Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30 OCAK 2003 PERŞEMBE
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALt StRMEN
Hanmsız Şizofren Klm?
Fethi Alpergin'i kırk yıl önce, hukuk fakülte-
si öğrencisi iken tanımıştım. Seçkin bir hukuk-
çu, saygın bir hâkimdi. Yüksünmeden, sıkılma-
dan, yeniyetme bir hukuk öğrencisi ile sohbet
ederdi.
Ondaki hukuk mantığı ve bilgisine hayran-
dım.
Ankara'da Yargıtay üyesi olarak görev yaptı-
ğı sırada kendisini ziyarete grttiğim bir gün, bir
gençlik anısını, genç hukukçu arkadaşının ku-
lağına küpe olsun diye, anlatmıştı.
- O zamanlar Manisa'da genç bir hâkim ola-
rak yaşlı bir ağır ceza reisinin yanında çalışıyor-
dum, diye başladı söze.
Günlerden bir gün, salonda yargılama yapan
iki genç hâkimi görürler, biri hanım olan genç-
ler, davalıyı da, davacıyı da azarlamaktadııiar.
Yaşlı dostu Fethi Bey'e döner,
- Görüyor musun Fethi Bey evladım, insan işi-
ne hâkim olamadı mı, işte böyle bağırıp çağırır,
der.
Fethi Bey şöyle noktaladı öyküyü:
- Çok utandım. Ama bu olayı hiç unutmadım
ve bütün mestek hayatım boyunca kürsüden kim-
seyi azarlamadım. Bir süre sonra, insanlar da
durumu fark ettiler. Benim duruşmalarımda,
avukatlar da birbirleriyle lüzumsuz dalaşlara gir-
mezler, saygılı davranırlardı...
Fethi Alpergin'i yıllar önce erken kaybettik.
Mekânı cennet olsun! Nur içinde yatsın!
• • •
Tayyip Erdoğan'ın daha resmen oturmadığı
iktidar koltuğunu görür görmez oraya buraya sal-
dırmasına tanık olunca, Fethi Bey'in anlattığı
öykü geldi aklıma.
Evet, Tayyip Bey biryandan Rauf Denktaş'a
gazete sütunları, TV ekranlarında savaş açar-
ken bir yandan da kendisine övgüler yağdıran-
ların dışında kalıp da, yaptıklarını eleştirenlere
esip küfürüyor.
Davos'taki zenginler toplantısındaki, teset-
türlü ve de moda defileli tanıtma gecesini eleş-
tirenlere verdiği yanrt da müthiş; Tayyip Bey on-
ları şöyle tanımlıyor:
- Birtakım hazımsız, şizofren tipler.
Tayyip Bey'in kürsüdeki ve uluslararası top-
lantılardaki Kasımpaşalı üslubuna, Türkiye'nin
ulusal davalarını müzakere masasında savu-
nanlara karşı tavrına bakınca elimde olmadan
soruyorum:
- Tayyip Bey, hazımsız kim acaba?
Eğer Tayyip Bey kendini hazımlı görüyor ve
kendisi için böyle birsıfatı içine sindiriyorsa, bı-
rakın, biz de hazımsız olalım ve Türkiye adına
takınılan bu tavn içimize sindirmeyelim.
• • •
Şizofreniye gelince: Düşünce ve davranışta
önemli bozuklukların ortaya çıktığı, gerçekler-
le olan ilişkilerin büyük ölçüde yitirildiği, kişilik
yırtılmasıyla ikili kişiliğin doğduğu bir hastalık olan
şizofreniyi çevrenizde yakıştıracak olsanız kime
yakıştırırsınız?
Barış diye nutuk atıp, savaşa koşar adım git-
mek şizofrenik bir davranış değil mi?
Temsil ettiği insanların yarısı yoksulluk sınırı-
nın altında yaşar, ülkesindeki her sekiz insan-
dan biri açlık sınınnın aşağısında sürünürken Da-
vos'ta görkem gösterisi, şizofrenik bir davranış
değil mi?
Kimseye "Davos'a neden gidiyorsun?" de-
miyoruz. Hali herkesçe malum olan Türkiye adı-
na bağlantılar kuımak üzere, Davos'a da gider-
sin Mavos'a da... Yoksula bol keseden vaat da-
ğıtırken zengine yaltaklananın Porto Alegre'de
boy gösterecek hali yok ya!
Ama bu görkem gösterisini, bu moda defile-
sini kimse yemez, senin bütçeni bile IMF yapı-
yorsa, gösterine bakıp da, kimse sana "Aşkol-
sun vallahi!" demez.
Tayyip Bey, karşıtlarını kastede'rek, diyor ki;
- Siz anlatamadınız, ama biz anlatacağız.
Maşallah hazretin anlatma yeteneğinin ne ka-
dar üstün olduğunu, AB'den üyelik müzakere-
lerine gün almak için yaptığı geziler sırasında ve
nihayet Kopenhag'da gördük.
Tayyip Bey uluslararası arenada Türkiye'yi
kimsenin anlatamadığı kadar iyi anlattığını söy-
lüyor.
Ben de merak ediyorum, acaba o akıcı yaban-
cı diliyle mi, geniş iktisat bilgisiyle mi, derin ta-
rihi malumatı ile mi, yoksa engin siyaset bilimi
birikimi ve devlet adamı deneyimiyle mi anlatı-
yor Türkiye'yi dünyaya kimsenin anlatamadığı
gibi...
Dün birdostum iletartışıyordum konuyu, gül-
dü, kestirip attı:
- Amaaan sende, bunlan ciddiye mi alryorsun?..
Kasımpaşalı Tayyip bu, söyler, neden bunlara
kulak asıyorsun ki!..
TKP liderinin ölüm yıldönümü
Mustafa Suphi ve
arkadaşlan anıldı
tstanbul Haber Servisi
- Türkiye Komünist
Partisi (TKP) lideri
Mustafa Suphi ve 14
arkadaşı ölümlerinin
82. yıldönümünde
TKP il ve ilçe
örgütlerinde anıldı.
TKP tarafından
yapılan yazılı
açıklamada, Mustafa
Suphi ve
arkadaşlannın
öldürülmelerinin üzerinden 82 yıl geçtiği
anımsatılarak "TKP adını gururla taşnnanm
onurunu duyuvoruz" denildi. Mustafa Suphi ve
arkadaşlan için dün Nâzım Kültürevi'nde bir
etkinlik gerçekleşitirildi. Sınevizyon
gösterimiyle başalayan törende TKP Siyasi
Büro üyesi Haluk Yurtsever bir konuşma yaptı.
Bir askerin şehit edilmesi olayı sonrasında bölgede operasyonlar yoğunlaştınldı
Idil'de30kişi gözaltındaMAHMUTORAL
DİYARBAKIR- Şırnak'ın Idil
ilçesinde 2. Jandarma Piyade
Hudut Tabur Komutanhğfna
pazartesi gecesi düzenlenen si-
lahlı saldında bir erin şehit edil-
mesinin ardından bölgede ope-
rasyonlar sürüyor.
Gözaltına almanlardan bazı-
lan Şımak'a götürülürken Diyar-
bakır'dan da ÎHD, ÇHD ve ba-
ronun oluşturduğu bir heyet araş-
tırma yapmak üzere Idil'e gitti.
Şıraak Valisi Hüseyin Başka-
ya, 2. Jandarma Piyade Hudut
Tabur Komutanlığı'na düzenle-
nen saldırıyı "bölücü örgüte
mensup teröristierin gerçekleş-
• Şırnak Valisi Hüseyin Başkaya, 2. Jandarma Piyade
Hudut Tabur Komutanlığı'na düzenlenen saldmyı "bölücü
örgüte mensup teröristierin gerçekleştirdiğini" belirtti.
tirdiğini" belirtti. Saldırganla-
nn tabur komutanlığına silah-
lannı gizleyerek yaklaştıklannı
ve 5 dakika kadar rasgele ateş et-
tiklerini kaydeden Başkaya, gü-
venlik güçlerince başlatılan ope-
rasyonlann sürdüğünü bildirdi.
Idil'deki saldınnın ardından
ilçe merkezinden, Sulak'tan,
Yarbaşı'ndan, Oyalı'dan, Oy-
mak'tan, Ulak'tan, ve Sırt-
köy'den toplam 30 kişi gözaltı-
na alındı.
Gözaltına alınanlardan 8' i Şır-
nak Emniyet Müdürlüğü ve Jan-
darma Alay Komutanlığı'na gö-
türüldü. Ilçede gözaltına alınan-
lann bir kısmı emniyette, bir kıs-
mı dajandarmada sorgulanıyor.
Gözalhndaki ANAP'lı Sırtköy
Belde Belediye Başkanı Şahta
Akman serbest bıraîuldı.
DEHAP Şımak îl Başkanı Re-
sulSadak, saldın sonrasında dü-
zenlenen operasyonlarda parti-
sinin ilçe yöneticileri Yetkin Adır-
beK ve Mehmet Gören' ın de gö-
zaltına alınanlar arasında bulun-
duğunu söyledi. Ilçede saldınnın
provokasyon amaçlı olduğu yö-
nünde iddialar bulunduğunu ifa-
de eden Sadak,"Ama halkımıy
buna izin venneyecek" dedi.
Diyarbakır'daki sivil toplum
örgütleri de Idil'de araştırma
yapmak üzere harekete geçti.
IHD Bölge Temsilcisi Hanefi
Işık, tHD Diyarbakır Şube Baş-
kanı Selahattin Demirtaş, tHD
Yöneticisi Ayla Akat, ÇHD Di-
yarbakır Şube Yöneticisi Sani-
yeKarakaş'tan oluşan bir heyet
dün Idil'e gitti.
Idil'deki saldın sonrasında böl-
gede tedirginlik yaşanırken polis
AbduDahOcalan'ıntmrairdatec-
rit altında tutulduğunu öne süre-
rek molotofkokteylli saldın dü-
zenleyen eylemcilerin peşinde.
Kendini
"mehdi"
ilaneden
Yaşar
Yılmaz'ın
"kümes" adı
verilen
alanda
değişik
zamanlarda,
çeşitii
amaçlariçin
yapürdıgı
evlerteker
teker yıküdı.
Tarikat elebaşısı Yaşar Yılmaz'ın Akfırat'taki 'Cennet Bahçesi' yıkıldı
Şeriat çiftliği yerle bir
OKT4YAPAYDIN/
ALPERTURGUT
Tuzla'nın Akfirat beldesinde
müritleri, eşleri, yabani ve evcil
hayvanlanyla "komün hayati"
yaşayan "Edep Tarikau" eleba-
şısı Yaşar Yılmaz'ın (63) "kü-
mes" adı verilen tarikat merkezi
yerle bir edildi. Yansı Hazine ara-
zisinde kalan diğer yansı ise
"şeyh" Yılmaz'ın müritlerinden
birine ait olduğu öne sürülen ve
"harem'' olarak kullanılan villa
yıkılamadı. Tuzla Kaymakamlı-
ğı, 2 katlı villanın yıkımına soruş-
turma sürdüğü gerekçesiyle onay
vermedi.
Aknrat'ı "kadüıksistemiyleesir
kampma" çeviren Yılmaz'ın iş-
gal ettiği 170 dönümlük arazide-
ki yıkım için dün erken saatlerde
iş makineleri beldeye geririldi.
Jandarma hem belde girişini ke-
sip, hem de Akfirat'ın merkeziy-
le yıkım yapüacak alan arasına
"robocop" timlerini yerleştirdi.
Jandarma komandolann da ka-
tıldığı önlemler sırasında çevre-
de kuş uçurulmadı. Yılmaz'ın ya-
kın akrabalan ve bazı müritleri de
yıkımı okul bahçesinde ızledi.
'Taş üstünde taş kaimadT
Kendini "mehdi'' ılan eden Yıl-
maz'ın "kümes" adı verilen alan-
da değişik zamanlarda, çeşitii
amaçlar için yaptırdığı evler te-
kerteker yıkıldı.
Jandarma gözetimindeki yı-
lerini kabul ettiği bölüm yıkıldı.
Türbe haline çevinp, 12 sandukay-
la donattığı sahte mezarlığında
yıkılmasının ardından, bırçok oda-
ya sahip, gizli bölmelen bulunan,
nikâhına aldığı küçük yaşta kız-
larla ve kadınlarla beraber oldu-
ğu üç katlı merkezi bina yerle bir
edildi.
Daha sonra yıkım ekipleri, her
yeri ikişer üçer tel örgülü bari-
katlarla adeta bir kaleye çe\rilen
Akfirat'ı "kadılık sistemiyle" "esir kampına" çeviren
Yılmaz'ın işgal ettiği 170 dönümlük arazideki yıkım
sırasında yoğun güvenlik önlemleri alındı.
kımda, öncelikle ANAP'lı Akfi-
rat belde belediyesi tarafından
çevrilen alandaki çitler ve tel ör-
güler parçalandı. Alanı açan yı-
kım ekipleri ve iş makineleri da-
ha sonra eylerin bulunduğu bölü-
me girdi. Önce Yılmaz'ın kömür
deposu olarak kullandığı sundur-
ma, daha sonra ise kaplan, sırtlan,
aslan postlanyla döşeli, misafir-
alanda yer alan çitleri ve arasın-
da bir soğuk ha\
>
a deposunun da
yer aldığı çeşitii amaçlar için ya-
pılan barakalan da yıktı.
Havuzu da yıkıldı
Belediye arazisini, çiftliğe çe-
viren Yılmaz'ın, beslediği hayvan-
lannın su gereksinmesıni karşıla-
dığı, yaz aylannda ise müritleri ve
kimi zaman imam nikâhlı eşleriy-
le yüzdüğü belirrilen büyük ha-
vuzu da ış makınelen tarafindan
yok edildi. Yıkımlar sürerken,
alanda kalan bir deve ile 6 deve-
kuşu ise TanmflMüdürlüğu ekip-
lerince özel bölümlerde tutuldu.
Ancak, gürültüden korkan iki ka-
racadan bin ekiplerce bayılularak
yakalanırken, diğeri ise barikat-
lan aşıp köy içine kaçtı.
Yıkım gûn boyu stirdû
Belediye arazisini işgal ederek,
tarikat merkezine dönüştüren Yıl-
maz'uı kaçak yapılan gün boyu
süren çalışmayla yıkılıp, 170 dö-
nümlük alan kamuya açıldı. Bel-
de girişinde çevırdiği bin dönüm-
lük arazının çitleri ise 'kaçak ya-
pılaşmaya yol açabfleceği' gerek-
çesiyle yıkıhnadı. Yansı Hazine
arazisine yapılan dört ayn giriş ka-
pısı olan iki katlı 4 daireli süper
lüks vülaya dokunulmadı. Kayma-
kamlık onayıyla durdurulan vil-
la yıkımının ne zaman gerçekleş-
tirileceğı ise öğrenilemedi.
SARIOĞLU KENDÎStNl ÎMAM ÎLAN ETMÎŞTÎ
Çağncı'nm avukatma
3 yıl hapis i
ELKATMIŞ: PROVOKE EDÎLMEK ÎSTENlYOR
Komisyon Imrah'ya
gitmeme kararı aldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yasadışı "Islami
Hareket Örgütü" davasının Yargıtay 9. Ceza Daire-,
si'nde yapılan temyiz duruşmasında, kendisini "imam"
ilan eden ve "laik devletin Müslümanlan yargılama yet-
lcisi olmadığını" ilen süren, trfan Çağncının a\oıkatı
Abdurrahman Sanogju hakkında. "görevi kötüye kul-
lanmak" suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava
açıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Ka-
nadoğhı'nun suç duyurusu üzerine başlatılan so-
ruşturma tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Başsav-
cı Vekili Ahmet Soylu tarafından
düzenlenen fezlekenin gönde-
rildiği Adalet Bakanlığı Ce-
za Işleri Genel Müdürlüğu, .
dosyayı Kınkkale Cumhu-'
riyet Başsavcılığı'na havale
efti. Kınkkale Ağır Ceza Mahke-
mesi'ne açılan davanuı iddianame-
sinde, Sanoğlu'nun, sa\"unmaya besme-
le çekerek başladığı ve "Laik düzeni mü-
vekkiüm de kabul etnıez ben de kabul etmem.
Laik devletin benimle sözleşme yapmasını isti-
yorum" şeklindeki sözlerine yer verildı. Dos-
ya. davaya bakmakla görevli ve yetkili An-
kara Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu)-TBMM însan Haklannı In-
celeme Komisyonu, "Medis'in
PKK'nin baskisı karşısmda bo-
yun eğdiği'' görüntüsü oluşaca-
ğı gerekçesiyle Abduüah Öca-
lan ile göruşmeme karan aldı
Komisyon Başkanı Mehmet El-
katmış, Öcalan'ın avukatlanyla
görüşturülmemesınin mazeretinin
olamayacağını, ancak olayı pro-
voke etmek isteyenlerin de oldu-
ğunu söyledi. Adalet Bakanı Ce-
mil Çiçek, dün îmralı'ya gitmek
isteyen heyetin hava koşullan ne-
deniyle Gemlik'e sığınmak zo-
runda kaldığını belirterek "Bu-
güne kadar hava muhalefetinin
bahane olduğu söylenrvordu. ba-
hane ohnadığı görüldü" dedi.
TBMM tnsan Haklannı Ince-
leme Komisyonu, dün Güney-
doğu'da 6 ilde yapılan inceleme-
leri değerlendirirken Öcalan ile
görüşülüp görüşülmemesini de
tartıştı. Komisyonda, bazı çe\Te-
lerin Öcalan'ın avukatlanyla gö-
rüşememesini istismar ettiğüıi
vurgulayan milletvekilleri, "Böy-
le bir dönemde adaya gitmek,
MecBs'in PKK'nin baskısma bo-
yun eğdiği görûnrüsü oluşrurur"
dedıler Toplantının ardından ba-
sın toplantısı düzenleyen Elkat-
mış, adaya gitmeye gerek gör-
mediklerini, ancak temaslarda
bulunacaklannı bildirdi.
Bölgede 'sık arama' sürüyor
Güneydoğu illerinde yapılan
incelemeleri de değerlendirdik-
lerini anlatan Elkatmış, bölgede
kamu görevlileri ile sivil toplum
örgütleri ve halk arasında üetişim-
sizlik olduğunu anlattı. Cezaevi
ve karakollarda işkenceye rastla-
madıklannı anlatan Elkatmış,
OHAL'in kalkmasma karşuı ba-
zı bölgelerde sık arama uygula-
masının sürdüğüne dikkat çekti.
KADEK niçin saidırıyor?
Güneydoğu 'da
savaş
senaryosu
MEHMET FARAÇ
u
ABDKADEKTegörû|tf'','^IA»Jaıılan
Kuzey IrakHaJ" başlıklı haberlerin medyaya
yansımasmdan önce, Lice-Hani kırsalında
teröristierin bir askeri şehit etmesi, "tCTÖr geri
mi geByor" sorusuna da yol açmışn... Idil'de
askeri birliğe yönelik ateş sırasında güvenlik
güçlerinin bir kayıp vermesinin ardından ise
bölgede, KADEK kullanılarak Türkiye'yi
Kuzey Irak üzerinden savaşa çekme
provokasyonlanndan söz ediliyor.
KADEK'in eylemlerinin gerekçesi aranırken
ABD'nin Irak'a müdahaie hazuiığı öncesinde
bölgede yaşananlann tek tek irdelenmesi
zorunruluğu da doğuyor. Türkiye'nin, Irak'a
.müdahalede ABD'nin yanında yer alması
konusundaki çekingenliği sürerken Türk
güvenlik güçleri bir dönem PKK'nin
kullandığı kamplarda konuşlandı. örgüt
bölgede bannma sıkıntısı çekiyor.
Müdahaie sonrası Kürt gruplann ezeli
çatışmasına sahne olan Kuzey Irak'ta nasıl bir
yönetim yapısı olacağının belirsizligi de
KADEK'i harekete geçiren önemli bir unsur.
örgüt, KYB ve KDP'nin bölgede tek başına
hâkim olacağından endişe duyuyor. Hatta
KADEK, savaşın yaratacağı yapılanmada
bölgedeki varlığının bitecegınden de
kaygılanıyor. Geçmişte PKK'yi Türkiye'ye
karşı koz olarak kullanan ülkelerin
eylemlerinin yaru sıra ABD'nin Türk ordusunu
Irak'ta savaşa çekme ısran göz önüne
alındığında, KADEK'in eylemlerinde fıtili
ateşleyen önemli bir mekanizma ortaya
çıkıyor. O zaman, gazetelerdeki **CIA Kuzey
Irak'ta" haberleri de daha anlam kazamyor.
'Tecrit'eyfemfcri
örgüt militanlannın Güneydoğu'daki
hareketlerinin kökeninde AbduEab öcabm'a
yönelik uygulandıgı öne sürülen "tecrit" de
yaüyor 27 Kasım'dan bu yana ailesi ve
avukatlanyla görüştürülmediği iddia edilen
öcalan'ın "saghgmdan endişe duyan"
gruplann, özellikle Suriye'de toplanarak
bölgedeki KADEK'lilerle kentlerdeki
"mihs"leri
tf
Serhildan"a (Direniş) çağırması
dikkat çekiyor. Nitekim bu çağnrun ardından
cezaevlerindeki yüzlerce KADEK 'li
dönüşümlü açlık grevine başhyor; Diyarbakır,
Mardin, Batman, Van ve çevresinde geceleri
yoğunlaşan gösterilerde polis otolan ile bazı
kamu kuruluşlan molotoflu saldınlara ugruyor.
KADEK Başkanlık Konseyi'nin talimatlanyla
yogunlaşünlan eylemlerde, "TC sabrunın
taşnrna", "Tecrite son Öcalan'a özşürtük"
sloganlan atıhyor. Güvenlik güçleri de
DEHAP ve HADEP binalannda operasyonlar
yaparak çok sayıda kişiyi gözaltına alıyor.
PKK, Hani-Lice kırsalından önce
Güneydoğu'da güvenlik güçleriyle en son 1
Ekim 2002'de Bingöl"un Karhova ilçesinde
karşı karşıya geldi ve 2 kayıp verdi.
O zaman, 4 ay sonra bölgede güvenlik
güçlerine yönelik saldınlar neden başhyor?
Sırur dışında 5 bini aşkın, yurtiçinde de
500'den fazla militanı olan bir örgüt, "banş"
söylemlerine sığınırken niye saldınyor? Hem
"Ocalan'a tecrite" hem de "awaşa hşyn-"
sloganıyla eyleme geçen gruplar n e istiyor?
KADEK, Türkiye'yi savaşa sokm^a çâlışan
ABD'yle, militanlardan rahatsız olan KYB ve
KDP'nin kıskacında, bir taraftan Kuzey Irak'ta
diğer taraftan da Türk sınırlan içinde varhgtnı
ispatlamaya zorlanıyor. Öcalan'a tecrit kaygısı
da KADEK'e önemli bir gerekçe oluyor.
Üstelik örgüt bu tecriti Irak'a müdahaleyle
ilişkilendiriyor. "Terör yenideiJ mi başoyor-"
sorusuna yanıt aranırken tüm bu gerçeklerin
ortasında örgütün yöneticilerinden Cemfl
Bayık'ın iddialanna odaklanmak gerekiyor.
Bayık, ABD'nin Irak'a müdahaie etmesiniıı
bölge çapında yeni koşullar yaratacağmı,
Kürtlerin mücadelesini başanya götürmek
firsatı ortaya çıkacağını ve tecritin d e bu
nedenle ağu"laştınlacağını düşünüyor. Tüm
bunlar KADEK eylemleriyle ilgili sorulara
biraz olsun yanıt veriyor.
Hastanede şüpheli paket
• ANKARA (AA) - Gazi Üniversitesi Tıp
Fakültesi Gazi Hastanesf nde şüpheli bir pacet
bulundu. Uzman ekiplerce incelenen paketr
herhangi bir patlayıcıya rastlanmadı. Dün abalı
saatlerinde, emniyet güçlerine, Gazi
Hastanesi'nin 6. katında bulunan Jinekolojive
Genel Cerrahi servislennin ginşinde şüphe-ı bmr
paket olduğu ihban geldi. Üıbar üzerine ola
yerine gıden emniyet güçleri, katı boşalttıla ve^
güvenlik önlemi aldılar. Uzman ekiplenn pJcet
üzerinde yaptıklan incelemede, poşet içind*ı
pakette herhangi bir patlayıcı olmadığı anlaıldm.
Poşetin içinden öğretim üyelerinden Prof. D
Husret Akyürek'e ait fotoğraflar çıktı.