13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 7 EYLÜL 2002 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 1 ölü. 4 yaralı Diyarbafar'dald müdkhole elbombası • Diyarbakır'da "Madam Butterfly" adlı eğlence mekânmda patlayan el bombası 1 kişinin yaşammı yitirmesine neden oldu. Polis olayla ilgili araştırmalannı sürdürüyor. DtYARBAKIRfCum- ran 4 kişi de ağır yara- SÖZÇİZGİNİN Turhan Selçuk huriyet Bürosu)-Diyar- bakır'da "Madam But- terfly'' adlı eğlence me- kânında önceki gece geç saatlerde bir el bomba- sınınpatlaması sonucu 1 kişi öldü, 4 kişi de ağır yaralandı. Önceki gece saat 03.00 sıralannda Lıse Cadde- si 6. Sokak'taki Madam Butterfly adlı müzikho- lün sahibi olan Sabahat- tinÖzdetnir ve arkadaş- lan, nereden elde edildi- ği saptanamayan bir el bombasını kurcalamaya başladı. Bu sırada bombanın patlamasıyla Özdemir olay yerinde yaşamını yitirdi. Aynı masada otu- landı. Yaralılar Dicle Üniversitesi Tıp Fakül- tesi Araştırma Hastane- si Acil Servisi'ne kaldı- nldı. Patlama sonucu mü- zikholde büyük tahribat yaşanırken polis olayla ilgili kapsamlı bir soruş- turma başlattı. Emniyet birimleri, da- ha çok el bombasının na- sıl elde edildiği konusu üzerinde duruyor. Polis yetkilileri olayın siyasi bir bağlantısı ol- madığını belirtirken mü- zikholde el bombası pat- lamasının yanı sıra si- lahlı çatışma yaşandığı iddialan üzerinde de du- ruluyor. Fransız L'Atalante gemisi denizin dibini tarayacak, faym oluşturduğu yamaçlan inceleyecek Marmara içinyeniumut Uğurlu'nun oğluna • Istanbul Haber Servisi - Uluslararası uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı gerekçesiyle aldığı ceza nedeniyle halen cezaevinde bulunan Abuzer Uğurlu'nun oğlu Mehmet Ali Uğurlu, Beykoz'da SfT alanına 2 ayn kaçak villa yaptığı gerekçesiyle gözaltına alındı. tl Jandarma Komutarüığı'ndan aldınan bilgiye göre, Çavuşbaşı „, -,, Baklacı Köyü Cumhuriyet ^ijnu Caddesi'nde, SlT alanına 6 ayn : --,z kaçak inşaat yapıldığı belirlendi. \ Jandarma ekipleri, 2 ayn villanın , sahibi olduğu gerekçesiyle Uğurlu i ile diğer kaçak inşaadann sahipleri { olan Aydın Bal, Osman Toka, Nihat Onıç ve Ibrahim Şimşek'i göz altına aldı. Radyo Banş 8 yaşında • tstanbul Haber Servisi -Marmara Bölgesi'nin ilk türkü radyosu olan Radyo Banş, 8. kuruluş j yıldönümünü kutladı. FM 107.0 l frekansından yayın yapan Radyo • Banş'ın Avcılar Bener Turistik : Tesisleri'nde düzenlediği 8. yıl i yemeği Yönetim Kurulu Başkanı Ali Rıza Erkan'm konuşmasıyla 1 başladı. Sabahat Akkiraz ve Emre Saltık konserinin ardından yeni yayın dönemi tanıtıldı. Kadrosunu Miyase Ilknur, Nazım Alpman, j Mehmet Güç, Mustafa Dolu, Atilla i Kızıltan, Mustafa Şapçı, Recep 1 Yener, Nejmi Aykar ve Ismail Pehlivan gibi gazetecilerle genişleten Radyo Banş, 8. yılda } müzik programlan dışuıda haber ve ; sohbet programlannda da yeni yayın dönemine iddialı girdi. On Numara'da 6 taJihli • ANKARA (AA) - On Numara Oyunu'nda kazanan numaralar, '5, i 10,12,15,17,21,24,25,26,32, i 33.34,37,40,42,46,47,52,55, 65.68,76' olarak belirlendi. Bu numaralardan 10'unu bilen 6 kişi 10 milyar 831 milyon 450 biner lira. 9 bilenler 443 milyon 350 biner lira, 8 bilenler 29 milyon 350 biner lira, 7 bilenler 3 milyon 300 biner lira, 6 bilenler 500 biner lira, : hiçbir numarayı doğru tahmin t edsneyenler ise 350 biner lira : kazandı. Kıyrt taröıi uzattıldı \ | ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) : -Milli Eğirim Bakanlığı, sınavla | öğıenci alan liselerin kayıt tarihinin | 22Eylül'ekadaruzatıldığını bikürdi. Sürenin, kontenjanlann drimaması nedeniyle uzatıldığı öğrenildi. Ankara'da operasyon • \NKARA (Cumhuriyet Birosu) - Ankara Emniyet Mâdürlüğü Kaçakçılık ve Oşanize Suçlarla Mücadele Şıie Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, toplu silah kaçakçılığı ve tdJiitle haksız menfaat temini' sujlanna kanşan 12 kişiyi yaialayarak gözaltına aldı. • L'Atalante gemisinin içindeki insansız denizaltı, deruz tabanının yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve video görüntülerini alacak. Bu görüntüler üzerinde yapılacak değerlendirme ile olası Marmara depreminin büyüklüğü ve şiddeti de kesinlik kazanacak. tstanbul Haber Servisi - Fransız Deniz Araştırma Enstitüsü'ne (1F- REMER) ait L'Atalante gemisi Mar- mara Denizi'nde araştırma yapacak. TÜBÎTAK Marmara Araşhrma Mer- kezi Müdürü Prof. Dr. NatiGörür ge- minin yapacağı bilimsel çalışmalar- la bugüne dek ortaya konulan Mar- mara fayı ilgili düşünceleri ya ispat- layacağını ya da doğru olmadığını göstereceğini söyledi. Istanbul'a dün gelen Fransız L'Ata- lante gemisi ile deniz altında fayın oluşturduğu yamaç ve topoğrafya be- lirlenecek. Prof. Dr. NaciGörür'ün koordinatörlüğünde yapılacak araş- tırmada, Fransız bilim adamlannın yam sıra İTÜ'den Prof. Dr. Mah- mırt Çağatay, TÜBtTAK'tan Doç. Dr. Serdar Özalaybey de buluna- cak. Marmara Denizi'nde bir ay bo- yunca görüntü alıp örnek toplaya- cak olan L'Atalante, 17 Ekim'de Türkiye'den aynlacak. L'Atalante gemisinin içindeki insan- sız denizaltı, deniz tabanının yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve video gö- rüntülerini alacak. Bu görüntüler üze- rinde yapılacak değerlendirme ile olası Marmara depreminin büyüklü- ğü ve şiddeti de kesinlik kazanacak. Marmara depreminin ardından Marmara Denizi yerli ve yabancı bi- lim adamlan tarafından incelenme- ye alınmış ve bugüne dek yapılan Marmara Denizi'nde daha önce de bir çok sismolojik araşnrma vapıbnıştL Suroit gemisinin yapüğı araşörmalar Marmara'daid faylar hakkında önemli ipuçlan elde edilmesini sağlamışn. Prof. Dr. Naci Görür'ün koordinatörlüğünde \apüacak araşnrmada, Fransız bilim adamlannın yanısıra İTÜ'den Prof. Dr. Mahmut Çağatay, TÜBİTAKtan Doç. Dr. Serdar Özalaybey de bulunacak. araştırmalarda, 1912 depremine ne- den olan faylanmanın, deniz altmda Tekirdağ çukurluğuna doğru devam ettiği, Çmarcık çukurluğunu güney- den sınırlayan tmralı fayının normal bileşeninin, egemen bir aktif fay ola- bileceği sonuçlanna ulaşümıştı. Marmara Denizi'nde yürütülen ça- lışmalarda 12 bin yıl önceki kıyı çiz- gisi belirlenmışti. Bu çalışmalarla 12 bin yıl içinde meydana gelen dep- remler hakkında önemli ipuçlan el- de edılmişti. ««•"*. ^ f TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM), Italyan, Fransız araşhrma gemileri ile Marmara De- nizi'nde bilinmeyenleri gün ışığuıa çı- karmak için çeşitli araştuTnalar yap- tı. MTA Sismik-1 ile başlayan, Ital- yan Uraina gemisiyle devam eden araştırmalar, geçen ağustos ayında Fransız Le Nadir gemisiyle tamam- landı. En son inceleme yapan Le Na- dir gemisi, denizin 10 İalometre de- rinliğine inilerek faylann durumu ve gidişahnı belirledi. Prof. Dr. Naci Görür, yapılan araştırmalarla ilgili yaptığı değerlendirmede şu bilgileri vermişti: "ÇahşmalarsırasındaTuz- la bölgesine daha fazla önem verifiyor. 1894 IstanbuJ depreminin kesin yeri- nin bflmmemeg, TuzJa'nmöneminida- ha fazla arttmyor. Bu denizimizde ne derecede tsunami olup olmayacağı. kaç metre olacagı, nereyi etkileyeceği şekfinde yaklaşnnlar sergUeyeceğiz.*' Ekonomik, Sosyal ve Kültürel îşbirliği Konseyi: Sorun toplu taşıma ve yeni iskelelerle çözülür Istanbul trafiği deııizle nefes alacaktSTANBUL (AA) - Istanbul Eko- nomik, Sosyal ve Kültürel îşbirliği Konseyi (Istanbul Konseyi), kentte kördüğüme dönen trafik sorununa çözüm getirmek üzere kollan sıva- dı. Istanbul Konseyi'nin 4. Dönem Eş Başkanı, Istanbul Defterdan Ka- dir Boy, Istanbul Valisi Erol Ça- kır"ın başkanlığını yaptığı Kon- sey'in, "trafiğin sorunlân ve deniz trafiğinin payuun artirtlmasr ko- nusuna ağırlık verdiğıni kaydetti. Boy, Istanbul'un 260 kilometre kıyı şeridine sahip olduğu dikka- te alındığında, kentteki yoğun tra- fik yükünü azaltacak alternatif çö- zümlerden birinin denizyolu ol- duğunu söyledi. u İstanbuL denizle bu kadar ic içe olmasına karşın onun nimederin- den az yarartanılmaktadır" diyen Boy, toplu taşımacılıkta karayolunun payının yüzde 89, denizin payının ise yüzde 4 olduğuna dikkatı çekti. Ildeki toplu taşıma sisteminin ye- tersizliği nedeniyle özel araç kulla- nnnının yaygın olduğunu söyleyen Boy, ulaşımda özel oto kullanımının yüzde 30, toplu taşıma araçlannın yüzde 42 pay aldığına işaret etti. Ka- dir Boy, Boğaz köprülerinden geçiş yapan taşıtlann yüzde 85'ini özel otomobillerin oluşturduğunu, iki köprüden karşıhkh geçişler dahil ol- mak üzere günlük ortalama 366 bin aracın geçiş yaptığını belirtti. Boy, toplu taşımacıhğın yaygın- laştırüması gerektiğini, bu açıdan deniz ulaşımının önemli avantajlar sunduğunu vurguladı. Kadir Boy, ulaşım sistemi içinde yüzde 4 olan denizyolunun payının, en kısa zamanda yüzde 10'lara çı- kanlması gerektiğini kaydetti. Denizyoluyla yolcu taşımacılı- ğını arttıracak önerilerini de açık- layan Boy. yeni iskelelerin ve hat- lann açılmasının, denizyolu ula- şım payının arttınlması açısından önemli olduğunu, örneğin Harem, Kartal ve Bostancı'dan da Avru- pa yakasına ulaşımm sağlanması- nın hem Kadıköy'e gelen, hem de bogaz köprülerinden geçen araç sa- yılannda önemli düşüşler sağlaya- cağını belirtti. Köpek robotiardan (Aibo) ohışan taknnın kendi kameralan var. Kameralarm görüntüsü telsiz iletişimiyle bilgisavara aktanbyor. Aynca, mikrofbnlan \e ısıya duyaruhklan da kullanılabiliyor. (Fotoğraf: AA) Robodardan kurulu 'AKUT' tSTANBUL (AA) - Boğazıçi Üniversitesi (BÜ) Bilgisayar MühendisJiği Bölümü Yapay Zekâ Laboratuvan'nda, robotiardan oluşan arama-kurtarma ekibi kuruhnasına ilişkin çahşmalar yürütülüyor. Laboratuvar sorumlusu Doç. Dr. Levent Akın, temelleri 1998 yılında Japonlar tarafından atılan u Robonarla Arama-Kurtarma Projesi"nin, bu alandaki çahşmalara katkı sağlamayı amaçladığını belirtti. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ İnkılap Tarihi Enstitüsü Ankara Universrtesi'nin rektörü, Sayın Prof. Dr. Nus- ret Aras'tan bir mektup aldım. Ankara Üniversitesi Türk inkılap Tarihi Enstitüsu'yle iigilj olarak, 27 Ağustos 2002 tarihinde yazdığım bir yazıda dile getirdiğim noktalan, kendilerince yanrtlıyor. (Eğer Sayın Rektör, bu noktalan "köşemde düzeltmemi" istemese, bu yazıyı hiç yazmaz ve kendilerine bir mektupla yanıt verirdim.) Sayın Aras, AÜ Yönetim Kurulu üyelerinin son de- rece üzüldüklerinden bahisle; yazımdaki yanlışlıkla- nn, bir öğretim üyesi tarafından telefonla yanlış bilgi- lendirilmemden kaynaklandığına inandıklarını vurgu- luyor, olayiarı ve durumu bir de kendi açılanndan ay- dınlatıyor. Fakat aşağıda da görüleceği üzere, pek de farklı şeyler dile getiremiyor. 1) Sayın Rektör, °DİI ve Tarih-Coğrafya Faküttesi'nde bulunan arşiv ve sergi bölümünün yerinde olduğu- nu ve orada kalacağını bizden öğrenırdinız" demek- te. Dogrudur, fakat ben bunun aksine bir şey söyle- medim ki... Zaten Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü oradan oraya savrulurken, kendisine tahsis edilen binalarda, bu arşivi koyabilecek yer yoktu. Söz konusu binalar- da çok sayıda doçentlik sınav jürisine katılan biri ola- rak, bunu görmemem mümkün mü? 2) Sayın Rektör, Tıp Fakültesi kampusundaki eski yerin, müstakil bir bina olmadığını veSağlık-Kültürve Spor Daıre Başkanlıgı içinde birkaç odaya yerteşilmiş olduğunu, yazıyor. Bunu da biliyorum. Fakat konum açısından, müstakil idi. Sayın Rektör şöyle devam ediyor: "Bu yer öğren- ci ve öğretim elemanlanna hizmet eden eczanenin sıkışıklığının giderilmesi ve polikliniğin genişletilme- si için gerekli idi. Bu nedenle Enstitü, alınan bir Yö- netim Kurulu karan ile daha önce Ziraat Fakültesi ög- rencilerince hazıriık sınrfı olarak kullanılan yere nak- ledilmiştir. Burası ayn girişi olan ve eskiden kullanı- landan daha geniş olan biryerdir." Mutlaka dogrudur da, kimi öğretim üyeleri bu du- ruma neden ıtiraz ediyorlar acaba? (Bu arada Ziraat Fakültesi öğrencilerinin hazıriık sınıfı olduğunu da öğ- renmiş oldum. Demek ki AÜ Ziraat Fakültesi de ya- bancı dille eğitime geçmiş...) 4) Sayın Rektör, "...Buraya taşınmanın birnedeni de hemen yanıbaşında aynı bahçe içinde Ankara'ya gelişınde Atatürk tarafından kullanılan bir binanın da olması ve buranın da Enstitü'ye verilmesinin dü- şünülmesidir" demektedir. Bir önceki cümlede de "Küçük bir onanm gerekli idi ve bunun yapılması için de zaten karar verilmiş- ti" deniyordu. Sayın Rektör beni bağışlasınlar ama, "...düşünül- mekte...", "kararverilmişti..." vb. gibisinden ifadeler, bana pek güven vermiyor. Eğer düşünüyor idiyseniz, karar vermişseniz, neden uygulamadınız? Atatürk'ün "kullandığı" bina ifadesı, çok dikkatimi çekti. Atatürk'ün Ankara'ya ilk geldiğınde, Istasyon'da- ki bir küçük binada kaldığını ve daha sonra Çanka- ya'daki bağ evine geçmeden önce, Keçiören'de bir başka bağ evinde kaldığını bilinz. Gençliğimde, bu bağ evinin nerede olduğunu çok aramış, fakat bulamamış- tım. Kimileri, "O ev çoktan yıkıldı" demişler; kimileri de, bu binanın şimdiki Meteoroloji bahçesi içinde ol- duğunu dile getirmişlerdi. Fakat ben ulaşamamıştım. EğerAnkara Universrtesi'nin Yönetim Kurulu'nun sa- yın üyeleri bu evi buldularsa, gerçekten çok teşekkür ederim. 5) Sayın Aras, "Eğer eski bina da Yüce Atatürk ve Cumhuriyetimizle ilgili bir anı, bir miras olsa bu de- ğişiklik kesinlikle düşünülmezdi" diyor. (Imla hatala- nnadokunmadım...) Tıp Fakültesi içindeki binanın, herhangi bir anı de- ğen olmadığı açıktır. Fakat Dil ve Tarih-Coğrafya Fa- kültesi içindeki Enstitü, bir biçımde orada bırakılabi- lirdi. Artan öğrenci sayısına da, başka çareler düşü- nülürdü. Sayın Rektör mektubunun sonunda, "...Bu kam- pusta çalışan 550 öğretim elemanı bu yayın karşı- sında çok üzülmüşlerdir" diyor. Işte buna çok şaşır- dım. Eğer değerii meslektaşlarımı üzdüysem, içten- likle özür dilerim. Ama böyle bir amacım, asla yoktu. Fakat eğer tahsis edilen mekân işe yarar bir mekân olsaydı, kendi "hazıriıksınıflannı" (artık neyin hazırlı- ğıysa), oradan almazlardı. Kaldı ki; bir kampus içindeki bir binanın alt katla- nndaki olumsuz koşullann dile getirilmesinin, o bina- nın üst katlanndaki insanlan ve aynı kampustaki kom- şu binalara yerleşmiş olanları neden üzdüğünü, an- layabilmem mümkün değildir. Doğrusu, bu mantık karşısında biraz da şaşırdığımı ifade etmek isterim. Fakat tüm aynntılar bir yana, Ankara Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun sayın üyelerinin ve Sayın Rek- tör'ün, bu konudaki hassasiyetlerine çok memnun ol- dum ve müteşekkir kaldım. Bu hassasiyet çerçeve- sinde alınacak kararlarla, gerçekten Atatürk'ün mira- sı olan Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Ensti- tüsü'ne, yakışır bir mekân bulunacagına yürekten inanıyorum. Cezaevlerine yeni uygulama Çelikel'den 'ikna' genelgesi ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Adalet Bakanı AysdÇeükeL te- rör ve çıkar amaçlı suç örgütü üyelerinin de ce- zaevlerindeki ortak et- kinliklere kahlımlarnıı sağlamak üzere, psiko- sosyal senislerden et- kin olarak yaralandınl- masını istedi. Çelikel, cumhuriyet başsavcılıklanna gön- derdiği genelgede, ceza- e\r lerindeki terör ve or- ganize suç örgütü üyele- rinin kapalı ve açık spor alanlan, çok amaçlı sa- lon, kreş, kütüphane ile işyurtlan ve çalişma atöl- yelerinden yararlandır- ma ilkelerinin genelge- ler ile düzenlendiğine işaret etti. Çelikel, etkin- Uklerden en az birine ka- tılan hükümlü ve turuk- lulardan isteyenlerin, se- çici komisyonca tespit edilecek 10 kişiyi aşma- yacak gruplar halinde, haftada 5 saati aşmamak üzere sohbet amacıyla bir araya getiribneleri- nin genelge ile düzen- lendiğini kaydetti. Çeli- kel, terörve çıkar amaç- h suç örgütü üyelerinin ortak etkinliklere katı- hmlannın arttınlması amacıyla görevli perso- nelin, bu etkinliklenn önemi konusunda bilgi- lendirilmesini istedi. Çelikel, hükümlü ve tutuklulann ortak etkin- liklere katılımlannı sağ- lamak amacıyla psiko- sosyal servislerden de etkin olarak yararlanıl- masuıın önemine işaret ederek, gruplann oluşu- munda titiz dawamlma- sı için gerekli önlemle- rin alınmasını istedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle