Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4EKİM2003CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
U 1 S HAİJİİiKJLJbjİY dishabfa cumhuriyet.com.tr 11
Birlik üyeleriyle aday ülkeler 16 ayda hazırlanan taslağı görüşmek üzere bir araya geliyor
AB 'nin anayasamaratonuI>ış Haberier Scrvisi - Tarihi genişlemenin
eşiğinde olan Avrupa Birliği, ilk anayasası
için kollan sıvıyor. Roma'da bugün baş-
layacak zırvede ele alınacak anayasa. bir-
liğin işleyişini, hepsinden önemtisi gücün
nasıl paylaşılacağını tanımlayacak.
Anayasanm kabulü, birliğin geleceği
açısmdan büyük önem taşıyor, ancak birli-
ğin küçük üyeleri ile büyük üyeleri, anaya-
sa konusunda şimdiden bölündü.
Valery Giscard d'Estaing başkanlığındaki
Avrupa Konvansiyonu'nun sunduğu anaya-
sa projesi ıçin AB liderleriyle birliğe mayıs-
ta katılması beklenen 10 ülkenin.liderleri
bugün Roma'da bir araya geliyor. Birliğin do-
ğumundan neredeyse 50 yıl sonra gerçekleş-
irliğin büyük üyeleriyle küçük üyeleri oylama sistemi konusunda
şimdiden bölünmüş durumda. 25 üyeliği bir birliğin
oybirliğiyle işlemesi mümkün değil. Nüfusa göre oy hakkı
ilkesi ise küçük ülkeleri rahatsız ediyor. Konferans başanlı
olursa ikinci Roma Anlaşması imzalanacak.
nuna kadar Avrupa Ekonomik Topluluğu'nu
(1957) kuran anlaşmaya atfen yeni bir Ro-
ma Anlaşması hazırlanacak. Ancak A\ns-
turya, Filandiya, Ispanya, Çek Cumhuriye-
ti, Polonya, Slovakya ve Macaristan daha
konferans başlamadan taslağa itirazlan oldu-
ğunu dile getirdiler.
Söz konusu ülkeler, Konvansiyon tarafın-
dan önerilen oylama sisteminin, mevcut den-
tirilecek olan Hükümetlerarası Konferans'ta
(HAK), ülkeler siyasi yetkinin paylaşımı ko-
nusunu ele alacak.
Birlik içinde itiraz sesleri yûkseüyor
AB'nin 46 yıllık tarihinde 6. kez düzenle-
nen HAK'de Avrupa Konvansiyonu'nun 16
ayda hazırladığı taslak metin temel alınıyor.
HAK'nin başanlı olması halinde, yıl so-
ENÎ ANAYASA
Dikenli
konular
• Küçük ülkeler taslağın
AB'nin Fransa. Almanya,
îngiltere. İtalya gibi ağır
toplannm gücüne güç katacağı
düşüncesinde.
Dtş Haberier Servisi - tki ay sürecek
ve 13-14 Aralık'taki Roma
Zirvesı'nde tamamlanacak olan
görüşmeler, AB'nin azmini de
sınamış olacak. Küçük ülkeler,
taslağın AB'nin Fransa, Almanya.
Îngiltere. İtalya gibi ağır toplannın
gücüne güç karmasından endişe
ediyor. Bazı çevreler de federalizm
adına ulus devletlerin feda
edilmesinden şikâyetçı. Tartışılan
en dikenli konular şöyle:
• Avrupa Konseyi Başkam: 6 aylık
dönüşümlerle sürdüriilen dönem
başkanlığı yerine öneriliyor.
Başkan, üye ülkeler tarafından 2.5
yılhğına seçilecek. Görevi kötüye
kullanması halinde
değiştirilebılecek. Küçük devletler
kuşkulu yaklaşıyor.
• Bir AB Dışişleri Bakanı: tngiltere
"dışişleri bakanı" istemıyor.
• Avrupa Komisyonu'nun
yetkileriniıı azaitılması: Küçük
ülkeler. komisyonu kendi
haklannın güvencesi olarak
görüyor.
• Oyçokluğu sisteminin
genişletilmesi: Federal Avrupa
istemeyenler karşı çıkıyor.
• Oy haklannın nüfusa göre
belbienmesi: Büyük ülkelerle
küçük ülkeler arasında görüş
aynlığı var.
İtarvan polisi, Koma da yapüacak AB zirvesi için yoğun güvenlik önlemleri aldı. (Fotoğraf: AP)
geleri büyük ülkeler lehine bozacağını ve
küçük ülkelerin etkisiz kalacağını savunuyor.
Avrupa Konvansiyonu'nun sunduğu ana-
yasa taslağında, Konsey'de alınacak kararlar-
da oyçoğunluğu olup olmadığının belirlen-
mesi, karan kabul eden üye ülkelerin nüfus-
lannın oranına bağlanıyor.
Bir de Türkiye çekincesi
Bir karann kabulü için, yenne göre, AB nü-
fusunun 5'te 3'ü veya üçte 2'sini oluşturacak
sayıda ülkenin onayı gerekiyor. Bu durum,
kalabalık nüfuslu ülkelere avantaj sağlayacak.
Başta Almanya, Fransa ve İtalya olmak üze-
re taslağı destekleyen ülkeler ise oybirliği il-
kesinin korunması halinde, 25 üyeli AB'de
her şeyin bloke olacağını savunuyorlar.
Polonya ile birlikte AB'nin karar or-
ganı olan Konsey'de, Konvansiyon'un
önerdiği oylama sistemin kabul edile-
mez bulduğunu açıklayan tspanya, nü-
fusa göre oy hakkının yanlışlığını savu-
nurken Türkiye'nin durumunu örnek
göstermişti.
îspanya'nın Dışişleri Bakanı Ana Pa-
lacio, hafta başmda yaptığı açıklamada.
alınan kararlara saygı gösterilmesi halin-
de Türkiye'nin de AB'ye katılacağını ve
anayasa metnine göre, nüfusu nedeniy-
le karar mekanizmasında en ağırlıklı üye
olacağını hatırlattı ve "Böyle bir duru-
mun ortaya çıkmasını cidden istiyor mu-
yuz?" sorusunu yöneltti.
AB Komisyonu Başkanı Romano Pno-
di de söz konusu projeyi eleştirenler ara-
sında yer ahyor.
Ancak Almanya Başbakanı Gerhard
Schröder, Avrupa anayasasının başanlı
olması gerektiğini belirterek "Bu anaya-
sa olmadan genişleyen Avrupa, siyasi açı-
dan iyi yönetilemez, dünyada ağırhğuu kay-
beder" demiştı. Giscard d'Estaing de
"Bu anayasa tasarm, dengeli ancaktarri-
gan bir bütün oluşturmakta. Bir parça-
sıyla oynanırsa tûmü çökebüir" görüşü-
nü savunuyor.
Baü Trakya Türk atağnn konıışuyor
MURATİLEM
ATtNA - Yunanistan Yüksek
Mahkemesi'nin, Atina tarafından
"Baü Trakya Müslüman Azınlı-
ğı" olarak tammlanan azınlığı yıl-
lar sonra "Türk" olarak tanıma
olasılığı yankı yarattı. Batı Trak-
ya'daki Türk azınlık ise bu adımı
yeterli bulmuyor.
To Vima gazetesi, Yüksek Mah-
keme'nin, mahkemelerin daha ön-
ce içinde Türk" sözcüğü bulundu-
ğu gerekçesiyle Batı Trakya'da îs-
keçe Türk Birliği Derneği'nin kapa-
Yunanistan hükümetinin yıllardır 'Müslüman' olarak nitelediği
azınlığı 'Türk' olarak tanımaya hazırlanması yetersiz bulundu
tılması kararlannı bozma olasılığı-
nın çıktığını yazmıştı. Karar çıkar-
sa, Baü Trakya'daki azınlığın "Türk"
olarak tanınmasının önü açılacak.
Yunanistan, Batı Trakya'da
"Türk" ismini yeniden tanımaya
hazırlanırken bölgedeki Türk azın-
lık bunun yetmeyeceği görüşünü
dile getiriyor. Görüştüğümüz Türk
azınlığın ileri gelenlen, "Yunan
devleti 19 yıl bizi Türk olarak ta-
nımamakla sadece zaman kaybet-
ti. Onlann bizi Türk olarak tanı-
>ıp tarumaması önemli değO,önem-
li olan bizim kendimizi ne hissetti-
ğünizdn-" dediler.
Bazı Türkler "Bizim istedigimizsa-
dece normal vatandaş muamelesi
görmek. Yüzierce yüdır >aşadığımız
bu topraklarda 3. snufmuamele gör-
mek onurumuzu kınyor" yorumu-
nuyaptılar. Yunanistan, 1984'te, tü-
züğünde "Bat Trakya Türkleri ve
Türk birliği" ifadeleri bulunan Is-
keçe Türk Birliği'ni kapatmıştı.
Bu karan örnek alan diğer bölge
mahkemeleri tüzük ve tabelalann-
da "Türk" sözcüğü bulunan der-
neklerin faaliyetine son vermişti.
Bunun üzerine hukuk mücadelesi
başlatan bölge Türkleri, 19 yıldan
bu yana verdikleri hukuk savaşını ka-
zanma noktasına geldi.
5 Ekım 2003
Focan Funk Latin Project
DJ Kenan Onuk
Dolmabahçe
Kültür Merkezi
Deniz Müzesi yanı
www.kıtapfuarı.com
Tel: 0.212 361 0313
AÇIKÇA
ŞUKRU SİNA GUREL
Amerikan Salatası
Meclis lokantasının sunduğu yemekler bu dönem
biraz daha çeşitlendirilmiş. Gazetelerin yazdığına göre,
yemek listesine "Amerikan salatası" diyeyazılan "salata"
konusunda açıklama yapan garsonlar, •'Amerikan salatası
ile Rus salatasının içeriğiaynı olmakla birlikte, milletvekil-
lerinin tepkisi nedeniyle isim değişikliği yapıldığını"
söylemişler. Herhalde doğrudur.
Böylece, Meclis lokantası bir "saiata sorunu"nu
çözmüş oluyor. Oysa, TBMM Genel Kurulu'nun ele
alması gereken bir ciddi "Amerikan salatası" konusu
daha var. Yalınlaştırmayı denersek konu şöyle özetleneblir
Birincisi, Türkiye Irak'a asker gönderecek mi?
Gönderirse kendisinin -güvenlik, lojistik destek
kolaylığı gibi önemli nedenlerle- uygun bulup
seçeceği bir bölgeye mi, yoksa ABD'nin tayin
edeceği bir bölgeye mi yollayacak? Bunu TBMM'nin
belirti bir görevle, belirti bir süre için, belirtenen bir
yere asker yollanabileceğine ilişkin izni ile mi
yapacak, yoksa TBMM'nin muğlak bir çerçeve
çizerek hükümete vereceği bir yetkiyle mi? Şu 8.5
milyar dolarlık anlaşma, ABD'nin hangi konularda
izin ve onayına bağlı olarak hareket etmemizi
belirliyor? Bu hükümet, bu anlaşmaya -Meclis'e
sunmaksızın- uyacak mı, unutacak mı? AKP
hükümeti bu anlaşmayı unutursa, ABD hatıriatır
mı? Görüldüğü gibi durum çok kanşık...
Şimdi, bildiğimiz kadarını bir araya getirip konunun
unsurlannı anlarnayaçalışarak "salata'nn "çözümlenmesi
işinegirişelim. Çünkü, önümüzdeki yemeğin içinde ne
olduğunu anlayabilmemiz, ancak böyle mümkün.
öncelikle bilmemiz gereken, önümüzdeki salatanın,
büyük "Amerikan sa/afas/"nın birparçası olduğu. Yani,
ABD Irak'ta yarattığı büyük kaos'un seçtiği bir
bölümünü önümüze koyarak, bu salata yeme işine
ortak olmamızı istiyor. ABD, bu salatayı tek ba'şına
yiyemeyeceğini bildiğinden, bizi de yanına çekiyor.
Ancak, salatanın istediği yerinden bir bölümünü önümüze
koyarken, hangi kaşıkla ve nasıl yiyeceğimizi de kendisi
belirlemek istiyor. Dolayısıyla, bizim ilk yanrt vermemiz
gereken soru, "bu salatayı bizyemek istiyor muyuz?"
sorusudur. Yoksa, "bu salatayı yemekzorundayızama,
bari kendi kaşığımızia, bildiğimiz gibi yiyetim" demek
durumunda değiliz.
Zaten işin salataya dönmesi de, büyük ölçüde, her
şeyin sırasıyla ve adabıyla yapılmaması; verilecek
kararlann olması gereken sırayla değil, aklımızı kanştıran
bir düzensizlik içinde alınmaya çalışılmasıdır. Şimdi de,
anayasa uyarınca yabancı ülkelere Türk askerini
yollama karannı vermesi gereken TBMM'den henüz
bu karar alınmadığı halde, hükümet, hem de
TBMM'nin onayına sunmaya niyetli olmadığı bir
"anlaşma" ile Irak'a hangi koşullarda asker
göndereceğimizi belirlemeye kalkışmaktadır.
Aklımızı karıştıran aynntılar da var. 2002 Mart ayında,
ABD'nin Türkiye'yi üs olarak kullanma isteklerine hayır
diyen TBMM, Irak'taki durumla ilgili başka kararlar
almış, izinler vermiş, ama bunlar uygulanmadan, ABD
ile yapılan bir anlaşmayla hükümet, yeni koşullar
oluşturmuştur.
22 Eyiül Dubai Anlaşması (şu 8.5 milyar dolarlık
anlaşma), TBMM'nin hükümete verdiği "gerekirse
Kuzey Irak'ta güvenlik öntemleri için askerbulundurma
/zn/"nin süresi dolduktan iki gün sonra imzalanmıştr.
llginç bir nokta daha var: Daha mart ayında ABD
Kongresi'nin karan ile ABD, "Türkiye'nin tekyanlıbir
biçimde Kuzey Irak'a girmemesi" gerektiği
doğrurtusunda bir karar almış, bu, TBMM Dışişleri
Komisyonu tarafından oybirliğiyle kınanmış ve
"kabul edilemez olduğu" açıklanmıştır. Altı ay sonra,
şimdi, 8.5 milyar dolar karşılığında Irak'ta ABD
kuvvetlerine "güvenlik katkısı" vermemizi, ama Kuzey
Irak'a zinhar girmemiz gerektiğini, girersek,
anlaşmayı denetleyecek makamlardan başlıcası
olan ABD Savunma Bakanlığı'nın dolar ödemelerini
keseceğini hükme bağlayan bir anlaşma yapılmıştr.
Ve hükümet, Genelkurmay'ı da tedirgin eden bu
anlaşmayı nereye kaldıracağını bilemeden,
Meclis'ten asker gönderme yetkisi istemeye
hazııianmaktadır.
"Salata "yı iyice karıştıran başka unsurlar da var:
Dışişleri Bakanı Gül, Dubai Anlaşması'na esas olan
Senato Karan'nı, "Ingilizce bilen herkesin kolayca
anlayabileceğini" söylemiş, ama böylece, aslında, bu
anlaşmanın görüşülerek değil, Amerikan metni aynen
kabul edilerek imzalandığını da açıklamıştır. Üstelik,
"Ingilizce bilen herkesin" bazen doğruları Türkçe
bilenlerden sakladıklan, Babacan ın sorumlu olduğu
müsteşarlığın internet sitesinde yer alan ABD Senatosu
kararının çevirisindeki saptırma ve eksikliklerden
anlaşılmıştır.
Babacan, önce "Kuzey Irakyasağıyok; ABD Savunma
Bakanlığı her zaman anlaşmalan denetler" diye
savunduğu ve "herkes biliyordu" diye yaygınlaştırmaya
çalıştığı sorumluluğu bir anda "ağır" bulmuş olacak ki,
"istersek uygulanz, istemezsek uygulamayız" diye
hafifletmeye çalışmıştır.
KKTC ile imzalanan "Gümrük Birliği" anlaşmasını da
yok saydığını AB tarafına ifliharla anlatan Gül, bu kez
Dubai Anlaşması için de "bizi bağlamaz" demiştir.
Biz de soralım: Bu AKP hükümetini, hangi sözleri,
imzaladıkian hangi anlaşmalar bağlar, hangileri bağlamaz?
Ve tavsiyemizi söyleyelim: Yiyemeyeceğiniz salatanın
tabağını önünüze çekmeyiniz...
KULTUK • SJLNAT
YEDITEPE OYUNCULARI
TIPKI SENHaluklşk
^ TIPKI BEN .™ Yöneten: Şakir Gürzumar ,
HADi ÇAMAN, HALİT AKÇATEPE,
SUNA KESKiN, AYÇA BiNGÖL
Cuma, Ctesi: 20.30; Pazar: 15.30 /^ ^
HADİ ÇAMAN TİYATROSU TeşvikıyeCad No 160 Nisantası f ^ F E S \
i Tel: (0-212) 24617 77-219 36 29 Wj
www hadkaman.com ^ —
E F E S Püsen'in kültür ve sanata katkıları artarak sürecek.
KOZAN İCRA DAİRESİ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLAM
DosyaNo-2002 1552
Satılmasına karar verilen gaynmenkulün cınsı. kıymetı. adedı, evsafı: Kozan. Eskikabasakal köyû, Ayhasanlı mev. bahçe cinsinden 262 parel sayüı 34775 m2'lik taşınmazda borçluya
isabet eden 15 72 hıssesı toplam 16 663.017.000 - TL. üzerinden açık arttırma sureti ile satışı yapılacakttr. Bu taşınmaz doğudan yola cephelidir, taşuımaz vasfında olduğu gibi muhtelif
cins ve yaşlarda narenciye ağaçlan. münfenden zeytm ve kayısı ağaçlan vardır. Kumlu, killi. toprak yapısına sahip, drenaj problemı yok. sulanabilir arazinin lehine 264 parsel aleyhıne
su alma hakkı vardır. Satış şartlan: 1. Satış 12.12.2003 günü saat 10.00'dan 10 10'a kadar Kozan Adlıyesı arkası Kamelyada açık arttırma suretıyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin
edilen kıymetın %60 ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartt ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü
bakı kalmak şartıyla 22.12.2003 Pazartesı günü aynı yerde saat 10.00 - 10 10'da ıkincı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırmada da bu mıktar elde edılememışse gayrimenkul en çok arttı-
ranın taahhüdü saklı kalmak uzere arttırma ılanında göstenlen müddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır. Şu kadar kı, arttırma bedelının malın tahmm edilen kıymetının %40'ını
bulması ve satış ısteyenın alacağına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması ve bundan başka, paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesı lazımdır Böyle fazla be-
delle alıcı çıkmazsa satış talebı düşecektir. 2. Arttırmaya iştırak edeceklerın, tahmin edilen kıymetin %20'sı nıspetinde pey akçesı veya bu mıktar kadar mıllı bir bankanın teminat mek-
tubunu vemıelen lazımdır. Satış peşın para ıledir, alıcı ıstedığınde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebılır Tellalıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcıya aıttır. Birikmış
vergıler satış bedelınden ödenır. 3. Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgililenn (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faız ve masrafa dair olan iddıalannı dayanağı belgeler ile
on beş gün içinde dairemize bıldiımeleri lazımdır. Aksı takdırde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır. 4. İhaleye katılıp daha sonra ıhale bedelini
yatırmamak suretıyle ıhalenın feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklıf ettıkleri bedel ile son ıhale bedeli arasındakı farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerriit faızınden mü-
teselsilen mesul olacaklardır İhale farkı ve temerrüt faızı aynca hükme hacet kalmaksızın Dairemızce tahsıl olunacak, bu fark. varsa öncelikle teminat bedelınden alınacaktır 5. Şartna-
me, ilan tarihınden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiğ itakdirde isteyen alıcıya bir örneğı gönderilebilır. 6. Satışa iştirak edenlerin şartnarneyı görmüş
ve münderecatını kabul etmış sayılacaklan. başkaca bilgı almak isteyenlenn 2002' 1552 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmalan ilan olunur. 25.09.2003 (İc If. K. 126)
(*) İlgililer tabırıne ırtifak hakla sahipleri de dahildir. Basın: 46357
ARSİN KADASTRO
MAHKEMESİNDEN
Esas No: 2001 93 Karar No: 2002/69
Davacı Arsın Orman îşleri Şefliği tarafından Asıye Çüşkün ve diğerlen aleyhine
açtlan Kadastro tespıtının ıptalı ve tescıl davasmın mahkememizde yapılan açık du-
ruşması sonunda venlen 23.12.2002 gün ve 2001 93-69 sayılı karara göre;
Arsın ilçesi Atayurt Beldesi Cumhunyet Mahallesı 187 ada 19 nolu parselın Ka-
dastro Tespitının Iptal edilerek taştnmazın orman nitelığı ile hazine adına kayıt ve tes-
ciline karar venldıği.
Işbu karann adresı bilinmeyen davalı Osman kızı 1967 doğumlu Elmas Çükün'e
tebliğ edılemedığınden tebhgat kanununun 29. maddesı gereğince ilanen tebliğine, iş-
bu karann ilan tanhinden itibaren 7 gün sonra ilgılıye tebliğ edihniş sayılacağına, ka-
rann tebliğinden sonra kanuni süre olan 15 gün ıçerisınde adı geçen tarafından temyiz
edılmedığı takdırde karann kesınleşeceğı ve dosyantn ınfazı ıçm Arsm Tapu Sicil
Müdürlüğü'ne gönderileceği hususu tebligat yenne geçerli olmak üzere ilanen tebliğ
olunur. 18.09. 2003 Basın: 46400