13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
»7 AĞUSTOS 2002 SALI CUMHURİYET » 1 SAYFA EGITIM ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK îh'ifc 5AMA :MR£ITiÂİM ^ İçİN JOppAK JEMÎN YLİZL/M DtM lÂNflÜ OLpÜ. ÖMRÛMÜH ŞiİTÜN W M M L A £ ı N AMM» Û«-l>li. VE ÜAB ALLAH Â&tM /tı'N V£ KAftlJı îçİN PEfc'PtN KAFTAtf VAfTI, $E$/NDW KOvDtf... VE At>£M 8/LDÎ. V£ Liselerde dereceye giren 2 bin 107 öğrencinin bir bölümü 'yanlış^tercih' kurbanı oldu Okul birincileriaçıktakaldı Kayıtlarda son günler İstanbul Haber Smi- si-Milli Eğitim Bakan- hğı(MEB)KızTeknik Öğretim Genel Müdür- lüğü'ne bağlı okul ve kurumlara ön kayıtlar perşembe günü sona eriyor. Bu okullara ka- yıt olmayı düşünen adaylann, öğretim yı- hnın başlayacağı günde 19 yaşını bitirmemiş ol- ması, ilköğretira okulu mezunu olmalan gere- kiyor. Anadolu Mesleki ve TeknikOrta Öğretim programla- n'ndaki açık bulunan kontenjaniar için ön ka- yıtlar 26-29 Ağustos ta- rihleri arasında, ön ka- yıtla bir yere girmeye hak kazananlann kesın kayıtlan ise 2-A EyKil ta- ririleri arasında yapıla- cak. 2002-2003 yılın- da açılan Anadolu Mes- lebve TeknikOrta Öğ- retim programlanna ise diploma notlanna göre ön kayıüa ögrenci alına- cak. Yabancı dil ağır- lıkh lise programlanna kayıtlar 28 Ağustos'ta baslayıp 3 Eylül'de so- na erecek. Kesin kayıt- ları hak kazanan öğ- rencilerin listesi 4 Ey- lûlde ilan edilecek ve kayıtlan 5-8 Eylûl ta- rihleri arası yapılacak. 2002 Devlet Parasız Ya- tılı ve Bursluluk sınav- lanna girerek başanlı olan ve kız teknik öğ- retim okullanna yerleş- tirilen parasız yatıh öğ- rencilerin kesin kayıt- lan ise 26 Ağustos-06 Eylül tarihleri arasında yapılacak. Erkek Teknik Öğre- tim Genel Müdürlü- ğü'ne bağlı Anadolu Meslek Liseleri'nin de- nizcilikle ilgili alanlan- nailişkinka- yıt takvimi de belirlen- di. Mülakat ve kondis- yon sınavın- da başanlı olan asil lis- tedeki öğ- rencılerin, sağlık du- rumlannın denizcilik eğitimine elverişli ol- duğıma dair yetkilendi- rilmiş bir sağlık kurulu- şundan alacaklan sağ- lık kurulu raporu ile başvurmalan ve 26-29 Ağustos tarihlerinde ke- sin kayıt yaptırmalan gerekiyor. Asıl listede- ki öğrencilerden kayıt yaptırmayanlann yeri- ne de yedek listedeki öğrencilerin gerekli belgelerle başvuruda bulunmalan ve kesin kayıtlannı 2-3 Eylül ta- rihlerinde yapmalan gerekiyor. ANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Ögrenci Seçme Sınavf nda (ÖSS) "hiçbir öğretim programı- na yerleftirikmeyen" 2 bın 107 okul birincisinin, büyük bölümü- nün meslek lisesi mezunu oldu- ğu bildirildi. Lise birincilerinin bir bölümü de *yanlış tercflı" kur- banı oldu. ÖSS sonucuna göre 4 yıllık programlara yerleştirilen 170 bin adayın 100 bini, sınava 2. kez ya da daha fazla giren adaydan oluş- tu. Eğit-DerBaşkanı MustafaGa- zala, liseyi yeni bitiren adaylann üniversiteye girme oranındaki dü- şüşün, ûniversite sınav sistemi ile lise eğitiminin örtüşmediğini or- taya koyduğunu vurguladı. ÖSS'ye giren 1 milyon 489 bin 243 adaydan sadece 328 bin 730'i • ÖSS'ye giren 1.5 milyon adaydan 170 bini 4 yıllık öğretim programlanna yerleşti. Okul birincilerinin 3'te 1 'iyse hiçbir programa yerleşemedi. Açıkta kalan ve çoğu meslek lisesi mezunu olan birincilerin bazılan yanlış tercih kurbanı oldu. örgün öğretim programlanna yer- leştirildi. 4 yıllık programlara yer- leştirilen 170 bin adayın, 100 bi- nin daha önceki mezunlardan oluşması, sınav sistemine ilişkin eleştirilere neden oldu. Çözüm cok programlı tek llse Eğit-Der Başkanı Mustafa Ga- zalcı, Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada, adaletsızliğin ortaöğre- timde başladığını söyledi. Tüm adaylann farklı eğitimlerden ge- çirilerek aynı sınava sokulduğu- na dikkati çeken Gazalcı, "So- runlarm çözütanesi için çokprog- ramb tek üseye gecilnıeli ve eğitnn çahşnıa hayaüna yöneük obnalT dedı. Gazalcı, şöyle de\am etti: tt Bu sorun önümüzdeld vdlarda da giderek bmüyecek. YÖK bu- nabir an önce önlem almah. MEB, YÖK. ünhersiteler ve srvil top- hım kunıluşlan bir şûra toplayıp olayı ek almah." 2002-ÖSS'ye okul birincüiği kontenjanından giren 6 bin 236 öğ- rencinin, 2 bin 107'si de hiçbir li- sans veya önlisans progTamına yerleşemedi. Bu adaylann çoğu- nun, meslek lisesi çıkışh olduğu ve kendi bölümlerini seçmedik- leri için açıkta kaldığı öğrenildi. Alanını tercih etmevenln puanı düstü Meslek lisesi mezunlannın, kendi alanlan dışım tercih et- meleri durumunda, ham yerleştir- me puanlan 0.5 yerine, 0.2 ile çarpıhyor. 2001-2002 öğretim yıhiıda 808 bin 727 adayın sınav- sız geçiş başvurusunda bulun- masına karşın, bu adaylann sadece 342 bin 982'si sınavsız olarak yer- leştinlebildi. Erdal İnönü, Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi'nde ders verecek Inöııü, bfliııı tarihini öğretecek Gcçmişte de eğitimcilik yapan tnönü bu kez üniversitelilere 'kendi dersini' öğretecek. Eğitim Servisi - Erdal tnönü, 2002-2003 akade- mik yılı itibanyla Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sos- yal Bilimler Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak gö- reve başlayacak. Kendi ge- liştirdiği "Bilim Tarihin- den Bölümler" adlı dersi verecek olan tnönü, öğren- cilere bilimin tarihini an- latacak. Sabancı Üniversite- si'ndeki öğretim üyeliği konusunda konuştuğumuz Erdal İnönü, bu üniversi- teden gelen teklif üzerine ilgilendiği bir konu olan bu dersi vereceğini ve söz- leşmeli olarak görev yapa- cağını söyledi. Bu derste, geçmişten günümüze bili- min gelişimi ve Türki- ye'nin kaçu-dığı firsatlar ele alınacak. Rönesans dönemini taki- ben Orta ve Batı Avrupa'da meydana gelen bilimsel gelişmeleri irdeleyen ders, ilk çağlardan bugüne ka- dar uzanan tasa bir tarihi analiz ile başlayacak. Da- ha sonra Rönesans'm ar- dmdan gelişen bu yeni bi- limsel oluşuma yol açan kültürel ve sosyal faktör- ler, bilimsel gelişmelerin sonuçlanmn, insanlann ya- şam tarzı ve siyasi görüş- leri üzerindeki etkileri ve bilimsel yöntemin Osman- lı dünyasına ulaşmasının yüzyıllar almasının neden- leri incelenecek. Konulann öğrenciler tarafından geliştirileceği derste, öğrencilerin yeni bulgulan ile toplumun dün- ya görüşüne katkıda bulun- malan hedefleniyor. ENTERNET /MEH>IETSUCU mehmetîfi cumhuriyet.com.tr intemette elden ele do- laşan kimi öykülere za- man zaman yer verdiği- mizi anımsayacaksınız. Bu hafta da bir borsa öy- küsüne yer veriyoruz. Köylü Ahmet eşeğini satmıya karar vermiş. Kıynetli taş çatlasa 50 milyon lira etmeyen eş- şek içn pazarlık payı da ekleye- rek 1 L0 milyon lira fiyat koymuş. Kcnşu köyden acilen eşşeğe ıhtyaı olan Mehmet Ağa 100 mılyo- ödeyip eşşeği pazarlıksız satınaimış. Köylü Ahmet eşşeği- nı saMasına satmış ama akşam da gcüne bir türlü uyku girme- mış. Ge-e boyunca düşünüp, dur- muş. •rWımet ağa 50 milyon liralık eşşece niye 100 milyon lira ver- di?"!İ..diye. !~i ıhat etmeyince ertesi gün eşşepni geri almaya karar ver- miş. Fzaragrtmiş. Mehmet Ağa'yı burnva. Bir de ne görsün, eşşek 20D nlyon liradan satışa çıkarıl- Borsanın direnç noktası Ağa'nın başına gelmiş, o da uyuyamamış. "Allah allaaaah, Ahmet niye 100 milyona sat- tığı eşşeği 200 milyona geri aldı, var bu işin için- de bir iş..." diye gece boyunca düşünüp dur- muş. O da ertesi gün eşşeği geri almaya karar ver- miş. 400 milyon lira vererek geri almış eşşeği... Bu alışverış her gün fiyat arta arta devam et- miş. Birkaç gün sonra pazara bir başka köyden Hüseyin gelmiş. Hüseyin pazardaki kalabalığın arasına dalınca bir de ne görsün; "a/, al, al, sat, sat, sat" bağnşmaları arasında bir yaşlı eşşek ve bu eşşeğin tam 1.000.000.000 TL. satış fiyatı... Yanındakine soımuş, "Hemşerim, nedir bu? Bu yaşlı eşşek 1 milyarlira eder miyahu?" Adam hemen yanıtlamış; "Valla grafikler ortada, bu eşşeğin fiyatı birhaf- tada 50 milyon liradan başladı, 950 milyon lira- ya geldi. Şöyle bir teknik analızine bakarsan gö- rürsün. Eşşeğin fiyatı 1 milyardaki direncini bi kırarsa, 1.5 milyara kadaryolu var." mş.. 8i *re içi rahat etmemiş, geri alacaeşşeğini... 20. milyon lira ödeyip geri al- mş (azarlıksız). \yı olay bu defa Mehmet 1tiPkleronline.comBilimsel birtarih sitesi olmadı- ğını vurgulayan Turkteronline Me- rin Gütbay'ın 11 yıllık çabasının ürünü. Irkçı ve milliyetçi olma- dan da Türklerin tarihine bakıla- bileceğini göstermeye çalışan si- tenin amaçlan şöyle özetlenmiş: Türkleronline bilimsel bir tarih sitesi değildir. O yalnızca tarihi, bazılarının sandığı gibi sıkıcı ve gereksiz bir "şey' olarak değil. her zaman başvurulması gereken bir gereksinim olarak algılar ve ula- şabildiği herkese bunu benimset- meye çalışır. Türkleronline sitesi içinde ansiklopedik bilgi yoktur. Yalnızca "kesınlikle" bilim insan- larının yaprtlarından alıntılanmış ya da mutlaka kaynak gösterilen ilginç bilgiler bulacaksınız. Bu bakımdan Türkleronline sitesini bir kitaplık gibi kulianmak pek akıl kân değildir. Ancak bilgileri- nin, bilim insanlarından kaynak- lanan sağlamlığı dolayısıyla her zaman bir başvuru kaynağı ola- rak kullanılabilir. Amacımız, bir görüş ileri sür- mek değil, tam tersine tüm gö- rüşlereyervermek, biranlamda seslerini duyurması gereken, ses- Jenne kulak verilmesi gereken bj-__ lim insanlannın görüşlerini top- luma aktarmaktır. Sitede gezi- nirken aynı konuda birden fazla görüş/yanrt bulacakstnız. Bunun nedeni de aynı konuda farklı bi- lim insanlannın olaylan nasıl al- gıladıklannı/yorumladıklannı gös- terebilmektir. Gazeteler ve internetÖnce televizyon çıktı. Gazetelerin bu yeni mecra karşısında neredeyse yok olacağını öne sürenler oldu. Zaman içinde gazeteler variıklannı sürdüreceklerini ispatladı. Gezete- ler, radyo ve televizyonlara oranla kalıcı olduk- lan için avantaj sahibiydi. Söz uçarken yazı ka- lıyordu. Ardından internet ortaya çıktı. Önce- leri pek ciddiye alınmadı. Ancak internet yay- gınlaştıkça ve teknoloji geliştikçe görüldü ki bu medya diğerlerinin neredeysetüm özellik- lerini banndınyor. Ses, görüntü ve yazı aynı an- da ayrnmedyada yer alıyor. Gazeteler buye- nifenörhen karşısında ne yapacak? Bu SOOJ dünyanın her yerinde gazetecilerin yanıtını aradığı bir bilinmez. ABD Gazeteciler Derneği Başkanı W. De- an Singleton, intemetin, gazetecilere ve ga- zetelere pariak bir gelecek hazırladığını söy- lüyor. The Associated Press HaberAjansı'nın yönetim kurulu üyesi ve Media Nevvs'un icra direktörü de olan Singleton, gazetecilikte ge- ri çekilme değil, ileriye hareket etme zamanı olduğunu belirterek, intemetin gazeteler için yeni imkânlarsunduğunu, sadece doğru mo- dellerin keşfedilmesi için kendilerini bekledt- ğini bildirdi. Singleton, en eski iletişim araçlanndan biri olan gazetenin, en çağdaş, en yüksek tekno- lojiye sahip ve en başanlı birşekilde doğmak- ta olduğunu ifade ettiler ve intemet kullanıcı- larının. aynı zamanda gazete okuyucusu ol- duğunu belirtti: internetin, çok yoğun bir güç transferi gerçekleştiren bir araç olduğunu vur- gulayan Singleton, insanlann geniş bilgiye ulaşırken, klasik yayıncılıkta olduğu gibi, bu- nun sahibi kim, yayınctsı kim, diye dikkate al- madıklannı da belirtti. Singleton, kısacası saygın kurumlann in- ternette de isimleri ve ciddi çalışmalan ile gü- venilir yayın organlan olacaklannı söyledi. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Doğruyu Kim Söylüyor? Birsüredir, 3 Kasım seçimlerinin ertelenmesi için el altından çalışmalar yapıldığını iddia edenler, bu çalışmalan yürüten cephede üç partinin izdüşümün- den söz ediyor. ANAR DYP ve YTP erteletme girişimini, kendi tü- zel kişilikleri adına değil ama sıra üstü temsilcileri ileyürütüyoriarmış. Iddiacıların, zaman zaman ga- zetelerde yer alan detaylı bilgileri arasında, o sıra üstü temsilcıler arasında mesela YTP'nin "ikinci adam"\ Hüsamettin Özkan'ın da adına yer veri- liyor. Dahası, YTP Genel Başkan Yardımcısı'nın, Ke- mal Derviş'in CHP'ye geçişini önlemek amacı ile Ankara Hilton'daki buluşmada, "Niye acele hare- ket ediyorsun ki, seçimlernasıl olsa ertelenecek" türünden sözler söylediği de yalanlanmayarak ta- rıhin kayıtlarına geçırilmiş oluyor. Sayın Özkan'ın, YTP Genel Başkanı'nın cuma gü- nü Almanya dönüşü nedeni ile Istanbul'dayapılan karşılamada aynı otobüs üzerinde bulunacağı, par- tinin karşılama porgramı ile kamuoyuna duyurul- duğu halde, daha sonra başkentteki önemli te- maslan yüzünden Ankara'dan aynlamadığının açık- lanmış olması, 3 Kasım'da sandık başı yapılması- nı önleyecek kulis çalışmalarında kendisinin de önemli bir görevi omuzladığının kanıtlan arasında yer alabilir. Dünkü "Hürriyet" ve "Star" gazetelerinde, öyle bir erteleme eyleminde öncülük yapması koşulu ile kendisine 3 Kasım'dan sonraki yasama dönemin- de oluşturulacak hükümetin başbakanlığının veri- leceğini iddia eden Tansu Çiller'ın yaptığı açıkla- ma, erteleme çabalannın saman altından yürütül- düğu savlarını güçlendirmektedir. Gerçi Tansu Çil- ler, "Seçimleri erteleme karşılığı başbakanlık kol- tuğuna otur" pazarlığını kabul etmedığinı dünkü iki gazetede kesin birbiçimdeyalanlamış, aynı yalan- lamayı CNN Türk'ün yıne dünkü 13 haberlerinde canlı yayına katılarak daha da keskin bir boyuta sok- muştur ama bir başka iddia, DYP'nin de bu erte- leme pazarlığında görev aldığını en azından tartı- şılır hale getirmektedir. Ama DYP Genel Başkanı'nın bu iddiası, ANAP tarafından sadece yalanlanmakla kalmıyor, öyle bir pazarlık önerisinın doğrudan DYP Genel Baş- kanı adına kendilenne geldığini öne sürüyor. Bununla da yetinılmiyor, dünkü "Sabah" gaze- tesinde yer alan bir başka yorum-haber, bu tür söylentilere yepyeni bir boyut getirmiş oluyor. Dolaylı yollardan giderek Sabah gazetesinın yeni Ankara temsilcisi Emin Özgönül'e göre 3 Kasım seçımlerini erteletmek is- teyenler, TBMM'den doğrudan doğruya bir erte- leme kararı çıkararak kamuoyu önünde sevimsiz bir görünüm alma yerine, dolaylı bir yol izlemek için yeni bir plan ile harekete geçeceklerdir. O yeni plan, aslında kamuoyunun çok da yan- daş bulacağı bir sorunu çözerek yani Siyasi Parti- lerveSeçimyasalannda toplumun uzun süredirtar- tıştığı değişiklikleri gerçekleştirecek bir cepheyi oluşturmaktan ibarettir. Pariamento, elbette 3 Kasım'dan önce, örneğin 11 Eylül sonrasında yapacağı bir olağanüstü top- lantıda bu iki yasada değişiklik yaptığı takdirde, Yük- sek Seçim Kurulu'nun seçimleri o değişiklikler ışı- ğında gerçekleştirmesi zorunluğunun ortaya çıka- cağını dikkate alan gırişimciler, YSK'nin kaçınıl- maz yanıtının yeni değişiklikler 3 Kasım'daki seçim- lere yetişmeyeceğı gerekçesiyle ertelemenin kaçı- nılmaz olduğunu da söylüyoriarmış. Sabah'ın dünkü haberinde"...Buplanda başı çe- ken DYP, ANAP ve YTP cephesı, SP'nin desteği- ni almak için DYP Grup Başkanvekili Ercan'/ Er- bakan a gönderdi" deniliyordu. Bu haber doğru ise DYP Genel Başkanı'nın açık- lamalarında gerçeğe uymayan unsuriar var de- mektir. Yok, Sabah'ın haberi doğru değil ise, ne DYP ne de özellikle o girişimi grup başkanvekili olarak omuzladığı ileri sürülen Nevzat Ercan niçin dün bu yazının yazıldığı saat 15.00'e kadar hiçbir açıkla- ma yoluna gitmemişlerdir? Görülüyor ki, Ankara'da kapalı kapılar ardında ki- mi hareketlenmeler var. Bir yandan bazı partiler 3 Kasım seçimlerine hazıriandıklannı ortaya koyan ça- lışmalarını sürdurüyorlar, öte yandan doğrudan ya da dolaylı olarak takvimlerdeki 3 Kasım 2002 Pa- zar günü yaprağının, kendileri için bir karabasan günu olmamasını sağlamanın en kestirme yolu olarak ertelemeyı gerçekleştirecek yöntemler arı- yoriar. "Kim itti beni buraya" dıyen adamın öyküsünü hatıriarsak, erteleme çalışmalannda isimleri geçen partilerimizın, 3 Kasım'da erken seçim için alınan kararda nıçin olumlu oy verdiklerinin sırnnı da bel- ki çözebiliriz. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net Kuyruk çilesi .Anadolu liselerine çocuklannın ön kayıt işlemlerini vapörmak için kuynığa giren yurttaşlar zor anlar yaşadı. Sabah saatierinden itibaren Anadolu liselerine ön kayıt için 5 milyon lira bedeli yatumak amacıy la V'akıf Bank'ın Beyazıt Şubesi önünde uzun kuyruklar otuşruran yurttaşlar ve öğrenciler sinirlendiler. Saatlerdir kuyrukta beklediklerini beürten veli ve öğrenciler, "Diğer \akifbank şubeleri işlemimizi yapmalan gerektiği halde yapmadılar, biz de merkez bir şube olan Beyazıt Şubesi'ne geklik Biz bu kuyruklarla mı Avrupa Birtiği'ne gireceğiz? Bu kadar basit bir işin çözümlenmesi için pratik yol üretmeyen politikacılar ve yöneticiler halkın hiçbir sorunuyla ilgilcnmiyoriar" diyerek tepkilerini dile gerirdiler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle