23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞBASIN Amerikan Başkanı Bush, Irak savaşı sonrasmda çıkan uğruna orduyu siyasetin merkezine çekmeye çalışıyor Demokrasitehlikealtinda• ABD'nin martta Irak'ta giiştiği savaş sonrasında ABD Bgjkanı Bush silahlı kuvvetlere tabp etmedikleri şeyleri sunuyor, hücümet işlerinde gerektiğinden fada kanşma hakkı veriyor. Bush, budönemdeki başkomutanlık jgö-evini istismar ediyor. Silahlı kuv'vetlere şirin görünüp yatınm yapmak, onun için siyasi bir geıeklilik haline geldi. Uzun yıllardır süregelen bir demokrasi, askeri bir devlete dönüşme tehlikesiyle karşı karşıya. CEORGE MONBIOT Hikiimetler ve onlardan beklenti içinde olan- lann ilişkilen son zamanlarda çok değişti. Kısa bir sire önceye kadar lobi gruplan siyasileri zi- yare- eder ve onlan istediklen şeyi elde edene ka- dar tehdit ederlerdi. Şimdi ise aynı şeyi bakan- lar, lobi gruplarına yapıyor. Ne zaman büyük bir ticar grup iş yemeği verse, konferans düzenlen- se veya bir sivil toplum örgütünün toplanhsı ol- sa Başbakan Tony Blair ya da bakanlanndan bi- ri orada yerinı alıyor ve hükümete baskı yapma- malan için yalvanyor. ABD Başkanı George Bush da ülkesini köşe bucak gezerek seçim kam- panyasını destekleyebilecek şirketlere yağ çeki- yor. Şirketler istemeden onlara vergi indirimi önenyor. Bu lobi faaliyetinin tersine dönmesinin başka bir boyutu da var. Başkomutan Bush ABD 'de, sanki "aksi" yönde gelişen bir aske- ri darbe oluyor gibi görünüyor. Başkan da mu- halefet de silahlı kuvvetlere talep etmedikleri şeyleri sunuyor, hükümet işlerinde, olduğundan daha da fazla kanşma hakkı veriyor orduya. Bush, şu anda başkanlığın yanı sıra "başkomu- tan" ve Amenkan birliklerine hıtap etmek için her türlü hakkı var. Ancak, günümüzün başko- mutanı geçmişteki liderlerin milliyetçi tutumu- 13Şubat2003... 5 Hazlran 2003,.. Bush, yapbğı konuşmanın ardından Florida'da denizcilerie birükte öğleyemeği yiyor. (AP) Katar'dakontıslananbirtiğizharetindeaskerterteşakalaşıyor.(AP) nun çok ilerisine gidiyor. Bazı günler hitap etti- ği birliklerin üniformalannı bile giyiyor. Onla- nn "raconu"yla konuşuyor, onlara has şakalar ya- pıyor, şarkı ve marşlanndan alrntılara yer veri- yorkonuşmalannda. Televizyon başındaki Ame- rikalılar, Başkan'ı hayretle, şaşkınlıkla izliyor- lar ancak karşılannda kendi dıllerini konuşan bir lider gören askerler ona bayılıyor. Bush, asker- Iere hitaben konuşurken vergi politikalanndan, sağlık sisteminden bahsediyor. Askerlerin onun söylediklerinin çoğu hakkında bilgisi bile yok, neden bahsettiğinden pek anlamıyorlar ama onu alkışlıyorlar. Bu olan bitenler beni, Başkan Bush'un başkumandan olma durumunu istismar ettiği inancına itiyor ki bu, onun ABD Başkanı 'nın uçağı Air Force 1 'ı siyasi amaçlı bağış toplama rurlanna çıkarken kullanmasından daha farklı bir şey. Terorizme karşı yürütülen savaş onun bu tavn için çok "cıhz" bir bahane. Kaldı ki bu tu- tumu 2001 yılının eylül ayında başladı. George Bush, şubat ve ağustos aylan arasında askeri bır- liklere yönelik, bir bölümünün içıne siyasi du- yurular sıkıştırdığı tam sekiz konuşma yaptı. Slyasl gerekllllk Silahlı lcuwetleri yatıştırmak, onlara şiruı gö- rünmek Bush için siyasi birgereklilik haline gel- di. Onlarsız, önümüzdeki seçimı kazanamaz. Eğer Irak'taki direnişi kıramazsa, direniş onun siyasi kanyerini mahvedecek. Direnişi kırmak da ordunun büyük bir bölümünün ülkedeki varhğı- nın sürmesini gerektiriyor. Ülkedeki birliklerin orada olmak istemediklerini söylemek için bir- çok neden ve kanıt var. Birliklerin generallerinin, en azından bazılannm işgalin çok iyi planlanma- dığını düşündüklenni gayet iyi biliyoruz. Bush, Savunma Bakanı DonaJd Rumsfeld ı, Blair ise GeoffHoon'u kılavuz olarak kullanıyor. Ancak Bush, askeri birlikleri kızdırmaya devam ederse onlara istedikleri her şeyi vermek zorun- da kalacak. Bu, askeri bütçenin tüm stratejik ger- çeklerden uzakta turulmasının nedenlerinden bi- ri. Eğer 368 milyar dolarhk rutin harcamaya, nükleer silahlar için aynlan 19 milyar, Irak'taki savaşı finanse etmek için Kongre'nin onayladı- gı 79 milyar dolar ve Bush'un mücadeleyi sür- dürmek için istediği 87 milyar dolan ekleyin. Toplama sonucunda, ABD hükümetinin savaş ve askeri harcamalar için sağlık, eğitim, gıda yardımı ve sosyal refah gibi temel konulardan çok daha fazla para harcadığını görürsünüz. Böyle bir bütçe dağıhmı ancak bir üçüncü dünya askeri diktatörlüğünde görebilirsiniz. Ancak tüm bun- lar sivil bir lider tarafindan yapılıyor. Rakiplerl generaller Bush'un, başkan adayı olduğunu açıkladığın- dan beri diğer bir büyük sorunu ise muhafız ola- rak bile ulusal görevini yerine getirmemiş biri ola- rak rakıplerinin büyük bölümünün savaş kahra- manlan ve generaller olması. Cumhuriyetçiler'in adayı olabilmek için Viet- nam'ın kahraman pilotu JohnMcCain'i alt etmek zorunda kaldı. Irak'ta savaşa girişirken ise Dışiş- leri Bakanı "GeneraT CoKn Pöweu"ın direnişini larmak zorundaydı. Gelecek seçimi kazanmak için savaş döneminde Yugoslavya'daki NATO Kuv- vetleri'nin komutanı olan, Demokratlar'ın favo- ri adayı VVesley Clark'ı yenmek zorunda kalabi- lir. Bush'un tavn, Demokratlar'ın da yurtsever bir parti gibi görünmek için askere yatınm yap- malan gerektiği anlamına geliyordu. Wesley Clark'ın seçim kampanyasının slogam "yeni Amerikan yurtseverfiğr. Başkan atanan son general, toplumdaki iki önemli rolü arasında büyük bir çatışma ve fark olduğunun farkına varmışh. Bunun sonucunda DwçhtEisenhower\ başkan ofısinde hiçbirzaman üniformayla görülmedi. Bush'un askerlere yönelik takındığı tavn hiç takınmadı. Aslında Tony Blair de teneke asker rolünü oy- nadı. Ancak Bush'tan daha az başanlı olarak. George Bush zafer ilan etrikten sonra Irak'a giden ilk batılı lider Tony Blair oldu. Ancak, birliklere seslenirken askerler sessiz kaldı. Güvenilir bir kay- naktan duyduğum kadanyla tngiliz generaller sahte bahanelerle savaşa gönderdiği için ona çok kızgm. ABD'de ise silahlı kuvvetler istiyorlarsa da istemiyorlarsa da siyasi yaşamın merkezine doğru çekiliyorlar. Başka deyişle uzun yıllardır süregelen bir demokrasi askeri bir devlete dönüş- me tehlikesiyle karşı karşıya. (The Guardian, İngihere, 14.10) ÖnceSuriye, sonraIranABDÜLVAHAP BEDİRHAN Jacques Chirac uluslararası toplulu- ğun "Bush-Şaron odağTna karşı mü- cadelede "aciz" kalışından yakınmak- ta ve aşın sağın ABD politikalannı be- lirlemesinden duyduğu derin kaygıyı dagizlememekte. Chirac, bu "şermih- veri"nin diğer "şer mihveri"nden daha tehlikeli olduğu; cemaatlerin "terör mihveriw nin dünyayı rahatsız ettiğini, ancak bu iki "terör devkti"nin toplum- lann ve halklann güvenliği için ciddi tehlike oluşturduklan inancında. Bu iki devletin, uluslararası ilişkileri, kanunlan ve banşı bütünüyle ortadan kaldırdık- lannı düşünmekte. ABD "şahinler''inin tasarladıklan ve uyguladıklan politik, askeri planlann gözden geçirilmesine ilişkin girişim- ler, "amaçlar"ın gözden geçirilmesine değil, uy- gulama hatalannın gide- Savaş da bölgeyi saracak bir yangını başlat- manın bilinçli hazırlığı içinde. Önem- sedikleri tek şey Arap dünyasını, îsra- il'in elinde dileğince şekil verebilece- ği hamur kıvamına getirmek üzere de- ğiştirecek güçte olduklannı kanıtla- mak. Buradan yola çıkarak Bush'un, Şa- ron'un Suriye'ye saldınsını onaylama- sı, Israil'in elinde dileğince şekil vere- bileceği hamur kıvamına getirmek üze- re değiştirecek güçte olduklannı kanıt- lamak. Bush'un, Şaron'un Suriye'ye saldınsını onaylaması, Israil'in Irak 'ta işin içinde olduğunu açık bir şekilde di- le getirilmesi olarak anlayabiliriz. ABD şahinlerinin, Israil ve Türki- ye'nin Irak'taki varlığıyla, öngördük- İeri "bölge siyasi harrtasırun değiştirü- mes" için gerekli adımlar atılmaktadır. Israil'in stratejik hedeflere nükleer — — — saldın düzenleyebilecek Suriye'ye karşi gücünü vurgul'ayan ha- berlerin, Israil'in, Suri- rilmesineyönelik! Dola- kaoiatiimicrir Tnlr ye'nmbaşkentininyakın- yısıyla Bush, bu "amaç- DaşiatlimiŞtir... 1^0* lanna düzenledigı saldı- lar"a ulaşmada kararlı- yaKinda da Iran a ndan birhafta sonra ağır- karşı başlatılacaktır. ç[ / su metim souum m I$K J- OtACfikL ' Condoleezza Rice Bush'un ulusal güveıüık danışmaıu. Donald Rumsfeld ABD Savunma Bakaıu. PervezMüşerref ince bir ayaryapıyor Pakistan, Keşmır'deki teröre ilişkin sponsorluk rolü konusun- da birhayli kafası kanşmış durum- da gibi görünüyor. Cumhurbaşka- nı Pervez Müşerref BM'ye bölge- deki şiddetin azalmasında kendi kişisel etkisini kullanabileceğini anlattıktan sonra -ld Hindistan bu söylemin Islamabad'ın sınırdaki teröre ilişkin karmaşık rutumuna arh bir unsur olarak niteliyor- Pa- kistan'ın dışişleri bakanı da aynı şeyi söylüyor. Belki Pakistan, geçmişteki, Keş- mir konusunda suçsuz olduğuna dair iddialanna inanıhnadığına göre, bir diyalog başlatırsa radi- kal Islamcı gruplan dizginleye- bileceğini söyleyerek topu Hin- distan'a atmayı hesap etmiştir. Belki, dünyanın görüşmelerin sür- mesini tercih ettiğini bildiği için terorizmi engelleme girişimini körüklemekten daha makul bir yol olduğunu anlamıştır. Ancak, böyle bir durumdaki en büyük zorluk General Pervez Müşer- ref in güvenilir biri ormadığını bilmektir. Geçmişi kandırmaca- lar ve aldarmacalarla dolu. De- mokratik yolla başa gelmiş baş- bakanı görevinden ederek aldat- tı. 11 Eylül saldınlan sonrasrnda ise General Müşerref yakın iliş- ki içinde olduğu eski dostlan Ta- liban ve El Kaide'ye sırt çevirdi. Tehlikeli ovunlar Ancak, ABD'nin yanında tero- rizme karşı savaşta yer almak adı- na Taliban ve El Kaide'yle resmi ilişkisini kesse bile Pakistan'ın hâlâ tehlikeli bir oyun oynadığı- na inanmak için neden var. Sade- ce Lsame bin Ladin hayatta ve Pakistan'da değil. Onun terör gruplan de Pakistan ordusunda- ki sempatizanlanyla yeniden bir araya geliyor gibi görünüyor. Mü- şerref'in Afganistan ve Keş- mir'deki îslami cihat yanlılannı kontrol edeceğini söylemesi çok ince bir ayar yaphğını gösteriyor. Ancak, onun şüphe uyandıran geçmişi fazla güven telkin etmi- yor ve herkesi kaygılandınyor. (Hmtustan Tmes,HiruBstan, 14.10) lığın, Beyaz Saray'daki başansının ve kahcılığı- nın zorunlu koşulu oldu- ğu yanılsaması üzerine yapılanan anlayışa uy- gun politikalannı sürdü- recektir. Üstelik de, dün- ya ve ABD kamuoyunun önemli bir kesimince bu "amaçlar"ın sert eleşti- rileraldığı birdönemde... ^ ^ ~ ~ ^ ^ ~ " Ancak Bush, 4t şahinkr"]e ABD'nin Ortadoğu politikalarmın miman oldu- ğunu kanıtlayan Ariel Şaron'un esiri olmayı sürdürüyor. Ve hiç kuşku yok ki ABD Başkanı, Israil'in Suriye'ye sal- dınsını kutlamakla ahmakça bir yanlış- lık yaptı. ABD, Israil'in bölgede dile- ğince davranmasına olanak tanımış ol- du. Israil de, ABD'nin kanatlan altin- da yeni saldın politikasının temelleri- ni atmış oldu. Oyle ise, Suriye'ye kar- şı savaş başlahlmıştır.. çok yakında da Iran'a karşı başlatılacaktır. Israil-Ame- rikan Likudu'nun tasarladığı buydu ve anlaşılan Irak'ta, giderek ağırlaşan kor- kunç durumla elde ettiği "zafer"den yararlanmak istemektedir. Bununla be- raberBush-Şaron odağının, yaşananlar- dan yola çıkarak Irak'ta zor durumda olduğunu söylemek bir yanılgı. Onlar bölgeyi bir kaosa sürüklemek, ardından hk kazanması rastlantı de- ğil. Özellikle Iran nükle- er santrallannın vurulma- Boyle bir donemde s ı n ı n o l a n a k l ı o l u ş u Arap dünyası ürkmüş sürüde bir koyun gibi kendi içine gizlenmektedir. rinde yogunlaşılması, böl- ge geleceğinin okunması niteliğinde. Israil'in nük- leer silahlan ABD'ye gö- re toptan yıkım silahı de- ğil! Israil, büyük devlet- lerin sorgulayamadığı, nükleer denetim dışında kalabilen ve ABD tarafindan tanınan bir nükleer güç olduğunu açıklama tarihi firsatını kul- lanmış oldu. ABD'nin ise, nükleer si- lah yeteneğini ona vekâleten ve onun çıkan uğruna kullanacak bir stratejik or- tağı olması nedeniyle sevinmekten baş- ka yapması gereken bir şey yok... Böyle bir dönemde Arap dünyası ürk- müş sürüde bir koyun gibi kendi içine gizlenmekte ve dünyanın hasta adamı olduğunu kanıtlamaktadır. Aşağılan- ma ve suskunluğundaki hezimetin utan- cı, yalnız kendi halklannın değil, bir baş- ka cephenin, "Bush-Şaron mihveri"nin şerrine sınır koymak ısteyenlerin de ye- nilgisidir. Ve eğer Arap dünyasında bu gördüğümüz bir aman dileme ise, tes- limiyetin de koşul ve sınırlan olmalıdır... (El-Hayat, Mısır, 13.10) Komşu ülkelerin de hanedancı demokrasiye geçmesi istikrarsızlık ve yolsuzluğa davetiye çıkanr Azeri modeli taklit edilmemelitlham AHyevin. HaydarAhyev'in oğlu, vârisi ve ye- ni seçilen Azeri De\let Başkanı olarak uzun süredır med- yada karikatürize edilen görüntüsü ve playboy imajı- nı silmek için haftalarca çaba sarfetmesi gerekiyor. An- cak, eski devlet başkanının oğlu olmanın elbette olum- lu yanlan var. Babasının Politbüro'daki ilişkileri saye- sinde Moskova'daki en iyi eği- timi aldıktan sonra Ilham Ali- yev, Azerbaycan'daki bir pet- rol şirketinin tepeden inme yö- netim kurulu başkan yardım- cısı oldu. Sonra Ulusal Olim- piyat Komitesi Başkanlığı'na atladı. Avrupa Konseyi'ne, Strasbourg'a giden Azeri de- legasyonuna başkanlık etti. Ve bir süredir de ülkenın başba- kanıydı. Şimdi ise ülkenin başına geçti. Azerbaycan önümüzdeki 20 yıl içinde 6 milyar va- ril petrol ve çok büyük mıktarda doğalgaz ihraç ede- cek. Tabii, ülkeye girmesı garanti gibi görünen bu na- kit para Aliyevler'in -yüksek rütbeli makamlarda on- larca arkabalan var- iştahını kabartıyor. Başka deyiş- le Aliyev Hanedanlığı fikri Ilham ve yakınlan için çok şey ifade ediyor. Birçok kişi seçim sonrası ülkede yay- gın şekilde yaşanan şiddet olaylannı protesto etmele- ri halinde misillemeyle karşılaşacaklanndan korku- yor. Bundan sonra Bakû'da ne olursa olsun, muhalifi olan protestocular evlerine döndükten sonra deneyim- siz Ilham Aliyev'i önemli bir sınav bekliyor. Petrol dı- şında ricari kapasitesi fazla büyük olmayan ülkenin eko- nomisi ve Dağlık Karabağ sorunu yüzünden gelen bin- • Geçen çarşamba yapılan seçimde Azerbaycan Cumhurbaşkanı olan oğul Aliyev'in başanlı olması eski SSCB ülkelerinin ihraç etmek isteyeceği bir model oluşturabilir. Ancak, hanedancı demokrasi Azerbaycan için de bölge ülkeleri için de iyi bir gelecek sağlamaz. lerce mülteci seçim sandıklannı oy pusulası doldurmak- tan çok daha zor anlar yaşatacak yeni başkana. Ilham Aliyev'den yana olanlar onun çok iyi Ingilizce bildi- ğinin, diğer adaylardan daha modern bir bakış açısı ol- duğunun ve Batı'ya ricaret konusunu KGB eğitimi al- mış babasından daha iyi anladığının altını çiziyorlar. Ancak babasının yönetiminden kalan siyasi kavgalar ve yolsuzluk gibi çok önemli olumsuzluklarla müca- dele edip edemeyeceğı belli değil. Aliyev Jr.'uı siyasi içgüdülerinin görevde kalmasına yeterli olacağına ke- sin gözüyle bakılamaz. Baba Ahyev'in yönetiminde gö- revli olan, gölgede kalan veya sadık olmayan bazılan onun yerine oynamaya kalkışabilir. Bu durum karşı- suıda Azerbaycan'da ciddi bir güç kavgası yaşanabi- lir.BölgedekihanedanlannRomanoviarvelranŞahı'nın ailesini örnek alırsak pek de mutlu bir tari- hi olmadığını anımsamalıyız. Eski Sovyet- ler Birliği'ndeki babadan oğula ilk direkt görev de\Tİ olduğu için olup biten komşu ül- kelerde aynı yolda ilerlemek isteyen, yaşını almış liderler tarafindan ilgiyle izlenecektir. Eğer Ilham Aliyev başanlı olursa "Azeri modeH'' diğer Örta Asya ve eski Sovyet ül- kelerine ihraç edilebilir. Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev siyasi parti kuran en büyük kızı Dariga'yı yerine bırak- mak istiyor gibi görünüyor. Heyecan verici gibi gorün- se de hanedancı demokrasi Azerbaycan ve diğer eski Sovyet ülkelerinin geleceği için iyi biryol değil. Demok- ratikleşme sürecini alay edilecek hale getirmesinin yanı sıra yolsuzluk ve siyasi istikrarsızlığın önünü açar. Azeri halkı bir deneyde kobay durumunda. Umut edelim ki diğer liderler aynı yolda ilerlemesin. (Moscmv Tunes, Rusya, 17.10)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle