05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2:1 EKİM 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA JV LJ M.J X LJ J \ kulturtŞ cumhuriyet.com.tr 15 ^eni sezonun ilk yeni İDOB yapıtı 'Madam Butterfly'ın galası bugün 20.00'de AKM'de Kanat çırp(ın)ankelebek A 1tan Günbay'm sahnelemesiyle 20 yıllık aradan sonra îstanbullu operaseverlerle buluşan Puccini'nin 'Madam Butterfly'ı, 15 yaşmdaki Cio Cio San'ın Amerikalı subay Pinkerton ile yaşadığı efsanevi aşk ekseninde gelişiyor. GAMZE AKDEMİR îstanbul Devlet Opera ve Balesi (IDOB), 2003-2004 sezonunun ılk yeni yapıtı olarak G. Puccini'nin 'Madam Butterfly' operasını 100. yılı dolayısıyla tüm dünyada kutlanan 'Butterfly Yılı' etkinlikleri kapsa- mında 20 yıllık bir aradan sonra Îstan- bullu operaseverlerle buluştunıyor. Galası bugün 20.00'de AKM'de yapı- lacak olan ve ılk kez 17 Şubat 1904'te Yapıtta Madam Butterfh 'ı Evren Ekşi, Payam Koryak, Efsun Öztoprak ve Ayşe Tek; Amerikalı subay Pin- kerton'ı ise Ari Edirne, Efe Kışlalı, Bülent Külekçi, Hüseyin Likos, Süha Yıldız dönüşümlü canlandırıyor. La Scala Operası'nda sahnelenen 'Madam Butterfly' dünya opera ede- biyatının en önemli yapıtlanndan bi- ri olarak kabul ediliyor. Ak Emeklilik'in de desteğıyle sah- nelenen yapıtı, sanat yaşamında 50 yılı geride bırakan Altan Giinbay sahneye koyuyor. Eser, 15 yaşmdaki Japon Cio Cio San'ın Amerikalı su- bay Pinkerton ile yaşadığı efsanevi aşk ekseninde gelişiyor. Yapıtta dra- matik sonlu bir aşka ılişkin tüm öğe- ler, doğal bir bütünlük içinde sunulu- yor. Pekl ve dalma... Kopuk olmayan ve acı rapsodi ve- risinden hareketle sanıldığı ya da bek- lendiğinin aksine ağır bir tempoda ge- lişmeyen 'Madam Butterfly'da, yö- netmen Altan Günbay'ın 'yapıtı ze- delemeden, radikal bir değişiklik duyumsatmadan, dokunma' amaç- h ve Özenli sahneleme anlayışı ön planda. Aşk, bekleyiş, ayrılık acısı, düş kınklıgı, hasret, gunır, direnmek, ölüm, yapıtın ana temalan. Bu tema- larla yer yer manik-depresif bır ruh- sal trafik, bırruhsal aksiyon bütünüy- le ılerliyor 'Madam Butterfly'. Yapıtta sert Japon geleneklerinin al- tı, görevselliğiyle taraflan köşeye sı- kıştıran tüm o önyargılan, tutuculuğu, diktasıyla özellikle Madam But- terfly' ı dibe çeken bir ek etken ola- rak kalınca çiziliyor. Kaderine boyun egmiştir Madam Butterfly. Artık Pinkerton'ın tannsına inana- cak, onunla aynı tannya diz çöküp d- ua edecek kadar çok sevmektedir. Ve gerekirse aşkı uğruna tüm akrabalan- nı unutabilecek kadar... Onun ıçin aşk yaşamdır, ümittir. "Bir kelebek tu- tar. vücudunu bir iğneyle deier ve sonra bir levhaya koyarmışsınız" der Butterfly, Pinkerton'a. Ve "Pek de yalan değil. Neden bilir misin? Kaçırmamak için. Gelip gittim ben, sen de çırpınıyorsun, benim ol" der Pinkerton. Butterfly'ın ce\abıysa ruhunda ya- şanan fırtınayı özetler gibidir "Peki ve daima" Hlç aşk öldürür mü? Aşka inanç büyüktür, yapıtın müh- rü niteliğindekı gerilimle bileşik hüz- nün doruğa ulaştığı, kelebeğin kanat çırp(ın)tığı ünlü harakıri sahnesinde bile aşk ıçin ölünmekte ama inanç as- la yitirilmemektedir. Pinkerton'ın "Aşk hayattır, aşk hayat için ümit- tir, hiç aşk öldürür mü?" repliği, o anyalanlansada... Altan Günbay, mini bir ek dışında klasik sahnelemeye sadık kaldığını söylediğı yapıtı şu sözlerle yorumlu- yor: "Puccini'nin aşkı bu kadar zir- veye çıkardığı en önemli operası. Aşkların en büyiiğü, düş kırıklığı- nın. çaresizliğin, ayrılığın ve o ünlü bekleyişin aryasıyla derinden du- yumsanan bekleyişin en zorlusu var bu operada. Ve düşülen o acı telaş içinde aşka olan inancın ölürken dahi yitirilmemesi var. Onurlu aşk, onurİu bir direniş ve onurlu bir ölüm var. Tamamen klasik olarak sahnelemeyi tercih ettim. Sadece dünyada belki ilk defa o bekleyiş aryasında Pinkerton'un Nagaza- ki'ye gelişini filme aldım ve fonda film olarak gösterdim". Usta kadro Işbaşında Operanm dünyaca ünlü müziği, or- kestrayı dönüşümlü yöneten iki iyı müzik adamına emanet: tDOB tnüzık direktörü Antonio Pirolli ve Yalçın Adıgüzel. Koroyu da yıne bır başka deneyimli isim, Yıldız Künutku çalıştırmış. Yapıtta Madam Butterfly'ı Evren Ekşi, Payam Koryak, Efsun Öztoprak ve Ayşe Tek; Amerikalı subay Pinkerton'ı ise Ari Edirne, Efe Kışlalı, Bülent Külekçi, Hüseyin Li- kos ve Süha Yıldız dönüşümlü ola- rak canlandıracaklar. Diğer rollerde Önay Günay, Ke- vork Tavityan, Aylin Ateş, Deniz Erdoğan, Yeliz Çelikkol, Toygarhan Atuner, Güneş Gürle, Faruk Gö- ker, Erkan Tezcan, Levent Bakırcı, Gürsan Onurlu, Ahmet Yazıcı, Şöh- ret tnanç, Elif Özel, Cemil Özfırat ve Cemal Atasoy yer alıyor. Dekorlar Erkut Uzelli'ye, kostüm- ler ise Şanda Zıpçı'ya ait. Madam Butterfly, 28 Ekım, 5 ve 18 Kasım günlerinde yine saat 20.00'de izlene- bilecek. (0 212 24911 35 ' 243 20 11). Klavsen sanatçısı Andreas Staier 4. Aya İrini Bach Günleri'nin konuğuydu Fildişi kulelerde müziğe karşı SEVİLAY KOÇOĞLU Bu yıl dördüncüsü düzenlenen Aya İrini Bach Günleri'nin konuklarından biri de ünlü Alman klavsen sanatçısı Andreas Staier'di. Kendisiyle provalar sırasında bir söyleşi gerçekleştirdik. Etkinliğin adı Bach olduğu için de, ağırlıklı olarak Bach'ın müziğinden ve kendi müzikal anlayışından söz ettik. - Klavsenin dışında aynı zamanda modern piyano da çalıyorsunuz. Bu iki klavyeli çalgı arasındaki müzikal farklılıklar neler? ANDREAS STAİER - Klavsen gitarda olduğu gibi teli çekme sistemine dayalı bir çalgı. Piyanonun mekaniği ise rümüyle farklı. Dolayısıyla iki çalgının ses renkleri farklı. Piyanonun dinamik olanakları fazlayken, klavsenin sesi çok az. Klavsenin ritmik olanaklan ise barok müziğin danslannı çalmak için çok uygun. Bach'ı klavsenle, Schubert'i plyanoyla - Kayıtlarınıza baktığımızda birbirine karşıt özellikler taşıyan iki bestecinin; Bach ve Schubert'in öne çıktığını ' görnıekteyiz. Müzik *— tarihinin bu iki büyük doruğuna yaklaşımınız nasıl? STAİER - Bu bir sevgi duygusu ve açıklaması zor. Bach'ın müziği çok yapısal ve polifonik. Schubert'te ise zaman kavramı çok önemli. Müzikte yapı ve duygunun kanşımıyla çok değişik sanatsal sonuçlara ulaşılabilir. Bach'ı klavsenle, Schubert'i piyanoyla yorumlamak benim önceliklerim arasında. - Sizce Bach'ın müziğini toplumsal açıdan nereye yerleştirebiüriz? STAİER - Onun döneminde bir müzısyenın var olabilmesi için ya • Staier. Bach'ın bestelediği müziklerin dinleyene değil çalana zevk verdiğini, çoğu zaman inanılmaz karmaşık müzikler yaptığını ancak her zaman çok iyi sonuçlar çıkmadığını söylüyor. Aynca ona göre bunlar entelektüel müzikler ama samimi değiller. sarayda ya da kilısede görev alması gerekirdi. Bach Leipzig'de kilise, Weimar'da saray müziği yaptı. Saray müziği dans ve bale. kilise müziği ise polifonı ve konturpuan içermekteydi. Bach, toplumsal ve sanatsal birikimleri olan bu iki geleneği birleştirdi. - Bach'ın sanatsal kişiliğini daha çok nerelerde bulabiliriz? STAİER - Bach'ın son dönem yapıtları saray ve kilise geleneğinden kopmuştur. Füg Sanatı'nda olduğu gibi o dönem konserlerde çalınamayacak yapıtlar bestelemişti. Benim konserde seslendireceğim partita da bu dönemin başlangıç yapıtlanndan. Bach'ın son dönemleri Beethoven'in son dönemine benziyor. Müzik biçeminin doruklarında, toplumsallıktan uzak, tutku dolu yapıtlar ortaya çıkardı. Sonuç olarak Bach yaşamı boyunca hem kendinden isteneni yapmış hem de kendi istediklerini gerçekleştirmiştir. Flldlşl kulelerinde müzik yapanlar - Son zamanlarda konserlerde barok müzik dahil eski müziklerin çalınmadığını görmekteyiz. Bu durum yeni müziğin gelişimini olumsuz etkilemiyor mu? STAİER - Belki bır bestecı ölünce müziği de eskiyor. Ancak eski müziği tonal müziğin sonuna kadar düşünürsek, şu anda tonal diyebileceğimiz popüler müzik var. Bir de fildişi kulelerinde oturup müzik yapan insanlar söz konusu. İnsanlar tonal müzik dinlemek istiyorlar ve bunu eski müziklerde buluyorlar. - Bach'ın müziği için her I zaman çok olunılu nitelendirmeler yapılır. 'En iyi müzisyen" veya 'müziğin tanrısf gibi. Bach'ın raüziğinde size göre eleştirilecek bir şeyler var mı? STAİER - Bence fazla Alman özelliklerine sahip olmasından dolayı kılı kırk yaran bir yanı var. Çoğu zaman inanılmaz karmaşık müzikler yapmış, ancak her zaman çok iyi sonuçlar çıkmamış. Bunlar entelektüel müzikler, ancak samimi değiller. Bazı parçalanysa bence dinleyene değil. çalana zevk verir. Ama bilıyoruz ki bazı parçalan dinlemek için değil, çalmak için yazmış. BUGUN • CEMAL REŞİT REY KONSER SALONU'nda 19.30'da J. Radionov keman resıtali. (0 212 232 98 30) • BABYLON'da 22.00'de Fuat Saka konsen. (0 212 292 73 68) • SCHNEtDERTEMPEL SANAT MERKEZİnde 19.00"da Saksofon Quartet konsen (0 212 292 06 55) • Y. KREDİ SERMET ÇİFTER SALONU nda 19 00'da -Günliik Vaşamın Psikanalizi: Yazıdaki Sır, Söy- lemdeki Sır, Edebiyat ve Psikanaliz' konulu söyleşi. (0 212 252 47 00) • TURKCELL BtNASInda 18 30da Ömer Kavur'un 'Akrebin Yolculuğu' adlı fılmı. [0 212 252 47 00) • T. ZAFER TUNAYA KÜLTLR MERKEZİ nde 19.00da Burçak Evren'den Galata Köprüleri Tarihi' adh saydam gösterisı ve söyleşi. 10 212 293 12 ''O) 22. İskenderiye Bineali Ankara'da yaşayan genç sanatçılar katılıyor. Periferik dünyanın sorunları neler? ADANA (Cumuhuriyet Bürosu) - Cumhuri- yet'in kuruluşunun 80. yıldönümünü kutlama et- kinlikleri Çukurova Müzik Dostlan Derneğı'nce (ÇUMDER) düzenlenen Kuvvet Baskın'ın 'Ta- sarlanmış Opera ve Bale Fotoğrafları Sergisi' ve soprano Selmin Günöz ile pıyanist Demet Aytemiz tarafindan verilen şan konseriyle başladı. Baskın'ın Çukurova Ünıversitesi Balcalı kampu- sunda açılan fotograf sergısinden sonra akşam Gü- nöz ile Aytemiz' in konsen Adana Büyükşehir Be- lediyesi Salonu'nda verildi. ÇUMDER adına konsenn açış konuşmasını ya- pan Avukat Bülent Büyükdağ, Cumuhuriyet'in ilk yıllanndan sonra sanatın geri plana atıldığına dik- kat çekerek şunlan söyledı: 'Her ;ey demode llan edildl' "Pek çok yüce değer ya metalaştınldı ya da hor görülür oldu. Güzel kavramı yalnızca bedensele özgüymüş gibi sunuldu. Estetik kaygı güden her şey demode ilan edil- di. Ulusal bilincin ya- ralandığı, külrürel ya- pının erozyona uğra- dığı bu süreçte birçok alanda çöküntü mey- dana geldi. Giyim kiı- şamdan radyo prog- ramlarma, okunan ki- taplardan dinlenen müziğe kadar her şe- yin niteliği popüler olup olmamasıyîa de- ğerlendirilir oldu. Çok satan kitap, çok satan plak, çok izle- nen dizi, iyi müzik, iyi ^—^^^—^^^^^— roman, iyi program olarak nitelendirildi. Buna da yurttaş böyle isti- yor kılıfı bulundu. Sonuçta aklı, bilimi, estetiği üreten kentler yerine, tamamen tüketen, kav- ramlann içini boşaltan, sanat adı altında şidde- ti ve şehveti ön plana çıkaran, eğitim görmüşle- rin bile alt kültüre ait üretimleri sanat yapıtı ola- rak tanımladığı lümpen kalabalıklann oluştur- duğu ucube kentler ortaya çıktı." Konserde, Izmir Dokuz Eylül Üniversitesi Dev- let Konservatuvan öğretim üyesi Demet Günöz ile solist (soprano) Selmin Günöz Bizet'nin 'Carmen Operası'ndan 'Habenara', Massenet'den 'Elegie', Sun'dan 'Seni Sevdim Diye', Tuğcular'dan 'Çö- kertme' ve 'Aygız' adlı Azeri türküleri, Metra'dan tspanyol Valsi 'Serenade', Kalman'ın Çardaş Fürs- tin Operetinden 'Silva'nın Aryası', Loewe'ın 'My Fair Lady Müzikali'nden 'Eliza'nın Şarkısı', 'Curtis'ın 'Tu. Ca nun Chiagne'si, Di Capua'mn 'Marie, ah Marie'si ve Falvo'nun 'Dicintello Vu- ie'sini seslendirdiler. • Çahşmalar yer, ulusalcıhk, yoksulluk ve göç gibi temel sorunlara eğiliyor ve haritamn postmodern süreçte bizim için ne anlama geldiğini sorguluyor. KÜLTÜR • SAN« (02121 293 • * 7» Böniil Ülkii - Gazanfer Özcan TİYATROSU YAKTJHJTVI homedi 3 perde \uanlar F AJLNOLD EBACH l >^ri»y»n G OZCA.N Yoocico ENGPH GÜRMEN PERŞEMBE-CUMA-CUMARTESİ 21.00 / PAZAR 15.OO tel: 0212. 212 94 82 10216) 4M1S55 www.blletli.com MECİDIYEKÖY EFE SANAT MERKEZİ 1885 ORTAOYUNCULAR ISTIKUL CAD. N0:140 TEL (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 www.ortaoyuncular.com Ferhan Şensoy'un BENİBENMİDELİRTTİM? psi'komik oyun FERHAN ŞENSOY - ALİ ÇATALBAŞ - ELİF DURDU giysi: SOLANGE DEN VONDEL müzik: VANINA MICHEL Cuma-Cumartesi 20.00 Pazar 15.00 ve 18.00 Ferhan Şensoy'un BIRIBIZIDIKIZLIYOR 30 Ekim Perşembe 20.00 KULTUR BAKANUĞININ KATKILARIYLA - FERHANGİ ŞEYLER'i gördün mü? - Hayır, fırsat olmadı. -18 yıldır oynuyor! - Evet. Başladığında çocuktum. FERHANGİ ŞEYLER 28 Ekim Salı 20.00 B E Y O G L U A L K A Z A R 293.24.66 12.15-14.30-16.45-19,00-21 ,15 URTRZflO R H A N K E M A L 30 Ekim Perşembe 20.30 31 Ekim Cuma 20.30 1 Kasım C.tesi 15.30 / 20J0 o Satmeye l'yarlayan Gurm Ertekjn * Yöneten Işıl Ka.sapoğlu Bulenl Emın > aror o Sabne Dekor. Tasartm Mrtın Deni/ O.Muzit Netat \ »2li S«5 59 35 »212. 5S5 5» 12 Bilet Satış/Rezervasyon: Ortaoyuncular Grşesi / 0 212 25118 65-66 ÇATI PASSAGE RESTAURANT Eski Sokağnda, û kn neyfeiK, mtm bar. Üst kal can»miEM.toKİı. Hef Pazvtesi: U ^^ yg HaafbyaPMVÜZİK LA. 25 Ekim akşam: Pssafda ştcak p c partısi Rarazanda las* itef yemekien w şörgeceîeri Ozel gûnlefvıızde, sıze özel Beyoghı keyfini yaşatryor. Pazar dahıl 1 2 00 02 00 arası açıktır TefcO(212) 2510000 ^ 2 1 2 ) 2 5 2 7 5 8 0 E mail: info@caliw$tauraııtcwn c y İlanlannız İçin: s 0212.293 89 78
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle