25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
11 OCAK 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 17 Siyasi gösteri Necmettın Erbakan da boyle yapardı Kavramları altust eder, bırbırıne kanştırır, sonra da yarattığı toz duman arasında ışın ıçınden sıynlmaya çalışırdı A-K-P Mılletvekılı Ayhan Sefer Ustun'e gore "Yuksek Asken Şûra (YAŞ) karaha- nnda oybıriığı şartıyoktur Aksıyonde ka- rar bıldırılebılır Başbakan'ın muhalefet şerhı, kanundan aldığı yetkıdır" Başba- kan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır da, "Şerh koyma, duşunce açıklama ıle ılgı- lıdır Mevzuatı uygulama gorevını ortadan kaldırmaz" dıyor Oradaydık ve kendı ku- laklarımızla duyduk Hafta ıçınde yapılan basın kokteylınde, Genelkurmay Başka- nı Orgeneral Hilmı Özkok ıle 2 Başkan Orgeneral Yaşar Büyukanıt'ın açıklığa kavuşturmaya çalıştıklan nokta şuydu Başbakan ve Mıllı Savunma Bakanı, son YAŞ toplantısında Turk Sılahlı Kuvvetle- rı'nden ıhraç edılen 7 subay ve astsuba- yın atılmalanna değıl, "YAŞ karahannın yargı denetımıne açık olmaması"na ılış- kın muhalefet şeıtıı koydular Boylece, uy- mak ve uygulamakla zorunlu olduklan ana- yasanın 125 maddesını ıhlal ettıler Bır başka anlatım ve Orgeneral Büyukanıt'ın tfadesıyle "Anayasa ıhlal edılmıştır Oysa, o makam -Başbakan ve Mıllı Savunma Ba- kanı'nı kastedıyor- anayasayı uygulama makamıdır" Anayasa hukukçulanna danıştık, ben- zergoruşbıldırdıler "YAŞ'ta, Başbakanya da bakan olarak ordudan çıkanlması ıs- tenen subay ya da astsubayın durumu- nu ınceletırsın, 'Ben bunlann ırtıcacı oldu- ğuna ınanmıyorum Bunlann atılması hak- sızdır' dıyebılır, muhalefet şerhı de koya- bılırsın Ama, anayasanın ılgılı maddesı ortadayken 'YAŞ kararianna yargı yolu ka- palı dıye muhalefet şeıtıı koyamazsın " Aynı hukukçulara "Koyarsan ne olur° dıye sorduk Ikı sozcukle ozetledıler ne ol- duğunu "Sıyası gosten" ISIK KANSl Ekrem Acuner 27 Mayıs devrımını gerçekleştı- ren Mıllı Bırlık Komıtesı'nın Genel Sekreterı, eskı Tabıı Senator, emek- lı Kurbay Albay Ekrem Acuner'ı yı- tırdık Kımdır Acuner'' Doğu'da gorev yaparken hurda- ya aynlması duşunulen bır dağ to- punun çalışır hale getınlmesı ıçın ça- ba harcayan, malıyetı teğmen ma- aşını aşınca Tokat'takı aılesınden parayardımı alarak onarımı gerçek- leştıren, bunun uzenne donemın Ge- nelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak tarafından odullendırılen yurtsever askerdır Acuner 12 Mart'ta faşızme karşı dırenen demokrat ınsandır, aynı gunlerde duzmece raporlarla dokunulmazlı- ğının kaldınlması ıstenen senatordur Acuner, TBMM'nın tozlu raflann- dakı tutanaklardan gelır bugune, kendını tanıtır "Turkıye'de kımsenın olamaya- cağı kadar Kemalıst, devnmcı ve reformcuyum Hıçbır yabancı etkı, katkı ve gudum kabul etmem Şah- sıyapım ve karaktenm ıcabı kımse- nın uydusu olmam Bağımsız, so- muoısuz, ülkesı ve mılletı ıle bolun- mez bır butun olan yurdumuzun hu- zur ve refahı ulkusune bağlıyım Bu ulkum ve ınancımdan dolayı da ıf- tıhar ve gurur duyanm Yuzyıllar boyu ulkemızde sure gelmekte olan ve yıne yuzyıllar bo- yu sure gıdecek olan mucadele, ul- kemıze egemen olmak ısteyen guç- ler ve onların yerlı ortaklanyla, bu- na karşı çıkan guçler arasında ce- reyan etmektedır Her devnn kuşağı kendısıne du- şen gorevı yapmalıdır Ancak boy- lelıkle gelecek kuşaklara şereflı ve haysıyetlı bır mucadelenın mırası devredılebılır Eğerben de, kendı ku- şağımın bana tevdı ettığı gorevlen bır olçu de olsa yenne getırmışsem mutlu olurum " Acuner'ın 1971'de soyledığı bu sozler, yenı kuşaklara bır seslenış- tır Zaman boyutunu aşıp kulaklar- da dalga dalga yankılanan onuriu, dırençlı bır seslenış Ankara 6 Idare Mahkemesı, BCP Genel Başkanı Prof Dr Mümtaz Soysal ve Genel Sekreten Itter Ertuğrul'un başvurusu uzenne çok ılgınç, bıro kadar da önemlı bır karar verdı: "IMF'ye venlen nıyet mektuplan, yalnızca hûkümetın gelecekte hangı polıtıkalan ızleyeceğı göruş ve dûşuncelennı belırten bır belge nıtelığındedır; uygulanması zorunlu teahftüfter ıçermez, Uyetmektıiıu,stand-bibaybay programda hedeflenn gerçekleştmlmemesı durumunda da uluslararası bır yukümlulük doğurmaz " llter Ertuğrul, karardan çok memnun. "Çün/cü"sünu de açıklıyor "Bu tûr davatarda kazanıp kaybetmek yok, bız bunun 'yok hukmunde' sayılmasını, yanı baştan ıtıbaren geçersa sayılmasını ıstıyorduk, bu nedenle ıptal davası açmadık, nıyet mektuplannın 'yok hukmunde' sayılmasını ıstedık Mahkeme, davayı ıncelemeye gırmeden 'esas'ten reddettı, çunkü ortada bır ıdan ışlem olmadığına, yanı ıdan ışlemın .'yok' olduğuna karar verdı ve böylece bızım ıstedığımız gerçekleştı Zaten davayı açarken ıkı olasılık vardı Ya yok hukmunde olduğuna karar verecek ya da ortada bır 'ıdan ışlem', dolayısıyla bağlayıcı bır ışlem olmadığına karar verıp davayı reddedecektı Herıkısıde bızım ıstedığımız sonuçtu Bız sadece, durumun böyle olduğunu bır de mahkeme karanyla tescıl ettırmış olduk " Yok nıyet mektubunun uygulanması zorunluymuş, yok stand-by'mış, haydı canım, tumune tescıllı "baybay" Tarihi Iırsat Malıye Bakanlığı'ndakı kımı yanardoner burokratlar çok ne- yecanlıymış "AKPgeldı KemalUnakrtan bakan, Hasan Basn Aktan da musteşaroldu Tanhı bırfırsatya- kaladık" Tanhı fırsat Malıye Bakanı Ke- mal Unakıtan ne yapmış"? "Malı mıladı, nereden bul- dun"u kaldırmış, vergı kaçıran kesımden alınabılecek 40 katnl- yon lıradan bır çırpıda vazgeç- mış Sonra'' "Vergı banşı"n\ gundeme ge- tırmış Nedır o"? Naylon fatura basan, satan af- fedılmeyecek, kullanan paçayı kurtaracak Adam hayalı ıhra- cat yapmış, naylon fatura kul- lanmış, KDV'yı duşurmuş, gelır ve kurumlar vergısını azaltmış, kı- mın umurunda1 Denıyor kı ona, "Matrahını bellı oranda arttır, borcunu ode -oderse tabıı- sa- na soz, ben senı ıncelemeye- ceğım " Başka1 ? Kımı yemınlı malı muşavırler sahte rapor duzenlemış, hayalı ıhracata olanak tanımışlar, onla- nn da yaptıklan yanlanna kâr ka- lacak Pekı bu "banş "tan kım yarartanacak? A-K-P'ye destek olanlar, A-K- P ıktıdanna yakın çevreler, kad- rolar, Malıye Bakanı Kemal Una- kıtan omeğınde olduğu gıbı bız- zat A-K-P'lılenn kendılen Malıye Bakanlığı'ndakı yanar- doner burokratlann orada bura- da soyledıklen tamamlanıyor ış- te Tam "tanhı bır fırsat" yaka- lanmış, kaçınlır mı hıç'? Dilin Melezi MERİÇ VEÜDEDEOĞLU Gende bıraktığımız yılın son gunlerınde anadılı Ermenıce olan bır yurttaşımız bır gazete soyleşısınde, Turkçenın dunya- dakı "dillenn en melezi" oldu- ğunu belırttıkten sonra, dılımız ıçın buyuk bır varsılhk olarak kabul ettığı bu durumun -ıde- olojık saplantı olarak gordu- ğu- Dıl Devnmı'nce kavranama- dığını, dahası Turk Dıl Kuru- mu'nun bu melezlığı "bir ayıp olarak algıladığı"nı dıle getır- dı Nedense 2002 yılında Dıl Devrımı bırçok kesımden, do- ğal olarak 1923 Devnmı karşıt- lanndan, yandaşı olup da dev- rımın butunluğunu yadsıyan- lardan yanı "seçmeci"lerden, sozum ona Ataturkçulerden, son yıllann modası "Gazi" ta- raftarianndan gelen haksız, ya- pay eleştınlenn hedefı oldu, bu yıl ıçın son nokta da Ermenı yurttaşımızın Dıl Devnmı'nı ve Turk Dıl Kurumu'nu suçlayan değerlendırmelen ıle -bır bakı- ma- renklendırılerek kondu Dıl Devrımfne yapılan bu eleştırılerı okurken ınsan, dılı- mızde yaşanan bu olgunun, dı- lın arılaştınlmasının onanlması- nın yalnız Turkçede gerçekleş- tınlmış, yalnızca Turk dılıne oz- gu bır oluşummuş gıbı duyum- sayıpalgıhyor Hele otekı dıller- de olup bıtenler hakkında pek bılgısı olmayanlann bunlan oku- dukça ne denlı şaşırdıklannı, ne denlı kuşkuya duştuklennı duşunmemek olanaksız Oysa bılındığı gıbı, Hınstıyan ummetlığınden kurtulma ıle başlayan uluslaşma surecın- de Batı toplumlarının ılk ele al- dıklan konu ulusal dıllenydı, Hı- nstıyanlığın ortak dılı olan La- tnce'yı bırakıp kendı "halkdil- lerı"ne donmede adeta yanş- tılar Örnek gerekırse, Italyan- lar yazın alanında kendı dılle- rını kullanmaya 13. yuzyılda başladılar, Dante'yı yetıştırıp unlu yapıtı Divına Comme- dia'yı (llahı Komedya) Italyan- ca olarak evrensel kulture sun- masını sağladılar Galileo gokyuzunde olup bıtenı, o donemın an Italyan- cası olan Padua lehçesıyle yazılı ve sozlu olarak halka an- latmaya gınştı, bu lehçenın an- lığını korumak ıçın de gokbı- lımdekı kımı Latınce ve Yu- nanca terımlere Italyanca kar- şılıklar bulmaya çalıştı, daha sonra da "Sudakı Cisımler" adlı bılımsel yapıtını Latınce geleneğını busbutun aşarak Italyanca kaleme aldı, butun bunları da Papa'nın burnunun dıbınde gerçekleştırmekten çekınmedı Anımsanacağı gıbı Almanlar ıse Incıl'ı Almancaya çevırerek başladılar Çevınyı yapan Lırt- her'ın, Latınce kımı kavramla- ra Almanca karşılıklar getırdı- ğı bılınır Ne var kı, 17 yuzyıl sonlan- na doğru Almanca, adeta Fran- sızcanın saldınsına uğrar, dıl- lerının elden gıtmekte olduğu- nu goren Almanlar oluşturduk- ları "Alman Dıl Derneklen" ıle bu modaya karşı savaş açar- lar ve bunu kesıntısız surdu- rurler 18 yuzyıl sonlarında Fichte, Schiller, Goethe de katılıp yapıtlanyla destekler bu savaşımı 19 yuzyılda devlet soruna el atar, ulusal dılı sahıplenır, ılk adımda "Devlet Posta Teşkıla- tı", 600 yabancı sozcuğu res- mı dılden çıkanp atar, arkası gelır, otekı devlet kurumları da bu yolu ızler 20 yuzyılınılkyansında, Hrt- ler'den kaçarak ıstanbul Unı- versıtesı'ne gelen Alman bılım adamlan, dıllennde gerçekleşen bu anlaştırmayı her fırsatta an- latırlardı Bunlardan bırı olan Prof G. Kessler, Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nu her gordu- ğunde "Ampul"e neden Al- mancada olduğu gıbı "Birne" (armut) demıyorsunuz, dıye so- rarmış Kuşkusuz uluslaşan tum Av- rupa halklan da başta Fransız- lar olmak uzere dıliennı Latın- ce ve otekı yabancı dıllenn - ozellıkle Yenıdendoğuş done- mındekı eskı Yunanca ve rtal- yancanın- salgınından koru- mak ıçın savaşım verdıler Bun- lar arasında Macarca'nın ya- şadıklan Turkçe yonunden çok ılgınçtır; çunku Macarca da tıp- kı Turkçe gıbı ozellıkle ıkı dılın Latınce ve Almancanın buyuk boyutta salgınına uğramıştı, Macarca erımeye yuz tuttuğu gıbı, Macarlıkdatukenıyor ade- ta, Alman gıbı olup, duşunmek ağır basarak yoğun bır "ya- bancılaşma" yaşanıyordu Ne var kı, 18. yuzyılın ıkıncı yarısında başlayan savaşım ınanılmaz bır boyuta ulaşmış, 19. yuzyıla gehndığınde Macar dılınden "on bın" yabancı soz- cuk elenıp yerlenne yenılerı ka- zandırılmıştı Demek kı Macar dıl devnmını gerçekleştırenler de tıpkı "Turk Dıl Kurumu çev- resındekıler" gıbı melezleşen dıllerının değerını anlayama- mışlardı Ulkeler ulusal dıliennı koru- mayı bugun de surduruyoriar, hem de acımasız "Küresel- leşme"ye karşın Ote yanda Sayın Nışanyan'ın bugun eleştırdığı Turk Dıl Ku- rumu'nun ılk başuzmanı Ata- turk tarafından atanan ve so- yadı da Ataturk tarafından ve- rılmış olan uluslararası dıl bıl- gını Agop Dilaçar'dı Hep saygıyla anılacaktır KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behıcak(d turk.net ^ Jantmlkr-, oldt/gu,, A/rvpc*.' *- 4IPS yj /? ÇÎZGtlÂK KÂMtL MASARACl HARBl SEMİH POROY semıhporoy(3yahoo.com TARİHTE BUGÜN ML MTAZARIKAN 11 Ocak SON ROMA IMPARATORU.. 347 'DE &USUM, SOA1 ROMA iMPARArOHU I THEO POSIUS POSMUÇTU ONCSLERl. 8ll£ GEHE&AL ' OLAN BABAStYLA, OAHA SONGA DA KEUDt YOA/ETTlSl KUVVETl£&t-E, &OMA IMPAHATVİZ- LUĞU IÇlfJ çeprt-t SAŞAdtLAK. KAZAHMIÇTI ASK£R.t Z4FERLE&1, 373 YILINDA, HOMA /M- PA&ATOGU &tAT7ANU£'uN T#Hrt ONA rSS- YOL AÇAAtÇTI. PuTPERESTUĞtN &U&&UĞÜ &OAAA'DA,HIRl£Tt- YANUĞI OA1E Ç/KAGMAK ı<WMC<rLA ISA Pl- A/7V/ ££SMf IMAUIŞ ILAN E0EN I THEOPO- S(US, SUNU SAĞLAMAfC IÇIN SERT ONLEMLE- RE SAfl/ueMUÇ7V YINE PE, PAĞILMAKTA OLAN ROMA IMfMISAT&SLüSuNU PtHI I/E Sl/A- Sl BAKIMPAAJ BlG BİTLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosvaNo 2001 207 Duruşma Gunu 04 0^ 2003 Duruşma saatı 09 35 Bıtlıs Merkez Değırmenaltı kovu sınırlan ıçınde Kamah Burnu mevla- ınde bulunan dogusu Abdullah Ka>an taşınmazı batısı yol kuzeyı vol ve guneyı Sıddık Kayana aıt 831 nolu parsel ıle çevnlı 4678 76 m2 lık arazı hakkında davacısı Sıddık Ka\an davalısı Değırmenaltı koyoı tuzel kışılı ğı \e Malıye hazınesı olan davada vukanda \en ve sınırlan behrtılen ta- şınmaz hakkında taşınmazın tescılı davası açıldığmdan ılanın vayın tan- hınden ıtıbaren 3 ay ıçınde taşınmaz uzennde bır hak ıddıa edenlenn ıtı razlannı bıldırmesı ve gorevlı mahkemede dava açma hususunun bıldınl- mesı ılanen teblıg olunur 17 12 2002 Basın 884 SATILIK Cumhunyet Mahallesı 2 Kjsım 353 Ada 11 Parsel uzenne yapılan EKO A tıpı kaba ınşaatı bıtmış bına ıle bıtışık 12 parsel 430 m arsa beraber veya ayrı satılıktır Bina : 40.000 Euro Arsa : 10.000 Euro Telefon : 0216 / 533 03 19 0532/314 34 13 AlıDurak'a aıt 035777- 036250 sen numaralı faturalar 08 01 2003 tanhınde çalındı Geçersızdır S&D Mantı E\i SATILIK OTO 1997 Model klıma- aırbaglı 78 000 km'de darbesız PEUGEOT 106 XS sahıbınden TEL 0 532 2643783 Çantakoy Cumhunyet Mahallesı'nde SATILIK ARSA Tel: 0 212 655 22 22 / 0 212 657 32 85 GÖRÜŞ EMÎN GÜRSES Sulh ve Musul Mustafa Kemal 25 Aralık 1922'de Fransız muha- bır Paul Hernot'a şoyle dıyordu Musul vılayetının hudud-u mıllımıze dahıl arazıden olduğunu defalar- ca ılan ettık Lozan'da bugun karşımızda tutum alan- lar bunu pekâlâ bılırter Vatanımızın hudutlannı tayın ettığımız zaman buyuk fedakârlıklara katlandık Mıllı arazımızden en ufak bırparçasını bızden koparmaya çalışmak pek haksız bır hareket olur Buna katıyyen muvafakat edemeyız " 192O'lı yıllann başında Mustafa Kemal hareketı ayak- lan uzennde durmaya çalışırken buyuk guçlenn ara- lanndakı ılışkıler bu surecı etkılıyordu Sovyetler Bırlı- ğı'nde yoğun ıç hesaplaşma dınmemıştı Moskova'yla 1921 'de yapılan dostluk anlaşması Ankara'nın ışgale karşı nefes almasına yardımcı olmuştu, fakat bu ara- da Ankara'nın karşı cephesınde yeralan Ingıltere, ha- reket alanını genışletmek ıçın Mart 1921'de Sovyet- ler Bırlığı'yle tıcaret anlaşması ımzalamıştı Ankara yalnız kalmaktan korkuyordu Fransız dele- gesının Lozan Konferansı sırasında Ismet Paşa'ya Mu- sul vılayetı sorununun Ingıltere ıleTurkıye arasında ço- zulmesı gerektığını, halledılememesı halınde Fran- sa'nın ingılız ıttrfakına bağlı kalacağını soylemesı, An- kara'yı daha da zora sokmaktaydı Ismet Paşa'nın Musul vılayetınde halkoylaması one- nsıne, bolge halkının haklannı koruduklarını ıddıa eden Lord Curzon un "Bolge halkı cahıldır, plebısıtın ama- cını anlayamazlar" gerekçesıyte karşı çıkması, TBMM'nın 25 Ocak 1923 tarıhlı oturumunda "hakaret edılıyor" dıye şıddetle eleştırılmıştı Lozan'da çozulemeyen ve ertelenen Musul vılaye- tı sorununun çozumu ıçın 19 Mayıs 1924'te Istan- bul'da Ingıltere'ylegoruşmeler başlamış goruşmeler- de Ingıltere nın ışı yokuşa surmek ıçın Hakkârı uzenn- de de hak talepetmesıyle goruşmelertıkanmıştı 6Ağus- tos'ta Musul konusu Turkıye'nın uye olmadığı Mıllet- ler Cemıyetı'ne goturulmuş, Mılletler Cemıyetı'nın oluş- turduğu soruşturma komısyonu çalışmalannı surdu- rurken İngılız bıriıklerı bolgede kuzeye doğru yenı top- raklar ışgal etmeyı surdurmuş Mondros Antlaşması'yla varılan ateşkes ıhlal edılerek Musul'a gınlmıştı Mılletler Cemıyetı 8 Aralık 1925'te Lahey Adalet Dı- vanı'nın kararını benımsedığını açıklamış ve soruştur- ma komısyonunun raporunu kabul etmıştı Ankara'nın sert tepkısıne rağmen 5 Hazıran 1926'da Turkıye-ln- gıltere-lrak arasında ımzalanan Ankara Antlaşması'yla Turkıye, Musul'u Irak'a terk etmeyı kabul etmek zo- runda kalmıştı Goruşmeler surerken 7 Ağustos 1924'te Ingıltere'nın kışkırtmasıyla Hakkân'de başlayan Nas- tun ayaklanması ve Şubat 1925'te başlayan Şeyh Sa- ıt ısyanı da Ankara'nın Ingıltere'ye karşı elını zayıfla- tan gelışmelerdendı Ingıltere'nın petrol nedenıyle Kurtlen kışkırtması ya- nında Trakya'dan Yunan saldırısının başlatılabıleceğı yolundakı habertenn yayılması Ankara'yı tavıze zorla- mıştır Cumhunyet donemının ılk Amerıkan buyukel- çısı ve Lozan Konferansı'nın ıkıncı donemınde Ame- nkan başdelegesı Joseph C. Grew, Musul konusun- da "Hıç şuphe etmıyorduk kı Venızelos, konferansın dağılmasından ve Turklenn Yunanlılara Trakya'yı tek- rarele geçırme fırsatını sağlayacak bırguney sının ha- rekâtından hıç uzuntu duymayacaktı" dıyordu 1952'de yayımlanan Çalkantılı Donem' adlı kıtabında Mustafa Kemal, "Musul meselesının hallını muha- rebeye gırmemek ıçın bır sene sonraya ertelemek demek, ondan vazgeçmek demek değıldır Belkı, öu-i nun elde edılmesı ıçın daha kuvvetlı olabıleceğımız' bırzamanı beklemektır Musul'u gayet kolaylıkla ala- bılınz Fakat Musul u aldığımız muteakıp muharebe- nın hemen son bulacağma kanı olmalıyız" dıyordu Mustafa Kemal, Sovyet Buyukelçısı Aralov'a Eylul 1922'dekı Çanakkale Bunalımı sırasında, "Ankara Do- ğu Trakya'yı alabılır ve ordulannı oraya geçırebılırdı Fakat bu durumda Turkıye belırsız bır sure ıçın Avru- pa ıle savaş halınde kalmış olacaktı Ordu, duşmanın elınde tuttuğu boğazlarla Anadolu'dan aynlmış bu- lunacaktı Anadolu'yu ordusuz bırakmak da doğru olmazdı Manevralanmızla Fransa ve Italya'yı Ingılte- re'den koparmış bulunuyoruz Bu durumda onlan bırieştınrdık" demıştır Bırkaç cephede savaşmanın yuksek nsk taşıdığını belırtmeye çalışan Mustafa Kemal ın Musul vılayetı konusunda ızledığı sıyaset, duşman cephesınde bır dayanışmayı engellemek sıyasetıdır Eğer bunu sağ- layamazsanız Bolu Mılletvekılı Nun Efendı'nın Mec- lıs'te Musul konusundakı tartışmaların surduğu bır sı- rada Musul'un satıldığını ıddıa eden Hüseyın Avni Bey'e, "Pahalı vermek ıçın yuz bın Anadoluluyu da- ha oldurmek mı lazım?" uyarısından ders çıkarmamış olursunuz Ankara'nın Batı adına cepheye suruklenmesı bol- gede sulhun bozulması nskı taşırken, Musul vılayetı- nın ebedıyen emperyal cephedekı ganımet yağmacı- lannın elıne duşmesının ve gen donulmez bır bolge- sel yenıden harrta duzenlemelennın onunu açar B U L M A C A SEDAT YAŞAYAM SOLDAJV 1 2 3 4 SAĞA: 1/ Ustu galeîa unu ya da ren- delenmış pey- 3 nırle kaplana- . rak fınna \ en- len yemekler ıçın kullanılan sozcuk 2/Bu- yuk panayır Uçağın yuk- 8 sekten hedef 9 uzenne dık ola- rak saldırması 3/Tur- kı>e'nın plaka ışare- tı Yankılanma 4/In yan, guçlu kuvvetlı \ e erkeksı kadın Adla- n sıfat yapan bır yapım ekı 5/Parçalannbırleş- tınlmesıyle çeşıtlı şe- kıllenn elde edıldığı bıroyuncak 'Golsa- nırdık ne zaman dalsak — gozlenne"(FN Çamlıbel) 6/Go\deyapısı 7/Bır duşunceyı, bır konuyu bır kışı ya da nedene da>an- dırma Ince kabuk ya da ınce den 8/ Bır gıda mad- desı "Denizavısı" da denılen fok cınsı 9/ Yatınm YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ tltıhaph goz hastalıklanmn genel adı 2/ Yemekten \ e ıçkıden anlayan, bunlann tadına varabılen kımse Sutaşkını 3/EskıMısır'daguneştannsı Denızcılık- te, bır halatın ya da zıncınn brr süre tutularak bırakıl- maması ıçın \ enlen komut 4/ABD'mnbıreyaletı 5/ Japon lınk dramı Bır elementın, butun kımyasal ozellıklennı taşıyan en küçuk bırımı 6/ Klavyelı bır çalgı Lzaklık ışaretı 7 "lyı, hoş, guzel" anlamında eskı sozcuk Kurtuluş Savaşı sonrasuıda Ankara hu- kumetı ıle Itılaf devletlen arasında ımzalanan antlaş- manınadı 8/Etıyenenbırcınsmurekkepbalığı 9/Ya- şatmak ve gelıştırmek ıçın gereken besınlen yedınp ıçv'rme ışı Gozun renklı 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle