Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 7 AĞUSTOS 2002 ÇARŞAMBA
14 J V U I ^ i i U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr
121 yaşmdaki tahta kukla 2002 yılınm Noel'inde tüm dünya çocuklarıyla buluşacak
Pinokyo yenidenyaratıldı.ASUSELÇUK
İtah/an yazar CartoCoflodi, "Pinok-
yo"yu 1881'de yazdı. însan olmak is-
teyen tahta kukla Pinokyo, marangoz
ustası Geppetto ve Mavi Peri, bu unu-
tulmaz kitap 121 yıldır milyonlarca
çocuğun hayal giicünü, düşlerini süs-
lemekte. Çocuk edebiyaürun en önem-
li klasiklerinden olan Pinokyo, dün-
yanın tüm dillerine kim bilir kaç kez
çevrildi, sayısız baskı yaptı. Sınema-
da konulusu da çizgi filmi de beyaz-
Derdeye çok kez uyarlandı Pinokyo'nun.
tlk perdede görünüşü 1939 yapımı
Aleksandr Ptusko'nun yönettiği bir
Rus fılmi olan "Alün Anahtar"dır.
Ünlü yazar AtekseyTobtoy'un senar-
/olaşhrdığı Mosfilm yapımı Pinok-
/o'da, Kral Tarabar'ın ülkesinde yaşa-
/an laternacı Carl o, günlerden bir gün
alağanüstü bir odunla karşılaşır. Bu
jdun Buralino adlı uzun burunlubir ço-
;uğa dönüşür.
Carlo ve Buralino bir kasabada ya-
jamaya başlarlar. Günün birinde bura-
/a Karabas-Barabas'ın kukla tıyatro-
>u gelir. Zalim Karabas kuklalannı 7
cayışlı bir kırbaç ile döverek yö'net-
nektedir. Karabas üstelik bir hazine-
ıin gizlendiği bir kapının altın anah-
anna da sahiptir. Köpek Artemon bu
ınahtan çalıp göle atar. Gölün çağlık
îilge kaplumbağası Tarrilla anahtan
3uralino'yaverir. Kuklalarla Carlo al-
ın anahtarla hazinenin kapıstnı açar-
ar, sihirli kitabı bulurlar.
Kitabın içindeki mutlu ülkede tüm
çocuklar okula gitmekte, yaşlılar da
huzurlu bir yaşam sürmektedir.
Çizgifilmdenmüzikale...
Ruslann Pinokyo'sunun ardından
1940'ta Walt Disney-RKO ortak yapı-
mı, çizgi fîlm Pinokyo gelır. Bu Pinok-
yo, Ben Sharpsteen'le Hamilton Lus-
ke'ın iki yönetmenli bir çalışması. Le-
igh Hartine ın bestelediği, Ned Was-
hington'un sözlerini yazdığı "When
YouWTsh LponA Star" (Yıldız Olmak
Istedığınde) o yılın en ıyı özgün şarkı
• 'Yaşam Güzeldir'le 1998'de en iyi yabancı film
Oscar'ını kazanan Roberto Benigni çocukluk düşlerini
gerçekleştirip tahta kukla Pinokyo oldu. Benigni aynı
zamanda filmin yönetmeni. Mavi Peri'yi eşi Nicoletta
Braschi, Geppetto'yu ise Carlo GiufTre oynuyor.
Oscar'ını kazanmış.
Italyan usta Luigi Comencini'nin
1971 'de televizyona çektiği Pinokyo bü-
yük bir başan sağlar, 20 milyon izle-
yiciyi çeker. Comencini'nin senaryo-
sunda Geppetto tutucu, Mavi Peri'yse
her davranışı eleştiren sevimsiz biridir.
Izleyenlerin tüm sempatisi sonuçta gö-
züpek Lucignolo'ya yönelmiştir. "Pi-
nokyo yorumunda kukla ve Mavi Peri
arasındaki ilişkhi tersyüz ettim. CoDo-
di'nin öyküsünde Mavi Peri ve Cırar-
böceği ahlakın lemsikileridir. durmak-
sızuı Pinokyo'ya şıınu yaparsan, uslu
ohırsan,sözdinlersen,sonundaetten ke-
mikten bir çocuk olacaksm. deyip du-
nırlar. Ben yapryı tümüyie değiştir-
dün" diyor Comencini. "Geppetto bir
tahta kukla yaranr, dans etnıevi, kılıç
kuflanmayL, yolculuğa çıkmayu para
kazanmayı bilen bir kukladır bu. Ma-
vi Peri'nin yardımıyla bu kukla sonun-
da insana dönüşür. Bu çocuk şayet ter-
biyeti, uslu, söz dinler obnazsa yeniden
tahta kuklaya dönüşecektir. BÖyle sert
bir şantajla karşı karşryadır benim Pi-
nokyo'm. Lucignok) bir serseridir ama
çoksempatiktir. Pinokyo'nun gözünde
o özgürtüğün gerçek simgesidir; öğret-
menlerin, perflerin, cırcırböceklerinin
verdiği bıkuncı öğütieri vermez o. Ben
çocukken bile ahlak vaazcısı Mavi Pe-
ri'yi çok sıkıcı bulurdum. Geppetto ise
iyi ve basit bir adanıdır, oğlu Pinok-
yo') a karşı hep verici fakat zayırbr. Pi-
nokyo da tüm çocuklar gibi bencildir.
Serseridir ama yaşam doludur. Tüm
davranışlannda içtendir. McdansızJık-
lannu kötülüklerini de yoğun bir bi-
çimde tarüşarak yaşar. Aln yaşma de-
ğin çocuklar kafalannda iyi ve kötü
kavramlannıhiç taşunazlar. Pinokyt) iyi
midir. kötü müdür? Oysa o yaşamak
isteğinde olan bir çocuktur. Fümimin
Fransıztetevizyonundaki gösteriminde,
Paris'teki birtaşra okulu, öğrencileriy-
le bir anket yapnıış. Çocuklann tepkV
si çok uyunilu olmuş, yanıüannda Pi-
nokyo kötü birçocuk,Mavi Peri çok tat-
h,verflen cezalar hakediliyor demişler.
Gayet güzeL çocuklara basit, yahn me-
sajlar vermekgerek, sorunlar isebüyük-
leregöre. Eğer birfilmçocuklar içinya-
hnsa. yetişkmler için de yoğunsa sonuç
çok olumlu demektir" dıyor Comen-
cini.
Comencini'nin aynksı Pinokyo'su-
nun ardından 1977'de müzikal bir Pi-
nokyo geliyor. Geppetto'yu Amerika-
lı ünlü komedyen Danny Kaye canlan-
dırmış. Pinokyoyuda Sandy Duncan
oynamış. 1996'daAmerikan yapımı, yö-
netmen SteveBarron'un "Pmokyo'nun
Serüvenleri''nde usta oyuncu Martin
Landau Geppetto'da, J. T. Tbomas da
Pinokyo rolündedır. Bu çalışmayı "Pi-
nocchio in Outer Space* (Pinokyo
Uzayda) ve "Pinokyo'nun Serüvenîe-
ri" adlı çızgı filmler ızliyor.
BenignTnin Pinokyo'su
2002'deyse Pinokyo bu kez anava-
tanı Italya'da. "Yaşam Güzeldir"le
(1998) en iyi yabancı film Oscar'ım,
Cannes'da da Jüri Özel Ödülü'nü ka-
zanan Roberto Benigni, Itarya'da çok
sevilen, fılmleri yüksek gişe yapan bir
oyuncu-yönetmen. "Şu anda hemen
hemen Geppetto'nun yaşındayim.
Pinokyo olmak istiyorsam efimi çâbuk
tutmaİryınT diyen Benigni, 2001'de
Pinokyo projesini ele alır, 25 Hazıran'da
Toscana'da 4000 figüranla dış çekim-
lere başlar. 40 milyon dolara mal olacak,
yapımevi Melampo adına yapılacak
*Pinokyo"da Benigni çocukluk düş-
lerini böylece gerçekleştirip tahta kuk-
la kahraman Pinokyo olur. Mavi Peri'yi
de oyuncu kansı Nicoletta Braschi'ye
verir. Geppetto'da Carlo Ghıflre vardır.
Senaryoyu Benigni, Vtacenz» Cerami
ile birlikte yazmış. Kostümler ve dekor-
lar Oscar ödüllü, Federico Feflini'nin
çok sayıdaki fılminde de çalışmış olan
Danilo Donati nın. Müzik Nicola
Piovani'ye.görüntülerdeDanteSpinot-
ti'ye ait.
121 yaşındaki îtalyan "Pinokyo",
2002 Noel'inde sinemalarda, tüm dün-
ya çocuklanyla, hatta büyükleriyle
üçüncü binyılda da buluşmayı bek-
liyor.
Yapı Kredi
Yayınlan'ndan
yenüer
Kültûr Senisi - Yapı Kredi
Yaymlan, 70 yıldan sonra Lois
Ferdinand Celine 'in çeşitli
dillere çevrilerek yayın
dünyasında büyük yankılar
uyandıran kitabı Gecenin Sonuna
Yokuluk'u Yigit Bener çevirisıyle
yeniden okurla buluşturuyor.
Gecenin en karanlık ve acımasız
noktasma doğru yapılacak
yolculuk işte böyle başlıyor.
Savaşm dehşetine 30 yıl arayla
iki kez tanıklık etmiş bir yazar
olan Celine, bu vahşetin
anlamsızhğını insanlığa anlatmak
için onu teşhir etmeyi seçiyor.
Yazann insanlığın en derin
acısmı anlatırken bile mizahi
unsurlar kullanması ise
gerçekligin en saf haliyle
karşımızda durmasını sağhyor.
Celine'in seçtiği bu çıplaklık,
beynimizin korkulardan ve
zincirlerden
en annmış
yerlerine
dokunurken
bizi onlarla
amansız bir
hesaplaşmaya
çağınyor.
Sadece savaşı
yapanlann
değil. ona
kayıtsız
kalanlann da kaçamayacağı bir
yüzleşmeninromanı... Emin
Özdemir'in 1970'li yıllardan bu
yana çeşitli dil ve yazın
dergilerinde yayımlanmış
yazılanndan seçmeler içeren
'DiBn Öte Yakası' adlı kitabıYapı
Kredi Yayınlan'ndan çıktı.
Sorgulayıcı yönüyle eleştiri,
düşünen yönüyle deneme
denilebilecek eleştirel
denemelerin yer aldığı bu kitapta;
yazar okumanın gerçek
anlarmnın ne olduğunu
sorgularken bizi yazmsal
yarahnın ölçütlerinden
sözcüklerin karmaşık dünyasına;
anlamdan düşünceye. imgeden
işle\ine, dilden dilin öte yakasına
doğru anlamlı bir yolculuğa
çıkanyor. Okuyucuyu alışık
olmadığı bir yöntem olan "artıyla
okumayı öğrenmek" kavTamıyla
buluşturan yazar. bir anlamda
sanat zevkinin asıl yeri olan iki
kürek kemiğinin arasındaki
ürpermeye dikkat çekiyor.
Gogol'ün aynı adlı
eserinden sahneye
uyarlanan, Metin
Zakoğlu'nun sahneye
uyarlayıp oynadığı
'Bir Delinin Hatıra
Defteri' 17. yüzyıl
ÇarlıkRusyası'nda
yaşayan ve yüksek
tabaîcadan insanlann
yaşamlanna özlem duyan
sıradan bir memurun trajik
öyküsünü anlatıyor.
Bir memur nasıl çıldırınKültür Servisi - Metin Zakoğlu'nun yönetip
oynadığı 'Bir Delinin HaOra Defteri' adlı oyun,
yann saat 21.15 'te Darüşşafaka Açıkhava
Tiyatrosu'nda sahnelenecek. Gogol'ün aynı
adlı eserinden sahneye uyarlanan oyun, 17.
yüzyıl Carlık Rusyası'nda yaşayan ve yüksek
tabakadan insanlann yaşamlanna özlem duyan
sıradan memurun trajik öyküsünü anlatıyor.
llerleyen aşamalarda bu özlemi kâbusa
dönüşen memur, halüsinasyonlar görmeye
başlıyor ve sonunda kendini tspanya Kralı ilan
ediyor. Oyuna kendi yorumunu getiren
Zakoğlu, klasik temaya sadık kalarak
geleneksel Türk tiyatrosunun ve epik
tiyatronun öğelerini kullanıyor. Yer yer alan
tiyatrosu görünümü kazanan oyunun içinde
oluşturulan seyırcı dramaturjısi sayesinde
seyredenler de oyunun parçası halıne geliyor.
Tıpkı denizle kumsalın iç içe girmiş ilişkisi
gibi yorumlanan eser, seyircıleri sahne içine ya
da oyuncuyu da sahne dışına çıkararak
yabancılaşmayı önleyip bu anlamda da türünün
ilk örneğini oluşturuyor.
1994 yılında Umudum Tiyatro'yu kuran Metin
Zakoğlu o yıldan bu yana aralıksız olarak N.
Gogol'ün 'Bir Delinin Hatıra Defteri'ni
yaklaşık olarak 200 kez oynadı. 1995 yılından
itibaren Şehir Tiyatrolan'nda oyunculuk yapan
sanatçının oynadığı diğer oyunlar arasmda
'Gûröltülü Paürtılı Bir Hikâye', 'Kral
Oidipus', 'Estepeta Püf, 'Ahududu', 'Arslan'a
Benzer', 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' adh
oyunlar bulunuyor. Önümüzdeki sezon ise
Nurhan Damaoğlu'yla başrolünü paylaşacağı
sürpriz bir müzikale imza atmaya hazırlamyor.
(Biletix: 0 216 454 15 55)
'Rasgele Balıkçı ve Deniz Belgeselleri Festivali' 14 Ağustos'ta başlayacak
AgLara takdan yaşamlar...Kültür Servisi-14-18 Ağustos ta-
rihleri arasmda gerçekleşecek 'Ulus-
lararasi Rasgele Bahkçı ve DenizBel-
geselleri FestivaK', Foça'dan ikinci
kez 'Haydi rasgele' diyor. Belgesel
SinemacılarBirliği (BSB), Foça Ye-
rel Gündem 21, Sualtı Araştırmala-
n Derneği (SAD), Foça Belediyesi
ve Foçalı balıkçılann birlikte düzen-
lediği festival, Türkiye'nin dört bir
yarundan gelen balıkçı örgütleri, ba-
lıkçılar, bilim adamlan, belgeselci-
ler ve sivil toplum kuruluşlanmn ka-
tılırmyla gerçekleşecek.
Balıkçılann sorunlannı gündeme
getirdikleri ve kıyı balıkçıhğının can-
landınhnası için çözüm aradıklan
festivalde, ulusal ve uluslararast dü-
zeyde bir platform oluşturulması he-
defleniyor. Festival boyunca, çeşitli
ülkelerden gelen belgesel filmler,
balıkçılık ve balıkçılüc politikalan
konulu konferanslar. paneller, yanş-
malar\ekonserler yapılacak.Foça-
h bahkçılar, festival boyunca İspan-
ya, Almanya ve Gana'dan belgesel
sinemacılan da ağırlayacak.
Festival 14 AğustosCaTşamba gü-
nü 18.00'de, Küçük Liman'da, tek-
ne üzerinde Yeni Türkü konseriyle
başlayacak. Türkiye'nin birçok ye-
rinden gelen byı balıkçılan, festival
boyunca olta bağlama, ağ tamiri, ba-
lık tutma, motorlu ve kürekli tekne
yanşlanna kahlacaklar.
Etkinlik kapsamında, 'Gezinti ve
BahkçıTekneteri İçin Güvenfik-Ulus-
lararası Düzenfemeler'. 'Bahkçıla-
rm Sosyal Güvenük Haklan'. "Av-
rupa BirBği ve Bankçıtak PoKtikala-
n' konulu konferans, panel ve söy-
leşilerdüzenlenecek. Festivalin yur-
tiçi ve yurtdışından gelen belgesel-
ci konuklanyla da 18 Ağustos günü
saat 18.00'de 'Belgesel Sinema Kü-
resefleşmeve Balayor' konulu panel
gerçekleştirilecek.Tarihi mekân Beş-
kapılar'da 21.00-01.00 saatleri ara-
smda balıkçılar Almanya, Belçika,
İspanya, Italya, tsrail, İskoçya, Fran-
sa, Kıbns, Portekiz ve Türkiye'den
belgesellerle buluşacak.
Göstenm programında 'Gemi Ya-
pıcılan Şarkı Söylerken', 'ÇökJeki
Ada: Kerkennah\ 'Bafağm Günlüğü\
'Akdenizli', 'Ağlara Takılan Hayat-
lar', 'Kuyruğu Bağh', 'KmmaTon
Bahğı'. 'Su İnsanlan". 'EkmekTek-
nesi' 'Dost' gibi belgesel fihnler bu-
lunuyor. IULA-EMME (Uluslara-
rası Yerel Yönetimler Bırliği). UNDP
(Bırleşmiş Milletler KaUanma Prog-
ramı), Foça Kaymakamlığı, Foça Su
Ürünleri Kooperatifrnin destek ver-
diği 'Rasgele FestivaU'nde belgesel
filmlerin tümü simültane çeviriyle ve
ücretsiz olarak gösterilecek.
(0 212 327 41 45-46)
DEFNE GOLGESİ
TURGAY FİŞEKÇİ
İnsanlarımız
Seçim yaklaştıkça bir ürpermedir aldı ortalığı: Hal-
kımız gerici bir partiyi iktidara getirecek.
Ne yapmalı?
Toplumların gelişiminde hiçbir şey bir günde ol-
muyor. Ağır, zor bir devinim süreci yaşıyor toplum-
lar. Kimi dönemlerde devrimler bu süreci hızlandır-
sa da insanın değişmesi ağır işleyen bir çark.
Ülkemizde, Cumhuriyet'le başlayan aydınlanma ha-
reketi, 1950 seçimleriyle birlikte tersyüz oluş süre-
cine girdi. Son elli yıldır gericilik alabildiğine örgüt-
lendi, çeşrtlendt, palazlandı. Neredeysegericilerden
gerici beğenme zorunluluğuyla karşı karşıya kalaca-
Bu siyasal yapılanma insanlarımızın yeğlediği bir
durum mu?
Sıradan insan ne ister? Karnı doysun, başını so-
kacak bir evi olsun, çocuklarını okutabiisın, hasta-
landığında sağlık hizmetlerinden yararlanabilsin, top-
lumsal çevrede gergınlik değil, huzur olsun.
Seçimlerde oy vereceği zaman da bunları düşü-
nür. Bu toplumsal bilinç düzeyiyle, düşünme yete-
neğiyle karar verir.
Çok partili demokrasi içinde yaşadığımız elli yılı aş-
kın süredir, demokrasi kavramının özüne uygun ge-
lişmeler toplumsal yaşamımızda kendine yer bula-
madı. Çocuklanmıza demokrasi bilincini geliştire-
cek çoksesli bir eğitim yerine, ezberci, dar görüşlü
eğitim verdik. Düşünen değil, boyun eğen kuşaklar
yetiştirdik.
Bugün onlardan gericiliğe karşı çıkmalannı, demok-
ratik tepki göstermelerini bekliyoruz.
Oysa insanlarımız kendi günlük hayatlannda bile
demokratik tepki vermeyi çoktan unuttular, unuttu-
ruldular. Son iki yılda gelirlerinın inanılmaz ölçüler-
de gerilemesine karşın, greve giden, daha geniş
haklar isteyen kaç işçi eylemi gördünüz?
Gericiliğin kol gezdiği kentlerde inanılmaz ölçüler-
de örtülü bir günlük hayat terörü yaşanıyor. Kadın-
lar kısa kollu elbiseyle, yakası açık bir gömlekle so-
kakta dolaşamıyor. Bu illerden kimileri aynı zaman-
da alkollü içki tüketiminde de ülkemizde başı çeki-
yorlar. Buna karşın bu kentlerde tek bir içki evine rast-
layamıyorsunuz.
Nerede içiyor bu ınsanlar bu kadar içkiyi?
Kimi evinde, yaygın olarak da otomobillerde. Bir-
kaç arkadaş, şişesini, mezesini alıp bir otomobile bi-
niyor, gbzlerden ırak bir köşeye girip içkilerini içiyor-
lar.
Bunca içiciye karşın biri de çıkıp, beyaz örtülü ya
da tahta bir masada, sandalye üzerinde oturup in-
san gibi yiyip içemeyecek miyız, diye sesıni yüksel-
temryorsa, bu insanlardan seçim sandığında nasıl de-
mokratik tepki bekleyebilirsiniz?
Demokratik yaşam, insanların yaşadıklan düzene
tepki gösterebildiklerinde başlar. Günlük hayatında
baskı altında kuzu gibi yaşayan insanlardan tepki bek-
lemek boşuna olur. Demokratik tepki için demokrat
kafalı insanlardan oluşan bir toplum olmamız gere-
kir.
Toplumumuz yıllar boyu demokrasinin yalnızca
seçim sandığı olduğuna inandırılmış. 12 Mart'ta ma-
sum gençler Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüse-
yin Inan asılırken, 12 Eylül'de parlamento ortadan
kaldınlırken çıt çıkarmamış, 1982'de dünyanın en ge-
rici anayasasına yüzde 93 evet oyu vermiş bir top-
lum şimdi gericiliğe tepki gösterecek, öyle mi?
Gericiliğe karşı çıkabilmek için önce demokrat ol-
mak gerekir. Toplumumuza demokratik bilinci yer-
leştirecek bir eğitim düzenine geçelim, tartışan, dü-
şünmeyi bilen, düşüncesini korkmadan savunabilen
insanlardan oluşan demokratik bir toplum yapısına
ulaşalım, o zaman demokratik tepki, hem de her
konuda kendiliğinden oluşur.
tfisekcio' hotmail.com
Günde 10 kez semah gösterisi
• NEVŞEHİR (AA) - Nevşehir'in Hacıbektaş
ilçesindeki Hacıbektaş Veli Müzesi'ni ziyarete
gelen turistlere, Kültür Bakanlığı'mn katkılanyla
1997 yılında müze çalışanlanndan oluşan
16 kişilik Hacıbektaş semah ekibi taranndan
günde 10 kez semah gösterisi sunuluyor.
13. yüzyılın en önemli düşünürlerinden
Hacıbektaş Veli'nın felsefesinde yatan semahı
tanmıayı ve gelecek kuşaklara taşımayı
amaçladıklannı belirten ekip sorumlusu Soner
Köse aynca "Müzeyi ziyarete gelen turistler
semah gösterisini izleyerek Hacıbektaş
felsefesinin manevi hazzmı tadıyorlar. Ekibimiz,
her gösteriyi ayn bir heyecanla sunuyor.
Turistleri memnun edebiliyorsak, bu bizim için
en büyük mutluluktur" dedi.
K Ü L T Ü R I Ç İ Z İ K
K Â M İ L M A S A R A C I