Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
&AYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 2002 ÇARŞAMBA
HABERLER
BSP'i Mustafa
DüzANAP'ta
• ANKARA (Cumhuriyet
Btirosu) - Eski Başbakan
Yardımcısı Hüsamettin
Özkan ile tartıştığı için
DSP'den istifa ettikten
sonra uzun süre bağımsız
kalan Istanbul Millenekili
Mustafa Düz ANAP'a
katıldı. Düz'ün katılımının
ardından Meclıs'tekı
sandalye dağılımı şöyle
oldu:MHP: I25,DYP:84.
ANAP:71.YTP:58.AKP:
59, DSP: 58, SP: 46. BBP:
4, ÖDP: 3. YP: 3, CHP: 3.
Bağımsız-22. Boş- 14
Schvvimmer'den
Güpel'e mektup
• STRASBOL RG (AA) -
A\Tupa Konseyi Genel
Sekreten Walter
Schwimmer'in. Avnıpa
Insan Haklan Mahkemesı
(AtHM) kararlanna
uyulması konusuyla ilgili
olarak Başbakan
Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Şükrü Sina Gürel'e
bir mektup gönderdiği
bildirildi. Avrupa Konseyi
kaynaklanndan alınan
bilgiye göre Schvvimmer,
mektubunda. Türkiye'nin
AİHM kararlannın
gereklerini yerine getirme
konusunda daha fazla
çaba sarf etmesı
çağnsında bulundu.
'Seçim ertetemek
anayasayı gasptr'
• AYDIN (AA) - Doğru Yol
Partisi (DYP) Genel Başkan
Yardımcısı Aydın
Menderes. seçimi
erteletmek isteyenleri
eleştirerek "'Seçim
erteletmek Anayasa'yı
gasptır" dedi. Aydın Gar
Gazinosu'nda basın
toplantısı düzenleyen
Menderes. hiç kimsenin
sandığı milletin önünden
kaçıramayacağını savundu.
Menderes. "Hangi partı
kaçarsa seçmen onu sandığa
gömecektir" dedi.
Cezaevmde
açlık grevi
• Yurt Haberleri Senisi -
Kırklareli E Tipı
Cezaevi'nde 20 kışilik
itirafçı grup, spor
yapamamalan. kültürel
eğitim odalannı
kullanamamalan ve
ziyaretçi görüşlerinin
engellenmesı nedenıyle
açlık grevi başlattı. Eylem
15 gündür devam ederken.
tutuklu ve hükümlülerin
ailelen endişeli. Adalet
Bakanlığı'nın konuya ilgi
göstermesinı isteyen ailelen
"Bizim yakınlanmız da
insani koşullarda yaşamayı
hak ediyor" dediler.
Kaza kupbanları
• ALANYA(AA)-
Konya'nın Cıhanbeyli ilçesi
yakınlannda geçirdikJeri
trafik kazasında ölen
Alanya 'ya bağlı Kestel
Belde Belediye Başkanı Isa
Küçülmez ile Antalya II
Genel Meclisi Üyesi
Mustafa Yüksel, Alanya'da
toprağa venldi. Yüksel'in
cenaze törenine Devlet
Bakanı Salih Yılmaz,
Antalya Valisi Ertuğrul
Dokuzoğlu, ANAP Genel
Başkan Yardımcısı Cengiz
Altınkaya, Akdeniz
Üniversitesi Rektörü Prof.
Yaşar Uçar, YTP Genel
Sekreter Yardımcısı
Metin Şahin katıldı.
Küçülmez için de evinin
önünde bir tören yapıldı.
Düzeltme
Gazetemizin dünkü
baskısındaOrhan Birgit'in
yazısı yanlışlıkla Oral Ça-
lışlar'ın köşesinde de yer
almıştır. Çalışlar'ın dün
çıkması gereken yazısını
yanda veriyor, okurları-
mızdan ve yazarlarımız-
dan özür diliyoruz.
Meclis Başkanı, seçimi erteletmek amacıyla olağanüstü toplanma istemini reddetti
Son darbe deIzgi'denANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Başkanı Ömer İzgi, 121 millet-
vekilinin Meclis' in olağanüstü toplantı-
ya çağnlması yönündeki başvurusunu iş-
leme koymadığını açıkladı. Böylece, ola-
ğanüstü toplantı istemı gündemden düş-
müş oldu. Izgi. içtüzükteki 7 günlük de-
ğerlendirme yetkisini kullandığını ve bu
süreninde 1 Ekim'de dolduğunuvurgu-
ladı. Seçimi erteletmek isteyen milletve-
killeri ise kararm doğru olmadığıru, 1
Ekim'den sonra girişimlerini sürdüre-
ceklerini belirttiler.
TBMM Başkanlığı'na önceki gün ya-
pılan başvuruda ise "Siyasi Partiler Ka-
121 VEKlL ÎMZALADI ~
Işte seçim
istemeyenler
ANKARA (Cumhumet Bürosu) - Seçi-
min ertelenmesı için imza veren mil-
letv ekillerinin dağılımı şöyle:
YTP: 40, SP: 38, ANAP: 23, DYP: 10,
Bağımsız: 7, ÖDP: 2, DSP: 1.
Milletvekillerinin adlan ve
partileri ise şöyle sıralanıyor:
YTP: Rıfat Serdaroğlu, Esvet Özdoğu.
Tahsin Boray Baycık, Halit Dikmen,
Oğuz Aygün, Nural Karagöz, Ismet
Vursavuş, Evliya Parlak, Numan Gülte-
kin. Sancar Sayın, Mehmet Yaşar Ünal,
Hadi Dilekçi, Bekir Gündoğan, Abdü-
samet Turgut, Çetin Bilgiç, Mustafa Gü-
ven Karahan, Tunay Dikmen, Edip Öz-
genç, Burhan Bıçaİcçıoğlu, Hasan Öz-
göbek, Mahmut Erdır, Ihsan Çabuk, Sa-
lih Dayıoğlu, Faruk Demır, Gönül Saray
Alphan, Mustafa Karslıoğlu, Turhan
Imamoğlu, Perihan Yılmaz, Tank Cen-
giz, Eyüp Doğanlar, Mustafa tlımen,
Halil Çalık, Akif Serin, Ahmet Zaman-
tılı, C.Tufan Yazıcıoğlu, Fikret Uzunha-
san, Tamer Kanber, Bülent Ersin Gök,
Cihan Yazar, tbrahim Yavuz Bildik.
SPlAJi Oğuz, Mehmet Zeki Okudan.
Latıf Öztek, Musa Demirci, Yaşar Can-
bay, Zekı Çelık, Yakup Budak, Nezir
Aydın, Ahmet Karavar, Lütfı Yalman,
Lütfi Doğan, Alaattin S.Aydın, Oya Ak-
gönenç, Fehim Adak, Cevat Ayhan, T.
Rıza Güneri, Ahmet Cemil Tunç, Şeref
Malkoç, Mehmet Batuk, Aslan Polat,
Lütfi Esengün, Rıza Ulucak, Mustafa
Geçer, Metin Kalkan, Bahn Zengin,
Mehmet Bekaroğlu, Sacit Günbey, Hü-
seyin Karagöz, Niyazi Yanmaz, Ahmet
Sünnetçioğlu, Suat Pamukçu, Turhan
Alçelik, Mustafa Kamalak, Fahrettin
Kukaracı, Osman Yumakoğullan,
Fetullah Erbaş, Mukadder Başeğmez,
Hüsamettin Korkutata.
ANAP: Erkan Kemaloğlu, Nurettin
Dilek, Sebgedullah Seydaoğlu, Macit
Pıruzbeyoğlu, Şadan Tuzcu, Emre Ko-
caoğlu, Hakkı Oğuz Aykut, Yaşar Top-
çu, Aydın Ayaydın. Celal Esin, Haşim
Haşimi, Fuat Fırat, Halil tbrahim Ozsoy.
Ömer Ertaş, Ali Güner, .Ahmet Kabil,
Rasim Zaımoğlu, Mehmet Güneş,
Levent Mıstıkoğlu, Şükrü Yürür, Ilhan
Aküzüm, Burhan Kara, Yaşar Eryılmaz.
DYP: Salih Sümer, Nurettin Atık, Sait
Değer, Hakkı Töre, Fetullah Gültepe.
Mustafa Eren. Mahmut Nedım Bilgiç,
Nihan tlgün, Mustafa Kemal Aykurt.
Abdülhaluk Çay.
BağimSIZİar. Ali Gören, Burhan
îsen, Mustafa Düz, Mail Büyükerman,
Yücel Seçldner, Mustafa Bayram,
Mustafa Kemal Tuğmaner.
ÖDP: Mehmet Özcan,
Nazire Karakuş.
DSP: Ömer Üstünkol.
(Adaylistesine giremedi)
• İçtüzükteki 7 günlük değerlendirme yetkisini kullanan Ömer
İzgi, "Sonuç alacak bir çağn olmadığı için başvuruyu uygun
bulmadım" dedi. İzgi, Meclis olağan toplandığında, olağanüstü
gündemin düşeceğini kaydederken, küskün milletvekilleri
1 Ekim'den sonra girişimlerini sürdüreceklerini belirttiler.
nunu veseçim kanunlan değiştirilmeden
yapılacak seçimlerin bekkneni doğur-
mayacağı ortadadır. Esasen bu seçim ka-
ran, normal bir ortamda veenikonu mü-
zakere edilerek ülkenin ve milletin men-
faallan tam anlanmla tartışılarak alın-
mışdeğiklir. Parti genel başkanlannın.dü-
şünce suçlanndan mahkûmiyet aldıkla-
nndan dolayı kanlamadıklan seçimle-
rin serbest seçimler olduğunu söyiemek
mümkün değüdir'' denildi.
İzgi, başvuruyla ilgili olarak dün bir
basın toplantısı düzenledi. Bağımsız
Adana Milletvekili Ali Gören ve YTP
Amasya Milletvekıli Gönül Saray Alp-
han" ın seçim karannın ıptal edilmesi yö-
nündeki önerilerinin önceki gün. Mec-
lis'in olağanüstü toplantıya çağnlması-
ERTELEMEYE KARŞIYIM - TBMM Başkanı Ömer tzgi, düzenlediği basın toplanüsında, se-
çim karannın komisyonlarda değü, genel kuruMa görüşülmesi gerektiğini belirtti. Izgi, erteleme
konusunda da "Seçim karan 449 millchekilinin oymla alınnuşur. Böyle bir karann. üzerinden
uzun zaman geçmeden,çokönemli sebepler çıkmadan iptal edilmesi isteğine kaolmnorunT dedL
na ilişkin çağn metnin ise dün işleme
konulduğunu söyledi.
TBMM îçtüzüğü'nde u
Meclis Başka-
nı, üyelerin beşte birinin imzasını taşı-
yan gerekçeli önergedeki çağn istemini
en geç 7 gün içinde yerine getirir" hük-
münün yer aldığını anımsatan İzgi, bu
sürenin 1 Ekim'de sona erdiğini, Mec-
lis'in de 1 Ekim'de olağan biçimde top-
lanacak olması nedeniyle başvuruyu iş-
leme koymadığını açıkladı. İzgi, şu gö-
rüşleri dile getirdi: "Zaten Meclis, 1
Ekim'de olağan olarak toptanacak. Mec-
lis'in olağan toplannsma başlamasıyla
olağanüstü gündem düşer ve olağan ça-
hşma düzenine geçflir. Sonuç aha bir
çağn ohnayışındanveseçim atmos-
feri nedeniyle milkrvekilkrinin se-
çim bölgelerinde olması nedeniyle
Mecfis'i olağanüstü topianüya çağır-
mayı uygun bulmadun.n
Gınşime öncülük edenlerden SP
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet
Bekaroğlu 1 Ekim'de Meclis tatile
gırerse. aynı imzalarla 2 Ekim'de gi-
rişimlerini yineleyeceklerini belirt-
ti. YTP'li Gaffar Yakm da TBMM
Başkanı İzgi'nin yorumunun yan-
lış olduğunu savundu.
Yılmaz: Gehjmelere bakanz
ANAP Genel Başkanı Mesut Y0-
maz ise partisinden 23 milletveki-
linin de imzasını taşıyan seçimi er-
teleme gırişiminin İzgi tarafindan
engellenmesini değerlendırirken
"getişmelere göretavir beorleyecek-
lerinT söyledi. Bırgazetecınin "çağ-
nmetnineimzaatanA\\P'h23mfl-
lervekili için disiptin mekanizmasj-
nın işletilip işletiûneyeceğr sorusu-
nu Yıhnaz, "Hayır, söz konusu de-
ğiL Biz, şimdiye kadar hiçbir konu-
da böyle bir tavir içinde olmadık"
diye yanıtladı.
Kutan: İzgi yetldsinj aşü
SP Genel Başkanı Recai Kutan,
izgi'nin yetkisini aştığını belirte-
rek "Yasalar böyle bir tekhf veril-
diğinde, 7 gün içerisinde .Meclis'i
topiamasonımluhığu var" diye ko-
nuştu. Kutan, bir grup milletveki-
linin TBMM'yi olağanüstü top-
iama girişimiyle ilgili olarak, gerek-
çe ve verilen yasateküfıni inceledik-
lerini belirterek "Şu anda kurum
olarak bir desteğimiz söz konusu
degiL ama inceledikten sonra gayet
tabii destek vermemiz söz konusu
olabinr" dedi.
YTP grup başkanvekilliğinden aynlan Gaffar Yakın, aday da olmuyor
Kii4diııleı*nı öiKİeıi partisnıe4
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
YTP Afyon Millervekili Gaffar Yakın,
parti yönenminin TBMM'nın olağanüs-
tü toplanmasına ilişkin girişimlerine
"kurumsal" destek vermemesi üzeri-
ne grup başkanvekilliğinden istifa etti
ve adayhktan çekildi. Yakın, 3
Kasım seçimlerinin ülkenin hay-
nna olduğuna ınanmadığı gerek-
çesiyle adaylıktan çeldldigini söy-
lerken, "şahsuıa aitfikirierisavun-
mak" için grup başkanvekilli-
ğinden ayrıldığını belirtti.
Meclis'in olağanüstü toplan-
ması için gösterilen çabalar. YTP
içinde görüş aynhklanna yol açtı. YTP
lideri fsmail Cem, erteletme çabala-
nnın içinde olmadıklannı söylerken,
bu amaçla yapılan başvuruya partinin
59 milletvekilinden 40'ı imza koydu.
YTP Grup Başkanvekili GafTar Yakın
da TBMM'de bu girişimlere öncülük
etti. Ancak parti yönetiminin "kurum-
sal" olarak girişimin içinde görün-
mekten kaçınması nedeniyle, önceki
akşam olağanüstü toplanü için TBMM
Başkanlığı'na yapılan başvuru met-
nine Gaffar Yalan imza koymadı. YTP
• Meclis'in olağanüstü
toplanması girişimlerine
öncülük eden YTP'li Gaffar
Yakın, partisinin bu
girişimlere 'kurumsal' destek
vermemesini 'bağışlamadı'.
grup başkanvekilleri GafTar Yakm ve
ABGünay ile HakanTartan, Hasan Gü-
lay, Metin Bostancmğhı \e Bahri Sipa-
hi'nin imzalanmn da üstünün kara-
landığı görüldü. Başvuruda, parti yö-
neticilerinden sadece YTP Grup Baş-
kanvekili Oğuz Aygün'ün imzası yer
aldı. Yakın istifa ve çekilme gerek-
çelerini şöyle anlattı: "3 Kasım seçi-
mi Türkiye'nin haynna değildL O> la-
nn yüzde 40-50'siboşa gidecek. Bir tür
referanduma dönüşecek seçimden son-
ra ortaya çıkacak iktidarlann Irak,
, Kıbns, Ege meselelerinde
milB menfaatleri savunama-
yacak kadar zayıfolacağıka-
naatindevim. Türldye,
AB'den takvim almakta da
sıkmüva düşecek. Bu neden-
lerieTürkiye'nin haynnaol-
mayacağma inand^un bir
seçimde aday olmayacağım."
tt
Şahsi düşüncelerini saMinmakiçin''
başkanvekilhğınden istifa ettiğıni \nr-
gulayan Yakm, "Kararianmı kendim
vermek istiyorum" dedi. Yakın,
TBMM'yi olağanüstü toplantıya ça-
ğıran başvuruya kendisinin de imza-
sını eklediğini vurguladı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Almanya'daki seçimi en dik-
katle izleyenlerden birisi de biz
Türkler olduk. Türk gazeteleri.
Yeşil-Kırmızı koalisyon adı ve-
rilen SPD-Yeşiller ittifakının ka-
zanmasını sevinçle karşıladılar.
Bu seçimlerde ilginç ve dikkat
çekici olan şeylerden birisi de
Türkiye'deki ve Almanya'daki
Türk kökenli sağcıların Alman
seçimlerinde sol ittifakı des-
teklemesiydi. Sağcı Turk gaze-
telerinden birısinın başlığı "Üç
milyon Türk'ün Schröderse-
vinci" şeklindeydi. Diğer ga-
zeteler de benzer başlıklar at-
mışlardı.
Ortada bir gariplik var, ken-
di ülkemizde sağcılık ve milli-
yetçilik yaparken başka ülke-
nin solcusuna sahip çıkıyoruz.
Türkler ve tüm yabancılar ne-
den sol koalisyonu destekli-
yorlar? Türkiye'nin destekle-
mesinin nedeni belli: Alman-
ya'da sağcılar iktidara gelse
Türkiye'nin AB'ye üyelik müza-
kerelerinin yolları kesilecek.
Çünkü Alman sağcılan Türki-
ye'yi istemediklerini açıkladılar.
Türkiye'den Almanya'ya Bakınca...
Almanya'da yaşayan yaban-
cılar için de sol iktidar, sağa
göre daha olumlu bir tutum
içinde. Birtelevizyon kanalına
çıkan ve kendisini "Müslüman
7ÜA/c"diyetanımlayan biryurt-
taş, kime oy verdin sorusuna
"Sosyal demokratlara" ceva-
bını verdi. Türkiye'de olsa bir
sağ partiye oy verecek olan bu
yurttaşın durumunu anlamak
mümkün. Almanya'da sol ikti-
dar onun işine geliyor.
Burada Türkiye ile Almanya
arasında bir karşılaştırma yap-
mak mümkün. Almanya'daki
solcu partiler, yabancıların ve
azınlıkların haklarını savunma-
yı kendi öiçüleri içinde bir ilke
tutumu olarak kabul ediyorlar.
Zaten doğal olanı da bu. Sol-
cular, dünyanın her yerinde ve
tarih boyuncaezilenlerin, hak-
kı yenenlenn, azınlıkta kalan-
lann savunuculan oldular. Mark-
sizmin en temel referansı da
emekçileri ve ezilen halkları sa-
vunmaktı. Almanya'da olanla-
n normal kabul etmek gerekir.
Soruna Türkiye açısından
bakarsak. işte burada işler ka-
rışıyor. Türkiye'deki sağcılar
milliyetçi ve muhafazakâr. Bu
da normal. Türkiye'nın sağcı-
lan azınlıklara, yabancılara sı-
cak bakmıyorlar. Burada so-
run Türkiye solunun durumu.
Türkiye solu. milliyetçilikte sağ-
la yarış içinde.
Bir sosyal demokrat partinin
lideri, seçim barajının indiril-
mesine karşı çıkarken "etnik
kimliğin Meclis'e girmesinden
korktuğunu" söyleyebiliyor.
Kıbrıs'ta en milliyetçi politika-
lara "sol" kimlikli uzmanlar
destek verip teorisyenlık yapı-
yorlar.
• • •
Almanya'da bu seçimlerin
en başarılı partisi Yeşilleroldu.
TV kanallarında Yeşillerın bü-
yük bir coşkuyla seçim başa-
rısını kutlamalannı izledik. Ye-
şillerin aldığı oy yüzde 8.6. Bu
oyu Türkiye'de alsalar baraj al-
tında kalacaklar ve parlamen-
toya giremeyeceklerdi. Belki
desırf bu nedenle sağcılar Al-
manya'da iktidara gelecekti.
Baraj iktidarın niteliğini değiş-
tirecekti.
Alman seçim sistemini de
Türkiye'deki anormal baraj
mantığı açısından yeniden ir-
delemekte fayda olduğu bir
gerçek. Bu konudaki ilginç ör-
neklerden birisi de PDS'nin
(Demokratik Sosyalizm Parti-
si) durumu. PDS, bu seçimler-
de yüzde beşlik barajın altın-
da kaldı. Buna rağmen bölge-
sinde seçilmek için yeterli oyu
alan ikı milletvekili parlamen-
toya gırdı.
Eğer bu sayı üç olsaydı, o za-
man PDS barajı aşmasa da
aşmış sayılacak ve aldığı yüz-
de 3.8 oy oranında Meclis'e
milletvekili sokabilecekti. Ge-
çen seçimlerde bu yolla Mec-
lis'te temsil edilmişti. Bu siste-
min önemi, baraja rağmen se-
çilecek derecede oy alan ada-
yın hakkını korumayı amaçla-
yan birsistem olması.
Almanya'daki seçimin so-
nuçları AB'nin ve dünyanın
dengeleri açısından çok tayin
ediciydi. Irak'taABDmüdaha-
lesine kesinlikle karşı çıkan
sosyal demokratlar ve Yeşiller
seçimi kaybetseydi, Irak mü-
dahalesi kolaylaşacaktı. Avru-
pa'da sol sağ dengesi bozu-
lacağı için AB'nin genişleme
süreci kesintiye uğrayacaktı.
Avrupa'da yabancılara karşı
esen ırkçı rüzgâr bu seçim so-
nuçlarından kuvvet alacaktı.
Neyse ki, bunlann hiçbiri ol-
madı ve sol koalisyon seçimi
kazandı.
Avrupa'da beğensek de be-
ğenmesek de solun hâlâ anla-
mı olduğu bir gerçek. Darısı
bizim ülke solcularının başına.
Millıyetçilikten, yabancı düş-
manlığından arınmış evrensel
bir sol Türkiye'de de önemli
başanlar kazanabilir.
GLOBALpOLtTtKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Küreselleşmecilerin
'Savı' Doğrulamyor!
"Küreselleşme" yanlılarının uluslararası düzene
ilişkin bir fantezisi (pardon savı diyecektim) vardı.
Geçen hafta ABD bu fanteziyi gerçekleştirmeyi üs-
tüne aldığını açıkladı. Böylece küreselleşmecilerin
"savı" doğrulanmaya başladı. Ancak, herfantezi gi-
bi, burada da gerçekleşme noktasına yaklaşıldıkça,
tatmın nesnesi bir ığrenti duygusuna yol açmaya
başlıyor.
Fantezi ve ironi
Küreselleşme teorısınin her tarafı kapladığı yıllar-
da, medyada, üniversite kürsülerinde hararetle mal-
lann ve sermayenin serbest dolaşımının, teknolo-
jik devrimin, Birleşmış Mılletler, Dünya Ticaret Ör-
gütü, hatta Avrupa Bırliğı gibi uluslar-üstü kurumla-
nn, sivil toplum örgütlerinın artan etkısinin gıderekye-
ni bir siyasi alan yaratmaya başladığı ileri surülü-
yordu. Bu. araziye bağlı olmayan bir siyasi alandı;
geliştikçe de ulus devletın egemenlıği geriliyordu.
Böylece, baskıcı, kısıtlayıcı birörgüt olan devlet ge-
riledikçe insan haklan, demokrasi gibi kavramlargüç-
leniyor, devletler arası savaşlaryerlerini, "uluslarara-
sı topluluğun" insan haklannı korumak amacıyla yap-
tığı müdahalelere bırakıyor, barış ortamı güçleniyor-
du. Bu çok önemli birtarıhsel momentti: 17. yüzyıl-
da imzalanan VVestephalia anlaşmasından kaynak-
lanan ulus devletler duzeni bitiyor, bir küresel yöne-
tişim ve demokrasi dönemi başlıyordu. Geçen haf-
ta açıklanan ABD Ulusal Güvenlik Stratejisi belgesi
de belki VVestephalia anlaşmasından doğrudan söz
açmıyordu ama, açıkladığı prensiplerie bu dönemin
kapandığını, yenı bir küresel yönetişim ve demok-
rasi döneminin de başladığını muştuluyordu.
İroni şurada, devletlenn ülkelennin sınırlan ıçinde-
ki hükümranlıklarını tanıyan, direkt saldın altına gir-
meden başkasına saldırmayı meşru kabul etmeyen,
devletler arasında eşıtliğe dayanan bir yasal zemin
kuran (gerçekte ne kadar uygulandığı bir yana) VVes-
tephalia anlaşmasına dayanan dönem geride kalır-
ken, hiçbir yorum gerektirmeyecek kadar açık bir bi-
çimde, bir ABD imparatorluğu dönemi başlıyordu.
Demokrasi ve küresel yönetişim ise ABD'nin sap-
tadığı ilkelerden, taşıdığı değerlerden oluşan bir
zeminde işleyecek bir demokrasi ve yönetişim ola-
caktı.
Kartaca'ya ölüm!
Bush'un cuma günü açıkladığı ABD Ulusal Gü-
venlik Stratejisi (NSS) belgesinın arkasında çok
önemli bir varsayım var: "Roma Imparatorluğu'ndan
bu yana, dünya tanhinde, hiçbir ülke, ekonomik,
teknolojik, askeri ve kültürel alanlann hepsinde bir-
den hiç bu kadar baskın olmamıştı." (Krauthammer,
Kagan, Kristol, Conci Rice vb. Hatta, NSS, önsöz ve
sf. 29) Gerçekten de Roma Imparatorluğuyla ben-
zeriikterçarpıcı. Cumartesi BBC televızyonunda ya-
yımlanan bir programda ışaret edıldiği gibi, rakipsiz
askeri teknolojik üstünlüğün yanı sıra dünyanın her
yerinde garnızonları (ABD'nin, BM üyesi 190 ülkenin
132'sınde askeri üslerı var), bu güçle neleryapabile-
ceğini göstererek korku salan bir medya imparator-
luğu Hollyvvood endüstrisi var. Medya ve Hollyvvo-
od aynı zamanda ABD değerierini, yaşam alışkanlık-
lannı ve dilıni (dolayısıyla semboller sistemini) hızla
başka halklar arasında yayıyor, diğer siyasi birimler-
deki yönelişlerı doğrudan işgal etmesine gerek kal-
madan semboller alanı düzeyindeki hâkimiyete da-
yanarak biçımlendirebıliyor, kendı yetiştirdıği ınsan-
lann, yöneticı olarak koiaylıkla kabul edilmesıne ze-
min hazırlıyor. bu ışbiriikçi siyasi liderier aracılığıyla
sonuç alabilıyor.
Bunlar bildiğimiz şeyler, ancak cuma günü açıkla-
nan belge ikı konuyaaçıklık getirerek Roma ileVVas-
hington arasındaki benzerliklerin akademik bir ilgi ko-
nusu olmaktan öteye geçmeye başladığını ortaya
koydu. NSS'ye göre ABD tüm gücünü kullanarak
potansiyel tehdit olarak gördüğü düşmanları cay-
dırmaya çalışmakla vakit kaybetmeyecek, gere-
kirse tek başına ilk vuruş hakkını kullanarak im-
ha edecek. (s. 5-7) Ikincısi. ABD'nin askeri üstün-
lüğünü, soğuk savaş döneminde olduğu gibi teh-
dit edebilecek yeni bir gücün ortaya çıkmasına,
uluslararası kurumlann ABD iradesini engelleme-
sine de izin verilmeyecek. (s. 29-31) ABD "Karta-
ca'ya yaşam hakkı yok!" diyor ve evrensel banş va-
at ediyor: ABD'nin küresel düzeyde rakipsiz ve mut-
lak askeri üstünlüğü, büyük güçlerin, enerjilerini as-
keri değil (askeri rekabet artık imkânsız olduğu için)
ekonomik rekabet üzerinde yoğunlaştırmalanna ne-
den olacak.
Pax Americana
Bu "PaxAmaricana" projesinin, ılk anda üç sonu-
ca yol açacağı söylenebilir. Birincisi, önleyici ilk vu-
ruş prensıbi, BM ve NATO beratlanna aykın oldu-
ğundan, bu kurumlann uluslararası-üstü hukuksal
varlığı anlamsızlaşacak; ya ABD politikalarını uygu-
layacaklar ya da kenara itilecekler. Ikincisi, ABD, ön-
leyici ilk vuruş hakkını kullandığı takdirde, bu uygu-
lama, güçlü devletlerin zayıflara yönelik saldınlannı
meşru kılan bir uluslararası hukuk prensibi düzeyine
çıkacak. Üçüncüsü. tüm ülkelerin ulusal çıkarları,
ABD ulusal/imparatoıiuk çıkarlan tarafindan belirie-
necek, bununla çelişenler, düzeni tehdit eden unsur-
lar olarak, rejımleri değiştirilecek ülkeler listesine alı-
nacak.
Böylece ulus devletlerin meşruiyetinin tanındığı,
bağımsızlığının kabul edıldiği. savaşların belli koşul-
lar dışında (haklı ve haksız savaşlar kategorisi) mah-
kûm edildigı, açıklanmış bir tehdit olmadan, savaş
ilan edilmeden saldırmanın reddedildiği bir duzen
(şu kahrolası ulus devleti düzeni!) yerini ABD impa-
ratorluğuna ve güçlünün zayıfı yuttuğu (ABD onayı-
nı alarak tabii ki) bir orman yasalan ortamına bıraka-
cak. Evet, geçen hafta dünyanın en güçlü devleti, post-
VVestphalia döneminin başladığını ve ulus devletin
bir özne olarak anlamının kalmadığını muştuladı. Şim-
di, Küreselleşmecilere, şeytanın şu sözünü hatıriat-
manın tam zamanı: "Neyi arzuladığına dikkat et, ba-
karsın arzun gerçekleşiverir!"
Türk'ten Kanadoğkı'na yanıt
• ANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Adalet
Bakanı Hikmet Sami Türk. Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Sabıh Kanadoğlu'nun kendisine yönelik
eleştirilerine katılmadığını belirterek "Görüşlerimi
kamuoyu} la paylaşınm' dedi. Kanadoğlu. Yargıtay 8.
Ceza Dairesi'nın AKP Genel Başkanı Recep Tayyip
Erdoğan"la ilgili karan konusunda Türk'ün görüş
belirtmesinin şık olmadığını, Yargıtay karannı
eleştirmesinin kendilerini ıncittiğinı söylemişti.
Kanadoğlu'nun eleştinlenne yanıt veren Türk.
amacının Yargıtay'ı ıncitmek olmadığını vurguladı.