Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 OCAK 2003 SALI CUMHURİYET SAYFA
17
AKPHye sormuştir:
YSKnaSr?
Yedek Syaset Kunmuı,
temşl
Abone
Elektronik posta: denKSom@cumtariyetcom.tar 0^12,512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97
- AKP, kumara yeşil ışık
yakıyormuş...
"Yeşil sermayeve
vesil cuha vakısır!''
Anadolu'nun bir
kentinde önce
Demokratik Sol
Parti'den belediye
başkanı seçilen, sonra
Yeni Türkiye Partisi
uğruna partisinden
istifa eden bir
politikacı, belediye
otobüslerinin bir kısım
hattını özelleştirmişti.
Buraya kadar her
şey normal,
ortada sakıncalı,
hiçbir şey yok.
Ihaleyi alan
taşeron şirketin bir
gazetenin
sermayedan olduğu
konuşuluyordu ki, aynı
şirketin yeni bir
uygulamasından söz
edilir oldu:
Özelleştirilen hatların
çalışanlan o gazeteye
abone olmak
zorunda! Abone
ücreti maaştan
otomatik kesiliyor.
Abone olmak
istemeyenler, başka
gerekçelerle işten
çıkarılıyor. Zorla
abone yapılıp da eline
tutuşturulan gazeteyi
sinirinden yırtıp atan
şoförün işine son
veriliyor. Böyle şey
olur mu demeyin,
burası Türkiye
her şey olur.
aşam sürprizlerledoludur... Bazen insanın,
acı ya da tatlı sonucuna katlanmayı göze
alarak kendine sürpriz hazırlaması da yaşa-
mın başka birtadı olsa gerektir... Ben de öy-
le yaptım... Geçen cumartesi sabahı Isviçre Hasta-
nesı'nin başhekimi Dr. Kazım Taş'ın kapısını çaldım
ve ''anjio olmak istiyorum" dedim...
Dr. Kazım Taş, koltuğuna yaslanıp bana şöyle bir
balcı... 50 yaşımı devırdiğimi, bunun 33 yılında siga-
ra içtığimı ve üstelik günde dört paket Birinci içtiği-
mi söylediğimde hiç duraksamadan "Doğru bir ka-
rarvermişsin"dedi.
Efortestinin kesin sonuç vermediğini on yıl kadar
önce birkaç testten başarıyla geçtiği halde birkaç ay
ıçinde kalbinin üç damarı değiştirilen müessese mü-
dürumüz Erol ağabey (Erkut) söyleyip aklımı anjioya
çelmışti... Dr. Kazım Taş da aynı şeyi söylemesin mi...
O da eforu geçtiği halde by-pass olduğunu anlattı...
Böylesi bir sürpriz karar almama kuşkusuz evde-
Sürpriz
kilerneden olmuştu... Eşim ve iki oglum, yaktığım her
sigarada kendimi öldürmekte olduğumu yüzüme vur-
maya başlamışlardı... Geçen yıl eşimin dayatmasıy-
la girdiğim akciğer fonksiyon testini geçmiş olmam
unutulmuş, içinde sentetik madde bulunmayan Bi-
rinci'nin doğallığına ve doğalın insana zarar verme-
yeceğine de artık kimseyi inandıramaz olmuştum.
Doğrusu, anjio karannı alırken kalbimin iki dama-
rını gözden çıkarmıştım; anjio masasından by-pass
masasına geçmek benim için kötü bir sürpriz olma-
yacaktı. Isviçre Hastanesi'ne girdikten yaklaşık iki
saat sonra anjio masasına yattığımda Doç. Dr. Ka-
dir Gürkan, anjio isteyen kardiyoloğun kim olduğu-
nu sordu; "Doktorum yok ki" dedim. Her türlü sürp-
riz sonuca hazır olarak içtiğim sigaraları ve kararımı
anlatınca operasyon masasındaki Dr. Tanju Ulufer'le
Dr. Gürkan hiç şaşırmadılar, "Sonucu anlamak için en
iyisi anjio " dediler... Ve şimdi ellerinin altında "klinik
bir vaka" vardı...
Lokal anestezi ile sağ kasığımdan atardamara gir-
diler... Zerk edilen ilacın damarımı yakmasını baldın-
ma doğru hissertim o kadar... Sonrasında doktorlar-
la havadan sudan sohbete devam ederken gözüm
siyah-beyaz monitördeydi... Damariarda ne anlama
geldiğini bilmediğim koyu renkte bir sıvı hareketi gö-
rüyordum. 10 dakika kadar çeşitli açılardan bu gö-
rüntüyü izledim... Sonra operasyonun bittiğini soy-
lediler... Sonucun ne zaman belli olacağını sordum.
Doç. Dr. Gürkan, "Sonuç belli" dedi. Kroner anjiog-
rafide damarlanmın normal olduğu saptanmıştı; kalp
damarları temiz çıkmıştı.
Doğrusu benim için hoş bir sürpriz oldu...
Ancak, artık bir soyguna dönüşen son sigara zam-
mını protesto için yeni sürpriz kararlar alabilirim.
SESSÎZ SEDASIZ (!)
Yüksek Yerilim Hatta
erdincutku@yahoo.com
Fa2İa takma kafayı, açılardan da zevk almaya bak:
HÜZÜNÜNÜ YE bağmı sorma!
ABD'nin Taleban esinleri ne durumda?
Birleşmiş Milletler yetkilileri Irak'ı
didikdidiketti; ABD'ninsöylediğigi-
bi kimyasal silahların izine rastlan-
madı... Ama ABD, Irak'a saldırmakta
kararlı... Çünkü ABD'nin amacı Irak'ta
kimyasal silah olup olmaması değil
zengin petrol yatakları olması ve buna
el koymak istemesi... Saddam Hüse-
yin"in diktatörlüğü de bahane... Çün-
kü dünyanın en antidemokratik ülke-
lerinden Suudi Arabistan, ABD ile pet-
rolünü paylaştığı sürece George W.
Bush için en güzel ülke... Ikiyüzlü
Amerika...
Kanada'dan Engin Aşkın'ın bildirdi-
ğine göre ABD'nin, Afganistan sava-
şından Taleban ya da El Kaide üyesi di-
ye yakalayıp Küba'daki Guantanamo
üssüne getirdiği ve insanlık dışı koşul-
larda hapsettiği kişilerde de ikiyüzlü-
lük yaptığı ortaya çıktı...
Guantanamo ussünün eski komu-
tanı general Michael E. Dunlavey. te-
rörist diye getirilen 625 kişinin çoğu-
nun masum Afgan çiftçisi olduğunu
söyledi... General emekli olunca yap-
tığı açıklamada üsteki yoğun sorgular
sonunda bu kişilerin 43 değişik ülke
yurrtaşı olduğunu belirtti ve çoğu çift-
çi olan kişilerin arasında vasıfsız işçi-
lerin, marangozların, taksi şoförlerinin
bulunduğunu söyledi. Bu kişiler ma-
sum oldukları anlaşıldığı halde ve
Amerikan istihbarat subaylan itiraz et-
tiği halde tel kafeslerin içinde kaderle-
rine terkedilmiş durumda "savaş esi-
ri" muamelesi görmeye devam edili-
yor... ABD'nin ikiyüzlülüğü bıtmiyor.
Doğa'mn
6
Intikaım%
ABD ve Anarşi
Prof. Dr. TURKKAYA
ATAÖV
Yeryuzü çevresını, kısaca
doğayı Endüstrı Devrimı kir-
letti, bozdu, giderek mahvet-
ti. Bu devrimle biriikte tekno-
lojinin getirdiği değışimdır ki,
insanı sıyasal ve ekonomik
olayların ardında toplumsal
teorilerin incelemesinerttı.Bu
eğilım yanlış değıl ama eksık.
Değışimin doğadan kaynak-
lanan nedenlerı de var. Hele
ilerde, horlanan doğa "inti-
kam" alacak ve daha büyük
değışme ve çatışma kapısını
açacak. Amerıka'nın günü-
müzdeki yayılmasının teme-
linde dışa dönük endustrısı ve
azalan doğal kaynaklar ger-
çeği var.
Herkes Doğu Bloku'nun
göçmesinın çok büyük değiş-
me getirdiği inancında. Bu da
doğru ama eksik. Bozulan
çevre ve yitirilen doğal kay-
naklardan ötürü yer alacak
çatışmalar. savaşlar ve aka-
cak kan rekor düzeylere ula-
şabilır. Bu çerçevede, toplu-
mun evnmınde sermayecı dü-
zenin son aşama olduğu gö-
rüşü de sınırlı ve yanlış. Sov-
yetler'in parçalanması bile
yalnızca bir başlangıç. Nüfus
hızla artıyor, su yetmiyor. or-
man ve toprak kayboluyor,
göçler hızlanıyor, ekim alanla-
n daralıyor, gıda pahalılanıyor,
hastalıklaryayılıyor, hava ısını-
yor, buzların erimesıyle deniz
yüzeyı yükseliyor. Dünya nü-
fusuna milyarlar eklenirken,
çevre değışimleri ve ondan
doğan sorunlar eski rekabet
ve düşmanlıkları körükleye-
cek, yeni ve sık savaşlara,
bunlardayeni rejimlereveha-
ritalara yol açacak.
2025'te 1.5 milyan aşacak
olan Çin nüfusunun çoğu Pa-
sıfik ve nehirler kıyısında. De-
nızler yükselince buraları su
altında kalacak. Iç bölgedesu
az ve kırli, kuyular kurak, eki-
lir toprak az. Çin'in günümüz-
deki ekonomik "başarısı"
ılerki sorunları gizliyor. Nehir-
leri kirli Hindistan'ın nüfusu da
bir o kadara tırmanıyor. Düz
Nil Vadisı'ni de yükselen Ak-
deniz suları basınca, sağı ve
solu çöl olan Mısır güneyde
Etiyopya ile Nil sulan yüzün-
den savaşa tutuşabılir. Deniz
yukselmesi, nüfusuna göre
zaten çok az toprağı olan
Bangladeş halkını Çitagong
yuksekliklerine itecek ve ora-
nın yerlileriyle çatıştıracak. Av-
rupa'da Tuna barajları Maca-
ristan ile Slovakya'yı gerginli-
ğin son kertesine getiriyor.
Geçmişte on yılda bir yağ-
mur düşen Suudi Arabis-
tan'da, Orta Asya'da ve Ame-
rika'nın güney-batısında ku-
raklık dayanılmazlık sınırına
yürüyor. Kaynaklann en tehdit
altında olduğu Brezilya, En-
donezya ve Nijerya'da türlü
değışiklık beklenebilir. Zaten,
AIDS'Iİ Afrika'da merkez yö-
netimleri zayıflıyor, bölgeler
güçlülerin eline geçiyor. Nü-
fus artışı her yerde en yoksul
bölgelerde. Demokratik top-
lumlar temel gereksinımler
karşısında otonter yollara sa-
pacak. Doğayı en çok kirleten
Amerika dünya kaynaklanna
egemenlik peşinde hukuku
daha da çiğneyecek, silaha
yeni yerlerde daha sık başvu-
racak, rakipler çatışması hız-
lanacak. Kısaca, genel bir
anarşinin eşiğindeyiz. Ameri-
ka hesabını yapıyor; biz de ya-
palım.
Çınar Yayınları • Rıfat Ngaz Kültür Merkezi
Çatalçeşme Sokak No:50 Kat 4-5 Cağaloğlu«ISTANBUL
Tel: (0 212) 528 71 40-41-42 • Faks: (0 212) 528 71 43
http: www.cinaryayincilik.com • e-mail: cinar@cinaryayincihk.com
ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACI
HARBİ SEMİH POROY semihporoy(â yahoo.com
BULUT BEBEK NVRAYÇtFTçl bulutbebeka hotmail.com
Ya
Akepc
onun
{ojmamnz 3a
z d\ker$.t...
TARİHTE BUGÜN MLMTAZARIKAN 14Ocak
KUYRUKLUYILDIZA ADINIVBREN ASTR0N0M
İM2 'De SUGÜN, ÜNIM İH6İUZ ASTJtOUOMU EOHUHP HAU£Y(HEUy) 86 «-,
ŞtNPA ÖLOÜHENÜ£ YlBUİ MÇUUtlNOAYKEH ATIAS OOMMUSUNUN GÛN£YtH0e}ŞtNPA ÖLOÜ.H
Kİ
()
YlBUİ MÇUUtlNOAYKEH ATIAS OOMMUSUNUN GÛN£YtH0e
YTL KALMtÇ v£ SÜM ~
CİHİKI İLK YltfHZ HAeirHSlUI ÇjKAJtMlÇTI.
KAAÜyET/HCAP£MİSİ'HE SSÇİLEN HAUSY, &OK
ÇStUM SÜÇLERİ ÛZEKİHbEAMŞTHSMA-
U6R*$tN< SÜeDÜ&MÛÇTÜ- AMCAK, ÜMUJ
ACTXOUOU, BSUd&e £N ÖNEMÜ ÇAJJÇMASHIt KUYBJK^
UJ YiLOIZiAISLA İİSİÜ KDMUü*et* YMPM^TI. ONLASlN
RÖ/EÜMG£L£&A/M &4GAS0L P6&/L BÜPS OLDUĞUNU
HOYMUÇ,
Zl //UCet£M/f, HESAPlARIHI
KOHÜSU tatY£UKUlYrU>t2A,
YILL4G SONRfl "HAU£Y"API
) Sf Heitrut :AJapo/een'u* sürüfauği «da.
Cumhuriyet Mahallesi l. Kısım'da
SATHJKARSA
(0212)299 66 05
Pasomu kaybettim. Hükümsüzdür.
HİLAL KÖSE
KADIKÖY 2. SULH HUKUK MAHKEMESt*NDEN
Dos>a No: 2002 768 Vası Tay.
Mahkememızce verilen 22. 10.2002 tanh ve 2002768 esas, 2002/890
sayılı ilamı ile 1971 doğumlu Keramettin Bülent oğlu Ali Osman Se-
ven'in rahatsızlıgı sebebiyle 4721 s.TMK'nun 405. maddesi gereğince
vesayet altına alınarak yine 4721 s.TMK'nun 419. maddesi gereğince da-
\acı annesi Esma Seven'in velayeti altına konulmuştur.
Keyfiyet ılan olunur. 24.10. 2002
Basın: 1269
ŞİŞLİ1. İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTITRMAİLANI
DosyaNo: 2002-521 Tal.
Bir borçtan dolayı hacızli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetlen yazılı mallar satışa çıkanlmıştır.
Binnci arttırma 27'1/2003 günü saat 10.00-10.10 Şişli Silahşör Cad. No: 42 Pınar Otoparkı'nda yapılacak ve o günü kıymetlerinin
yiizde 75'ine istekli bulunmadığı takdirde 28 1 2003 günü aynı yer ve saatte 2. arttırma yapılarak satılacagı. Şu kadar ki, arttırma bede-
linin malın tahmin edilen kıymetının yüzde 40'mı bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklının toplamından fazla ol-
masımn ve bundan başka paraya çevırme ve paylaştırma masraflannı geçmesinin şart olduğu, tnahcuzun satış bedeli üzerinden yüzde 1
oranında KDV'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesının ıcra dosyasında görülebileceğı. masrafı \erildıgı takdirde şartnamenin bir
örneğinın isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi almak ısteyenlerin yûkanda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmalan ilan olu-
nur. 10/1/2003
Muhammen kıymeti Bra: 40.000.000.000
Adedi: 1
Cinsi (Mahiyeti ve önemli özellikleri): 34 EY 868 plaka sayılı Pathfinder 4x4 arazi taşıtı 2000 model vasıta.
Basın: 1281
KALEM
METİN ERKSAN
Erbakan'ın Çırakları
Türk zenaat ve sanat töreleri içinde usta/çırak iliş-
kisi çok önemlidir. Bu konuda atasözü olmuş bir de-
yiş vardır: "Bana ustanı söyle, ben senin nasıl birus-
ta olduğunu anlanm. "AKP yöneticileri N. Erbakan'ın
çıraklarıdır. Fakat N. Erbakan çıraklarına ustalık sıfa-
tını vermemiştir. Son seçimlerde N. Erbakan, Saadet
Partisi'ni desteklemek için yaptığı konuşmalarda
"Devletyönetimi çoluk/çocukişi değildir" diyerek çı-
raklannı uyarmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası'nın 125.
maddesinin 1. ve 2. fıkralan şöyledir: "Idarenin her
türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.",
"Cumhurbaşkanı 'nın tek başına yapacağı işlemlerile
Yüksek Asken Şûra'nın kararlan yargı denetimi dı-
şındadır."
TC Devleti Anayasası'nın 125. maddesi 2. fıkrası-
nın bu açık ve kesin yargısına rağmen Başbakan Ab-
dullah Gül ve Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül;
bu anayasa maddesini yok sayarak, Yüksek Askeri
Şûra'nın (YAŞ) 26 Aralık 2002'de yaptığı toplantıda
"mürteci" suçlamasıyla ordu ile ilişkileri kesilen su-
bay ve astsubayların, bu karan yargı denetimine gö-
türebilecekleri hakkında, şerh (açıklama) ve imza koy-
muşlardır.
YAŞ karariannın attına konulan "şerh "in mürekke-
bi kurumadan 30 Aralık 2002'de Başbakan Yardım-
cısı Ertuğrul Yalçınbaym YAŞ kararları ile ordudan
atılan askerlerin yargı denetimine başvurmasını, adil
yargılanma kapsamında gördüklerini belirtmiştir.
Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu;
Cumhurbaşkanı'nm tek başına yaptığı işlemler ile Hâ-
kimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararları ve YAŞ ka-
rariannı, yargı denetimine açılması gereken konular
arasında gördüklerini bildirmiştir.
TBMM Başkanı Bülent Annç; anayasanın 125.
maddesinin 1. fıkrasının "Idarenin her türtü eylem ve
işlemlerine karşı yargı yolu açıktır" dediğini söyleyip,
125. maddenin 2. fıkrasını görmezden gelmiştir.
AKP iktidannın üst yöneticileri bu demeçleri verir-
ken, AKP iktidarı TBMM'de anayasa değışiklıği ya-
pabilecek çoğunluğuna güvenip; 2007 Mayısı'nda
yapılacak Cmuhurbaşkanlığı seçimlerini 2005'te ya-
parak AKP'Iİ bir Cumhurbaşkanı seçmeyi planlamak-
tadır.
Kimi AKP milletvekilleri anayasanın 42. maddesi-
nin 2.3.4. fıkralannı görmezden gelerek 42. madde-
nin 1. fıkrasını, türban örtünmek hakkı ile ilgisi olma-
yan açık anlamına rağmen, okullarda ve üniversite-
lerde türban örtünmek hakkı için gündeme getirme-
ye çalışmaktadır.
_ TC Devleti Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi
Özkök son derece anlamlı, nazik, kibar, ince bir dav-
ranışla sivil giysiler içinde, basın kokteyli adı altında
8 Ocak 2003'te bir basın toplantısı yaparak, Gül'ün
veGönül'ün bu "şerh" koymauygulamasınave "üni-
versitelerde türbanlıya af" hazırlığı yapan hüküme-
te, son derece yumuşak uyanlar yapmıştır.
Hilmi özkök Paşa; Gül ve Gönül'ün "şerh" koy-
ma davranışını "Türk ordusunda irticai faaliyetlere
bulaşanlara cesaret vermiştir" diye tanımlamıştır.
Hilmi özkök Paşa'nın bu duyarlı önerileri hakkın-
da düşüncesi sorulan A. Gül şu cevabı vermiştir "Ne-
yi, nerede, nasıl konuşacağımı bilirim. Böyle bir or-
tam içinde, sorumluluk ve mesuliyet taşıyan birkişi
olarak, bunları basın aracılığıyla konuşmam." A.
Gül'ün bu olumsuz ve yakışıksız anlamlar içeren de-
meci bir yana, A. Gül'e şu soru sorulabilir: Sorumlu-
luk ve mesuliyet taşımak, Anayasanın 125. madde-
sinin 2. fıkrasını yok saymak mıdır? Siz, yok saydığı-
nız anayasayı Başbakan olarak uygulamakla yüküm-
lüsünüz. Siz, Başbakan olarak katıldığınız Yüksek
Askeri Şûra (YAŞ) kararlanna böyle bir "şerh" koya-
mazsınız.
Osmanlı döneminde çok görkemli yapılan cuma
namazlan selamlığında padişah/halife saraydan ca-
miye gelirken ve camiden saraya dönerken, yolun i-
ki tarafına güvenlik amacıyla sıralanmış askerier pa-
dişah/halifeye şöyle bağınriardı: "Mağrurolma padi-
şahım, senden büyük Allah var". A. Gül'ün tarihbi-
lim bilgisinin boyutlarını bilmem ama, herhalde A. Gül
bu Osmanlı töreninin yapıldığını duymuştur.
YAŞ karariarının altına "şerh" koyarak anayasanın
125. maddesinin 2. fıkrasını yok sayan Gül ve Gönül
ile, bu "şerh"e katılan AKP yöneticilerine, Recep
Tayyip Erdoğan şu sözleri ile katılmış ve Hilmi öz-
kök Paşa'ya demokrasi dersi vermeye kalkışmıştır.
RTE'nin sözleri şöyledir: "Demokrasi kültürü açısın-
dan baktığımızzaman, herkes bu türeleştirileriyap-
makta serbesttir. Herkesin de tabii her tür eleştihye
açık olması gerekir."
RTE'ye; demokrasibilim kapsamında ben de şunu
derim: "Anayasanın 125. maddesinin 2. fıkrasınıyok
saymak ve YAŞ kararlannın altına 'şerh'koymak 'de-
mokrasi kültürü' ile bağdaşmaz."
B U L M A C A SEDATYAŞAYAN
1 2 3 4 5SOLDANSAĞA:
1/ 1910-1949
yıllan arasında
hizmet veren
ünlü Türk yol-
cu gemisi. 2/
Çit, perde...
Öbür dünyada
verilecek olan
ceza.3/Gece...
Bir topluluk
içinde bir kim-
senin durumu
ya da kazandı-
ğı saygınhk. 4/ Bir
çokluğu oluşturan
varlıklann her biri...
Bir noktanın, seçilen
bir karşılaştırma yü-
zeyine göre yükselti-
si. 5/ Antalya'nın bir
plajı... Çıplak vücut
resmi. 6/Birmeyve...
Yer çatlağı. 7/ Bir çe-
şit yumurtalı ve hafif
hamur tathsı... Yaz yağmuru. 8/ Kanın hemoglobinle
renklenmiş kırmızı yuvan. 9/Niğde'nin bir ilçesi...
Bıçak bilemeye yarar, çubuk biçiminde çelik araç.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/Dayanma gücü, tahammül. 2/Üretinıle elde edilen
kullanma değeri... Irak'ta bir kent. 3/Durgun sularda
ve havuzlarda yetişen. geniş yapraklı bir bitki. 4/Ba-
kınn simgesi... Genelge. 5/Büyük çivi... Bir Asyaül-
kesinin başkenti. 6/ElIi şiniklik tahıl ölçeği... Bağış-
lama... Uzaklık işareti. 7/Aritmetik hesap yapmakta
kullanılan. birçok devingen parça dizisiyle donahlmış
düzenek... Yankı. 8/Avrupa'da bir ülke. 9/Balerinle-
rin geleneksel kostümü. Ozel gezinti gemisi.