25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGUN ALt StKMEN İmam ve Cemaat Gazetelerde manken, dansöz ve politikacı ha- teriiden geçi miyor. "Demek ki halkımız kıvırtma- yı. kf/ırtant seviyor" diye düşündüm. Öyteya, yoksa ilk bakışta birbirine bu kadar uzak gorünen ıki konunun böylesineortak birittifatamaz- harolmasını nasıl açıklayabilirsiniz ki? Br arkadaşım konuya başkatüriüyaklaşıyor ve oayı "seks ve iktidar" açısından irdeliyor. Oysa konuyu yanlış ele aldığını düşünüyonjm. Bizim politikanın ucuz kurnazlığı ile kaba hoyrat- hğı ne denli iktidardır? Gerçi demokrasilerde iktidar, yani egemenlik uıusundur ama bu birteoridir. Hatta egemenliğin, uiusun seçtiği temsilciler tarafından kullanıldtğı da teoriktir. Birkere ulus seçmez, lıderterseçer, seçmen onay- lar. Durum böyle olunca da seçme yetkisini elin- de tutan kullanır iktidan... Kaldı ki şu anda iktidan elterinde tırtar görünen kımi egemenlerimiz de onun yakında ellerinden uçup gideceğini görüyoıiar ve onun korkusuyla, komik bir oyunu oynuyoıiar. Yani olaya seksve iktidar açıstndan bakmak çok doğru görünmüyor, siyaset labirentlerinde iktida- nn sanıldığı yerde olmadığı görülüyor datam ne- rede olduğu fark edilmiyor. Politikaya ve politikacıya duyulan öfke de bu- radan kaynaklanıyor. Politikacılanmıza çok büyük bir yakınlıkduydu- ğumu söyleyecek değilim ama, bütün suçun on- lann sırtına yıkılmasınm da haksızlıkolduğunu sa- nıyorum. • • • Önceki günkü gazetelerde çıkan bir haber hem bu görüşü doğruiuyor, hem de insanda umut uyandınyordu. Olay gazetelere yansıdığına göre şöyle: Gaziantep'in Islâhiye llçesi Bahçelievler Camii aviusunda bulunan 20yıllık7 kavak ve birdut ağa- cı, imam Feyzullah Bostanoğlu tarafından ke- silip odun olarak depoya konmuş, bunun üzeri- ne cemaat de hem imamı llçe Müftülüğü'ne şikâ- yet etmiş, hem de "Biz ağaç katili imamm ardın- da namaz kılmayız" diyerek adamı boykot etmiş- ler. Gerçi Feyzullah Bostanoğlu iddialan reddedi- yorve ağaçlan gerektiği için kestiğini ve onlan za- ten kendisinin dikmiş olduğunu söylüyor, ama işin içinde bir bit yeniği olduğu kesin. Çünkü habere göre ağaçlar 20 yıllık, imam ise 13. Küçük yerlerdeki çekişmelerin ardında neler ol- duğunu gerçekten saptayabilmek büyükhüner is- ter, ama şu noktayı da görmezden gelemeyiz. Is- lahiye'deki olay Türkiye'de iki açıdan bir ilki oluş- turuyor. Birincisi, ağacı, ormanı, doğayı görmez- den gelen bir toplumda yavaş yavaş bir çevre bi- linci gelişiyor; hiç değilse çevrenin önemi, başka amaçla da olsa dile getiriliyor. Ikincisi ise çok daha önemli, cemaat körü kö- rüneimamauymakyerine, sorumluluğunun bilin- cine vanyor. • • • Türkiye'de şimdiye dek hep imamlar sorumlu tutulmuş, sorgulamayan cemaatin sorumluluğu hiç gündeme getirilmemiştir. "Irnarnyellenirse cemaataltına eder" sözü yer- lidir. Yani burada da cemaatin imamı izlemesidir esas olan. Oysa olayı tersine çevirmekte yarar var. Hangi imam cemaatin hoş görmeyeceği bir davranışa yeltenebilir? Bundan böyle Islâhiye'de hangi imam, durup dururken ağaç kesmeye teşebbüs edebilir? Demek ki cemaatin de imamını kontrol etmesi ve doğru yönlendirmesi söz konusu olabiliyor. Imamlanmızdan yakınmak bizi bir yere vardır- mıyor. Dilerseniz, bir imam öyküsüyle kapatalım ko- nuyu. Yıllar yıllar önce, daha imamlar tayinle gelme- yip, köylü tarafından seçildiğidönemde, güney il- lerimizden birinin bir köyünün imamı ölmüş, ihti- yar heyeti toplanmış, iki aday arasından yeni ima- mı seçecek. Biri çıkıp. - Bunlan imtihan edelim, demiş. Karar verilmiş, imamlara dönmüşler, - Hadi bakalım demişler, şuraya bir ördek ya- zın. Birinci imam mürekkep yalamış, talik yazıyla güzelce "ördek" yazmış, ikinci imam ümmi, her şeyi kulaktan dolma, ama uyanık da, oturmuş bir ördek resmi çizmiş. Kâğıtlar ihtiyar heyetine verilmiş, garibim cahil- ler bakmışlar, biri kargacık burgacık bir şey, öbü- rü ise gördükleri gibi bir ördek. Cahile dönmüşler, - Aferin! demişler, seni seçtik. Ne dersiniz, acaba kabahat imamda mı yoksa cemaatte mi? ÖDP ve HADEP sorun oldu YTP-SHP ittifakı çıkmazda ANKARA (Cumhu- riyetBürosu) -SHP' nin YTP ile yürüttüğüitti- fak görûşmeleri, "ÖDP veHADEP" konusu ne- deniyle çıkmaza girdi. SHP, ÖDP ve HA- DEP'in de ittifak içinde yer almasını isterken, YTP bu parülere karşı çıkıyor. SHP Genel Sekreteri FikriSa^ar, ittifak ko- nusunun bir çerçevesi olması gerektiğini be- lirtti. Sağlar, çerçeve- nin, "Türkiye'nin dönü- şümü, geüşimi, toptum- salbanşmısağlamak,iş- sizliğe çare olmak, AB içinde yer ahnak" gibi unsurlar içermesi gerek- tiğini anlattı. YTP Genel Sekreteri İstemihanTalay ise SHP ile görüşmelerini değer- lendirirken, "Daha ön- ce bazı siyasi bağlantı- larkurmuşolmalanne- deniyle, HADEP ve ÖDP ile olan iüşkilerini düzenledikten sonrabi- zeyenidengelmelerige- rekecek. Çünkü bizim görüşmelerimiz sadece ve sadece SHP'yeyöne- liktir. Onlann daha ön- cekurmuşokhıkbn fliş- kiler bizim için geçerti değildir'' diye konuştu. AKP lideri Erdoğan, çocuklarına burs veren işadamlannı açıklamak yerine basını suçladı YıneMüslümanhğa sanldıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4çocuğunuyurtdışında işa- damlannın bursuyla okuttuğunun or- taya çıkanlması konusunda yönelti- len sorulara sinirlendi. Çocuklanna burs veren işadamlannı açıklamak yerine basına kızan Erdoğan, "Müs- lüman ohnak suç mu?" dedi. Basın tarafından ortaya çıkanlan burs olayı konusunda gazetecilerin sorulanna kızgın ifadelerle yanıt ve- ren Erdoğan, "Burada enbüyükyan- hşımedyadagörüyonım. Bu konupi- şiruippişiriüp bir genelbaşkamnönü- ne getirilmez. Çocuklarun yurtdışın- da, bu ülkede öğrenim ve eğitim öz- gürlüğünün noksan ohışundan kay- naktananbirgerekçeyle okuyorlar* di- ye konuştu. Büyük kızı Esra'nın Müslüman Öğrenciler Birliği Genel Sekreterli- • 4 çocuğunu yurtdışında işadamlannm bursuyla okuttuğu ortaya çıkan AKP lideri Erdoğan, konu hakkındaki sorulara da sinirlendi. Çocuklannı Türkiye'de öğrenim ve eğitim özgürlüğü noksan olduğu için yurtdışında okuttuğunu savunan Erdoğan basını suçlarken "Müslüman olmak suç mu?" dedi. ği görevinde bulunmasınınhaber ola- rakyazılmasına da tepki gösteren Er- doğan, "Bunubile başuk yapanmed- ya anlayışını ben anlajıunıvorum vete- nn ediyorum. Bir üniversitenin çatısı altındaMüslüman Öğrenciler Biriiği varsa, Türk Öğrenciler Derneği var- sa buna da aktif olarak üye olan bir öğrenciyi takdir etmesi gereken bir anlayış, tekzifetmeye kalkışryor, yani Müslüman olmak suç mu?" dedi. Kızının bulunduğu yerleşkenın al- kolpartilerinin ve ahlaki olmayan eğ- lencelerın yaygın olduğu bir bölgede olması konusundakı haberleri de anım- satanErdoğan,w Bu çok çiridndir. Be- nim kızumn ahlaki olmayan hiçbir hareket, hiçbir eylemin içerisinde ol- ması mümkün değDdir. Bugünekadar da olmamıştır. Kulanmla, çocukla- nmla iftihar ediyorum*' diye konuş- tu. Burs konusunun yeniden sorul- ması üzerine Erdoğan, "Bu konuyada nokta koyu\orum. Tarüşümaya de- vam etsin,ben rahaOm. huzurtuyum. Benimçocuklarunveyababalaru ağır bir tabir kuüanıyorum, avanta almı- yor, burs ahyor" dedi. Başesffloğltt AKP'de REFAHYOL hükümetinin ardın- dan irtıcayla mücadele programını yürüten eski ANAP'lı îçişleri Ba- kanı MuratBaşesgioğlu AKP' ye ka- üldv. ANAP'tan aynlan Erkan Mum- cu'nun da birkaç gün içinde AKP'ye katılması bekleniyor. ANAP Genel Başkanı Mesut Yü- maz'ın başbakanlığı döneminde müs- teşarhk yapan eski Başbakanlık Ta- kip Kurulu Başkanı Yaşar Yazrcıoğ- lu'nun ardından, 28 Şubat dönemi- nin ANAP'lı içişleri bakanı Murat Başesgioğlu da dün AKP'ye katıl- dı. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, katılım töreninde "büyük yürüyüşveanlamhbuluşmalarr ola- rak tanımladığıkatdımlan anlayama- yanlann bulunduğunu, kendilerinin bir "umut yokuluğunaçıkDgınr söy- ledi. Murat Başesgioğlu da AKP'yi ^'ern-miffibir duruşun adresi" ola- raktanımladı.tt Büyük dava için bü- yük buluşmaya kaöldığun" söyle- yen Murat Başesgioğlu, bu partiye katılım karannın, Türkiye siyaseti- nin dış odaklar tarafından "diza^n edflmeye" çalışılmasına karşı bir tep- ki olduğunu söyledi. Murat Başesgioğlu, sözlerini şöy- le sürdürdü: w Bu demekdeğDdirki,geçmişte sa- vunduğum ilkelerimi, inançlanmı terk edeceğim. Laik demokrasiye inancun, cumhuriyetin değerleri ve kazammlan ile halkın inançlanna sa>gı konusundaki hassasiyetim de- \^m edecek." tĞNELl FIRÇA ZAFER TEMOÇtN fo REZflt0Tİf..T?EI/LgTO«ULLAWNA Kara 'ya destek için imza kampanyası başlatildı Gazeteciye hapis cezasına tepki MEHMET EMİN BERBER MARMARİS- Datça'da Haber gaze- tesinin sahibi ve DHA Datça muhabiri SinanKara'nın, Datça Asliye Ceza Mah- kemesi tarafından verilen 3 aylık hapis cezası, Yargıtay 7. Ceza Mahkemesi ta- rafından onandı. Sinan Kara, Datça Kaymakamhğf na yasa gereği vermesi gereken gazeteyi vermediğı içinhakkında 5680 sayılı Ba- sın Yasasf nın 24. maddesi gereğince kamu davası açıl- mış, Datça Asliye Ceza Mahkemesi Kara'ya3ay hapis, 91 mifyon 260bin li- ra ağır para cezası vermişti. Karan temyiz eden Kara"nın istemiyennde gö- rülmeyerekYargıtay 7. Ceza Dairesi'nce onandı. Böylece Kara'nın hapis cezası kesinleşmiş oldu. Datça Can Şenlikleri'ne katılan ga- zeteci, yazar, sinemacı ve sanatçılar, Si- nan Kara'ya verilen hapis cezasuun AB uyum yasalanna ters düştüğünü savuna- rak "Bugüne kadar ender uygulanan ve şeklisuçunbaa maddelerini kullanarak L/atça Can Şenlikleri'ne katılan gazeteci, yazar, sinemacı ve sanatçılar, Sinan Kara'ya verilen hapis cezasının AB uyum yasalarma ters düştüğünü savundu. gazetechi cezalandu-mak ve hapse gön- dermekiçinbüyükçaba harcadüar" gö- rüşünü dile getirdiler. Sinan Kara'ya destek amacıyla imza kampanyası başlatan ve mahkemenin karan bir kez daha gözden geçirmesini isteyen avukat Fikret İBdz, Aydın En- gin, IşdÖzgentürk,CelalBaşlangıç, Ber- han Şimşek, Oya Baydar, Namık Ku- yumcu, Metin Demirtaş, Orhan Alka- ya'nın aralannda bulunduğu çok sayıda gazeteci, yazar, ozan ve sanatçının imza koyduğu ortak me- tindeşugörüşleryer aldı: "Sinan Kara hakkmdakiüç ayha- pis cezasuun Yargı- taytarafından onan- ma tarihi 28.062002'dir. Oysa, Avnıpa Birüği'ne uyum çerçevesinde yapılan 09.08.2002 tarihHResmiGazete'de>^imlanan4771 sayıb Basın Kanunu'ndaİo degişiklikk. basmhapis cezalankakhnlmıştn". Mah- kûmiyetkararlan yasadegtsfldiğinden ön- ceverflmiştir. Bunlardan birisiolanüç ay- hk hapis cezasuun kaknruması için ga- zeteci Sinan Kara'nın yasa degişikhgin- den yararlanması gerekir." Yılmaz, oylannm yüzde 5'in altmda olduğu yönündeki haberleri yalanladı ANAP: Baraj kaygmıız yok ANKARA(Cumhuriv« Büro- su) - ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yü- maz, seçimlerde partisinin baraj kaygısıolmadığırusavTindu. Yıl- maz, partisinin, 18 Nisan 1999 seçimlerinde aldığı oy oranının altında bir oy almayacağını id- dia etti. Yıhnaz, dün parti genel mer- kezinde düzenlediği basın top- lantısında bazı gazetelerde yer alan haberleri yalanladı. Ken- disine atfen yapılan "oyumuz yüzde5'inalünda" şeklindeki ha- berlerin doğru olmadığmı savu- nan Yılmaz, şöyle konuştu: "Bizim yapürdıgımız araşür- ma\a göre, kararsızlarm oranı yüzde 50. Bizimdeiçindebuhın- duğumuz 4 parti yüzde 8 ile 12 bandmdaseyrediyor.1yibir kam- panya ile oyumuzu jükseltebi- kceğnnizisöyiedim.Buradadik- • ANAP lideri Yılmaz, seçimlerde ittifak yapılması yönünde girişimde bulunrnadıklarını, böyle bir düşünceleri de olmadığmı söyledi. Yılmaz, seçimlerden istikrarsızhk çıkması halinde bunun sorumluluğunun diğer partilere ait olduğunu ileri sürdü. katçeken,3yıkhrmuhakfette ol- malaruıa rağmen o>1aruu >ük- seftemeyenpartilerin olmasidır*' değerlendirmesini yaptı. Partisininbu seçimlerde 1999 seçimlerinden dahakötü bir so- nuç alacağım zannetmediğini söyleyen Yılmaz, "Seçimlerden istikrarsı/Jık çıkabileceğiyönün- deuyanda bulunduk,etimizden gekniyaptık.Bunuönlemekiçin yasaldeğişikliklerin yapdmasuu önerdik. Maalesef uzlaşma sağ- lanamadı. Bir istikrarsızlık çı- karsa vebaü, kendini dev a>iıa- smdagören,seçinıknlenhayalla- nkhğıileçıkacakolandiğer par- tilereaittir" dedi. Seçimlerde it- tifak yapılması yönünde giri- şimde bulunmadıklannı, böyle bir düşünceleri de olmadığmı savunan Yılmaz, "Bizbu mese- leyikendimİ7açısmdankapatok" diye konuştu. Yılmaz, AB uyum yasalan- nın çıkanlmasına karşın gerek- li yönetmeliklerin de bir an ön- ce çıkarılmasını isteyerek 16 Ekim'de ya>ımlanacak ilerleme raporuna kadar yetiştirilmesini istedi. Yılmaz, Avusturya Başbaka- nı \Volfgang Schüssel'in "Tür- kiye AB'ye ahnmaz, yönetimin- de askerler ağııiıklı'' şeklindeki sözlerıne tepki gösterdi. Yılmaz, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Hüsevin Knnkoğlu'nun se- çimlere üişkin sözlerini AB bağ- lamında nasıl değerlendirdiği yönündeki soru üzerine şöyle konuştu: "Biz zaman zaman AB'deki muhataplanmızla gö- rüşmeierinuzde de Türk Silahh Kuvvetieri'nin hassasiyeüerini dile getiriyoruz. Bunlardan biri rejimin laik niteliğinin değişti- rilmesi diğeri ise ülkemizin top- rak bütünlüğüdür. Rejimin laik otanadandemokratikolamayca- ğı konusu Avrupa'da da ya\r aş yavaş kabul ediliyor. Bölücü ha- rekeüeri destekleyenlere yöne- lik yapünmlar da artık iç hu- kukta düzenlenebinyor. tspan- ya'da bu yönde bir karar ahndı. Siyasi partiler bu iki konu üze- rinde pofitikayapmayacakkadar olgunlaşırsa bıınlar sorun ol- maktan çıkar." Yalnızca YTP destek veriyor Gensoruplanı olu doğdu • Seçimi erteletmek isteyenlerin öncelikle gensoruyla hükümeti düşürmeye dönük arayışı destek bulamadı. DYP ve ANAP, hükümeti düşürme sorumluluğunu üstlenmezken SP de daha önce işleme aluımayan gensorunun kullanümasına tepki gösterdi. 'DYP lideri, telefonda kendi partisinden bir yetkiliyle konuşuyor gibiydi' Çiller'in tanığı Aygün çıktı ATOBaşkanıSinanAygün. ANKARA(Cumhuri>^t Bürosu) -Ankara Ticaret Odası (ATO) Baş- kanı SinanAygün, DYP lideriTan- su ÇiDer'e, seçimin ertelenmesi karşüığında başbakanlık teklif edil- mesi sırasında Çiller'in yanında olduğunu açıkladı. Çiller'in tele- fonda konuştuğu kişinin kendi par- tisinden biri olduğu izlenimi edin- diğini söyleyen Aygün, "Çillerba- na daha sonra detaylan anlarb" dedi. ATO Başkanı Sinan Aygün dün yaptığı açıklamada, 22 Ağustos Perşembe günü DYP lideri Tansu Çüler'in isteği üzerine. Çiller'i Bilkent'teki evinde ziyaret ettiği- ni söyledi. Içeri alındığında Çil- ler'in hararetli bir şekilde konuş- tuğunu söyleyen Aygün şöyle de- vam etti: "TansuHaıum,"Bizböyle bir şe- yin içinde olamayız. Üç yıldır se- çimolsun istiyoruz, seçimertelet- meye gelmez. Erteletilirse oyla- maya katıhnayız. Ben ve benim arkadaşlanm oylamaya katılmaz. Kendileri erteletebilirlerse ertelet- sinler. Erteledikten sonra da eğer bize bir görev düşüyorsa o zaman oturur konuşuruz. Ama bana şu anda başbakanlık teklif etmeleri çok etik değil. uygun da değil. Bu- nu kabul etmiyorum' diyordu." Çiller'in konuşmasının yalnızca bu kısmına tanık olduğunu belir- ten Aygün, ahizeden taşan sesten karşı tarafın erkek olduğunu anla- dığmı belirtti. Çiller'in telefonu, 'Tamam kardeşim" diyerek ka- pattığını vurgulayan Aygün, "Ben de herhalde karşı partiden birijie böyle konuşmaz diye düşündüm. ÇÜler,kendi partisinden bir yetki- Byfc konuşur gibiydi" dedi. Konuşmanın detaylannın ken- disme Çiller tarafindan aktanldı- ğını söyleyen Aygün, Çiller'e ki- minle konuştuğunu sormadığını belirtti. Aygün, bu konudaki tartışmalar sırasmda niye bir açıklama yapma- dığının sorulması üçerine de "Tan- su Hanım açıklamadı. Tansu Ha- nım açıklamış olsavdı "§ahıt ben- dim' derdinı. Ama bu onunla ilgi- K bir konu" yanıtını verdi. ANKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - Erken seçim tarihini ileri at- maya dönük bir taktik olarak gündeme geti- rilen "gensoru" girişi- mi ölü doğdu. DYP Genel Başkanı Tansu Çffler'ı'Başbakanhk" vaadiyle ikna edip; üs- te küskünü milletve- küleri. YTP, ANAP ve SP'nin desteğiyle hü- kümeti düşürmeye dö- nük plan. Meclis'i ola- ğanüstü toplayacak desteği bulamadı. Seçimi erteletmeça- balannmtepkiçekme- siüzerine, adresibelir- siz siyasi kaynaklar ta- rafindan bu kez "gen- sonı" formülütartışıl- maya başlandı. Buna göre 110 imzatoplanıp SP'nin gensoru öner- gesi için olağanüstü toplantı düzenlenmesi ve 11 Eylül'den sonra liste küskünü millet- vekillerinin desteğiyle koalisyonun düşürül- mesi hedefleniyor. Bu oluşum içinde yer alacakların, Çil- ler'in başbakanhğın- da bir hükümetle se- çimi erteletmeye dö- nük girişimlerde bu- lunması hesaplarayor. Ancak YTP dışrndaki hiçbiı partiden bu gi- rişime destek gelmedi. Başbakan Bülent Ecevitdün konuya iliş- kin soru üzerine, bu- nun gerçekleşmesine olasılık tanımadığını, "Herhangibir sorun o bakımdanyok. ANAP 9e de hükümet içinde bir sorunumuz yok" görüşüyle dile getirdi. SP Genel Başkan Yardımcısı Numan Knrtuhnuş da seçimi erteletmeyi amaçlayan her girişimi demokra- si dışı bulduklarını ve bunlarakatümayacak- lannı söyledi. ANAP Genel Baş- kanı Mesut Yılmaz, u lçinde bulunduğu- mnzbirhükümetegen- soru vermemiz düşü- nülemez, Bizim dışv- nuzda gündeme geti- renlerin,hükümetidü- şürmek için kendileri bu sayryı buhnak zo- rundalar" açıklama- srnı yaptı. DYPGrupBaşkan- vekili Turhan Güven, partileriningündemin- de gensoru planı bu- lunmadığını belirtti. YTP Genel Sekre- tenİstemihanTalay ise gensoruyu gündeme aldıracakçoğunlukbu- lunması durumunda kendilerinin önergeyi destekleyeceklerini söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle