Katalog

SAYFA CUMHURİYET 21 EKİM 2003 SALI KISLALI'NIN 4. OLIM YILDONUMU Bombalı saldın sonucu katledilen gazetemiz yazan A. Taner Kışlalı'yı özlemle amyoruz Kalplerdeki acısı hâlâ tazeANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet ilkelerinin ödünsüz savunucusu, Atatürkçülüğün öğretmeni. gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı. aramızdan aynhşının 4. yıldönümünde bugün ailesi, dostlan, meslektaşlan ve öğrencilerinin katılacağı törenlerle anılacak. Ahmet Taner Kışlalı için bugün Kışlalı ailesi, Cumhuriyet gazetesi, Ankara Üniversitesi (AÜ) Siyasal Bılgiler Fakültesi, AÜ tletişim Fakültesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Yenimahalle Belediyesi tarafından bir dizi anma etkinliği düzenlendi. İlk tören evinin önünde Kışlalı ıçın ılk tören, bombalı saldın sonucu yaşamını yitirdiği evinin önünde gerçekleştirilecek. Çayyolu'ndaki Kışlalı Soİcağı'ndaki tören saat 09.30'da başlayacak. Çayyolu'nda bulunan Ahmet Taner Kışlalı Parkı'nda, Kışlah'nın heykehnın önündeki Cumhuriyet ilkelerinin ödünsüzsavunucusu Ahmet Taner Kışlalı, bugün ailesi, dostlan meslektaşlan ve öğrencilerinin katılacağı törenlerle anılacak. Kışlalı için ilk tören, bombalı saldın sonucu yaşamını yitirdiği evinin önünde gerçekleştirilecek. Gazetemiz, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve Yenimahalle Belediyesi de bir dizi etkinlik düzenleyecek anma saat 10.00'da başlayacak. Kışlalf nın yıllarca öğretim üyeliğini yaptığı Ankara Üniversitesi'ndeki (AÜ) anma etkinliğinin başlama saati 11.00. tletişim Fakültesi Ahmet Taner Kışlalı Salonu'ndaki törende AÜ Rektörü Nusret Aras ve tletişim Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. MehmetYüksel'in konuşmalannın ardından öğrencıler tarafından hazırlanan "Çıkmaz" adlı belgesel gösterilecek. Kışlalı, Karşıyaka Mezarlığı'ndaki gömütü başında saat 12.30da başlayacak törenle anılacak. Anma programı çerçevesinde Siyasal Bilgiler Fakültesınde Prof. Dr. Mümtaz SoysaTın katılacağı bir konferans düzenlendi. "Basın, Üniversite ve Politika" başlıklı konferans Aziz Köklü Konferans Salonu'nda saat 14.00'te başlayacak. "Ahmet Taner Kışlalı Fotograf SergJsPnin açılışı ve belgesel gösterimi saat 19.30'da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu'nda yapılacak. Senfoni Orkestrası Kışlah'nın sevenleri, saat 20.00'de Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Salonu'ndaki anma konserinde buluşacak. Piyanist Mehmet Okonşar, ~Ahmet Taner Kışlalı Anısına Beste" adlı yapıtını vıyolacı Safınaz Okay seslendirecek. Konser çerçevesinde Aleksander Skiriabin, Sergey Rahmaninov, Nino Rota ve George Gershvvinden eserleri piyanistler Yeşim Gökalp ile Mehmet Okonşar sunacak. Tetikçilerin yakalandığı 'Umut Operasyonu' için düğmeye basan eski îçişleri Bakanı Tantan: 6 Emir veren kanaEar açık' • Suikasttn ardından yapılan soruşturmada lran ayağının eksik kaldığını belirten dönemin İçişleri Bakanı Tantan, 'Umut Davası' sanıklannın Topluma Kazandırma Yasasf ndan yararlanmak için başvuruda bulunduğunu hatırlatarak, bunlann salıverilmesınin birileri tarafından himaye gördükleri anlamına geleceğini söyledi. İLHAN TAŞCI A1VKARA - Gazetemiz yazan Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı suikastının ardından tetikçilerin yakalandığı "UMUT Operasyonu" için düğmeye basan dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, örgüt üyelerini eğiten ve emır veren kanallann ortaya çıkaniamadığını belirterek soruşturmanın lran ayağının eksik kaldığını söyledi. UMUT davası sanıklannın 'Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak için baş\wuda bulunduğuna dikkat çeken Tantan, bunlann salıverilmesınin birileri tarafından himaye edildikleri anlamına geleceğini söyledi. Terörü besleyen kaynaklara hiç el konulamadığını belirten Tantan. "Bir ülke kendi kendine bu kadar intihar eder mi? Ülke kendini güveneesiz bırakıyor. Bunlan \aptırmayan hangi güçtür?" dedi. Muammer Aksoy, Bahme L çok, Uğur Mumcu ile Ahmet Taner Kışlalı suikastlannın faillerinin yakalandığı Umut operasyonunu başlatma emrini veren Tantan, soruşturmaya ilişkin ilginç açıklamalarda bulundu. Soruşturma kapsamında tutuklanan sanıklann îran'da eğitim aldıklanru açıkladıkJannı anımsatan Tantan, eylem emrini kımin verdiği sorusuna yanıtın hâlâ bulunamadığını vurguladı. Orgütlerin geçmişte bağlantılannı yapanlann, İranlı ajanlann yakalanamaması nedeniyle soruşturmanın bir tarafının "açık" kaldığını kabul eden Tantan, "Sanıklann ifadelerindeki İranlı isimler gerçek mi hayal mi olduğu soruşturulmadığından bir tarafeksik kahyor" dedi. Tantan, "Topluma Kazandırma Yasası ile sanıklar 3-4 yıl sonra dışan çıkacaksa, bir güç geliyor ve bir şeyler oluyor. Bunlann bir noktada himaye eder gibi bir yaklaşım içerisinde olunuyor. Bugün PKKKADEK'in, diğer orgütlerin arkasındaki güçlerin, kimlerin desteklediği açıkça biliniyor. ABD, PKK'vi Türkiye'ye tehdit unsunı olarak gösteriyor. DHKP /Cnin üst düzey yöntecileri, Avrupa'da dilediği gibi geziyor." Terörün finans kaynağına el konamıyor Tantan, Kudüs Ordusu Örgütü üyelerini yetiştiren ve emir aldıklan kanallann ortaya çıkanlmadığının gerçek olduğunu belirterek -Türkhe'de bugün iç ve dış güveniik açısından büyük eksiklikler var. Adli mekanizmanm hileştirilnıesi gerekiyor. Adli mekanizma düzeltilnıeden ülkenin güvencesi yok" dedi. Terörü besleyen kaynaklara bugüne kadar hiç el konulamadığını belirten Tantan. "Genişletiimiş müsadere \etkisL terörü besleyen kaynaklar açısından yasal düzenleme çıkanlmıyor. Almanya'da var. İngiltere ve Amerika, terörü besleyen kaynaklan dondurup el koydu. Türkiye' de yıllardan beri mücadele ediyor ama bu yasaİar çıkmıyor. Bir ülke kendi kendine bu kadar intihar eder mi? Ülke kendini güvencesiz bırakabilir mi? Kimdir bunlan yapnrmayan? Bunlan araşünp çıkarmak lazun." Ankara DGM'de görülen Umut Davası'nda yargılanan suikast failleri Topluma Kazandırma Yasası'ndan yararlanmak isrhorlar. Örgüt meçhul kaldıKışlalı ailesinin avukatı Hasan Bıyıklı, yargının emri verenleri bulmak amacını gütmediğini, sadece tetikçilerin yakalanmasının yeterli görüldüğünü söyledi. adettin Tantan. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Laık- lik ve demokrasi sa\Tinucusu, gazetemiz ya- zan Prof. Dr. Ahmet Taner Ktşlah'nın kat- ledilmesinin ardından geçen 4 yılda ancak cinayetin tetikçileri bulunabildi. Kışlalı ai- lesinin a\ııkatı Hasan Bıyıkh, tetikçilerin ar- kasındaki gücün bulunamadığını belirterek "Ashnda sanüdara bu yönde bir soru da so- rulmadı. Adli soruşturma, böyle bir amaç da gütmedi" dedi. Bıyıklı. örgütün parasal kaynaklan. kim- ler tarafından eğitildiği hususlanmn meçhul kaldığına ve sanıklann her birinin en az 3-4 kez tran'a gittiğinin be- lirlendiğine işaret ederek "Bö>1e- ce fhı şekilde de olsa bu samklann arkasmda hangi de\1etin ve kim- lerin bulunduğu beürlendi'' diye konuştu. duğu befirlendi" dedi. "Bundan sonra yapılacak şey diplomatik temaslarla ultimatom vermekti. Tabii bu yar- gının işi değildi. Böyle bir şeyyapdmadı. Me- sele böylece örtülüp gitti" değerlendirmesi- ni yaptı. Bunun, Türkiye üzerinde emelleri olan başka ülkeler açısından yüreklendirici ol- duğunu vurgulayan Hasan Bıyıklı, şunlan söyledi:"Türkiye için Ahmet İaner Kışlah gibi kişilerin varhğı şanstır. Caniler, bu şan- sı bizinı etimizden aldılar. Amaçladıklan da Cinayetin üstü kapandı' Avukat Hasan BıyıkJı, eli silah tutanlann yakalandığını belirte- rek "Ancak bunlann arkasında- ki gücü tespit dahi edemedik. Asbnda soruş- turmanm her aşamasında sanıklara bu yön- de bir soru da sorulmadı. Böyle bir amaç gü- dülmedL Ele geçirilen maşalann neyi ne za- man yapüklanna Uişkin bir soruşturma ya- pıldı" diye konuştu. Yasadışı örgütün parasal kaynaklan, kim- lerce eğitildiği konusunun meçhul kaldığı- na dikkat çeken Bıyıklı, "Dolayh yoldan, yargılanan sanıklann büyük bir ekseriyeti- nin 3-4 kez tran'a gidip geldikleri ortaya çık- b. Böylece flu şekilde de olsa bu sanıklann arkasında hangi devietin ve kimlerin bulun- rof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı cinayetinin üzerinden geçen dört yılda ancak tetikçiler bulunabildi, bombacı ise halen Jirarda. Ailenin avukatı Hasan Bıyıklı, örgütün parasal kaynaklan, kimler tarafından eğitildiği hususlanmn meçhul kaldığına ve sanıklann her birinin en az 3-4 kez lran 'a gittiklerinin belirlendiğine dikkat çekti. li soruşturmada, ağırlıklı olarak tran istih- baratı destekJi şeriatçı terör örgütleri üzerin- de duruldu. UMUT Operasyonu adı altında 21 Şubat 2000 tarihinde başlatılan çalışmalar, 6 Ma- yıs 2000 tarihinde tstanbulda ilk sonucu verdi. Operasyonda tran güdümlü Tevhid- Selam örgütünün üyeleri gözaltına alındı. Ya- kalanan Ferhan Özmen ile Necdet YükseL Prof. Dr. Kışlalı suikastını, Rüştü Aytufan ve firari Oguz Demir ile birlikte gerçekleş- tirdikJerini itiraf ettiler. Kışlah'nın aracına bombayı yerleşti- ~~ ren Rüştü Aytufan. Ceçenistan'a gitme- ye hazırlanırken, Sapanca'da deprem- den sonra yapılan bir konteynerde ya- kalandı. Suikastın firari sanığı Oğuz Demir henüz yakalanamadı. Demir'in Ağn'nın Esendere Gümrük Kapısı'ndan tran'a geçtiği belirlendi. bu. Şehit edilenler bizimnadide değerlerimiz- dir. Bizi bunlardan yoksun bu-akmak ve ge- ride kalanlan \ üdırmak istiyorlardı. Her iki hususta da amaçlanna ulaştılar gibi. Bugün Türk aydını, Ahmet Taner Kışlalı gibi cesa- retleyazmıyor. Görüşleriniyüreklilikleorta- ya koymuyor. Galiba biraz yıldık." Bombacı firarda Prof. Dr. Kışlah, 21 Ekım 1999 Perşem- be günü. aracına yerleştirilen bombanın pat- laması sonucu yaşamını yitirdi. Olayla ilgi- Af istiyorlar ___ Ankara DGM 'de görülen UMUT da- vasmda. Kışlalı suikastının failleri Fer- han Özmen, Necdet Yüksel ve Rüştü Aytu- fan. Türk Ceza Yasası'nın "devletin anaya- sal ve temel nizamlannı bozma>a kalkışma" suçunu düzenleyen 146 1. maddesi uyann- ca, ıdam cezasına mahkûm edıldi. Ankara 2 No'lu DGM, gelecek günlerde UMUT davasının sanıklan Mehmet AH Te- kin, Yusuf Karakuş, Muzaffer Dağdeviren, FatflıAydmve MehmetŞahin in Topluma Ka- zandırma Yasası'ndan yararlanıp yararlan- mayacaklannı karara bağlayacak. Mahke- me, 5 sanığın durumlan için tçişleri Bakan- lığı'na yazılan müzekkereye yanıt bekliyor. SALI ORHAN BURSALI Bilim: Erdoğan Ne Yapmalı? Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu'na (TÜBİTAK) Başkan ile Bilim Kurulu'na yeni üyeler atamak için, Başbakan Erdoğan'ın bir defalık yetki isteğini kapsayan yasa tasansı, Meclis'te il- gili komisyonlara gitti. Amaç açık: TÜBlTAK'a biraz AKP görüşü bu- laştırmak. Zaten Başbakan'ın Başdanışmanı da "Hepiniz aynı camiye giden cemaat üyeleri gibi- siniz" diyerek de niyetlerini açıkça dile getirmişti... Ashnda doğru bir tanımlama yapmıştı Sayın Başdanışman. TÜBİTAK, tanrısal ve dinsel araştırmalann yapıl- dığı biryerdeğil.. Doğa ve toplum olaylanna "dinsel açıklamalar" getirmek için de kurulmadı. Camilerle hiçbir ilişkisi yok. Diyanet'le de. "öbür dünya" ile de ilgilenmiyor bu kurum. Başörtüsüne bilimsel fetva da veremez. Amacı, hedefi, misyonu yasada yazılıdır. Doğa olaylannı anlamak için çalışır, bilimsel ve teknik araştırmalar yaparak ve yaptırarak, ülke kalkınmasına ve toplumun refahına katkıda bu- lunmak, başlıca görevidir. Tamamen dünyevi bir kuruluştur. Peki AKP lideri, bu kurumdan ne ister? ••• Akla gelen iki nokta var: a) TÜBlTAK'ın çalışmalarını yeterli bulmuyor olabilir. Ülke kalkınmasına yeterince hizmet ver- miyor, diye düşünebilir. Böyle bir eleştiride bulun- sa, yöneticilerini çağınp sorsa: "Anlatın bakalım bilim için ne yaptınız, hangi teknolojilehn üretilmesine öncülük ettiniz, bunca yıllar geçti ülkemizin bilim toplumu oluşmasına katkınız bu kadar mı oldu, neden teknolojide ileri değiliz... Gücünüz mü yok paranız mı, yoksa TÜ- BlTAK'ta yeterli yetenek mi yok... Bunca harca- ma yapıyorsunuz, bunun getirileri ne oldu, yoksa milletin paralannı boşa mı harcıyorsunuz. Bilim ve teknoloji olmadan ülkenin kalkınamayacağını bilmiyor musunuz vb." Böyle sorular sorsa Erdoğan'ı alkışlayacağım. Çünkü bu eleştirilerin bir kısmına ben de katılaca- ğım. Diyecegim ki, çok şükür ilk kez bir siyasi li- der niye yeterince bilim ve teknoloji üretmiyorsu- nuz diye TÜBlTAK'tan hesap sordu... Sonra kurumla otursa, bilimin örneğin 10 yıl içinde ulaşacağı hedefleri tartışsa, bilim politikala- n önerse, ve sonra baksa ki yöneticilerde yeter- sizlik var. kuruma, dışanda kalmış veya bırakılmış bilim insanlanndan takviye yapılmasını istese.. ye- terliliklerini kanıtlayamamış olanlann değişitirilme- sini istese.. bütün bu durumu da kamuoyuna açıklasa... Yoo hayır, böyle bir niyetini ve çabasını ne du- yan var ne gören... • •• b) O halde niyeti TÜBlTAK'ı biraz AKP'lileştir- mek. Bilime biraz orta bir yol çizmek... Kurumu "aynı cemaat üyeleri" olmaktan çıkar- mak. Biraz "farklı cemaatlerden üyeler" katmak... Köktendincilerin yönelttikleri eleştiriler doğrultu- sunda TÜBlTAK'ı değiştirmek. Bilimsel kitaplar yayımlamak, öyle evrim-mev- rim gibi şeylerle uğraşmak, çocuklanmızın bilim- sel düşünce edinmelerini sağlamak artık yasak... AKP, TÜBlTAK'ı Imam Hatip Okulu mu sanıyor? ••• AKP'nin TÜBlTAK'ı değiştirme girişimi, bilim çevrelerinin çok fırsatçı bir azınlık grubunda da destek görmüyor değiî. Bu çok küçük grup, TÜ- BİTAK yönetimine kızgın. Namık Kemal Pak'a karşı. Pak'ın bazı yanlış personel politikalan sonu- cu kurumdan uzaklaşmışlar. Kanlı bıçaklı durum- lan var. Bu nedenle de AKP'nin "Yasa Darbesi"ni des- tekliyorlar. Hem fırsatçı hem de alabildiğine ilkesiz bir çev- re. Güçlüden, iktidardan yana. Her dönemde ortaya çıkan türden. Açık ki kendilerine ikbal kapısı açılacak hayali içindeler. ••• Başbakan, bir defalık yasa girişiminden vaz- geçmelidir. TÜBİTAK kendisine bağlıdır. Bu kurum, devietin ve hükümetin bilim politikalarını uygulamak için vardır. Eğer bilim ve teknoloji üretimine ilişkin hüküme- tin hedefleri ve politikaları varsa, çağınrsın kuru- mun yöneticilerini, onlardan geniş bir brifing alır- sın. Kendi hedeflerini korsun. Bu hedeflere nasıl ve ne kadar zamanda ulaşacaklannı sorarsın. ön- lemler alırsın vb. TÜBİTAK ne Pak'ın, ne de Bilim Kurulu'nun malıdır. Ne de Erdoğan'ın. Bilim Kurulu, hükümetin ve devietin yeni bilim hedeflerini gerçekleştirecek insan değişikliklerini de yapabilecek güçte ve yetenektedir. Zaten olmak zorundadır da... Eee, o halde Erdoğan TÜBİTAK'tan gerçekte ne istiyor? obursali@cumhuriyet.com.tr. AKP'yi Ata'ya şikâyet edecekler HdkAntikobir'e akacok ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Ankara, 25 Ekim Cumartesi günü gerçekleştirilecek ''Cum- huriyetYürüvüşü"ne ha- zırlanıyor. Rektörler, öğ- retim üyeleri, avukatlar, sivil toplum örgütleri ve sendikalar Tandoğan Meydanı'ndan Anıtka- bir'e yürüyecek. AKP hükümetinin "antilaik" uygulamalannı Ata'ya şikâyet edecek olan ka- tılımcılar, mesleki kıya- fetlenyle yürüyüşe katı- lacaklar. İCortej Anıtka- bir'i ziyaretin ardından yeniden Tandoğan Mey- danı'na dönecek. Cumhuriyetin 80. yı- lında Ankara, görkemli törenlere sahne olacak. Etkinlik hakkında bilgi veren ADD Genel Baş- kanı Ertuğrul Kazancı, cumartesi günü saat 09.00'da Tandoğan Mey- danı'nda toplanılacağını söyledi Saat 11. OO'de kortejin Aslanlı Yol'da yerini alacağını belirten Kazancı, Anıtkabir ziya- retinin ardından kortejin saat 12.30'da yeniden Tandoğan"toplanacağını bildirdi. Kazancı, burada katılımcılara hitaben ko- nuşmalaryapılacağını di- le getirdi.