Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 OCAK 2003 CUMARTES/ CUMHURİYET SAYFA
DIŞ HABERLER [email protected] 11
Putin ve Koizumi
görüştü
• Dış Haberier Senisi -
Resmi ziyaret için
Moskova'da bulunan
Japonya Başbakanı
Junichiro Koizumi,
Rusya Devlet Başkanı
Vladimir Putin ile
görüştü. Japon lider,
Moskova'da rehin alma
eyleminin yapıldığı
tiyatro binasını ziyaret
ederek çelenk koydu.
îki lider arasuıdaîd
görüşmede Rusya'nın,
Japonya'run hak iddia
ettiği Kuril
Adalan'ndan Iturup,
Kunaşir, Şikotan ve
Habomai'nin
aidiyetinin tartışmalı
olduğunu kabul ettiği
kaydedildi. Liderler
sorunun çözümünün
karşılıklı görüşmelerin
sürmesiyle olanaklı
olacağı yönünde görüş
bildirdiler.
kabul etmiyop
• TRABLLS(AA)-
Libya, Irak Devlet
Başkanı Saddam
Hüseyin'e sığınma
hakkı tanımayı
tasarladığı yolundaki
açıklamalan resmen
yalanladı. Libya
Dışişleri Bakanlığı'ndan
yapılan açıldamada,
"Libya'nın Saddam
Hüseyin'e sığınma
hakkı tanıyacağı
konusundaki yorumlar
temelsizdir. Libya'nnı
bu konuyla ilgili
herhangı bir teması
olmamıştır" denildi.
Rusya da, Saddam
Hüseyin'e sığınma
hakkı tanımak istediği
yolundaki açıklamalan
resmen yalanlamıştı.
Tüpkiye için
halkoylaması
• BERLtN(AA)-
Almanya'nın en yüksek
tirajlı günlük gazetesi
Bild, Türkiye'nin AB
üyeliği ıçın halkoylaması
yapılıp yapıbnaması
konusundâ anket
düzenlıyor. Gazete,
yaptığı ankette,
okuyucularına,
"Türkiye'nin AB üyeliği
konusundâ halkoylaması
yapılsın mı" sorusunu
yöneltti. Hıristiyan
Sosyal Birlik Partisi
(CSU) Genel Başkanı
Edmund Stoiber,
"Avrupa Parlamentosu
seçimlerinde kendilerine
verilecek her oyun,
Türkiye'nin AB
üyeliğine karşı verilecek
bır oy olduğunu"
söylemiş, CSU Federal
Meclis Eyalet Grubu
Başkanı Michael Gloss
da, Türkiye'nin AB
üyeliği konusundâ
halkoylaması
yapılmasını istemişti.
Bin Ladin'in
maiiyecisi
yakalandı
•BERLtN (AA) -
ABD'nin talebi üzerine
dünFrankfurt
havaalamndaki bir
otelde tutuklanan iki
Yemenli 'den birinin
Usame Bin Ladin'in
maliyecisı olduğu
bildirildi. Süddeutsche
Zeitung, Bin Ladin'in
maliyecisi olduğunu
bildirdiği Muhammed
Ali Hasan Şeyh El
Mojad'ın (50),
Yemen'in başkenti
Sana'daki bir caminin
imamı olduğunu yazdı.
Bild gazetesi de polise
dayanarak verdiği
haberde, tutuklamalann
"çok önemli" olduğu
yorumunu yaptı.
Gül üsler için imzayı attı, Washington şimdi de askerlerine onay için bastınyor
ABD tatminolmuyorANKARA(CumhımyetBürosu)-Baş-
bakan Abdullah Gül, ABD'nin üs ve li-
manlan inceleyebümesi için gerekli ka-
ran imzaladığını açıkladı. Gül'ün karan
doğrultusunda 150 kişilık Amenkan as-
keri heyetinin pazartesiden itibaren Tür-
kiye'ye gelerek Diyarbakır, Muş ve Bat-
manüsleri ile Mersin ve Iskenderun liman-
larmda incelemelere başlayacağı kayde-
dildi. TBMM onayına gereksinim duyul-
madan alınan karann ardından ABD Bü-
yûkelçisi Robert Pearson, Türldye ile
bunahmyok" dedi. Ancak ABD, incele-
me ızni aldığı üslenn aktif kullanımı ve
kara birliklerinin Türk topraklanna konuş-
lanması konusundâ Ankara'dan "evet-ha-
vır* yanıunı sabırsızlıkla bekliyor.
• Başbakan Gül, üslerin incelenmesi karannı imzaladığını ve
karar için Meclis onayına gerek olmadığını söyledi. Pearson,
Türkiye ile bunalım olmadığını söylerken Washington, birlik
konuşlandırabilmek için Ankara'dan sabırsızlıkla yanıt bekliyor.
Türkiye ile ABD arasında bir süredir
sorun yaratan üslerin incelenmesi konu-
su, Gül'ün attığı imzayla sonuçlandınl-
dı. Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapı-
lan yazılı açıklamada da, "hükümetin
verdiğiizinkapsammdaABD Sflahh Km-
veüeri'nden 150kişJKkbirekMı 13Ocak
gününden itibaren Türkiye'yegelerekba-
aüsvetimanlardainceleıneyapacağr bil-
dirildi. Açıklamada, Türk Sİlahlı Kuvvet-
leri personehnin de ABD askerlerine eş-
lik edeceği ve incelemenin 10 gün süre-
ceğı kaydedildi.
Cezalar ABD'de çekflecek
Mutabakat Zaptı, Amenkan askerleri-
nin Türk hukukuna göre yargılanmalan-
nı hükmün kesinleşmesi durumunda ıse
cezalannı ABD'de çekmelenni öngörü-
yor. Gül, dün TBMM'de^gazetecilerin so-
rulannı yanıtlarken, "Üsler konusundâ
her şey kontrol atandadır. Doğrudur, ka-
ran im7alarhın" dedi. Irak operasyonu
konusundâ çıkan bazı haberlerin yanlı ve
yanlış olduğunu, "içten ve dıştan yönlen-
dirmeier' bulunduğunu anlatan Gül, "Ben
dekonuşuııımamasoııınılulukıııevknıı-
de okhığum için konuşmuyonım'' dedi.
Başbakan, ımzaladığı karar ıçın TBMM
onayına gereksinim olup olmadığının so-
rulması üzenne ıse "Sadece keşifyapma
kararmı imTabrfmı. \ATO kataloglan-
nm hepsinde bu üsler bflmiyor. Nes var,
nesi yolc. Meclis karan gereken şeyler
olursa, mutiaka burayageür" yanıtını ver-
di. Gül, keşfe izın verilmesinin ütili an-
laşmalara dayah olduğunu da söyledi.
Pearson: Sonm yok
ANITA ÎHTÎYAÇ YOK'
Denetim
bahaneDış Haberier Senis- ABD, BM silah
denetçilerinin Irak'ta kitle imha silahla-
nnın varlığuıa dair kanıt bulamadıklan
açıklamasına karşın, Irak'ın kitle imha
silahlanna sahip olduğunda ısrarlı.
BM Silah Denetleme Komisyonu'nun
(UNMOVİC) Başkam Hans Büx, önce-
ki gün BM Güvenlik Konseyi'nde yap-
tığı açıklamada "dumaıu rüten bir silah
bulamadıklannı" söylemiş ancak Irak'ı
aktif işbirliği yapmamakla suçlamıştı.
Blix, BM Güvenlik Konseyi üyeleri-
ne, "Irak'ın,flüzemotorian ve kaü füze
yalaü imalinde kullanılan hammaddele-
ri itfaal ederek, BM vapanmlarmı ihlal et-
tiğmisöylediği'' bildirildi. Blbc'in, "Irak,
mülakatyapmak istediğhniz bflim adam-
laruun listesini verme konusundâ da ge-
reken çabayı göstermiyor" dıye şikâyet-
te bulunduğu da öğrenildi. ABD'nin BM
Daımı Temsilcisi John Negroponte ise,
konsey toplanösından
7 sonra yaptığı açıkla-
rak'ta kanıt m a da? «irak'm bugün
bulamayan bik kitle imha silahına
denetçiler, Irak'ı sahip olduğu" görüşü-
aktif işbirliği nü tekrarladı ve "Irak
yapmamakla
b u n u
^b"
1 e ö n e K w
sucluyor açıklamahdır. Bunun
ABD've eöre japılmamasınıaddiih-
, ,7 y e 8
° ?' lal anlamına geür" di-
Irak'ıvurmak y e k o n u ş t u *
ıçın zaten "Maddi ihlal" teri-
"suçüstü" rni, BM çevrelerince,
gerekmiyor. silahlımüdahaleyeyol
açacak ihlal anlamın-
da kullamlıyor. ABD Dışişleri Bakanı
Coön Pbvvefl, Irak'ı vurmak için ille de
"suçüstü" gerekmediğüıi söyledi. Po-
well, "Uluslararası topluluk, Saddam
Hüseyin'in gerçegi ortaya çıkanna yönün-
de işbirliği yapmadığmı görürse bu 1441
sayüı BM karannın ihlali anlamına gele-
cektir. İlle de suçüstü yapalım dememe-
Hyiz" diye konuştu.
Beyaz Saray sözcüsü Ari Fleischer da,
Blix'in, "bugüne kadar Id denetimlerde
dumanı tüten silahlara' rastiamadıkla-
n" ifadesine karşılık, "Sorun olan silah-
lar gizü olduğu için dumanlannı göre-
mezsiniz. Hâlâ. denetçilerin Irak'ta ne
bnlarağım ve geüşmelerin nereye götüre-
ceğmi bekleyip göreceğjz" dedi.
AB Ortak Güvenlik ve Dış Politika
Yüksek Temsilcisi Javier Solana, Irak'ın
gizli silah programlan olduğu kanıtlan-
madan, bir askerı harekâtın savunulma-
sınm güç olacağmı kaydetti
ABD Büyükelçisi Pearson da geliş-
melere ilişkin değeriendirmeler-
H debulundu. Pearson, Ankara Sa-
nayı Odası'nın düzenlediği "ABD
ikişolanakJan" seminerinde yap-
nğı konuşmada, Irak'a askeri ope-
rasyon konusuna da değindi. Irak
sorununu çözmenin son 10-15
yıldır PKK, Kuzey Irak ve bölge
ticareti gibi sorunlann çözümü-
nü de getireceğini savunan Pear-
son, basında son günlerde Türki-
ye ile ABD arasında bır bunalım
yaşandığına ilişkin spekülasyon-
lann yer aldığını da anımsattı.
"Asla böyle bir bunahm yok" di-
yen Pearson, sorunlar ne olursa
olsun iki ülke arasında 50 yıldır
süren iyi üişkilerin devam edece-
ğini kaydetti.
Gül'ün karan imzalaması, Pe-
arson'un olumlu açıklamalanna
karşın, Türk topraklannı "kuzey
cephesi" olarak gören Washing-
ton yönetimi, Ankara üzerinde-
ki baskısını sürdürüyor. Türki-
ye'nin ABD Büyükelçisi Faruk
Loğoğhı aracılığıyla istemlenne
bır an önce yanıt bekledığini ıle-
ten Washington, ekonomik pa-
ketin içeriğinin de 14 mih/ar do-
lara kadar çıkacağı mesajını ver-
di. ABD, incelediği üs ve liman-
lan, bunlan birbirine bağlayan
demiryolu ve karayollannı kul-
lanmak istiyor. Kara birliklerini
de konuşlandırmak isteyen ABD,
Türkıye'nın desteğini yaşamsal
olarak görüyor.
rakh çocuklann olan bitende hiçbir
pavı yok. Ama savaşın en bii>ük
faturası onlara çıkacak. Denetçileri
ilgrv le izleyen bu iki çocuk, sonucun
kendilerini etkjle\eceğinden
habersiz. (Fotogfaf: REUTERS)
Gfll, Pearson ile görüştü
Başbakan Abdullah Gül'ün
ABD'nin Ankara Büyükelçisi
Pearson'la dün akşam bir araya
gelmesi dikkat çekti. Dışişleri
Bakanlığı Konutu'ndagerçekle-
şen ve 1 saat 15 dakika süren gö-
rüşmenin ardından herhangi bir
açıklama yapılmadı.
Türkiye 'hayır' derse Amerikan askeri ada üzerinden K. Irak'a gidecek
Kıbrıs ABD üssü gibi
Dış Haberier Senisi - Washington
yönetiminin, Türkiye'nin ABD
askerlerini topraklannda
konuşlandmnayı kabul etmemesi
durumunda, olası bir operasyonda
ABD birliklerinin Kıbns'taki
tngiliz üsleri üzerinden havadan
Kuzey Irak'a gönderebileceği öne
sürüldü. NTVMSNBC'nin
haberine göre, Türkiye'nin kuzey
Irak'ı ele geçirmesi öngörülen on
binlerce ABD askerine kendi
topraklannda konuşlanma izni
vermemesi durumunda
• Türkiyesiz senaryolar üzerinde çalışan Washington'm
askerlerini hava yoluyla Ingiliz üsleri üzerinden Irak'a
gönderebileceği öne sürüldü.
Washington'm ne yapabıleceğine
ilişkin senaryolar ortaya atılıyor.
Bazı askeri uzmanlar, bu durumda,
ABD birliklerinin, Kıbns'taki
Ingiliz üsleri üzerinden hava
yoluyla Kuzey Irak'a mtikal
ettirilebileceğini belirttiler. Bu
yaklaşım, ABD'nin Türkiye'siz bir
operasyonda seçeneklerinden
birini ortaya koyuyor.
IRAK'TAN TÜRK FlRMALARINA AYRICALIK
Tüzmen: Türkiye banş
treninde yer almalı
ANK\RA (CumhuriyetBürosu)
-Irak"a Başbakan Abduüah Gül'ün
mektubunu götüren Devlet Bakanı
Kürşat Tüzmen, Türkiye'nin, ba-
nş treninin son vagonunda bile ol-
sa yer alması gerektiğini belirtti.
Tüzmen, dün beraberinde 350'yi
aşkın işadamıyla birlikte Irak'a ha-
reket etti. Bunun rutin bir çalışma
olduğunu, ancak ziyaretin zaman-
laması nedeniyle, bir siyasi mesa-
ja da gereksinim duyulduğunu vur-
gulayan Tüzmen şöyle devam etti:
"Başbakanın Irakhükümetineyaz-
dığı mesajı da beraberimdegötunı-
yonım. Mektupta, Türkhe'nin için-
de bulunduğu durum, Irak'ın için-
de bulunduğu durum ve uluslara-
raa camiada olaya nasıl baküdıgı
anlauhyor. BM karariannınve böl-
gede kahcı bir banşın önemine de-
ğiniliyor. Herkesin üsrüne düşeni
yapması gerektiği yönündeki iyi ni-
yeti yansıtan bir mektup götünlyo-
rum." Türkiye'nin ıçınde bulundu-
ğu koşullann ne kadar zor olduğu-
nun bilincinde olduğunu vurgula-
yan Tüzmen, "Banş treninin son
vagonunda da olsa yer almamız ge-
rektiğine inamyoruz. Türkrye'nin
Körfez krizi sonrasuıda yaşadığı SH
kınûlar ortadadır" dıye konuştu.
Bu arada, Irak Ticaret Bakam
Muhammed Mehdi Salih, bugün
Irak'm BM nezdindeki temsilci-
sini arayarak, Türk firmalannm
alacaklanna öncelik verihnesi ta-
limatını vereceklerini açıkladı.
Salih, bugün yapılacak görüş-
melerde 13. faz kapsanıında Türk
firmalanna ne kadar imkan veri-
lebileceğini görüşeceklerini bildir-
di. Salih, Türk heyetinin ziya-
reti onuruna daha fazla sözleşme
olanağı arayacaklannı da belirt-
ti.
Güney Kıbns, stratejik konumu
nedeniyle operasyon bağlamında
sık sık gündeme geliyor.
Irak'ta incelemelerde bulunan
BM silah denetçileri Bağdat'a
Güney Kıbns'ta kurduklan üs
üzerinden gitmişti. ABD'nin,
denetçilerin Iraklı bilim adamlarmı
Rum kesimmde sorgulamalannı
istediği de belirtiliyor.
RİYAD VE TAHRAN
Gül 2. tura
çıkıy
MUSIJL'ABLTÎO AÇTIL\R-Ga/etecUer, Irak'taki
denetçilerin peşini bırakmnor. Denetçilerin,ülkenin ku-
ze>i için Musul'da büro açüğı bildirildL (AP)
or
ANKARA (Cumhurhet Bürosu) -
Başbakan Abdullah Gül Irak soru-
nunun banşçı yollardan çözümü çer-
çevesinde Mısu-, Ürdün ve Suriye'yi
kapsayan gezisinin ardından bugün
Suudi Arabistan'a, yann da tran'a
gidiyor. Gül'ün, Suudi Arabistanile
görüşmelerin 4-6 Ocak tarihleri ara-
sında gerçekleşmesi istemine Ri-
yad'ın 11 Ocak için randevu verme-
si nedeniyle Ortadoğu gezisinin 2. bö-
lümü, bir hafta gecikmeli gerçekle-
şiyor. Gül'ün tran ziyareti, bu ülke ile
uzun süre sonra Başbakan düzeyin-
de yapılan ilk görüşme olacak.
Görüşmelerinde "ortak hareket
etme" çağnsında bulunacak olan
Gül, özelhkle îran'da, Kuzey Irak'ta-
ki bir oluşumun önüne geçilmesige-
rektiğini vurgulayacak.
Gül, Riyad'da Kral Fahd. Tah-
ran'da Curnhurbaşkanı Muhammed
Hatemi ve Dışişleri Bakanı Kemal
Harrazi ile bir araya gelecek.
AÇIKÇA
ŞÜKRÜ SİNA GÜREL
Tehdit
Gazetelerin yazdığına göre, bir "üst düzey" dip-
lomat, "Artık Kıbns'ta Türkiye'nin ilhak ve enteg-
rasyon tehdidi çuvala girmiştir" buyurmuş. Habe-
rin devamında isim, cisim verilerek yapılan başka
bir alıntı, aslında bu sözleri kimin sarf ettiğini de
açıklıyor, ama yine de insan, "bunlan söyleyen bir
Türk diplomatı olamaz" diye düşünmekten ken-
dini alamıyor... Çünkü, şimdiye kadar, birkaç Kıb-
nslı Rum ve Yunanlının dışında, bunlan söyleye-
bilen biryabancıyı dahi duymamıştık. Çünkü, şim-
diye kadar Kıbns konusunaTürkiye'nin ve KKTC'nin
açısından bakanlar, Türkiye Cumhuriyeti dış poli-
tikasının belirienmesine katkıda bulunan siyasal so-
rumlular ve bürokratlar ddu; ama hiçbir zaman Tür-
kiye'nin Kıbrıs'ta tehditkâr davrandığını söyleye-
bilen biri, bunlann arasında yer almadı. Çünkü
şimdiye kadar tehdit altında olanın Kıbns'taki Türit
hak ve çıkarları olduğunu dünyaya anlatmaya ça-
lışırken, her zaman uluslararası hukuk ve antlaş-
malarla temellendirilmiş görüşler belirttik ve hiç-
bir zaman biz tehditkâr olmadık.
Diyebilirsiniz ki, "Bakan'ın Türkiye'nin işgalci
olduğunu söyleyebildiği yerde, diplomatı da bun-
lan söylerse hoşgörülmeli!" Demek ki artık Türki-
ye Cumhuriyetı'nden çok Tayyip Erdoğan'ın ba-
kanlığını yapan biri, düşmanlanmızın bile ağızları-
na alamadıklan suçlamaları kabullenebiliyor; o Ba-
kan'ın "üst düzey" memurlan da kendilerini şim-
diye kadar benimsenmiş devlet politikalannı "çu-
vala sokmak" konusundâ görevli sayıyorlar. Şim-
di, gelelim Türkiye'nin Kıbns politikasında neierin
değişebileceğine...
AKP iktidarı oluşuncaya kadar, Türkiye'nin Kıb-
ns politikası, TBMM kararlan, Cumhurbaşkanlığı
açıklamalan, Milli Güvenlik Kurulu tavsiyesi doğ-
rultusunda biçimlenen hükümet kararlanyla te-
mellendirilmişti. Bu politikanın özü, kısaca şöyle-
dir: "Kıbns'ta ancak iki eşit devlet gerçeği ile te-
mellendirilen, KKTC ve Türkiye'nin temel hak ve
çıkarlannı gözeten bir çözüm hakça ve kalıcı olur.
Türkiye, KKTC'nin güvenlik ve esenliğini kendi-
sininkinden ayırmadığı için, ulusal bir dava olan
Kıbns konusundâ KKTC'ye kesintisiz ve koşulsuz
destek verir. AB, uluslararası hukuka ve antlaşma-
lara aykın adımlaha Kıbns Rum kesimiyle ne ka-
dar yakınlaşır ve bütünleşirse, Türkiye de KKTC
ile o kadar yakınlaşıp, bütünleşecektir. AB, Kıb-
ns Rum Yönetimi'ni içine alacak olursa, Kıbns'ta
bölünmüşlüğü kesin ve kalıcı kılar; Türkiye ve
KKTC de ortak bir gelecek için birlikte yol almak-
ta her zamankinden daha özgür olur." Bu politi-
ka, ancak temelini oluşturan iradenin beliriendiği
kurumlarda tek tek ve açıkça yeniden gözden ge-
çirilerek değiştırilebilir. Bunun ötesinde, şu ya da
bu açıklama, ancak Türkiye'nin hak ve çıkarianna
zarar verir.
Denktaş, yeni oluşan koşullar içinde doğru yo-
lu, yöntemi göstermiştir: İlgili bütün taraflann çı-
karian, Kıbns'ın bölünmüşlüğünü kesinleştirmeden
ve AB çerçevesinde Türkiye'nin de onaylayacağı
bir çözümü gerektırdiğine göre, tutulması gereken
yol bellidir. önce Annan Planı'nı iki tarafin da ka-
bul edebıleceğı bir "görüşme zemini" haline ge-
tirmek, ardından da bir antlaşma imzalamak. Bu
antlaşmanın da ancak Türkiye AB'ye üye olduğun-
da yürürlüğe girmesini sağlamak. Bu arada da -
yani Kıbrıs Türk "parça devleti" Türkiye ile birlik-
te AB'ye girinceye kadar- Kıbns Türfcü'ne karşı
uygulanan ambargolara son verilerek AB ile sağ-
lıklı ılişkiler oluşturulması.
Cumhurbaşkanı Denktaş'ın çözüm önerılerinin
başlangıç noktası, Annan Planı'nda toprak, göç-
menler, mal-mülk rejimi gibi esaslı konularda Kıb-
ns'ta Türklüğü yok etmeye yönelen hükümlerin
değiştirilmesidir. Eğer bunlarda bir değişiklik sağ-
lanamazsa, razı olunabilecek bir "çözüm"oluştu-
rulamaz. O zaman ne yapacağımızı eğer şımdiden
herkesin bilmesini sağlamazsak, zaten razı olabi-
leceğimiz bir çözümü oluşturamayız. Şımdi, bazı
efendiler, "KKTC ile bütünleşme politikamızı çu-
vala soktuk, Kıbns politikamızı değiştihyoruz" de-
dikçe, Denktaş'ın hiçbir pazarlık gücü kalmaz,
Türkiye ve KKTC, hiçbir zaman düşmemiş olduk-
lan aciz konuma düşerler. Eğer amaç bu ise, Tay-
yip Bey'in, bakanının ve aklı evvel "üst düzey" za-
tın söylediklerini söylemek, yaptıklannı yapmak
gerekir.
Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü, bizim sözcüle-
rin açıklamalannı olumlu bulmuş, ama "hele biruy-
gulamayı görelim" demiş. Haklı. Daha kimbilir ne-
ler göreceğiz? Sonunda görmemiz gereken, asıl,
içimizden bize karşı oluşan "tehdit"\n "çuvallatıl-
ması" gereğıdır.
Konuşması yarıda kesildi
Canlı yaymda
Şaron'a sansür
• Seçim Komisyonu Başkanı "siyasi
propaganda" yaptığı gerekçesiyle Şaron'un
televizyondan canlı yayımlanan ve yolsuzluk
savlarını reddettiği konuşmasını durdurttu.
Dış Haberier Senisi
- Hakkındaki yolsuzluk
savlan nedeniyle se-
çimler öncesınde ka-
muoyu desteği giderek
düşen îsrail Başbakam
Ariel Şaron, dün radyo
ve televizyondan can-
h yayımlanan ve iddi-
alan reddettiği konuş-
masının, Seçim Komis-
yonu Başkanı Yargıç
Mihail Heşin'in emriy-
le yanda kesihnesiyle
bir darbe daha yedi.
Şaron, îsrail'deki rad-
yo ve televizyonlarda
canlı yayunlanan basın
toplantısuıda, yolsuzluk
savlannı "^renç iftira-
lar" olarak nitelendir-
di. Şaron, 1999'daki se-
çim kampanyasına mad-
di destek sağlanmasıy-
la ilgili olarak, "Her şey
yasal yoflardan yürütüJ-
dü" dedi. Daha sonra
yayın kesildi ve televiz-
yonlar, Şaron'un konuş-
masuım yayuunın He-
şin'in emriyle durdurul-
duğunu duyurdu. Ha-
bere göre, Şaron'un ba-
sın toplantısuıı e\inde
izleyen Heşin, "siyasi
propaganda" yapıldığj-
ru belirterek yayının dur-
durulmasmı istedi.
Israil'de ilk kez bir li-
derin canlı yayımlanan
konuşması bu şekilde
kesiliyor. Yediot Ahro-
not gazetesinin yazan
Nahum Barnea, "Bir
başbakanm konuşma-
smm yanda kesiünesi-
nin tarihi bir olay oldu-
ğunu" yazdı.