Katalog

> TEMMUZ 2002 CUMA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kurtur(& cumhuriyet.com.tr 15 'Halkımız Avanta Peşinde' orta karar bir heyecan-gerilim eğlenceliği v alma,komşu al, ama...En son bir diskotek kapısında yaptıgı konımalık işinden de sıkı bir dayak yiyerek aynlmak zorun- da kalan, parasız pulsuz, bitik ko- cası Ricardonun (Jesus Bonilla) yerine evi geçindirmek için bir em- lakçinin yanında çalışmaya başla- mış, hayatta düşlediklerini gerçek- leştiremeyip hep hayal kınklığına uğramış ama çalışıp çabalamaya da devam etmiş, yoksul ve sürekli kaybetmeye mahkum sınıfından, Madridli çocuksuz ev kadını, kırk- h yaşlanndaki, geçkin ama mihra- bı yerinde, sahte sanşın Julia'nın (Carmen Maura), günün birinde kaderin tesadüf sonucu önüne çı- kardığı 'avanta' fırsatını hikâye ediyor, 2000 yılı Ispanyol yapımı Halkımız Avanta Peşinde. Hep aynı basmakalıp cümlelerle müşteri gezdirdiği ama kimseye beğendiremediği, Madrid'in mer- kezindeki, dışardan kale gibi görü- nen ama içı dökülen, köhne, eski bir apartmandaki dayah döşeli, ja- kuzili, şık bir dairenin anahtannı taşıyan Julia, bodur, bezgin, kaba saba, üstelik doğru dürüst sevişe- meyen kocasıyla felekten romantik bir gece çalmak istiyor bu dairede. Ne var ki tavandaki çatlaktan üst- lerine hamamböceklerinin yağma- sıyla, birtakım esrarengiz ve deh- şetengiz olaylann geçtiğı üst katta- ki dairedeki korkunç sııra vakıf oluyor.Ancak onu komşu olarak kabullenmeye yanaşmayan, gözü dönmüş apartman sakinlerinin de aynı sırn bildiğinı giderek ayrım- sayan Julia, kâbustan farksız. kan- h, amansız bir mücadelenin göbe- ğinde buluyor kendisini. Yıllardır kokudan girilmeyen bu çöp evde hiç dışan çıkmadan yaşa- yıp eceliyle (belki de komşu eliy- le) ölmüş, vaktiyle Loto'dan kazan- dığı hayli yüklü bir ikramiyeyi de döşemenin altına saklamış. insan kaçkını, yalnız yaşhnın parasuıa bir anda sahip olan Maria bu sırn ko- casıyla paylaşmayıp hayatının fır- satmı kendi başına değerlendirme- ye kalkışınca görün başına neler geliyor... Gözü kara bir grup Istanbul Festivali'nden sinemala- ra düşen fılmlerin şimdilik sonun- cusu olan ve Türkçe adıyla (Halkı- mız Avanta Peşinde) da ilgi çeken La Comunidad (Grup ya da Top- luluk), para hırsıyla kafayı yemiş YENİ BASLAYANLAR... Adim Ad2m C3nayet/ Murder By Numbers Barbet Schroeder'in yönettiği, senaryosunu Tony Gayton'ın yazdığı Murder By Numbers, bugün gösterime giriyor. Başrollenni Sandra Bullock, Ryan Gosling, Michael Pitt, Agnes Bruckner, Chris Penn'in paylaştığı filmde, genç bir kadının su kanalında öldürülmesini araştıran iki cinayet masası dedektifinin başından geçen olaylar anlatılıyor. Cinayetle ilgilı her şeyi en küçük aynntısına kadar inceleyen Cassie Mayvveather (Sandra Bullock) ve Sam Kennedy'yi (Ben Chaplin), Richard Haywood'a (Ryan Gosling) götürür ele geçirilen kanıtlar. Cassie cinayeti aydınlatmaya çalışırken acı verdiği için uzun bir süre önce gömdüğü geçmişine, eski anılanna dönmekten de ahkoyamaz kendisini. Filmin yönetmeni 1941 Tahran doğumlu, Fransız-Amerikalı Barbet Schroeder, yıllarca Wenders, Rohmer, Godard, Rivette, Fassbinder gibi pek çok önemli yönetmenle yapımcı olarak çalıştı. Yönetmen olarak More'la I968'de parladı Avrupa'da. 199O'da başrollenni Jeremy Irons ve Glen Close'un oynadığı 'Reversal of Fortune' filmiyle 'En İyi Yönetmen' dalında hem 'Âkademi Ödülü'ne hem de 'Altın Küre Ödülü'ne, aday gösterilmişti. ABD'deki öteki işleri arasında geçmiş yıllardan anımsanacak 'Bar Kelebeği', 'Single White Female', 'Kiss of Death', 'Before and After', 'Desparate Measures' gibi filmleri bulunuyor. SUNGU ÇAPAN M M Bu rolüyle San Sebastian Festivali'nde en iyi kadın oyuncu seçilen Carmen Maura filmin lokomotifi. La Comunidad / Yönetmen: Alex De La Iglesia / Senaryo: Jorge Guerricaechevarria, A.De La Iglesia / Kamera: Kiko De La Rica / Müzik: Roque Banos / Oyuncular: Carmen Maura, Eduardo Antuna, Maria Asquerino, Jesus Bonilla, Emilio Gutierrez Caba, Terele Pavez, Enrique Vıllen, Marta Fernandez Muro / Ispanya 2000 (Belge Film- Özen Film) apartman yöneticisinin (Emilio Gutierrez Caba) başını çektiğı, bazılan feci ölümlere kurban giden bir grup 'kötü' komşunun, ürkütü- cü, habis, gaddar bir güruha dönüş- mesini ve Julia'yla. apartman sa- kinlerinden, Darth Vader kılıkh. kahraman Han Solo özentisi, ger- zek görünüşlü, uyanık delikanlı, Star VVars'kolik Charlie'nin (Edu- ardo Antuna) para dolu bavulu on- lardan kurtararak çevrelerindekiler- le paylaşmalannı anlatıyor, gerilim- le kara mizahın harmanlandığı, po- püler bir kara komedi havasında. Ispanya'da seyirci rekorları kır- mış, festivallere çağnlmış Halkı- mız Avanta Peşinde, bu filmiyle çağdaş Ispanyol sinemasının umut veren yönetmenlerinden biri hali- ne gelen Alex De La Iglesia'yı ta- nıtıyor. festivalde onu ıskalamış meraklısına. Almodovar'dan Hitchcock'a kadar çeşitli ustalann etkisinde yol alan. çağdaş Hollysvood sine- masına da vakıf, gelecekte daha iyi işler çıkarabilecek çapta. yetenek- li De La Iglesia, Star Wars'tan Matrix'e kadar uzatılacak çeşitli göndermelerle bezeli. açgözlülük, bencilhk, bölüşmek üstüne, gerı- limle kara film türlen arasında gi- dip gelen bir eğlencelik imzala- mış.Bildik bir hikâyenin alışılmış klişelerine yaslanan, yüzeysel bir çeşitlemesi niteliğindeki, yer yer grotesk kaçmış sahnelerle dolu, İdostrofobik ve eleştirel bu popüler kara komediyi öyle dört dörtlük, a- man aman dedirten, önemli bir film saymak olası değil. Kim avanta peşinde değil ki? 1965 Bılbao doğumlu. felsefe eğitiminin ardından kankatüristlik, fanzin editörlüğü yaptıktan sonra l990"lı yıllarda sinemaya geçerek El Dia De La Bastia-Kötünün Günü (1995), Perdito Durango- Şeytanla Dans (1997), Muertas De Risa-Giilmekten Ölmek (1999) gibi. aşırılıklara dayanan. uçlarda gezinen, fars ağırlıkh, mat- rak filmleriyle adını duyuran De La tglesıa, Danny Boyle'un Shallow Grave-Mezarını Derin Kaz'ını (1995) fazlasıyla anımsatan bir hi- kâyeyi aktaran ve Jeunet-Caro başyapıtı Şarküteriden de etkıler yansıtan La Comunidad'la para hır- sına bulanmış, çeşit çeşit karakter- leri önümüze sûrüyor. Bencilliğindennliklerindeki 'in- san insanın kurdudur' güdüsünü açığa çıkaran bir bavul dolusu pe- setanın sürekli tekrar tekrar açılıp saçıldığı, kurutulup ütülendiği film, yer yer karanlık, gotik bir kor- ku atmosferine ve gerilim temposu- na bürünerek bildik şıddet ve deh- şet sahneleriyle seyirciyi şoke et- meye yöneliyor. Görsel bakımdan belirgin bir dü- zey rutturan ama senaryosu yer yer aksayan filmde avantadan gelen pa- ranın peşine takılanlan kafa üşütü- cü, irkiltici, kaotik bir serüven bek- liyor. Almodovar'ın fetiş oyuncusu Carmen Maura'nın ödüllere boğul- muş performansıyla sürüklediği film, finaldeki çatılardakovalama- ca dışında, bütünüyle kapalı, iç me- kânlarda geçiyor. Komşulann para uğruna bırbirlerini öldürmelerinin üçüncü sayfa haberi olarak gazete- lere geçtiği finale dek meraklısını yer yer tatmin etmese de gülümse- ten, kara film tadındaki, gerilimli- mizahi bu cinai fars, zevkli birje- nerikle açılıyor. Müzikse susmak bilmiyor. Sonuçta dehşet ve gülmecenin sı- nırlannda dolanarak hırs, suç ve kuşkunun kapalı, kâbus yüklü dün- yasına kanat açan ve bize 'Ev alma komşu al' atasözümüzü hatırlatan bu orta karar heyecan-gerilim eğ- lenceliği, türün tiryakilerine salık verilebilir. İZLEYİCİ ERDAL ATABEK JVasabi, Leon 'un izinden gidiyorLuc Besson, adını acı bir Japon sosundan alan filmde (Wasabi) yapımcı ve senarist. Hır- çın ve başına buyruk bir Fransız polisi olan Hubert (Jean Reno), olaylan kendi yöntemle- riyle çözmesi ile ünlüdür. Kendi yöntemleri de kurallan bir yana bırakarak yaptığı sorgular, sonuca varmak için şiddete başvurmaktan çe- kinmeyen girişimlerdir. Bu nedenlerle de üst- leriyle arası açıktır. Ama ne yapsa mutsuzluğu değişmemektedir. Tam 19 yıl önce sevgilisi olan Japon kızı aniden kendisini terk etmiş, Ja- ponya'ya dönmüştür ve Hubert bu yıllar için- de mutluluğu yakalayamamıştır. Ancak hiç beklemediği bir anda Japonya'dan gelen bir te- lefon hayatını değiştirecektir. Arayan kişi bir Japon yetkilisidir, sevgilisi adına aramaktadır ve şu haberi vermektedir: Sevgilisi ölmüştür, vasiyetini Hubert'in okumasını istemektedir, bunun için de Japonya'ya gelmesi gerekmek- tedir. Hubert de son marifeti olan Emniyet Mü- dürü'nün oğlunu dövme olayından ötürü izin- li sayılmaktadır. Bütün bunlar bir araya gelin- ce de Hubert, Japonya'ya uçar ve orada sevgi- lisinin kendisine bıraktığı mirası öğrenir: Çe- kik gözlü bir genç kız ve onun hesabına yatmış 200 bin dolar. Hubert anlar ki genç Japon kızı haberinin ol- madığı kendi kızıdır, kızın da bundan haberi yoktur. Ancak kızın 200 bin dolardan da habe- ri yoktur. Deneyirnli Hubert, izlendiklerinin de farkındadır, arkadaşı Momo ile bu işin üstesin- den gebneye karar verir. Sevgilisinin resmi Ja- pon kuruluşu adına Japon mafyası Yakuza'ya sızdığını ve onlar tarafından öldürülmüş olaca- ğını düşünen Hubert şimdi büyük bir bela ile uğraşmak zorundadır. Yakuza. Sert Hubert ile sert Yakuza karşı karşıyadır ama filmde büyük bir gerilim yerine tatlı bir komedi havası vardır. VVasabi, kendisini Leon ile kıyaslamamız ge- reken pek çok öğe taşımaktadır. Sert ve acıma- sız bir Jean Reno kompozisyonu: Wasabi'de polis, Leon'da kiralık katil. Olaylara kanşan yeni yetme bir genç kız: Wasabi'de Hubert'in sevgilisinin kızı, Leon'da ailesi uyuşturucu işinden öldürülen çocuk-kız. Her iki filmde de küçük kızlar delişmendir, aklına eseni yapar- lar, Jean Reno anlayışlıdır ve onu korur. Ancak, Wasabi orta düzeyde bir komedi-ak- siyon filmi olmaktan öteye geçememiş iken Leon, onca şiddetin içinde paradoksbir şiirsel- liğe ulaşmıştı. Leon'da kiralık katille yeni yet- me kız çocuğu arasında yaşanan gizemli ero- tizm kolay erişilir bir duyarlılık değildir. Ben- zer sahnelere Wasabi'de de yer verilmiş olmâ- sı sadece bir taklitten öteye gidememiştir. Ama Luc Besson adı ile Jean Reno'nun oyu- nu söz konusu olunca her şeyin izlenebilir ol- ması da değişmez bir gerçek (biz de filme bu gerçek nedeniyle gittik). KEDİ GOZU VECDİ SAYAR Yazarımız yillık izninin bir bölümünü kullandığın- dan yazılanna bir süre ara vermiştir. Andersson'a Unursal Profesörlük' • LONDRA (BBC) - Abba üyesi Benny Andersson'a 'tüm dünyadaki insanlara yönelik yüksek kalitede müzik yapma' yeteneği nedeniyle îsveç hükümeti tarafından Onursal Profesörlük' unvanı verildi. Müzikseverlerin 'Waterloo', 'Fernando' ve 'Dancing queen' gibi hit şarkılanyla tanıdığı sanatçı, bugünlerde adından diğer bir Abba üyesi olan Bjorn Ulvaeus'la beraber çalıştıklan 'Mamma Mia' müzikalindeki başansıyla söz ettiriyor. Londra West End and New York Broadvvay'de sahnelenen müzikal, büyük ilgi gördü. 'Yatak Odasında Felsefe' toplatıl* • Kültür Servisi - Ayrıntı Yayınlan'nın 'Yeraltı Edebiyatı Dizisi'nden çıkan Marquis De Sade'm 'Yatak Odasında Felsefe' adlı romanı T.C.K.'nin 426. maddesine dayandınlarak "halkın ar ve haya duygularını rencide ettiği' gerekçesiyle toplatıldı. Yaşamuıın yanı sıra yazdıklannda da anarşizmi ve erotizmi sa\ r unan, doğa yanlısı bir yazar olarak Dostoyevski dahil birçok edebiyatçıya esin kaynağı olmuş Sade'ın kitabı düzen dışı bir söylem kurmayı hedefleyen diziden yasaklanan ikinci kitap. Dragan Babic'in 'Son Sürgün' adlı romanı da aynı gerekçeyle geçtiğimiz aylarda toplatılmıştı. (0 212 518 78 19) Kuvayi Milliye' Sicilya'da • Kültür Servisi - Sicilya'nın Siracusa kentinde düzenlenen 'Uluslararası Salvo Randone Sanat Festivali'ne davet edilen Stüdyo Drama Genel Sanat Yönetmeni Onur Bayraktar. festivalde Nâzım Hikmet'in "Kuvayi Milliye Destanf ndan bir bölüm sunacak. 10 Temmuz'a dek sürecek festivalde, Stüdyo Drama Tiyatro Biriminın yapımı olarak sahnelenecek yapıtı Italyan Salvo Bıtonti yönetiyor. 'Kuvayi Milliye'de Onur Bayraktar'a Alessandro Gatto ve Deborah Lentini eşlik edecek. Bayraktar geçen yıl düzenlenen Salvo Randone Festivali'ne davet edilmiş ve Orhan Veli'nin şiirlerinden yaptığı dramatizasyon Sicilya basınında övgü ile karşılanmıştı. BUGÜN • EFES ANTİK TİYATRO'da '2002 Yaz Etkinlikleri' kapsamında 21.30'da Atina Senfoni Orkestrası ile tzmir Devlet Opera ve Balesi Korosu'nun konseri. Şef: Eleftherios Kalkanis. (0 232 256 89 89) • MASLAK PARK ORMAJSda 22.00'de 'Isle of MTV' partisi. (0 212 292 25 80) • BAŞKA KÜLTÜREVÎ'nde 19.30'da Roman Polanski'nin 'Roseman'nin Bebeği' filminin gösterimi. (0 212 249 12 84) • NÂZIM KÜLTÜREVÎ'NDE 'Çağdaş Dünya Sinemasından Edebiyat Lyarlamalan' kapsamında 19.00'da Orson Welles'in yönettiği 'Macbeth' adlı filmin gösterimi. (0 212 252 63 14) • BEKSAVda 15.00, 17.00 ve 19.00'da Sedat Yümaz'ın yönettiği 'Kelepçe' adlı filmin gösterimi. (0 216 349 91 55) • BEYOĞLU StNEMASI'nda 'Ferruh Doğan Anısına-Sinema Yazarlannın Seçtikleri-H' kapsamında 12.15, 14.30, 16.45, 19.00 ve 21.15'te Nanni Moretti'nin 'Oğul Odası' filminin gösterimi. (0 212 251 32 40) • İŞ SANAT'ta 'Sinema Şenliği' kapsamında 12.00. 14.15. 16.30, 19.00'da Tony Kaye'in 'Geçmişin Gölgesinde' filminin gösterimi. (0 212 316 10 83) AKŞaİRWtSBEİIDİFIHOC<tŞaiiGhlPEBUB0ll • AÇIKHAVA TtYATROSU'nda '43. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği' kapsamında 20.30'da Çizgi Bant Karikatür ye Kısa Metrajlı Komedi Film Yarışması Ödül Töreni ve 21.00 de 'Kıraç' konseri. (0 332 813 37 00) • GÜLMECE PARKI'nda '43. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği' kapsamında 18.00'de Halk Oyunlan gösterisi. (0 332 813 37 00) • BELEDİYE PARKInda '43. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenliği' kapsamında 17.00'de 'Sinema ve Gülmece Sohbeti'. (0 332 813 37 00) İSTHBUl CAZ F€STtVALh«E BUGÜN • MASLAK VENUEde 22.00'de Morcheeba'nın konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55) • BABYLON'da 23.00 te Maharaja'nın konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55) • ROXYde 23.00'te Ali Perret's A- Trippin'in konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55) • İSTİKLAL CADDESt'nde 17.00'de Coolbone New Orleans Marching Band'in konseri. (Biletix: 0 216 454 15 55)