10 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EYLÜL 2002 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özdemip CHP'den adayoldu • Istanbul Haber Servisi - Eskı CHP11 Başkan Yîîrdımcısı, 1999 seçimleri 3. Bölgeönseçım dordüncüsü Dr. Şahin Özdemır. tstanbul'dan milletvekili aday adayı oldu. CHP'de 1989 yılından bugune dek çeşitli kademelerde yöneticılik yapan Dr. Özdemir, "Ulkemizin sağlık sorunlarının çözümü sürecinde SSK. Bağ-Kur ve Emekli Sandığı arasında eşgüdüm sağlanması, özel sağlık kuruluşlan ve sıgorta şirketlerinin rehabilite edilmesi \e bütün bunlan yaparken de CHP geleneği. örgütsel yapısı göz önûne alarak başarmak amacıyla aday adayı olduın" dedi. Hakkı Erdem CHP'denadayadayı • Haber Merkezi - Gazetemiz eski haber müdürlerinden, 27 yıllık gazeteci Hakkı Erdem. Balıkesir'den millervekjli aday adayı olarak CHP'ye başvurdu. Gazeteciliğe 1975 yılında Anadolu Ajansf nda başlayan Erdem. bugüne dek Cumhuriyet. Kanal 6 ve Radikal'de haber müdürlüğü yaptı. TV 8'de birsüre 'GünceV adlı programı hazırlayıp sunan Erdem'in 'Vatandaş Nâzım" adlı belgeseli de NTVde yayımlandı. Baykal,TatabanTyte goruştu •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Baskanı Deniz Baykal. Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği (IKYB) lideri Celal Talabani'yi dün CHP Genel Merkezi'nde kabul etti. Talabani, yaklaşık 45 dakika süren kabulden sonra yaptığı kısa açıklamada. CHP ile IKYB'nin çok iyi ilişkilere sahip olduklannı belirterek Baykal'a ABD ziyareti hakkında bilgı verdığini söyledı. tt anss6ksüelerden YTP'yeziyaret •ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Insanca Yaşam Platformu" sözcüsii Oksan Öztürk ve bir grup transseksüel, dün YTP'yı ziyaret etti. YTP Istanbul Milletvekili ve Basın ve Halkla ilişkiler lletişim Koordinatörü Erol Al ile görüşen platform üyeleri. çok büyük bir oy potansiyeline sahip olduklannı ve kendilerine insanca yaşama koşullan sağlayacak partilere oy vereceklerini belirttiler. Al ise YTP'nin, tüm insanlann birer yıldız olarak el ele toplandığı bir siyası hareket olduğunu anlatarak transseksüellerin sorunlannı bildiğini söyledi. Demokrasi suçu • ANKARA (AA)- Mersınli Muhtarlar Derneğı Başkanı Ali Gülgen ve Tüm Muhtarlar Derneği Mersin Şubesi Başkanı Musa Yılmaz"ı kabul eden SP Genel Başkanı Recai Kutan, sahte seçmen kaydı yaptıklan gerekçesiyle açığa alman muhtarlann bir an önce görevlerine döndürülmelerini istedi. Kutan, muhtarlann açığa alınmasını "demokrasi suçu"" olarak nitelendirdi. 4.1i Gülgen de 27 muhtann yalıhk tarafından açığa ılmdığını belirterek 'muhtarlann bunda bir iuçu olmadığını, şahıs )eyanlanna göre kayıt ^aptıklannı" ifade etti. vlusa Yılmaz ise görevden ılınan muhtarlann ;örevlerine iadelerini istedi. Baykal, ülkeyi ekonomik krizden çıkarmaya yönelik istikrar programının uygulanması için tüm işçilerden destek istedi Meral CHP'de, Günday vazgeçtiANKARA(Cumhuri>rtBürosn)-Türk- Iş Başkanı Bayram Meral ile tiyatro sa- natçısı Şahnaz ÇakıraJp törenJe CHP'ye kahldılar. CHP Genel Başkanı DenizBay- kal. ülkeyi ekonomik krizden çıkarmaya yönelik istikrar programının uygulanma- sı için yalnız Bayram Meral "i değil tüm işçileri işbirliğine çağırdığını söyiedi. Es- ki Devlet Bakaru FikretÜnlii ile eskı İSO Başkanı Metnduh Hacıoğlu bugün genel merkezde düzenlenecek törenle CHP'li olacak. Partiye katılacaklar arasında adı geçen TESK Başkanı Dcrviş Günday ve ASO Başkanı Zafer Çağlayan ise bu dö- nem siyasete girmeyi düşünmediklerini bildirdiler. Meral ve Çakıralpın partiye katılımı nedeniyle düzenlenen törende konuşan CHP lideri Baykal, Meral'in bugüne ka- dar ele aldığı konulan arhk "iktidar siya- setçisi" olarak ele alacağını söyiedi. Istik- • Türk-Iş Başkanı Bayram Meral törenle CHP'ye katılırken daha önce adaylık için adı geçen TESK Başkanı Derviş Günday ve ASO Başkanı Zafer Çağlayan ise bu dönem siyasete girmeyi düşünmediklerini bildirdiler. Eski bakan Fikret Ünlü ile eski ÎSO Başkanı Memduh Hacıoğlu ise bugün CHP'li olacak. rar programının bundan sonraki aşaması- nı çalışanlann temsilcileriyle uygulamak istediklerıni anlatan Baykal, "Krizden çı- kıs için program uvgulâyacağrz. Çahşan- laria el ele biriikte sosyal demokrat bir an- layışla bu programı uygulamak istiyoruz" diye konuştu. Meral'i de bu programa kat- lada bulunması için çağırdıklaTinı vurgu- layan Baykal, "Çalışan nüfusu istikrar programlannın önündeki engel olarak görmüyoruz" dedi. Tüm çalışanlan, emek- çileri, işçilen gelecek dönem krizi aşmak için uygulanacak politikaya kahlmaya ça- ğıran Baykal. "Sıİantıysa birfikte çekece- ğiz, refahsa biriikte paylaşacagız. Acı gü- nü de muthı günü de kardeşçe paylaşaca- ğn" görüşünü dıle getirdi. Bayram Meral de partiye katılma konu- sunda uzun uzun düşündüğünü belirterek "Meydanlan ne kadar doldurursamz dol- durun, çözüm yeri pariamentodur. Orada görev- ahrsam ne ohır? Başanh olursam al- kıslarlar, başansız olursam da' bir Bayram Meral vardı, silindi gitti' derler" dedi. En sonunda CHP'nin kapısını çaldığını belir- ten Meral, işçilere *Yuıe sizinleyirn, uzaga gitmedim*' diye seslendi. Günday uzun sûre beklendi Meral, Baykal yakasına CHP rozetini takarken yakasındaki diğer rozeti göste- rerek "Çaterozetoldu" dedi. Baykal da bunun üzerine "İldsi birbirine yakıştı" dedi. Bayram Meral'in 1987 yılında da DYP'den milletvekili adayı olduğu öğre- nildi. Deniz Baykal, CHP rozetini taktı- ğı Şahnaz Çakıralp'in de genç kuşağın say- gın, iyi yetişmiş temsilcilerinden bırisi olduğunu belirtti. Tören, CHP tarafindan. Meral ve Ça- kıralp ile partiye katılacağı duyurulan TESK Genel Başkanı Derviş Günday"ın beklenmesi nedeniyle geç başladı. Parti- lilerin telefonla görüştükleri Günday'ın, " Yönetim iledeğerJendirmeyaptmı. gider- sem konfederasyonun dağüacağıru söylü- yorlar" gerekçesiyle siyasete girmekten vazgeçtiğini söylemesi üzerine tören, Me- ral ve Çakıralp'in katılımıyla gerçekleş- tirildi. Günday, yazılı açıklamasında da şunlan dedi: "Benim milletvekili olmak gibi bir ar- zu ve bevesim yok. Tek amacım esnafla- nmıza hizmet etmek. Kaldı Id, Türki- ye'nin en büyük ve en örgüîJü kunıhışu olan TESK tabanından, görevimi btrak- mamam konusunda voğun tepkigddL Bu aşamada, doğru olanın TESK'in başında katanam olduğuna karar verdun." ASO Başkanı Zafer Çağlayan da yap- tığı açıklamada, çeşitli sıyasi partilerden milletveküliği teklifi aldığını, ancak bu dönem siyasete girmeyi düşünmediğini açıkladı. Ülkeye hizmetin sadece siya- setle olmayacağını belirten Çağlayan, "Ben görevünle de ekonomiye ve ülkeme hizmet ettiğinıi düşünüyorum ve etmeye dedevamedeceğun"dedi. Çağlayan, ASO olarak tüm siyası partilerle olan ilişkile- rinin bundan önce olduğu gibi bundan sonra da aynı netlik, açıkhk ve mesafede olacağmı vıırguladı. LlSTEDE BAYKAL ENDÎŞESİ Adaylarbaşarı değilşans düiyor • Yıllardır örgütte her sonucu göze alarak çalışan aday adaylan, tepeden inme yaklaşımlara karşı çıkıyorlar. Örgütte, Baykal'ın adaylık listesinde kendi ekibinde yer alan isimlere öncelik tanıyacağı endişesi yaşanıyor. SERDARKTZIK tZMİR-143 başvuruyla rekor bir katılımın gerçekleştiği CHP tzmir örgütünde aday adaylan, adil bir sıralama ve tabanın eğilımlerinin dikkate alınmasını istiyorlar. Nitelikli ve birikimli birçok aday adayının katıldığı yanşta gözler genel merkezde. Yıllardır örgütte her sonucu göze alarak çalışan aday adaylan, tepeden inme yaklaşımlara karşı çıkıyorlar. Niteliğin yanında parri tabarunın geçmişten bugüne eğılimlerinin dikkate aluıması da vurgulanan diğer bir konu. Her ne kadar tl Başkanı Alaattin Yüksel hafta sonu yapılan tanıtım toplantısında aday adaylanndan -Sıralama ne ohırsa olsun seçimler boyunca partim için çalışacagım" imzası aldıysa da en azından geniş bir kesimin onaylamadığı liste önemli tartışmalara yol açacak. Son önseçimlerde ilk sıralarda yer alan Sabri ErgüL Musa Çam, Nurettin Demir, Sedat Uzunbay, Ali Rıza Kaya, Muharrem Toprak, Canan Antman gibi isimler çalışmalanndâ örgütün eğilıminın dikkate alınmasını istiyorlar. Aday adaylannın birbirlerine "başarı" değil, "şans" diledikleri seçim çalışmalanndâ, adil bir sıralama yapmanın güçlüğünü vurgulayanlar da var. Bazılan yıllardır Deniz Baykal ın ekibinde yer alan aday adaylannın daha şanslı olduğunu söylüyor, bazılan ise Baykal'ın eski anlayışlan bir yana bırakıp bu kez daha objektif da\Tanacağını savoınuyorlar. Bu arada Baykal'uı son yıllarda partiyi daha da sağ bir çizgiye çektiğini, Kemal Derviş'in katılımıyla da bu özelliğin daha pekişh'ğini belirtenler şu vTirgulan yapıyorlar: u Bay1iaI'ın MecBste oluşturacağı grup, özeDüde ekonomik potftikalarda daha Kberal yaklaşunlan yeğleyen miüet\ekillerinden ohışacak. Gerek EMF politikalarında gerekse buna bağh olarak başta özeueştirme olmak üzere diğer konularda çıkınü >apması beklenenler, üstelenk yer aunayacak. Baykal başuu ağntacak isimler istemiyor. Bu nedenle geçmişte sol kanatta yer afap bugün de benzer düşünceleri savıınan aday adaylannın şansı az." Açıklanacak listeler bu yaklaşunlan ne ölçüde doğrulayacak, bilinmiyor. Eskiden CHP'yi devletçi, de\Tİmci ve katı çizgide bulan bazı isimlerin bugün aday adayı olmalan, bu yargıyı güçlendiriyor. Partiye katılan Bayram Meral ve tiyatro sanatçısı Şahnaz Çakmüp'e rozeöerini Baykal takü. (KEREM GEZER) Milletvekilleri açık hava toplantılanyla propagandaya başladı Hatay'da 7 Eylül provası MEHMETALİSOLAK ANTAKYA - CHP, Antakya'da cumartesi günü yapacağı ve gövde gösterisi ha\asuıda geçeceği belir- tilen mitingi için hazırlıklannı sür- dürüyor. Özel donanımlı TIRTann kullanılacağı mitingi 80 kadar ga- zeteci ve köşe yazannın da izleme- si bekleniyor. Miting hazırlıklan için görevlen- dirilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, MYK üyesı Fuat Ça>; PM üyesi AB Oksal. millen eki- lı aday adaylan Gökhan Dur- gun, Ibraİum Eraslan, Zü- heyr Amber, M. AH Ediboğ- m, M. An' Paşa, Turhan Hir- fanoğhı \ e Hüseyin Telli ön- cekı akşam Kumlu beldesindeki açık ha\a toplantısuıakatıldılar. Cu- martesi günü yapılacak mitingin pro\ r ası niteliğindeki toplantıda sev- gi gösterileriyle karşılanan CHP'li- ler özgürlüğü, çağdashğı isteyen herkesin parti çatısı altında toplan- masını istediler. Açık hava toplan- tısuıda konuşan Cevdet Sehı. si- yasal iktidann bugüne kadar halk- tan sürekli fedakârlık istediğini be- lırterek "Halkm gereken fedekârb- ğıyapoğmı bilhoruz, Bugüne kadar yapoğunız edakârhklar işeyarama- in. Durum giderek kötüleşti. Ekono- mi büyümedigi gibi küçüktiL Üret- tiğinizin. emeğinizin karşıhğını ala- madnuz. Önümüzde erken bir seçim %'ar. Her şeyin kötüye gittiğini gören hükümetin ortayaatnğıbirerkense- • Siyasi iktidann bugüne kadar halktan sürekli fedakârlık istedifini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Selvi, "Bugüne kadar yaptığımız fedakarlıklar bir işe yaramadı" dedi. çim zamam geldi" dedi. Fuat Çay ise yıl içindeTürkiye genelinde yüz binlerce çiftçinin ic- rahk olduğunu belirterek şunlan söyiedi: "Dünyanınenbüyükkapi- talist ülkesi ABD bile çiftçisine yd- da 45 miryar dolar destek sağhyor. Bizde ne yapıyorlar? Çiftçinin ka- pısını icra memurlannı gönderiyor- lar. Yetmiyor hapislere aoyorlar, bu da yetmiyor ürettjğini abyortar. Ve en sonunda toprağma da eİ koyuyor- lar. Bütün bunlan herhalde l fO'lar yapmadı. Bugüne kadar oy verdik- leriniz yapü." Cumartesi günü Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenleyeceği mitin- ginde, TIR'm üzerinde yurttaşlara seslenecek olan Deniz Baykahe Ke- mal Derviş' i Ankara'dan uçakla ge- tirtilecek 80 kadar gazeteci de ız- leyecek. lOmillervekili- nin seçileceği Hatay'a bü- yük önem veren CHP, bu kentteki etnik yapı ve azınlıklan da dikkate alı- yor. Parti, Mersin, Ada- na ve Gaziantep gibi ta- banın güçlü olduğu böl- gelere yakın olması nedeniyle mi- tingi Hatay'da planladı. CHP'den aynlarak SHP'nin genel sekreter yardımcılığını üstelenen eski ba- kanlardan Nihad Matkap'm bu böl- geden olması, Türkiye'nin tek il ka- dın belediye başkanı olantris Şen- türk'ü yeniden CHP'ye çekme ça- balan da mitingin kentte yapıhna- sının gerekçelerinden. IRMIKIAYDIN EIVGİN aenginadoruk.net.tr Tırmık'ı düzenli okuyanlar bi- liyor, günübirliğine Dıdim'e git- tim de geldim. Orada Barış Şen- liği'ne katıldım. Didim Banş Şen- likleri'nden yedincisine. Yedi yıl- dır, komşu ada Samos'tan (Si- sam) gelen Yunanlı Egelilerle Di- dimli Egelilenn hep biriikte kut- ladıkları banş şenliğine... Dönelı üç gün oldu. Bu yazı- yı oradan yazacaktım. Şu kah- rolası (iç) sansür işledi. Kafamın içindeki sansür. El titreten, söz- cükleri tutsak eden sansür... Yazamadım. Yazamadım çünkü... Tam da o gün Sezen Aksu Efes konserini verdi. Çok halk- lı, çok dilli, çok dinli Anadolu toprağından fışkırmış türküler söyiedi. Ege göklerinı dostlu- ğun, kardeşliğin, aynı yazgıları bölüşmenin gökkuşaklanyla be- zedi. Tam da o gün Orgeneral Hur- şit Tolon konuştu. O konserin 31 Ağustos, 1 Eylül, 2 Eylül ye- rine ille de 30 Ağustos günü dü- zenlenmesıni "anlamlı" ve "sa- /c/nca//"bulduveekledi: "Türki- ye mozayıği diye saçma sapan birkonser..." Önce utançtan kızardım, son- Iç Sansürden Kurtulan Bir Yazıra öfkeden. Ama yazmak iste- diğim, yazınca mutlu olaca- ğım; mutluluğumu okurla bö- lüşeceğim yazıyı da yazama- dım. Tam da aynı gün çıçeği bur- nunda (solmuş) Milli Eğitım Ba- kanı konuştu. Adını bilmiyo- rum. öğrenip belleğimde tut- mam için de bir neden yok. Ama söyledikleri belleğime ka- zındı. Kürtçe öğretımi için açı- lacak özel dersanelerde PKK çağrışımı yapabilecek simge- lere, örneğin kırmızı, yeşil, sa- n renklerin birarada bulunma- sına izin verilmeyeceğini açık- ladı. Bir kez daha önce utançtan, sonra öfkeden kızardım. Ama yazmak istedığim; yazınca mutlu olacağım; mutluluğumu okurla bölüşeceğım yazıyı da yazamadım. Korkumun, endişemin, eli- min titremesinin kendımle iliş- kisi yok. Söz konu olan ben isem "Kuştan korkan darı ek- mesin" der çıkanm işin içinden ve darı ekerım. Ama durup dururken cadı ka- zanları kaynamaya başlayınca, Didim Körfezi'nde bir barış gü- vercini gibi süzülen o kar saçlı, yakışıklı polis komiserini iki sa- tır yazı için kurban etmekten, başını yakmaktan, kılına zarar gelmesinden korktum. İki gün geçti. Yine yazamadım. Ama baktım ki yazmasam kendimle selamı sabahı kesecegim. Yazıyorum. Didim Şenliği için kente, kar- şı adadan, Samos'tan 120 Yu- nanlı geldi. 120 Egeli. Şenfiğin ikinci günü öğleyin suyun iki yakasından gelen res- samlann ortak sergisi vardı. Ak- şamüstü hep biriikte banş yürü- yüşü yapıldı. Daha sonra Altın- kum kıyısında barış ateşini bir Türk delikanlryla birRum kızı bir- iikte tutuşturdular. Sonra Türk'ü, Yunanı karma- kanşık bir yumak olup, limanda bekleyen üç tekneye doluşup küçük bir körfez gezisi yaptılar. Topu topu yarım saatlik bir kör- fez turu. Herkesin elinde ınce- cik birzeytin dalı. Gün batımın- da "zeytin dallan" denize salı- nacak... Tekneler Didim Körfezi'ne açıl- dı. Güvertede, küpeştedeTürk, Yunan karışık. Iç içe. Diz dize. El ele... O orgeneral görse yine çi- leden çıkar, yine kaş çatar... Didim Emniyet Müdürlüğü'nün sahil koruma botu teknelere eş- lik ediyor. Güçlü motoruyla mas- mavi körfezi ak köpüklere boya- yıp aramızda dolaşıyor. Tekne- de iki polis memuru. Dümende- ki bir komiser. Kır saçlı. Yakışık- lı. Tekneyi kullanışını görse, Ah- med Arif onun için de "Yakışık- lı, iyisüvan..." diye bir dize dök- türürdü. Bir ara teknelerden birine ya- naştırdı motoru. O tekneden bir "şeyler" aldı. Sonra dümeni ye- niden teknelerin arasındaki ma- viliklere kırdı. Ak köpükler ara- sında teknenin bumunda kırsaç- lı, "yakışıklı, iyi süvari" komiser belirdi: Bir elinde Türk bayrağı, ötekinde Yunan. Ege Denızi'nde, Didim Körfe- zi'nde şimdi banş kol geziyort. Benim bulunduğum teknenin kıç tarafında bir Yunanlı kadın. Yaşdönümüne yaklaşmış. Artık genç değil. Ama hâlâ güzel... Hayır güzel de değil, ama ala- bildığine anlamlı yüzüyle pek alımlı... Sessizce gözyaşı döküyor. Sı- cak gözyaşlan yüzünde yuvar- lanıp güneş yanığı boynuna akı- yor... O sessizce ağlıyor... 120 kişilik Yunan grubunda Almanca konuşabilen, dolayı- sryla benim dolaysız konuşabil- diğim tek Yunanlı da o. Denizdeki tekneyi ve bir elin- de Türk, bir elinde Yunan bay- rağı ile Didim Körfezi'nde "Ba- nş Anıtrna dönüşmüş komıse- ri gösterip ağlarken güldu: - Bu şenlik yedi yıldıryapılır. Yedi yıldır bu sulara barış eki- lir... Bak fidan olmuş tohumlar. Büyümüş. Bir şeyler yapmışız. Bir şeyler yapabılmişiz... Yanına oturup, sarılıp biriikte ağlamakla, aktı akacak gözyaş- larını durdurup gemınin burun tarafına kaçmak arasında bo- caladım. Denızde barış hâlâ kol gez- mekteydi. Elimdeki zeytin dalını yavaş- ça denize bıraktım... CHP lideri Baykal. Krizde Derviş'in günahı yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP lideri Deniz Baykal, partisinin ve eski Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ekonomik krizin çıkmasında günahı olmadığını belirterek "Derviş'i, Türkrve iflas ettikten. araba devrfldikten sonra çağmblar" diye konuştu. CHP'nin ekonomıde "kumanda" anlayışı taşımadığını anlatan Baykal, Derviş'in CHP içinde yer almasının da bu konuda tereddütlü olanlan rahatlattığını umduğunu söyledi. Derviş de CHP'nin pazar ekonomisini diğer birçok partiden daha fazla benimsemiş durumda olduğunu vurgulayarak j CHP'nin programının son aylarda uygulanan reformlarİa çelişmediğini bildirdi. Baykal ve Derviş dün CNN Türk'ün canlı yayuıına katılarak CHP'nin ekonomi ,... .... politikalannı anlattılar. — _ r ^ _ . Baykal, IMF ile ^ CHP'nİTİ ılışkıde aşm teslimiyetçilik ' p a z a r f" sezdiklerini ve ekonomİSİni | Türkiye'nin ulusal diğer birçok ! varhklannın gözden p a r t i d e n daha çıkanlmadan ? değerlendirilmesi tazla gerektiğine benimsemiş inandıklannı belirtti. OİduğlUlU f Uluslararası kuruluşlarla ilişkilerin artık kaçınılmaz olduğu saptamasını ortadankaldıranbir programının ' tavman bulunmadığını i J : kaydeden Baykal, SOn aylarda "İSşldnin nheliğryie Uygulanan flgflibirgöziem reformlarİa yapunonBunlarkriz çelişmediğini j # vaırgulayan Derviş, ; CHP'nin söyiedi. çıkaran cümleler oimamah'' dedi. Son 10 yılda CHP'yi Batı tipi çağdaş bir sosyal demokrat parti konumuna getirme doğrultusunda önemli adımlar atnklannı belirten Baykal, şunlan söyiedi: "Herkes güvenle CHP'nin çağdaş bir sosyal demokrat parti olduğunu, kumanda anlayışı içinde ounadığını bilnıehdir. Derviş'in CHP içinde yer abnası bu açıdan tereddüdü olanlan umanm rahaüatmıştır. Derviş'in CHP'nin potitikasını anlamadan, C HP'lileri tanımadan böyle bir karar alması söz konusu olamayacağına göre umanm herkes Derviş'in bu konularda zihninde bir tereddüt ofrnadan CHP ile yürüyeceğini görmeüdir. Türkiye'nin öoümüzdeld dönemde izkyeceği poJitikalar konusunda da hiçbir tartışma, çekişme söz konusu değOdü-." Kemal Derviş de CHP'nin son yıllarda çağdaş, yanşmaya dayanan, şeffaf pazar ekonomisini tamamen benimsemiş durumda olduğunu belirterek "Hatta diğ^r birçok partiden daha çok benimsemiş durumda" dedi. Her şeyi özel sektör yapsın, her şey özelleşsin diye bir anlayışuı olamayacağını, devletin düzenleyici rolünün özelleştirilemeyeceğini vurgulayan Derviş, finans piyasalannı düzenleyen kurumlann yeterince güçlü olmaması nedeniyle bazı sıkıntılann yaşandığını kaydetti. Derviş, "Nedir çözüm, devieti güçiendirelim ama devlet gömlek, pabuç üretmekten \azgeçecek Bugün özel sektör Türkiye'de aşağı yukan her şeyi üretebüîr. Ama bunu düzenleyen, denedeyea şeffaflığı. tarafsızhğı sağlayun bir devietin gereği kesin" dedi. Seçim büdirgesi hazırlanıyor Kemal Derviş'in, seçim bildirgesi hazırhğı için önceki gün parti kurmaylanyla yaptığı Joplantıda, ihracatuı bir devlet politikası haline geknesi ve sistematik olarak teşvik edibnesi, KDV iadelerinin bekJenmeden ödenmesi, kurumlar vergisinin yüzde 65'ten yüzde 50'ye indirilmesi, asgari ücret üzerindeki vergi yükünün de yüzde 15'ten yüzde 5'e düşürülmesi konulan üzerinde durulduğu belirtildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle