Katalog

5 ^f—£ı/IMUZ 20O2 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 atmnş... S toU...Şmdttsiper 8. Cilt 2 6 kişilik yetkin bir daiışma kurulunca hıazırlanan ve Kaynak Va/ınlan'nca yayımlanan :t Aatürk'ün Bütün EEserlerf'nin 8. cildi de ç^ıktı. Hiçbir yorum yapılmadan Atatürk'e 3 it bütün yazı ve konuşmaları tsrhsırasıyla b»iraraya getJren belgesel ç-a\ şmanın son cildi 2 3 Misan-8 Temmuz 1 920 arasını kapsıyor. B u cilt, Büyük Millet Meclisi'nin açılış oturumunu en yaşlı üye srfatıyla yapan Şerif Bey'in Mustafa Kernal Paşa'nın kaleme aldığı konuşması ile başlıyor. Meclis'in ikinci gününde ise Mustafa Kemal Paşa, mütarekeden Meclis'in açılışına kadar gelişen siyasi olayları değerlendiren tarihi bir söylev veriyor. Cumhuriyet Devrimi'nin 75. yılında başlayan "Atatürk'ün Bütün Eserleri"nin 15 ciltte ve 2003 yılında tamamlanması amaçlanıyor. Bektronik posta: denizsomecumhuriyetcom.tr amu çalışanlarının sendika kurmasıyla ilgili yasa geçen yıl yürürlüğe girdi... Yasa gere- ği yetkili sendikayı Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanlığı belirleyecek... Sendikalar üye listelerini bakanlığa bildirecek, bakanlık da bu ay içinde en çok üyeye sahip sendikayı Resmi Gaze- te'de açıklayacak... Sendikalardan bir itiraz varsa, mahkemeye gidilecek... Yani süreç henüz kesinleş- miş değil... Amma ve lakin MHP'li bakanlıklara bağlı kamu ku- rumlarında siyasi kadrolaşmaların yanında sendikal örgütlenmeler de siyasi baskılarla büyük bir hız ve ka- rarlılık içinde sürdürülüyor... Yasa masa hak getire! KESK'e bağlı Basın Yayım lletişim Emekçileri Sen- dikası Haber-Sen'in Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na yaptığı suç duyurusu MHP'ye yakınlığı ile bili- nen Kamu Sen'e bağlı Türk Haber Sen'in Türk Tele- kom'daki ve PTT'deki iş bitiriciliğini ortaya koyuyor... Tel: 0.2121512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Ekonomiyön anyormuş... "Pusulanın sastıöı bellivdi!" Kamuda Bütün bunlar tabii ki Türk Telekom ve PTT yöneti- cilerınin desteği ile oluyor... 4688 sayılı Kamu Görev- lileri Sendikası Yasası, en çok üyesi olan sendikanın, kamu kurumunun idari kurulunda temsil edilmesini öngörüyor... Çalışma Bakanlığı henüz herhangi bir sendikaya yetki vermemişken, verilen yetki Resmi Gazete'de ilan edilmemişken, ilan edilen yetki kesin- leşmemişken Türk Haber Sen, kamu kurumu idari ku- ruluna temsilci göndermiş toplantılara katılıyor! Türk Haber Sen'in bülteninde bu durum, hiçbir sa- kınca görülmeden açıklanıyor: "Türk Telekom'daki kurum idari kurul toplantısı gö- rüşmelerine damgasını vuran Türk Haber Sen, PTT Genel Müdürlüğü'nde de kurum idari kurullanna ka- tılarak hizmet kolunda faaliyet gösteren diğer rakip sendikalar arasındaki farkını bir kez daha ispatladı." Tür Haber Sen, personelin çalışma koşullanna iliş- kin bir raporhazıriamış, PTT'nin genel müdüryardım- cısı, teftiş kurulu başkanı, hukuk müşaviri, personel dairesi başkanından oluşan idari kurul bu raporu gö- rüşüyor! Hem sendika yöneticileri hem de kamu ku- rumu yöneticileri suç işliyor... Asıl sorumluluk, yasa- nın öngördüğü koşullar oluşmadan bir oldu bitti ile kendine yakın sendikayı yetkili kılan yöneticilerde... Kimi kime şikâyet edeceksiniz! Türk Haber Sen belki yetkiyi alacak... Ama ortada çok ciddi iddialar dolaşıyor. Orneğin, MHP'ye yakın sendikaya üye olmayan personelin, müdürierin o- dasında ikna toplantılarına alınması, ikna olmayan- lann sürgüne gönderilmesi gibi... Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bu id- dialan bir an önce soruşturma konusu yapmasında yarar var ama yaratılan ortam sanki kadının davacı olması gibi! SESSİZSEDASIZO) Bir doktoru zorla muayene ettirmek! Çanakkale Devlet Hastanesi'nde bir uzman doktor, yıllık izninin bir kısmını kullanmak istiyor... Doktor, standart izin formunu doldurup amirine başvurusunu yapıyor. Çanakkale Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Tamer Aksöz, izin dilekçesinin izne çıkmadan bir hafta önce verilmesi gerektiğini bildirerek başvuruyu geri çeviriyor. Doktor, bir hafta öncesinden izin dilekçesini yeniden veriyor fakat başhekim yine başvuruyu geri çeviriyor. Doktor, varolan rahatsızlığının muayene ve tedavisi için sevk kâğıdı alıyor. Muayene sonunda doktora 15 gün istirahat veriliyor. Doktor istirahatını uygun bulan sevk kâğıdını onaylatmak için başhekime gittiğinde başhekim bunu da geri çeviriyor. Doktor, başhekimi cumhuriyet savcılığına ve tabip odasına şikâyet ediyor; soruşturma başlatılıyor. Doktor mesaisine devam ederken başhekim, doktora verilen 15 gün istirahat konusunda poliklinik kayrtlarının fotokopisini hakem hastane olarak Ankara Numune "Hastanesi'ne gönderiyor ve bir yazıyla da doktora muayene olmak üzere Ankara'ya gitmesini buyuruyor. Doktor, kullanmadığı hastalık izni için Ankara'ya gitmeyince de "hastaneye muayene olmak için niye gitmediği"ni sorarak savunmasını istiyor. Doktor da, Çanakkale Insan Haklan Kurulu Başkanlığı'na başvurarak, nzası olmadan muayene ettirilme isteğinin insan haklan ihlali olarak incelenmesini bekliyor. Soykınm Ansiklopedisinde Türkler Prof. Dr. TÜRKKAY* ATAÖV Israil'de Ingilizce iki ciltlik bir Soykınm Ansiklopedisi yayım- landı. Yarısına yakını Ermeni- Türk ilişkileri üstüne. Bütün maddeler militan Ermeni gö- rüşüyte kaleme alınmış. Daha aşırı (ve yanlış) bir "ansiklope- di" düşünülemez. Alfabe sırasıyla "Adana kat- liamı" ile başlayıp "Ermeni soykınmı" ile sürüyor, bu ara- da Atatürk'ü de bundan so- rumlu tuttuğu Talât, Enver ve Cemâl Paşalarta aynı başlık altına yerleştiriyor, Hitler'le ay- nı sıraya koyuyor. 1915 olay- lannı farklı yorumlayan Türkle- ri, Nazilerin Yahudi soykırımı- nı olmamış farzeden Fauris- son ve Le Pen gibi bir avuç antisemitle aynı kefeye doldu- ruyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni de "Ermeni soykınmı" dediği olaylardan sorumlu tutuyor. Kitap Kudüs'te Holokost ve Soykınm Enstitüsü yayınıdır a- ma Amerika'da Kaliforniya'da basılmıştır. Başeditörü aynı enstitünün yöneticisi, aynı za- manda Ibrani Üniversitesi'nde profesör olan Israel W. Chamy'dir. 1982'de Tel A- viv'de Birincı Soykınm Konfe- ransı'nı düzenlemişti. "Soykı- rımın Erken Teşhisi" önerisi de onundur. Dört ciltlik Soykı- nm Bibliyografyası'nın daedi- törüdür. Yardımcı editörlerden biri, VVashington'da Ermeni Ulusal Enstitüsü yöneticisi olan R.P. Adalian'dır. Tek yanlı yorumu uluslararası düzeyde örgütle- yenlerin başında gelir. 37 bin sayfahk mikrofişi de o düzen- lemişti. Amerikan Arşivlerin- de Ermeni Soykınmı Rehberi başlıklı 476 sayfalık çalışma da onundur. Johns Hopkins Üniversitesi Uluslararası llişki- ler Yüksek Fakültesi'nde ders verir. Bu ansiklopedinin birçok maddesini o yazmıştır. Ayrıca, Ermeni kökenlı öte- ki yazariar arasında P. Balaki- an, V. Dadrian ve M. House- pian var. Colgate Üniversitesi profesörlerinden Balakian soykırım edebiyatı ve sanatı uzmanıdır. New York Devlet Üniversitesi Sosyoloji Profe- sörü olan Dadrian, Ermeni olaylannın tek yanlı yorumcu- su olarak kitaplar ve makale- ler sahibidir. Housepian'ın 1922 Izmır yangınını Türklere yükleyen bir kitabı var. Ermeni olmayıp da Ermeni yorumlarını eksiksiz onayla- yanlar arasında R. Melson, R.W. Smith, Y. Ternon ve L. Kuper ansiklopedinin çeşitli maddelerini yazmışlar. Ankara'da da "Ermeni Araştırmalan Enstitüsü" adlı bir kuruluş var. Yöneticisi bu ansiklopediden haberli mi? Her bir maddenin yanıtlarını hazırladı mı? Bunları yabancı çevrelere ulaştırmak için neler yaptı? Yapmadıysa, nedeni? EYÜP 3. AS1İYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Esas No: 2000 985 Karar No: 2002 342 Mahkememize ait 2000 985 esas, 2002'342 karar sayılı dos- yasında davalı olan Tevrat Tunç'a daha önce duruşma günü ve dava dilekçesinin ilanen tebliğ edilmiş olması nedeni ile bu ke- re mahkeme karannın hüküm kısmının da ilanen teblig edilme- si gerektiSinden, 1- Bilirkişiler Gökhan Kanal. Sabri Tan tarafindan hazırla- nan 25.03.2002 tarihli rapor ve kroki nazara alınarak Eyüp, Alibeyköy Mah. ada: 122, parsel: 200'de kayıtlı bulunan Yakıf- lar tdaresi'ne ait taşınmazın rapor ve krokide gösterilen 64.00 m2'lik kısmına davalı tarafindan yapılmış olan haksız müdaha- lesınin önlenmesine. taşınmaz üzerinde bulunan davalıva ait yapı kısmının masraflan davalıya ait olmak üzere Kal'ine. 2-Ecrimisil istenilen 1.11 1995-31.10.2000 dönem itibariyle 520.000-TL. için 01.11 1995-31.12.1995 tarihınden, 5.880.000-TL. için 01.01.1996-31.12.1996 9.600.000-TL. için 1.1.1997-31.12.1997 tarihinden, 16.800.000-TL. için 1.1.1998- 31.12.1998 tarihinden, 27.600.000-TL. için 01.01.1999- 31.12.1999 tarihinden, 40.000.000-TL. için 01.01.2000- 31.10.2000 tarihinden itibaren toplam 100. 400.000-TL. işgal tazminatının kademeli yasal faizi ile davalıdan alınıp davacı ta- rafa verilmesine. fazlaya dair ecrimisil taleplerinin reddine, 3- Dava konusu yerin keşifte belirtilen gerçek kıymetleri ile hüküm altma alman ecrimisil miktarına göre bulunan 3.007.958.400-TL. değerine göre hesaplanan 162.429.753-TL. harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 157.329.753- TL. harcın davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, 4- Davacı tarafça harç, tebligat. tezkere, keşif ve vasıta ücreti olarak sarf edilen toplam 171.480.000-TL. davacı mahkeme masrafı ile dilekçede belirtilen değerler ile hüküm altına alınan ecrimisil miktarlan. karar tarihi ve a\aıkatlık ücret tarifesi naza- ra alınarak tespit olunan 45.040.000-TL. nisbi vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09.05.2002 Işbu ilan yayımlandığı tarihten ıtibaren 15 gün sonra yapıl- mış sayılacaktır tlan olunur. 07.06. 2002 Basın: 41005 ÇİZGİLtK KÂMÎL MASARACl KEDİ LEVO APTÜLİKA e-posta: aptulikaûı go.com. JNADİMA" TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN 28 Mayıs DÜNYAN/N £A/ BÜYÜK GÖSTERfS/! 181O 'DA SUGÜM, ÜNLÜ /\MERİ&U-t ŞorMEU KF SİKK usmsı pn/NEAS mycofi SAPNUM DOĞMOŞTU. £S XA- ŞINDA METGLİKSİZ 8UZ GENÇICEH, RASTZAOIĞl ZEN- CJ <Al>tUL/l GÖSr&£' yAPMAK AMAC/ RlNOAN BİU OOL4IZ BOeç ALMIŞ, S'B. e/MgEŞYÜZ DOOVİ KAZAMMlŞrr. Bü İUZ /&>O/A///V eeoese ıvHSMMGrvu'a YAŞfNOA OtbUSUMU İPOİA EDEG£t£ SAĞLAMtÇTf. '(GEeÇEICTE 8O 'AS/A/OE SrLE &EĞiU>iJ) DAHA ŞOHGA, w£~ SAHTE SfG DEAfr&&2rrtA /Şi SÜeDÜBMÜ^TÜ. 1871 YfUfJDA, KAtdSl 8^tL£Y'L£ *UJ/eDUĞU S//&? £A/ SÜ- YÜ/C BAŞA&Şf OLPU. ZAMAH/A/fH "EM BÜYÜtC GÖSTESİS'İ " 0/YE SUUUIAN SİZK, &Eeç£/CTEN OE OVIĞAtJÜSTÜ fUSİ ur/VJDtBOt. 'JUMBO'AOLI r=fi. re PAISM4IC T&W (jcûce) si&dN BAŞ OYUMCULA- &YCH. BA&VlJVt, ŞARLA774NUKL BAÇUYAKAK MtLYAISD&t OIMUÇTUL 43. ULUSLARARASI AKŞEHİR NASREDDİN HOCA ŞENLİĞİ 2002 INTERNAÎIONAI NASREDOI FESTİVAL KADIKÖY2.SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002/479 Vasi Tay. Mahkememizce verilen 28.06.2002 tarih ve 2002/479 esas, 2002/611 karar sayılı ilamı ile Is- tanbul, Eminönü. Daya- hatun. Cilt: 6, Hane No: 423'te nüfusa kayıtlı bu- lunan, Ahmet Şefik kızı 1334 doğumlu mahcure Emine Mualla Semin An- duru 4721 s. TMK'nın 405. maddesi gereğince vesayet altına alınarak kendisine yeğeni Ayça Sürel Belirdi vasi tayin edilmiştir. Keyfiyet ilan olunur. 28.06.2002 Basın: 41061 Başka Türkiye Yok Haydi Fidan Dikelim ORMANBAKANUĞI AĞAÇLANDIRMA VE EROZYON KO51TR0LÜ GENEL VaDÜRLUĞÜ BirVarmış... Bir Yokmuş... Ormanlarımız Yanıyor. Seyirci Kalmayın. Fidan Dikm Hatt: (0 212) 284 80 00 - www.tema.org.tr ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKtMOĞLÎT Kopuk Teller Görkemli Sesler Izag Perlman keman dalında usta bir sanat- çı. Yakından tanımadım, bir iki kez ekranda gör- düm. Ama belleğimde görkemli bir görüntü var. Çocukluğunda felç geçirmiş, hayli güç yürüyor. İki bacağında destekleyici teller, kolunda da değ- nek var. Ağrılar içinde ama acındırmıyor, tersine görkemli çizgileri var. Sandalyesine oturmadan koltuk değneklerini yavaşça yere bırakıyor, ba- caklarındaki tellerinin kilitlerini açıyor, bir baca- ğını geriye ötekini öne uzatıyor, kemanını eline alıyor sonra. Çenesinin altına yerleştiriyor ve or- kestra şefine hazır olduğunu gösteriyor. Konse- ri izleyenler dinsel bir törene katılır gibi sessizce izliyor sanatçıyı. Ancak bu gece bir terslik var. Ünlü kemancı birkaç satır çalınca tabanca pat- lar gibi bir ses geliyor, kalabalık şaşırıyor. Müt- hiş bir gürültüyle ürperiyor herkes. Kopuk birtel- den geliyor bu gürültü. Herkes üzülüyor. Bozuk teli yenilemek konsere yeniden başlamak za- man alacak diye üzülüyor. Ama olay böyle ya- şanmıyor. Ünlü sanatçı gözlerini bir an kapadı. Sonra şe- fin yeniden başlamasını işaret etti. Orkestra ye- niden çalmaya başladı, keman da kaldığı yerden sürdürdü çalmayı. Daha önce görülmeyen bir coşku ve tutkuyla çaldı. Senfonik bir yapıtın üç telle çalınamayacağını herkes biliyor, ama Izag Perlman bilmiyor! Bilmek istemiyor! O parçayı kafasında biçimlendirip değiştirirken ve yeniden bestelerken daha önce hiç vermedi- ği sesler çıkarıyor kemandan. Çalması durunca kısa bir sessizlik ardından coşkulu alkışlar yük- seliyor. Saygıyla ayakta selamlanıyor kemancı. Yayını kaldırıyor kalabalığı susturuyor.. sonra gü- lümsüyor, yüzünün terini siliyor. Böbürlenen de- ğil, ama güçlü dingin bir tonla şöyle diyor: "- Bilirsiniz sanatçının bir görevi de elinde ka- lanlarla yapabileceği müziği bulmak kimi za- man? Ne güçlü bir sesleniş bu! Duyduğumdan be- ri çıkmıyor aklımdan. Kim bilir belki de bir ya- şam biçimi bu. Yalnız sanatçılar için değil, he- pimiz için tüm yaşamı bir kemanın dört teli ile müzik üstüne kuran bir kişi konser ortasında sa- dece üç teli olsa da o tellerle müzik yapar. Dört teli varken yaptığı müzikten daha güzel, daha kutsal, daha ölümsüz olabilir. Bu durumda bi- zim görevimiz de yaşadığımız bu sallantılı, hız- la değişen ürkütücü dünyada öz müziğimiziyap- mak. önce elimizde olanla, sonra ne varsa, ge- riye kalanla." Mektup değil bu. Houson Chronicle'dan bir alıntı, yazan Jack Riemer. llginç birgünde ulaş- tı elime. Başkentin durağanlığını aşmak için bir çağrı gibi algıladım. Toplantılar doruklara vanyor, tüm kuruluşlar eleştiriler, önerilerle ekranda boy gösteriyor, ama belli sorulan çözmeye boylan yetmiyor anlaşılan. Izag Perlman'ın sözlerini on- lara armağan ediyorum. Toplumdaki beklentile- ri yanıtlamak için dört tel gerekmiyor. artık üç te- lin de sesi var. Inandırıcılığı, içten söylenmesi önemli. İçten söylenirse çabuk yükselir, soluğu uzar, boyutlanır değil mi? ••• Bir süre Suna Kan ile ilgiii bir kitap yazdım. Adı: Öz Şarkısını Duyuran Keman. Müzik kültü- rüm çok dar ama kulaklanm var. Öz şarkılan din- lerken yanılmam. O şarkılan yansrtamayan çal- gıcılann tmısını duymam. Öz şarkısını söyleyen başka dostlarım da var. Dünya dönüyor onlar dönmüyorlar. Kimi mimar, kimi doktor, kimi ya- zar, kimi çizer, kimi arkeolog. Dalında sağlam oturuyor, konuşursa sözünün arkasında dimdik duruyor. Ama yan yana gelip konuşamıyor, öz şarkısını söyleyemiyor. Sözün kısası koro oluşa- mıyor! Elbet oluşacak. Herkesin sesi bir yerde bulu- şacak, sessizlik yırtılacak eninde sonunda. Nasıl derseniz: Umutsuzluğa ödün yok. Karanlık bir gecede gökyüzüne bakar mısınız; yıldızlar uçmuş, sönmüş gibi olur. Karanlıkta y- ol bulamazsınız ama.. bir yıldız parlar birden. Derkeniki, üç yıldız.. sonra küme küme yıldızlar. Gök delinir yıldız yağmuru başlar. Toplumda bek- lenti var, bu yağmur yağacak. Geceler de gün- ler de aydınlanacak eninde sonunda. Yıldızlara selam! B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6SOLDANSAĞA: 1/Genellikleı- ki takım ara- sında lastik topla oynanan bir çocûk oyu- 3 nu. 2/ Teklıf... tslam kültürle- rinde. belirli kurallara uya- rak güzel yazı 6 yazma sanatı. 3/îriveuzunca tanelibirüzüm cüısi...Uzaklık işareti. 4/ Şöh- ret... Karanlıkta ışılda- yan zehirli bir element. 5/ Ahşverişte durgun- 1 luk... Yunan rakısı. 6/ 2 Bir Avrupa ülkesinin başkenti. II Eski dilde burun... Sarhoş ya da külhanbeyi bagırması. 8/Bir tür deniz taşıma- cılıgı... "Sevıyorum senı ekmegi tuza banıp ' yer gibi —- içer gibi" ° (Nâzım Hikmet). 9/ Osmanlı tarihinde 1839-1876 yıllan arasındaki dönemin adı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Anadolu ve Rumeli'de hayvancıhkla uğraşan göçe- be Türkmenler. 2/Gelenek... Kısa yazı. 3/Defa, kere... Gemileri dengede tutmak için dip taraflanna konulan ağırlık. 4/ Mdkke'de haeılann arife günü toplandıkla- n tepe..." — Küçük Zenci": AgathaChristie'nin ro- manı. 5/ Tütün yapraklannda bulunan çok zehirli al- kaloit. 6/Sahip... "Elif—-"': Ressamımız. 7/Sevinç belirten bir ünlem... Büyük panayır. 8/Harman maki- nesi... Fotoğraf duyarlığmı belirtmekte kullanılan sa- yısal değer. 9/lskambim kâğıtlannın atası sayılan des- teye ve bu desteyle basılan fala verilen ad... Utanma duygusu.