, Almanya yurttaşlan kadar bağımsız kalmaya, ulus olmanın gönenciniyaşamaya hakkı vardır. BITTJ ÎZLENİMLER HİKMET ÇETtNKAYA ••TÜPkiye IMF'ye Teslim. Gözlerinde yaşamın çok sık anlatılan masallan vardı... Gün doğmuş, ova yeşilin altında sanki gülümsemeye başlamıştı... Süleyman Mırtlu, çay demleyip getirdi... Yaşamı Gediz Ovası'nda geçen orta yaşlı adam, bili- nen gerçekleri anlatmaya başladı: "Halkın birikimleriyle kurulan Cumhuriyet'in değerli fabrikalan, kooperatifleri yabancılara peşkeş çekiliyor. Toprakyasası birbuçukyıl önce birgecede çıkanlıyor..." Gerçekten öyle olmuştu... ABD ve AB kendi üreticisine destek verirken Türkiye'ye şu buyruğu vermişti: "Ey Türkiye.. dediğimiyap, tanmda desteklerikaldır..." Kimilerinin büyük kurtancı sandığı Kemal Derviş IMF ve Dünya Bankası'nın çizdiği ekenomik politikayı uygu- larken Türkiye'de tanm bitiyor, 3 Kasım seçimlerinde ise DSP-MHP-ANAP yüzde 10 barajının altnda ezilip gidi- yordu... Bugün gelinen noktaya baktığımızda degişen bir şey yoktu. AKP hükümetinin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan, IMF ve Dünya Bankası'nın güdü- münde bir politika izJiyordu... Sırtımızı Spil Dağı'na verdik... Yeniden yola koyulduk... Akhisar yakınlannda bir benzin istasyonundaki kahve- de gençlerle konuşmaya başladık... * • • Türkiye'de çalışmayan genç nüfusun oranı yüzde 20 değil miydi? Rıza Güner 25 yaşındaydı... Lise mezunu olan Rıza, yılda 2-3 ay çalışıyordu... Sordum: "Rıza ne iş yapıyorsun?" Yanıt: "Pamuğa gidiyorum. Inşaatlarda çalışıyorum. 8-9 ay da kahvede pişpirik oynuyorum..." Izlenimlerim sırasında yaklaşık 4 milyon kişi günde 1 dolaria, 7 milyon kişi ise 2 dolaria yaşıyordu... Rıza, "Benim ülkemde toprak, üretilmeyen bir kay- nak" diyordu.. Rıza'ya "Neden" diye sordum.. Rıza: "AbitanmarazileriEge'de, Trakya'da, Marmara'dain- şaat sektörünün işgali altında..." Doğru söylüyordu Rıza... AKP iktidan diğer hükümetler gibi zeytin alanlannda ma- den işletilmesine yönelik yasal düzenlemeler getiriyordu. .. Zaten Türkiye'de zeytincilik ölmek üzereydi... Edremit, Harran, Burhaniye, Ayvalık yöresini de kap- sayan yasal düzenleme Meclis'ten çıkarsa, Türkiye zey- tin ürününü ihraç eden bir ülke olmayacaktı... Çanakkale üzerinden Edremit Körfezi'ne inip denizden ören tarafına geçerseniz zeytin ağaçlannın yerine yazlık konutlann yapıldığını göreceksiniz... Hepsi çirkinlik anıtı!... •••.. TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer'in başanlı çalışma- sı Ege'de övgüyle karşılanıyor... TARİŞ atak yaptı, özellikle zeytin ve zeytinyağında hem iç piyasada hem de dış piyasada tüketiciyle buluştu... TARlŞ'in sabunlannı, incir, üzüm, zeytin ürünlerini Tür- kiye ve dünya tanıdı... Ayhan özer'i ve ekibini kutlamak gerekiyor... Ege'deki yolculuğumuz bugün bitiyor... İkinci yolculuğumuz bir süre sonra Çanakkale'den baş- layıp Bergama'da noktalanacak... Serdar Kızık'la birlikte 'tarihe doğru birgezinti' yapa- cağız, Kaz Dağı'ndayaşayanlarla konuştuk, nelerolup bit- tiğini anlatacağız... Ege, tüm renkleri içinde topluyor... Karadeniz de, Çukurova da, Akdeniz de, Doğu Ana- dolu da... Türkiye kendi kendini doyurabilecek topraklara sahip bir ülke... Haziran sonlanydı... Demre Ovası'nda hasat mevsimiydi... Gözlerimle gördüm, alıcı olmadığı için domatesler or- tada kalmıştı... Pamuğa gelince... Pamuk ihraç eden Türkiye artık pamuğu dışandan ge- tiriyordu... • • • TARİŞ Genel Müdürü Ayhan Özer ne diyor: "Ülkemiz dünyanın attıncı büyükpamuk üreticisi olma- sına karşın, aynı zamanda en büyük pamuk ithalatçısı- dır..." ABD'nin ihraç ettiği pamuğun yüzde 45'ini Türkiye alı- yor... Yunanistan'ın ihraç ettiği pamuğun yüzde 25'i Tür- kiye'ye giriyor... Acı ama.. gerçek bu!.. Iııci panltısı YUSUFÖZKAN İZMİR - Jant ve akümüla- tör sanayisinin önemli firma- lanndan Inci Holding, Ege'nin öncükuruluşlanndan. "Beyin göçünü" önlemeye yönelik yaünmlanyla öne çıkıyor. 1968'deJantaş'ı, 1984'tede Inci Akü'yü kuran Holding Yönetim Kurulu Başkam Cev- det Inci, ağırhğı A\-rupa ülke- leri olmak üzere 56 ülkeyejant ihraç ettiklerini vurguluyor. 2002 'de 2.5 milyon akü üre- terek 15.5 milyon dolarlık ih- racat geliri elde ettiklerini, 2003 için hedeflerinin 1.8 mil- yon aküyle 20 milyon dolar olduğunu kaydeden Inci, en büyük kazanımlannın sayıla- n bin 600'u bulan nitelikli iş- gücü olduğunu söylüyor. Hükümetin, %ergi affiyla dü- rüst sanayiciyi cezalandırmak yerine kayıtdışılığı engelleye- cek önlemler almasını isteyen Inci, "Sanayi yatınmcısının biçbir güvencesi yokken, dev- let iç borçlanmasını döndür- mek için me\ duata garantiyi sürdürüyor. Dürüst tüccar ve sanayici, trihonlarca getir, ku- rumlar, stopaj, SSK prim ve vergUerini genetrihvniarca fa- izyükü alünda dürüstçeöder- ken cezalandınlıyor. Hiçbir şey ödemeden tril- yonlan yıllarca kuUananlar, sonunda mükâfatiandınldığı halde. birkısmıyineödemnor. Arük devlet gücünü göster- metivebuçarpık düzen sürat- ledüzehnefi" diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle