Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23 EYLÜL 2002 PAZARTESİ
+
CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Cumhur Asparuk, Erdoğan ve Erbakan'a sert çıkh:
Şeriatinkestiği parmakacımazANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ha-
va Kuvvetlen Komutanı Orgeneral Cum-
hurAsparuk. Yüksek Seçim Kurulu'nun
(YSK), AKP Lıderi Recep Tayyip Erdo-
ğan "ve kapatılan RP'nin Genel Başkanı
Necmettin Erbakan hakkındaki karannı
"Şeriatin kestiği parmak acunaz" diye
değerlendırdı. Başbakan Bülent Ecevit
de, Avrupa Bırliği'nin (AB) Türkiye'de
gerçek demokrasi ıstiyorsa "yargı erki-
nin bağunsızlığma saygı göstermesi" ge-
rektiğinı söyledi.
Türk Hava Kurumu'nun (THK) 37.
Büyük Genel Kurul Toplantısı'na katılan
Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral
Asparuk. gazetecilenn YSK'nin Erdo-
ğan ve Erbakan ıle ilgıli karanna ilişkin
sorulan üzenne, "Şeriatin kestiği par-
• Türk Hava Kurumu'nun Genel Kurulu'nda konuşan
Bülent Ecevit de, Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye'de gerçek
demokrasi istiyorsa "yargı erkinin bağımsızlığına saygı
göstermesi" gerektiğini söyledi.
mak acımaz. Ben de bir suç işlersem eğer,
kanun suçlanmanu gerektiriyorsa suçu-
mu çekerim, herkes çeker. Kanun herke-
se ayıu. Bana veya başkasma fark etinez"
dedi.
'Katı yapünmlar doğru değü"
Başbakan Ecevit de, Denizli 'ye gitme-
den önce Esenboğa Havalimanı'nda YSK
karannı değerlendirirken, u
Bukonu,ada-
letin emrinde olduğu için aynnülara gjr-
meyi doğru bulmadığmı" söyledi.
YSK'nin karanna Avrupa'nın da tepki
gösterdiğinin belirtilmesi üzerine Ece-
vit, AB'nin Türkiye'deki yargının tama-
men özerk, özgür olduğunu ve hükümet-
lerin yargınm işlerine kanşamayacağını
göz önünde bulundurmalan gerektiğini
söyledi. Ecevit, "Eğer, AB, Türkiye'de
gerçek demokrasi istiyorsa o zaman yar-
gı erkinin bağunsızhğına da saygı göster-
mendir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Ba-
kanı Şükrü Sina Gürel, YSK karannı de-
ğerlendirirken, "Keşke herkes sorumlutu-
ğumı bilip. Türkiye'deki tophımsal getiş-
menin tersine ve bütün uhıslararası alan-
daki geüşmelere aykın siyasal çıkışlar,
adımlar atmaya kalkışmasaydı da, şimdi
öoümüzde bu sorun olmasaydT dedi.
Siyasal faalıyetlenn uluslararası ölçüt-
lere uygun olması gerektiğini anlatan
Gürel, "Ama elbette Türkrve şimdi bir
geçiş döneminde. Bazı yasalarda değişik-
Kk sağlasak bile öbürlerinde uyumu sağ-
layamıyoruz" diye konuştu. Bağımsız
yargının verdiği karara müdahale etme-
lerinın söz konusu olmadığım belirten
Gürel, yargının karanna müdahale edil-
mesi halinde AB'nin bu defa Türkiye'ye
"Yargının işine niye kanşryorsunuz" di-
yeceğıru soyledı.
DYP lideri Ciller:
Gençkr
htttduş
Ecevit: Karşı çıkılan projeyi 10 dakika anlattık, destek geldi
Dünya Baııkası Köy-Kent'i anladı
SEDATKURT
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
DYP Genel Başkanı Tansu ÇiDer,
Gençlik Kollan Temsilciler Meclisi
toplantısında yaptığı konuşmada "Bu
dava, gençleri sevmiştir. Bu dava
İslamcı olan, aşm sağda ya da aşui
solda olan gençleri de sevmiştir. Ama
hiçbir dönemde bu davanın içinde
gençbğinıizicinayedere
kanşbranlann yeri olmamjştir
w
dedi.
Çiller, "yasakaz bir Türldye"
istedıklerini vurgularken de "Ancak
maceraya zaman yok. Çünkü
kurtuluş savaşmm ortasuıdayız''
açıklamasını yaptı. Selim Sım
Tarcan Spor Salonu'ndaki toplantıya,
eski DTP Genel Başkanı Mehmet AB
Bayar'la birlikte gelen Çiller, DYP'li
gençleri "kurşun asker değfl, gerçek
birer dava arkadaşT olarak
gördüğünü söyledi Aydın Menderes,
Yılduım Akbulut, Tuğrul Türkeş ve
Bayar'm DYP ıçınde yer aldığım
vurgulayan Çiller, "Çûnkü bu büyük
dava, her zaman yenüiğin, değişimin,
gençliğin kaiesi olmustur" dedi
"Bugün bir kurtuluş savaşı veriyonız.
Hazır mısmız bu birtiktetiğe" diye
gençlere soran Çiller, "Evet" yanıtını
alınca *O zaman siz bir büyük
Türkiye''ye hazırsınız. Türkiye'yi şaha
kaMınnaya hazu-suuz" karşılığını
verdi. Çiller, "Bir büyük Türkiye
seferbertiğine var nusnuz? Sizi bir
kurtuluş savaşuıa davet ediyorum.
Ama bu savaş dışandan getirflen
ordularla, kumandanlaria ohnaz. Bu
kurtuluş savaşını hep birlikte
yapacağız. Bütün gençkrimizL, bir
miBi takun ruhuyla kurtuluş savaşuıa
davet edhDrum" dedi. "Yasaksız
Türkiye'' istediklenni vurgulayan
Çiller, ancak "maceraya da zaman
buhınmadığınr söyledi. Çiller,
Kemal Derviş'in bir sol partiden
diğenne geçtiğine dikkat çekerken
CHP'nin sonınlara çare
olamayacağını savundu. Çiller,
sorunlann çözümü içın DYP'den,
Kırat'tan başka çare olmadığım
sözlerine ekledi.
DENtZLt - DSP Genel
Başkanı ve Başbakan Bülent
Ecevit, 3.5 yühk iktidarlan sı-
rasında Türkiye'nin sorun-
lanna genel olarak çözüm
bulamadıklarmı söyleyerek,
"Ama enmizden gelen has-
sasiyeti de gösterdik'' dedi.
Başbakan Ecevit, seçım
kampanyasını dün Deniz-
li'de sürdürdü. Denizli'ye
hareketınden önce havaala-
nında bir açıklama yapan
Ecevit, "Devlet Bahçeli, va-
kıflar konusundaki düzen-
lemeler Bakanlar Kurulu' na
inerse 'Hükümet biter' de-
dL Siz bu çerçevede bu dü-
zenlemelerin, bu hafta Ba-
kanlar Kurulu'na getanesmi
uygun buluyor musumız"
sorusuna,
u
Şu ana kadar
böyle bir olasılık görülme-
dL Bu, Başbakanhk'a inti-
kal ettiğizaman gereken tav-
n ahnz" yanıtmı verdi.
Daha sonra Denizli'ye ha-
reket eden Ecevit, DSP il ör-
gütü tarafindan Cumhuriyet
Meydanı 'nda düzenlenen mi-
tinge kahldı. Devlet bakan-
lan Masum Türker, MeMa
Bayer ve Mehmet Kocabat-
maz'la birlikte Denizli'ye
gelen Ecevit, meydanda top-
lanan yaklaşık 2 bin kişılik
gruba konuştu. Başbakan Bü-
lent Ecevit, konuşmasında
Ecevit Dtnizh'deki seçim kampanyasında "Anadolu'nun birçok kesiminde Köy-Kent
projeleri hayata geçiribnek üzere ve 100'ün üzerinde başvunı var" dedi (Fotoğraf: AA)
3.5 yıllık icraatlan dönemin-
de yaptıkJannı anlattı. Ko-
nuşmasına. "Denizfisporta-
kmunm FransKtakmuna kar-
şı gösterdigi başanyla spora
yaptığnnız desteğin ne kadar
yerinde olduğu ortaya çık-
uuşür" diye başlayan Ece-
vit'e yurttaşlar, "Vur vurin-
lesin, YTP dinlesin" ve
"Hafltçı Ecevit" sloganlany-
la destek oldular.
Konuşmasında Köy- Kent
projesüıden uzun bir biçim-
de söz eden Başbakan, "Bu-
nu 40 yıldır gerçekJeştirme-
yeçakpyontaık Ama başta ay-
dmlarohnak üzere birçokin-
san bizlerin hayati olarak yo-
rumlaaı Dünya Bankası di-
rektörlerine 16 dakika anlat-
tik ve destek verdiler. Ana-
dolu'nun birçok kesiminde
Köy-Kent projeleri hayata
geçirilmek üzere ve 100'ün
üzerinde başvuru var. tkti-
dara bir kez daha gelirsek
birkaç yd içinde Köy-Kent
projesi Anadohı'nun tümü-
ne yayıhmş olacak" dedi.
Dile getirdiklerini DSP'nin
tek başına iktidan sayesınde
yapabileceklerini söyleyen
Ecevit, "Bu siz yurttaşlara
bağh" diye konuştu.
Erken seçime sadece
DSP'nin karşı çıktığını vur-
gulayan Ecevit, "Şimdi hep-
si de pişmanhk içinde. Bizim
\-irrlanimi7 rahat Bizi dmle-
meyenler şjmdi bizden medet
umuyorlar'' diye konuştu.
Seçimi erteleme için son çabalar
ANAPyöneticileri, AKP lideriErdoğan'danolumluyanıtalamadı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Se-
çimı erteletmek için çaba gösterenler,
aday olamayacağı kesinleşen AKP Ge-
nel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan
umduklan desteğı bulamadı. Erdoğan'ın
destek vermemesi üzerine erteleme yö-
nündeki umutlar azalmaya başladı.
YSK'nin Erdoğan ve Necmettin Er-
bakan hakkındaki karannın ardından
harekete geçen seçimi erteletme cephe-
si, yoğun bir kulıs yürütmeye başladı. Gi-
rişimi yönlendıren YTP, SP ve ANAP'lı
yönetıciler, hafta sonunda bu yöndekı ça-
lışmalannı sürdürdü. Bu doğrultuda
AKP Genel Başkanı ve yöneticıleriyle
"mesajlaşan" ANAP yöneticileri, olum-
suz yanıt aldı. AKP'liler, ertelme yan-
lılanna, "Biz sechnin ertdenmesinden ya-
na değfliz. Gerekirse yeni genel başkan
seçer volumuza devam ederiz" vanıtını
verdi.
ANAP'ta hsteye giremeyen 17 millet-
vekihnin imza vermesı ile seçimi erte-
letme cephesinin yeterli sayıya ulaştığı,
TBMM'nin olağanüstü toplantıya çağ-
nhnası için toplanan imzalann bugün
TBMM Başkanhği'na verüebileceği bil-
dırildi. Ancak 110 imza verilse bile,
TBMM 1 Ekim'de zaten açılacağından
TBMM Başkanı Ömer Izgi'nin takdir
hakkını kullanarak bu çağnya olumsuz
yamt verebileceği vurgulandı. TBMM
1 Ekim'den önce toplanamazsa, "küskün-
lerin" son umudu 1 Ekim'de aç-kapa
yapması planlanan genel kurulu açık
tutmayı sağlamak olacak. Bu amaçla,
TBMM Genel Kurulu'nun seçim sonu-
na dek tatile girmesine ilişkin karann oy-
laması önem kazanıyor. Bu oylamada ta-
til karan reddedilirse, genel kurul açık
kalacak ve erteleme çabalan sürecek.
Milletvekillerinin imzalanna karşnı,
ANAP yöneticileri, girişimlere kurum-
sal destek vermelerinin söz konusu ol-
madığım söyledi.
IRMIKI AYDIN ENGİN aengin « doruk.net.tr
Televizyonlaryaşamı saniye-
lerle ölçer. Gazeteler sütunla,
santımle, sözcük sayısıyla.
Televizyonlar canlı yayın ya-
pabilirler. Gazeteler yapamaz.
Televizyonlar her haberi kı-
sa, ayrıntısız, yüzeysel aktanr-
lar. Gazeteler enıne boyuna ele
alabilir, haberiyle, yorumuyla
dörtbaşı mamur bir haberciliğı
gerçekleştirebilirler.
Kimı günler ve çoğu günler te-
levizyon gazetecilerı bencile-
yin yazılı medyada çalışanlan
kıskanıriar, çünkü söyleyecek-
lerimizi, gözleyip iletecekleri-
mizi epey uzun anlatma şansı-
mız vardır. Televizyonda ise za-
man (saniyelerle ölçülen za-
man) belirleyıcidir. Kısa, özlü,
aynntısız ve ıster istemez yüzey-
sel...
Ama seçim günleri roller de-
ğişir. Kıskanan biz oluruz. Tele-
vizyon kanallan seçim sonucu-
nu açıklandığı anda iletebilırler.
Biz?
Biz yazacağız; gazeteye yol-
layacağız; yazıişlerindekilerya-
zıyı bir yere yerleştirecek; ga-
zete baskıya girecek; basıla-
cak; kamyonlara yüklenip ül-
Soluk Soluğa Bir Yazı Serüvenikedeki yüz binı aşkın gazete
satış noktasına iletilecek; siz
de sabahleyın gazetenizi elini-
ze alacaksınız.
Diyelim Almanya seçimleri ıle
şu ya da bu biçımde yakından
ilgileniyorsunuz. Gazetede (di-
yelim ve dileyelim) bir başlık
okuyacaksınız: "Almanya'da
seçimin galibi SPD oldu. Yeşıl-
ler ve PDS de barajı aştılar"
Zavalh yazılı medyaamelesi!
Okur, o haberi bir gün önce
daha akşam saatlerinde televiz-
yondan, hem de sesiyle, gö-
rüntüsüyle, grafiğiyle öğrenmiş;
gece boyunca da epey aynn-
tıya kavuşmuştur.
Ya sıkıntıyla sayfayı çevire-
cektir ya da televizyonların her
şeyi kısa kısa, yüzeysel aktar-
masından doğan açıkları, yanı
perde arkasını, ayrıntılan, "ne-
denler"'\, "nasıllar"\, "bundan
sonra ne olacaklar"\ öğrenmek
için paragraflararasında biryol-
culuğaçıkacaktır....
• • •
Bugün yazılı medyada çalışan
gazetecilenn televizyonculan
kıskandığt; benimse hasetten
neredeyse çatladığım günlerden
birı.
Cumhuriyet, "Almanya se-
çimlerini birucundan da sen iz-
le" diyerek beni Almanya ova-
larına saldı ya, ikı haftadır aya-
ğı yanmış it örneği dolandım
durdum.
Ama sonra o saat geldi. 22
Eylül Pazar. Seçmenler sandık
başına gıtti. Ben de işsiz güç-
süz (ve çok keyıfli), Ulm kenti-
nin içınden akıp Tuna Irmağı
boyunca hedefsiz, amaçsız do-
landım. Hayatta en iyi becerdi-
ğim işi yaptım: Tembellik!.. Şim-
di (size göre dün), şu anda sa-
at 17.56. Dört dakika sonra san-
dıklar kapanacak. Almanya'nın
çok gelişkin iletışım olanaklan
ve seçim tahmin teknikleri sa-
yesinde saat 18.01 'de seçimin
sonucunu yüksek bir kesinlik
yüzdesi ile öğrenecegiz.
Televizyonda çalışan mes-
lektaşlar sizlere anında ilete-
cekler.
Bu fukara gazeteci ise bilgı-
sayann başına geçip...
Anladınız...
•••
Saat 18.03.
Haydi buyur buradan yak: llk
(tahmini) sonuçlara göre seçim
sonucu başa baş. Sosyal De-
mokratlar (SPD) yüzde 38, Hı-
ristiyan Demokratlar (CDU-
CSU) yüzde 38. Yeşiller yüzde
9. Hür Demokratlar (Liberaller-
FDP) yüzde yüzde 7.4, Sosya-
listler (PDS) yüzde 4.3.
Bu hesapça SPD ile Yeşiller
yeni hükümeti kurabilirier. Ama
bu kadar başa baş, bu kadar kıl
payı tahminlerle ne yazı yazılır,
ne hesap yapılır.
Besbelli gece uzun surecek.
Bir SPD, bir CDU öne geçe-
cek. Koalisyon olanak ve ola-
sılıklan "kıl payıyla" değışe-
cek...
Aydın Engin fukarası da Al-
man seçımlerının sonucunu
Cumhuriyet'e iletip okurlan pa-
zartesi sabahı seçimler üstüne
değerlendirmelerle, yorumlar-
la aydınlatmaya çalışacak. Üs-
telik Türkiye'yi çok yakından
etkileyecek bir seçim yaşan-
makta.
Saat 18.19:
SPD: Yüzde 37.8, CDU: 38.1.
Yeşiller: 9.1. FDP: 7.4...
Haydaaaaa... CDU-CSU ge-
riciliği tırmanışa geçti. SPD ge-
rilemekte...
Saat 18.26...
•••
Pes ediyorum.
Cumhuriyet yazıişlerindeki
elebaşılann komutanı Mehmet
Sucu, "Abi 19.30'da yazı gel-
di geldi. Gelmedi sana geçmiş
olsun" dediydi.
Ey okur. Geçin televizyonla-
nnızın başına...
Benden bu kadar.
Gazeteler canlı yayın yapa-
maz. Benım yazı saatim ise geç-
ti geçıyor.
Onümüzdeki günlercteAlman-
ya seçimleri üstüne yüksek fı-
kirlerimi ve ukalalıklanmı nasıl ol-
sa uzun uzun okursunuz...
Şimdilik yazı Istanbul'a, Aydın
Engin de Chianti ile Bordeaux
şaraplan arasındaki yanşmayı iz-
lemeye...
9'lardan Kumcuoğlu
neden MHP'ye geçmiş?
DSP'de "9'lar" arasında
yer alan Ertuğrul
Kumcuoğlu'nun
MHP'ye geçmesı
şaşkınlık yarattı. Oyle ya;
Kumcuoğlu DSP
milletvekili olarak AB
paketı içın, ölüm
cezasının kaldınlması için
oy vermişti. Sonra,
"9'lar" içinde de CHP
liden Deniz Baykal'ın
solda bütünleşme
çağnsına "evet" demişti.
Baykal kendilerini
CHP'ye çağırmayınca "solda
birlik>!
ten umudunu kesen
Kumcuoğlu da MHP'li oluverdı!
Kumcuoğlu'na bu noktaya nasıl
geldiğını sorduk. Yanrtlannı aynen
aktanyoruz:
• 70 milyon insanın siyasi tercihini
şu veya bu biçimde
yönlendinmeye çalışanlar 3 Kasım
sonrasını şekillendirmeye
çalışıyor. Bu stratejilerin
omurgasını da CHP üzerinden
AKP'nin önünü kesmek teşkil
ediyor. Bizler 9'lar hareketi
içerisinde buna katkıda bulunduk.
Ama bugün CHP'nin oylannın
yüzde 20 civannda kalacağı
görülüyor. Yüzde 10 DSP ile YTP
dersek, geriye yüzde 70 kalıyor. O
sryaset
Ertuğrul Kumcuoğlu.
mühendisleri bunun
tamamının AKP'ye
gitmesini istemiyorsa,
bu oylann bir yere
gitmesi lazım. Bu
yönlendirme ancak
sağda olabilir. Solun
nefesi tükendi. Sağda
ikinci seçenek olarak
MHP görünüyor.
• DSP ıle MHP'nin 1999
seçim bıldirgelerıni
inceliyorum, birbirinden
farklı değil. Ikisi de
ulusalcıdır, devletin
düzenleyıcı rolüne işaret eder ve
toplumun marjinal kesimlere
yardımcı ve destek olmasını
öngörür.
• MHP, uyum paketi konusunda
tarihi tutarlılığına sadık kaldı.
Parti, Anayasa Mahkemesi'ne
giderek soruna hukuk
çerçevesinde çözüm anyor. AB'ye
üye olmanın temel şartlanndan
biri de hukuk devleti olmaktır.
• Sıyası kımlığim ınsana
saygı, Atatürkçü, ulusalcı çızgı,
ınançlı olmak ama laik durmak
esaslanna dayanıyor. Bir çelişki yok.
Kemal Derviş krizınden sonra
kendısıne yapılan bakanlık teklifine
ilke uğruna "hayır" diyebilen
Kumcuoğlu mu ilkesiz? Tabii ki
ilkeliyim.
'Bir sizden, bir bizden'!
YTP Izmir Milletvekili Burhan
Bıçakçıoğlu, lıstedekı yerini
beğenmeyince "çalışmama"
karan aldı. ANAP'tan YTP'ye
geçen Rrfat Serdaroğlu'nun
bölgesinde liste başına
konmasını kabul edemeyen
Bıçakçıoğlu, "Seçimler için
çalışmayacağım. Çalışıp da
Serdaroğlu gibi sağcı birini mi
seçtireyim? Ben milletvekili
olmayayım, o da olmasın"
diyor. Bıçakçıoğlu, durumunu
yansıtan bir Laz fıkrası da
anlattı:
"Ortalıkta dolaşan sinek Laz
vatandaşın arkadaşının alnına
konmuş. O da çekmiş silahı,
sineği vurmuş. Bu arada,
arkadaşı da ölmüş. Bunun
üzerine, bir sizden, bir
bizden, demiş. Şimdi ben de
öyle diyorum. Sağcı da
seçilmesin, ben de..."
Pokere oyuncu aranıyor...
Baraj endişesı taşıyan partiler,
seçimi erteletmek için çeşitli
arayışlar ıçine girdi. Liste dışında
kalan milletvekilleri ikna edilmeye
çalışıldı, imzalar toplandı, ancak
birtürlü TBMM Başkanhği'na
başvuruda bulunulamadı.
Kulislerde, 3 partinin imza
sayısının yetmediği, dördüncü bir
partinin desteğinın gerektiğı
konuşulmaya başlandı. MHP
Genel Başkan Yardımcısı Şevket
Bülent Yahnici, bir fıkrayla
tabloyu özetledi:
"Adamın biri gemiyle yolculuğa
çıkmış. Güvertede elleri
titreyerek sigara içerken,
hemen yan tarafında bir
başkasının yine elleri titreyerek
sigara içmeye çalıştığını
görmüş. Yanına yaklaşmış ve
'Poker oynar mısınız?" diye
sormuş. Adam 'Nereden bildiniz
benim poker oynadığımı?' diye
sorunca, 'Pokerci pokercının
halinden anlar' yanıtını vermiş.
Adam hemen teklrfi kabul etmiş
ve 'Masa tamam mı' diye
sormuş. Sorunun yanıb
gecikmemiş. 'Evet, tamam sayılır.
1. ve 4. adam tamam, sen ikinciyi
ben de üçüncüyü bulacağız."
Emine Hanım'ın intikamı!
AKP milletvekilleri arasında
başvurduğu halde Hsteye
alınmayan tek kişi Siirt
Milletvekili Ahmet Nurettin
Aydın idi. üstelerin YSK'ye
verildiği dakikalarda Aydın
panik içinde "günahının ne
olduğunu" araştınrken, Tayyip
Erdoğan dan bir açıklama
gelmişti. Erdoğan, 3 gün 3 gece
yoğun şekilde çalışmanın
ardından, yorgunluğun verdiği
dikkatsizlikle Nurettin Aydın'ın
"unutulduğunu" söylüyordu.
llerleyen günlerde parti
yöneticilennin benzer
açıklamalanyla sakinleşen Aydın
da Meclis'te düzenlediği basın
toplantısında "Gerçekten
unutulduğuma kesin olarak
inandım" diyor ve Erdoğan'dan
boşalacak sıraya
yerleştirileceğine güveniyordu.
Ancak kulislerden sızan biigiler,
"kazın ayağının öyle
olmadığını" gösterdi. Siirt'in,
Erdoğan açısından iki önemli
anlamı vardı. Birincisi, eşi
Emine Erdoğan Siirtli'ydi.
Ikincisi ceza almasına neden
olduğu konuşmayı Siirt'te
yapmıştı. Geçen aylarda
partinin Siirt'te düzenlediği
miting beklendiği gibi
geçmemiş ve gazetelerde
"Enişteye şok" gibi başlıklar
yer almıştı. Ahmet Nurettin
Aydın'ın da kulağına gelen bir
bilgi, neden "unutulduğunu"
gösteriyordu. AKP'nin "first
lady"si Emine Hanım, başansız
mitingden milletvekilini sorumlu
tutmuşve "Memleketimde
kocamı rezil edeni, günü
geldiği zaman ben de rezil
ederim" sözlenyle "intikam
gününü beklediğini" çevresine
duyurmuştu...
'Cin kimi çarpacak?'
ANAP Grup Başkanvekili Nihat
Gökbulut, seçim karan alınmadan
önce, "Cin şişeden çıktı, artık
geri dönüş olmaz" diyerek
seçime destek veriyordu. Ancak,
seçim karan alındıktan sonra,
ANAP erteletme cephesine
geçiverdi. Bir gazeteci "Efendim
sizin cin şişeye sokulmak
isteniyor galiba" deyince,
Gökbulut şu yanıtı verdi:
"Fazla uğraşmaya gelmez, cin
adamı çarpar. Bakalım kimi
çarpacak bu seçimde?"
Türey Köse, Emine Kaplan. Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş
tbmmcumrâttnetnetD-