11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 2002 PAZARTESİ 8 HABERLERtN DEVAMI Türk kökenli Yeşil milletvekili Almanya'da kıran kıraııa seçim GLRSEL KÖKSAL FRANKFURT - Al- manya'nın Bavyera eya- letinden yeniden seçilen Eldn Deligöz, Federal Meclis'te Türkiye köken- li tek Yeşil milletvekili olacak. Birlik 90/Yeşil- ler Partisi'nden yeniden miletvekili seçilen Cem Özdemir ise, "Millet- veldlliğini kabul etmek istemiyorum" dedi. Partinin bu denli başa- nlı olmasını beklemedi- ğini söyleyen Deligöz, Cumhuriyet'e yaptığı açıklamalarda, "Elbette bu başanyı hak etmiş- tik" dedı. Mechs'e gir- mesi kesinleşen Deligöz, SPD-Yeşiler koalisyonu- nun devam etmesi halin- de, dört yıl önce başladık- lan reformlann devam edeceğini söyledi. Deli- göz, vatandaşlık ve göçle ilgili yasalann tamamlan- dığını, hem Almanya'ya yeni göç eden hem de yıl- lar önce yerleşmiş olan- lann entegrasyonunu sağlayacak polıtikalara ağırlık vereceklerini açık- ladı. Deligöz Irak'a sal- dın konusundaysa, "Biz dünyanın neresinde olursa olsun sorunlann savaşlarla çözüleceğine inanmıyoruz" dedi. Tür- kiye-Alinanya ve Avrupa ilişkileri üzerine görüşle- rini açıkJayan Deligöz "Bizim isteğimiz, her i- Id ülkenin eşit ilişkiler içinde, birlikte Avru- pa'yı ilerletmesi. Bu Türkiye'nin AB'ye gir- mesini gerektiriyor" di- ye konuştu. Sağ partilerin Türkiye'nin üyeliğine ilişkin dinsel ve tarihsel itırazlannj "dar kafalı- bk" olarak gören Deli- göz, şunlan söyledi: "Av- rupa'nın birlikte geniş- lemesini hedefliyoruz. Birliğe girmek için ge- rekli olan koşuliar yeri- ne getirildiğinde,Türld- ye, Almanya'yı kendi yanında destek olarak görecek." "Milletvekil- Iiğini kabul etmek iste- miyorum" diyen Özde- mir, verilmiş olan bir sö- zü olduğunu belirterek "Sözümü geri aJmam mümkün değiF'dedi • Baştarafı 1. Sayfada SPD'nin kamuoyu yok- lamalannda yüzde 40'a kadar çıkan oy oranının düşmesınde Adalet Baka- nı Herta Daubler Gme- lin 'ın Bush-Hitler kıyas- lamasının muhalefet tara- findan kullanılmasının büyük rolü oldu. Yeşiller'in seçimlerde oylannı yüzde 7'den yüz- de 9' a çıkarmasının ne- deninin, popülaritesi artan Dışişleri Bakanı Joschka Fischer olduğu vurgu- landı. Seçimlere yüzde 18 hedefı ile giren liberaller ise seçimlerin kaybeden partisi oldu. FDP'nin he- define ulaşamamasında, songün, Israil Başbakanı Ariel Şaron'u ve Alman- yaYahudi Cemaati Başka- nı Yardımcısı Michel Fri- edman'ı eleştiren seçim broşürü nedeniyle parti başkanı Guido Wester- welle ile başkan yardımcı- sı Jürgen Möllemann'ın arasının açılması rol oy- namıştı. Parlamento dışı kalma tehlikesi ile karşı karşıya kalan PDS ise yüzde 5 barajını aşamadı. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder, se- çim sonuçlanyla ilgili ilk değerlendirmesinde, "Er- ken sevinenler hayal kı- nkbğına uğrayabilir" diye konuştu. SPD merkezinde yaptı- ğı konuşmada, "Bugün heyecanlı bir gece ola- cak" diyen Schröder, Bir- lık 90/Yeşiller Partisi ile birlikte politikalannı sür- dürebileceklerini ümit et- tiğini söyledi. Istedikleri her şeyi elde edemedikle- rıni, ancak bu nedenle pes etmeyeceklerini ifade e- den Schröder. "Çoğun- luk, az farkla da olsa ço- ğunluk demektir ve ço- ğunluğu elde edersek bundan istifade edece- ğiz" dedi. SPD Genel Sekreten Franz Münte- fering de oylannın büyük çoğunluğunun Yeşiller'e gittiğini söyledi. Alman birlik partileriyse, kendi- lerini şimdiden seçimlerin galibi olarak görüyor. Bir- lik partilerinin başbakan adayı Bavyera Eyaleti Başbakanı Edmund Sto- iber. CDU merkezinde yaptığı konuşmada, "Şimdiden kesin olan bir şey var. Biz seçimleri kazandık. Yeniden sah- nedeyiz" diye konuştu. CDU Genel Başkanı An- gela Merkel de, "Seçim sonuçlan, Almanya'nın birlik partilerine ihtiya- cı olduğunu gösterdi" dedi. Birlik 90/Yeşiller Partisi'nın genel eşbaş- kanlan Claudia Roth ile Fritz Kuhn, bekledikle- rinden daha büyük bir başan elde ettiklerini söylediler. Almanya Dı- şişleri Bakanı Joschka Fischer (Yeşiller) de, partisinin seçimlerde bü- yük bir başan sağladığı- nı belirterek "Koaüsyo- nu, SPD ile 4 yıl daha sürdürmek istiyoruz" dedi. Ozan Ceyhun: Sonuçlar Türkiye'nin yaranna AvTupa Parlamentosu millervekili Ozan Cey- hun, seçim sonuçlannın "sevindirici" olduğunu söyledi. Yeşiller'den Av- rupa Parlamentosu'na se- çilen ancak parti içi an- laşmazlıklar nedeniyle istifa edip SPD'ye geçen Ceyhun, seçim sonuçla- nnı şöyle değerlendirdi: "YeşUler'i destekleme- miz, onlann oylannı arttırdı. Hükûmette ol- manın dezavantajını gördük ve bir miktar oy yitirdik. Bu doğal bir gelişme.Yeşiller'in yüz- de 9 civannda olması, kırmızı-yeşil hükümeti garanti altına aldı. Bu- nun böyle kalacağım tahmin ediyorum." SPD'nin Türkiye ve Tür- kiye'deki sosyal demok- rat partilerie ilişkileri ala- nında önümüzdeki dö- nemde yeni görevler ala- cağı bilinen Ceyhun, se- çimin Türkiye açısmdan da olumlu sonuç verdiği- ne dikkat çekti ve "Bu matematik böyle de- vam ederse Türkiye'nin Avrupa BirliğFne üye- lik söreci devam ede- cek" dedi. Bir süre önce SPD içindeki Türk kö- kenli üyelerle "Yeni yer- liler Schröder'i seçiyor / Başbakan Schröder" sloganıyia yürütülen bir kampanyaya öncülük e- den Ceyhun, "Seçimden göçmenler kazançh çık- tı diyebiliriz" dedi. Seçim sonuçları açıklandıkça seçmenler partileri için sevinç gösterilerinde bulundu Seçimlerde beklenilenden daha fazla oy alan Stoiber oyunu eşi ile kullandı. Türk oylannın ağırlığı seçimi etkiledi Şe n: Schröder diyaloğa açık GÜRAYÖZ Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonraki se- çimlerin en ilginci, belki de bu seçimler ol- du. Almanya'nın savaş sonrası ikiye bölün- mesinden sonra, seçimler her iki yakada da kendi kurallan içinde gerçekleşti. Batı; ABD, Ingiltere ve Fransa'nın dominant ol- duğu, Doğu Almanya ise Sovyetler Birli- ği'nin etkisinde bir siyasal düzen kurdu. Bugün ise durum farklıdır. Şimdi artık tek bir Almanya var. Eski dostluklar yeniden gözden geçiriliyor, paylaşmanın kurallan yeniden düzenleniyor ve kuşkusuz bunun da bir bedeli var. Federal seçimlerin sonu- cunu ağırlıklı olarak dış politikanın belir- lemesinin, Almanya-ABD çatışmasımn se- çim teması olmasırun nedeni budur. Bu nedenle de seçimlerin en önemli ko- nulanndan birisi, ABD'nin Irak'a karşz sal- dın hazırlığı ve buna karşı Almanya'mn tu- tumu; diğer temel konu ise işsizlik oldu. Sosyal Demokrat Parti Başkanı, Başbakan Gerhard Schröder, Bush'un savaşına ka- tıbnayacağmı kesin bir dille anlatarak, sa- vaşa karşı çıkarak seçmenlerin güvenini kazandı. Işsizlikle mücadelede başansız olmasına rağmen seçmen, savaş konusunu ciddiye aldı. Muhafazakâr Edmund Sto- iber ise önce ne diyeceğini bilemedi. Bir yandan savaşa karşı çıkmak istedi, öte yandan ABD'yi kırmak istemedi. Se- çim kampanyasının son günü "Biz de sa- vaşa karşıyız" diye bağırmasının nedeni buydu. Bu son çıkış, kuşkusuz işe yaradı. Seçimlerde Almaaya yarttaşı oiao TürkJer de ov kullandı. İşsizlik konusu ise baştan beri Stoiber'in temel konusuydu ve kuşkusuz etkili oldu. SPD ile muhafazakâr CDU-CSU bloku- nun oylan eşitlendi. Yeşiller Partisi ise yüz- de 9.2 gibi bir oy alarak koalisyonu kurtar- dı. Savaştan yana olmak Almanya'da oy getirmiyor. Yeşiller Partisi'nin ise Balkanlar'daki sa- vaşa taraf olmakla yüklendiği günahlannm bir kısmını afFettirdiği anlaşılıyor. Bu se- çimde savaşa karşı çıkanlar ve sel felake- tinde hızla hareket edenlerin toplam oyla- n kazandı. Muhafazakâr kanadın iktidar obnasıni ise Hür Demokrat Parti'nin seçim yenilgisi engelledi. Seçimin kıl payı fark- larla sonuçlanmasının ve oylann dağılma- sının nedeni ise hemen her partinin bulaş- tığı yolsuzluklar oldu. Seçim sonuçlannın Türk göçmenler açı- smdan anlamı ise açık: SPD Yeşiller ikti- danmn çıkardığı göç yasası yeterli değil- di. Çifte vatandaşhk gerçekleşmedi. Bu arada Türk kökenli seçmenlerin sayısı art- tı. Muhafazakârlar, Türk seçmenleri bir i- ki demeçle kandrrabileceklerini, çok satan bir Türk gazetesine "Vizeyi kaldıraca- ğız" gibisinden haberler uçurarak sonuç alabileceklerini zannettiler. Türk seçmen- ler oylannı SPD, Yeşiller ve PDS'ye ver- diler. Ama asıl önemlisi, oy potansiyelinin ve hemen her partide Türk kökenli aday- lann sayısınm artmasıdır. Siyasi partiler bundan sonraki yerel ve genel seçimlerde bu oylan dikkate almak zorundalar. BERLtN (Cumhuri- yet) - Türkiye Araştırma- lar Merkezi Vakfı Başka- nı Prof. Dr. Faruk Şen, Schröderin Irak savaşı konusundaki kararlı tutu- mu ve Almanya'nın son yüzyılda uğradığı en bü- yük doğal afet olan sel fe- laketi sırasındaki hızlı ve efektif tutumunun, seç- menlerin SPD'yi tercih etmesinde önemli rol oy- nadığım açıkladı. Seçimleri az bir farkla Yeşiller'in artan oylanyla Sosyal Demokrat-Yeşil- ler koalisyonunun kazan- dığını belirten Şen, "Uluslararası ekono- mik konjonktörün olumsuz koşullan, SPD-Yeşiller koalisyo- nunu pek çok olumlu adıma rağmen işsizlik konusunda başansız kılmıştı. Bu da bir ön- ceki seçimlerde elde edi- len başannın elde edil- mesini önledi" dedi. Se- çim sonuçlanmn Alman- ya'da yaşayan Türkler açısından büyük önem ta- şıdığını vurğulayan Şen, şunlan söyledi: "Şimdi artık yeniden çifte vatandaşhk konu- sunda umutlanabilir ve bir baskı unsuru olarak harekete geçebih'riz. Göç yasası konusunda olumsuz bir futum takı- nan muhalefetin çaba- lan artık sonuç verme- yecektir. Şimdi göç ya- sası daha ileriye götürii- lebilir. Seçim sonuçlan Türkiye açısından da önem taşıyor. Ama bu Kopenhag'da Türkiye'nin müzakere ta- rihi alacağı anJamı da ta- şımıyor. Bu daha çok Türkiye'deki siyasal ge- lişmelere bağlı." Şen, yi- ne de Schröder hüküme- tinın, Stoiber hükümeri- ne göre Türkiye açısından daha diyalog kurulabilir ve olumlu sonuçlar umu- labilir bir hükümet ol- duğunu söyledi. Kalblnlzl Koruyun TÜRKKALP \AKFI 19 Mayıs Cad. No: 8 Şişli/tstanbul Tel:(212)212 07 07(pbx) (10hat) Faks:(212)212 68 35 Satanizmle gizli mücadele CEM RADYO ^ D O S T A N E 14.00 SPORSAATİ 18.15 Arit Kıai^on vt Gökvi CaniaSporun nato- TÜRKÜBAHÇESİ 19.15 Al Aobm Arimtin Carâ HAYALSANDÖ 22.00 TÛRKÛLERTÛMDÜNYADA •MUi «ı-rad,o çam ' AT. Ses F^karai 7 38 T« 0 l\l 6JO'«: ehıl F«» G212 63974Jİ • Baştarafı 1. Sayfada Çankaya Köşkü'nden Cum- hurbaşkanhğı Genel Sekreter Yardımcısı Bülent Serim im- zasıyla 11 Nisan 2002 tarihin- de Başbakanbk'a satanizm ve gençler üzerindeki tehlikele- rine dikkat çeken bir yazı gön- derildi. Avukat Cahit Turum tarafından hazırlanan "Tür- kiye Cumhuriyeti Devleti Üzerine Oynanan Çirkin ve Organize Oyunlar Serisi tçinde Satanizm" adlı bir ra- por da eklenen yazıda, Başba- kanlık tarafından konunun in- celenmesi ve gereken önlem- lerin alınması ıstendi. Başbakanlık da özellıkle sa- tanist olduklan iddia edilen gençlerin art arda gelen inti- harlan üzerine Mayıs 2002'de "satanizme karşı mücade- le" programı başlattı. Ancak çalışmalannı "gizliük" içinde sürdürmeye karar verdi. Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Odun- cu, gizli ibareli hazırladığı program için Müsteşarlık'tan onay istedi. Dönemin Başba- kanlık Müsteşan olan Ahmet Şağar da gizlilik anlayışını sürdürerek, satanizmle müca- dele için Başbakan Bülent Ecevit'ten acil onay istedi. Şa- ğar, Ecevit'in onay vermesi- nin ardından bir komisyon oluşturuhnasını öngördü. Başbakanlık, Milli Güvenlik Kurulu, Aile Araştırma Kuru- mu, Içişleri, Sağlık ve Kültür bakanlıklan, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Diyanetlş- leri Başkanlığı yetkililerinin yer aldığı komisyon çalışma- lan da gizlilik içinde yürütül- dü. Yüzlerce belgenin incelen- diği, polise yansıyan satanizm olaylannın ve basmda çıkan haberlerin mercek altına alın- dığı komisyon, 5 ay süren ça- lışmalannı tamamlayarak, ey- lül aymda sona erdirdi. Ancak toplumsal açıdan önemli bir sorunda gizlilik esasına başvurulması, böyle bir konuda üniversitelerin ve uzman sivil toplum örgütleri- nin görüşlerine başvurulma- ması eleştirildi. Yürütülen bu çok gizli çalış- malann sonucunda da "gizli- liği gerektirmeyecek" bir ey- km plam hazırlandı. Cumhur- başkanlığı'na da gönderilen eylem planında alınacak ön- lemler de şöyle sıralandı: t^ Ilkokul çağındaki öğren- cilere bilinçli bir din eğitimi verilecek. »> Milli Eğitim Bakanhğı, üniversite ve polis işbirliği ile satanizme karşı bilgilendirme toplantılan yapacak. Aileleri uyaracak. t^ Satanistlere yönelik ope- rasyonlarda arama iznine ait işlemler hızlandınlacak. i^* întenıetteki satanizm si- teleri izlenecek. v* Uyuşturucu denetimleri sıklaştınlacak. <^* Gençler spor, tiyatro, re- sim gibi sosyal etkinliklere yönlendirilecek. v* Satanizm suçundan hü- küm giyenlerin sosyal hayata kazandınlması sağlanacak. V TRT ve özel kanallar, sa- tanizmi gizli tema olarak işle- yen filmlere karşı uyanlacak. v* Çocuklara yönelik ithal CD'lere, denetlendikten sonra ülkeye giriş izni verilecek. GUNDEM MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Eylül başında şu soruya yanıt arandı: Hangi kesim öne çıkarsa 3 Kasım ertelenebilir? Ikinci şıkkın daha şık olacağı düşünüldü. Çün- kü birinci şık geçen seçimlerde de denenmiş, tut- mamıştı. Toplumda bu tür küskünlüğe karşı yoğun tepki olduğunu düşünen cephe, barajı gündeme getirdi. Barajı düşürmek demokratik bir açılım sağlayacaktı. Buradan başlayacak bir harekât, devamında seçimin ertelenmesınidegetirebilirve iki kesim de amacına ulaşabilirdi. İlk lotoyu Yeni Türkiye oynadı. Rakamlartutma- dı. öyle ki, YTP'nin kendi kolonundan bile farklı sayılar çıkıyordu. Onu SP izledi. Erbakan'la yapılan uzun görüş- meler sonuç verdi. Seçimin kendisi için çok ha- yıriı olmayacağını düşünen Hoca, "Peki" dedi, "er- telemek için ne gerekıyorsa yapın." SP kolonundan da bir şey çıkmayınca, ANAP devreye girdi. Bu hafta ANAP'ın başı çektiği, SP ve YTP'nin desteklemesi beklenen girişim var. Görünüm bundan da bir şey çıkmayacağını gös- terıyor. Bu haftanın ilk yarısında Meclis'in toplanması için gerekli olan 110 imza_bulunup TBMM Başka- nı'na verilebilir. Başkan Ömer Izgi, yetkisini kul- lanır ve şöyle diyebilir: "Arkadaşlar Meclis zaten 1 Ekim'de toplanıyor. Bu başvurunuzu o gün için uygulamaya koyuyo- rum." 1 Ekim'de Meclis'in "aç-kapa" yapması ve se- çime kadar tatil kararı alması bekleniyordu. Eğer ANAP-YTP-SP bloku başarılı olabilirse, Meclis'in açık kalmasını sağlayabilir. Stresli günler başlar. Ancak bu üç partiye 4. parti eklenmediği sürece sonuç alınamaz. Seçim cephesinin görünümü Yukarıda aktardığımız cephe dışında kalan, se- çimin yapılmasından yana görünen partiler bu ge- lışmelere nasıl bakıyor? Erdoğan'a YSK'den yasak gelince cepheye AKP'nin eklenebileceği hesaplanmıştı. Ancak bu hesap yanlıştı. Soralım: Seçimin ertelenmesi halinde 50 milletvekillik bir AKP mi daha güçlüdür, seçimin yapılmasıyla bu- nun 2-3 katı milletvekili getirecegini hesaplayan bir AKP mi? Elbette ikincisi. AKP, bugün yakaladığı rüzgârı bir daha yakalamasının güç olduğunu düşünüyor olmalı! DSP çok iyi biliyor ki, baraj tartışmasının altın- da yatan istem, seçimin ertelenmesi. Bu gerçek- leşirse hükümetin ayakta kalması olanaksızlaşır. Yeni hükümet aranabilir. Burada da soralım: Alacağı oy oranı ayrı ama, seçime başbakan olarak giren Ecevit mi daha güçlüdür, yoksa hü- kümetten düşmüş bir Ecevit mi? Elbette birincisi. O halde DSP, baraj indirimi le- hine olacak gibi görünse de neden ucu seçimin ertelenmesine gidecek arayışlara evet desin? MHP 3 Kasım'ın miman. 7 Temmuz Pazar gü- nü Bursa Kocayayla'da bu tarihi veren Bahçeli, o günden bu yana seçimin ertelenmesi istemlerine hep soğuk baktı. Tutar tutmaz, doğru yanlış ayrı konu, MHP'nin seçimlerde işlemeye hazırlandığı sloganlardan biri şu: Biz sözümüzün eriyiz. f .'>•-'• - i " 1 >» Arta kalıyor DYP. Çiller, temmuz-ağustos bo- yunca oyunu iyi oynayamadı. Bu yüzden de par- tinin düşüşe geçtiğini gördü. Babaya sarıldı. O da, Mehmet Ali Bayar'la birliktelik kurmalarını sağladı. Tuğrul Türkeş, Aydın Menderes ve Mehmet Ali Bayar'la siyasi tarıhimizin 3 soyadını birleştiren Çiller, "tarih zonıyla" barajı aşmışken seçimin tarihiyle niye oynasın? Tablo, Meclis'in 21. döneminın kullanma tarihi- nin dolduğunu gösteriyor. Bu aşamadan sonra oluşacak bloklarla bir sonuç almak zor. Halk ara- sında bu tür acil zaman ayarlı bloklar için şu de- yim kullanılır: - Bu blok, bir bloka yaramaz! »• .» [email protected] Almanya: Koalisyonlar demokrasisi Federal Almanya, do- ğuşundan bu yana ko- alisyonlarla yönetilen bir demokrasi oldu. 1949-1953'de Başbakan Konrad Adenauer; CDU, CSU, FDP ve da- ha sonra tarihe kanşan Deutsche Partei'dan (DP) oluşan bir koalis- yonla modera zamanla- nn siyasal tarihine giriş yapmış oldu. Adenauer mutlak çoğunluğu elde ettiği dönemlerde de ko- alisyonlar kurmayı önemsedi. Özellikle 60'h yıllarda FDP anah- tar parti oldu. 1961- 1966'da CDU-FDP ko- alisyonlan sürdü. Onu iki büyük kitle partisi SPD ile CDU'- nun büyük koalisyonu izledi. 1969-1982 yılla- n arasında SPD ile ko- alisyon hükümetlerini damgalayan liberallerin partisi FDP, daha sonra 1998 yılına kadar Hel- mut Kohl ile birlikte bir başka muhafazakar pro- jeye imza attı. 1998 son- rasında ise Gerhard Schröder'in başbakan- lığı ve Joschka Fisc- her'in dışişleri bakan- hğında SPD-Yeşiller koafisyonu modern zamanlan başlattı. ACI KAYBIMIZ Istanbul Veteriner Hekimleri Odası Konsey Delegesi, Esenyurt Belediyesi Veteriner tşleri Müdürü, sevgili meslektaşımız Veteriner H e k i m RAMAZAN YILDIZ'ı ani kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Çağdaş, demokrat, de\Tİmci, mücadeleci kişiliği ile ülkesini ve mesleğini seven meslektaşımızm ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. İstanbul Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle