Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 ^AĞUSTOS 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
'Tol'suz Olimpiyat Stadı'nın yer seçimiyle ilgili yapılan eleştiriler dikkate alınmadı
Sorun 'plan'sızlık
ANTALYA-tZMlR ÇEKİŞMESÎ
Bakanların
Formula 1
pistiyarışı
Haber Merkezi - Formula 1
yanşlan için pist
seçimi bakanlan
karşı karşıya
getirdi. Devlet
BakanıTunca
Toskay yanşlann Antalya'da yapılmasının
Türk turizmine sınıf atlatacağıru belirtirken
Kültür Bakaru Suat Çağlayan ise Formula 1
için en uygun kentin lzmir oldnğunu söyledi.
Uluslararası Formula Federasyonu (FIA), eylül
ayı ortalannda Formula-1 yanşlannın hangi
kentte yapılacağı konusunda son karan
vereceİc. Batı Akdeniz Ekonomisini Geliştirme
Vakfi üyesi 19 oda ve borsa başkanı Devlet
Bakanı Toskay'ı ziyaret ederek Formula 1
yanşlannın Antalya'da düzenlenmesi için
yardım talebinde bulundu. Toskay,
Antalya'nın bu alanda rakipsiz olduğunu
belirterek şöyle devam etti: "Turizm
sektörûnde en önemli sorun yatak başına
alman paranm düşük olnıasıdır. Çözüm,
Antalya'nın imajım yukanya geçmek. F l'in
Antalya'da yapıbnası turizme sınıf aüaür."
Kültür Bakanı Prof. Dr. Suat Çağlayan ise
Formula 1 için Türkiye'de koşullan en uygun
kentin Izmir olduğunu vurgulayarak "İstanbul
hiçbir şeyiyle uygun değiL Antalya da turizme
doymuş durumda*" dedi. Çağlayan, "Selçuk
gerek ulaşım olanaklan, gerek tarihi ve turizm
değerleri açKmdan en uvgun durumda. Üsteük
bir de Meryemana var. İnanç turizmi açısmdan
önemli bir avantaj" diye konuştu.
i ı - - - İ
KUMBUUDAN TEPKÎ:
Aklımızıpeynir
ekmekle miyedik?
ANTALYA (Cumhurtjet) - Antalya
Büyükşehir Belediye Başkanı Bekir Kumbul,
Formula 1 yanşlannın Antalya dışuıda bir
başka şehre verilmesinin, Türkiye'ye
yapılacak en büyük yanlış olacağını söyledi.
Kumbul düzenlediği basın toplantısında,
Formula 1 yanşlan konusundaki gelişmeleri
ve düşüncelerini aktardı. Bazı gazetelerde
Formula l'in Kırşehir'e verileceğinin
yazıldığını ve Makbuk Sevsal adh bir kadının
Türkiye Otomobil ve Motor Sporlan Derneği
(TOMSFED) ile 1 milyar dolarlık teminat
mektubu karşılığında anlaşma yaptığının iddia
edildiğini vurgulayan Kumbul, Formula 1 'in
Kırşehir'de yapılmasının hayalden öteye
gitmeyeceğini öne sürdü. Kumbul şöyle
konuştu."Formula l'in Kırşehir'de yapüması,
aktın peynir ekmekle yenilmesi gibi bir şeydnf
Antalya dünyanın en uygun yeri'
Formula l'in yapılabilmesi için ilkkoşulun, o
kentte 150 bin yataklı otel zinciri
bulunmasının olduğuna işaret eden Kumbul,
Antalya'da 400 bin yatak olduğunu belirtti.
Sözlerini, "Makbule Sevsal Hanım, yannm
yapmak istiyorsa Antah/a'ya gelsin. Kırşehir'e
yardım etmek istiyorsa başka alanlara
yönefein" diye sürdüren Kumbul, Fonnula 1 'in
Istanbul'da yapılmasının da Türkiye açısından
önemli bir yanlış olacağını söyledi. Kumbul,
"Antalya, Formula 1 için sadece Türkiye'nin
değO dünyanın da en uygun yeridir" dedi.
BELEDÎYE BAŞKANI AÇIKLADI
Mersiny
e olimpik
stat yapılacak
MERSÎN (AA) : Mersin Büyükşehir Belediye
Başkanı Macit Özcan, belediye olarak
Mersin'e olimpik bir stat yaptıracaklannı
bildirdi. Özcan, yazılı açıİdamasında, Mersin
için olimpik stadın büyük önem taşıdığını ve
bdediye olarak büyük projelere imza almak
istediklerini belirtti. Çağdaş bir olimpik stadı
Mersin'e en yakın zamanda
kazandıracaklannı ifade eden Özcan, "15 bin
SCMTCİ kapasiteü mevcut Tevfik Sun Gür Stadı
ihiyacı karşılayamryor. Yapacağınıız 35 bin
Idsflik modern stat bu sıkmtryı ortadan
kaidıracak" dedi. Özcan, gelecek yıl yapuruna
bajlayacaklan stadyumda yüzme havuzu, spor
saonu, tenis sahası, futbol antrenman
saıalan, otopark ve ticaret merkezlerinin
Dİıcağını da kaydetti.
OKTAV EKİNCİ
Yıl 1995... Istanbul'un Ataköy
semtindeki "Olimpiyat Evi"nde
sadece Türkiye'nın değil, Orta-
doğu ve Balkanlar'ın u
en bü-
yük" ve "en modern" stadı ola-
cağı söylenen "Atatürk Olimpi-
yat Stadı"nın projesi tanıtılıyor.
Toplantıda öylesine göz ka-
maştıncı bir sunuş yapılıyor ki bu
stadın öncelikle "y«r seçiminin"
hatah olduğu yönündeki "eleşti-
rimizi" dile getirmekten çekini-
yoruz. Çünkü bu projeye "ohım-
suz" bir şeyltr söylemek, "oKm-
piyat aday hğına" da destek ver-
memek şeklinde yorumlanıyor;
neredeyse "vatan hainliği" ile eş
tutuluyor... Buna rağmen "Mi-
maıiar Odası geleneklerinden"
ödün vermiyoruz ve bir pundu-
nu yakalayıp görüşümüzü söylü-
yoruz: "Staduı yer seçimi, tstan-
bul'un Nâzon Plan ükekrive ula-
şım masterplanı dikkate ahnma-
dan yapılnuştır... Bu stadın kent-
le entegrasyonu hem çokzor, hem
de çok paralı olacaktır_"
Niteİdm ertesı gün "bütün
medyamız", Olimpiyat Komite-
sı'ni ve stat projesini "Türk'ün
gücü" sloganlannı da ekleyerek
göklere çıkartırken Cumhuriyet
dışuıda hiçbir gazetede bu eleş-
• Olimpiyat Stadı için "imar
kurallanna aykın" yer seçiminin
ardında, aynı bölgedeki imara
kapalı arazilerin
"değerlendirilmesi" ve arsa-arazi
spekûlasyonu var... Bundan kimler
"rant" sağladıysa "yolsuzluğun"
29.111997-Cumlıuriyet baş sorumlusu da onlardır.
tirimiz yer almıyor...
Hatta kimi "her şeyi bflen" po-
püler köşe yazarlanmız stada öv-
gü düzerken Mimarlar Odası'na
"çatmaktan" da geri kalmıyor-
lar...
Diyorlarki: "Alternatifsöyle-
meden, yine sadece eleştiriyor-
lar» Bunlar adam olmazlar._"
Oysa "alternatif" bellidir... Is-
tanbul'da 80.000 kişilik bir sta-
dın nereye ve nasıl yapılması ge-
rektiğine, "Olimpiyat Komite-
si" ve "belediye siy asetçfleri" de-
ğil, kentin "nâzun imar planla-
ması" uzmanlan karar vermeli-
dir... Şimdi gazetelere baktığım-
da, 7 yıl önceki uyanlan kulak
arkası eden, son 5 yılhk inşaat sü-
resi boyunca da benzer eleştiri-
lere tek satır bile yer vermeyen
medyanın, "yolu ohnayan stat"
diye ayağa kalkmış olmasına sa-
dece gülebiliyorum...
Dahasuıı anımsatayım...
Önceki yıl Cumhuriyet gaze-
tesinde, bu stadın aynı zamanda
"mağaralar üzerinde" yapıldı-
ğını yazmış ve kanıtlamışnk...
Içi beton enjekte edilerek ve kö-
pükle doldurularak haritadan si-
linen mağaralann ise aynı bölge-
deki ünlü "Yanmburgaz Mağa-
ralan" gibi on binlerce yıl önce-
sinın "ilk insan yaşanuna ait iz-
leri" taşıma olasılığının bulundu-
ğunu belirtmiştik... Cumhuri-
yet'in bu uyansı da dikkate alın-
madığı gibi, aynı "medyada" yi-
ne alay konusu yapıldı... Stadın
yer seçimindeki "plansEhktan"
kaynaldanan bu "riskin'' günde-
me gehrilmesi, olimpiyat aday-
hğına karşı yine "ihanet" olarak
adlandınldı...
Evet... Şimdi herkes, Galata-
saray - Oiympiakos maçının ya-
pıldığı gece "yol ve ulaşım soru-
numı" yaşayarak gördükten son-
ra "isyan" etmiş durumda... Hem
tüm ilgililer ve sorumlular, "Yol
bizün işimiz değfl" diyerek suçu
birbirlennın üzerine atıyor...
Oysa bu gibi düğümlenn ve
açmazlann "yaşanmadan" ön-
ce görülebilmesinin tek bir bi-
limsel yöntemi var; onun da adı
"planlama"...
Siyasetçiler, bürokratlarve "ka-
muoyu" ise Atatûrk'ün planla-
ma ilkelerinin de terk edildiği 50
yıl önceki o ünlü, "Plan yerine
pflav isteriz" sloganının hâlâ pe-
şinde gittikleri için, adı "Atatürk"
olan stat "ulaşım fiyaskosuyia"
ve plansız olarak açılıyor...
imardakl yol'suzluK...
Peki, bu plansızlıkta böylesi-
ne "diretilmesinin'' ardındaki
beklentiler nelerdir?..
Bu sorunun yanıtı için; "Olim-
piyat Stadı için seçilen yerdeki
arazilerde son 7 yılda yaşanan el
değjştirmeler ve ahm saom ihş-
küerine" bakmak yeterli ola-
cak... Görülecek ki bu "yol"suz-
luğun altında da tarihin en bü-
yük "imaryolsiBİuklarr ve "ara-
zispekülasyomT yatıyor... Plan-
lama, işte buna engel olacağı
için dışlaruyor...
Marmaris'te doğal çevreye uyumlu bir turizm yapısı oluşturmak için gerekli toplumsal temellerin ortaya çıkanlmasına çahşıbyor.
Marmaris 'ekotıırizm'i înceliyor
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Güney
Ege havzasında Marmaris'in turizm açısından
uluslararası alanda büyük bir potansiyele sa-
hip olması ve turistlerin taleplerinde meyda-
na gelen değişiklikler Marmarisli rurizmcile-
ri yeni arayışlara sürüklüyor. AB ülkelerinde
giderek yıldızı parlayan "ekoturizm"in Mar-
maris'te uygulanabilmesi amacıyla çalışmalar
yapılıyor.
Marmaris Turizm Vakfı (MARTAV) tara-
findan geçen günlerde "ekoturizm"in masaya
yaünldığı bir toplanû düzenlenmiş, Kaymakam
Isa Küçük. bu toplantıda, "Marmaris kentin-
de turizm, çevre ve toplumsal eğflimler" araş-
tırmasının başlaüldığını açıklamışt. Küçük, pn>
jeyle Marmaris turizminin mercek altına alı-
nacağını, kısa ve orta radeli bilimsel yol ve yön-
temler belirleneceğini söyledi.
Marmaris Belediye Başkanı tsmet Kara-
dinç de Marmaris'in ekoturizme çok elverişli
olduğunu belirterek "ekoturizmin ön plana
çıkması Marmaris için büyük avantaj. Bura-
da turizmcilere büyük görevler düşüyor. Ucuz
ürün yerine daha kaliteli ürünler sunmak için
gayTet sarf edeceğiz. Marmaris'te oteDer yeni-
kniyor. Bizim projemiz Türkiye'de örneği ol-
mayan bir proje" dedi.
Başlatılan projeyle turizm endüstrisinin te-
mel kaynaklan olan doğal güzelliklerin plan-
sız yapılaşmayla yok olmaması ve çeweye da-
ha uyumlu duruma getirilebilmesinin amaclan-
dığı vurgulandı. Mu|la Oniversitesi Sosyolo-
ji Bölümü Öğretim Uyesi Yrd. Doç. Dr. Mu-
ammer Tuna başkanlığında yürütülen araştır-
mada, Marmaris'in turizm yapısının incelen-
diği belirtildi.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Turnusol
Meclis'in giderayak Iş Güvencesı Tasarısı'nı yasa-
laştırmak ıstemesi, işverenlen tedirgin etti. Odalar ve
Borsalar Bırtiği'nin il temsilcıleri, dün başkentte göv-
de göstensı yaparak tasannın yasalaşmasının iş ban-
şını bozacağı tehdidini savurdular.
Işverenlere göre bugün Türkiye'de çalışanlann gü-
venceden once, yapabilecekleri bir işi bulmalanna
şukretmelen gerekiyor!
Günlerden beri lıberal sol, liberal sol deyıp duranla-
nn ağızlarındaki bakla, boylece çıkmış oluyor. Eilenne
resmen, "işınize son venlmiştır" yazısı verilen on bin-
lerce ışçınin yanı sıra çogu çalışan bu kriz dönemin-
de işbaşı yapmak amacı ile gittikleri kapılarda, turnı-
kelerden geçmek amacı ile kullanmak istedıklen man-
yetik kartlann yanıt vermediğinı görerek acı gerçekle
karşı karşıya geldiler.
AB yasalannı çıkartan TBMM'nin, aynı başanyı Iş Gü-
vencesi Yasası'nda gösterip gösteremeyeceği elbet-
te merak konusudur.
Üç konfederasyonun başkan ve temsilcileri dün gö-
rüşmeler başlamadan önce toplu olarak Meclis'e gel-
diler ve hem gözlerini hem de kulâklannı, milletvekil-
lerinın bu tasan üzerindeki tutumlan için adeta dört aç-
tılar.
Parlamentoda temsil edilen 7 partinin, Iş Güvence-
si Yasası'nda izleyecekleri tutum, 3 Kasım seçimleri
öncesinde apaçık bir turnusol testi niteliğinde olacak.
Çalışanlann bir devletten asgari beklentisi. aslanın
ağzından bulabildikleri "ış "te, ahlak dışı bir eylemin sa-
hibi olmadıkları sürece, çalışma garantisine kavuşa-
bilmeleri olmalıdır.
57. hukümet, o garantiyı verecek bir tasanyı, uzun
çalışmalar ve bir o kadar engellemelerden sonra ni-
hayet pışirip kotardı ve TBMM'ye gonderdi.
O tarıhte ufukta ne Ecevit'e yöneltilmek için ses-
sizce hazırlanan DSP içi kudeta vardı; ne de o kude-
tanın getirmesi kaçınılmaz olan erken seçim gündem-
deydı.
Iş Güvencesi YasaTasansı, bu ortam ıçerisinde ha-
zırlanıp kotanldı ve TBMM'ye gönderildi.
Ama DSP içi darbe, dün Başbakan'ın CNN-Türk'te-
ki deyımi ile "kalburüstü bazı çevreler" tarafından pi-
şirilip kotanldı. Gerçi Başbakan, sadece Kemal Der-
viş için, o çevrelerin baştan çıkartıldığı kuşkusunu di-
le getiriyor. Ama zaman, "kalburüstü bazı çevrelerin",
baştan çıkartma operasyonunda sadece Derviş ile
yetinmediğini, asıl hedef olarak Özkan-Cem ve çe-
kirdek ekıbin seçildiğini ortaya çıkartacaktır.
Işteoçekirdekekip, dün TBMM'ye gönderilen iş Gü-
vencesi Yasa Tasansı için ne tür bir oy verecegini sap-
tarken adamakılh ter dökmüş olmalı.
O ekip, yanı YTP, milletvekili sayısı olarak bayagı ha-
tın sayılır bir görünüme sahip olsa da hâlâ örgütlene-
bilmek için ciddi girişimler yapabilmış değil. Çünkü,
Anadolu'da taban bulamamanın sıkıntısı boy verdi.
Dahası, YTP henüz çızgısıni de saptayamadı.
Sosyal demokratlar mı, yoksa demokratik sol yan-
lısı mı YTP'liler? Ya da Genel Sekreter'lerinin söyledi-
ği gibi, bu kavramların dışında mı boy vermek istiyor-
lar? Şunun şurasında. erken seçim kampanyasının
başlaması için gün sayıldığı bir sırada, YTP'nin rengi-
ni merak edenler, Ismail Cem'in "Galıba demokratik
soldayız" dediğını öğrenmekle kalmıyorlar, dün de Iş
Güvencesi Yasa Tasansı için destek isteyen sendıka-
cılara aynı ağız, tıpkı Odalar ve Borsalar Birliği temsil-
cileri gibi yanrt veriyor. Acele edilmemesini, bu konu-
da işverenler ile işçi kesımınin anlaşmasının zorunlu-
luğunu öneriyor.
Sevsek de sevmesek de, demokratik arenada par-
lamentolar, kıldan ince, kılıçtan keskın bir sırat köprü-
sü görünümündedir. O köprüden geçmek zorunda
olan partiler ve milletvekilleri, Iş Güvencesi Yasa Ta-
sansı'nda temsilciliğini yaptıklan toplumun sorunlan-
na bakış açılarını ortaya koyma fırsatını buluyorlar.
Iş Güvencesi YasaTasansı'na "evet" diyeceklervar;
"hayır" diye karşı çıkacaklar da var. Bir de durum va-
ziyetini idare etmek için günün modası, liberal sol ide-
olojinın yeni askerieri olarak, işçilerile işverenlerin an-
laşmalannı beklemeyi önerenler.
Hey gıdı Sevgilı Ismail Cem arkadaşım. Onuriu öz-
geçmişinde Türkiye Gazeteciler Sendikası Başkanlı-
ğı yaptığı da yazılı olan, cıltler dolusu sol yazılann sa-
hibi Cem. Odalar Birliği'nin bir tasan ustündeki görüş-
lerini neredeyse kelimesi kelimesine tekrarlayan troy-
ka partisinın omuzlanna yüklediği misyondan gerçek-
ten hoşnırt musun?
Fikret Ünlü'nün açıklaması
Gençlık ve spordan sorumlu Devlet Bakanı Fikret
Ünlü dünkü yazımda kendisinın de adından söz edil-
diğini bildirerek şu açıklamayı yaptı:
"Ben DSP'lı bırbakanım. DSP'lı bir BüyükşehirBe-
lediye Başkanı 'na hükümette bulunan bir bakan ar-
kadaşımın konferans verme isteğine aracı olmamda
şaşıracak ne var."
Sayın Ünlü'ye kendisinin Kemal Derviş'in konferans
isteğinde aracı olduğunu Sayın Büyükerşen'den öğ-
rendiğimi bildirerek DSP'de bulunduğunu bir kez da-
ha teyit etmesinin gelecek ıçın önemli bir açıklama ol-
duğu yanrtını verdim.
Faks: 0212- 677 07 62 [email protected]
Yunanistan'dan gelenler özlemlerini giderdi, yeni dostluklar kurdu
îki kıyıdaki Foçalılar buluştu
ŞEVTdAVCI
FOÇA - Yunanistan'daki Eski
Foça ve Türkiye'deki Yeni Foça-
hlann, 1992 yılından beri sürege-
len karşılıklı ziyaretleri sonunda
her iki kentin kardeş şehir olması
aşamasına gelindi. Palea Fokea
Belediye Başkanı Dimitrios FlKp-
pou ile Belediye Meclisi üyesi Va-
sflios \ asiliou. 40 kişilik bir toplu-
lukla Foça'ya geldi. Belediye mec-
lislerinin yaptıklan görüşmeler-
de, Foça ile kardeş şehir olma ko-
nusunda bir karar aldılar.
ProdromosHayimihailküs, düz-
gün Türkçesiyle anlahyor:
u
Babam çiftçiydL 1924'de Yu-
nanistan'a gfttiğimizdeTürkçeko-
nuşuyorduk. Çünkü Rumca bil-
miyorduk. Grubumuzda Türki-
ye'de doğan ild arkadaş daha var.
Biz Palea Fokea yakuundaki Ana-
vissos'tan geidik. Niğde'den ve Ka-
padokya'dan göçenler de çok."
Sonra tutturuyor bir türkü, "Ka-
• Foçalılar arasındaki 1992 yılında başlayan
dostluk gezileri her iki kenti kardeş şehir olma
aşamasına getirdi. Belediye meclisleri yaptıklan
görüşmelerde, Foça ile kardeş şehir olma
konusunda bir karar aldılar.
difeden >eleği, bir anda sevdhn se-
ni". Ardından ekliyor: "Bir insa-
nın doğduğu yeri görme özlenıi,
ancakbunuyaşayanlartarafindan
anlaşılabilir."
Gelenlerin çoğu Foça kökenliy-
di. Kimi anne ve babasının, kimi
nine ve dedesinin yaşadığı evi ara-
yıp buldu. Kimileri ise betonarme
bir binayı buldu karşılannda. Yu-
nanistan daatalannın yaşadığı yer-
lere giden Foçalılar da aynı şey-
lerle karşılaşmışlardı. Burada kı-
liseler, orada camıler >ıkılmışh.
Sevgiler, sevdalar, dostluklar ve
aşklar ise halen ayaktaydı. Yuna-
nistan'dan gelen kadınlardan biri-
nin adı Kadife(Lela). Ayakkabıcı
olan dedesı, Foça - Midilli arasın-
da gemisiyle gider gelirmiş. De-
desinin yaşadığı evi buldu. Evin
yeni sahibi onu dostlukla buyur eti.
Sohbetler... Sevinçler... Hüzün-
ler... Aynlırken Bayan Kadife, par-
mağındaki yüzüğü çıkanp evin
yeni sahibine hediye etti. Aynlır-
ken, tıpkı dedelerinin 1924 yıhn-
da yaptığı gibi, sanlıp ağlaştılar.
Türk ya da Yunan sözcüklerine
bile tahammül edemeyen az sayı-
da da olsa siyasilerin Bayan Ka-
dife'yi ve IskenderKaptanoğlu'nu
anlayabilmesi olanaksızdı. Kapta-
noğlu, Yunanistan'a giderken iki
sözcük, bütün yaşamıydı. Köyü
Bostancılı ve sevgilisi Eteni Ne ya-
zık ki Kaptanoğlu 35 gün geç ula-
şabildi Bostancılı'ya. Eleni'nin 35
gün önce öldüğünü ve kendisini hiç
unutmadığını duyduğunda yaşam
onun için de bitmişti. O kocaman
yürekli adam, Eleni'nin kapısın-
da gözyaşlannı gizleme gereği
duymamıştı.
Foçalılar arasındaki dostluk ge-
zileri 1992 yılında başladı. Döne-
min Palea Fokea Belediye Başka-
nı Dimitrios Magiras, Başkan Yar-
dımcısı Zaharo Papadopulou, Fo-
ça Belediye Başkanı NihatDirim,
Başkan Yardımcısı Metin Tü-
tün'ün açt^ğı dostluk ve banş yo-
lunda her geçen gün daha büyük
adımlar atılıyor.
Palea Fokea Belediye Başka-
nı Dimirrios Filippou. iki şehir
arasındaki dostça ilişkilerin gi-
derek gelişmesinden memnun-
luk duyduğunu belirterek şunla-
n söyledi: "Buiüşkflerüeridede
sürecek. tki halkarasındaki dost-
luğun güçlenip pekişmesi için
böylesi ilişkilerin çok önemli ol-
duğunu düşünüyorum."
Frageskou: Savaşı hissettim
Foça öyküleri
dinleyerek büyüdü
FOÇA
(Cumhuriyet)
-Kurtuluş Sa-
vaşı sonrasın-
da yapılan
karşılıklı mü-
badele sırasın-
dababasıFo-
ça'dan aynl-
mak zorunda
kalmış Fra-
geskou'nun.
Foçave Yenifoça'dan
göçenler, Atina yakın-
lanndakı Palea Fokea
(Eski Foça) ile Selanik
yakınlanndaki NeaFb-
kea'yı (Yeni Foça) kur-
muşlar. "BabammFo-
ça'dan aynlırken ya-
nında getirdigi gemi
resminLevimizinen de-
ğerü eşyası olarak bO-
dHn" diyen Zaharo Pa-
padopoulou Frages-
kou, Foça
öyküleri
dinleyerek
büyüdüğü-
nüsöylüyor.
Ona göre
uluslar ara-
sındafarkh-
lıklann ol-
masıçokdo-
ğal.Bufark-
lıhklann dünya banşı-
nı zorlaştıncı değil, ak-
sine katacağı renkler-
le kolaylaştıracağına
inanıyor. Türk ulusu
ile Yunan ulusu arasın-
daki farkın, banş söz
konusuolduğunda "fa-
sulyeile fasülT arasın-
daki kadar olduğunu
söylüyor. Frageskou,
"Savaşuı acüannı ya-
şamadnn ama hep his-
settim'' diyor.