25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 OCAK 2003 SALI HABERLER YÖK BAŞKAN1 GÜRÜZ, 'ACİL EYLEM PLAM'NA BÜYÜK TEPKİİÇEREN BtLDtRtNtN ARKASINDA ARTAN KARARLILIKLA DURDUKLARINI SÖYLEDİ AKP yükseköğretim reformunda art niyeüiANKARA (CumhuriyetBürosu)- Rektörier Komitesi, AKP hükümetinin "acil eykm pb- m"ıım tüm üniversiteleri "elegeçinneplaııı'' ol- duğunu belirterek artan bir kararlılıkla daha önceki bildirinin arkasında olduğunu bildirdi. Komite adına açıklama yapan YÖK Başkanı Ke- mal Gürüz, AKP'nin yükseköğretim reformu konusunda art niyet taşıdığını vurgulayarak "GeçmişsiciDeriitibanyla cumhuriyeteolanta- ahhütkri oldukça tarüşnıaholan kadroterm bir kjsmınmaçıkçayerakhğıbiriktidarpartisinin bu konudaldgörüşlerinin ya da niyetierinin ne- terolabikceği.rekt(Mİertarafindana\Tmühola- rak tarüşılmıştir" dıye konuştu. Devlet ve vakıfûniversitelerinin rektörlerin- den oluşan Rektörler Komitesi, dün YÖK Baş- kanı Gürüz'ün başkanlığında toplandı. îki bö- MumCU'ya Ortak yaillt Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. Tunç Erem, Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu tarafından tüm öğretim üyeleıine gönderilen 'yükseköğretimin yeniden yapılandmlması' * adlı mektuba, Rektörler Komitesi'nin ortak tek yanıt vereceğini açıkladı. lümde yapılan toplantıda, AKP hükümetinin yükseköğretimi yeniden yapüandırması, rektör- ler tarafuıdan tartışüdı. Toplantı sonrası bir açıklama yapan Gürüz, rektörlerle yaptıklan görüşmeler sonucunda, Rektörler Komitesi'nin, 20 Aralık 2002 tari- hinde yayımladığı ve hüküraete büyük tepki içeren 5 maddelik bildirinin arkasında olduk- lannı söyledi. Yükseköğretimin Türkiye'nin en acil sorunuymuş gibi acil eylem planına ko- yulduğunu kaydeden Gürüz, "Yükseköğreti- min sorunlan acileykmplanı adı alündave ha- karete varan cümlelerk Türk kamuoyuna su- nuluyor. Bunun kabul edilmesi mümkün de- ğfldir" diye konuştu. Bazı siyasilerin geçmişte elde ettiği mevzi- lerle Türkiye'ye kolayca yayıldığıru anlatan Gürüz, aynı taktikle üniversitelerin tekrar ele geçirilmeye çahşıldığuu söyledi. Gürüz, yapı- lan akıl dışı bazı uygulamalar sonucunda yük- seköğretim kurumlannda elde edilen mevziler- den yetiştirilen kadrolann, devletin en üstnok- tasına kadar geldiğine işaret etti. Gürüz, yükseköğretimin ciddi sorunlan ol- duğunun herkesçe kabul gördüğünü ifade eder- ken "Yükseköğretmıinckîdisonmları vantar,ger- çektir. Bunlardan hiçbir tanesi acil eylem planı adratandakamiHmınasunulamaz''dedı 1980'li yıllarda Türkiye'nin bilimsel yayın sayısı sıra- lamasında 20 sıra yükseldiğini anlatan Gürüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Demokrasi, özgüıiük, akademik hürriyet obnayan yerde yayın sayısı 25 kat artar mı? Ya- ym sayüannın düştüğünün nasıl olduğunu öğ- renmek için tran'da devrimden önce ve dev- rimden sonra ne olduğuna iyi baksınlar. Bun- ların hiçbiri ortaya konmuyor. Elde edilen bü- yük başannın, sistemin nasd butaakgeldiği hiç konuşulmuyor. Rektörierimizin öncülüğünde bütün öğretim etemanlanmrzmüstüngayretiy- fe,feragatry1agerçekkştirflmişbubaşarı,hiçbir şekUde irdeknmiyor" Gürüz, söylediklerinin bütün rektörlerin or- tak görüşü olduğunu vurgularken konuşması- nın ardından rektörlerce uzun süre alkışlandı. Öte yandan Üniversitelerarası Kurul Baş- kanı Prof. Dr. Tunç Erem, rektörlerin Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu tarafindan tüm öğretim üyelerine gönderilen "yükseköğre- timin yeniden yapdandınlması" adlı mektu- ba, Rektörler Komitesi'nin ortak tek yanıt vereceğini söyledi. Bunun için tüm üniver- site rektörlerinin görüşlerinin ahndığım be- lirten Erem, ortak bir yanıtın yükseköğreti- min yeniden yapılandmlması için büyük önem taşıdığını kaydetti. îstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. KemalAlemdaroğlu 'Acil Eylem Planı'nı eleştirdi: Amaç gericileri desteldemek'Tüm ortaöğretim imam hatipleşir' 6. sınıflara mesleğe yönlendirme adı altında meslek dersleri ve din eğitiminin 'seçmeli ders' olarak konulmasıyla tüm ortaöğretimi 'imam hatipleştirmek' mümkün. Çünkü kapatılan imam hatip ortaokullarımn normal ortaokullarla tek farkı, diğer derslere ek olarak Kuran dersinin okutulmasıydı. Bu düzenlemenin amacı, imam hatiplerin orta kısmını 'adını koymadan' yeniden başlatmak, bu yolla imam hatip liselerine yonelişi arttırmaktır. FİGEN ATALAY/ESRA AÇKGÖZ - ' ' ^ *** ' ÎSTANBUL ÖNÎVERSÎTESİ Yükseköğretimde kadrolaşma tehlikesl YÖK'ün bir koordinasyon ve uzun vadeli planlama kuruluna dönüştürülmesi girişimi çok ciddi bir tehlike içermektedir. Şu anda YÖK'ün tek önemli yetkisi rektör ve dekan atamalandır. YÖK bu yetkiyi, gericilik ve bölücülük yaptığı delillerle kanıtlanmış kişilerin bu kademelere yükselmesini önlemek için kullanmaktadır. Bu yetkilerin kullanılamaması yükseköğretimde kadrolaşmayı başlatacaktır. Hükümetin, üniversitelerde köklü de- ğişiklikler yapılmasını öngören "Acil Eylem Planı", rektörlerden destek gör- medi. Görüştüğümüz rektörlerin büyük bölümü "Asıl derdimiz kaynak" derken îstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, "Acil Eylem Pla- m w na büyük tepki göstererek "Yenidü- zenlemeyle bölücü ve gerici odaklara büv'ükbu-avantajsağlanmaktavebu'de' mokratikleşme' adına yapdmaktadır" dedi. Üniversite rektörlerine, "YÖKge- rekü mi? Değilse önerileriniz nedir" ve "Acil Eylem Planı'ru değerlendirir mi- smiz" sorulannı yönelttik. 1Ü Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, "Acil Eylem Planı*nı madde madde ele alan bir değerlendirme yaptı. Prof. Alem- daroğlu'nun ve diğer rektörlerin soru- lanmıza yanıtlan şöyle: Istanbul üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu: 1 İMiIli Eğitim Bakanltğı'ıun merke- n yetkUerinin yerel yönetimlerie payla- şıbnasL Bu yetkilerin neler olduğu açık- lık kazanmış degil. Ancak atamalarla il- gili olduğu konusunda haberlervar. Ata- türk'ün Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nu çıkanrken üzerinde önemle durduğu konu, eğitimin Osmanlılar döneminde- ki karmaşık, yerel yönetimlere ve bun- lar aracıhğıyla tarikat, cemaat ve yaban- cılara hareket alanı tanıyan yapısını, 'ulus devlet bilinci, Türklük şuunı' ya- ratacak şekilde yapılandırmaktı. Yeni dü- zenleme ile bölücü ve gerici odaklara büyük bir a\ > antaj sağlanmakta ve bu "de- mokratikleşme'' adına yapılmaktadır. Adsız Imam hatlpler 2) 6. suuflara mesleğeyönlendirmeadı alünda meslekderslerive din eğitiminin 'seçmeH ders' olarak konulması. Bu öneri 8 yıllık kesintisiz eğitime ge- çiş sürecinde, meslek okullannın ve imam hatiplerin orta kısımlan kapatıl- dığında gündeme getirildi ve reddedil- di. Seçmeli Kuran dersi konulduğunda tüm ortaöğretimi imam hatipleştirmek' mümkündür. Çünkü kapatılan imam hatip ortaokullannın normal ortaokul- larla tek farkı, diğer derslere ek olarak Kuran dersinin okutulmasıydı. Bu dü- zenlemenin amacı, imam hatiplerin or- ta kısmını 'adını kavmadan' veniden başlatmak. bu yolla imam hatip lisele- rine yonelişi arttırmaktır. 3) tmam hatiplerin orta kısımlan- nın kapatılması ve meslek liseleri me- zunlannın kendi alanlan dışındaki yük- seköğrenim kurumlanna girişte ÖSS'de- ki puan katsayısı ile ilgili düzenleme- ler, imam hatip lisesi mezunlannın lla- hiyat fakültesi dışındaki eğitim kurum- lanna girmesini çok güçleştirmiştir. Bu- nun en önemli etkisi, imam hatip lise- lerine olan talebin ve öğrenci sayılan- nın hızla azalması olmuştur. Acil eylem planı ile yapılmak isteni- len, bu puan düzenlemesini eskiye dön- dürmek ve yeniden imam hatip lisele- rini canlandırmaktır. İmam hatip lise- lerinde okuyanlann öncelikle hukuk, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, iktisat gibi bölümleri tercih ederek ge- lecekte devlet kadrolannda yer almayı hedefledikleri açıktır. 4) ÖSYM'nin özerk bir kurum hali- ne geürilerek YÖK ile olan bağlantısı- nın kopanlmak istenmesi de bu ve ben- zeri düzenlemelerin rahathkla gerçek- leştirilmesine olanak tanıyacaktır. Bi- lindiği gibi ÖSYM, üniversite giriş sı- navları dışında kamu personeli giriş sı- navını da yapan ve bugüne kadar hiç- bir şaibenin kanşmadığı bir kurumdur. Cok clddl bir tehlike 1 5) YÖK'ün bir koordinasyoaveuzun vadeli planlama kuruluna dönüştürül- mesi ve tüm yetkilerinin kaldınlması gi- rişimi çok ciddi bir tehlike içermekte- dir. Şu anda YÖK'ün tek önemli yetki- si rektör ve dekan atamalandır. YÖK bu yetkiyi gericilikve bölücülük yaptığı de- lillerle kanıtlanmış kişilerin bu kademe- lere yükselmesini önlemek için kullan- maktadır. Bu yetkilerin kullanılama- ması ve YÖK yönetiminin değişmesi yükseköğretimde irticai ve bölücü kad- rolaşmayı yeniden başlatacaktır. Ben- zeri tehlike YÖK'ün yeniden yapılan- ma sürecinde rektörlerin yetkilerini azaltmakla da bütünleşecektir. 6) Büyük üniversitelerin bölünme- sı ile ilgili maddede öğrenci sayısı 20 binin üstünde olan universiteler hedef alınmakta ve hantal ve yönetilebilir ol- maktan uzaklaşmış kurumlar olarak ta- nımlanmaktadır. Büyük ve köklü universiteler ulusla- rarası saygınlığı olan üniversitelerdir. Ör- Çağdaş düşüncenin teminatıYÖK, kuruluşundan bu yana büyük değişim geçirmiş ve ilk dönemlerde eleştiriye konu olan pek çok uygulamadan vazgeçilmiştir. YÖK'ün günümüzdeki temel işlevleri incelendiğinde koordinasyon kurulu olarak göre% v yaptığı görülecektir. YÖK'ün elinde bulunan en temel yetki dekan atamalan ile ilgilidir. YÖK'ün ikınci önemli yetkisi ise rektörlük seçimleri ile ilgilidir. YÖK'ün bu yetkileri elinde bulundurmasındaki temel neden, Türkiye Cumhuriyeti'ni tehdıt eden bölücü ve gerici akımlann yükseköğretim kurumlan aracılığı ile yapılanmasını, güçlenmesini, kadrolaşmayı engellemektir. YÖK'ün öğretim üyelerini cezalandırdığı ve meslekten çıkardığına ilişkin iddialara da açıklık getirmek gerekir. Öğretim üyeleri ile ilgili disiplin cezalan , üniversite yönetimi tarafından verilmektedir. Bu ^«^ cezalara sadece iki istisna vardır. Bunlar / * —™^ üniversite öğretim mesleğinden çıkarma ve kamu görevinden çıkarma cezalandır. Bu konuda üniversite içinde ilgili birimde açılan soruşturma sonucu böyle bir ceza önerildiğinde, taraflann itırazı da dikkate alındıktan sonra ceza vermekte yetkili makam YÖK Yüksek Disiplin Kurulu"dur. Ancak sanılanın aksine çok sınırlı sayıda \erilen bu tür cezalann verilme nedeni genellikle tam gün çahşma düzeyinin ihlali, yani üniversite dışında kaçak çalışmadır. Eğitimde kalite yükseldl' YÖK'ün Türk yükseköğretiminde kalitenin arttınlmasına yönelik çalışmalan genellikle kamuoyunun hemen hiç bilmediği konulardır. YÖK'ün bilimsel üretimi ve eğitimde kaliteyi arttırmak amacı ile başlartığı uygulamalar sonucu Türk ünıversitelerinde uluslararası atıf endekslerine giren yayın sayılan hızla artmış, (1981 "de 378 bin, 2002'de 9 binin üstü) öğretim elemanlannın standartlan yükselmiş, Türk üniversiteleri bilimsel yayın sıralamasında dünya yirmi ikinciliğine ulaşmıştır. Bu girişimlerin giderek yaygınlaştığı ve eğitimde kalite artışınm sağlandığı bir sürecin öncülügünü yapan Türk Yükseköğretim Kurulu'na, bu gerçeklerin farkında ohnayan ve olaya kişisel çıkarlar veya ideolojiler doğrultusunda yaklaşanlar tarafından yöneltilen eleştiriler haksız ve gerçek dışıdır. Aynca YÖK son derece açık ve tavızsiz biçimde laik demokratik Cumhuriyeti savunan, gerici ve bölücü akımlarla kararh mücadelesini sürdüren bir kurul olarak üniversitelerde çağdaş düşüncenin yerleşmesi ve saMinulmasının en önemli teminatıdır. neğin, Istanbul Üniversitesi Mayıs 2OO3'te kuruluşunun 550. yılını kutla- yacaktır. Uluslararası alanda dünyamn en önemli üniversiteleri ile bilimsel an- laşmalan olan ve Türkiye'yi ziyaret- lerde ilk görüşme talep edilen bu kök- lü kurumun bölünmesi sadece eğitime degil, tarihe de ihanettir. Bunlaraek olarak, özellikle bünyesin- de tıp fakültesi bulunan üniversiteler, tıp fakültelennin döner sermaye gelirleri- nin her ay yüzde 10'unu araştırma pro- jelerinin finansmanı için kullanmakta- dırlar. Vani parayı kazanan tıp fakülte- leri, kulanan diğer tüm fakültelerdir. Bir bölünme halinde üniversite çok cid- di bir araştırma kaynağından yoksun kalacaktır. "Adl Eylem Planı"ndaki hantalhk kknası' da gerçekleri yansıtmamaktadır. Hantallığın ölçüsü nedir 0 Bilimsel ya- yın sıralamasında Türkiye'de 2. olan, kendini yeniden yapılandırarak AB'ye uyum için gereken kredili sistemi, not değerlendirme sistemini, yanyıl siste- mini, uygulamalı eğitim gerçekleştirmiş, çift ana dal eğitimi ile öğrencisine iki diploma alma hakkı getirmiş, danış- manlık ve rehberlik birimleri ile 11 mer- kezde öğrencisine hizmet veren, ulus- lararası öğrenci değişimini sağlamış, öğrencisini ve araştırmagöre\lisini yö- netime ortak etmış, öğrencisinin öğre- tim elemanını değerlendirme sürecini başlatmış, çağdaş bilişim teknolojileri ve dil eğitimini yaygınlaştırmış, akre- ditasyon baş\r urulannı yapmış, ÖSS'de ilk 500'e gire/ı öğrencilerden 86'smın seçtiği bir üniversite olan Istanbul Üni- versitesi hantallaşmış mı kabul edil- mektedir? Burada çok somut olan bir gerçek vardır. O da bölünme süreci başlatıla- rak rektörlere göre\ierinden el çektiri- leceği ve kurucu rektör sıfatı ile bölü- nen üniversitelere hükümetin ideoloji- sine uygun yeni rektörlerin atanacağı- dır. Özellikle büyük üniversiteler ve on- lann çağdaş Atarürkçü mücadelesi kı- nldığında ilköğretimden başlatılan an- tilaik yapılanmanın son halkası olan üniversiteler de sisteme entegre edil- miş olacaklardır. Yarin: YTÜ Rektörü Prof. Dr. Ay- han Alkış, Anadolu Üniversitesi Rek- törü Prof. Dr. Engin Ataç, Mimar Si- nan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. ts- metMldan Alptekin, Yeditepe Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet SerpiL NÎVERSÎTE ÖĞRETÎM ÜYELERİ DERNEĞÎ BAŞKANI PROF KADİR ERDÎN: YÖK ömrünü doldurdu JjOĞAZlÇÎ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROE DR. SABİH TANSAL: Mali özerklik sağlanmalı Prof.Dr.KadirErdin. YÖK, yapısı ve yasası ile miadını doldurdu. 22 yıla varan uygulamalar sonucu, YÖK sisteminin yükseköğretime getirdikleri, götürdüklerinden çok daha azdır. YÖK'ün yapısının değişmesi \e yeni bir yapılanma ile yükseköğretim sorunlanna çözüm aranmalıdu-. tlk adımda yapılması gereken, katılımcı kurumlann oluşrurulması ve yöneticilerin elindeki yetkilerin kurullara devridir. O zaman yöneticilerin kimliği ve nasıl göreve geldikleri önemini yitirir. Özgür tartışma ortamında her kurul kendi geleceğine yönelik kararlan bu katılımcı kurullarda alır, yaşama geçirir. Üniversiteler arasında koordinasyonu sağlayacak bir kurul ise sadece koordinasyonu yükseköğretim kurumlan arasında sağlayacaktır. Bugünkü tek tipleştirme ve şablonculuk, aşın merkeziyetçilik, hiyerarşik yapı sonucu olan 1 üniversiteleTdeki baskı ortadan kalkacaktır. j Prof.Dr.SabttıTansaL Hükümetin bir *Acfl Eylem Planı" hazırlayarak yükseköğretim alanında yeni düzenlemelere giderken ünhersitelerin de görüşünü alması gerekir. YÖK'ün ortadan kaldınlması veya revize edilmesiyle yoikseköğretimin tüm sorunlannın ortadan kalkacağını düşünmek gerçekçi olmaz. Bugün üniversitelerin acil sorunlan mali ağırlıklıdır. Her şeyden önce üniversitelere daha fazla kaynak ve kendi kaynaklannı yaratmada kolaylık sağlanmalıdır. Bu kaynaklann daha etkin kullanılabilmesi için üni^'ersitelere mali özerklik ve esneklik sağlanmalı özellikle, araştırma görevlisi, öğretim göre\'lisi. uzman, okutman gibi eğitim ve araştırma ile yakından ilgili ve çok gerekli atamalarda yetki maliyeye degil, eskiden de olduğu ve 2547 sayıh kanunda da yer aldığı gibi üniversitelere ve YÖK'e bırakılmalı. 76 üniversite yapılan ve işleyişleri itibanyla aynı olamaz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle