Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2003 CUMARTESİ
8 HABERLERÎN DEVAMI
W 9
G U N C E L CÜNEYT ARCAYLREK
• Baştarafı 1. Sayfada
mış görünüyor.
Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbns Türklerine kazan-
dırdığı gelmiş geçmiş ne kadar güvence varsa hep-
sinı çöp sepetine atmaya hazırlanıyorlar.
Annan planını ımzalamayı savunanlardan Müste-
şar Yardımcısı Baki llkin, Dişişleri Komisyonu'nda;
"artık eşit egemenlıkmış, Türitiye 'nin garantöriüğü i-
miş, KKJC'nin kurvcu devlet olarak kabul edilmesiy-
miş"... Bu duyariı noktalan "artıkunutmamız"gerek-
tiğini buyurmuş.
Iktidann "yeniayahamalanna "takılı kafalariçin ne
Türkiye'nin geleceğe dönük yararlan ne Kıbns Türk-
lerinin gelecegi söz konusu.
Türkiye, -savlandığı gibi- Kıbns'ı ilhak edeceğini
hiçbir zaıman söylemedi. Yok farz edileceği anlaşı-
lan entegrasyon söz etti. Güney Kıbns AB ile ne ka-
dar bütünleşirseTC ile KKTC'nin de o kadar bütün-
leşebileceğini açıkladı. KKTC ile yaşamsal değerde
bir dizi anlaşma imzaladı.
TBMM, bir kez değil birçok kez ittifakla aldığı ka-
rarda "Kıbns'ta iki devlet gerçeğine eşit gözie bak-
madan ve kabul ermeden, hemangi bir çözüm bul-
manın" olanaksızlığına işaret etti.
Parlamento KKTC'ye ve halkına garantı de verdi:
"KKTC'nin devlet statüsü ve güvenliği dahil meş-
ru hak ve çıkariannın aşındınlmasına hiçbir surette
müsaade edilmeyecekti."
"Ver-kurtul" yolunda hızlı adımlarla ilerleyen bu ik-
tidar; oysa KKTC'nin devlet statüsü ile güvenliği da-
hil meşru hak ve çıkariarının aşındırılması aşamasın-
da.
Bu arada Kuzey Kıbns'ta ve Ankara'da gelınen
aşamada doğrular araştınlmıyor. Artık bu sorun so-
na ersin mantığı egemen. Bu kanının doğruluğuna
RTE'nin 40 yıldır izlenen pol'ıtikalan suçlaması kanıt
değil mi?
Meydanlara bakılırsa Kıbns'ta mücadele güçleri-
ni yitirenler egemenük de eşitlik de istemiyorlar.
Kıbnslı Türkler refah içinde yaşamayı Rum ege-
menliğine yeğliyorsa, Ankara hükümeti bu egilimi
kullanarak, sokaklara dökülenlere bakarak KKTC ile
köprüleri atıyor, geçmişe sünger çekmeyi sindirebı-
liyorsa; örneğin, çözümü sağlamak için egemenlik,
toprak, göç konuiannda "almayı değil, vermeyi" dü-
şünüyorsa... Kıbns gitti gider!
• • •
Ama sel gider kum kalır. AKP iktidan iç ve dış so-
runlardaki tutumuyla gideceği güne hazırianıyor.
Tıpkı 1983'lerde yüzde 40'ın üzerinde oylatek ba-
şına iktidara gelen ANAP'ın 3 Kasım'da gıdişi gibi.
Turgut Özal tek başına iktidara gelişinın yedinci
yılında ANAP oylan yüzde 21 'lere düştü ve sonra ko-
alisyonlar... ve de 2003'te yüzde 5!
özal'ı, bir sonra Mesut Yılmaz'ı ömek almalı, ne
oldum delisi olacağı yerde ne olacağına bakmalı
RTE.
Kntik sorunlarda karar sorumluluğunu yüklenen
Gül ile RTE'ye; arkadaşımız Faruk Bildirici'nin, Me-
sut Yılmaz'ın yaşamını hıkâye eden "Hanedanın Son
Prensi" yapıtını okumalannı salık veririz.
Yılmaz'ın hızla çıktığı merdivenlerden ağır ağır ini-
şini anlatan yapıtı okurlarsa bugünkü yaptınmlannın
yann başka sonuçlarla karşılanna çıkacağını göre-
cekler.
Mesut Yılmaz, 9 Mayıs 1991 'de genel başkanlığa
adaylığını koyarken yaptığı konuşmada, "basından
tek ricam var" dıyor: "Beni övmelerini değil, halkın
nabzına aracı olmalannı bekliyorum."
Halkın nabzını tutan basının uyanlannı dikkate al-
mayarak dramatik sonu hazırlayan Mesut Yılmaz
oldu.
Bildirici; bu iki uç noktaya değinen kitabının son
satıriarında hazin siyasal bir yaşamı özetlerken
"ANAP'ın, Anadolu ile bağını koparmış, milyonlar
yehne Istanbul'dakı küçükbirışadamı grvbununpar-
tisihaline geldiğini" vurguluyor; "Heykeli dikilmemış,
o (Yılmaz) veda ederken halkgözyaşı dökmemiştiar-
dından" diyor.
Bildinci yaprtında, sanki milli irade şaşkını bugün-
külere geleceğı anımsatıyor.
Diyanet Işleri için
jet kararname
• Baştarafı 1. Sayfada
Bekir Karlığa ya da
Ömer Faruk Har-
man ın atanacağı öğ-
renildi.
Diyanet tşleri Baş-
kanlığı'nı tümüyle de-
ğiştırerek *otonom bir
yapıya dönüştürmek"
isteyen Devlet Bakam
Aydın, Diyanet Işleri
Başkanı'nı da kurumun
içinde oluşturulacak he-
yetten en fazla oy alan
üç kişi arasından seç-
mek içinbirproje hazır-
ladı. Aydın, proiesi ile
ilgili aynntılan Islami-
yat Dergisi'nde de orta-
ya koydu. Devlete bağ-
lı ve bağımlı din hayatı
ile Türkiye'nin bir yere
gelemeyeceğini savu-
nan Aydın, bu çerçeve-
de Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'nın yeniden ya-
pılandınlması gerekti-
ğini savundu. Aydın, bu
projeye uygun kadrola-
nn oluşturulması gerek-
çesiyle ilk kararnamesi-
ni hazırladı. Aydın, bu
çerçevede, 11 yıldır Di-
yanet Işleri Başkanlı-
ğı'ndaki görev anlayı-
şıyla devîette "denge
unsuru olarak" nitele-
nen Yılmaz'ı görevden
almak istedi.
HûMmet, kararna-
menin Köşk'ten dön-
memesi için de "yaş
haddi" gerekçesini
kullanacak. AKP ikti-
dan, 1943 doğumlu
Mehmet Nuri Yıl-
maz'ın ocak ayında 60
yaşını doldurduğu için
otomatikman emeklili-
ğe sevk edilmesi gerek
tiğini savunacak.
Bakan Aydın, Diya-
net tşleri Başkanlığı
için Marmara Üniversi-
tesi llahiyat Fakülte-
sı'nden iki ismi seçti.
Aydın, Marmara Üni-
versitesi tlahiyat Fakül-
tesi Felsefe ve Din Bö-
lümleri Başkanı Prof.
Dr. Bekir Karlığa üze-
rinde duruyor. 1965 yı-
lında Kahramanmaraş
Imam Hatip Okulu'nu
bitiren, 1972'deYüksek
Islam Enstitüsü,
1977'de Istanbul Üni-
versitesi Edebiyat Fa-
kültesi Felsefe Bölü-
mü'nden mezun olan
Karlığa, felsefe ve
rnantık üzerindeki ça-
hşmaları ile de tanındı.
'tslam Kaynaklan Işı-
ğında Pythogoras ve
Pre-Sokratik Filozof-
lar" doktora tezi de bu-
lunan Karlığa, Bakan
ile uzun süredir yakın
ilişkıleri olan bir profe-
sör. Diyanet Işleri Baş-
kanlığı'na atanması dü-
şünülen diğer isim ise
yine Marmara Üniver-
sitesi tlahiyat Fakülte-
si'nden Prof. Dr. Ömer
Faruk Harman. 1968
yıluıda tstanbul tmam
Hatip Ortaokulu,
1972/de Yüksek tslam
Enstitüsü'nden mezun
olan Harman, daha son-
ra tÜEdebiyat Fakülte-
si'nin Sosyolojı Bölü-
mü'nü bitirdi. Dinler
tarihi alanındaki çalış-
malan ile tanınan Har-
man, DinlerTarihiAna-
bilim Dalı Başkam ola-
rak görev yapıyor.
Yolsuzlukla mücadeleye af darbesi
MUSTAFA ÇAK1R
ANKARA - TBMM'de geçmiş hükü-
metler ve siyasetçüer hakkında "yolsuz-
luklan araştırma komisyonu" kuran
AKP hükümeti, yolsuzluk ve usulsüzlük
nedeniyle yargılanan birçok ismi ise "ver-
gi affi" ile kurtanyor. AKP hükümetinin
"vergi banşı" olarak adlandırcuğı "ver-
gi affi" tasansı geçen dönemde gerçekleş-
tirilen birçok "yolsuzluk operasyonu"
sanığını da kapsıyor. Yolsuzluğa karşı ve-
rilen mücadeleye darbe vuracak olan tasa-
nnın öngördüğü düzenlemelerden Örüm-
cek Ağı, Balina, Kartal, Hayal gibi yol-
suzluk operasyonlannda adı geçen bazı ki-
şiler de yararlanıyor.
Akgündüz de yararianıyor
AKP hükümeti tarafından hazırlananta-
sannın yasalaşması halinde binlerce nay-
lon faturacı ile hayali ihracatçı da kurtula-
cak. Düzenlemeden yararlanan kişilerden
biri de Fadıl Akgündüz Kartal Ceza-
evi'nde bulunan Akgündüz'ün 15 trilyon
281 milyar liralık vergi borcu bulunuyor.
Tasandan faydalanacak kişiler arasında
Murat Demirel, Hayyam Garipoğlu, Fa-
ruk Süren, Ca\it Çağlar, Hüseyin Bay-
raktar, Emin Cankurtaran, Erol Evcil,
Mehmet Niyazioğlu gibi isimler de bu-
lunuyor.
Aslıtürk de kapsamda *
Düzenlemenin Orhan Aslıtürk ve Mu-
hammet Ciğer'i de kapsadığı belirtiliyor.
Hakkmdaki davalar nedeniyle yurtdışın-
da kaçak yaşayan OrhanAslıtürk'ün, nay-
lon fatura üretmek için kurduğu paravan
şirketlerden Markan Mensucat, Hayat
Tekstil, Markon Moda, îstanbul Tekstil ve
Forteks'in toplam 126 trilyon lira vergi
borcu bulunuyor. Vergi affindan Orümcek
Ağı davasında yargılanan Erol Maks Ko-
hen de yararlanıyor.
Kumarhaneclye zi
Vergi yüzsüzleri listesinin baş sıralann-
da yer alan kumarhane sahipleri de vergi
affindan yararlanacak. Geçen ağustos
ayında ilan edilen vergi yüzsüzleri listesi-
ne göre öldürülen kumarhaneci Ömer
Lütfu Topal'uı şirketlerinintoplam 95 tril-
yon liralık vergi borcu bulunuyor. Çeşitli
ülkelerde kumarhaneleri bulunan ve top-
lam 175 trilyon liralık vergi borcu bulunan
Sudi Özkan da af kapsamında bulunuyor.
Sahibi olduğu Egebank'ın içini boşalttığı
gerekçesiyle yargılanan Murat Demi-
rel'ın Dempa Uluslararası Ticaret şirketi-
nin vergi borcu ise 6.6 trilyon lirayı bulu-
yor. Îstanbul Defterdarlığı tarafından ilan
edilen ve toplam 50 trilyon liralık vergi
borcu bulunan belediyelerin de aralannda
yer aldığı bazı şirket ve kurumlar şöyle:
Küçükçekmece Belediyesi, Eminönü Be-
lediyesi, Bahçelievler Belediyesi, Zeytin-
bumu Belediyesi, Adalar Belediyesi, Av-
cılar Belediyesi, Büyükçekmece Beledi-
yesi, TEKEL îşletmeleri Genel Müdürlü-
ğu, ÎETT tşletmeleri Genel Müdürlüğü,
Jet-PaHoldingAŞ.
Tasan, spor kulüplerinin vergi borçlan-
nı da af kapsamına alıyor.
Hayali îhracatçıya af• Baştarafı 1. Sayfada
MM Genel Kurulu'nda göriişü-
lecek.Tasan, şu düzenlemeleri
öngörüyor:
• Kesinleşmiş kamu alacakla-
ıınm gecikme zammı, faizi ve
cezalannın yüzde 80'i süinecek.
Vergi aslma bağlı olmayan ce-
zalann ise yalmzca yüzde 20'si
ahnacak.
Mahkemesi
süren davalar
• Vergi mahkemelerinde de-
vam eden davalarda \ergi aslının
yüzde 30'undan vazgeçilirken
gecikme zammı ve faizinin yüz-
de 9O'ı silinecek. Vergi mahke-
melerinin erteleme karan verdi-
ği davalarda vergi aslının yüzde
70'i, gecikme zammı ve faizinin
de yüzde 90'ı affedilecek. Mah-
kemelerin tasdik karan verdıği
davalarda ise verginin aslrnm ta-
mamı, gecikme zammı, faizi ve
cezalannın yüzde 10'nun alm-
ması, cezalann yüzde 90'ının ise
silinmesi öngörülüyor.
• tnceleme veya tarhiyat saf-
hasmda bulunan vergilerde, işle-
min tamamlanmasmı müteakip
ihbarnamenın tebliğini ızleyen
aydan başlamak üzere 6 ayda 6
eşıt taksitte ödeme kolaylığı ge-
tirilırken vergi aslının yüzde 30,
gecikme faizinin ise yüzde 90'ı,
cezalann da tamamından vazge-
çıhnesi hükme bağlanıyor.
• Pişmanlıkta ya da kendılı-
ğinden yapılan beyanlarda; piş-
manlıkla beyan edilen vergi as-
lının tamamı, pışmanlık zammı
ve usulsüzlük cezasının yüzde
90'ı, kendiliğindenbeyan edilen
vergi aslının tamamı, gecikme
faizi ve cezalannın yüzde 80'i
silinecek. Diğer ücret geliri elde
eden mükelleflerin 2003'ün şu-
bat ayında, 2003 yılına ilişkin
vergilerini tarh ettırmeleri halin-
de geçmiş yıllar ile ilgili vergi ve
ceza aranmayacak.
celir verglsl
• Gelir ve Kurumlar Vergisi
mükellefleri vermiş olduklan
yıllık beyannamelerinde vergi-
ye esas alınan matrahlannı,
Universitede
protesto
Beyazıt Meydanı'nda
toplanan "Üniversitemi
tstiyorum tnisiyatifı" üyesi
öğrenciler, üniversite
sorununun AKP ve YÖK
tarafından çözülemeyeceğini
öne sürerek, "Demokratik.
bilimsel üniversiteyi
öncelikle öğrenciler, öğretim
üyeleri ve üniversite
çalışanlan tartışsın" dediler.
tstanbul I niversitesi'nin ana
kapısından çıkarak Beyazıt
Meydanı'nda bir araya gelen
öğrenciler,"YÖKve AKP
Değil, Öğrenciler
Konuşsun", "Eşit, Parasız,
Anadilde Eğitim" ve
"Sermaye Dışan Bilim
Içeri" şeklinde sloganlar atıp
"Ünjversitenin Geleceğini
Üniversite Belirlesin",
"Sermaye DefOl
Üniversiteler Bizîmdir" ve
"Soruşturma tstemiyoruz"
yazıb pankart ve dövizler
açtılar.
Öğrenciler daha sonra
polisleri ve yurttaşlan da
gülümseten YÖK Başkanı
Kemal Gürüz ve Milli Eğitim
Bakanı Erkan Mumcu'nun
hicvedildiği bir tiyatro oyunu
sahnelediler. (Fotoğraf:
UĞUR DEMÎR)
AKP umudunupiyangoya bağladı
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA - AKP hükümeti, 2003 yılı için ih-
tiyacı olan kaynağı şans oyunlannın özelleştiril-
mesinden sağlamaya çalışacak. Özelleştirme
programma son şeklini veren hükümet, Milli Pi-
yango tdaresi'nin işletme hakkını da özel sektö-
re devretmeye hazırlamyor. Hükümetin özelleş-
tirme programmda, özelleştirme kapsamına alı-
nan fırmaların 3 ana gruba aynlması ve Özelleş-
tirme Idaresi'nin yeniden yapılandrnlması da y-
er alıyor. Program kapsamında, özelleştirme son-
rasında işsizliği önlemek için gönüllü emeklilik
özendirilecek.
Hükümet, özelleştirme programma yönelik ça-
lışmalanm tamamlama aşamasma geldi. Önü-
müzdeki günlerde Başbakan Yardımcısı Abdül-
latif Şener tarafından açıklanması beklenen
programda, TÜPRAŞ, Petkim ve Erdemir gibi
şirketlerin özelleştirilmesine öncelik verilmesi
öngörülüyor. Programda, Milli Piyango îdare-
si'nin işletme hakkının bağlı tesislerle birlikte
15-20 yıllığına özel sektöre devredihnesi plan-
lanıyor. Devir işleminden ilk etapta beklenen ge-
lir oranı ise 5-6 milyar dolar arasuıda bulunuyor.
Programda, özelleştirme programının revize
edibnesi de yer alacak. Buna göre, özelleştirme
politikalannda şu değişiklikler gerçekleştirile-
cek:_
• Özelleştirme kapsammdaki kuruluşlar, DPT,
Hazine Müsteşarlığı, Özelleştirme Yüksek Ku-
rulu tarafından gözden geçirilecek ve durumla-
n yeniden değerlendirilecek.
• Özelleştirme kapsamına alınan KtT'ler grup-
landınlarak farklı stratejiler belirlenecek. Kap-
sam içinde bulunan KİT'ler piyasadaki konum-
lan ve faaliyetleri itibanyla 3 ana gruba aynla-
cak ve her bir grup için farklı strateji belirlene-
cek. Buna göre, piyasa mekanizması içinde fa-
aliyet gösteren KİT'ler ivedilikle özelleştirile-
cek.
• Tekel nıteliğine sahip veya piyasayı yönlen-
dirme gücüne sahip KİT'ler. özelleştirme sonu-
cunda ortaya çıkabilecek piyasa aksaklıklarının
giderilmesi ve rekabetin korunmasına yönelik
önlemler ahndıktan sonra özelleştırilecek.
• Tanmsal destekleme ile ilgili KİT'lerin özel-
leştirilmesi, tarım politikalan ile birlikte bir bü-
rün olarak değerlendirilecek.
• Özelleştirme Idaresi, yeniden yapılandınla-
rak, daha az sayıda ve nitelikli personelle çalış-
ması sağlanacak. Özelleştirme karan alımrken il-
gili KİT yönetimüıin görüş ve önerilerine başvu-
ruhnası sağlanacak.
• Özelleştirme sonrasındaki işsizlik sorununun
giderilmesi için özendirici emeklilik hakkı, per-
sonel açığ» olan KlT'lere ve kamu kurum-kuru-
luşlanna gönüllülük esasına göre personel kay-
dınlması uygulamalan etkin hale getirilecek.
2003'ün şubat ayı sonuna kadar
1998 takvim yılı için yüzde 30,
1999 yılı için yüzde 25,2000 yı-
lı için yüzde 20, 2001 yılı için
yüzde 15 oranlanndan az olma-
mak üzere artnrdıklan takdirde,
haklannda arttınmda bulunan
yıllar için yıllık Gelir ve Kurum-
lar Vergisi incelemesi ve bu yıl-
lara ilişkin olarak bu vergi türle-
ri için daha sonra başka bir ince-
leme yapılmayacak.
• Gelir Vergisi mükellefleri-
nin arttınmda bulunmak istedik-
leri yılla ilgili olarak vermiş ol-
duklan Gelir Vergisi beyanna-
melerinde zarar beyan edilmiş
ya da hiç beyanname verilme-
miş obnası halinde, vergüendir-
meye esas alrnacak matrah; 1998
yılı için 2.5 milyar, 1999 yılı
için 3 milyar, 2000 yılı için 3
milyar 750 milyon, 2001 yılı
için 5 milyar lira olacak.
• KurumlarVergisi mükellef-
leri için ise öngörülen matrah
arttınmı; 1998 yılı için 7.5 mil-
yar, 1999 yılı için 9 milyar,
2000 yılı için 11 milyar 250
milyon lira, 2001 yılı için 15
milyar liradan az olamayacak.
• KDV mükelleflerinin her
bir vergilendirme dönemine
ilişkin olarak verdikleri beyan-
namelerindeki hesaplanan yıl-
lık toplamı üzerinden 1998 yılı
için yüzde 3,1999 yılı için yüz-
de 2.5, 2000 yüı için yüzde 2,
2001 yılı için yüzde 1.5 oranın-
dahesaplanacak. KDV'yi2003
şubat ayı sonuna kadar ödetne-
yi kabul etmeleri durumunda bu
mükelleflerin nezdinde sözko-
nusu vergiyi ödemeyi kabul et-
tikleri yıllara aıt vergilendirme
dönemleri ile ilgili olarak KDV
incelemesi ve soruşturma yapıl-
mayacak.
Traflk ve diğer
para cezaları
• 200 milyon lirayı aşmayan
trafık para cezalanyla 100 mil-
yon lirayı aşmayan diğer para
cezalannın tahsilinden vazge-
çilecek. Miktan 10-20 milyon
lirayı aşmayan alacaklar da si-
linecek. Vergi tahsilatını süre-
sinde aktarmayan banka ve PTT
müdürlükleriyle bunlann yetki-
lilenne uygulanan ceza ve ge-
cikme zammı affedilecek.
• Gümrük vergilerinin kesin-
leşmiş olanlanrun tamamı ile
para cezalannın, gecikme zam-
mı veya faizlerinin yüzde 80'i
silinecek.
Bakan da yararlanıyor
• Bilmeyerek sahte belge kul-
lanmak suçunu işleyen mükel-
lefler affedilecek. Bu kişiler
hakkında suç duyurusunda bu-
lunulmayacak, suç duyurusun-
da bulunmuş olup soruşturma
aşamasında bulunanlar için ta-
kibat yapıhnayacak ve açılmış
bulunan kamu davalan da orta-
dan kaldmlacak. Bu maddeyle
sahte faturayla hayali ihracat
yapmak suçundan yargılanan
Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan da aftan yararlanıyor.
• KİT ve belediyeler, vergi
borçlannı 24 ayda ödeyebile-
cek.
• Futbolculann transfer üc-
retlerini düşük gösteren spor
kulüpleriyle kaçak işçi çalıştı-
ran ya da işçinin ücretini düşük
gösteren işyerleri de af kapsa-
mına alındı. Tasanyla kuyumcu
ve sarraflara da stok affı getiri-
liyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
Vergi barışı için yola çıkan hükümet, bunun içi-
ne hemen her türlü yolsuzluğu da katmayı öngö-
rüyor.
iki yılı aşkın süredir devam eden ekonomik kriz
toplumun her kesimini etkiledi. Küçük girişimci-
ler, esnaf, tarım kesimi krizin etkilerini hâlâ yaşı-
yor. Bunun doğal sonucu olarak bu kesimlerin
vergi borcu da faiziyle birlikte katlandı. Hüküme-
tin, "öncelikle işyerinin kapısı açık kalmalı" yakla-
şımı içinde yapacağı düzenlemeler bu kesimlerin
temel beklentisi. Buna kimsenin diyeceği bir şey
olamaz.
Ancakönceki günTBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda genişletilerek kabul edilen düzenleme-
ye göre, vergi affına vergiye dayalı her türlü yol-
suzluk affı da eklendi. Bu işlere bulaşmış olanlar-
da bir tek şu koşul aranacak:
- Farkında olarak, bilerek yapmadım, beyanı.
Kişi bir matbaayla anlaşıp milyariık hattatrilyon-
luk naylon fatura bastı. Karşılığında vergi ladesi
ve benzer olanaklarla kazanç elde etti. Durum an-
laşıldı ve mahkeme başladı... Yargı sürüyor...
Işte bu aşamada TBMM'den çıkacak yasaya
dayalı olarak diyecek ki:
- Efendim ben farkında olmadan, istemeyerek
naylon fatura bastım. istemeyerek bu faturalara
dayalı iş yaptığımı beyan ettim. İstemeyerek ver-
gi iadesi aldım. Affedin...
Hükümet de "tamam evladım, sen bunlan iste-
yerek yapmış olsaydın yargılayacaktım ama, bu
dunımda affediyorum" diyecek.
Hayali ihracatçılar da yine benzer yolla aftan ya-
rarlanacak. Geride affedilmemiş olan varsa, on-
lar da mahkemeye başvuracaklar ve aslanlar gi-
bi şu istemde bulunacaklar:
"Vüce hükümetimiz bize eşit davranmamıştır,
falanca yolsuzlukları affetmiş, bizimkini etmemiş-
tir... Eşitlik demokrasinin vazgeçilmez unsuru-
dur..."
Kayıtsız şartsız ekonomi
Hükümetin bu konudakı çelışkisine hafta için-
de de değinmiştik. Bir yandan her türlü af çıkarı-
lırken bir yandan da geçmiş dönemdeki yolsuz-
lukları araştırma komisyonu kuruluyor.
Bu durumda bizim aklımıza şu geliyor:
Demek ki, arkadaşlar yolsuzlukları bir bir orta-
ya çıkaracaklar ve affedecekler. Böylece kimlerı
affetmiş olduklarını görecekler...
Yoksa bir yandan yolsuzluğu araştırmanın, bir
yandan kapsamını her komısyonda genışleterek
af yasası çıkarmanın başka anlamı olabilir mi?
Hükümetten sorumlu AKP Genel Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan son 10 gün içinde birkaç kez
yineledi:
"Yo/suz/uWann damanna indik... Yakında herşe-
yi açığa çıkaracağız..."
öyle anlaşılıyor ki, AKP'liler gerçekten de da-
mara indiler, bastılar, sonra damar çatladı, böyle
oldu!
Cumhuriyet tarihimiz boyunca 50'ye yakın ge-
nel-kısmi af çıkarıldı ve cezaevleri boşaltıldı. 12
kez imar affı çıkarıldı ve kaçak yapılar affedildi.
Yaklaşık 120 kez vergi affı çıkarıldı ve vergi siste-
minde "verenı mahvet vermeyeni affet" modeli
yerleştirildi.
Diyorum ki, AKP yapısına uygun radikal bir ka-
rar alsa; yüz kızartıcı suçların tümünü suç olmak-
tan çıkarsa. Nasıl olsa bu suçlardan dolayı kim-
senin yüzü kızarmadığı gibi, bir süre sonra affa da
uğruyorlar. Sonra hazır mali milat, öteki adıyla
"nereden buldun" yasası kaldırılmışken yerine
şöyle bir yasa gelse:
- Niye bulmadın?
Böylece bulan değil, bulamayan suçlu olsa, ya-
kınmaya kalkarsa da yeni yasal düzenlemeyle,
hesabını verse... Biz de yüce Meclis'i kendi ha-
linde bırakıp tümüyle kayıt dışına çıkan ekonomi-
ye bir sözle katkıda bulunsak:
"Ekonomi, kayıtsız şartsız işini yürütenindir."
ankcum@ttnet.net.tr
Komisyon'dan
F tipi ziyareti
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - TB-
MM Adalet Komisyo-
nu üyeleri dün Sincan
F Tipi Cezaevi'ni ziya-
ret ederek ıncelemeler
yaptı. Kendi istekleriy-
le aranan milletvekil-
leri ayakkabılannı, ke-
merlerini çıkardılar.
CHP'li komisyon üye-
leri avukatlann aran-
masına tepki gösterir-
ken, cezaevlerinin yö-
netimiyle ilgili tasan
görüşülürken bu konu-
yu komisyon günde-
mine getireceklerini
söylediler.
Komisyon üyeleri
dünkü ziyaretlerinde
cezaevinde çete suçla-
rından tutuklu olanlar-
la görüşürken siyasi tu-
tuklularla görüşemedi-
ler. Adalet Komisyonu
Başkam Köksal Top-
tan, F tipi cezaevleri-
nin fiziki koşullannı
incelediklerini söyler-
ken özellikle avukatla-
nn cezaevlerine girişte
sorunlar yaşadıklan
yönünde şikâyetleri ol-
duğunu aktardı. Top-
tan, bir soru üzerine,
"düzgün, insan hak-
lanna yakışan" bir
cezaevi gördüklerini
bildirdi. Toptan, 30-40
mahkûmla görüştükle-
rini sözlerine ekledi.
MiUetvekilleri, ceza-
evinin fıziksel koşulla-
nm incelediklerini, ka-
tı bir tecrit olmadıgını,
kütüphanede sol ya-
yınlann dabulunduğu-
nu söylediler. Tutuklu-
lann en çok soguktan
yakındıklannı aktardı-
lar.
Cezaevini ziyaret
edenlerdenCHP Îstan-
bul Milletvekili Ah-
met Güryüz Ketenci,
"Görebiîdiğimiz ka-
darıyla insan onuru-
na karşı insanı yal-
nızlaştırmaya dönük
tecride dönük bir uy-
gulama ile karşılaş-
madık.Ancak üzerin-
de önemle durduğu-
muz konu savunmaya
yönelik" dedi.
THYuçağıbu
• DtYARBA-
KBR (AA) - Türk
HavaYollan'nın
(THY) Istanbul-
Diyarbakır sefe-
rini yapan yolcu
uçağı, yoğun sis
nedeniyle dün
akşam Diyarba-
kır Havaalanı'na
inemedi. Dün sa-
atl8.35'tekal-
kan TK 634 sefer
sayılı yolcu uçak,
yoğun sis nede-
niyle Diyarbakır
havaalanmı pas
geçerek Anka-
ra'ya döndü.