28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 12OCAK2003PAZAR HABERLER DUNYADA BUGUN ALİ SİRMEN Gençleri Bınakmamak Hakkımız Var mı? Sevgili, Okumayı çok istediğin bir kitabı ele alıp, say- faiannırrârasına gömülmek için uzun zaman geç- tiği olmuştur herhalde. Bilgesu Erenus'un, "Böyle Bir Dünya, Gül- çin Çaylıgil Davası" adlı yapıtı benim için böyle bir olay. Aylardır kitabı okumak istiyordum, ama hep bir şeyler çıkıyor, araya başka kitaplar, makaleler, ra- porlar giriyordu. Neyse niyetlendikten aylar, ya- yının ardından bir yıl geçtikten sonra kitap, artık masamda. Kitabı açar açmaz, Gülçin Çaytıgil'in şu söz- leriyie karşılaşıyorsun: "Türkiye standartlanna göre, hayli yaşamış biriyim, ilandan kaçınmayacağım tek tutkum var. Gençler! Onlar benim tutkum, sevdam ve çocuğumsa, elliyıl, özgüriüğü, banşı, emeğisa- vunduktan sonra gençlehmizi günün değerie- rine terk etme özgüriüğünü kendime tanımam mümkün değil." Neyse, daha sonra bütününden söz edeceğim kitabı biryana bırakalım da, biz Gülçin Hanım'ın ağzından çıktığında daha da önem kazanan şu düşünceye bakalım. • • • Gençlerin değer yargıları kadar, topluma ege- men olan değer yargılarının ülke standartlarına göre hayli yaşamış kişilerinkiyle çakışması, hat- ta çelişmesi yaşamın kaçınılmaz acı sonuçların- dan biri. Bu acıyı yaşadığımı ttiraf etmeliyim. "Eteğinde bir sürü yaprak, ağır ağır bu mer- divenleri çıkanlar, ve maziye bakanlarağlayarak" bizden önce de yaşadılar bu gerçegi, belki de bugünün gençleri de bizim yaşımıza gelince ya- şayacaklar aynı şeyi. Belki de, diyorum. Çünkü eğer bizim yaşımı- za geldiklerinde, savunacak değerleri kalmışsa eğer, bu acıyı yaşarlar ancak. Ama eğer her du- ruma göre değişen, çıkariarla biçimlenmiş de- ğer yargılarına sahip iseler, o zaman hayıflana- cak bir şeyleri olmayacak, savunmak istedikle- ri kurallar ya da değerler bulunmayacak, bir kez daha günün değerlerine ayak uyduracaklar. Doğada değişim ile uyum içinde olanlarya da hiç değilse ona ayak uydurmayı becerenler ya- şamlarını sürdürüyorlar. Doğanın yasası bu. • • • Toplumsal yaşamda da, attyapıdaki her deği- şiklik, üstyapıya yansıyor, egemen üretim ilişki- leri önce sistemin etiğini yaratıyor, sonra da es- tetiğini. Popülersanatımızın, medyamızın bu değişime ayak uyduran kuruluşları ayakta kalıyorlar, uydu- ramayanları ise bir kenara itiliyorlar. Cyrano de Bergerac'ın, çağın yalakalıkları- na, ikiyüzlülüklerine, çıkarcılıklarına karşı duran ünlü tiradı "Istemem, eksikolsun", bu bilim ada- mı, silahşor şairin yaşam felsefesini dile getirir. Ama Rostand'ın, bir gecede yazarını da ülke- sinde kahraman haline getiren yapıtının başki- şisi, bir kahraman mıdır, yoksa bir salak mı? Kuşku yok ki, okuyucunun ya da seyircinin kendi yaşamı ve hayata bakış biçimi de etkile- yecektir kararını. Biz dönelim konumuzun özüne: Gençleri günlük değerlere terk etmeyip onla- ra daha başka, bize daha doğru ve soylu gelen idealleri aşılamaya çalışır ve bunu başarırsak, acaba onları daha mutlu mu kılacağız, yoksa mutsuz mu? Bu soru, attığımız başka bir soruya yöneltiyor Peki ama mutluluk nedir? Bu sorunun yanıtı da kişiden kişiye değişiyor. Birinin mutluluk diye gördüğünü, öbürütamter- si yönden algılayabiliyor. Ama eğer günün değerlerine terk etmediğimiz veya terk etmemeye çalıştığımız gençlerimiz, mutluluğu toplum ile uyum olarak algılıyorlarsa, bizim çabalarımız bir sonuç verebilir mi? Varsayalım ki, çabalarımız istediğimiz yönde sonuç verdi, o zaman da gençlerimiz mutsuz ol- mazlar mı? Mutsuz olurlarsa eğer, yüce ve soylu değerler adına onları mutsuz etmek hakkımız var mı? Bir arkadaşım vardı, uzun bir hapislik dönemin- den sonra özgürlüğüne kavuştuğunda, başka bir dostumuz ona sormuştu: - Nasıl bari, toplumla uyum sağlayabildin mi? Çok öfkelenmiş ve şu yanıtı vermişti: - Neden sağlayayım, ben o tür bir adam mı- yım? Onlarla sadece banş içinde bir arada ya- şıyorum, hepsi bu. Çok merak ediyorum, acaba o dostum şimdi mutlu mu? Her neyse Sevgili, görüyorsun, sorular soru- ları doğuruyor, yanıtları getirmiyor. Ne zaman mutluluk ve mutsuzluk konusu açıl- sa aklıma hep FrenkJer'in şu ünlü sözü gelir. "Mut- suz bir Sokrates, mutlu bir şapşala evladır." Özlem Türk yaşamım yitirdi Olüm omcunda bir kayıp daha ALPERTURGUT Sol görüşlü bir dergi- nin muhabiriyken hüküm giyen Özlem Türk'ün (28) Ankara'da yaşamı- nı yitirmesiyle tecride karşı 815 gündür sürdü- rülen ölüm orucunda can verenlerin sayısı 104'e yükseldi. Özlem Tüık, "Müca- dete" dergisinin Samsun muhabiriyken 1995'te gözaltına alındı. Tutukla- narak Ankara Kapalı Ce- zaevi'ne (Ulucanlar) gön- derilen Türk, Ankara 2 No'lu DGM tarafindan mahkûm edildi. "Haya- ta Dönüş" operasyonu sı- rasında Çanakkale Ceza- evi'nde bulunan Özlem Türk, daha sonra Kütah- ya E Tipi Cezaevi'ne sevk edildi. Ölüm orucunun 7. ekibinde yer alan Tüık, 12 Ağustos 2002 günü Ankara Numune Hasta- nesi'ne nakledildi ve ey- leminin 471. gününde ya- şamını yitirdi. îlk turda en yakın rakibi Kayalar'a 212 oy fark atarak genel başkanlık koltuğuna oturdu ANAP'ta OzdemirdönemiSERTAÇ EŞ ANKARA - ANAP'ın seçim yenil- gisinin ardından yapılan 3. olağanüs- tü kongrede AH TaHp Özdemir, parti- nin 4. genel başkanı oldu. Özdemir, ya- nşı ilk turda 640 oy alarak ve en ya- kın rakibi LütfiıUah Kayalar'a 212 fark atarak kazandı. Oylamaya geçme- den önce Yaşar Barut, Işuı Çelebi ve PerihanGenç, Özdemir'in lehıne aday- lıktan çekildi. Ilk tur oylamanın son- lanna doğru Özdemir'in kazanacağı- nın belli olması üzerine Adü Aşuım da Kayalar lehine adaylıktan feragat etti. Aşınm'ın bu girişimi, Kayalar'ın başansı için yeterli olmadı. ÖZal'in takİpçİSÎ Olacağliri 3 Kasım seçimleri yenilgisinin ardından partinin 4. genel başkanı olan Ali Talip Özdemir, kongrede yaptığı konuşmada "Özal'ın taklitçisi değil, takipçisi olacağım" dedi. Kongrede Yaşar Barut, Işın Çelebi ve Perihan Genç, Özdemir lehine, Adil Aşırım da Lütfullah Kayalar lehine adaylıktan çekildi. Seçim yenilgisinin ardından ANAP'ta yeni yönetimin belirlenme- si için yapılan kongre dün saat 10.00'da Ankara Atatürk Spor Salonu'nda baş- ladı. Genel başkanlık yanşına toplam 8 kdşi katıldı. ANAP Genel Sekreteri Feyzilşbaşaran'ın kongreyi başlatma- sının ardından bütün adaylann ortak adayı olarak eski bakanlardan Şükrii Yürör, Divan Başkanlığı'na getirildi. Eski genel başkan MesutYıbnaz kong- reye katılmazken gönderdiği mesaj okundu. Katılmama gerekçesini par- tiye zarar vermemek ve spekülasyona neden olmamak olarak belirten Yılmaz, seçim yenilgisine karşın izledikleri politikanın ulusun geleceği açısından en doğru politikalar olduğu iddiasın- da bulundu. Yılmaz, "Geçecekolanza- man, aynızamanda hakkmuzdaki tüm iddiaknn birer iftiradan ibaret oldu- ğunu berkese gösterecektir" dedi. Daha sonra söz alan ANAP Genel Başkam ekili Ekretn PakdemiriL ko- nuşmasında, "3 Kasım seçimleri bi- ziın için yıkım oldu" derken ANAP'ın ekonomık kriz nedeniyle barajın alnn- da kaldığını söyledi. Pakdemirli, ANAP' ın baraj altında kalmasının di- ğer unsurlannı da şöyle sıraladı: "Parti misyonundan uzaldaşü, viz- yonunu kaybetti. Yolsuzluk söylentfle- rine gerekti cevap verüemedi. İktidar- ORTRE/AÜ TALlP ÖZDEMİR Türkiye'nin ilk çevre bakanı ANKARA (Cum- huriyet Biirosu) - ANAP3.Olağanüs- tü Büyük Kongre- si'nde genel başkan- hğaseçilenAHTanp Özdemir, ^ y ı l ı n - da Konya'nın Ereğli ilçesinde doğdu. Ilk ve ortaöğreni- mini Konya'da ta- mamlayan Özdemir, 1973 yılında Ankara Devlet Mimarlık ve Mühendislik Akade- misi'nden makine mühendisi olarak mezunoldu. 1987 yı- lında makine yüksek mühendisi oldu. 1984 yılında yapılan yerel seçimlerde Konya- Ereğli Belediye Baş- kanı seçilen Özde- mir, bu görevini iki dönem sürdürdü. 1987 genel seçimle- ri için bugörevinden aynlarak Konya Mil- letvekili olarak Mec- lis'egirdi. Özdemir, milletvekili olduktan sonra bir süre Turgut Özal döneminde ANAP Genel Başkan Yardımcılığı görevin- de bulundu. 1991 yılında Me- sutYıbnaz'ın başba- kanlığında kurulan kabinede çevreden sorumlu Devlet Ba- kanı olarak görev ya- pan Özdemir, Çevre Bakanlığı'nın kurul- masıyla da ilk Çe\Te Bakanı oldu. 1992 yı- lında yapılan ara ye- rel seçimlerde Istan- bul-Bakırköy Bele- diye Başkanlığı'na seçildi ve iki dönem bu görevi sürdürdü. Ali Talip Özdemir, Bakırköy Belediye Başkanlığı'mn yanı sıra Marmara ve Bo- ğazlar Belediyeleri Birliği Başkanhğı'nı da yürüttü. 53. hükü- mette basın ve enfor- masyondan sorumlu Devlet Bakanı ola- rak görev yapan Öz- demir, evli ve 3 çocuk babası. 'Gönül, dostuna küser' ANAP'm 3. olağanüstü Kongresi'nde partinin 4. genel başkanı olan Ali Talip Ozdemir, "ANAP bit- ti" yorumlannatepkigösterdL Ozdemir, kongrede yaptığı konuşmada "Bütün ANAP'hlara sesleni- yorum; yüreğinizdeki iman bitmedry se ANAP bh- mez. Türkiye aşkınız bitmediyse Ana\atan bit- mez" dedL Halkın ANAP'a küstüğünü söyJeyen Ali Talip Özdemir, "Gönül, dostuna küsermiş" diye konuştu. (Fotoğraf: KEREM GEZER) ANAVATAN PARTİSİ 3. OLAĞANÜSTÜ BÜYÜK KONGRESt^NDEN NOTLAR Ydmaz'nı posteri asıbnadı BAHAR TANRISEVTR ANKARA - 3 Kasım seçimlenn- de yaşadığı ağır başansızlığın buruk- luğunu üzerinden atamayan ANAP'ın yeni genel başkanını be- lirlediği 3. olağanüstü büyük kong- resi "sönük" geçti. Eski Genel Baş- kan Mesut Yılmaz'ın gelmediği kongrede, Yılmaz'ın posteri de "ken- di isteğiyie" salona asılmadı. Kong- rede, ANAP'ın 1983'te seçim mü- ziği olarak kullandığı "Anm Bahm Peteğnn" şarkısının çalınması dik- kat çekti. ANAP'ın Atatürk Spor Salonu'nda dün başlayan 3. olağanüstü büyük kongresinden notlar şöyle: t/ Salonda, genel başkan adayı Lütfullah Kayalar'ın taraftarlannın ağırlıkta olması dikkat çekerken, bu grubu Ali Talip Özdemir'in yandaş- lan izledi. Tribünlerde, Kayalar ve Özdemir taraftarlan arasında yer kapma mücadelesi yaşandı. ^ Salona eski Genel Başkan Me- sut Yılmaz'ın posteri asılmadı. Ge- nel Başkanvekili Ekrem Pakdemir- li ve partililerin tepkisi üzerine, pos- terin asılmamasını Yılmaz'ın iste- diği açıklandı. • Divan Başkanı Yürür, seçim ye- nilgisini "hezbnet" olarak niteledi. Şükrii Yürür, saygı duruşuna davet ederken partinin kurucusu Turgut Özal'dan "Gazi" diye bahsetri. ^ ANAP'm uygulamalannın an- latıldığı sinevizyon gösterisinde se- çim öncesinde DYP'ye geçen Yüdı- run Akbulut'a yer verilmedi. */ Eski genel başkan Yılmaz'ın kardeşi ve MKYK üyesi Turgut Yılmaz da kongreye katılarak, protokol tribününde oturdu. • Genel başkan adaylannın Kongrede Ekrem Pakdemirli'nin konuşması sırasmda bir grup Kayalar yanlısı kürsüye yürümek istedLGrupla karşı grup arasında tarüşma yaşandL anonsla çağnlması üzerine salona ilk Adil Aşınm geldi. Aşırım'ı sırasıyla Işm ÇelebL Lütfullah Kayalar ve Ali Talip Özdemir izledi. Kayalar taraftarlan "Başkan Kayalar" ve "Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlannı attılar. Özdemir'in gelişi sırasında da Kayalar'm yandaşlan, "Vur vur inlesin, Ali Talip dinlesin" sloganını kullandılar. Kayalar ve Özdemir'in salona girişi sırasında izdiham yaşandı. • Genel başkan adaylarından Perihan Genç'in ismi, erken saatler- den itibaren salonda olmasına kar- şın anons edilmedi. • Pakdemirli açılış konuşmasında ideal genel başkan olarak kendisini tarif etti. Adnan Kahveci nın yeğeni Niyazi Kahveci, adaylığını kongre salonunda açıkladı. • îki adet dev ekrandan kongre görüntüleri ve sonuçlar yayınlandı. Konuşmalar sırasmda engelliler için çeviri yapıldı. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] [email protected] Bazı okurlanm, ben burada Ahmet Kaya'dan söz ettikçe kızgınlıklannı ifade ederier, onun bölücü bir hain ol- duğunu söylerler. Kimileri de dostça eleştirirler. Birçok okuyucum da be- nimle aynı duygulan paylaştığını belirtir. Ahmet Kaya'nın bir grup arkadaşı, onun şarkılanndan bir albüm yapmış. İki CD halinde çıkan bu albümün adı "Yokluğunun 2. Yılında Ahmet Kaya Şarkıları, Dinle Sevgili Ülkem". Ahmet Kaya'nın, "BirKürtçe klip çe- keceğim" sözlerini söylediği geceyi unutmak mümkün mü! O gece, isim- lerini bildiğimiz bazıları, TV kamera- ları önünde gösteri yaptılar. Onu sus- turmak üzere harekete geçenler ara- sında, çatal kaşık atanlar, Onuncu Yıl Marşı'nı söyleyenler, yuh çekenler bir öfkeyi ve bir bağnazlığı sergilediler. Ah- met önce gözaltına alındı, sonra yurt- dışına çıkmak zorunda kaldı. Bu kez medya infazı başladı. "Şunu söyledi, bunu söyledi" ile başlayan ve fotoğ- raflarla süren bir linçti bu. Ahmet Kaya'yı çok genç yaşların- Sanatçılar Ahmet Kaya Söylüyor dan beri tanınm. Onun düşünceleri- ni bilirim. O hiçbir zaman herhangi bir örgütün militanı olmadı. O deli dolu bir çocuktu, mılliyetçiliğe karşıydı, bağ- nazlığa karşıydı. Isyankârdı, sosya- listti. Bunu, onu savunmak ve bazı- larının gözünde aklamak için söyle- miyorum. Çünkü onun artık böyle bir şeye ihtiyacı yok. Gerçeği öğrenelim diye yazıyorum. Ne yazık ki, son yıl- larda sert kamplaşmalar sonucu, kimse kimsenin ne demek istediğine bakmaz oldu. Karşı tarafta mı, değil mi, ölçü hep bu. Karşı tarafta görü- nüyorsa yüklen üstüne. Ahmet Kaya'nın mezannı Paris'tezi- yaret ettim. O zaman ona sahip çıka- mamanın, onu linç ederlerken karşı ko- yamamanın hüznünü mezarında Ah- met'le paylaştım. Bu ülkede her za- man bırileri linç edildi. Binlerce, on binlerce insan da bu linçlere alet edil- di. ünçlerin arkasında birilerinin ikti- dar hesaplan vardı, birilerini sustura- rak egemenliği sürdüımek isteği var- dı. Tan gazetesinin yakılıp yıkıldığı gün- leri hatııiayın. O olaylara da yüzlerce üniversiteli genç katıldı. Birileri genç- leri faşızme karşı koyan Sertel'leri yoketmeyeyollamıştı. Bugüno olay- lara katılmış olmaktan üzüntü duyan insanlar olduğunu bıliyorum. Ama 1945'lerde birileri iktidarlannı bu olay- lariapekiştirmişlerdi.Sertel'lerdeya- şamlarını yurtdışında yitirdiler. Bu ül- kede bağnazlığın kurbanı olmuş ne çok insanımız var. ••• Sanatçı arkadaşları onun şarkılan- nı söylerken, bir gecikmiş vefa duy- gusunu da bize hatırlatıyorlardı. Sel- da Bağcan. Ahmet Kaya'ya şöyle sesleniyordu: "SevgiliAhmet, 1985'te 'Biz Üç Kışiydik.' Biryandan stüdyo- ya girip seninle 'Dostum Dostum'u okuyor, ardından hızla mutfağa girip Gülten'e (Kaya) spagetti yapmayı öğretiyordum. Şimdi 2002'deyiz ve ben sana şarkılar söylemeye devam ediyorum. Fark şurada: Gülten spa- getti yapmayı öğrendi, 'sayemizde.' Dostum; hayattn ikiyakasında ellerin kaldı biliyorum ama sen de bil ki, şar- kıların sonsuzluğa yürüyor bile. ..Ra- hatına bak." Nazan Öncel'in sözlerı de etkili: "Bu şarkılar; şairin dediği gibi, sim- siyah bir teselli olur, belki kalanlara." Suavi, "Boğazda düğümlenen bir küçük hüzün, duvarda asılı birsolgun resim ve giderek daha az konuşula- cak 'isim' olmaksa ölüm, sen hiç öl- medin dost! Sen hiç ölmeyeceksin" diyor. Yavuz BingöTün sözlen: "Sanat, ha- yata bir müdahale biçimiyse, dahil ve müdahil olarak Ahmet Kaya, sa- natçının etik duruşunun önemli bir ömeğioldu. Onun pratiği, sanat bah- sinde bir ders konusu olmalıdır, ola- caktır da. Şöyle diyebilirim: Şimdi duvanmda asılı duran fotoğrafına ba- kıyorum da, gözlerindeki çocukluğu görüyorum. O çocuk kendini heder ederken, dünyaya şarkılannı bıraktı. Bir de çocuk kalabilmenin güzelliği- ni." "Dinle Sevgili Ülkem" albümüne "Adı Bahtiyar" türküsünü okuyan Na- şkJe Göktürk, Ahmet'i yrtirmenin hüz- nünü şöyle anlatıyor: "Denizde baş- layan bir dostluktu bizimkisi (18 yıl ön- ce). Gözlerim denizde Ahmet, birka- yık kirala ve gel. Gel ki şarkılar ta- mamlasın kendini, şiirler ağlamasın. Müjgan'la ben ağlamaktan yoruldum. Birkayık bul, ya da yelkenli, bembe- yazgel, masmavigel, ama gel, illede gelgözüm. "Ahmet Kaya, bu ülkenin tarihinin bir parçası. Anlamak isteye- ne çok şey anlatıyor söyledikleri. Ah- met Kaya'yı bu kez arkadaşlarından dinliyorum. Yüreğim ezik... lar ymratn. Seçim tarihi yanhşn. Or- tadirekunutuktu. Onseçim vapdmadı. Özal'dan sonra ANAP genel başkan- lığına halka yakın h'der gelmedi. Dev- letçi sol ve devletçi sağ ile koalisyon do- ku uyuşmazüğına neden oldu." Daha sonra kura sonuçlanna göre ko- nuşanlardan Yaşar Barut, Perihan Genç ve Işın Çelebi, Özdemir'in lehine aday- lıktan çekildiklerini açıkladılar. Lütfullah Kayalar'dan Özdemlr'e eleştlrl Kayalar ise konuşmasında kendisi- ne yöneltilen "icazet aldı" iddialanna tepki gösterdi. Kayalar, "Hayaümızın hiçbir döneminde, hiçbir kişiden, hiç- bir konuda icazet almadım. Yola hep kendime, akhma güvenerek çıkûm" dedi. Bir önceki kongrede Mesut Yıl- maz'a karşı aday olduğunu anımsatan Kayalar, siyasetteki hedefinin ANAP genel başkanlığı değil, başbakanlık olduğunu dile getirdi. Kayalar, konuşmasının son bölü- münde isim vermeden rakibi Ali Ta- lip Özdemir'i eleştirdi. Özdemir'in, 12 Eylül yönetimince belediye baş- kanlığına atandığını anımsatan Kaya- lar şunlan söyledi: "Ben siyasete aul- dığunda icazetçi parrilerden birisine girmedim. Ben siyasete 12 Eylül'de atanmış belediye başkanı olarak atal- madım. Özal'la biıükte siyasete başla- dım. Ben ANAP'ın seçim öncesinde icazede, parti bana teslinı edilecek bek- lentisiyle aday olmadım. Ben yüzde 2'yibilerek3Kasun'daada> oldum." Daha sonra kürsüye gelen Adil Aşı- , rım, büriin adaylan eleştirdi. Adayla- j nn kendilerini Turgut Özal ve Mesut Yılmaz'ın verdiği görevle taruttığını belirten Aşınm, "ANAP'm şoka ihti- >aaoktu§unu" söyledi. Daha sonra söz alan Özdemir, kendisini eleştiren Ka- yalar'a yanıt vermedi. Özdemir, "Özal'ın taklitçisi değil, takipçisi ola- cağım. Kongremn bana tevdi ettiği emanetegölgedüşürürsemnamerdim. Bundan önce olduğu gibi kişisel ya- kmhklarla oş verecekseniz benim adı- mı çizebüirsiniz*' diye konuştu. Kongrede gerglnllk Diğer adaylarla eşit olmadığı ge- i rekçesiyle Pakdemirli'nin yeniden söz alması ve yaptırdığı anketi savunma- sı üzerine salonda gerginlik yaşandı. Anket yaptırmanın doğru olduğunu savunan Pakdemirli, "\nkettendeAli Tahp çıkt ne yapahm yani" diye ko- nuştu. Pakdemirli'nin konuşmasına kızan eski milletvekili SebgetuDah Seydaoğlu kürsüye yürüdü. Bunun üzerine Pakdemirli, "Bak işte bunla- n seçerseniz partiyi de ülkeyi de ban- nr" diye konuştu. Seydaoğlu, partili- ler taraiindan kürsü bölgesinden uzak- laştınldı. Salonda bulunan Kayalar'ın taraftarlan uzun süre Pakdemirli'yi ıslıkla protesto etti. Pakdemirli'nin Aşınm için, "Çıksm buradan 4. bir partiye geçmeyeceğini söylesin" dememesi üzerine yine ger- ginlik yaşandı. Söz alarak kürsüye çı- kan Aşınm, hiçbir partiden istifa et- mediğini, sağcı olduğu için ihraç edil- diğini belirterek Pakdemirli'nin ">•»- lan söylediğinir> savundu. Bunun üze- rine Yürür, Aşınm'ın konuşmasını ya- nda kesti. Konuşmalann ardından oylamaya geçildi. Ilk tur oylamanın sonlanna doğru Özdemir'in önde olduğunun belli olması üzerine Aşınm, Kaya- lar'la birlikte el ele kürsüye çıkarak bir- lik mesajı verdi. Bu birlik mesajı Ka- yalar'a yetmedi. Yapılan oylama so- nucunda Özdemir, geçerli oylann 640'ını alarak ANAP'm 4. genel baş- kanı oldu. Kayalar 428 oyda kalırken Aşınm'a lOoy çıktı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle