13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 29 AĞUSTOS 2002 PERŞEMBE OLAYLAR VE GORUŞLER olay.gorus(g cumhuriyet.com.tr EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Tek Vücut Bipleşmek../ "Durmakzamanı değıl I Gucumüz nerde 1yı bel- feyın I Açlıkta ve toklukta bır I Ve bırleşmeyı bı- l KESK'le hukumet arasında goruşmeler şımdı- lik sona erdı Sonuç sıfır 1 Memurlar ne ıstıyordu 9 250 mılyon zam Bır de 2003 yılından ıtıbaren bır nnılyar 1 Açlık sının uç yuz mılyon 1 Yoksulluk sının bır mıl- /ann ustunde' KESK'ın ısteklerı yanlış mı, çok mu' Insanlar açlık mı çeksın? Öte yandan devlet ona Duna para dağıtmayı surdursun 1 Mılletın vekıl- en, nıye o mılletın kazancının çok ustunde bır ge- lır alsn? Eşrtlık gereklıyse, sen de, ben de çek- nnelıyız sıkıntıyı 1 Işçısı, memuru, koylusu, emek- lısı yarı aç yan tok bır yaşam surecek 1 Ama bellı kesımlenn kışılen zengın duşler, gerçekler ıçınde yaşayacak KESK'le hukumet adına goruşmecı bakan Meh- nrtet Keçecıler çok rahat, çok guvenlı konuşu- yor "Aniaşmamızgerek" dıyor Çalışanlarayuz- deyırmılıkzamduşunuyorlarmışi Açlıksınınye- nnde kalacak ama memur takımı buyuk bır ıç- tenlıkle, sonsuz bır ozvenyle devlet ışlennı yuru- tecek 1 Çocuğunu ılkokula bıle zorlukla gonderen, evı- ne yıyecek ıçeceğı sağlayamayan, olanak bulur- sa pazarcılık, şoforiuk yapan ınsanlara, al sana dılencı bahşışı dıye/ı bırhukumetın goruşmecı ba- kanı olmak utatfoVicı bır gorev değıl mıdır 7 Ola- nak yok, sana'daha fazla para veremıyoruz, dı- yebılmek 1 BunudaTBMM'denbılmemkaçmıl- yar odenek, aylık alan bın olarak soylemek 1 Otuz kırk yıl devlet kapısında emek vermış ın- sanlar, fabnkalarda, ışyerlennde tum gençlık, ol- gunluk çağlarını geçırmış yurttaşlar, açlıkta çar- pışarak yaşamaktalar Ya emeklıler, uç kuruşluk aylıklannı alabılmek ıçın kışta, karda yağmurda gecenın beşınden yol- lara duşen, banka kapılannda can verenler Ona yok, buna yok, ama efendılere var 1 Bılmem Bay Keçecıler karşısına gelıp zam ısteyen memur- larla konuşurken hıç duşunup, ıçı sızlamıyor mu 9 Mılletvekılı ıçın de belkı zor beş altı mılyaria ya- şamak, geçınmek, ama uç beş yuz mılyonla om- runu, sağlığını tuketenlerın koşullanyla karşılaş- tırılırsa, aradakı aynm, bır uçurum Istenen ne 9 Hergun gazeteler, radyolar, TV'ler bağırıyor, duyuruyor Açlık smırının altında yaşa- yan mılyonlar var' Geçım sının da bır mılyardan aşağı değıl Ama hukumet butçesınde para yok- rnuş Kıme yok'' işçıye, emekçıye, memura Şımdı ne yapsın ışçıler, emekçıler, memurlar 7 Genel grev? Bır anda tum ulkede yaşama koşul- lannın durdurulması' Bıçak kemığe dayanınca her şey goze alınır Devlet başka yerlere, başka kışılere, başka hesaplara ayırabıldığını emeğıyle çalışan ınsanlara da ayırmazsa 1 öğretmenı, me- rnuru, herhangı bır devlet gorevlısı ınsanlık dışı ko- şullarda yaşayan bır ulkede her turlu gosterış, ner turlu ayncalık bır ınsanlık ayıbıdır Denecek kı eşıtsızlık her yerde, her zaman var 7 Ajna her zaman hakkını arayanlar da var 7 Ber- tolt Brecht yıllar once yazmamış mıydı "Tek vucut bırleşeceğız, bırteşmemız yakın Bıze sen gereksın, sen de, gereklısın sen de, Benden olanlara omuz vermedıkçe Çıkmaz sana omuz verecek kımse" OKTAY AKBAL Satışta olmayan oykü kıtapları yeniden basıldı: TARZAN ÖLDÜ - 6 Basım YALNIZLIK BANA YASAK - 6 Basım İSTİNYE SULARI - 5 Basım KARSI KIYILAR - 4 Basım CAN YAYINLARI Erguvan Kenti Troyay nın Acı Öyküsü Iskender Azatoğlu'nun bu tanhı ve mıtolojık uzun oykusu (Kaz Dağı'nın dunu-bugunu) tdakoy Çıftlık Evı Yayını olarak çıktı îstente adresı Çamlıbel Kovu Edremıt Telefon 0266 387 34 02 IFSAK 117. DÖNEM FOTOĞRAF SEMİNERLERİ BAŞLIYOR 43 YILLIK DENEYÎMLİ İFS\K'LN 117. D0NEM FOTOĞRAF SEMINERLERÎ 03 EYLUL 2002 SALI - 07 EYLUL 2002 CIMARTESİ GİNLERIBAŞLI\OR Cumartesı gûnlerı 1115 -13.15: Sab gûnlen 19:15 - 21:15 saatlerı arasında vapılacak \e 8 hafta sûrecek olan semınerlerde: • FotoğrafMakınesu • Işık ve Kullanımı, • Fıltreler ve Yardımcı Araçlar, • kompozısvon. • Çekını Teknıklen, — • KaraalıkOda, • Fotoğrafçılıgın E\nmi ve Geleceğı derslen ışlenecektır. • Semınerler sırasında çekım >e karanlık oda u>gulamalan yapılacaktır \vnntıh bılgı ıçın, 292 42 01 \t 29218 07 no'lu telefonlardan Saat 13:30'dan sonra bılgı alınabılır. •UJRES. Istıktal Cad. A\han Işık SoL \o: 34 K. 2 Özvenm \pt Be>oğlu - Istanbul. Johannesburg Dünya Çevre Doruğu... Rıo ve sonrası toplantılarda her ulke, kendı 21 'ıncı yuzyıl takvımını (ajanda) belırlemış ve bunun gerçekleşmesı ıçın somut projeler uretmeye başlamıştı Ancak ne var kı on yıl once uzennde durulan ve çozumu ıçın "Takvım 21'lerde" ele alınan çoğu sorunlar, çeşıtlı ulkelerde bugun de aynen surmektedır Prof. Dr. İlhamİ KİZİROĞIAJ Hacettepe Unı Oğr U\ projeler uretmeye başlamısü An- cak ne var kı on yıl once uzenn- de durulan ve çozumu ıçın "Tak- vim 21'lerde" ele alınan çoğu so- runlar, çeşıtlı ulkelerde bugûn de aynen surmektedır Bunlardan fakırlık, çocuk olumlennın yuk- seklığı, sera gazı uretımının art- ması ıle dunya ıklımının değış- mesı, enerjı kaynaklannın den- gesız \ e hor kullanımı, yumuşak ve çevre dostu enerjı kaynakla- nnın uretımının dunyayı yoneten ulkelerce ılen tanhlere ertelen- me davranışının değışmemış olu- şu, su kaynaklannın azalmama- sı ıçın alınan onlemlenn yetersız- lığı. bıyolojık çeşıtlılığın her ge- çen gun azalması, ulusal ve ulus- lararası anlaşmazlıkların buyuk oranda artışı gıbı onemlı olanlar aynen devam etmektedır Buso- runlann çozumlenememesı, Rıo Bıldırgesı'nın etkılennın amacı- na ulaşmadığını gostermektedır 2001 yıhndaFas'Marakeş'teya- pılan dunya ıklım konferansında CO2 uretımınde ındınme gıdıl- me karan, çoğu gehşmış ulke ta- rafından kabul gormuştur Sade- ce ABD taraf olmamıştu- Bılınen ve yaşanan odur kı Amenka Bır- leşık Devletlen'nın taraf olmadı- ğı her çevre odaklı toplantının başan şansı yokrur 26 Ağustos'ta başlayan ve 4 Eylul 2002 tarıhıne kadar sure- cek olan, dunya ulkelerının onem- lı bırbolumunun katıhmı ıle Gu- ney Afhka'nın Johannesburg ken- tınde yenı bır Surdurulebılır Kal- kınma EXmya Doruğu toplanmış- tır Uzennde durulması gereken B ırleşmış Mılletler Çevre ve Gelışun Konferansı'nın du- zenledığı Dunya Çevre Doruğu on yıl once 179 ulkenın devlet ve hu- kumet başkanının katıhmı ıle Rıo'da yapıldı Burada çevTeyle "sürdurülebilir kalkınma"} a ulaşma konusu hedeflenmıştı Bu bağlamda Rıo kuramlan Tak- vım 21 'de kaleme alınmış ve ka- bul gormuştu Takvım 21'de (Ajanda 21), 21 yuzyılda, ınsan- lığın nelere dıkkat ederek gelış- mesını surdurebıleceğı ırdelen- mekte ıdı Rıo Bıldırgesı'nde (deklarasyon) uzennde onemle durulan en onemlı noktalar, ık- lımın, bıyolojık çeşıtlılığın, or- manlann ve toprağın korunma- sııdı Çe\Tekoruma\e surduru- lebılır kalkuıma ılkelen, toplan- tıya katılan çoğu ülke tarafından kabul gormuştu Rıo Protokolu'nun ımzalandı- ğı toplantıyı, daha sonra ıklımın korunmasına yonehk Japonya'da- kı Kyoto ve bıyolojık çeşıtlılığın korunması kapsamında yapılan Cartagena Protokolu ızlemıştı Rıo'da gerçekleştınlen uluslara- rası çalışmalar, 1997 yılında Bır- leşmış Mılletler'ın Olağanustu Genel Kurulu'nda orman eko- sıstemlennın surdurulebılu- bu- şeklıde gelıştırılmesı ve bunun ulusal bazda ele alınmasının sağ- lanması ıçın Rıo+5 Bıldırgesı olarak yayımlanmıştı Rıo ve sonrası toplantılarda her ulke, kendı 21 'ıncı yuzyıl takvı- mını (ajanda) belırlemış ve bu- nun gerçekleşmesı ıçın somut husus, bu doruğun ınsanlık ıçın bu- donemeç noktası olup olma- yacağıdır' 7 Eğeryırmı bınncı >-uz- yıluı çe\Tesel kadennın tartışı- lacağı, çevre koruma oncelıkh ve surdurûlebılır kalkınma odak noktah Johannesburg Dunya Çev - re Doruğu'nda, Rıo'da alınan ço- ğu karann neden gerçekleştm- lemedığı gundeme oturacaksa, bu zırvede de havanda su dovul- mesı soz konusudur Çunku Rıo'da, toplantı gûndemı, gehş- mış ulkelenn benmerkezcı yak- laşunlannı terk etmelen uzenne oturtulmuştu Ancak bugun ge- lınen nokta, o toplantıda alınan prensıp kararlannın çoğunun ya- şama geçınlemedığını bıze gos- termektedır Çunku çevresel so- runlara neden olan gehşmış ul- kelenn çoğu çevre koruma te- melınde benmerkezcı tutumlan- nı çevre aleyhıne surdurmektedır- ler Yanı on yıl once ne ıse on yıl sonra gelmen noktada. çevre ko- ruma oncelıklı gehşmeler suur- lı olmuştur Oysa bu toplantı onümuzdekı yuzyılda ınsanlığın devam edıp etmeyeceğuıı de karara bağlaya- caktır Şurası bılınen bır gerçektır kı karar mekanızmasının ışlehhne- sı \e buna bağh olarak da uısan- lığın yaşanabılu- bu- yerkurede yaşammı surdurebıhne şansı bu- lup bulamayacağı, gehşmış ulke- lenn alınacak karara ne denlı uya- bıleceklennde gızhdır Gehşmekte olan ve gen kahnış ulkeler, fosıl yakıtlara bağunlı endûstn dallanndan feragat ede- bıhr Bunun karşıhğmdaMeksı- ka/Monterrey 2002 toplannsı çer- çevesınde çevre koruma destek- leme fonlanndan (göstermetik de- ğfl), veten kadar parasal yardım almalıdırlar Johannesburg Dun- ya ÇevTe Doruğu'nda bu husu- sun çok onem kazanması bek- lenmektedır Eğer bu toplanhdan da gehş- mış ulke dışındakı ulkeler ıçın nasıhat çıkarsa, kuresel anlamda çevre koruma stratejılennınuy- gulanması son derece zor ola- caktır Fosıl kaynaklı enerjı ure- tım oranınuı yuzde 98 olduğu bır yerkurede çevre knzı kapımızda- dn- Yuzde 17'suun temız su ıçe- medığı, yuzde 34'unun kanahzas- y ondan mahrum olduğu, her yıl 15 mılyon hektar ormanın yok edıldığı, her dakıkada 14 hektar tropık ormanm tuketıldığı, bıyo- lojık çeşıtlılığın tahnp edıldığı, çolleşmenın artarak surduğu bır dunyada, gerekh çevre korumabı- lmçlı yatınmlar gerçekleşmez- se, on yıl sonra çe\re koruma odaklı doruk dahı yapama>acak \e kendi kendini \ok etme geni en baskın tür olan insanhk da evTİ- min uçsuz bucaksız labirentieri arasında yok olup gıdecektır. Çe\Te>i korumak bıre>in bi- linçlenmesine bağlıdır. Bu bağ- lamda yapılan zirveler hedefleri- ne ancak bunun sağlanması ıle ulaşabılecektır Johannesburg Dunya Çevre Doruğu da bunlar- dan sadece bın olmaktan oteye gıdebılecek mıdır 9 Bu noktada Avrupa Bırlığı Komısyonu'nun (KOM 2001) 53 No ve 6 2 2001 tanhlı raporunda belutıldığı gı- bı Rıo'da alınan kararlann bazı- lannda ılerleme kaydedıhnıştır, ancak beklenhler bu- butun ola- rak ele ahndığında yeterlı ohna- mışür Bu ıfade de gayet guzel be- lırtmektedır kı doğa ıle ıç ıçe ya- şayan bu-eyuı çevresını koruma bılıncıne ulaşması, yapılan \e yapüacak en onemlı dunya zır- vesınden daha etkın sonuçlar do- ğuracaknr Bu da çevre eğıtımuı- den geçmektedır Kavnaklar: KtZtROĞLU 1 Turh- ı e ı e Dumanın Ekolojık Sorunları 1 II v e III Popüler Bılım "0 "71 e "2 (6) (E\lul EkımveKasımI999j (16-20 49-51 ve 49 52) KOWSS1O\ der ELROP4EISC HE\ GE\fEI\SCHAFT Mıtteılungen der Kommıssıon an den Rat und das Europaetsche Parlement Brüssel ıKOM2001) S3 6 2 2001 m 9 Hem Tekelciler Hem OzelleştirmeciL Kamusal kaynaklann kullanımı konusu bır olçude düzenlenmek ıstenen bankacılık ve malı sısteme ılışkın mudahalelen çok aşan bır şekılde, hükumete, tekel olma avantajını getırmektedır BÜlend KIRMACI CHP Bılım YK Plattormu Koordınatoru T anhe duşulecek no- tu seçmen tercıhle- rının ekonomık ve sıyasal gerçekhklerdençok teror, uluslararası ılışkıle- rımızde itflmişlik', gurbet- çılenmıze \ onelık ırkçı sal- dınlann yaratnğı dırenç or- tamında > apılan 18 Nısan 1999 seçunlen, 57 huku- metı ışbaşuıa getumıştı Şundı "geldikkn\oldan gkierierten", ekonomık ge- hşme adınabulduklanndan daha olumsuz bır tabloyu artlannda bu-akmaktadır- lar Eğer, aceleyle yapılan Avrupa Bırhğı'ne uyum du- zenlemelen de bır yana bı- rakıhrsa, Sıyası Paruler Ka- nunu ve Seçım Sıstemı'nde nıcedır beklenen duzenle- meler yapılmadığı ıçuıdır kı, hukumet, gıderken, Tur- kıye çok bıhnmeyenh yenı bırsıyasal denklemın gırda- bına suruklenmektedu- Aslında 57 Hukumet herhangı klasık bu- sıyasal koahsyon değıldır Bundan da öte, o çok başanh olu- nama>an yapısal reformla- ruı uzantısından ıdeolojık boyutlardakı ozelleşnrme- y\ perçınle> en, ulkenın pa- ra fonlan ıle ıhşkılenne de- ğışmezlık atfeden, dış po- lıtıkada dunyadakı yoksul- luk ve eşıtsızlıklen denet- leyen değıl, guç bloklan arasında kendmı dengeleyen bıranlayışı "kabcüaşürma- ya" ve "mutjaklaştınnay'a'* çalışan bır anlayışın taşı>ı- cısıdu- Tûrkıye, bu donemde, butçe dısıplmını bozan fon patlamasuun yanı SUÎI, \ o- netım erkını etkınlıkten uzaklaştıran "ust kurullar" ıle genışleme olgusu de kar- şılaşmıştır Ashnda fonlar \e kurullann ara ve nıhaı ka- rar odağı ıktıdar olunca, on- ca yerelleşme soylemıne karşın ashnda bu- tekelleş- me yaşanmakta olduğu bı- luımektedrr Kamusal kay- naklann kullanımı konusu bır olçude düzenlenmek ıs- tenen bankacılık ve malı sısteme ılışkın mudahalele- n çok aşan bır şekılde, hu- kumete, tekel ohna avanta- jını getırmektedır Bu" dığer y andan ardılla- n gıbı bu hukumet de, de- vasa KTT'lenn ne pahasına olursa olsun elden çıkanl- masını, enerjıde kullanma- dığına para odeyen, o ara- da tanmda uretım potansı- yeluıı nadasabırakırcasına kamu fonlannı esırgeyen bu- yaklaşımı, yasal duzen- lemeler karşılığı IMF yar- dunı gıbı bağlantılara va- nncaya kadar genışleten bır ozelleştırmecı mantığı arka- lamışur Bu anlamda sıya- sette tekelcı, ekonomıde ozelleştırmecıdırler Bu ıkı- suım bır aradalığı, temsılı demokrasıdenkatıhmcı de- mokrasıye geçmek ıçın ye- terlı dokuyu oluşrurama- makta, o arada, teknolojı ureumıne d^alı rekabet gu- cu potansıyeh ıle tuketıcı haklanna duyarh sosyal pa- zar ekonomısı ıçın gerekh altyapıyı guçlendırememek- tedu- Bır yandan kamusal ya- tınmlardan çekılerken, öte yandan, fonlar ve ust ku- rullarla kamunun >onetı- mınden ozel sektor ıle ko- operatıfler \e kuçuk guı- şımlertemelındekı halk sek- torlennı bu denh -dolaylı- denetım altına alan bır an- layış ılgınç bır olgudur On- cesı yokrur belkı ama uy- gulamaya konulan ekono- mık \e sıyasal tercıhlenn de\ 7 amhhğını sağlamak adı- na kendını seçeneksız gos- terme uıadından da belır- gınleşen bır tur değışmez- lığı \e devamlıhğı zorla- masıyla sonrasuun olup ol- mayacağı merak konusu- dur 57 hukumet ashnda bır "ruhtur" Seçımde sıya- sal anlamda canı gıtse de onun, özelleştırmecı ve te- kelcı, ûlkeyı dış borca ba- nran, kadrolaşma ve kamu bankalarının paylaşunma dayanan çızgısıyle ana ka- raktenstığı bır sûre daha sa- lınacakür Turkıye, 28 Şubat'ta, 'Cumhuriyet' karşıthğuun sıyasal uzantüannın ne ol- duğunu bır kez daha gor- duyse, bu 18 Nısan hûku- metı ıle de ulusal kavnak- lara dayah planlı kalkuıma karşıtlığından dışanya tes- lımıyehn avadanlığma va- nşın ne olduğunu da o>le- suıe gordu, yaşadı 18 Nı- san ekonomısı ış > aratama- yan olanı da kapuıın onu- ne koyan, uretıme ağıt de- ğıl rantıyeye yalvaran, pa- ranm ardına sanayı değıl sunya koyan bu- anlayıştır Kûreselleşmecı tasallutun altında Cumhunyet'ten ro- \"anş - halkçı ekonomıden ınhkam aluunak ıstenmek- te, sendıkasıv la, meslekku- ruluşlanyla gerçek demok- rası ozlemıne ıse jubıle > a- pıhnak ıstenmektedır San- dıkta. bıze gostenlen duş- len değıl, yaşadığımız Tur- kıye'nın onurlu geleceğıru oylamak durumunda ohna- hyız Sıyaseünanaakımlar- da butunleşerek olağanlaş- maya, ekonomının tum ke- sunleny le uretım ve \ enm- lılık hedeflennde bu-leşe- rek gehşmeye ve demok- rasının yasası, yûrutmesı, yargısı ve basını ıle nor- malleşerek geleceğe yuru- meye gereksmımı bulun- maktadır Her turlu gûçlu- ğe karşın 'gereksinim dırv- duğumuz davanağm 1 ulu- sal varlık bıluıcunızde ya- şadığını bılıyorum Neler Yapılabilir? 55 yıldan ben her geçen gunde enkaz aldık dıyerek yırtınanlann hıç mı suçu yoktur^ Bu- partıyı sadece dûrustluğunden dolayı Meclıs'e sokmayanlar kendını sıyasete satanlar, haksız kazançlan alkışlayanlar ve gormezlıkten gelenler komunıstlık fobısını kullanarak ve dını sonuna kadar somurerek ulkenın geleceğını satanlar hıç mı suçlu değıldır9 Selahattin YAZAR Fehefea 1 950 yılında başlatı- lan sureç ıçersınde gıderek hızını arttı- ran bır uygulama ıle hak- sız kazanç v e partıye hız- met yolunu açarak top- lumsal ıstencı (ıradesı) zayıflamış, ozgurluğu v e onuru orselenmış, top- lumsal bılıncı koreltıl- mış, sorumluluk bıluıcı zayıflamış, sevgı duygu- suna onem vermemış, er- demlen sonmuş, dıplo- ma kulturunde takılıp ka- larak olgunlaşma kultu- runu ahnamış bencıl ve narsısıst msanlar yetıştı- nldı Kısacası karşı devnm başlatıhnışnr Bu gıbı ın- sanlar korunarak her çe- şıt ış alanmda gızlı ve- nmsızlık ıçensınde bu- lunarakbmdığı dalı kes- mek orneğuıe uygun ola- rak ekolojıyı, ulke kay- naklannı ve zamanı ılkel kullanarak ve ısraf ede- rek buyuk ekonomık kay- ba neden oldular Halkın aydınlanması- nm yolunu açmış olan Halkevlennı, Koy Ens- tıtulennı (aydın halka ta- hammul edemeyız dıye- rek) kapattılar 4700 top- rak ağasını, 418 beyı ar- kasına alarak, Mechs'ın tavamnı delercesıne ba- ğu-arak toprak reformu- nu engelledıler İnö- nü'nun tırnakla bırleştır- dığı Hazuıeyı artı Marşal yardımını eşıne dostuna partızanca harcayan DP ıktıdan. beş senede artı butçeyı eksı butçe halıne getu-dı "Planyok,pflav var" dı- yerek, plansız harcama- nın v e yonetunın onu 61 Anayasast ıle kesılmek ıstenmış ıse de aynı zıh- nıyet ve ıktıdar ısım de- ğışnrerek entnkalarlaye- nıden yeniden yonetıme gelerek ulkeyı bugunku duruma getırdıler Sureç ıçensınde 12 Mart'la ken- dılennı sağlama aldılar, 12 Eylül'de aydınlann tasfiyesıne goz yumdular Hatta alkışîadılar Sureç ıçersınde koru yonetıme alkış tutanlar ya da oy verenlenn şun- dı mı aklıllan başlaruıa geldı 55 yıldan ben her ge- çen gunde enkaz aldık dıyerek yırtınanlann hıç mı suçu yokrur 7 Bır par- tıyı sadece dûrustluğun- den dolayı Meclıs'e sok- mayanlar kendını sıya- sete satanlar, haksız ka- zançlan alkışlayanlar ve gormezlıkten gelenler ko- munıstlık fobısını kulla- narak ve dını sonuna ka- dar somurerek ulkenın geleceğını satanlar hıç mı suçlu değıldır 7 Gelecek ıcın en onem- lı kararlar ve oy telaşın- dan uzak, yapılması ge- rekenı yaparak, gelecek hukumetler ıçın kolaylık sağlayanşımdıkı57 hu- kumettır Gelecekte hazı- ra konacak olanlann, şım- dıkınden şıkâyet etmeye haklan olmamalıdu- Defalarca denenmış parrılen yeniden urnıt ha- lıne getırmek kurtuluş yolu değıldu" Hıçbır onenlen olma- yan, çıkış yolunu goster- meyen muhalefetten ne beklenır Bu hukume- tın hazırladığı sofraya oturmaya haklan ohna- malıdır Eğer cıddı anlamda kalkınmak ıstenıyorsa, tam anlamı ıle sosyalıst duzen gehnlmehdır Ma- demkı sosyalıst duzemn gelmesıne dırenılmekte- dır, hıç olmazsa ozel mul- kıyetçı sol partılerden bı- nsı getınlmehdır Bu seçım, bır seçım- den ote halk suıavıdu- PENCERE Seçim Ne İşe Yarayacak ki?.. Seçıme kaç gun kaldı 7 Bır suru partının nıce polıtıkacısı ıktıdar duşleny- le yatıp kalkıyor An şu ıktıdar yok mu 1 Bızım devletımız bır başkasına benzemez, koltu- ğa oturdun mu şıppadak saltanatını kurarsın NasıP Ozelleştırme furyasında yaşayan Turkıye'de dev- let çoğu bankaya el koydu, lierkesın gozune lyıce gırsın dıye bunları alt alta yazalım Turk Tıcaret Bankası Bank Ekspres Interbank Egebank Yurtbank Sumerbank Esbank Yaşarbank Etıbank Bank Kapıtal Demırbank Ulusal Bank Iktısat Bankası Sıtebank Mıllı Aydın Bankası Bayındırbank Kentbank EGS Bank Toprakbank Pamukbank Cumhunyet Halk Partısı'nın altı okundan bın 'dev- letçılık't\r Oyle gorunuyor kı bızım ozel sektorculer devlet- çılığı benımseyıp uygulamışlar, yırmı bankaya el koy- muşlar, tek elden yonetıyorlar ayrıca devletın ka- mu bankalan da cabası Serbest pıyasa edebıyatına lıberal ekonomı nu- tuklarına karşın bugun butun sıyasal partılenmız bankacılığın devlet elıyle yonetılmesınde bırlık ve beraberlık ıçındedırler Pekı, ne olacak bu ışın sonu 9 Bılen yok 1 3 Kasım'dakı seçımde sandıktan çıkıp ıktıdar kol- tuğuna oturan polıtıkacılar yukarda adı yazılı banka- ların da patronu olacaklar Gerısı lafı guzaf • Şaşkınhk parayla mı, bır yandan dıyoruz kı kamu bankalarını ozelleştırelım öte yandan ozel bankalan devletleştırıyoruz Devletımız IMF ekonomık programı ıle AB'nınkını de bırleştırdı, "Yüksek Planlama Kurulu" devletın butun bınmlenyle ve tum bakanlıklarla bırlıkte hazır- ladığı "AB ye Katılım öncesı Programı "nda her şe- yı ınceden ınceye saptamış 2005'e kadar uygula- nacak her şey ongorulmuş ıktıdara oturan polıtıka- cılann yapacakları bır şey yok, her şey bağlanmış Âlem yıne ol âlem, devran yıne ol devran olacak, bal tutan parmağını yalayacak Dışardakı guçler Turkıye yı 200 mılyardolarlık bor- cun kor kuyusunda dolaba bağladılar çevır babam çevır, kımın bostanını sulayacaksın 9 • Sağ ve sol tum sıyasal partılenn ekonomık prog- ramda elten kolları bağh, ağizlanndan değıştkteklaf çıkmıyor Pekı bu seçım nıye'' Seçım, devletın başına geçıp saltanat koltuğuna oturmak ıçın bahane NOVITAS Turizm DOGU KARADENİZ (7-14 Eyiui) GAP (21-25 Eylul) KASTAMONU (26 29Ek!m) (Safranbolu Pınarbaşı, Amasra) Tel: (0212) 251 28 08 09 E-maıl: no\ıtas@novıtas com tr KOOP-C 1 EYLILDVNYA BARIŞ GL M ETKÎMİKLERİ CUMHl RhTT MAHALLESİ^DE BLLLŞİLIM \er Cumhunvet Mahallesı (Lokalı) KırKahvesı-Ç\NTA Tanh 01 Eylul 2002 Pazar Saat 12 00 İZLENCE: 1- Kır 'iemeğı (Lcretsız) 2- IConferans Dunya Banşı ve Çocuklanınız Konuşmacı Dr Erdal ATABEK 3- Fılm Gostenmı OLUMSUZ-Z Yonetmen Costa GAVRAS Duzenle\en: KOOP-C S.S. Okur Çe^Te Kvıltur ve tşletnıe Kooperatifi ENGLISH CENTRE Genei Ingıf zce Programlar Ş rketler ve Kuru uşlar Içın OZB Programtar Iş Ingıl zces Proeramlan TOER. ELTS FCE S naw anna Hazırlık Pro0 rBmlan Çocuklara Oze Hsfta ç Gunduz Yaz Programlan B re tnr Ingdızce Eğ tımten Ev Har mlanr» Ozot Programlar Öğrencıtenm ze Ucretstz Aktvrteter RunMİI Cad No 92 80220 OıiMtey Utantoul T«< (0212) 235 »1 Tj 14TMH 24120 34
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle