Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2003 CUMARTESİ
HABERLER
DUNYADABUGUN
ALİ SİRMEN
Meclis'te Amerikan
Salatasr Yiye Yiye
Oy Verin Tezkereye
Bufilmidaha önce gömnüş, ama içindeyken ayır-
dına varmamış, büyüyünce anlamıştım.
Anneannem ile biriıkte, Bahariye Bademaltı So-
kak 14 numaradaki evden çıkıp, MühürdarCadde-
si'nden, o güne kadar rastlamadığım bir kalabalık-
la birlikte, Sarayburnu önünden geçip, Dolmabah-
çe açığında demirleyecek gemiyi görmeye gittiği-
mizi anımsıyorum.
Gemi ABD'nin Missouri zırhlısıydı.
Zırhlı, ABD'de vefat eden Türk Büyükelçisi Meh-
met Mazhar Etegün'ün (Nasuhi ve Ahmet Ete-
gün'lerin babası) cenazesini getiriyordu.
O gün, günlerden 5 Nisan 1946 imiş.
Istanbul'da bir büyük sevinç ve heyecan yaşa-
nıyordu. Ama tabii ki, o sıralarda ben nedenini bil-
miyordum.
Olayın önemini kavramak için biraz gerilere grt-
mek gerek.
1939 yılı Ekim ayında, dönemin Dışişleri Bakanı
Şükrü Saracoğlu Moskova'ya dört günlük olarak
planlanan, ama tam 24 gün süren bir resmi gezi ya-
pacak, bu gezi sırasında, Molotov kendisine, Tür-
kiye'den Boğazlar'ın savunması konusunda işbir-
liği istediklerini söyleyecekti.
O tarihte artık yayılmacı emelleri açığa çıkmış
olan Rusya'nın bize karşı politikası yeniden, Çariık
dönemindeki görünümüne bürünecekti.
Ama Nazi Almanyası ile anlaşıp Polonya'yı pay-
laşmış olan Sovyetler, Hitler rejimi ile savaşa tutuş-
tuktan sonra, bu istekler unutulmuş görünecekti.
• • •
Avrupa'da savaş 1945 yılında sona erdikten son-
ra, hâlâ Dışişleri Bakanı olan Molotov, Moskova
Büyükelçimiz Selim Sarper'e, Moskova'nın 1925
tarihli Dostluk ve Saldırmazlık Paktı'nın süresi dol-
duğunda uzatılmayacağını bildirdi.
1945 yılı Haziran başında Ankara'dan talimatını
alıp Moskova'ya dönen Selim Sarper, Molotov'dan
randevu alarak, 1925 Antlaşması'nın yenilenmesi
için Moskova'nın koşullannı öğrenmek istedi.
Yanıt korkunçtu: Moskova Boğazlar'da üs ile
Kars ve Ardahan'ı istiyordu.
VVashington ile Londra henüz "Soğuk Savaş "ın
başlamadığı dönemde Sovyet istekleri karşısında
Türkiye'yi yalnız bırakmışlardı.
Türkiye tehdit karşısında yalnızlığın büyük sıkın-
tısı içindeydi.
Missouri zırhlısının böyle bir ortamda, Istanbul'a
gelmesi, büyük bir sembolik önem taşımaktaydı.
ABD Türkiye'yi yalnız bırakmayacağının sinyalini
veriyordu.
Nitekim, bir yıl kadar sonra, bu desteği resmen
açıklayan Truman Doktrini dünyaya ilan edilecek,
1952'de de, Türkiye Kuzey Atlantik Paktı'na (NA-
TO) kabul edilecekti.
•••
Missouri'nin Istanbul'a gelmesinin yarattığı çılgın-
ca sevinç, inanılmaz aşınlıklara neden oldu.
Herkes Coniler'e kucak açtı. Coniler ihtiyaçlan-
nı giderirken, çirkin görünmesinler diye genelevle-
rin duvarian badanalandı. Kapılannın üzerierine
"We/come" yazıldı.
Bu arada, Rus salatasının adı da Amerikan sala-
tası olarak değiştirildi.
Ve özellikle 1950 - 60 arasında, biz yalnızca, as-
lı Rus olan mayonezli salatayı Amerikan salatası ola-
rak adlandırmakla kalmadık, Amerikan kaşığıyla, da-
ha ne herzeler yedik.
Türk dış politikasının en utanç verici, en teslimi-
yetçi, en tek yanlı döneminin simgesidir Amerikan
salatası.
Dünkü Milliyet'ten öğreniyoruz ki, Meclis lokan-
tasında, bazılannın tepkisi yüzünden (bütün millet-
vekillerimiz değil ve ortada bir Meclis karan da yok,
bu yüzden milletvekillerimiz ile yüce Meclisimizi
tenzih ederim) Rus salatası yeniden Amerikan sa-
latası olmuş.
Yani AKP iktidan ile yeniden Amerikan salatası
dönemine dönüyoruz ve şu günlerde, Irak Sava-
şı'na ABD'nin yanında katılmamız ile ilgili tezkere
yeniden gündeme geliyor.
Evet biz bu filmi daha önce de görmüştük.
Şimdi, yüce Meclisimizi ve Genel Kurul'u tenzih
ederek, tepki sahibi kişilere sesleniyorum:
"Türk etiketli Amerikan isimli Ramsey elbiseleri
giyegiye,
Günde beş vakit 'Elhamdülillah bağımsızız!' di-
ye diye,
Lokantada, Rus salatasını, Amerikan salatası
olarak yiye yiye,
Haydi koşun koçlanm, Mehmetçiği Irak'a gön-
derecek tezkereye!.."
YÖK. Irak, Kıbrıs. işsizlik
Hükümet kendi
anketinde 'başarısız'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - AKP'nin
aylık kamuoyu anketinde
hükümet başansız bulun-
du. Ankete katılanlar.
"YÖK, Irak, Kıbns veiş-
sizüğeçözüm" konulann-
da yüksek oranda iktida-
nn başanlı olamadığını
belirtti.
AKP'nin Pollmarkad-
h araştırma şiıketine yap-
tırdığı son kamuoyu yok-
lamasında 2031 deneğe
görüşleri soruldu. "Bu-
gün seçinı olsa hangi par-
tiye oy verirsüıiz" soru-
suna verilen yanıtlara gö-
re AKP yüzde 33.2, CHP
yüzde 11.8, DYP yüzde
6.4, MHP yüzde 5.5, GP
yüzde 4.8, DEHAP yüz-
de 5, ANAP yüzde 1.5
oraıunda tercih aldı. An-
kete katılanlann yüzde
51'i hükümetin yanlış
adımlar attığını belirtir-
ken, iktidan başanlı bu-
lanlann oranı yüzde 38'de
kaldı.
Araştırmaya göre hü-
kümet Kıbns politikasın-
da da yetersiz kaldı. Bu
alanda hükümete başan-
sız diyenlerin oranı yüz-
de 47, başanlı diyenlerin
oranı ise yüzde 34 oldu.
Deneklerin yüzde 67'si
hükümetin işsizlikle mü-
cadelede başansız kaldı-
ğını düşünüyor. Tartış-
malı gündem maddeleri-
nin ön sırasında yer alan
YÖK taslağı konusunda
AKP yüzde 47 oranıyla
hatalı bulunuyor.
Diyanet Vakıf-Sen İstanbul Şube Başkanı Sözen: Alemdaroğlu'nun cenaze namazını kıldırtmayız
Imamlar durtnuyorHaberMerkezi- Türk Diyanet Va-
kıf-Sen Konya Şube Başkanı Hüseyin
Demirci'nin. "Kemal Gürüz ve Ke-
mal Alemdaroğlu'nun cenazderi İnıam
hatipliler tarafindan yıkanmayacak
ve namazlan kıhnmayacak" sözlen-
ne tepkiler sürerken aynı sendikanm
İstanbul Şube Başkanı Yakup Sözen,
İstanbul Üniversitesi (10) Rektörü
Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu'nun ce-
nazesini yıkamayacaklanm belırterek
"Bunun cezası neyse bedeüni ödeme-
yerazryız'' dedi.
Türk Diyanet Vakıf-Sen Kadın Ko-
misyonu tstanbul Temsilciliği tara-
• CHP Selçuklu İlçe Başkanı Bahri Kılınçel, tartışmayı başlatan imam Hüseyin Demirci'yi "Yeni
Şevki Yılmaz" olarak nitelerken, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Kekeç de yaptığı yazılı
açıklamada. "İslamın şartı beştir, altmcısı olsaydı o da 'haddini bilmek' olurdu" dedi.
fından istanbul Büyükşehir Beledi-
yesi Florya Sosyal Tesisleri'nde dü-
zenlenen tanışma toplantısında gaze-
tecilerin sorulannı yanıtlayan Sözen,
Konyalı meslektaşının sözlerine aynen
katıldığuıı ifade etti. Kemal Alemda-
roğlu'nun cenazesini yıkamayacak-
lanm belirten Sözen, "Cenaze nama-
zmı da ktfmayacağız, kddmmayacağız.
Din göreviflerinin bağlı olduğu diğer
sendikalardan da bu konuda talepCe bu-
hınacağız" dedi.
CHP Selçuklu îlçe Başkanı Bahri
Kılınçel, devlet memuru olan Hüseyin
Demirci'yi "Yeni Şevki Yümaz" ola-
rak niteledi. Kılınçel, Demirci'nin
sözlerinin toplumu kamplaşmaya gö-
türeceğını belırterek şöyle dedi: "Tür-
kiye Cumhuriyetf nden maaş alan De-
mirci'nin srvfl toplunı örgütü çaüsı al-
tma sığmarak bu tür beyanlarda bu-
lunması bizleriüzmüştür. Demirci'nin
bu anlayışıyaygınlaşırsa doktorlar. öğ-
retmenler, poüslerbizimgibidüşünen-
lere hizmet vermeyeceklerini söyler-
lersebudurumtoplumunenbü\iiky>
kımıohuf
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rek-
törü Prof. Dr. Yalçın Kekeç de yaptı-
ğı yazılı açıklamada, "Din adamı kis-
AKP'nin iddialarına yanıt
YOK: Meslek
liseliler
daha avantajlı
• YÖK. imam hatip liselerine üniversiteye
girişte kolaylık sağlamak için mevcut yasanın
sınav sistemini düzenleyen maddesinde
değişiklik yapmayı planlayan AKP'ye raporla
yanıt verdi. YÖK raporunda, meslek liselerine
yönelik mağduriyet iddiasmın istismara
yönelik olduğu vurgulandı.
MAHMUTGÜRER
ANKARA- Yüksek Öğ-
retim Kurulu, imam hatip
liselilere üniversiteye giriş-
te kolaylık sağlamak ama-
cıyla meslek liselilerin
"mağdur edildiğinr öne
sürerek YÖK Yasası'nda
h'ği" yapmayı planlayan
AKP'ye, hazırladığı ra-
porla yanıt verdi. Rapor-
da, AKP'nin iddiasının ak-
sine üniversiteyi kazanan
meslek lisesi mezunlan-
nın sayısının gün geçtikçe
arttığı vurgulanırken
"Yüksek puan alan meslek
lisesi mezunlan bile üni-
versiteyeyerteşemiyor* id-
dialannın, kandırmaca ve
istismara yönelik olduğu
ifade ediliyor.
Raporda, bazı devlet
adamlan ve eğitim cami-
asına mensup kişilerin,
YÖK'ün meslek liselilerin
önünü kapattığı ve öğren-
cilerin haklannı gasp etti-
ği iddialannın doğru ol-
madığı kaydedildi. Mes-
lek liselilerin sayısının her
yıl belirtildiği gibi azaldı-
ğı değil, yüzde 5 oranının-
da arttığının belirtildiği ra-
porda, sadece imam hatip
lisesi öğrencilerinin azal-
dığına dikkat çekildi.
Raporda öğrencilerin
dünyadaki akademik
normlara göre yükseköğ-
retime ahndığma dikkat
çekilirken "Yükseköğre-
timin planlanması
YÖK'üngörevidir. Bu gö-
rev kendisine anayasamn
131. maddesi ile verihniş-
tir. 3-4 yıllık bir mesleki
eğitim akhktan sonra bu-
nu terk ederek bambaşka
alanlara yönelmek ülke-
rnmnkrtkaynaklarmınhe-
ba edilmesi demek olup
bunun teşvik edilmesi an-
laşümazdır" denildi.
Raporda şunlar yer aldı:
- Üniversite sınavina gir-
me haklannın olmasının
yanı sıra, tüm meslek lise-
lilere meslek yüksekokul-
lanna sınavsız geçiş im-
kânı tanınmaktadır. Mes-
lek lisesi mezunlannın önü
kapalı değildir.
- ÖSS sonuçlanna göre
4 bin 464 endüstri mes-
lek, 2 bin 130 kız meslek,
1768 imam hatip, 1095 ti-
caret meslek, 1367teknik,
903 otelcilik ve turizm,
505 sağlık meslek vel55'i
de diğerlerinden olmak
toplam 12 bin 596 meslek
lisesi mezunu üniversite-
ye yerleştirilmiştir.
- Meslek lisesi mezun-
lannın, meslek yükseko-
kullan yanında açıköğre-
tim fakültesi önlisans prog-
ramlanna da sınavsız ola-
rak geçiş yapmalan müm-
kündür.
Genel lise mezunlan
dezavantajh
- Mesleki ve teknik lise
mezunlannın önünde üni-
\ersite sınavına girmek,
sınavsız geçiş yapmak ya
da mesleğe atılmak seçe-
nekleri bulunurken, genel
lise mezunlannın tek seçe-
neği üniversite sınavına
girmektir.
- Katsayılarla oynamak
suretiyle meslek lisesi öğ-
rencilerinin yükseköğre-
time yönlendirilmesi ve
teşvik edilmesi Türk mil-
li eğitim sistemine temel
teşkil eden kanunlann hem
lafzına hem de ruhuna ay-
kındır.
vesi amnda cenaze ile bfle uğraşmayı
amaç \e araç edinen bu tür zihnrvet-
lerin 21. yüz>ılda yer alması üzüntü
verici. İslamın şartı beştir, alüncısı ol-
saydı o da haddini bilmek' olurdu"
dedi.
Gûrûz'esuç duyurusu
Diyanet-Sen Gaziantep ll Başkanı
Ahmet Tahiroğlu. bir grup sendika
üyesi ile birlikte, Gaziantep adliye bi-
nasuıa gelerek. daha önceden Gürüz
hakkında hazırlamış olduklan suç du-
yurusu dilekçesini, cumhuriyet savcı-
lığına verdiler.
Prof. Alpaslan işıklı
'Tasarı,
kaosa
neden olur'
tstanbul Haber Senisi - YÖK üyesi
ve Ankara Ünıversıtesi (AÜ)
Siyasal Bılgiler Fakültesi (SBF)
öğretim üyesi Prof. Dr. Alpaslan
Işıkh, Türkiyenın Kemalizmle
üçüncü dünya sosyal devleti
kurduğunu belirterek "Bu niteüğini
hâlâ koruvabiliyor. Bu son kaleyi de
çökertmeji hedefh\x)rlar'' dedi.
İstanbul Üniversitesi'nin açılış
etkinlilderi kapsamında (tÜ)
düzenlenen "Ûniversite ve Tophun''
panelinde konuşan Prof. Işıklı,
AKP hükümetinin yeni YÖK Yasa
Tasansı'na tepkı göstererek, "12
Eylül'e karşuı ünhersiteler
karanhklan aralama noktasma
geüvordu ki taslak ortaya çıkü"
dedi Taslağın, "YÖK İaırulduğu
zamandaki olumlu hav-asından
uzaklaşü" gerekçesiyle
hazırlandığına dikkat çeken Prof.
Işıklı, şöyle devam etti: "YÖK
kurulduğu zamanki olumlu hava
binkrce öğretim üyesinin
savunmasız bir şekilde
görevlerinden uzaklaşünhnası
mıdır? Bu kadar rektörü tasfrye
eden >ann ne yapacak? Bunu
düşüneüm. Bu bir ceza mı?
Merkezh'etçilikten şikâyet
edilhordu. Bu tasan ile ünhvrsite
eleman ahmları merkezi olacak.
Kamu ünh ersiteleri ciddi bir
_ kaosa sürüldenecek."
Prof. Pak'ın TÜBİTAK başkanlığını 'kendisine danışılmadığı' için engelliyor
Erdoğan 6
seçimi' sindiremedi
Sezer, Çanakkale ziyaretinde yurttaşlann yoğun sevgi gösteruemie karşılaşü. (Fotoğraf: AA)
Sezer: Üniversiteler öncü olmalı
ÇANAKKALE (Cumhuriyet) -
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer,
gençlerin, laik Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı
görev ve sorumluluklannı en iyi biçimde
yerine getireceklerinden kuşku duymadığını
belirterek "Yükseköğretim kurumlannıız,
araşürma yapan, özgün yaymlar üreten, biBm
düm-asına katkıda bulunan, bilim insanı ve
a> din kuşaklar \etiştiren. düma
üniversiteleriyie rekabet edebilen öncü
kurumlanmız ounahdır" dedi. Çanakkale
Onsekiz Mart Ünrversitesi'nin (ÇOMÜ) yeni
akademik yıl açılışında konuşan Sezer,
"Ünhersitelerimizin. anlayış birtiği içinde,
Ukelerinden ve eğitimin nitetiğinden ödün
vermeden, ülketnizin geleceğe taşuunası
doğrultusundaki çahşmalarmı sürdürme
kararnhğını da takdirfe kar^fayonız" diye
konuştu. Cumhurbaşkanı, ÇOMÜ'nün,
fakülte, yüksekokul ve enstitülerde
eğitim gören öğrencileri ve bilimsel
yönetimi ile kentin sosyal, kültürel ve
ekonomik kalkınmasına önemlı katkıda
bulunduğunu vurguladı.
• Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Prof. Dr. Namık
Kemal Pak'ın
TÜBİTAK Bilim
Kurulu Başkanlığı'na
ilişkin karannı 4
aydır bekletiyor.
Bilim Kurulu'na,
"Başkanı yazıp
göndermişsiniz.. şık
değil" diyen
Başbakan Erdoğan'ın
tavn nedeniyle kurul,
çalışmalannı
sürdüremiyor.
MUSTAFAÇAKIR
ANKARA- Başbakan RecepTay-
yip Erdoğan'ın, TÜBİTAK Baş-
kanlığı atamasını 4 aydır bekletme-
sının altında, "seçimin kendisineda-
nışümadan" yapılmasmın yattığı
öğrenildi. Erdoğan, kendisini ziya-
ret eden TÜBİTAK Bilim Kuru-
lu'na "Başkanı seçip göndermişsi-
niz. Bu şık değü" dedi.
Başbakan Erdoğan, TÜBİTAK
Bilim Kurulu tarafindan oybirliğiy-
le TÜBİTAK Başkanlığı'na seçi-
len Prof Dr. Namık Kemal Pak'a
ilişkin Bilim Kurulu karannı Cum-
hurbaşkanhğı'na göndermemekte
direniyor. Günlük çahşmalanm sür-
düren TÜBtTAK, başkanın ohna-
ması nedeniyle ileriye yöneük ka-
rarlan ise erteliyor. tÜBÎTAK Bi-
lim Kurulu, 6 Mayıs'ta başkan se-
çimine ilişkin karan Başbakanlık'a
göndermişti. Uzun süre bekleyen
BUim Kurulu, karann onay için Baş-
bakanlık'tan Cumhurbaşkanlığrna
gönderilmemesi üzerine Erdoğan "ı
ziyaret etti. TÜBtTAK Başkanve-
kili Prof. Dr. Tuğml Tankut tem-
muz ayında yapılan görüşmeye iliş-
kin izlenimini şöyle anlattı:
"Temmuz ayı içindeBaşbakan bi-
zi kabul etti. Konuyu anlarok. An-
cak Başbakan, başkan atama biçi-
mini pek benimsemediği izlenimini
verdi. Başkan secimine ilişkin kara-
n yazıp gönderdiğimizi, bunun da
şık olmadığını sö>1edL Burada san-
kiönceden bizedanışmalr> dınızima-
sı mı vanh, biz mi ö\1e anladık. Bi-
lemiyonım" dedi. TÜBİTAK Ya-
sasfna göre TÜBtTAK Başkanı,
Bilim Kurulu tarafindan seçiliyor.
Başbakan Erdoğan'ın ise mevcut
yasaya göre başkan secimine mü-
dahale yetkisi bulunmuyor. TÜBt-
TAK Başkanvekili Tankut, kuru-
mun "beBrsizMk ortamı" nedeniy-
le rahat ohnadığım, ileriye yönelik
temel kararlann ertelendiğini söy-
ledi. Bilim Kurulu tarafindan se-
çilen 6 üyeye ilişkin karar da onay
için Başbakanlık'a gönderildi.
Bilim Kurulu Başbakan Erdo-
ğan'ın 6 üyeye ilişkin karan onay-
lamaması durumunda ise 7 kişiyle
toplanma karan aldı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
İstanbul Köy Hizmetleri ll Müdürü Şi-
nasi Haznedar ve Sulama ve Toprak
Işleri Şube Müdürü Kazım Nasıroğlu
ile birlikte önceki gün Siliyri ve Çatal-
ca'nın köylerini dolaştık. Üç gün önce
Iran'daydım, Iran tam anlamıyla Do-
ğu'ydu. Iranlılar da tıpkı Türkiye gibi Do-
ğu ile Batı arasında köprü olabilecek-
lerini düşünüyorlar. Tabii ki bugünkü
Iran'ı değil, demokratik Iran'ı kastede-
rek böyle konuşuyorlardı.
Trakya'nın köylerini görünce bizim
yüzümüzün Avrupa'ya dönük olduğu-
na daha çok inandım. Köy Hizmetleri
ekibiyle dolaştığım için, köylerin temel
ihtiyaçlannı ve durumlannı öğrenmek
daha kolay oldu. Köy Hizmetleri Müdür-
lüğü köylerin içme ve kullanma suyu, ka-
nalizasyon, yol, sokak, arıtmatesisi gi-
bi temel ihtiyaçlannı yerine getirmeye ça-
lışıyor.
Dolaştığımız köylerin ekonomisi, ta-
nm ve hayvancılığa dayanıyor. özellik-
le sebzecilik, düzenli sulamayı gerekti-
riyor. Silivri'nin Sayalar köyündeki su-
lama göleti yenileniyordu. KJnlan ve es-
kiyen su kanalları tamir ediliyor, gölün
Trakya'nın Köyleri Avrupa'ya Dönük
taşması halinde köye bir zarar gelme-
mesi için tahliye sistemi geliştiriliyordu.
Sayalar köyünün su kanallan toplam 5
kilometreydi. Kış gelmeden bütün bu ça-
lışmalann bitirilmesi için olağanüstü hız-
lı bir çalışma yürütülüyordu.
Sayalar köyü muhtarı Hüseyin Ece,
şık köy muhtariığı binasında bizleri ağır-
ladı. Köyün nüfusunun 900, büyükbaş
hayvan sayısının ise 1500 olduğunu be-
lirtti. Günde 6 ton taze süt sattıklannı,
kanalizasyonlan bulunduğunu anlattı.
Günde 200'e yakın köylünün çalışmak
üzere Silivri ve Çerkesköy'deki fabri-
kalara gittiklerini belirtti. Üniversite gi-
riş sınavlarına köy çocuklan olanaksız-
lık nedeniyle yeterince hazırlanamıyor-
lardı ve bu nedenle köyden 6-7 çocuk
üniversite sınavlannı kazanabilmişti. Kö-
yün sokaklanna parke taşlar döşen-
mişti. Şimdi sulama kanallannın tamam-
lanmasını bekliyorlardı. Okuma yazma
oranı yüzde yüzdü. O gün dolaştığımız
bütün köylerde okuma yazma oranı
yüzde yüzdü. Herkes çocuğunu kız ol-
sun erkek olsun okula gönderiyordu.
Beyciler köyü, bir kasaba büyüklüğün-
deydi. Köyün dere kenarındaki balıkçı
lokantasında öğle yemeğimizi yedik-
ten sonra Çeltik köyüne uğradık. Koca-
man çınarların altında muhtar Vedat
Özkanlı ntn çayını içtik. 1200 nüfustu köy,
bir Avrupa köyü görünümündeydi. Pı-
nl pınl parke taşlı sokaklar, tertemiz ev-
ler, çam ağaçlannın artındaki çam lokan-
tası görüntüyü tamamlıyordu. Silivri li-
sesi mezunu MuhtarVedat özkanlı, eli-
mize köyün broşürünü tutuşturdu. Köy,
1935 yılında Silistre'den gelen insanlar
tarafindan kurulmuştu. Bu köy Sayalar'a
göre daha zengin olduğu için köyde
çok sayıda üniversite mezunu olduğu
anlaşıldı. Istanbul'a gelen lalenin önem-
li bir kısmı bu köyde yetiştiriliyordu.
Muhtaria su arıtma tesislerini, çocuk
parkını dolaştık.
Çeltik köyünün hemen alt kısmında
800 yıllık bir Türkmen köyü olan Yolça-
tı yer alıyordu. Yolçatı köyü muhtan Ce-
malettin Erkal, yapımınayeni başlanan
su kanallannın kış gelmeden tamamlan-
masının telaşı içindeydi. Yolçatı köyü,
çevrede en bakımsız köylerden birisiy-
di. Geçmiş yıllarda su kaynaklan yeter-
li olduğu için kıvırcık salata üretilen bu
köyde, sulama kanallan eskiyince sulu
tanm çökmüştü. Henüz köyün kanali-
zasyonu yoktu. Toprak köy sokaklannı
da otlar bürümüştü. Sulama kanalının
bir ay içinde bitmesi için köy hizmetle-
ri çalışmalannı aralıksız sürdürüyordu.
önümüzdeki yıllarda kanalizasyon ve
yollannın tamamlanması da planlamış-
tı.
Çatalca'nın Kızılcaali köyü, akşamü-
zeri son durağımızdı. Bu köyde de gö-
letin eskiyen kanallan değiştiriliyordu.
Proje hazırlandığı sırada dikkate alınma-
yan bazı kanaletler de eskimişti. Onla-
n yaptırmak mümkün olmadığı için 300
metrelik bir bölümün tamiratı eksik ka-
lacaktı. Muhtar Ömer Engin, bu eksi-
ğin de tamamlanmasını istiyordu. 350
nüfuslu köyün yansı 93 Harbi (1877) sı-
rasındaTırnova'dan gelmiş Balkan göç-
meniydi. Yansı ise köyün yeriisiydi. Köy-
lü Istanbul'a kıvırcık üretiyordu. Sulama
bu nedenle çok önemliydi.
•••
Bir günlük gezi sırasında gezdiğimiz
köyler, Türkiye'nin Avrupa'ya dönük yü-
zünü yansıtıyordu. Istanbul'un 173 kö-
yünde21 sulama göleti, 21 sulama te-
sisi vardı. Tamamlanan köy yollannın
uzunluğu 1176 kilometreydi. Bütün bu
köylerin işlerini Köy Hizmetleri üstlen-
mişti.
Bütün olanaksızlıklara rağmen, geç-
mişle karşılaştınlınca köylerin altyapı
hizmetleri, yollan, sokaklan tamamlanı-
yordu. Köy Hizmetleri yöneticileri, köy-
den şehre göçün önlenmesinin yolunun,
hizmeti köylünün ayağına götürmek-
ten geçtiğini belirtiyoriar. En önemlisi,
köylünün kendini geçindirecek üretimi
yapabilmesini sağlamaktı.
Yazımın başında da belirttim, Iran'dan
sonra Trakya'nın köyleri Avrupa'ya ne
kadar yakın olduğumuzu gösteriyordu.