Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 2003 CUMA HABERLER Türk dostu Japon parlamenter, Japon yatınmcılar için Türkiye'nin önemini vurguladı: Askeri değil, ekonomıküs olunOZGENACAR TOKYO - Japon-Türk Parlamen- terler Dostluk Grubu Genel Yazmanı Hisaoki Kamei "Türkiye; gerek je- opoütik konumu, gerek Avrupa paza- n ile bağlanüsı nedeniyle, Japon yaü- nmcılar için bölgede bir ekononıi üs- sü önemini taşryor" dedi. Japonya Temsilciler Meclisi'ndeki odasındakonuşfuğumuz, 1974'tenbu yana Japon Parlamentosu iJe hükü- metinde aktif görevler yüklenmiş olan Kamei "Japon hükümeti ile Japon haOanda Türkiye'ye karşı sıcak duy- gular w . Biz deTürkiye gezinüzde ay- nı duv gularla karşılandık. Yeni parla- menterierinizlede tanışm dosthığu pe- kiştirmek isteriz" diye konuştu. îktidardaki koalisyonda Başbakan Junjchiro Koizumi'nin Liberal De- • Japon-Türk Parlamenterler Dostluk Grubu Genel Yazmanı Hisaoki Kamei, Avrupa Birliği üyeliğinin, Türkiye'ye siyasal, ekonomik istikrar getireceğine işaret ederek bu durumun Japonya'nın da çıkanna olacağmı belirtti. tki ülke arasındaki varolan yakınlığm ve dostluğun yeterli olmadığını söyleyen Kamei "Ülkenizdeki siyasal ve ekonomik istikrann artması halinde ilişkilerimiz daha da gelişecektir" dedi. mokrasi Partisi"nin etkin üyesi Ka- mei ile arkadaşlan, Tokyo'da bir Türk büyükelçisi gibi çalışıyor. Kamei, "Za- manzaman Türkhe'den bakanJanmz gethor. Ögili bakaniarınuzia konuş- mak istryorlar.Ancak, önceden rande- vu afanadıklan için bu istekler karşı- lananuyor. Büyükelçiniz Yaman Baş- kut bize telefon edip durumu bıMri- yor, biz degerekti randevulan sağhyo- ruz" dedi. Bu görüşme üzerine ko- nuştuğum Büyükelçi Başkut, Japon milletvekilinin sözlerini doğruladı. ABD'de görev yaparken, ne VVashing- ton'da Türk ne de Ankara'da ABD bü- yükelçilikJeri aracılığı ile ilgıli bakan- dan rande\aj almadan ABD başkenti- ne giden Türk bakanlann çeşitli sorun- lar yarattıklannı anımsıyorum. De- mek ki aynı olaylar Tokyo'da da ya- şanıyor. Kamei, Türk-Japon ilişkik- rini şöyle değerlendirdi. Kendinizi daha lyi tanıtın' "Son DünyaKupasTnda Türkiye'nin büyük basansı 9e gençJaponlar Tür- kiye'yi daha iyi tanıma oianağmı bul- dular. Türkiye, bu rüzgân yakalayıp Japonya'da bu hnajını daha çok tanı- oaçabşmalarvapmalıdır. Japon med- \aa dünyayı kânuıoyumuza tanrtmak için çaba gösteriyor. Ancak bu tanı- om daha çok ABD ve Avrupa ağırnk- ta,'Müslüman ülkeJertse daha azofrnak- tadır.Dolayısıyla bu alanda esasgörev Türklere düşmektedir. Türkiye'nin, ekonomik bakundan, toplumsal ol- gunhık açısmdan,tarihsd birikinıi var. Türkiye'nin tarihsel zenginligini bfli- yoruz. Türkrje bu zenginligini Japon- ya'da halkia İlişküeraçısmdao değer- 1303 kişiyle gerçekleştirilen ankete göre en büyük sorunlar işsizlik ve enflasyon En çahşkatı lider Sezer• Strateji GfK'nin 'Türkiye'nin Nabzı' başlıklı anketine göre, yurttaşlann "çalışmalanndan en memnun olduklan devleîadamı" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer • Ankete göre, ekonomik sorunlar 1990'danbuyana ülke gündeminin ilk sıralannı işgal etmeye devam ediyor. İstanbul Haber Servisi- Strateji GfK'nin "Türldye'nin Nabzı" adlı anket çalışmasma göre, yurttaşlann " çalışmalanndan en çok memnun olduklan devlet adamının" Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer olduğu ortaya çıktı. Ankete göre, "Türkiye'nin çözülmesi gereken en önemh' sorunu" ise 1990 yılından bu yana artan bir eğilimle " İşsizlik ve enflasyon" olarak görülüyor. 12 llde yapıldı STRATEJİ GfK'nin Türkiye'deki 18 yaş ve üstü nüfusun ülkede yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik gelişmelere bakışının tespit edilmesi amacıyla 1994'tenberi sürdürmekte olduğu "Türkiye'nin Nabzı" konulu anket çalışmalannın 2002 Kasım ayında yapılan sonuncusu yayınlandı. 3 Kasım 2002 seçimlerini takiben, 21 Kasım- 3 Arahk 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilen çahşmada Türkiye'nin 18 yaş ve üstü nüfusunu temsil eden toplam 1303 kişi ile görüşüldü. Görüşmelerin Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Izmir, istanbul, Konya, Samsun ve Trabzon illerinde, yüzde 64'ü kentsel yerleşim birimlerinde, yüzde 36'sı ise kırsal yerleşim birimlerinde yapıldı. Terör gündemden düştü Ankete göre, ekonomik sorunlar 1990'dan bu yana gündemi işgal etmeye devam ediyor. Seçmenlerin gözünde Türkiye'nin çözülmesi gereken en önemli sorununun, ilk defa ölçüldüğü 1990 Ocak ayından beri gündemin ilk maddelerinden biri olan ekonomik sorunlann, işsizlik ve enflasyon olduğu görülüyor. 1996-1999 yıllannda terör ve güneydoğu sorunu ise artık çok îz kişi tarafindan "önemfi »run" olarak düşünülüyor. Seçmenlerin AKP Çok endişeli Kısmen endişeli Çok az endrşelı Hiç endışeli değil Fıkn yok / Cevap yok %20 %24 %8 %6 İşsizlik hâlâ büyük sorun Kıbns konusunun çözümleneceği duyulan inanç Fıkn yok / Cevap yok lendirmehdir. 2003'te düzenlenecek olan 'Türkiye Yılı'nm başanb oima- suu dOerim." Kamei, kendisinin Türkiye çalış- malan hakkında özetle şu bilgiyi ak- tardı: "JaponPariamentosu'ndakien güçlü dostluk gruplannın başındayız, 40 üyemizvar. Partfler üstünde bir ko- numumuz olduğu için önemB bir bir- Kkohışturuyonız. Parlamentonun seç- kin.etkin kişilcri de aramızda. Japon- ya'de, Kobe'de büyük yıkuna neden olan depremde kullanılan prefabrik yapılan, hükümetimizin devreye gir- mesinden daha önce biz Türkiye'ye gönderdik. Siyasal güç olarak biz, bü- rokrasiden daha hızJı çahşük." Türk-Japon ilişkilerini bir "Türk dostu" olarak Kamei şöyle değerlen- dirdi: "tki ülke arasındaki ilişkilerde yakmhk, dostluk var, ancak yetersiz. Türkiye yaanmlar konu- sundald basanlannı bura- da duvurmabdır. Uzak ül- keler hakkında genelde risklerin varnğı düşünü- lür.Türidye,ülkesindekay- gıduyulacak bir durumun oanadıgını anlatan ilebie- ri Japonya'ya gönderme- Ikhr. Türidye,gerekjeopo- Ktikkonumu, gerek Avru- pa pazan ile bağlannsı ne- deniyle,Japon yaanmcılar için bölgede bir ekonomi üssü önemini tasrvor. Ör- neğin Toyota şirketi bu ko- nuda uygulamaya geçti. Türk-Japon işadamlanna işbnüği alanında karşıhk- h olarak büyük görevler düşüyor. Türidye, Avrupa, Oıiadoğu, Orta Asya ve haöaAfrikafleilişkaeV açı- smdan önemli bir konum- dadır. Türidye bölgede as- kerideğfl ekonomik üsola- büir.Ûlkenizde ekonomik, siyasal istikrar olursa Oiş- kflerimiz daha çok geBşe- cektir." 18yaş ve üstünüfus üzetindeyapılan araştırmayagöre, 'Türkiye 'nin çözülmesigereken en önemlisorunu' sorusuna yamt, 10 yıldan beri değişmiyor: İşsizlik ve Enflasyon. Ankete katüanların Kıbns konusunun çözülmesininAB ye üyeliğikolaylaştınp kolaylaştırmayacağı sorusunaanketekatılanlannyüzde 44 'ü "Hayır", yüzde 33 'ü ise "Evet" yanıtını veriyor. Ahmet Necdet Sezer Recep Tayyıp Erdoğan Abdullah Gul Bülent Annç Denız Baykal IsmailCem Devlet Bahçelı Tansu Çıller Kemal Dervış Recaı Kutan Bülent Ecevıt Hüsamettın Özkan Mesut Yılmaz \ L _ J % l%13 1 0 / 1 1J yo 1 1 1 %io |0/o7 Z]%5 Z)%4 ] I %78 |%67 1 %59 I%43 J %25 17 "** Devlet adamlannın | çalışmalanndan . ne derece memnunsunuz? 1 ürkhalkımn "Çalışmalanndan en çokmemnun olduklan devlet adamı", CumhurbaşkanıAhmet Necdet Sezer. Ankete katılanlannyüzde 78 'iSezer'den memnun olduğunu belirtirken, onu TayyipErdoğan veAbdullah Gül izliyor. Çalışmalanndan en az memnuniyet duyulan iki siyasi ise, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan. hükümetinden memnun olduklan belirtilen ankette, yeni bir seçim talebinin de büyük oranda azaldığı ortaya çıkıyor. Ankete katılanlann yüzde 43'ü "önümüzdeki pazar seçim olsa o>ıınu AKP'ye oj' vereceğini" söylüyor. Ankete katılanlann Kıbns konusunun çözülmesinin AB'ye üyeliği kolaylaştınp kolaylaştırmayacağı sorusuna ankete katılanJann yüzde 44'ü "Ha>ir", yüzde 33'ü ise "Evet" yanıtını veriyor. Ankete göre Kıbns konusunun önümüzdeki 5 yıl içüıde bir çözüme ulaşacağına inananlann oranı yüzde 50.5, inanmayanlann oranı ise yüzde 34.7 olarak ortaya çıkıyor. 'Daha lyl olacağız' Ekonomik iyimserlik endeksinin ise genel seçimlerin ardından, hızlı bir artışla en yüksek değerine ulaştığı görülüyor. Ekonomik koşullann iyiye gideceğine inananlann oranı, yüksek eğitimlilerde ve öğrencilerde daha yüksek olduğu belirtiliyor. Ekonomik koşullara paralel olarak, genel sosyal koşullarda da iyimserligin yüksek olduğu ankete göre, "Önümuzdeki 12 ay içersinde ülkedeki sosyal güvence, insan haklan, adalet sistemi gibi sosşal koşullann aynı mı kalacağım, daha mı rvi olacağuu, daha mı kötü olacağmı düşünüyorsunuz?" sorusuna katılımcılann yüzde 62'si "daha iyiye" yanıtını veriyor. Önümüzdeki 10 yıl içinde kansere çare bulunacağını düşünenlerin oranı Avrupa Birliği'ne üye olunacağını düşünenlerden daha fazla. Ankette, Türkiye'de merkez sağ ve sol partilerin birer parti altında birleşeceğine duyulan inancın da düşük olduğu göze çarpıyor. "Gerçekleşeceğine en az inanılan seçenek" ise, Türkiye ile Yunanistan arasında bir savaş çıkması olarak belirtiliyor. Kansere çare bulunmas Turtoye'nın AB'ne tam üyeolması Türkiye'nin yıllık erflasyonunun %10'unaftınaınmesı Turioye'de merkez sağ partlenr lek bir parti alinda bırteşmesı Turk'ye'de merkez sof parbtenn tek bir parti arbnda bırleşmesı Turkrye ile Yunanstaı'ın arasında bir savaş çıkması %25.7 %13.3 •-• -p 1 İ4.4 • %46.3 M • %44.8 %56.2 %60.2 %71.6 %10.9 %14.9 %15.7 %15.9 %14.0 Kansere çare bulunur, AB 'ye bulunmaz STRATEJİ GfK'nin anketine göre, önümûz- deki 10 >ıJ içinde kansere çare bulunacağını düşünenlerin oranı,Avrupa Birliği'ne üye olu- nacağını düşünenJerden daha fazla. Gerçekle- şeceğineen az inanılan seçeneksorusuna en faz- la verilen yanrtise, Türkiye ile Yunanistan ara- sında bir savaş çıkması. AB desteğl Türkiye'nin AB üyeliği konusundaki sorumuzu Ja- pon parlamenter şöyle ya- nıtladı: "Türidye-AB îKşkileri- ningetişmesi,Japoma için de olumhı olacakur. Tür- kiye bir an önce AB üyesi olmabdır. AvTupa, şu ger- çeğin avırdına varmakzo- rundadm Türkiye'nin üye- liğiAB içinde oJumhıoİa- cakör. AB fle Türkiye'ye ekonomik, siyasal istikrar da gehr. Ne var ki bu ko- nuda konuştuğumuz Tok- yo'dald AB büyükelçileri Türkiye'nin üyeliğinden duyduklan huzursuzhığu dfle getiriyoriar. l vefik ger- çekleşirse Avrupa pazan, Japonya açısmdan da an- lam kazanacak, böylece birükte ortak bir pazara gjrilebileceği için Japon- ya 'nm da çıkanna olacak- ür." Irak'taki durum hakkın- da Japon iktidannda fark- h görüşler olduğuna dik- kat çeken Kamei, "ABD ile Avrupa lOOyıkbrHıris- tiyanhk dünyasma daha yakın, Müslüman dünya- sma daha uzak. Bunu an- lamakta güçlük var. \ füs- lüman ülkeler ile daha iyi üişldlerkunıhnabdır. Dün- yayı Müslümanlann gö- züyle görmeyi de öğren- meh'yiz. Japonya, ABD- Irak arasında taraf değD- dir. Ancak Irak konusun- da Avrupa ile daha çok iş- bnüği yapmamız gerekn-" yorumunu yaptı. Kamei, uluslararası te- rör ile ABD'nin davranı- şı hakkında ise şöyle ko- nuştu: "SoğukSavaşorta- dan kalknktan sonra ABD, tek üsrün güç oldu. Uhıs- lararası başka üsrün güç yok. Geçen >ıhn 11 Eylül terör olayının etkisiyle ABD, yeniden terörohna- suı diye uluslararası alan- dabirfikadmılan anyor.Ja- ponya da terörie mücade- ie edhor, bu amaçla adım- far ativor.ABD, varolante- rörü köktenyoketmekiçin dünyada güç kuflanmak istiyor.Ancak,Başbakanı- nuzm,ABD'niniztediğiyol konusunda kavgta \ar. Bu- nu değiştirme yolunda adımlar atryor." BIRBAKIMA SERVER TANİLLI EdgarMoriniOkurhen... Yeni bir yıla girildiğinde, büyük ve ciddi gaze- telerin âdetidir: Geçmiş yılın bir bilançosunu çı- karırken, girilen yılı bekleyen sorunları da sergi- lerler. Geçtiğimiz yıl, bilindiği gibi uluslararası bü- yük belirsizliklerle sona erdi. Onların içinde baş- ta geleni de şu ve birsoru işareti var sonunda: ABD, Irak'ta Saddam Hüseyin'in rejimini devirmek amacıyla, biraskeri hazırlık içinde. Peki savaş ka- çınılmaz mı? Konu bizi de ilgilendiriyor. Ama sadece Irak'la yetinmeyip, bütün insanlı- ğın karşı karşıya olduğu dev sorunları gözden ge- çirip gelecek için sorular soranlar da var; çözüm- lerdeöneriyorlar. 1 OcakgünlüLeMoncte'da, ün- lü sosyolog, daha doğrusu filozof Edgar Mo- rin'in "Uçuruma Doğru mu?" adlı yazısı onlar- dan biriydi ve pek de önemliydi. Bugün, onu özetlemeye çalışacağım. • Edgar Morin, bilimsel ilerlemenin ortaya koydu- ğu ve yaydığı kitlesel öldürücü silahlan hatırlata- rak konusuna giriyor; teknik ilerleme de, canlı kü- reyi yıkma sürecini başlattı ve kalkınma ile çevre- sel çözülüş arasında bir kısır döngü ile yüz yüze- yiz. öte yandan dizginsiz bir piyasa ekonomisi- nin küreselleşmesi, yeni zenginlik adacıklarının yanı sıra, gitgide büyüyen yoksulluk bölgeleri ya- rattı. Zincirleme bunalımların kaynağında bu var, daha da olacak. Bir kaos tehdidi ile karşı karşı- yayız. Yerküre için de, insanlık için de... Barbar tepkilere de yol açıyor olan biten! Öçalmanın yasası, adalet yasasının yerine geç- miştir. Tanrı çılgınlarıyla altın çılgınlan dizginlerin- denboşanmıştırvekol koladırlar. iktisadîküresel- leşme terorizmi paraca destekliyor; ama söz ko- nusu küreselleşmeye öldürücü darbe de ondan gelecek. lletişim gitgide artıyor, ama anlaşmazlıklar da; toplumlar, birbirine daha bağımlı, ama birbirini yemeye de daha çok hazır. Batılılaşma dünya ça- pında, ama etnik, dinsel, ulusal kimlik kapanışla- nna da yol açıyor. Akıldışı kesinlemeler yeniden uç vermiştir; ama salt ekonomik, teknokratik ve soyut rasyonalite de, sorunları, dünya ve insan- lık çapında yakalamakta yetersizdir. Bağnazlık körse o da kör! Doğan yüzyılı karanlıklaştıracak, işte bu ikisjdir. Ortadogu ise, dünya çapında bir deprem böl- gesinin tam göbeğinde: Orada dinler kendi ara- lannda zıtlaşırken, dinlerle laiklikler, Doğu ile Ba- tı, Kuzey'le Güney, yoksul ülkelerle zengin ülke- ler karşı karşıyalar. Israil - Filistin çatışması, etki- leri bütün dünyaya yayılabilecek bir kanserdir; dünya çapında bir Yahudi düşmanlığı, şimdiden birgerçektir. Filistinli kamikazelerin körşiddeti ile Elkaida'nın saldınları da bir Islam karşıtı dalgayı yükseltiyor; din, bağnaz ve gerici kanatlanyla bir sayılıyor. Bütün bu kısır döngüler küreselleşme yolunda da. İşte, Irak savaşı, bir korkunç despotu saf dışı edecek; ama uyuşmazlıklan, kinleri de yogunlaş- tıracak; bir demokratik zafer, Islam üzerinde Ba- tı'nın zaferi gibi algılanma tehlikesine dönüşebi- lecektir. Böylece, Yahudi karşrtı ile Islam karşıtı dal- galar güçlenecek ve -"uygarlıklar çatışması" di- ye adlandınlan- bir barbartıklar çatışması halinde yerleşip kalacaktır. Buradan kalkarak diyeceğiz ki, Batı'nın en büyük gücünün sorumlusu, bir sihir- baz çırağı durumundadır ve miyopluğu ile korkunç tehlikelerin kapısını çalmaktadır. Peki çözüm nerede? Ne yapmalı? 20. yüzyıldaki barbarlığın ne tür felâketlere yol açtığını biliyoruz; ama, 21. yüzyıhn barbarlığı, gö- rünüş odur ki, bütün insanlığın kendi kendini yok etmesinin tohumlannı da taşıyor fazla olarak. 11 Eylül, dünya çapında sınırsız bir terörün ilk örne- ğidir. Bu dünya çapındaki barbarlığa ise, uluslar, ken- di içlerine kapanarak direnemezler. Evrensel bo- yutta bir sivil toplum da henüz doğmuş değil. Ba- tı'da gördüğümüzden farklı gelişme biçimleri bul- mak gerekiyor. Bunun için de, eski yapılan par- çalamak, değişimin ve yenileşmenin güçlerini or- taya çıkarabilir. Birtırtılın kelebeğe dönüşmesi il- ginç bir olaydır: Tırtıl, kozasına girdiğinde, kendi yapısını kendi kendine değiştirmektedir; başka- laşan tırtıldır, kelebek doğmaktadır; kelebeğin or- ganizması tırtılın organizmasıdır, ancak başkalaş- maya uğramıştır. İnsanlık da, yeni yaratışlara yol açabilecek doğurucu erdemlere sahiptir. Bu er- demler, toplumlarımızda uyur haldedirler; ama bunalımlargenelleştikçe, yerküreyi sarsarken on- lan da sarsacak ve -yaşamsal olup çıkmış- bir baş- kalaşıma yol açabilecektir. Umutsuzluğa kapıl- mayıp umuda bağlanmanın nedeni de işte budur! Dileyelim, Edgar Morin'in iyimser yorumu ger- çekleşsin. Savaşsız, barış içinde bir yıl dileyerek... Merhum Şerifzade Süreyya Bey ve merhume Seza Birsel Hanımefendi'nin oğlu, Istiklal Savaşı gazisi merhum Vet. Dr. Turgut Argun ve Cemile Argun'un damadı, merhume Nüveyre Süreyya, merhum Semih Birsel ve Selçuk Birsel'in kardeşleri, Ayşe Birsel, Murat Işçimenler, Zeynep-Ahmet Oral'ın amcaları, Nil-Hami Sami ve Ahmet-Zeynep Birsel'in sevgili babaları, Ömer, Selim Sami ve Sinan Birsel'in biricik dedeleri, Leyla Birsel'in kıymetli eşi Galatasaray Lisesi 1938 mezunu MİMAR MELİH S. BİRSEL i kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyi2. 4 Ocak Cumartesı günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakıp Zincirlikuyu Mezarhğı'nda defnedılecektir. Arzu edenlerin Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı'na bağış yapmalan rıca olunur.