Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLUL 2002 PAZAR
14 KULTUR kultur@ cumhuriyet.com.tr
m ^ UNESCO Kültür Bakanlan Toplantısı ile kültürleri koruma süreci başladı
Z/ünya belleğini anyorZEYTVEPORAL
BebekCamii'ninavlusunda, Şükran
Gûngör'ü son yolculuğuna uğurlar-
ken, duygularımıza anılar kanşırken,
birara IsmetAy, annesinin diünden düş-
meven bir cümJeyı söyledi. "Anılar, yaş-
hlann bastonuduıf
Anılar, yaşlılann bastonudur...
Tuhafbir biçimde bu cümle, tam da
o günJerde Istanbul'da Çırağan Sara-
yı 'nda gerçekleştinlen UNESCO Kül-
tür Bakanlan Yuvarlak Masa Toplan-
tısı'nda tartışılanlara sanki bir gön-
derme yapıyordu. Her ülke temsilci-
si kendi toplumlannın kolektif dene-
yimlerini, anılannı dile getirmekten
güç alıyordu sanki... Yalnız yaşlı ül-
keler değil, en genç ülkeler bile...
tki gün süren. ev sahipliğini UNES-
CO ve Türkiye Kültür Bakanlıği'nın
üstlendiği toplantıyı günü gününe siz-
lere yansıttığım için (17 ve 18 Eylül
tarihli Cumhuriyet) tartışılan konula-
ra ve toplantı sonunda kabul edilen
Istanbul Bıldırgesı'ne yeniden dön-
meyeceğim. Genel izlenimlerimi pay-
laşacağım.
Pünyaya açılmaK
"Somut Olmayan Kültörel Miras:
Kültürel Çeşidirjğin Bir Aynası" baş-
lığını taşıyan toplantıya 112 ülke tem-
silcisi katılmıştı. Bu temsilcilerin yak-
laşık yansı kültür bakanı (ldmi kültür
ve turizm, kimi kültür ve eğitim, ki-
mi kültür ve spor bakanı), diğer yan-
sı üstdüzey yöneticıydi. Toplantıyı, bü-
yük bir kısmı yabancı oîmak üzere
200 kadar gazeteci ve yüz kadar sıvil
toplum kuruluşu temsilcisi izledi. tki
gün boyunca bir radyo ve televizyon
ordusu tüm kameralan ve ses alma
aygıtlanyla Çırağan Sarayı'nda hazır
ve nazırdı.
Ancak gehn görün ki, Türkiye'nın
anlı şanlı medyası bu toplantıya hiç mi
hiç ilgi göstermedi. Meslektaşlanmın
iki gün boyunca harcadıklan çaba,
verdikleri emek, genel yayın müdür-
lerinin ördüğü duvarlara çarpıp çarpıp
geri döndü. Mükemmel organizasyo-
nu gerçekleştirenler, toplantıya birkaç
"popüler" manken çağırmayı akıl ede-
memişlerdi!
Evet şu sırada Türkiye seçimlere
omut Olmayan Kültürel Miras: Kültürel Çeşitliliğin Bir Aynası başlığını
taşıyan toplantıya 112 ülke temsilcisi katıldı. Bu temsilcilerin yaklaşık yansı
kültür bakanı (kimi kültür ve turizm, kimi kültür ve eğitim, kimi kültür ve spor
bakanı), diğer yansı üst düzey yöneticiydi. Toplantı îstanbul Bildirgesi'yle
sonuçlandı: Dünya kaybettiği belleğini yeniden bulabilme çabasına girişmişti.
endekslenmış durumda, kulaklar. göz-
ler yalnız politıkacılara, oy oranlan-
na çevrili ve Türkiye gittikçe kendi
içine kapanıyor. gözü kendinden baş-
ka bir şey görmüyor... Ama işte top-
lantıda ele alrnan en önemlı konıüar-
dan biri de buydu.
Kültürel mirası, somut olanmı ya
da somut olmayanını, yalnızca içini-
ze kapanarak, dış dünyayı yok saya-
rak sürdüremezsiniz, koruyamazsınız,
gelecek kuşaklara aktaramazsınız...
Bir ülkenin kendi sınırlan içindeki
ya da uluslararası arenada farİdı top-
İumJann kimliğini ortaya koyan kül-
türel bırikim, bu birikimin yansıma-
lan, bu birikimin sürdürülmesi, çağ-
daş evrensel değerlerle, insan hakla-
nyla, eşitlik ve demokrasi ilkeleriyle,
dayanışma, hoşgörü ve barış eylernle-
riyle örtüşüyordu. Kendi içine kapan-
mak, bu iJkekri yok saymaktı. Ve hiç-
bir toplum kendi içine kapanarak kül-
tür mirasını koruyamaz, geleceğe yö-
nelik yaratıcılık İcıvılcımını ateşleye-
mezdi.
300 bin nüfuslu Izlanda'nın da bir
milyan aşkın nüfuslu Hindistan'ın da
dünyaya açılması kaçınılmazdı.
"Küttürel mirasa ilgigöstermesi için
medya yeniden eğhilmeü'' bile denildi
toplantıda!
Başyapıt Hsteleri
Kültürel çeşitliliğin, çok kültürlülü-
ğün banşın garanrisi olduğu vurgu-
landıkça somut olmayan kültürel de-
ğerlerin korunması ağırlık kazandı.
Örneğin kaybolmakta olan diller, des-
tanlar, efsaneler. örneğin kaybolmak-
ta olan el sanatlan, örneğin elle tutu-
lur bir yapıdan çok, o yapıyı var eden
beceri, o yapıyı var eden gelenek, o ya-
pıya var eden ilişkiler...
Ancak burada ölü kültürleri yeniden
canlandırmak söz konusu değıl. Hele
hele her dille yeni bir ulus yaratmak
hiç değil... Doğa kendi yasalannı ye-
rinegehrmeyedevamedecek. Sümer-
lerin dilini yeniden de\Teye sokama-
yız ama diyelim âşıklar geleneğinin yok
olmasını önleyebilir, gelışmesini, ya-
ratıcı dinamiklere kavuşmasını sağla-
yabiliriz.
Nitekim, her ülke önümüzdeki yıl-
larda özellikle koruma merceği altına
almayı planladığı, öncelik tanımak is-
tediği "Başyapıuar" ya da "Yaşayan
Hazine-Yaşayan Değerler" gibi bir lis-
te hazırlıyor. Her ıkı yılda bir sunula-
cak listelerde, Türkiye'nin listesinde
Âşıklar Geleneği, Meddah. Hah ve
Kilimcilik, Ahilik Geleneği, Mevlevı
Müziği (hem sema, hem de semah) gi-
bı başlıkJar var.
Ancak hemen belirteyim, bunlar de-
ğişmez başhklar değil, sürekJi gelışe-
cek, süreç içinde yenileri eklenecek.
Kapanı; gecesi
Toplantırun kapanış gecesi Atatürk
Kültür Merkezi'nde yapıldı. Kültür
Bakanlığı ile Nâzım Hikmet Kültür ve
Sanat VakfVnın organizasyonunda Fa-
zdSay'ın "Nâzun" oratoryusu seslen-
dırildi. Önce Işık Yenersu'nun Türk-
çe, Tflbe Saran'ın Ingilizce sunumla-
nyla büyülenen konuklar, konserin
sonunda "Nâznn" eserini ayakta alkış-
lıyorlardı.
Oysa, şiirlerin Ingilizce çevirilen,
teknik bir anza nedeniyle altyazı ola-
rak verilememişti... Ancak sahne ar-
kasına gelen ve tekrar tekrar sanatçı-
lan kutlayan, özellikJe Şilili, El Sal-
vadorlu ve Ekvadorlu delegeler,
"Önemli olan duygudaşkk, müziğin
ve Türkçe her sözün anlanunı anla-
(tak, taa yüreğimizde hissettik" derken
eözyaşlannıtutamıyorlardı. ŞefNaci
Ozgüçe sanhyor, Genco Erkal'ı, pi-
yanodaki (aynı zamanda koro yönet-
menlerinden) İbrahim YazKi'yı öve
öve bitiremiyorlardı.
(Konuklar bir akşam önce Yıldız
Sarayı'ndaki Zuhal Yörganaoğhı'nun
Osmanirdan günümüze uzanan defi-
lesinin görkeminden de çok etkilen-
mışlerdi.)
"Pünya benim ailemdir
Bu toplantı, "İstanbul Bfldirgesi"yle
sonuçlandı ve bu bildirge ışleyen bir
süreci başlatmış oldu.
Bir bakıma dünya, kaybettiği belle-
ğini arama ve yeniden bulabilme ça-
basına gınşmişti. Şimdı bu bildirge
bir sözleşme taslağma dönüşecek ve
hükümetlere sunulacak.
Kültürel çeşitliliğin sonsuz bir zen-
ginlik olduğunu, birey ve toplumlann
kimliğini belırlediğini, devamlılığını
sağladığını, ancak kültürün yaşayan,
her an yeniden yaratılan bir olgxı ol-
duğunu vurguluyordu, tstanbul Bil-
dirgesi. Kültür mirasının çok çeşitli-
lıği korunurken ve gelecek kuşaklara
aktanlırken, tüm aktörler, tüm taraf-
lar, katılımcı olarak değerlendiriliyor-
du. Ve hükümetlerden, demokratik ka-
tılımı kolaylaştırması. sağlaması bek-
leniyordu. Sivil toplum örgütleri de
bunun denetimcisı olmalıydı.
"Düma benim ailemdir'' sözünün sık
sık tekrarlandığı bu toplantıdan ayrı-
lırken herkes şu düşüncede buluşmuş-
tu: Belleksiz toplumlann geleceği de
olamazdı.
Bence Ismet Ay'ın annesi "Anılar,
yaşhlann bastonudur" derken, "Bel-
leğimiz,geleceğirnizin bastonudur" da
diyordu.
A ÜLTÜR SANATSORUNLARIÎÇİN
Siyasipartilere çağrı
• Türkiye'de sanatın çeşitli dallannda faaliyet gösteren
59 sanat kuruluşunun oluşturduğu Özerk Sanat Konseyi
Girişim Kurulu, siyasi partileri kültür ve sanat alanınm
sorunlanna duyarlı olmaya, sanatın özerkJiğini
tanımaya çağınyor.
Artlstanbul2002-lstanbul Uluslararası Çağdaş Sanat Buluşması
Kültür ve sanat alanı, son yıllarda
giderek yoğunlaşan bir biçimde iki
noktadan sıkıştınlmaktadır. Biryan-
dan, devlet bütçesinde kültüre ayn-
lan pay azalırken, öte yandan, kültür
ve sanat alanını resmi bir zihniyetin
dar kalıplan içine hapsetme alışkan-
lığından bir türlü vazgeçilmiyor; sa-
natçının bağımsızlığı ve ifade özgür-
lüğünü hiçe sayan bir yakJaşımla sa-
nat alanı denetlenmeye, bağımsız sa-
59 örgüt var
Ozerk
Sanat
Konseyi
1995 yılında toplanan
'I. Saıiatçılar Kurulta>ı'ndan
doğan 'Ozerk Sanat konseyi
Girişimi'nin temel amacı,
sanatın özerkliğini güvence
altına alacak bir 'Türkiye
Sanat Kuruınu'nun
oluşturulması. Yazın,
tasanm, müzik, plastik
sanatlar, görsel- işitsel
sanatlar (sinema ve tv) ve
sahne sanatlan alanlannda
gruplaşan 59 kültür-sanat
örgütünün oluşturduğu
girişim, bu amaç
doğrultusunda örgütlerin
ortak çalışmalar yürürmesini
ve siyasal iktidarlann
baskıcı, yönlendirici
eğilimleri karşısında sanatın
bağımsızlığını savunmayı
hedefliyor.
nat ve kültür kurumlannın yaşam ala-
nı daraltılmaya çalışılıyor. Doğrudan
De\let'e bağlı sanat kurumlannda, ye-
nı bır yapılanmaya gitmek yerine, bu
kurumlann sanatsal bağımsızlığına
gölge düşüren baskıcı, keyfi ve kişi-
sel uygulamalar sürüp gitmekte.
Özel sektörün sanat alanına vere-
ceği desteğe vergi muafiyeti sağlan-
ması konusu hayata geçirilemedi. Si-
nema. konser, v.b. sanatsal etkinlik-
lerden alınan
4
eğlencerüsumu',sana-
ta destek fonlanna yönlendirilebile-
cekken, bu kaynak Hazıne"ye akta-
nlıyor.
Kültür Bakanlığı "nca verilen des-
tekler ise, kimi zaman kişisel değer-
lendirmelere bağlı kılınmış, kimi za-
man devlet memurlannın çoğunluğu
oluşturduğu komisyonlann eline bı-
rakılmış... Böylece. Avrupa ülkeleri-
nin tümünde geçerli olan normlar ve
ilkeler göz ardı edilmiştir. Oysa, ka-
musal desteğin yönlendirilmesinin
meslek alanlanndaki uzman kurulla-
ra bırakılması, sivilleşmenin ve de-
mokrasi kültürünün kaçınılmaz ge-
reğıdir.
Özerk Sanat Konseyi Girişim Ku-
rulu, önümüzdeki seçimler sonucu
oluşacak hükümetten, kültür-sanat
alanına kamusal desteğin artrnlarak,
'kültür'e aynlan payrn genel bütçe-
nin en az yüzde 1 "ine ulaştınlması ile
sivil toplumun güçlenmesine ve sa-
nat alanının demokratıkJeştırilmesi-
ne olanak \ erecek yasal düzenleme-
ler yapılmasını talep ederken, tüm
siyasi partileri - Anayasa güvencesin-
de, kamu ile sanat alanlannın ilişki-
sini düzenleyecek özerk "Türldye
Sanat Kurumu"nun oluştunılması
gereğini program ve seçun bildirge-
lerine katarak - bu çağnya somut des-
tek vermeye çağırmaktadır.
Özerk Sanat Konseyi Girişim Ku-
rulu: Rutkay Aziz /Mehntet Güler-
yüz ı' Fuat Güner /Başar Sabuncu
/ Vecdi Sayar / Öner Yağcu
Etkinlik
kapsamında
düzenlenen
resim
yanşmasmda
birinciliği
üçgenç
sanatçımn
yapttları paylaştı:
Ahmet Can Emet
(solda), Derya
Altinel (sağda),
Özgür Yahm
faltta).
Genç sanatçıya yatırımKültür Servisi - 'Yaşasın sa-
nat!' sloganıyla yola çıkan. Artîs-
tanbul 2002-İstanbul Uuslara-
rası Çağdaş Sanat Buluşması. 24
EylüPde. Lütfi Kırdar Kongre ve
Sergi Sarayı, Rumeli Salonu'nda
başlayacak.
Ana teması 'Empati' olarak
belirlenen ve 70 bin sanatseve-
nn izlemesi beklenen Art Istan-
bul 2002, SanatGalericileriDer-
neği ile İkon AŞ tarafından dü-
zenleniyor. 29 Eylül'e değin sü-
recek olan Art Istanbul 2002'de
resimden yerleştirmeye (ensta-
lasyon), video art gösterilenn-
den sanat içerikli konferanslara
ve bir eğitici work shop'a kadar
çeşitli sanat etkinlikleri yer alı-
yor.
Öncelikli amacı daha genış kitlele-
ri sanatla tanıştırabilmek olan Art Is-
tanbul 2002, bu buluşmayı sadece
Türkiye ya da Istanbul'la sınırlı bir or-
ganizasyon olarak planlamamış; yurt-
dışından 9 galeriyîe birlikte 75 sanat
galerisi katılırken New York Soho'dan
Luhring Augustıne Galensi'nin sahı-
bi Roland Augustine 'Bugünün Çağ-
daş Sanat Dümasında Sanat Galeri-
lerinin Rolü' konulu bir konferans ve-
recek. Roma La Sapienza Cniversi-
tesi Çağdaş Sanat Tarihi bölümünde
ordinaryus profesör olarak görev ya-
pan Simonetta Lıcc'un, îtalyan Kül-
tür Merkezi'nin katkılanyla vereceği
konferansın konusu ise: Dizayn Te-
orisi, Tarihi ve Çağdaş Sanatla Etki-
leşimi
Ödül kazananlar belirlendi
Artlstanbul 2002 Uluslararası Çağ-
daş Sanat Buluşması kapsamında,
Türkiye'deki genç ressam ve eleştir-
menleri desteklemek, onlan gelecek-
te yapacakJan çalışmalarda yürekJen-
dirmek amacıyla da Genç res-
sam ve Genç Eleştirmen yanş-
malan düzenlendi. 33 yapıtın
katıldığı resim yanşmasında Öz-
gür Yaüm. Ahmet Can Emet.
DeryaAltmel Genç Sanatçı ödül-
lerini; NesKhan Devrim ise Genç
Eleştirmen Ödülü'nü kazandı.
Modern müzecilik kavramını be-
nimseyerek sanatın gelışimi
amaçlı çok önemJi bir yatınm
yapan Sakıp Sabancı Müzesı'ne
de ülkemize sanat alanmda yap-
hğı katkıdan dolayı, 24 Eylül'de
yapılacak açılış kokteylinin so-
nunda, Artİstanbul Sanat Ödü-
hl verilecek.
Düzenlenecek etkinlikler bun-
larla da sınırlı değil. ÎKSV ken-
di standında, her gün bir ünlü
sanatçıyı ziyaretçilerle buluşturacak.
Bu sanatçılann arasında Zuhal Olcay,
Zeki Demirkubuz, Türkan Şoray ve
Kerem Görsev bulunuyor. Sakıp Sa-
bancı Müzesi de etkinlik boyunca,
bünyesinde kurulan, resim restorasyo-
nu laboratuvan ile orijinal resim tes-
pit ve belgeleme çalışmalannı tanıta-
cak.
YakJaşık 1500 sanatçımn 3 bıne ya-
kınyapıtı Istanbullulara sunulurken tı-
caret hacminin 1 milyon USD'yi ge-
çeceği hesaplanıyor.
Tabloları boyu kadar
• ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) -
Yıllardır Ahnanya'da yaşayan ve
1996'dan bu yana resim yapan Ilknur
Uludağ, Türkiye deki ikinci kişisel
sergısini Antalya'da açtı. Boyu yaklaşık
90 cm olan Uludağın, neredeyse kendi
boyunda tablolardan oluşan sergisi büyük
ılgı gördü. 32 yaşındaki ressam, küçük
yaştan beri resme ilgi duyduğunu. ancak
1996'dan bu yana profesyonelce
çalıştığını söyledi. Tabloîannı yaparken,
adeta dünyadan uzaklaştığını söyleyen
Uludağ, "Bır resim eğitimi almadım.
Tamamen kendi çabamla, Almanya'da
iki kişisel sergı açtım ve pek çok karma
sergiye katıldım. Bu da Türkiye'deki
ikinci kişisel sergim" diye konuştu.
Uludağ'ın, karakalem ve suluboya
30 resminin bulunduğu sergi.
Aydın Kanza Parkı'nda eylül sonuna
kadar görülebilecek.
Kanasu'nun kîtabı Ingilizcede
• Kühür Senisi -
Bilge Karasu'nun
Metıs
Yayınlan'ndan
çıkan kitabı
'Troya'da Ölüm
Vardı" Ingilizceye
çevrildi. Karasu,
Pegasus Edebıyat
Ödülü'nü
kazandıktan
sonra 1994
yılında da 'Gece'
romanı Lousıana State University Press
tarafından yayımlanmıştı. Aron Aji'nin
çevırdiği Troya'da Ölüm Vardryı,
ABD'nin en saygın yayınevlerinden City
Lights Books bastı. Şair Lawrence
Ferlinghetti'nin 1955'te kurduğu yayınevi
yenilikçi, özgürlükçü fikirlere
yakınlığıyla tanınıyor ve yılda sadece
titizlikle seçilmiş on kadar kitap basıyor.
Aji şimdi de, Bilge Karasu'nun New
Directions Yayınevi tarafından basılacak
olan 'Göçmüş Kediler Bahçesi' yapıtını
çeviriyor. Karasu'yu 'Türkiye'nin en
ilginç, en yaratıcı ve en sevilen modern
yazarlanndan biri' olarak tanıtan ABD
basınında 'Troya'da Ölüm Vardı' şıirsel
dili ve güzel imgeleri için övülüyor,
kitabın büyüleyici bir okuma serüveni
sunduğu belirtiliyor.
"80 Sonrası Gençlik' sergisi
• Kültür
Servisi -
Taksım Sanat
Galerisi
2002-2003
sanat
sezonunu
Büyük
Salon'da
Serhat
Özşen'in
fotoğraf
sergisiyle
açıyor.
30 Eylül'e dek sürecek olan sergi, 12
Eylül 1980 sonrasında, '83 seçimleriyle
birlikte yeni bir döneme giren
Türkiye'nin değışen ekonomik. siyasal ve
yapısal değerlerinde doğmuş veya
büyümüş genç kuşağın profilini ortaya
koyarken bu dönemin gençler üzerindeki
etkisini sorguluyor. '80 Sonrası Gençlik'
başlıklı sergi, 3 yıllık bir sürede stüdyo
ortamında çekilmiş portrelere yer veriyor.
Sergi fotoğraflanna, Mine G.
Kınkkanat'ın konuya uygun yorumlan
eşhk ediyor. (212 243 14 01)
Gevaş'ta tiyatro salonu
• GEVAŞ(AA)-Ge\aş
Kaymakamhğı'nca yenilenen Halk Eğitim
Merkezi Salonu, Van Devlet Tiyatrosu'nun
(VDT) sağladığı ışık sistemiyle bu yılki
etkinliklere hazır hale getirildi. Gevaş
Kaymakamı Ibrahim Halil Çomaktekin,
30 yıldır kullanılamayan salonu, iki yıldır
yürütülen çalışmalarla yeniden
düzenlediklerini söyledi. Çomaktekin.
çalışmalann ardmdan VDT'nin desteğiyle
yapılan ışıklandırma sistemiyle ilçedeki
tiyatro altyapısının tamamlandığını
belirterek, "Ge\aş, burıdan sonra tiyatro
konusunda kendinden söz ettirecek. Burada
yapılacak her türlü etkinlik, ınsanlann
sosyalleşmesi açısından büyük önem
taşımakta" dedi. Salondan, son 8 ayda 31
bin 370 kişınin yararlandığına dikkat çeken
Çomaktekin, VDT'nin turne kapsamında
bütün oyunlannı Gevaş'ta sahnelemesinin
ilçenin sosyal gelişimine büyük katkısı
olduğunu voırguladı.