Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 1 TEMMlf-Z 2002 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
DİZt
'Iç deniz' olması gereken Marmara Denizi, İstanbul ve Çanakkale'den geçiş için uygulanan hukuki rejime dahil
176milliksuyolunuaşmakFelaketin eşiğindeki kent ' ** Meteorolojik verilere göre yılda fırtınah
İST4NB
t
gün sayısı ortalama olarak 25. En fırtmalı ay
ise aralık. Ocak ve şubat da fırtmalı
aylardandır. istanbuJ Boğazı 'nda sisli gün
sayısı yılda ortalama 15'tir. Sisli gün sayısı
en çok olan ay ortalama 2.6 gün ile
nisandır, bu ayı 2.5 gün ile mart ayı izler.
Boğaz'da
tehiikeli
14nokta
- ^ 544 yılında istanbul'a gelen Fransız
m grezgin Prtrus Gvllius. îstanbul Boğazı
M için, "DünyadaJti bütün boğaziara be-
UL dteldir; çünkü bu boğaz, ild dünyayı ve
jjd denizi a<çan bir anahtanbr" dıyor.
GenelJıkJe "Türk BoğazJarT deyınce herkesin
aklına İstanbul ve Çanakkale Boğazlan gelir. Cy-
sa Türk Bo.gazlan denılen bölgeye ikı boğaz ara-
sında geçişJ sağlayan Marmara Denizı'nıngeçış
için kulJanıJan kısmı da dahil edilir. Böylece *iç
deniz* olması gereken Marmara Denizi, iki bo-
ğazdan geçiş için uygulanan hukuki rejime da-
hil olmaktadır. Dolayısıyla Türk Boğazlan 'ndan
geçiş yapmakta olan birgemı 176 miJlik (325 km)
bir su yolunu aşmak durumundadır.
Boflaz nasıl olustu?
istanbul Boğazı, oluşumu açısından,jeolojik bir
fay çökuntüsü. Fay çöküntüsü ile oluşan vadinin
zamanımızdLan yaklaşık 8 bin yıl önce deniz su-
lannda meydana gelen yükselme ile birlıkte su
ile dolarak fCaradenız'le Marmara Denizi 'nı bır-
leştirdiği tahmin edihyor. Boğaz'ın kuzeyden gü-
neye doğru derinliğinin gıderek azalması, güney
girişindeki yüksekliğin Marmara sulanna karşı
bir engel teşkil ettiği, ancak deniz sulanrun yük-
selmesi sonucu bu topuğun aşıldı-
ğı tezini güçlendirir. Sulann yüksel-
mesiyle gedikten çok büyük bir hız-
la (Niagara Şelalesi'nin 200 katı
kuvvetle) Karadeniz'e aktığı; Mar-
mara Denizi ve Çanakkale Bogazı
da jeolojik fay çökmeleri sonucu
oluştuğu tahmin ediliyor.
Türk Boğazlan nı dünyada mev-
cut 264 su yolundan ve de Süveyş,
Panama, Korint KanaJlan gibi diğer
önemli su yollanndan ayıran, gemi-
lerin seyrinde aşın risk teşkil eden
özellikleri mevcuttur. Türk Boğaz-
lan'nın farklı özelliklerinin başın-
da yapay olan diğer su yollannın ak-
sine tabii su yolu olması gelir.
En dar bölgesf 700 metre
istanbul Boğazı, 18 deniz miü ya-
ni yaklaşık 31 km. uzunluğunda, iki
kıyı arası ortalama genişhğı 1500
metre, en dar bölgesi (Aşiyan-Kan-
dilli arası) 700metreye düşen, en ge-
niş yeri olan (Büyükdere) ise yak-
laşıİc 3500 metreye çıkan, 12keskin
dönüşü bulunan, dört noktada 45
derece, Yeniköy Şamandırası açı-
ğında yaklaşık 80 derecelik büyük
açı rota değişikliği zorunlu olan,
içinde aktığı vadi tipi yapının di-
keydeki olumsuz özellikleri olan bankla, sığlık-
lar, kayahklan mevcut ve yüzey ters akıntılara sa-
hip belirli mevkilerde 6-7 mile ulaşan akınhlan
ile seyirde çok riskli yapıda bir su yoludur.
Boğaz'm derinliği ortalama 60 metredır, en
derinyerise 110 metre ileKandilli önündedir. Bo-
ğaz'da derinlik güneyden kuzeye doğru gidildik-
çe artmaktadır. Boğaz kıyılan deniz dibinden iti-
baren duvan andınrcasına yukselirler, bu neden-
le dennlik sahıle doğru azalmasına rağmen ço-
ğu yerde tam kıyıda bile 10 metrenin üzerinde-
dir. Bundan dolayı gemiler, bir anza durumunda
yönlennı dolayısıyla rotalannı koruma olanağı-
nı kaybettiklerinde karaya oturmadan evlerin içe-
risıne dahi girebiJmektedirler.
Afcıntı faktörü
Gemilerin seyri için zorluk oluşturan bir diğer
faktörde Boğaz'daki akıntılardır. Boğaz'da iki ana
akıntıvardır. Bınncisi yüzey akınhsıdır. îkincisi
iseyiizeyden 15 metrekadaraşağıda başlayan ve
45 metre derinliğe kadar etkili olabilen dip akın-
tısıdır. Yüzey akmtısı genelde Karadeniz'den
Marmara'ya doğru iken, dıp akıntısı bunun tam
tersıne, Marmara'dan Karadeniz'e doğrudur.
Pekı, hemen hemen sürekli denebilecek bir bi-
çimdeadetabirnehirgibı Kuzey'den Güney'e akan
bu akıntının nedeni nedir? Boğaz, yalnızca ge-
mı trafiğının değil, Karadeniz'in 3 büyük nehir-
le beslenen sulanrun da tek çıkış kapısıdır.
Karadeniz'e dökülen bu üç büyük nehir, Tuna
Nehn, Dinyeper Nehri ve Don Nehri'dir. Bu üç
nehir. Karadeniz'ı sürekli olarak tatlı su ile bes-
lemektedir. O kadar ki, eğer Boğazlar'daki akın-
tı ve yüzey buharlaşması olmasa idi, akan bu ne-
hirler nedeniyle Karadeniz yılda 30 santimetre
kadar yükselecekti. Yine de Karadeniz, su sevi-
yesi olarak Marmara'dan 40 santimetre dahayük-
sektır. Işte Karadeniz'den Marmara'yadoğru olan
yüzey akıntısının sebebi de bu yükseklik farkı.
Knots nedlr?
Daha yüksek seviyede olan Karadeniz'in su-
lan, sevıyesi daha alçak olan Marmara'ya doğ-
ru akmakta. Buna "boşalma akmüsı' da denılebi-
Iır. Bu akıntı, Boğaz'm orta kesimlerinde daha
fazladır, özellikle Kandilh noktasından güneye
doğru gıdildikçe artar. Kuzeyden güneye doğru
olan bu yüzey akıntısının hızı, Karadeniz 'in su-
lannı bofaz ağzına doğru dolduran kuzey rüzgâr-
lannın etkili olduğu dönemlerde en yüksek dü-
zeye ulaşır. Boğaz sulan bu dönemlerde adeta bir
nehir gibi akar. Hız, saatte 7 Knots'a kadar yük-
selebilir. (Knots: Denizde hız ölçüsü birimi ola-
rak kullanjlan Knots terimı, saatte mil olarak hı-
zı ifade ediyor. 1 Knots, saatte 1 mil hızı ifade
eder. Böylece 1 Knots, yaklaşık olarak 1.85 Kı-
lometre/'saat hıza karşılık geliyor.) Normal za-
manlarda ise bu akıntı 3-4 Knots'tur.
Marmara Denizi, Karadeniz'den yaklaşık ola-
rak iki kat daha tuzlu. Bu aynı zamanda Karade-
niz sulannın özgül ağırhğının Marmara sulann-
dan daha az olduğu anlamına gelmektedır. tkı de-
nizin sulan arasındaki tuzluluk durumundan do-
layı olan bu yoğunluk farkı, az önce bahsettiği-
mız 15 metrederinlikten ıtibaren başlayan dıp akın-
tısuım da nedenidir.
Ters akıntı: Orkoz
Ne var ki, ikı deniz arasındaki tuzluluk farkın-
dan oluşan bu dip akıntısının ne hızı. ne de debi-
sı yüzey akıntısı kadar büyük değildir. Yüzey
akıntısı ile güneye taşınan suyun miktan. dip
akıntısı ile kuzeye taşınan suyun miktanndan
yaklaşık iki buçuk kat daha fazladır. Rakam ver-
mek gerekirse. vüzey akıntısı ile Marmara'ya ta-
şınan suyun aşağı yukan yılda 300 kilometreküp
olduğu, buna karşılık dıp akıntısı ile Karadeniz'e
taşınan suyun yaklaşık olarak yılda 125 kilomet-
reküp olduğu tahmin edilmektedir. Hız bakımın-
dan da incelersek, dip akıntısı ancak 1-2 Knots
hıza kadar çıkabılmektedir.
BunlarBoğaz'dakı hâkim akıntı rejûni. Peki bu
akıntı rejimi değişmiyor mu? Tabii ki değişiyor.
Aslında hâkim akıntı rejimi, tam olarak olmasa
da, hâkim rüzgâr rejimi ile büyük paralellik gös-
teriyor. Öylekı, kuzey rüzgârlan bölgenın hâkim
rüzgârlandır ve bu rüzgarlar kuvvetli iken, akın-
tı da en kuvvetü durumda olmakta. Öte yandan,
nadiren de olsa, güney rüzgârlan ve özellikle Lo-
dos, zaman zaman etkıli oluyor ve çoğu Istanbul-
lu bihr, istanbul "da şehirhattı gemilerinin bile se-
ferlennin iptal edılmesine neden olacak kadar
kuvveth lodos rüzgârlan eser. Burüzgarlar, Mar-
mara'run sulannı kuzeye doğru yığar ve su sevi-
yesını istanbul Boğazı'nın güney girişindeyanm
metre kadar yükseltebilirler. Bu durumda Bo-
ğaz'ın akmtı rejimi de değişir; yüzeyde "orkoz"
adı verilen ters akıntı oluşur.
80 derecelik donüs
istanbul Boğazı bu yapısı ile gemi seyirlerin-
de, Sarayburnu, Kızkulesi, Umuryeri, Yeniköy,
Büyük Lıman Banklan, Salacak, Kandilli, Arna-
vutköy Bunıu, Yeniköy burunlannda büyük dik-
kat gerektirmektedir. Boğaz, kuzeyden güneye 20
derece eğimlı olduğu için aşağıya doğru geçiş-
lerde gemiyi kontrol etme güçleşmektedir. Bo-
ğaz'da tam 14 kez yön değiştirme manevrası yap-
makgerekiyor. 80 derecelikdönüşde Yeniköy nok-
tasındaki dönüştür. Güney-Kuzey ekseni olarak
kuzeye yaklaşık 22 derecelik biraçı yapan İstan-
bul Boğazf nda 80 derecelik Yenilcöy dönüşün-
den başka 11 dönüş daha bulunmaktadır. Bun-
lardan en dar yer olan Kandılii önlerindekı dö-
nüş, akmtuun yüksek olduğu günlerde özellikle
kuzeye doğru geçiş yapan gemi kaptanlannın
korkulu rüyası.
SÜRECEK
2001 yriı sonu rtiban ile İstanbul
ve Çanakkale bölgelerinde
batık deniz taşrtlan sayısı
Böige Batak Gemi Sayısı
İSTANBUL
ÇANAKKALE
MARMARA
Toplam 37
10. BVMJK
TANKER
KAZASI-
Independenta
veEvriyali,
1979'da
çarpışö.
Denize
döküJen petrol
bakumndan
diinyanm 10.
bû\ük tanker
kazasıoldu.
Padamaıun
şiddetiyie,
Kadıköy'deki
evlerinve
Topkapı
Saravı'nın
camlan
kınldL
KAZA KRONOLOJÎSI
"stanbul Boğazı'nda son 50 yılda
meydana gelen kazalardan
satırbaşlan şöyle:
• îsveç bandıralı M/V Naboland ve Türk
denizaltısı Dumlupınar 1953 yılında
Çanakkale Boğazı'nda çarpıştı ve
Dumlupınar battı. 81 Türk subayı ve
personeli yaşamını yitırdi.
• Yunan bandıralı M/T World Harmony ve
Yugoslav bandıralı M T PeterZoranic 14
Aralık 1960'da çarpıştı. 20 denizci öldü.
• Peter Zoranic tankeri batık durumdayken,
15 Eylül 1964'te bu- başka felakete daha
neden oldu. Norveç tanken Norhom, batık
durumdaki Zoranıc'e çarpınca binlerce ton
akaryakıt denize yayıldı.
• MT Lutsk ve M/t Cransky Oktiabr adlı
iki Sovyet gemisi 1 Mart 1966'da çarpıştı ve
binlerce ton petrol, boğazı kirletti.
• Romanya bandıralı M'T Independenta ve
Yunan bandıralı M/V Evnyalı 15 Kasım
1979'da çarpıştı. Romanya bandıralı
tankerin neredeyse tüm mürettebatını
oluşturan 43 personel yaşamını yitınrken
facıada sadece 3 denizci kurtuldu. Yüz bin
ton petrol denize yayıldı. Bu, denize
dökülen petrol bakımından dünyanın 10.
büyük tanker kazası olarak tarihe geçtı.
Patlamanın şıddeti öyle büyüktü ki girişe
oldukça uzak bir noktada meydana
gelmesıne rağmen Kadıköy'deki evlerin ve
Topkapı Sarayf nın camlan kınldı.
•Amonyak yüklü Panama bandıralı M/T
Blue Star, demirli bulunan Türk bandıralı
ham petrol taşıyıcısı M/T Gaziantep'le 28
Ekim 1988'de çarpıştı Büyük miktarda
amonyak çevreyi kirietti.
• Irak bandralı M'T Jambur ve Çin bandralı
ambalajsız yük gemisi M'V Datton Shang,
29 Mart 1990'da çarpıştı. Binlerce ton
petrol tüm boğazı kirletti.
• Filipin bandıralı kuru yük gemisi M/V
Madonna Lily ve küçük baş hayvan taşıyan
Lübnan bandıralı M'V Rabunion 18, 14
Kasım 1991 'de çarpıştı. Rabunion 18,21
bin koyunluk kargosuyla birlikte battı.
• Kıbns Rum Kesimı bandırah M T Nassia
ve kuru yük gemisi M/V Shipbroker 13
Mart 1994'te çarpıştı. Hafizalara "Nassia
FatiasT olarak yerleşen kazada 28 kişi
ölürken, Nassia tamamen yandı. 4 gün 5
saat 40 dakikada söndürülen yanguı boğaz
trafiğini engelledi.
Eğer kaza, bir amonyak tankerinde olursa, uçucu gaz nedeniyle 20 km'lik alanda canlı kalmayabilir
Kazalann ana nedeni, insanhatası"stanbul Boğazı 'ndan 2001 yı-
lında tam 42 bin 637 gemi ge-
çiş yaprı. Bu günde 117 geçiş
anlamına geliyor. istanbul Boğa-
zı'ndan her gün 10-15 tane petrol
türevi ya da LPG taşıyan tanker ge-
çiş y^pıyor. Her 12 dakikada bir ge-
minin geçiş yaprığı bofazda günde
yaklaşık 2 bin deniz aracı ise seyir
yapıyor. 2001 yıhnda 101 milyon
ton petrol taşuıırken bizherdefasm-
da "yineucuzaflatnk" yalanıyla ken-
dimizi avuruyoruz. Aslına bakarsa-
nız kendi kendimizi kandınyoruz!..
Türk Boğazlan'nda son 50 yılda
500'den fazla kaza meydana geldi.
Her yıl İstanbul ve Çanakkale Boğa-
zı ileMarmara Denizi'nde irili-ufak-
li 100'e yalon kaza oluyor.
Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma
Genel Müdürlüğü, boğazlardan ge-
çen her 2.653 gemide bir kaza ola-
sılığım hesaplamakta.
Eğer bu kaza bir amonyak tanke-
rinde olduğu takdirde, amonyak uçu-
cu gaz olduğu için 20 km'lik biralan-
da canlı kalmayabilir. Yerleşim he-
men sahilden başladığından tehlike-
nin büyüklüğü daha da çarpıcı...
2010 yılında büyük tankerleri ge-
çirmek için Boğaz trafiğinin günde
dört defa kapaülabileceği tahmin
edihyor.
Insan hatası ve teknik anza kaza-
lann iki ana nedenini oluşturuyor.
İstanbul Boğazı "nda meydana gelen
deniz kazalannda, 1994 yıhnda Türk
Boğazlan Deniz Trafik Düzeni Tü-
züğıi yürürlüğe girdıkten sonra ve
özeUikletrafik ayınm şemalan ilebir-
likte büyük gemi geçışlerinde Boğaz
trafiğinin karşı yönden kapatılması
önleminin uygulanmaya başlama-
s Çatışma
sıyla önemli oranda azaldığı ise ka-
nıİcsanmayacak bir gerçek. 1990-
1993 yıllan arasında yılhk kaza or-
talaması 39 iken. tüzük ve ayınm şe-
ması yürürlüğe girdikten sonra 1995-
1998 yıllan arasuıda kaza ortalama-
sı 8.25 olmuş. Bir başka deyişle ka-
za sayısı 4.5 kat azalmış.
TürkKıIavuz
Kaptanlar Der-
neği'nin 1982-
2001 yıllan ara-
sında yaptığr
araştırrnaya gö-
re meydana ge-
len kazalann %
85 oranmda kı-
laMizkaptanal-
mayangemiler-
ce yapılmış ol-
duğu ortaya çı-
kıyor. Bu yüz-
dedençıkarabi-
leceğimiz tek
sonuç ise tah-
min edebilece-
ğiniz gibi belli;
"Kazalann
en büvıik nede-
niinsan hatası!"
Insan hatalan
dışında İstanbul
Boğazı'ndaki kaza nedenlerini iki
maddede sıralayabilıriz:
-Kötö doğa koşuOan: Sis, rüzgâr,
kar, tipi, akmülar.
- Düşükstandarttakj gemDer: Ba-
kunsız ve kötü durumdaki gemile-
rin çeşitli nedenlerle geçiş sırasında
makine ve dümen donanımında mey-
dana gelebilecek anzalar.
2001 'degeçiş yapan gemilerin yüz-
de 41.6'sı kılavuzlu geçiş yaptı. Yi-
ne 2001 'de geçiş yapan gemilerin
yüzde 5.75'i 200 metreden büyük
gemiler olurken, yüzde 61'ini uğ-
raksız geçiş yapan, yüzde 15'ini de
tehiikeli yük taşıyan gemiler oluştur-
du.
Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği
Genel Sekreteri Cahit lstikbal ahn-
Istanbul Boğazı'nda Kazalar
Yangın, ETC Î Toplam
Tüzükve TrzRkAynmt
Şeması/Kfen Soma
TOnJk vs Trafik Aynmı
Şemasmâan Once
ması gereken önlemleri şöyle sıralı-
yor:
• Geçiş yapan gemilerin kılavuz
kaptan ahna oranını arttırmahyız.
• Belli gemilere de eskort verebil-
mehyiz. ABD'de, geçişlerde 5 bin ton
yüklü olanhergemiye eskort kullan-
ma zorunluluğu bulunurken, biz de
saat05.00-07.00 saatlen dışında ge-
çiş yapan 250 metreden uzun gemi-
lere eskort veriliyor.
TehJikeh yük taşıyan gemilerin ge-
çişleri esnasında onlara eşlik edecek
vezordurumdakaldıklanndayardım
edecek refakat römorkörlerini zo-
runlu hale getirmek önleyici bir ted-
bir olarak ilk başta düşünühneli.
• Boğazlar üzerindeki trafik yü-
kününartmasmıönlemeh'yiz. Büyük
sayılabilecekbir
tanker, yüz bin
ton civannda
petrol taşıyabi-
liyor. 100 mil-
yon ton demek,
yılda yaklaşık
bin yüklü büyük
tankergeçişi de-
mek. Tankerle-
rin bir yönde
boşgittiğinivar-
saymakgerekir,
ohalde 100mil-
yon ham petrol
geçişi, yılda iki
bin büyük tan-
ker geçişi anla-
mına gelmekte.
Bu da günde
5-6 büyük tan-
ker geçişi de-
mek. Birtanke-
rin geçişini yak-
laşık iki saatte tamamladığını düsü-
nürsek, günde yaklaşık 10 saat, bo-
ğaz tanfcertehdidi aranda kahnakta.
Pratik söyleyişle lstanbul'da yaşa-
yan 12 milyon kişi olarak ömrümü-
zün yansı her an patlayabilecek yü-
zer bombalann tehlikesi altında ge-
çiyor.
• Mevcut trafiğin güvenliğini art-
tırmak için çağdaş yöntemleri kul-
ianmalıyız. VTS diye bilınen Gemi
Trafik Yönetimi Bilgi Sistemi'ni bir
an önce hayata geçirmeliyiz.
• Bir de kaza sonrası zaran hafif-
letmek için acıl müdahale olanakla-
nnı da geliştirmek gerekiyor.
lstikbal, Karadeniz'de uygulanan
"mutabakat zaptmın" etkin çalış-
madığını belirterek bunun da boğaz-
lardan geçiş yapan gemilerin teknik
bakımdan daha iyi seviyeyeçekilme-
sini engellediğinı söyledi.
Geçişyapan gemilerin kayıtlannın
yeteriidüzeydetutuhnadığına da dik-
kat çeken lstikbal, "Hergeminin si-
dnünbıtulmasıkzım.Bcaslmda bö-
tün bunlan vapmadığımız için ülke
olarak ashnda boğazlan çok seviyo-
nı^koruyoruzgibigörünüyonızaına
bidm sevgimiz biraz şark sevgia gj-
biohı>t>r.Teknikolarakgereken şey-
leri yapmıyonız, bffimsel olarak ça-
kşmrv»ruz.BukoDulara()nemverme-
n&hzım.Akıtadavranmaım/byını'
)
diye konuştu.
Modlsk kazası
Kaptan lstikbal 'le, geçen ay mey-
dana gelen ve 4 yolcunun ölümüne
yol açan Modisk kazasını da konuş-
tuk. Modisk gemisinin yolcu moto-
runa çarpmasıyla meydanagelen ka-
zada da kılavuz kaptan olmadığı o r - ^
taya çıkarken; lstikbal şunlan söy-
ledi.
"B« kazanın asdnedeni,yokru mo-
tortmun boğazda trafik a>ınm şe-
masışeritlerinigeçerkengerekliulu»-
iararası kuraBara uvmamasıdB: Kö-
çük motoriarm deniz traf^ini takq>
edip, transit geçen gemüerin ytrfun-
dan çıkmalan lazun."