Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLUL 2002 PAZAR
8 HABERLERIN DEVAMI
G U N C E L CÜÎVEYTARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
"en anayasanın 76. Milletvekili Seçimi Yasası'nın
11. maddeleri RTE (ve Erbakan'la diğer iki siya-
setçıyi)engelledi.
Hemen ardından RTE "memnu haklannın iade-
sinialabilirse milletvekili olma umudunu taşıyaca-
<J/"önesürüldü.
Karşı görüş, anayasanın bilinen 76. maddesi-
ne dayanıyor.
RTE'nin hukuksal yanı kadar, siyasal yönü bu-
gün ilginç çizgiler içeriyor.
Söylediğine ve söylendiğine göre; RTE, ekim
ayında Anayasa Mahkemesi kararı gereği, göre-
vi bırakacak ve hemen sade bır vatandaş olarak
AKP'nin genel başkanlık koltuğuna tekrar otura-
cak.
Bu kararlılık, RTE'nin gayrimenkulü gibi gördü-
ğü AKP'yi bırakmaya hiç niyetli olmadığını gös-
teriyor.
Her ne olursa olsun, "siyaseti bırakmayacağı-
nı" daha önceleri açıklayan RTE; dün, bugün ve
yarın genel başkan kalıyor.
"Yasaklaha milletin önünü kesmeye çalıştıklan-
nı" söylerken kimi hedef aldığını, örneğin Yargı-
tay'ı mı, YSK'yı mi, ama kimi hedef aldığını söy-
lemıyor.
YSK karan ıle "milletin önünü kesmenin" ne ilgi-
si yar? YSK karan, milletvekili olmasını engelliyor.
Üstelik YSK Başkanı Tufan Algan'ın "alınan
kararlann mevcut yasalara ve... AB'ye uyum ya-
salarına uygun olduğunu" söylemesine karşın
AKP; durmadan yasaiara karşı davranıldığını, RTE
ise çelme takıldığını, Avrupa Insan Hakları Mah-
kemesi'ne gideceklerini söyleyerek hukuksal açı-
dan tartışmayı sürdüreceklerinı gösteriyor.
Ne çare; AKP'lilerle RTE'yı ürküten bir dizi da-
va gündemde. Beledıye ihaleleri ve mal varlığıy-
la ilgili tam 9 ceza davası. öyle ki, 9'dan birinden
alacağı mahkûmiyet, yaşam boyu siyaset yapma-
sını önleyebilir.
RTE ola ki, AKP iktidannda siyasal geleceğini
engelleyen yasaların -başta anayasanın 76. mad-
desi- değiştirilebileceği umudunu taşıyor. RTE'yi
engelleyen öyle çok yasa var ki, hele koalisyon-
lar döneminde, hangı birini değiştireceksin?
Aynı kulvarda koşan bir başka isim Erbakan:
YSK'yi ayıplarken "karann 'emirie' verildiği" gibi,
ne var ki, "emrin" kim tarafından verildiğini açık-
lamayan dayanaksız bir savla yenıden savaş ala-
nına giriyor.
• • •
Seçim sanki 4 isim üzerine kurulu. Sanki sade-
ce RTE ile Erbakan, Murat Bozlak'la Akın Bir-
dal'ın milletvekilliğı engellenmiş. Oysa 60, belki
de daha fazla adaya YSK, milletvekili yeterliliği-
ne sahip olmadıklan gerekçesiyle onay vermemiş.
Irili ufaklı partilerimizin aday seçiminde ne den-
li duyarlı, dikkatlı olduklarını bu sonuç göstermi-
yor mu?
YSK olmasaydı, değişik suçlardan mahkûm
olan birçok kişi milletin vekili seçilecek, duyarlı her
konuda oy sahibi olacaklardı.
• • •
Geleceğiyle ilgili siyasal tartışmaların kimileri-
ne RTE açıklık getirdi. örneğin, sicilini temizleme
olanağını bulduktan sonra "ara seçimle milletve-
kili olmayı 'ahlaki' bulmadığını" söylüyor. Tek ba-
şına iktidan kesin görmesine karşın CHP ile ko-
alisyona kapıyı aralıyor. Daha önceleri ekonomi-
yi teslim etmeyeceklerini açıkladığı Derviş soru-
sunu; "Oturulur, konuşulur" diye yumuşak bir ya-
nıtla geçiştiriyor. "Başbakan sıkıntısı çekmeye-
ceklerine" değinirken neredeyse "Bizde başba-
kan çoook" der gibi.
Kendini alkışlattığı AKP'li kalabalığa duygusal
nutukla seslenirken ülkeyi şöyle tanımladı: "Tür-
kiye bu 'karanlık tünelden' çıkacak" dedi.
Bu mantığa göre, RTE aday ve milletvekili ola-
mayınca ülke "karanlık tünelde!"
Yoksa, YSK ülkenin karanlık tünele girmesini mi
engelledi?
Gerçek şu: RTE'nin tünelin ucundaki ışığı gör-
mesine daha çoook var!
AL GÖZÜM SEYRETLE
IŞIL ÖZGENTÜRK
Kuşlarneden hep uçar?
I BaştarafiArka Sayfada
tamayacağım geliyor.
Çünkü TRT, bünyesin-
deki iki tematik prog-
ramını "Vr
e Sinema",
"Ve Perde"yi bu yıl
programdan kaldırdı.
Nedenini bilmiyorum.
Ama bir yıldır "Ve Si-
nema"yı adım adım iz-
lediğim için bu prog-
ram hakkında epey bil-
gim var.
Program dokuz yıldır
sürüyordu ve sinema
dünyasından gerçek
anlamda haber veren
ender programlardan
biriydi. Sinemaya hür-
met duyan ender sine-
ma programlarından
biriydi. Yeni bir filmin
çekim haberini ilk o
program sayesinde öğ-
reniyorduk, eski sine-
ma adamlarının çok
renkli anılannı da. He-
le geçmişten portreler
muhteşemdi. Dedim ya
benim için sinemaya
hürmet eden ender bir
programdı.
TRT bu, istediği
programı yayımlar, is-
tediğini kaldırır diye-
ceksiniz. Acaba öyle
mi? Malum, TRT'nin
en büyük para kaynağı,
bızlerin ödediği elekt-
nk faturalannm yüzde
3'ü.
Üstelik biz kentliler
kaçak elektrik kulla-
nanların parasını da
ödediğimiz için katkı
payımız neredeyse yüz-
de 5'e geliyordur. Şim-
di ben bir kentli olarak,
TRT'den iyi bir sinema
programını talep etmek
hakkına sahibim.
Diyeceksiniz, senin
görev aldığın program
kaldınldığı için böyle
konuşuyorsun. Yapma-
yın, dokuz yıllık prog-
ramın ben sadece son
bir yılında vardım, dört
yıl sunuculuk yapan
Sevgili Sevin Okyay
ve her hafta koşturan,
daha güzel, daha hare-
ketli, izlenilen bir prog-
ram yapmak için her an
her saat sinema düşü-
nen Huma kız, Şengfil
kız, Berna ktz, Binnur
kız da çok üzgün.
Neredeyse klasikleş-
miş bir programa yazık
oldu. Şimdi kuşlann o
muhteşem özgürlük
dünyasını bizlere kim
anlatacak?
Işte böyle, bazen kuş-
lan kıskanmamak ola-
naksız. Filmin başında
şöyle bir cümle vardı:
"Göçmen kuşlara
binlerce kilometre uç-
mayı göze aldıran şey
bir ülke vaadidir."
Kuşlar kendi vadilerini
yaratıyorlar ya biz, biz
insanlar, kaçımızın
kendi vadisi var?
seyreyleısıl@yahoo.coın
Adayların 22'si Türk
GÜRAY ÖZ
FRANKFURT - Federal Al-
manya'da siyasi partiler son se-
çim toplantılannı dün yaptılar.
Sosyal Demokrat Parti Başka-
nı Gerhard Schröder kap-
manyayı, Dortmund'da yaptığı
toplantıyla kapattı.
SPD'nin son seçim toplantı-
sına Nobel Ödüllü yazar Gün-
ter Grass da katıldı. Muhalefe-
tın adayı Edbund Stoiber ise
kampanyanın son toplantısını
Berlin'de gerçekleştirdi.
Sosyal Demokratlar, son ka-
muoyu yoklamalannda az bir
farkla önde görünüyorlar. SPD,
Adalet Bakanı Herta Daubler
Gmelin'ın Bush-Hitler karşı-
laştırması nedeniyle zor duru-
ma düşmüştü. Buna karşılık ka-
muoyu yoklamalannda hâlâ bir
puan önde görünüyor.
Bu seçimlerin önemli bir
özelliği ise 400 bini aşkın Türk
kökenli Alman'ın da seçimler-
de oy kullanacak olması. Bin-
de 8 'lik bir oy potansiyeline sa-
hip Türklerin belirli seçim böl-
gelerinde etkin olmalan müm-
kün. Partilerin göçmenlere kar-
şı tutumu, diger seçmenlerin
oyunu da etkiliyor. Türklerin
favori partisi Sosyal Demokrat
Parti.
Muhafazakâr CDU-CSU
blokunu tercih eden Türkler,
son günlerde Stoiber'in göç-
menlere ve SPD hükümetinin
çıkardığı Göç Yasası'na karşı
tutum alması nedeniyle tutum
degiştirdiler.
Hıristiyan Birlik partileriyle
ilişki içinde olan ve CDU yan-
hsı olarak bilinen HürTürkTeş-
kilatı yöneticilerinden Hasan
Tekin, SPD Avrupa Milletveki-
11 Ozan Ceyhun'a yaptığı açık-
lamada seçim kampanyasında-
ki olumsuz tutumu nedeniyle
CDU üyesi olmalanna rağmen
Stoiber'e oy vermeyeceklerini
belirtti.
Türklerin yüzde 60 'ın üstün-
de bir oranla SPD'yi tercih ede-
ceklerini gösteren Türkiye
Araştırmalar Merkezi araştır-
masına göre, Yeşiller de yüzde
12 dolayında oy alabilecekler.
Seçimlerde Türkler yalnız
seçmen olarak değil aday ola-
rak da yer ahyorlar.
Bu seçimlerde Hür Demok-
rat Parti dışında önde gelen di-
ger partiler listelerinde Türk
adaylara yer verdijer.
Listelerinde Türk kökenlile-
re en fazla yer veren parti De-
mokratik Sosyalizm Partisi
PDS oldu. PDS adaylannda
Evrim Baba'nın partisi barajı
aştığı takdirde milletvekili se-
çilebilme şansı yüksek. Sosyal
Demokrat Parti'den ön sıralar-
da yer alan Lale Akgün'ün se-
çileceğine kesin gözüyle bakı-
lıyor.
Yeşiller Partisi'nde de Ekin
Deligöz'ün seçilme olanağı
var. Seçimden önce fazla uçuş
millerini yakınlan için kullan-
dığı ve özel bir kamuoyu şirke-
tinden kredi aldığı için görev-
lerinden istifa eden Yeşil Mil-
letvekili Cem Özdemir'in du-
rumu ise açıklığa kavuşmadı.
Cem Özdemir seçim bölgesin-
de 6. sırada bulunuyor. Özde-
mir'in durumu, seçildikten
sonra açıklığa kavuşacak.
Alman seçimleri Türkiye'yi
de yakından ilgilendiriyor. Ed-
mund Stoiber'in seçilmesi ha-
linde Türkiye'nüı AB üyeliği
ile ilgili olumsuz bir tutum ala-
cağı biliniyor.
Stoiber, Türkiye'ninAB üye-
liğine sıcak bakmadığını birçok
kez dile getirmişti.
SPD ise Türkiye'de kabul
edilen son AB yasalanndan
sonra Türkiye'ye müzakereler
için gün verilmesi konusunda
daha olumlu düşünüyor. SPD
içinde de müzakere tarihi için
erken olduğunu düşünenler bu-
lunmasına rağmen. parti üst yö-
netimi uygulama konusunda
atılacak adımlar atılırsa Türki-
ye'yi destekleyecek.
Son kamuoyu yoklamalann-
da ortaya çıkan sonuçlar her i-
ki tarafın da kazanabileceğini
gösteriyor. SPD az bir farkla
önde bulunuyor, ancak sayılan
giderek azalan kararsızlann tu-
tumu seçim sonuçlannı belir-
leyecek.
Seçim sonuçlannı heyecan-
la bekleyen bir parti de baraj sı-
nınnda bulunan Demokratik
Sosyalizm Partisi PDS.
PDS'nin barajı aşamaması du-
rumunda parlamentoya girebil-
mesi ancak üç adayının doğru-
dan parlamentoya girecek mik-
tarda oy almasına bağlı.
RuhiSu ölümünün 17.yılında anüdı
lstanbul Haber Servisi - Halk türkülerine kat-
bgı yeni yorumuyla unutulmaz devrimci sanatçı
Ruhi Su, ölümünün 17. yılında dostlan tarafından
türkülerle ve çiçeklerle mezan başında anıldı. To-
roslar'dan getirilen kekikler kabrine serpildi.
Büyük ozan Ruhi Su, ölümünün 17. yılında se-
venleriyle Zincirlikuyu'daki mezan başında bu-
luştu. Ruhi Su Kültür ve Sanat Vakfı'nın düzenle-
dığı anma töreninde konuşan eşi Sıdıka Su, kur-
duklan kültür merkezi ile Ruhi Su'yu yaşatmaya
ve onu hiç tanımamış olanlara anlatmaya çalıştık-
lannı belırterek "Şu anda burada görüyorum ki,
onu bilmeyen yok. Anılannı yaşatarak biz de
büyüyoruz" dedi.
Ruhi Su'nun arkadaşlanndan ve eski Türkiye
Komünist Partisi Genel Sekreteri Nihat Sargın,
Türkiye'de 194O'lı yıllann başında sosyalist düşü-
nen insanlara yönelik baskılann artmaya başladı-
ğını ifade ederek şunlan söyledi: ,
"Baslalar artmaya başlamıştı. Bir toplantı-
mızı basan polisler bir arkadaşımızı pencere-
den iterek öldürdüler. Arkadaşımız 6 gün bo-
yunca komada kalnııştı. Biz daha öldüğünü öğ-
renir öğrenmez polisler arkadaşımızm cenaze-
sini çoktan gömmüşlerdi. Hiçbir şey yapama-
dık. Ama Ruhi Su aldı sazını eline ve türküsü-
nü söyledi." Ruhi Su Vakfı'nın düzenledıği anma
töreninde ölümsüz sanatçının türküleri, sevenleri
tarafından saz eşliğinde okundu.
Vakıf yöneticilerinden Karabey Aydoğan ve
trfan Ertel, Ruhi Su'nun unutuhnaz türkülerini
seslendirirken Ruhi Su Dostlar Korosu da Ruhi Su
dostlanna küçük bir konser verdi. (Fotoğraflar:
HÎLAL KÖSE)
Türk-Js:
Işçi
emeklisine
zam yapılsın
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-Iş, memur-
lara 2002 yılı için yapılan iyi-
leştirme zammının işçi ve es-
naf emekli ayhklanna da
yansıtıhnasını istedi. Türk-Iş
Genel Eğitim Sekreteri Salih
Kılıç, işçi ve esnaf emeklile-
rine iyileştirme yapıhnama-
sının, toplumsal huzursuzlu-
ğa neden olacağını savundu.
Türk-Iş, memurlara yapı-
lan iyileştirmeden işçi emek-
lilerinin de yararlanması için
hareketegeçti. Ekim ayından
itibaren geçerli olmak üzere
tüm memurlara brüt 75 mil-
yon lira verilecegine dikkat
çeken Salih Kılıç, işçi ve es-
naf emeklileri için de Bakan-
lar Kurulu'nun yetki kullan-
masını istedi.
Memurlara yapılan son ar-
hş oranı dikkate alındığında,
SSK ve Bağ-Kur emekli, dul
ve yetim aylıklanna aylık
TÜFE doğrultusunda yapılan
toplam artış oranının, memur
emeklilerine yapılan artışın
gerisinde kaldığını \
r
urgula-
yan Kılıç, halen Emekli San-
dığı 'nda en düşük emekli ay-
hğının 296 miryon 540 bin li-
ra iken en düşük SSK emek-
li ayhğının 234 miryon 76 bin
101 lira, en düşük Bağ-Kur
emekli ayhğının ise 135 mil-
yon 659 bin 31 lira düzeyin-
de olduğunu belirtti.
Türkiye AIHM'ye uymuyor
ANKARA (ANKA)-
Türkiye'nin Avrupa tn-
san Haklan Mahkeme-
si'nce (AÎHM) aleyhin-
de verilen birçok karan
uygulamadığı öne sü-
rüldü. AK Parlamenter-
ler Asamblesi (AKPA)
Hukuk ve Insan Haklan
Komitesi Raportörü
Hollandalı sosyalist
milletvekili Erik Jur-
gens tarafından hazırla-
nan raporda, Türki-
ye'nin uygulamadığı
öne sürülen kararların
listelerine yer verilirken
cezaevindeki eski DEP
millervekillerinin yeni-
den yargılanmadığına,
Rum Bayan Loizi-
dou'ya tazminat öden-
mediğine dikkat çekili-
yor.
AlHM'nin Türkiye
aleyhinde verdiği çok
sayıda karann uygulan-
madığı öne sürülen ra-
por, yann AKPA oturu-
munda görüşülecek.
AKPA'nın yann başla-
yacak olan sonbahar
oturumlannın günde-
minde Türkiye'nin
AlHM kararlanmn uy-
gulamasına ilişkin bir
madde de bulunuyor.
Jurgens'in raporu.
AİHM kararlannın yeri-
ne getirilmediği dava
listeleri, AKPA Türk
Delegasyonu'nun bu lis-
telere ilişkin görüşleri ve
raportörün Türk Dele-
gasyonu'nun değerlen-
dirmeleri konusundaki
görüşleri olmak üzere,
üç bölümden oluşuyor.
Bu çerçevede, rapor-
da Türkiye'nin mahke-
me tarafından belirlenen
tazminatlan ödemediği
veya geç ödediği, yeni
yargılanma yapmadığı,
Siyasi Partiler Yasası'nı
değiştirmediği gibi bir-
çok iddiaya yer verilen
raporun eklerinde ise
Türkiye'nüı AlHM ka-
rarlannı uygulamaması
üzerine AK Bakanlar
Komitesi"nce alınan ara
kararlara yer veriliyor.
Raporda aynca, AK-
PA'nın yarınki oturu-
munda görüşülecek
olan karar tasansı öntas-
lağı da bulunuyor.
Taslakta Türkiye'de
son dönemde gerçekle-
şen anayasal ve yasal
değişikliklerin olumlu
karşılandığı belirtilirken
bu değişikliklerin Avru-
pa Insan Haklan Sözleş-
mesi'nin (AİHS) ihlal-
îerini önlemeye katkıda
bulunacağı kaydedili-
yor. Sağlanan ilerleme-
İere karşın bazı önemli
sorunlann çözümlene-
memesinden duyulan
üzüntü dile getirildigi
karar tasan taslağında
Türkiye'den atılması is-
tenen adımlar şöyle su-a-
lanıyor:
- Avrupa tnsan Hak-
lan Mahkemesi'nce
belirlenen tazminatla-
ra ilişkin ödemeler.
mahkemenin kararla-
nna uygun bir biçim-
de yerine getirilmesi
(90 dava);
- Adil olmayan yargı-
lamalann sonucunda
mahkûm olan başvuru
sahiplerinin yeni bir ge-
cikme ohnadan yeniden
yargılanması veya ben-
zer telafi edici önlemle-
nn alınması için yasal
düzenlenmelerin yapıl-
ması (Selim Sadak,
Leyla Zana, Hatip Dic-
le, Orhan Doğan);
- Başvuru sahipleri-
nin sivil ve siyasi hak-
lannın iadesi dahil ol-
mak üzere, sözleşmeyi
ihlal eden mahkûmni-
yetlerin sonuçlarının
derhal süinmesini sağ-
layacak yasal düzenle-
melerin yapdması (18
ifade özgürlüğü dava-
sı),
- Başta Terörle Müca-
deleYasası'nin uygulan-
masında olmak üzere,
ifade özgürlüğüne saygı
gösterilmesi için ek ya-
sal düzenlemelerin der-
hal gerçekleştirihnesi;
- Güvenlik güçleri-
nin eğitilerek ve etldn
önlemler geliştirilerek
sözleşmenin hayata
saygı ve işkencenin ya-
saklanmasına ilişkin
2'nci ve 3'üncü mad-
delerinin yeniden ihlal
edümesinin önlenmesi
için daha çok ilerleme
sağlanması (güvenlik
güçlerinin davranışla-
nna ilişkin 38 dava);
- Özellikle kaybolan
kişilerin sorunlannın
sözleşmeye uygun bir
biçimde ele alınması ve
Kuzey Kıbns'ta Rumla-
nn haklannın süren ih-
lallerinin durduruhnası
amacıyla "Kıbns Tür-
kiye'ye Karşı" davası
ile ilgili olarak somut
önlemler alınması;
- Zana dosyasına iliş-
kin gerekli yasal dü-
zenlemelerin daha faz-
la gecikmeden gerçek-
leştirilmesi.
Karar tasansı tasla-
ğında ayrıca Türki-
ye'nin AİHM'nin Rum
bayan Loizidou'nun aç-
tığı davaya ilişkin tazmi-
nat karannı uygulamayı
sürekli reddetmesinden
duyulan ciddi kaygılar
da dile geririliyor. Türki-
ye'nüı tutumunun, ulus-
lararası yükümlülükleri-
nin ciddi bir biçimde
göz ardı edilmesi anla-
mına geldiği sa\ıınulan
raporda, "Eğer Türki-
ye bu talebi yerine ge-
tirmezse, asamble, bu-
nun sürekli reddedil-
mesinin sonuçlannı O-
cak 2003 oturumunda
değerlendirecek" diye
yazılıyor. Tavsiyeler bö-
lümünde ise Türkiye
AİHM'nin kararlannı
uygulamaya çağnlırken
Türkiye'nin Loizidou
davasına ilişkin tutumu-
nu sürdürmesi halinde
AK Bakanlar Komite-
si'nce, Türkiye'nin
AK'ye üye katkısının
ele konulması ve günlük
ceza uygulanması dahil
olmak üzere. tüm gerek-
li önlemlerin alınması
isteniyor.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
bağlar mı bağlamaz mı bilemiyonjz" dedi. Şımdi
ANAP deniyor gibi yapıyor. Bu aşamadan sonra
partisel destekler öne çıksa da, partilerin blok ol-
ması zor...
Bu arayışları kendi doğasına bırakıp gümde-
min birinci sırasına yerleşen YSK kararlarına ve
AKP'yegeçelim...
Demokrasımizın ezeli hastalıklarından birisi de
olgulara değil, kişilere endeksli olması. örneğin,
Erdoğan-Erbakan olayında suçla değil, suçla-
nanlarla uğraşıyoruz. YSK. bu kışilerle ilgili karar
vermeden bırkaç gün önce kimi aday adaylannı
değişik nedenlerle eledi. Kimse ilgilenmedi. Çün-
kü Türkiye'ye demokrasinin gelip gelmedıği, ku-
rumların işleyişine değil kişilere bağlıydı. Erdoğan
aday mı, demokrasi geldi. Değil mi, gelmedı...
Bu aşamadan sonra ne olur, sorusunu başlık-
taki soruyla birleştirip sütuna yatıralım...
AKP'nin seçimlerden ilk ıkide çıkması halinde
iyimser senaryo şu:
Arkadaşlar koalisyon ortağı oluriar. Bu partinin
içinde merkez sağdan insanlar da var. Onlarla
dengeli bir hükümet kurulur. Zamanla kendi ta-
banlarıyla ters düşme başlar. Ancak iktidar tutka-
lı bunu yapıştınr. Türkiye'de bellı bir normalleşme
yaşanır...
Her yurtseverin özleyeceği bir tablo... Gerçek-
leşebilir mi? Çok çok zor. Yanılırsak, yanıldık de-
mek boynumuzun borcu olsun ama, AKP'nin
omurgasını oluşturan yapı, iktidara geldiği an Tür-
kiye'yi germeye başlayacak.
AKP'deki üç eğilim
Bu bağlamda ger-çekçi görünüm şu olur:
AKP'nin iktidara gelişinin ilk günleri sorunsuz
geçer. Zamanla usul usul denemeler başlar. Bun-
ların tümü, gündemdeki AB kılıfı altına sokulur ve
AB'a altından siyasetlerini yerleştirmenin yolları-
nı ararlar.
AKP'nin koalisyon ortağı onu frenler mi?
Sanmıyoruz. AKP, koalisyon ortağını sürükler...
Koalisyon ortaklığı konusunda da demokrasi-
nin rayına oturduğu ülkelerdeki uygulamanın ter-
si bir durumla karşı karşıyayız. Isveç'te seçim ya-
pıldı, sol kendi içinde sağ kendi içinde blok oluş-
turdu.
Bugün seçimlerin yapılacağı Almanya'da da
benzer yöntemle sandığa gidiliyor. Bizde ise sağ
ve sol partiler birbirıne düşman, karşıt partiler bir-
birine göz kırpıyor. Bu durum görünüşte sempa-
tik gibi de olsa, toplum psikolojisine ne ölçüde uy-
gun, bakmak gerekir.
AKP, toplumu ve devlet yapısını germeye baş-
larsa ne olur?
İlk çatlamalar AKP'nin içinde yaşanır. AKP üç
parça görünüyor:
1 - Erbakan'ı pasif bulup, daha etkin yöntemler-
le devlet olma hırsı içindekiler.
2- Erbakan'ın döneminin kapandığını düşünüp,
devletle çatışmadan bu safta iktidara gelinebile-
ceğine inananlar.
3- Merkez sağda siyaset yapmak isteyip, ANAP,
DYP ve MHP'de kendine değişik nedenlerle yer
bulamayanlar. Bulsa bile bu partilerden seçilme
umudu olmayıp AKP'ye gelenler.
İlk aşamada 3. grup kopar. Sanıyoruz bunların
sayılan 40'ın üzerinde. Ikınci ile birinci grup ara-
sında çekişme olur.
AKP'nin içinde bunlaryaşanırken dışında neler
olur?
Bugün AKP'nin iktidara gelmekte olduğunu dü-
şündüğü için ona yakfn durmaya çalışan medya
yeni iktidar arayışlarına girer.
Son üç dönemde hep yaşadığımız parti değiş-
tirmeler hızlanır.
Laiklik ve ülke bütünlüğü konusunda hassasi-
yetini her fırsatta dile getiren askerler ne yapar?
Başlangıçta gelışmeleri dikkatle izlerler ve siya-
setin dışında durmaya özen gösterırler. AKP, AB
sürecini öne koyup, laiklikle oynamaya başlarsa,
şu sözü duyar gibiyim:
- Laiklik ülkenin temelidir... Ne AB'si yaaa!
ankcum@ttnet.net.tr
ANAP lideri Mesut Yılmaz:
Vatan hainliğiyle
suçlandık
tLH.\N UYGUN
ADAPAZARI-.ANAP
Genel Başkaru ve Başba-
kan Yardımcısı Mesut
Yılmaz, Türkiye'yi 40
yıllık dava Avrupa Birli-
ği eşiğine taşıdığım, an-
cak "vatana ihanetle"
suçlandığını belirtti. Hiz-
met üretenlerin binbir
türlü suçlamayla engel-
lenmek istendiğini ifade
eden Yılmaz, "Atasözü-
müzün dediği gibi it
ürüyecek, kervan yürü-
yecek" dedi.
Başbakan Yardımcısı
Yılmaz, ENKA ve ÎN-
TERGEN ortakhğıyla
yapılan Adapazan-Gebze
doğalgaz santrallannın
açılış törenine, eşi Berna
Yılmaz ile birlikte katıl-
dı. Yılmaz, törende yaptı-
ğı konuşmada, Türki-
ye'deki en büyük enerji
yatınmlanndan ikisinin
hizmete açıldığını belir-
terek santrallann Türki-
ye'deki en büyük özel
sektör yatınmı olduğunu
söyledi.
Siyasi polemiklerin,
seçim ortamına girilme-
siyle yoğunlaşan tartış-
maların gelip geçici oldu-
ğunu vurgulayan Yılmaz,
"Maalesef zaten iyice
dar bir alana sıkışmış
olan siyaset kurumu laf
üretmeyi hizmet üret-
meye tercih etmekte-
dir" diye konuştu.
En çok eziyeti
ANAP'ın çektiğini iddia
edenYılmaz, şunlan söy-
ledi:
"Bu eziyeti kuruldu-
ğumuz günden beri çe-
kiyoruz. Ülkenin bir
ucundan diğerine 1500
kilometre uzunluğunda
otoyol yaptık, Yüce Di-
van'da hesap vermek
zorunda küdık. Türki-
ye'nin bilgi çağına geçi-
şinin altyapısı olan ha-
berleşme uydusunu
uzaya gönderdik, yaka-
mıza yapışılmak isten-
di. Hiçbir işe yaramaz
bir bataklıkta yılda 1
milyar dolar ihracat ya-
pacak fabrika kurul-
masını sağladık, soruş-
turma komisyonlannda
hesap vermek zorunda
kaldık. Türkiye'yi böl-
gesinin teknoloji üssü
yapacak bir projeye iv-
me kazandırdık, olnıa-
dık iftiralara maruz
kaldık. Ülkemizi her
gün daha da yaklaşan
enerji krizinden, karan-
lığa boğulmaktan kur-
tarmak için yeni proje-
leri hayata geçirdik, ba-
şımıza gelmeyen kalma-
dı. ÜIke>i 40 yıllık dava-
sı AB üyeliğinin eşiğine
getirdik 'vatana ihanet-
le' suçlandık."