22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 OCAK 2003 CUMARTESİ 8 HABERLERÎN DEVAMI W 9 G U N C E L CÜNEYT ARCAYLREK • Baştarafı 1. Sayfada mış görünüyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin Kıbns Türklerine kazan- dırdığı gelmiş geçmiş ne kadar güvence varsa hep- sinı çöp sepetine atmaya hazırlanıyorlar. Annan planını ımzalamayı savunanlardan Müste- şar Yardımcısı Baki llkin, Dişişleri Komisyonu'nda; "artık eşit egemenlıkmış, Türitiye 'nin garantöriüğü i- miş, KKJC'nin kurvcu devlet olarak kabul edilmesiy- miş"... Bu duyariı noktalan "artıkunutmamız"gerek- tiğini buyurmuş. Iktidann "yeniayahamalanna "takılı kafalariçin ne Türkiye'nin geleceğe dönük yararlan ne Kıbns Türk- lerinin gelecegi söz konusu. Türkiye, -savlandığı gibi- Kıbns'ı ilhak edeceğini hiçbir zaıman söylemedi. Yok farz edileceği anlaşı- lan entegrasyon söz etti. Güney Kıbns AB ile ne ka- dar bütünleşirseTC ile KKTC'nin de o kadar bütün- leşebileceğini açıkladı. KKTC ile yaşamsal değerde bir dizi anlaşma imzaladı. TBMM, bir kez değil birçok kez ittifakla aldığı ka- rarda "Kıbns'ta iki devlet gerçeğine eşit gözie bak- madan ve kabul ermeden, hemangi bir çözüm bul- manın" olanaksızlığına işaret etti. Parlamento KKTC'ye ve halkına garantı de verdi: "KKTC'nin devlet statüsü ve güvenliği dahil meş- ru hak ve çıkariannın aşındınlmasına hiçbir surette müsaade edilmeyecekti." "Ver-kurtul" yolunda hızlı adımlarla ilerleyen bu ik- tidar; oysa KKTC'nin devlet statüsü ile güvenliği da- hil meşru hak ve çıkariarının aşındırılması aşamasın- da. Bu arada Kuzey Kıbns'ta ve Ankara'da gelınen aşamada doğrular araştınlmıyor. Artık bu sorun so- na ersin mantığı egemen. Bu kanının doğruluğuna RTE'nin 40 yıldır izlenen pol'ıtikalan suçlaması kanıt değil mi? Meydanlara bakılırsa Kıbns'ta mücadele güçleri- ni yitirenler egemenük de eşitlik de istemiyorlar. Kıbnslı Türkler refah içinde yaşamayı Rum ege- menliğine yeğliyorsa, Ankara hükümeti bu egilimi kullanarak, sokaklara dökülenlere bakarak KKTC ile köprüleri atıyor, geçmişe sünger çekmeyi sindirebı- liyorsa; örneğin, çözümü sağlamak için egemenlik, toprak, göç konuiannda "almayı değil, vermeyi" dü- şünüyorsa... Kıbns gitti gider! • • • Ama sel gider kum kalır. AKP iktidan iç ve dış so- runlardaki tutumuyla gideceği güne hazırianıyor. Tıpkı 1983'lerde yüzde 40'ın üzerinde oylatek ba- şına iktidara gelen ANAP'ın 3 Kasım'da gıdişi gibi. Turgut Özal tek başına iktidara gelişinın yedinci yılında ANAP oylan yüzde 21 'lere düştü ve sonra ko- alisyonlar... ve de 2003'te yüzde 5! özal'ı, bir sonra Mesut Yılmaz'ı ömek almalı, ne oldum delisi olacağı yerde ne olacağına bakmalı RTE. Kntik sorunlarda karar sorumluluğunu yüklenen Gül ile RTE'ye; arkadaşımız Faruk Bildirici'nin, Me- sut Yılmaz'ın yaşamını hıkâye eden "Hanedanın Son Prensi" yapıtını okumalannı salık veririz. Yılmaz'ın hızla çıktığı merdivenlerden ağır ağır ini- şini anlatan yapıtı okurlarsa bugünkü yaptınmlannın yann başka sonuçlarla karşılanna çıkacağını göre- cekler. Mesut Yılmaz, 9 Mayıs 1991 'de genel başkanlığa adaylığını koyarken yaptığı konuşmada, "basından tek ricam var" dıyor: "Beni övmelerini değil, halkın nabzına aracı olmalannı bekliyorum." Halkın nabzını tutan basının uyanlannı dikkate al- mayarak dramatik sonu hazırlayan Mesut Yılmaz oldu. Bildirici; bu iki uç noktaya değinen kitabının son satıriarında hazin siyasal bir yaşamı özetlerken "ANAP'ın, Anadolu ile bağını koparmış, milyonlar yehne Istanbul'dakı küçükbirışadamı grvbununpar- tisihaline geldiğini" vurguluyor; "Heykeli dikilmemış, o (Yılmaz) veda ederken halkgözyaşı dökmemiştiar- dından" diyor. Bildinci yaprtında, sanki milli irade şaşkını bugün- külere geleceğı anımsatıyor. Diyanet Işleri için jet kararname • Baştarafı 1. Sayfada Bekir Karlığa ya da Ömer Faruk Har- man ın atanacağı öğ- renildi. Diyanet tşleri Baş- kanlığı'nı tümüyle de- ğiştırerek *otonom bir yapıya dönüştürmek" isteyen Devlet Bakam Aydın, Diyanet Işleri Başkanı'nı da kurumun içinde oluşturulacak he- yetten en fazla oy alan üç kişi arasından seç- mek içinbirproje hazır- ladı. Aydın, proiesi ile ilgili aynntılan Islami- yat Dergisi'nde de orta- ya koydu. Devlete bağ- lı ve bağımlı din hayatı ile Türkiye'nin bir yere gelemeyeceğini savu- nan Aydın, bu çerçeve- de Diyanet Işleri Baş- kanlığı'nın yeniden ya- pılandınlması gerekti- ğini savundu. Aydın, bu projeye uygun kadrola- nn oluşturulması gerek- çesiyle ilk kararnamesi- ni hazırladı. Aydın, bu çerçevede, 11 yıldır Di- yanet Işleri Başkanlı- ğı'ndaki görev anlayı- şıyla devîette "denge unsuru olarak" nitele- nen Yılmaz'ı görevden almak istedi. HûMmet, kararna- menin Köşk'ten dön- memesi için de "yaş haddi" gerekçesini kullanacak. AKP ikti- dan, 1943 doğumlu Mehmet Nuri Yıl- maz'ın ocak ayında 60 yaşını doldurduğu için otomatikman emeklili- ğe sevk edilmesi gerek tiğini savunacak. Bakan Aydın, Diya- net tşleri Başkanlığı için Marmara Üniversi- tesi llahiyat Fakülte- sı'nden iki ismi seçti. Aydın, Marmara Üni- versitesi tlahiyat Fakül- tesi Felsefe ve Din Bö- lümleri Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa üze- rinde duruyor. 1965 yı- lında Kahramanmaraş Imam Hatip Okulu'nu bitiren, 1972'deYüksek Islam Enstitüsü, 1977'de Istanbul Üni- versitesi Edebiyat Fa- kültesi Felsefe Bölü- mü'nden mezun olan Karlığa, felsefe ve rnantık üzerindeki ça- hşmaları ile de tanındı. 'tslam Kaynaklan Işı- ğında Pythogoras ve Pre-Sokratik Filozof- lar" doktora tezi de bu- lunan Karlığa, Bakan ile uzun süredir yakın ilişkıleri olan bir profe- sör. Diyanet Işleri Baş- kanlığı'na atanması dü- şünülen diğer isim ise yine Marmara Üniver- sitesi tlahiyat Fakülte- si'nden Prof. Dr. Ömer Faruk Harman. 1968 yıluıda tstanbul tmam Hatip Ortaokulu, 1972/de Yüksek tslam Enstitüsü'nden mezun olan Harman, daha son- ra tÜEdebiyat Fakülte- si'nin Sosyolojı Bölü- mü'nü bitirdi. Dinler tarihi alanındaki çalış- malan ile tanınan Har- man, DinlerTarihiAna- bilim Dalı Başkam ola- rak görev yapıyor. Yolsuzlukla mücadeleye af darbesi MUSTAFA ÇAK1R ANKARA - TBMM'de geçmiş hükü- metler ve siyasetçüer hakkında "yolsuz- luklan araştırma komisyonu" kuran AKP hükümeti, yolsuzluk ve usulsüzlük nedeniyle yargılanan birçok ismi ise "ver- gi affi" ile kurtanyor. AKP hükümetinin "vergi banşı" olarak adlandırcuğı "ver- gi affi" tasansı geçen dönemde gerçekleş- tirilen birçok "yolsuzluk operasyonu" sanığını da kapsıyor. Yolsuzluğa karşı ve- rilen mücadeleye darbe vuracak olan tasa- nnın öngördüğü düzenlemelerden Örüm- cek Ağı, Balina, Kartal, Hayal gibi yol- suzluk operasyonlannda adı geçen bazı ki- şiler de yararlanıyor. Akgündüz de yararianıyor AKP hükümeti tarafından hazırlananta- sannın yasalaşması halinde binlerce nay- lon faturacı ile hayali ihracatçı da kurtula- cak. Düzenlemeden yararlanan kişilerden biri de Fadıl Akgündüz Kartal Ceza- evi'nde bulunan Akgündüz'ün 15 trilyon 281 milyar liralık vergi borcu bulunuyor. Tasandan faydalanacak kişiler arasında Murat Demirel, Hayyam Garipoğlu, Fa- ruk Süren, Ca\it Çağlar, Hüseyin Bay- raktar, Emin Cankurtaran, Erol Evcil, Mehmet Niyazioğlu gibi isimler de bu- lunuyor. Aslıtürk de kapsamda * Düzenlemenin Orhan Aslıtürk ve Mu- hammet Ciğer'i de kapsadığı belirtiliyor. Hakkmdaki davalar nedeniyle yurtdışın- da kaçak yaşayan OrhanAslıtürk'ün, nay- lon fatura üretmek için kurduğu paravan şirketlerden Markan Mensucat, Hayat Tekstil, Markon Moda, îstanbul Tekstil ve Forteks'in toplam 126 trilyon lira vergi borcu bulunuyor. Vergi affindan Orümcek Ağı davasında yargılanan Erol Maks Ko- hen de yararlanıyor. Kumarhaneclye zi Vergi yüzsüzleri listesinin baş sıralann- da yer alan kumarhane sahipleri de vergi affindan yararlanacak. Geçen ağustos ayında ilan edilen vergi yüzsüzleri listesi- ne göre öldürülen kumarhaneci Ömer Lütfu Topal'uı şirketlerinintoplam 95 tril- yon liralık vergi borcu bulunuyor. Çeşitli ülkelerde kumarhaneleri bulunan ve top- lam 175 trilyon liralık vergi borcu bulunan Sudi Özkan da af kapsamında bulunuyor. Sahibi olduğu Egebank'ın içini boşalttığı gerekçesiyle yargılanan Murat Demi- rel'ın Dempa Uluslararası Ticaret şirketi- nin vergi borcu ise 6.6 trilyon lirayı bulu- yor. Îstanbul Defterdarlığı tarafından ilan edilen ve toplam 50 trilyon liralık vergi borcu bulunan belediyelerin de aralannda yer aldığı bazı şirket ve kurumlar şöyle: Küçükçekmece Belediyesi, Eminönü Be- lediyesi, Bahçelievler Belediyesi, Zeytin- bumu Belediyesi, Adalar Belediyesi, Av- cılar Belediyesi, Büyükçekmece Beledi- yesi, TEKEL îşletmeleri Genel Müdürlü- ğu, ÎETT tşletmeleri Genel Müdürlüğü, Jet-PaHoldingAŞ. Tasan, spor kulüplerinin vergi borçlan- nı da af kapsamına alıyor. Hayali îhracatçıya af• Baştarafı 1. Sayfada MM Genel Kurulu'nda göriişü- lecek.Tasan, şu düzenlemeleri öngörüyor: • Kesinleşmiş kamu alacakla- ıınm gecikme zammı, faizi ve cezalannın yüzde 80'i süinecek. Vergi aslma bağlı olmayan ce- zalann ise yalmzca yüzde 20'si ahnacak. Mahkemesi süren davalar • Vergi mahkemelerinde de- vam eden davalarda \ergi aslının yüzde 30'undan vazgeçilirken gecikme zammı ve faizinin yüz- de 9O'ı silinecek. Vergi mahke- melerinin erteleme karan verdi- ği davalarda vergi aslının yüzde 70'i, gecikme zammı ve faizinin de yüzde 90'ı affedilecek. Mah- kemelerin tasdik karan verdıği davalarda ise verginin aslrnm ta- mamı, gecikme zammı, faizi ve cezalannın yüzde 10'nun alm- ması, cezalann yüzde 90'ının ise silinmesi öngörülüyor. • tnceleme veya tarhiyat saf- hasmda bulunan vergilerde, işle- min tamamlanmasmı müteakip ihbarnamenın tebliğini ızleyen aydan başlamak üzere 6 ayda 6 eşıt taksitte ödeme kolaylığı ge- tirilırken vergi aslının yüzde 30, gecikme faizinin ise yüzde 90'ı, cezalann da tamamından vazge- çıhnesi hükme bağlanıyor. • Pişmanlıkta ya da kendılı- ğinden yapılan beyanlarda; piş- manlıkla beyan edilen vergi as- lının tamamı, pışmanlık zammı ve usulsüzlük cezasının yüzde 90'ı, kendiliğindenbeyan edilen vergi aslının tamamı, gecikme faizi ve cezalannın yüzde 80'i silinecek. Diğer ücret geliri elde eden mükelleflerin 2003'ün şu- bat ayında, 2003 yılına ilişkin vergilerini tarh ettırmeleri halin- de geçmiş yıllar ile ilgili vergi ve ceza aranmayacak. celir verglsl • Gelir ve Kurumlar Vergisi mükellefleri vermiş olduklan yıllık beyannamelerinde vergi- ye esas alınan matrahlannı, Universitede protesto Beyazıt Meydanı'nda toplanan "Üniversitemi tstiyorum tnisiyatifı" üyesi öğrenciler, üniversite sorununun AKP ve YÖK tarafından çözülemeyeceğini öne sürerek, "Demokratik. bilimsel üniversiteyi öncelikle öğrenciler, öğretim üyeleri ve üniversite çalışanlan tartışsın" dediler. tstanbul I niversitesi'nin ana kapısından çıkarak Beyazıt Meydanı'nda bir araya gelen öğrenciler,"YÖKve AKP Değil, Öğrenciler Konuşsun", "Eşit, Parasız, Anadilde Eğitim" ve "Sermaye Dışan Bilim Içeri" şeklinde sloganlar atıp "Ünjversitenin Geleceğini Üniversite Belirlesin", "Sermaye DefOl Üniversiteler Bizîmdir" ve "Soruşturma tstemiyoruz" yazıb pankart ve dövizler açtılar. Öğrenciler daha sonra polisleri ve yurttaşlan da gülümseten YÖK Başkanı Kemal Gürüz ve Milli Eğitim Bakanı Erkan Mumcu'nun hicvedildiği bir tiyatro oyunu sahnelediler. (Fotoğraf: UĞUR DEMÎR) AKP umudunupiyangoya bağladı HACER BOYACIOĞLU ANKARA - AKP hükümeti, 2003 yılı için ih- tiyacı olan kaynağı şans oyunlannın özelleştiril- mesinden sağlamaya çalışacak. Özelleştirme programma son şeklini veren hükümet, Milli Pi- yango tdaresi'nin işletme hakkını da özel sektö- re devretmeye hazırlamyor. Hükümetin özelleş- tirme programmda, özelleştirme kapsamına alı- nan fırmaların 3 ana gruba aynlması ve Özelleş- tirme Idaresi'nin yeniden yapılandrnlması da y- er alıyor. Program kapsamında, özelleştirme son- rasında işsizliği önlemek için gönüllü emeklilik özendirilecek. Hükümet, özelleştirme programma yönelik ça- lışmalanm tamamlama aşamasma geldi. Önü- müzdeki günlerde Başbakan Yardımcısı Abdül- latif Şener tarafından açıklanması beklenen programda, TÜPRAŞ, Petkim ve Erdemir gibi şirketlerin özelleştirilmesine öncelik verilmesi öngörülüyor. Programda, Milli Piyango îdare- si'nin işletme hakkının bağlı tesislerle birlikte 15-20 yıllığına özel sektöre devredihnesi plan- lanıyor. Devir işleminden ilk etapta beklenen ge- lir oranı ise 5-6 milyar dolar arasuıda bulunuyor. Programda, özelleştirme programının revize edibnesi de yer alacak. Buna göre, özelleştirme politikalannda şu değişiklikler gerçekleştirile- cek:_ • Özelleştirme kapsammdaki kuruluşlar, DPT, Hazine Müsteşarlığı, Özelleştirme Yüksek Ku- rulu tarafından gözden geçirilecek ve durumla- n yeniden değerlendirilecek. • Özelleştirme kapsamına alınan KtT'ler grup- landınlarak farklı stratejiler belirlenecek. Kap- sam içinde bulunan KİT'ler piyasadaki konum- lan ve faaliyetleri itibanyla 3 ana gruba aynla- cak ve her bir grup için farklı strateji belirlene- cek. Buna göre, piyasa mekanizması içinde fa- aliyet gösteren KİT'ler ivedilikle özelleştirile- cek. • Tekel nıteliğine sahip veya piyasayı yönlen- dirme gücüne sahip KİT'ler. özelleştirme sonu- cunda ortaya çıkabilecek piyasa aksaklıklarının giderilmesi ve rekabetin korunmasına yönelik önlemler ahndıktan sonra özelleştırilecek. • Tanmsal destekleme ile ilgili KİT'lerin özel- leştirilmesi, tarım politikalan ile birlikte bir bü- rün olarak değerlendirilecek. • Özelleştirme Idaresi, yeniden yapılandınla- rak, daha az sayıda ve nitelikli personelle çalış- ması sağlanacak. Özelleştirme karan alımrken il- gili KİT yönetimüıin görüş ve önerilerine başvu- ruhnası sağlanacak. • Özelleştirme sonrasındaki işsizlik sorununun giderilmesi için özendirici emeklilik hakkı, per- sonel açığ» olan KlT'lere ve kamu kurum-kuru- luşlanna gönüllülük esasına göre personel kay- dınlması uygulamalan etkin hale getirilecek. 2003'ün şubat ayı sonuna kadar 1998 takvim yılı için yüzde 30, 1999 yılı için yüzde 25,2000 yı- lı için yüzde 20, 2001 yılı için yüzde 15 oranlanndan az olma- mak üzere artnrdıklan takdirde, haklannda arttınmda bulunan yıllar için yıllık Gelir ve Kurum- lar Vergisi incelemesi ve bu yıl- lara ilişkin olarak bu vergi türle- ri için daha sonra başka bir ince- leme yapılmayacak. • Gelir Vergisi mükellefleri- nin arttınmda bulunmak istedik- leri yılla ilgili olarak vermiş ol- duklan Gelir Vergisi beyanna- melerinde zarar beyan edilmiş ya da hiç beyanname verilme- miş obnası halinde, vergüendir- meye esas alrnacak matrah; 1998 yılı için 2.5 milyar, 1999 yılı için 3 milyar, 2000 yılı için 3 milyar 750 milyon, 2001 yılı için 5 milyar lira olacak. • KurumlarVergisi mükellef- leri için ise öngörülen matrah arttınmı; 1998 yılı için 7.5 mil- yar, 1999 yılı için 9 milyar, 2000 yılı için 11 milyar 250 milyon lira, 2001 yılı için 15 milyar liradan az olamayacak. • KDV mükelleflerinin her bir vergilendirme dönemine ilişkin olarak verdikleri beyan- namelerindeki hesaplanan yıl- lık toplamı üzerinden 1998 yılı için yüzde 3,1999 yılı için yüz- de 2.5, 2000 yüı için yüzde 2, 2001 yılı için yüzde 1.5 oranın- dahesaplanacak. KDV'yi2003 şubat ayı sonuna kadar ödetne- yi kabul etmeleri durumunda bu mükelleflerin nezdinde sözko- nusu vergiyi ödemeyi kabul et- tikleri yıllara aıt vergilendirme dönemleri ile ilgili olarak KDV incelemesi ve soruşturma yapıl- mayacak. Traflk ve diğer para cezaları • 200 milyon lirayı aşmayan trafık para cezalanyla 100 mil- yon lirayı aşmayan diğer para cezalannın tahsilinden vazge- çilecek. Miktan 10-20 milyon lirayı aşmayan alacaklar da si- linecek. Vergi tahsilatını süre- sinde aktarmayan banka ve PTT müdürlükleriyle bunlann yetki- lilenne uygulanan ceza ve ge- cikme zammı affedilecek. • Gümrük vergilerinin kesin- leşmiş olanlanrun tamamı ile para cezalannın, gecikme zam- mı veya faizlerinin yüzde 80'i silinecek. Bakan da yararlanıyor • Bilmeyerek sahte belge kul- lanmak suçunu işleyen mükel- lefler affedilecek. Bu kişiler hakkında suç duyurusunda bu- lunulmayacak, suç duyurusun- da bulunmuş olup soruşturma aşamasında bulunanlar için ta- kibat yapıhnayacak ve açılmış bulunan kamu davalan da orta- dan kaldmlacak. Bu maddeyle sahte faturayla hayali ihracat yapmak suçundan yargılanan Maliye Bakanı Kemal Unakı- tan da aftan yararlanıyor. • KİT ve belediyeler, vergi borçlannı 24 ayda ödeyebile- cek. • Futbolculann transfer üc- retlerini düşük gösteren spor kulüpleriyle kaçak işçi çalıştı- ran ya da işçinin ücretini düşük gösteren işyerleri de af kapsa- mına alındı. Tasanyla kuyumcu ve sarraflara da stok affı getiri- liyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Vergi barışı için yola çıkan hükümet, bunun içi- ne hemen her türlü yolsuzluğu da katmayı öngö- rüyor. iki yılı aşkın süredir devam eden ekonomik kriz toplumun her kesimini etkiledi. Küçük girişimci- ler, esnaf, tarım kesimi krizin etkilerini hâlâ yaşı- yor. Bunun doğal sonucu olarak bu kesimlerin vergi borcu da faiziyle birlikte katlandı. Hüküme- tin, "öncelikle işyerinin kapısı açık kalmalı" yakla- şımı içinde yapacağı düzenlemeler bu kesimlerin temel beklentisi. Buna kimsenin diyeceği bir şey olamaz. Ancakönceki günTBMM Plan ve Bütçe Komis- yonu'nda genişletilerek kabul edilen düzenleme- ye göre, vergi affına vergiye dayalı her türlü yol- suzluk affı da eklendi. Bu işlere bulaşmış olanlar- da bir tek şu koşul aranacak: - Farkında olarak, bilerek yapmadım, beyanı. Kişi bir matbaayla anlaşıp milyariık hattatrilyon- luk naylon fatura bastı. Karşılığında vergi ladesi ve benzer olanaklarla kazanç elde etti. Durum an- laşıldı ve mahkeme başladı... Yargı sürüyor... Işte bu aşamada TBMM'den çıkacak yasaya dayalı olarak diyecek ki: - Efendim ben farkında olmadan, istemeyerek naylon fatura bastım. istemeyerek bu faturalara dayalı iş yaptığımı beyan ettim. İstemeyerek ver- gi iadesi aldım. Affedin... Hükümet de "tamam evladım, sen bunlan iste- yerek yapmış olsaydın yargılayacaktım ama, bu dunımda affediyorum" diyecek. Hayali ihracatçılar da yine benzer yolla aftan ya- rarlanacak. Geride affedilmemiş olan varsa, on- lar da mahkemeye başvuracaklar ve aslanlar gi- bi şu istemde bulunacaklar: "Vüce hükümetimiz bize eşit davranmamıştır, falanca yolsuzlukları affetmiş, bizimkini etmemiş- tir... Eşitlik demokrasinin vazgeçilmez unsuru- dur..." Kayıtsız şartsız ekonomi Hükümetin bu konudakı çelışkisine hafta için- de de değinmiştik. Bir yandan her türlü af çıkarı- lırken bir yandan da geçmiş dönemdeki yolsuz- lukları araştırma komisyonu kuruluyor. Bu durumda bizim aklımıza şu geliyor: Demek ki, arkadaşlar yolsuzlukları bir bir orta- ya çıkaracaklar ve affedecekler. Böylece kimlerı affetmiş olduklarını görecekler... Yoksa bir yandan yolsuzluğu araştırmanın, bir yandan kapsamını her komısyonda genışleterek af yasası çıkarmanın başka anlamı olabilir mi? Hükümetten sorumlu AKP Genel Başkanı Re- cep Tayyip Erdoğan son 10 gün içinde birkaç kez yineledi: "Yo/suz/uWann damanna indik... Yakında herşe- yi açığa çıkaracağız..." öyle anlaşılıyor ki, AKP'liler gerçekten de da- mara indiler, bastılar, sonra damar çatladı, böyle oldu! Cumhuriyet tarihimiz boyunca 50'ye yakın ge- nel-kısmi af çıkarıldı ve cezaevleri boşaltıldı. 12 kez imar affı çıkarıldı ve kaçak yapılar affedildi. Yaklaşık 120 kez vergi affı çıkarıldı ve vergi siste- minde "verenı mahvet vermeyeni affet" modeli yerleştirildi. Diyorum ki, AKP yapısına uygun radikal bir ka- rar alsa; yüz kızartıcı suçların tümünü suç olmak- tan çıkarsa. Nasıl olsa bu suçlardan dolayı kim- senin yüzü kızarmadığı gibi, bir süre sonra affa da uğruyorlar. Sonra hazır mali milat, öteki adıyla "nereden buldun" yasası kaldırılmışken yerine şöyle bir yasa gelse: - Niye bulmadın? Böylece bulan değil, bulamayan suçlu olsa, ya- kınmaya kalkarsa da yeni yasal düzenlemeyle, hesabını verse... Biz de yüce Meclis'i kendi ha- linde bırakıp tümüyle kayıt dışına çıkan ekonomi- ye bir sözle katkıda bulunsak: "Ekonomi, kayıtsız şartsız işini yürütenindir." ankcum@ttnet.net.tr Komisyon'dan F tipi ziyareti ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - TB- MM Adalet Komisyo- nu üyeleri dün Sincan F Tipi Cezaevi'ni ziya- ret ederek ıncelemeler yaptı. Kendi istekleriy- le aranan milletvekil- leri ayakkabılannı, ke- merlerini çıkardılar. CHP'li komisyon üye- leri avukatlann aran- masına tepki gösterir- ken, cezaevlerinin yö- netimiyle ilgili tasan görüşülürken bu konu- yu komisyon günde- mine getireceklerini söylediler. Komisyon üyeleri dünkü ziyaretlerinde cezaevinde çete suçla- rından tutuklu olanlar- la görüşürken siyasi tu- tuklularla görüşemedi- ler. Adalet Komisyonu Başkam Köksal Top- tan, F tipi cezaevleri- nin fiziki koşullannı incelediklerini söyler- ken özellikle avukatla- nn cezaevlerine girişte sorunlar yaşadıklan yönünde şikâyetleri ol- duğunu aktardı. Top- tan, bir soru üzerine, "düzgün, insan hak- lanna yakışan" bir cezaevi gördüklerini bildirdi. Toptan, 30-40 mahkûmla görüştükle- rini sözlerine ekledi. MiUetvekilleri, ceza- evinin fıziksel koşulla- nm incelediklerini, ka- tı bir tecrit olmadıgını, kütüphanede sol ya- yınlann dabulunduğu- nu söylediler. Tutuklu- lann en çok soguktan yakındıklannı aktardı- lar. Cezaevini ziyaret edenlerdenCHP Îstan- bul Milletvekili Ah- met Güryüz Ketenci, "Görebiîdiğimiz ka- darıyla insan onuru- na karşı insanı yal- nızlaştırmaya dönük tecride dönük bir uy- gulama ile karşılaş- madık.Ancak üzerin- de önemle durduğu- muz konu savunmaya yönelik" dedi. THYuçağıbu • DtYARBA- KBR (AA) - Türk HavaYollan'nın (THY) Istanbul- Diyarbakır sefe- rini yapan yolcu uçağı, yoğun sis nedeniyle dün akşam Diyarba- kır Havaalanı'na inemedi. Dün sa- atl8.35'tekal- kan TK 634 sefer sayılı yolcu uçak, yoğun sis nede- niyle Diyarbakır havaalanmı pas geçerek Anka- ra'ya döndü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle