Katalog

SAYFA CUMHURİYET 4 EKİM 2003 CUMARTESİ HABERLERIN DEVAMI TURKİYE I stanbul _B 25 Sinop B 25 Adana A 30 Edırne B 28 Samsun B 24 Kocaelı B 25 Trabzon Y 22 ganakkale B 27 Giresun PB 23 l.zmır B 29 Ankara B 24 Manısa B 29 Eskışehır B 25 Aydın B 31 Konya B 25 Denizlı B 29 Sıvas B 21 Zonguldak B 24 Antalya A 31 Kars Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkân Van A B B B PB Y Y 29 27 28 28 27 20 15 Y 14 Açık Parçalı bulutm Yurdun kuzey ve doğu kesımlen parçalı çok bulutlu. Doğu Ka- radenız'ın doğusu ıle Doğu Anadolu'nun do- ğusu sağnak yağıştı, dı- ğer yerter az bulutlu ve açık geçecek Hava sı- caklığı yurdun batı ke- sımlennden başlamak uzere artacak, ruzgâr guney ve batı yonler- den hafif ara sıra orta kuvvette esecek DIS MERKEZLER Oslo Y 11 Berlın Y 16 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Pans Bonn Münıh Y Y Y Y Y Y Y Y 12 11 15 14 15 18 12 15 Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürıh Y Y Y Y Y Y B Y 20 20 21 24 27 25 28 15 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tiflis Kahire PB Y B Y PB Y Y A 16 22 16 27 22 11 10 30 Şam A 30 t Çok bulutlu . Yağmurtu \AAJ»A° Kariı Sulukar »Gok gunjttulü €ÜNCEL CÖÎEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Bir soruya askerlerin verdiği yanıt asker kar- şıtlarının elinde ve dilinde asker karşıtı ortama sürüklendi. AKP iktidarına uygun adım yazan ve konu- şan yalakalığın erbab-ı kalemi; askerlerin açık- lamalarından ancak kendi amaçlarına uyacak olanları alıyor, karşı yorumlar sıralıyor. Devir öyle bir devir ki, medya holdinglerinde RTE'yi hoşnut edecek köşe yazarları icat edil- di. Olumsuz haberlerı olumlu biçimde göste- ren yalakalık örneği manşetler de cabası. • • • "Kredi anlaşmasındaki Kuzey Irak'a asker göndermeme koşulunu nasıl karşılıyorsunuz?" Soruyu nasıl yanıtlayabilirdi askerler? Oh ne âlâ, böylece uzak yakın bir olasılıkta Kuzey Irak'ta PKK eşkıyaları ile savaşmak gün- demden çıktı diye mi? Ya da ekonomiyi ilgilendiren bir anlaşmaya askersel bir koşut yerleştirmeyi yadırgadıkla- rını ifade etmekten geri mi durmalıydılar? Askerlerin söyledikleri gerçekler bir yana bı- rakılıyor. Anlaşma metnini görmedikleri içın üzerinde daha fazla yorum yapma olanağını bulamadıklarını söylemelerine, yine soru üze- rine, "anlaşma yapılırken bize sorulmadı" de- melerine karşın, tartışma askere karşı mecra- lara çekıliyor. • • • Askerler yanıtlarına kaynaklık eden bilgilerin gazetelerdekı haberlere dayandığını söylüyor- lar. Yetmiyor. Anlaşmadan önce "bize sorulmadı"diye sö- ze başlayanlara Ali Babacan yanıt yetiştirdi. "Anlaşmadaki eleştirılen dayatmanın 16 Ni- san'dan beri ABD Kongresi'nin sitesinde ya- yımlandığını" söyledi ve "Aylardır herkes uyu- yor" dedi. Çenesi bol, hükümete yalakalık olsun diye gazete yönetimlerinin köşe verdiği tayfaya gö- re, aylardır uyuyan kim olabilir? Elberte asker- ler! Varsa kongre sitesinde anlaşmanın malum dayatması, medyada acaba bugüne kadar ne- den yayımlanmadı? Oysa, askerlerin medyadan edindikleri bilgi- lerle anlaşmayı özenle incelediklerine kuşku yok. Sorun bu değil. Sorun şu: Ne çare; askerler, hükümetten istemle kar- şılaşmadıkları içın metnini görmedikleri anlaş- madaki sakıncalı nokta veya noktalar üzerin- de görüş bildiremediklerini söylüyorlar. Üstelik, imzaya kadar geçen süreçteki gö- rüşmelerden de uzak kaldılar. Ama nafile. Ne söyleseler, ağızlarıyla kuş tut- salar "tayfaya " yaranamayacaklar. Neredeyse kredi anlaşmasına siyasal (as- kersel) koşul konulmasını askerler neden ön- lemedi mantığıyla hareket edilecek ve asker- leri sorumlu bulan ve gösteren yapay suçlama- ları toplumun sindirmesini isteyecekler! • • • Hükümetin bakanları ile başkanının kimi açıklamalarındaki tezatları açıklamak, holding basınının işine gelmiyor. RTE'nin, bakanı Babacan'ın tutumu, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu deyişine adeta bir örnek. RTE, askerlerle hükümet arasındaki de- rin görüş farklılığını giderebilmek, ortalığı ya- tıştırmak amacıyla, "kredi alınırsa koşullaryü- rürlüğe girer" diyor. Beri yandan da ekim ayı sonuna kadar kre- dinin ilk diliminın alınabileceğini söylüyor. Böylece, kredinin alınmayacağı gibi zayıf bir olasılığı gündeme getirirken "rahatsız eden" koşulun varlığını kabul ediyor. Anlaşmadaki "tek taraflı olarak Türkiye'nin Kuzey Irak'a asker göndermeyeceği, gönderir- se kredinin askıya alınacağını" açık seçik ifade eden hükmü; anlaşmayı imzalayan Ali Baba- can unutmuş görünüyoc. Gazetesinin reklam ettiğine göre, "Ankara kulislerini en iyi bilen gazeteciye" verdiği son uzun demeçte, "bizim imzaladığımız Kuzey I- rak'a girmeyeceğimizin taahhüdü değildir" di- yor. Yararlarımıza ters düşen bir hüküm yoksa; hükümet, anlaşmayı TBMM'den neden kaçırı- yor? BakmBmkaJgrmArdmdtm.. bir varmış bir yokmuş KADEK'e El-Kaide planıSERKAN DEMİRTAŞ ANKARA - ABD'nin PKK/KADEK'in ortadan kal- dınlması için gündeme getirdi- ği eylemplanının, 11 Eylül son- rasında başlatılan "küresel te- rorizmle mücadelenin" unsur- lannı içerdiği, Kuzey Irak'taki teröristlerin bertaraf edilmesi için özel unsurlan kapsamadığı bildirildi. Uzmanlar ise El-Kaide ile P- KK/KADEK arasuıda büyük farklılıklar olduğunu, söz konu- su planla terör örgütüne karşı başan sağlanmasının güç oldu- ğunu savunuyor. Eylem plaru- nın, AKP hükümetinin tezkere- yi gelecek hafta getireceğini açıklamasının hemen ardından kamuoyuna açıklanması dikkat çekiyor. Türkiye ileABD heyet- leri arasuıda önceki gün yapılan görüşmeler, PKK/KADEK'in ortadan kaldırılma sürecine iliş- kin belirsizlikleri gideremedi. Türk ve Amerikan heyetlerinin başkanlan Nabi Şensoy ve Co- fer Black, görüşmenın ardın- dan yaptıklan ortak açıklamada eylem planı üzerinde uzlaştık açıkladılar. Black ve ABD'li yetkililer, eylem planının "ka- nunlann tam uygulanması için gerekli kurumların hare- kete geçirilmesi, mali düzenle- melerle terör örgütünün kay- naklannın kesilmesi, diplo- masi ve güvenlik araçlannın kullanılması ve askeri güç kuUanımı" gibi unsurlardan oluştuğunu iletmişlerdi. Ancak bu unsurlar, özel olarak PKK/KADEK'le mücadele edilmesinden çok El-Kaide gi- bi küresel terör tehditlerine kar- şı kullanılıyor. ABD'nin El-Kaide ile müca- deleye benzer bir plan kullan- mayı düşündüğü PKK/KADEK ise El-Kaide örgütünden büyük farklılıklar içeriyor. ABD tara- fi, Ankara'dald görüşmeler sıra- sında "Siz Avrupa ülkeleri nezdinde girişimlerinizi ya- pın. ABD olarak sizi destekle- yeceğiz ve bu ülkelerden ge- len destegin kesilmesine çab- şacağız" mesajını verdiler. Hükümet snıırsız yetki istiyor • Baştarafı 1. Sayfada büyük tepki görmesi, hükümeti bekleme sürecine zorladı. Cül: Savas yok, yenlden yapılandırma var Hükümet, öncelıkle Irak'a as- ker gönderme karanna kilitlendi. Irak'a asker gönderme karann- da, TBMM'dereddedilen 1 Mart tezkeresi ile yaşadığı şoku yine- lemek istemeyen hükümet, bu nedenle ince hesaplar yapmaya başladı. 1 Mart tezkeresindekine ben- zer bir "sürpriz" istemediğini AKP grubuna anlatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, millet- vekillerini ikna girişimini dün Kurucular Kurulu toplantısında sürdürdü. Milletvekillerine bilgi veren Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, kararlannın "yetki istemi olduğunu" bildirdı. Gül, gelecek hafta Meclis'ten yetki aldıktan sonra ABD ile görüşmeleri "el- leri daha güçlü olarak sürdüre- ceklerini" söyledi. Gül'ün "Masada daha güçlü olacağız" dediği öğrenildi. Koşullann 1 Mart'takıne benzemediğini savu- nan Gül, bölgede artık bir savaş değil "yeniden yapılanma oldu- ğunu" iddia etti. Edinilen bilgi- ye göre Gül, "O zaman gitsek iş- galci konumuna düşebilirdik, ama şimdi yeniden yapılandır- ma görevinde yer almalıyız" görüşünü dile getirdi. PKK'KADEK'i bölgeden te- mizleme konusunda ABD'den güvence aldıklannı ileri süren Abdullah Gül, ABD ile tatmin edici bir noktaya geldiklerini bil- dirdi. Alınan bilgiye göre Gül, as- ker göndermenın krediyle bağ- lantılı olmadığını savunarak "Öyle olsa 1 milyar dolar hibe- yi tercih ederdik. Biz uzun va- deli kredi alıyoruz. Bu şartlar savaş döneminde ABD'deki lo- bileri rahatlatmak için Kongre TBMM önünde toplanan savaş karşıtları ABD çıkarlan için Irak'a asker gönderme- yeceklerini belirterek AKP hükümetini protesto ettiler. (Fotoğraf: AA) Savaş karşıtları TBMM önünde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak'a as- ker gönderme tezkeresinin yeniden gündeme gel- mesiyle savaş karşıtlan da eylemlerini sıklaştırdı. TBMM önünde toplanan savaş karşıtlan. kar- deşlerini, çocuklannı ABD çıkarlan için Irak'a göndermeyeceklerini belirterek hükümeti protes- to ettiler. Ankara Savaş Karşıtı Platform üyelen dün öğle saatlerinde TBMM Dikmen kapısına doğru yürüyüşe geçtiler. Grup, kapıya gelmeden polis tarafından durduruldu. Pankart açmalanna izin verilmeyen savaş karşıtlan, sık sık, "ABD as- keri olmayacağız" "Bu ülke bu halk satıbk de- ğil". "Katil ABD işbirlikçi AKP" sloganlan at- tılar. IHD Ankara Şubesi Başkanı Ender Büyük- çulha. "Bir kez daha ABD askeri olmayacak- larını söylemek için TBMM kapısına geldikle- rini" söyledi. Randevu istemlerinin kabul edil- mediğini, bu nedenle TBMM'ye giremediklerini belirten Büyükçulha, hazırlıklan süren tezkere- nin toplum vicdanında kabul edilmeyeceğini ve yırtıhp atılacağım vurguladı. Büyükçulha, kardeşlerini, çocuklannı ABD çı- karlan için Irak'a gönderaıeyeceklerini söyledi. Grup daha sonra Güvenpark'a kadar yürüdü. tarafından konuldu, bizim için bir bağlayıcılığı yok. Endişe et- meye gerek yok" görüşünü dile getirdi. Başbakan Erdoğan "izin yeri- ne yetki" formülünü benımse- meleri konusunda "Müsaade edin de bizim biraz tasarruf alanımız olsun. Vakti geldiğin- de bunu göreceksiniz" dedi. Iktidar kaynaklan, yetki iste- minde sınırlann net çizilmeyece- ğini, belki süreyle ilgili bir sınır- lama olabileceğini, bu süre dol- duktan sonra da geçmişte Keşif Güç oylamalannda olduğu gibi yetki süresinin uzatılması için Meclis'te yeni oylamalar yapıla- bileceğini belirtti. Tezkerenin bü- yük olasılıkla pazartesi günü Meclis'e sevk edilmesi ve salı gü- nü AKP grup toplantısının ardın- dan genel kurulda görüştürülme- si bekleniyor. Erdoğan'ın 'küskün' kaygısı Başbakan Erdoğan'ın tezkere için acele etmesinin temelinde kongreye dönük kaygılann bu- lunduğu belırtıldi. AKP, ilk bü- yük kongresini 12 Ekim Pazar günü gerçekleştirecek. Erdo- ğan'ın, yönetim organlanndaki değişiklik nedeniyle partide bir "küskünler grubu" oluşacağını dikkate alarak tezkereyi gelecek hafta Meclis'ten geçirmek istedi- ğine dikkat çekiliyor. Partide ra- hatsızhğı olan bazı millervekille- ri, MKYK ve kabinede yapılacak değişiklikleri bekleyerek bu aşa- mada sessiz kalmayı yeğliyor. 1 Mart öncesinde tezkereye muhalefet ettiği için Erdoğan'ın hedefi olan ve kabineden aluıan eski Başbakan Yardımcısı Ertuğ- rul Yalçmbayır ise görüşünün değişmediğini vurguladı. Hükü- metin "yetki" değil "izin" iste- mesi gerektiğine dikkat çeken Yalçmbayır, ucu açık bir yetkinin içtüzük ve anayasaya aykın düşe- ceğine ışaret etti. "Son söz Cum- hurbaşkanı'nın olmalıdır" di- yenYalçmbayır, her koşulda ken- disinin asker göndermeye karşı olduğunu, "Ben ret vereeeğim" sözleriyle dile getirdi. Tel: 0212 244 78 26 Faks: 244 78 27 www.gunisigihukuk.coni e-posta.'infoOgunisigihukuk.coın AKP'de kavram karmasası Kredi çelişkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet, Kuzey Irak'a asker gönderme koşullu 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşmasını açıklamakta zorlamrken, "kavram karmasası" yaratarak kamuoyunu oyalıyor. Hükümet üyeleri birbiriyle çelişen açıklamalarla, tartışmalan anlaşmamn koşullara dayalı içeriğinden uzaklaştırmaya çahşıyor. Başkangıçta, anlaşmada "siyasi koşul" bulunmadığını ısrarla vurgulayan AKP hükümeti, Cumhuriyet'in anlaşmayı belgeleriyle ortaya çıkarmasının ardmdan. "Kuzey Irak koşulunu" doğrulamak zorunda kaldı. Hükümet üyelerinin yaptıklan çelişkili açıklamalar şöyle: Başbakan Erdoğan: Ister kullamnz, ister kullanmayız. Karan da bizler vakti gelince venriz. Bütçemizi bu paraya göre planlamış değiliz. Krediyi almadığım takdirde herhangi bir şart söz konusu değil. Alırsam, şarta bağlı olacak. Dışişleri Bakanı Gül: ABD Kongresi karan, ABD'yi bağlar. Türkiye'yi bağlayıcı bir şey söz konusu değil. Türkiye. işine gelmediği andan itibaren bu krediyi almayabilir. Devlet Bakanı Babacan: Krediyi ışımıze gelirse kullamnz. Sözleşmede esneklik var, kullanmak zorunda değiliz. 16 Nisan'da ABD Kongresi'nin web sitesmde koşullar ilan edildi. Aylardır herkes uyuyor? Şimdi ne oldu diye uyamyor? - TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu: Anlaşmanın içeriğini bilmiyoruz. Böyle bir anlaşma olduğu ne malum, bunu basın söylüyor. Başbakan ve Dışişleri Bakanı anlaşmada asker gönderme koşulu olmadığını söyledi. Erdoğan'dan parti tüzüğüne ekleme Lider sultası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin ilk büyük kongresi öncesinde tüzükteki antidemokratik hükümleri arttırdı. Kurucular Kurulu toplantısının açılışında kürsüden "Parti içi demokrasimiz, karilımcılığımız Türk siyasi hayatı için milat olacak, diğer partilere örnek olacak" diyen Erdoğan, toplantıda ise tüzüğe lider sultasmı güçlendiren maddeler ekletti. AKP Kurucular Kurulu'nun dün yaptığı değişiklikle il ve ilçe delege seçimlerini iptal yetkisi merkez karar yönetim kurulundan alınarak Erdoğan'm yakın yönetim kadrosunu oluşturan merkez yürütme kuruluna verildi. Bu konudaki "gizli oy" koşulu da kaldınldı. Seçimli olağanüstü kongre isteme koşulu ağırlaştınldı. Bu konuda "beşte bir delege" olan koşul, salt çoğunluğa çıkanldı. 1462 delegesi bulunan AKP'de düne kadar 293 imza ile yapılabilen seçimli olağanüstü kongre için arok 732 delegenin imzası gerekecek. Merkez yoklamasıyla aday olan milletvekili ve belediye başkanlarmm bir daha aday olamayacağını düzenleyen hüküm de değiştirildi. Bu kişiler aynı yöntemle sımrsız sayıda aday olabilecek. AKP daha önce de partinin üst karar orgam olan merkez yürütme kurulunu belirleme yetkisini MKYK'den alarak tek başına genel başkana vermişti. Kongrede "çarşaf liste" yerine "tek liste" uygulamasmı öngören tüzük değişikliğiyle de listenin delinmesi olanaksızlaştınlmıştı. GUNDEM MISTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada di ama, tarih verdi: "Cumartesigünü toplanıp gö- rüşeceğiz" dedi. Konunun kamuoyunda tartışma biçimi, her za- manki gibi Türk usulü demokrasinin bütün incelik- lerini taşıyor. Artık iş, "karar-tolo"ya döndü. 4-3'le başlayıp 6-1 'e kadar giden var. Durumun böylesi- ne dalgalı hale gelmesinde tartışma kültürümüzün payı kadar kurulun çizdiği görünüm de etkili oldu. Kurul, ne yaptığını bilen, olaylara salt hukuk pen- ceresinden bakan bir yapı sergilemekten çok; ka- muoyundaki tartışmalardan etkilenen, duruma gö- re karar vermeye çalışan bir hava estirdi! Böyle bir tutumun yinelenmemesini diliyoruz! Gelinen sürecin hukuksal yanıyla ilgili kimsenin itirazı yok. DEHAP'ın seçimlere katılırken hile yap- tığı artık "sabit". Yerel mahkemenin kararını Yargı- tay da onayladı. Hukukçuların birleştiği görüş şu: Bu, tam kanunsuzluktur! Konunun tartışılan yönü ise şu: Burada hukukun gereğini tam olarak yerine ge- tirmek gerekir mı, gerekmez mi? Evlere şenlik bir tartışma... Kimine göre, her hile dikkate alınırsa hiç seçım olmaz... Kimine göre, bu uygulanırsa kaos olur! Işın gerçeği şu ki, hukukun gereği yerine gelirse değil, gelmezse kaos olur! Bizden söylemesı... AKP'nin tutumu hava durumu gibi. Güneşli, bu- lutlu, yağmurlu, arada sert rüzgârlar... Yargıtay'ın karan açıklandıktan sonra 2-3 gün AKP tarafından şunlar estirildi: "Hemen seçime gideriz... Görürsünüz, daha güç- lü geliriz... Bizim kendimizden endişemiz yok, istik- rarbozulur!" Son 2-3 gündür hava değişti. Sessizlık hâkim... Bu değişiklik insana şu soruyu sorduruyor: Acaba AKP, üzülmeyeceği bir kararın alınacağı konusunda kanı sahibı mi oldu? Erdoğan'ın mantığı! Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, pek çok ko- nuda olduğu gibi burada da kendine özgü mantık gelıştirıyor. Yaygın işlediğı bir durum şu: "Milli irade bizden yana tecelli etmiştir, biz sade- ce millete hesap veririz!" Böyle şey olmaz. Erdoğan, milli irade ile huku- kun üstünlüğünü birbirine karıştırıyor. Eğer, san- dıktan alınan oy mutlaktır ötesi yoktur, mantığı ge- çerli ise, Siirtlilerden seçilecek düzeyde oy alan Fa- dıl Akgündüz'ün bugün Meclis'te olması gerekır- di. Erdoğan'ın işlettiği öteki mantık da şu: "Bu bir maçtır. Diyelim ki hakem bir penaltı ver- di. Golü attınız, kazandınız. Maçtan sonra pozisyo- na bakıldı, pozisyon penaltı değil. Maçın sonucu de- ğişir mi? Değişmez. Buna, böyle bakmak lazım." Her şeyi bir kenara bırakalım, Erdoğan'ın mantı- ğıyla yürüyelim... DEHAP olayı haksız penaltıdan çok, oynamaması gereken, cezalı futbolcunun oy- natılmasına benziyor. Böyle birdurumda maçın so- nucu iptal edilir! Son olarak YSK üyelerinin durumunu elealalım... Dün üyelerden biriyle konuşuyoruz, dertli mi dert- li: "Hani bu aşamadan sonra işin daha da karmaşa- ya sürüklenmeyeceğini bilsem, hemen istifa edece- ğim. Çok üstümüze geliyorlar. Medya dahil herkes konuya kendi işine gelen yönüyle bakıyor. Toplum da değişti... Bana, 'vereceğiniz karan söyleyin ona göre borsada oynayacağız' diyorlar. 'Karan şu gün açıklasanız da dolar etkilenmese' diyorlar... Ne ka- rar alırsak alalım, alkışlayan da olacak eleştiren de..." Biz de noktayı koyalım... Konu artık adalet tera- zisinde... Teraziyi tutanın gözü zaten bağlı, dileriz elini de bağlayan olmaz! Son sözümüz YSK üyelerine: Her kafadan bir ses çıkıyor; araziye uymayın, te- raziye uyun! [email protected] n/fcposofta toplu dava • NEVV YORK (AA) - Mıcrosoft firmasının, ürünlerindeki güvenlik açıklan yüzünden toplu davayla karşı karşıya kaldığı bildirildi. Los Ange- les Yüksek Mahkemesi'ne kullanıcılar adına sunu- lan dava dılekçesinde, "Microsoft ürünlerinin vi- rüslere açık olduğu ve dünya çapında bilgisayar şebekesinin toplu olarak çökmesine yol açabildi- ği" öne sürüldü. Dilekçede, "Microsoft'un güven- lik uyanlannın, halkın çoğunluğu tarafından anla- şılamayacak kadar karmaşık olduğu, açıkgöz bil- gisayar korsanlannın bu açıklardan yararlanması- na hizmet ettiği" vurgulanıyor. Gaziosmanpaşa'daki cinayetter • İstanbul Haber Servisi - Gaziosmanpaşa'da, 2 a>Ti olayda 3 kişinin öldüriilmesine ilişkın 2 kişi gözaltına alındı. Polıs yetkilileri, Samandıra'da bir evde kendisine yardım eden Orhan D. ile bırlikte yakalanan Orhan A.'nın, haziran ayı içerisinde Esentepe Mahallesf nde tabancayla Rahmı ve Aysa Katılmış kardeşleri öldürüp bir kişiyi ağır yaraladı- ğı, aynca Ali Abbas Doğanay adlı kişinin de katil zanlısı olduğunun belirlendiğini belirttiler. Zanlı- larla birlikte ikı adet ruhsatsız tabanca yakalandı. GazetecHerin tartaklanması • İstanbul Haber Servisi - Geçen eylül ayında "Haberdar" gazetesinin muhabıri Mehmet Mert'in bir llköğrenm Okulu'nun açılış töreni sırasında, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün'ün korumalannca tartaklanmasını ve gazetecilere ya- pılan saldınlar Cumhuriyet Meydanı'nda bölge ga- zetecileri tarafından protesto edildi. İstanbul Gaze- teciler Dernek Başkanı Muhlis Polat, saldınlann emniyet güçlerinin gözü önünde gerçekleştirildiği- ru belirterek yetkilileri göreve çağırdı. Diş Koruma Günleri başlıyon • İSTANBUL (AA) - "'Dış Koruma Günleri" kapsamında dileyenler, 6-25 Ekim tarihleri arasm- da kendılerine en yakın gönüllü diş hekimine mu- ayene olabilecek. Yapılan açıklamaya göre Türk Diş Hekimlen Bırlıği ve Colgate'in, Sağlık Bakan- lığı'nın desteğıyle bu yıl dördüncüsünü düzenledi- ği kampanya, tüm illerde gerçekleştırilecek.