Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMUZ 2002 ÇARŞAMBA
8 HABERLERlN DEVAMI
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı I. Sayfada
yapılmasına imkân görûlmezse" 3 Kasım seçim-
lerini "biryıl gerys bırakmak".
kinci senaryo: Seçimin yasayla mı yoksa TB-
MM kararıyla mı saptanacağı üzerine inşa ediliyor.
Örneğın ANAP'ın Batılı bir parlamenter kimliğin-
dekı Genel Başkan Yardımcısı Bülent Akarcalı,
seçim tarihıni sapta/acak "yasayı" Anayasa Mah-
kemesi'nin ıptal edebileceğini anımsatıyor.
Bu bir uyan. Oysa uyarıyı can simidine çevinme
hazırlığında olanlararastlanıyor. 1999'da böylesi bir
kargaşanın yaşandığını anımsayanlar, listeye gire-
meyen ''kuskünlenn" ogünlerdeolduğugibi bu kez
de 3 Kasım bir yasayla saptanırsa iptali için Anaya-
sa Mahkemesi'ne gidebileceklerini öne sürüyor.
Oysa, 29 Temmuz günü Meclis'i yöneten Murat
Sökmenoğlu, bu yöndeki irdelemelere noktayı
koydu. MHP'nin 3 Kasım'da erken seçim yapılma-
sını isteyen (yasa değil) "önergesini" Anayasa Ko-
misyonu'na gönderdiğini açıkladı. Yasa mı önerge
mi tartışmalarını başlamadan kesti.
Buna karşın kulislerde -hangi amaca yönelik ol-
duğu henuz anlaşılmayan- hem Meclis karan alma-
yı, 3 Kasım'ı hem de yasayla sağlama bağlamayı
yeğleyenler var.
• • •
Kuşku yok; DSP grubunda Uluç Gürkan'la bir
zamanların başanlı Milli Eğitim Bakanı Hikmet U-
luğbay'ın; AKP ve HADEP'i "rejime, hatta devletin
yapısı ve temellen açısından çok tehlikeli" gören
Başbakan Ecevrt i olası tehlikeyi önlemek için "sol-
da birhği sağlamaya" çağırmaları ılginç bir gelişme.
Sağduyunun gereğini seslendirdiği için öneri
medyada başköşelerde.
Ne ki, geçmiş yıllardaki onca girişime ve dene-
ye karşın;'Ecevit'in Baykal'la, gösterişli özveri sah-
nelerine karşın Baykal'ı Ecevit'le; bir partide, aynı
platformda bir araya getırmek olanaksız.
Geçmiş yıllarda sol oyların dağılmasını önlemek
için CHP ile DSP'nın seçimlerde güç birliği yapma
çağrılarına bu iki liderın kulaklarını kapadığını na-
sıl unutabiliriz?
Uluğbay'la Gürkan: "Biz bu partilerin (AKP ile
HADEP' in) yaratacağı sonınu ancak bilinçli sol ola-
rak birlık sağlayarak engelleyebıliriz" diyorlar.
Diyorlar, söylüyoriar ama; Ecevıt, bu içten öne-
riye yanıt verme gereğini duymadan grup toplan-
tısından ayrılıyor.
Böylece solda birlik istemini dikkate almadığını
göstermiş oluyor.
•••
Üstelik solda birlik arayışını Deniz Baykal önem-
siyor mu acaba?
Sanmam. Zira Baykal 4 Kasım gününe ait kimi
senaryoları daha bugünden kafasında işlediği iz-
lenimini veriyor. Bu kez AKP'nin ve CHP'nin, diğer-
lerini geride bırakarak ipi göğüsleyeceğine inanı-
yor ve... Sıkı durun, tehlikeyi mehlikeyi masal gibi
dinlediği için "müstakbel hükümetin" CHP-AKP
koalisyonu olacağını düşlüyor.
Gazete haberlerine göre, Konya'nın yeni hükü-
met formülü AKYOU AKP ile DYP. Ünlü Newswe-
ekdergisi ise "en iyi senaryo" adı altında olası hü-
kümeti önerdi: AKP ile Cem-Derviş.
Bu türden hükümet formülleri gerçekleşme aşa-
masına gelirse CHP'nin de DYP'nin de mazeret
gerekçelerini şimdiden söylemek olanaklı: Ülkeyi
hükümetsiz bırakmamak!
Ne var ki: AKP'nin değiştim havalarına karşın ik-
tidara gelir gelmez birinci işi türban ve sakal yasa-
ğını kaldırmak. Ikinci sırada birbirine800 metreden
yakın cami inşaatını yasaklayan Diyanet Işleri ka-
rarının iptali. Iktıdara gelmiş bir kez, eli değmişken
Taksim meydanına dört minareli görkemli bir cami
oturtmaya neden girişmesin?
Seçim gerçekleşirse, gerçekleşinceye kadar ne
düşsel senaryolar izleyeceğiz, kimbilir?
BDDK yakın takipte
Erol Aksoy'un
tablolanna haciz
ANKARA/İSTAN-
BUL (AA) - Tasfiye
edilen îktisat Banka-
sı'nın eski sahibi Erol
Aksoy'un îstanbul'da
Boğaz kıyısında bulu-
nan yalısına, polis de-
netiminde icra memur-
lan aracılığıyla gıdildi-
ği ve yahdaki tablola-
nn haczedildiği öğre-
nildi.
Edinilen bilgiye gö-
re, tablolann haczedil-
mesi işlemlerinde, Yıl-
dız Teknik Üniversite-
si'nden uzmanlar da
yeraldı. Boğaz'daki ya-
îının Doğuş Çelik ve
CivataAŞ'ye ait olduğu
ve 10 yılhğına Erol Ak-
soy'un eşi tnci Aksoy
üzerine kiralanmış gö-
rüldüğü, kiralama süre-
si 2004 yılında biter-
ken, kira bedelinin 140
bin dolarlık kısmının
da ödenmediği öğrenil-
di. Bu konudaki çalış-
malar devam ederken,
Erol Aksoy'a ait yatlar-
dan biri olan "Laper-
la" Büyükada açıkla-
nnda yakalanarak hac-
zedildi ve Fenerbahçe
koyundaki marinaya
çekildi.
Aksoy'a ait diğer ya-
ta ise uzun takipten
sonra Rodos açıklann-
da Yunan makamlann-
ca, BDDK'nin talebi
üzerine el konuldu.
Konsolosluk nezdinde
girişimlere devam edil-
diği öğrenildi.
Kanadoğlu'ndan
yeni partilere uyan
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Yar-
gıtay Cumhuriyet Baş-
savcısı Sabih Kana-
doğlu, Yeni Türkiye
Partisi (YTP), Cumhu-
riyetçi Demokrasi Par-
tisi (CDP) ve Bağımsız
Cumhuriyet Partisi'ne
(BCP) uyan yazısı
gönderdi.
Kanadoğlu, YTP'ye
gönderdiği yazıda. tü-
zükteki kurucu üyeliğe
ilişkin düzenlemelerin
Siyasi PartilerYasası'na
aykın olduğunu belirtti.
Kanadoğlu, parti kuru-
culannın seçilmiş dele-
gelerin yüzde 15'inden
fazla olması durumun-
da doğal delegelerin ku-
rucular arasuıdan nasıl
seçileceğinin tüzükte
gösterilmesinin zorun-
lu olduğunu vurguladı.
Kanadoğlu, BCP'ye
gönderdiği yazıda da,
partinin tüzüğündeki
üyelerin ödentilerini za-
manında ödememeleri
halinde üyelikten çıka-
nlacağına ilişkin hük-
mün SPY'ye aykın ol-
duğunu bildirdi.
Kanadoğlu, CDP'ye
de iki konuda uyan ya-
zısı gönderdi. Kana-
doğlu, yazılarda kuru-
cu üyelerden ikisinin
SPY'nin kurucu üyelik
için öngördüğü 30 yaşı-
nı doldurma koşulunu
taşımadığı için kurucu
üyelikten çıkanlması
isteminde bulundu.
Irak'ta stratejik pazarlık• Baştarafı 1. Sayfada
kan'a "ABD ile stratejik işbir-
liğinin tûm boyutları üzerin-
de" ve ABD'den gelen mesaj
hakkında bilgi verildiğini kay-
dettiler. Toplantılar sonrasında
resmi açıklama yapılmaması
dikkat çekerken Ecevit, basın
müşaviri aracılığıyla gazetecile-
re, "Yüksek Askeri Şûra ve
bölge sorunlannı" ele aldıkla-
nm açıkladı.
Başbakan daha sonra atv'de
sorulan yanıtlarken önemli ye-
ni bir gelişmenin olmadığını
kaydederek "ABD, Irak'a ope-
rasyon yapacağız diyor. O za-
man durumun lehimize olma-
yacağını da, ima etmenin öte-
sinde açıklıyor. Biz de ona gö-
re hem askeri hem siyasi ha-
zırlığımızı yapıyoruz" dedi.
Ankara'da dün yaşanan olağa-
nüstü hareketliliİc ABD Büyü-
kelçisi Pearson'un saat 11.00 sı-
ralannda Dışişleri Bakanlığı'nı
ziyaretiyle başladı. Pearson,
ABD yönetiminin ilk aşamada
Afganistan Uluslararası Güven-
ük Destek Gücü (ISAF) için 228
milyon dolarlık yardım,
AWACS erken uyan uçaklarının
satışına onay ve nitelikli sanayi
bölgelerinin kuruhnasuıı sağla-
yacağı bilgisini getirdi.
Dışişleri Bakanlığı Müsteşan
Uğur Ziyal. Pearson'la görüş-
mesinin ardından Dışişleri Ba-
kanlığı Ortadoğu Dairesi Genel
Müdürü Türkekul Kurttekin
ile birlikte Başbakanlık Konu-
tu'na gitti. Ecevit, Kıvnkoğlu ile
saat 11.35'te Başbakanlık Ko-
nutu'nda bir araya geldi. Yakla-
şık 1 saat süren görüşmede Baş-
bakan Yardımcısı ve Dışişleri
Bakanı Gürel de bulunurken
Müsteşar Ziyal ve Büyükelçi
Kurttekin görüşmenin ikinci bö-
lümüne katıldılar. Başbakanlık
Konutu'ndan aynlan Orgeneral
Hüseyin Kıvnkoğlu, YAŞ önce-
sinde değerlendirmelerde bu-
lunmak üzere yapılan toplanhda
kuvvet komutanlan ile görüştü.
Ecevit, öğleden sonra Başba-
kanlık Konutu'nda ikinci kez
Orgeneral Kıvnkoğlu ve Gürel
ile bir araya geldi. Ecevit, Kıv-
nkoğlu ve Gürel bu görüşmenin
ardından Çankaya Köşkü'ne çı-
karak yaklaşık yanm saat kaldı-
lar. BaşbakanJık Konutu'na dö-
nen Ecevit, Milli Savunma Ba-
kanı Sabahattin Çakmakoğlu
ile de bir süre görüştü. Pearson
aynı saatlerde yeniden Dışişleri
Bakanlığı'na döndü. Pear-
son'un, sabah Türk tarafının
ilettiği sorulara Washington yö-
netimiyle temasa geçtikten son-
ra yanıt getirdiği kaydedildi.
KKTC'li ne yapacağını bilemiyor
LEYLA TAVŞANOĞLU
GİRNE - Akşam yavaştan
Girne Limanı'nın üzerine çökü-
yor... Karşımda tarihi kafe...
Önümde bir tabak dolusu "çi-
çek dolması" (sakız kabağımn
çiçeğinden yapılan zeytinyağlı
dolma- Akdeniz'e özgü bir ye-
mek).
Çevreme bakıyorum. Saatin
ilerlemesine karşın limandaki
lokantalar boş. Kıbns'uı kuze-
yine gelen turist sayısı az. Kıb-
ns Türk'ü de geçim sıkıntısın-
dan yakınarak öyle sık sık lokan-
taya, gece eğlencesine gitmi-
yor...
Eh, Kuzey Kıbns'ta kişi başı-
na düşen yıllık gelir 3500-4000
dolar. Türkiye'deki 2500 dolara
göre yine de iyi. Ama Güney
Kıbns'a kıyasla? Güney Kıbns-
lı Rumun kişi başma yıllık ka-
zancı 16 bin dolann üzerine çık-
mış. KKTC'li ne yapacağını bi-
lemiyor. Kuzeyde iş buhnak as-
lanın ağzında lokma kapmakla
eş değer. Bütün umut AB üyeli-
ğine bağlanmış. Kıbns Türk'ü
sanıyor ki Güney Kıbns Rum
kesimi AB'ye tam üye olunca
kendisi deAvrupa trenine atlaya-
cak; bütün kapılar önünde ardı-
na kadar açılacak.
Artık dünyada kimlik ekono-
miye dayanmaya başlıyor; ya da
tersten söylersek ekonomik kim-
lik ön plana çıkıyor. Can güven-
liği ise sanki \nz geliyor. Iş gü-
vencesi her şeyden ağır basıyor.
Kıbns'ın kuzeyindeki havayı
ağırlaştıran. bu bogucu yaz sıca-
ğında daha bogucu hale getıren
de bu. Her gün birkaç bin kişi
kuzeyden güneye geçiyor; sırf
daha iyi bir yaşam standardı tut-
turabihnek için... Lefkoşalı Ah-
met de bunlardan biri. Bankalar
krizi patlak \erene kadar kazan-
cı iyiymiş. Kendi ufak işyennı
çekip çevıriyor, bankadaki para-
sının faizini de aluıca iki kızını
okutup insanca bir yaşam sürü-
yormuş.
Ama bankalar krizi patlak ve-
rince Ahmet'in de soluğu kesil-
miş. Kızlannı üniversiteden al-
mak istemiş. Ama kızlar diklen-
mışler: "Sen para bulup bizi
okutmak zonındasın. Yok öy-
le şey..."
Ahmet ne yapsın? Sonunda
karannı verip güneyde iş bulu-
yor. Ama utancından da bir da-
ha ortaya çıkamıyor. Sadece ay-
dan aya aileye para gönderiyor.
Öte yandan KKTC Cumhur-
başkanı Rauf Denktaş'la, Kıb-
ns Rum Yönetimi lideri Glafkos
Klerides. yılbaşından bu yana
Kıbns'a bir çözüm bulmak için
ara bölgedeki yüz yüze görüş-
melerini sürdürüyorlar. Bu sefer
adada konuştuğum kişiler (hem
kuzey, hem güneyde) bir sonuç
ya da uzlaşma umudunda olma-
dıklannı söylüyorlar. Öte yan-
dan Ingiltere de Kıbns'ta "sil
baştan" iki toplumlu, iki bölge-
lı yeni bir federe cumhuriyet ku-
rulmasını öneriyor.
Ortada bir de Türkiye faktörü
var. ABD, Ankara'ya Irak ope-
rasyonuna katılması için baskı
ya da telkınde bulunmadığını
söylüyor. Ama Türkiye'nin sıcak
paraya "ivedikükle" ihtiyacı ol-
duğunun da bilincinde. 1991
Körfez Savaşı'ndan kalma he-
saplan halletme zamanının gel-
diğim de telaffuz ediyor. iyi de
arkasından bir de 28 yıllık Kıb-
ns hesabı çıkarsa ne olacak? Her
ne kadar Kuzey Kıbns'ta kimi
idealistler ya da romantizm akı-
mının son temsilcileri, "Kıbns
sorununa çözüm 20 Temmuz
1974'te bulunmuştur" deseler
de galiba iş öyle değil. Gerçek-
çi olmak gerekiyor.
Eğer birileri Kuzey Kıbns'ta
artık askeri varhklardan hoşnut-
suzluk belirtiyorlarsa. "Ver di-
yetimi, al kolunu" diyebiliyor-
larsa oturup ciddi ciddi düşünme
zamam gelmiştir, hiç kuşkusuz.
Düşünmeyi bir yana bırakın.
hatta Türkiye'deki bazı özel
üniversitelerin şubelerini, tah-
sisli araziler üzerinde Kıbns'm
kuzeyinde açmak isteyenler,
KKTC üniversite sektörüne
darbe indireceklenni umursa-
maz görünüyorlar. Ama artık
adada bıçak kemiğe dayandı gi-
bi görünüyor. Tahsisli ev, tahsis-
li araziyi bir yana bırakıp bura
halkına "tahisisli gelecek" ya-
ratmazamanı...
BU YIL BAŞLATILIYOR
Ermeni iddiası
derslere giriyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Asılsız Soykınm tddialan ile
Mücadele Koordinasyon Kurulu,
2002-2003 öğretim yıhndan itibaren
okullarda sözde Ermeni soykınmı
iddialannın öğrencilere
öğretilmesini kararlaştırdı. Asılsız
Soykınm Iddialan ile Mücadele
Koordinasyon Kurulu dün Başbakan
Yardımcısı Devlet Bahçelinın
başkanlığında toplandı. Kurul, 1914-
1918 yıllan arasmda yaşananlann
Birleşmiş Milletler'in soykınm
tammlamasına uymadığına dikkat
çekerek Doğu ve Güneydoğu'daki
olayların "karşıhklı kıyım"
olabileceğinin içte ve dışta
anlatıbnasını benimsedi.
Müzlsyene ambulans uçak
5 gün önce Kars'a gelen ve burada trafık
kazasında yaralanan Fransız müzisyen Alain
Bourlan'ın isteği üzerine. sigorta şirketi
Eorupa Asistans tarafından 60 bin dolar
harcanarak dün Erzunım'a uçak ambulans
gönderildi. Sedye ile uçak ambulansa bindirilen
Bourlan, İstanbul Information Hospital Night'a
götürüldü. Hastane yetkilileri, hastanın isteği
doğrultusunda hareket ettiklerini bildirdiler.
SÖZLEŞME KABUL EDÎLDİ
Kadın erkek
aynmına son
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Genel Kurulu'nda, AB'ye
uyum düzenlemeleri içinde yer alan
Birleşmiş Milletler'in kadınlara karşı
her türlü aynmcılığm önlenmesine
ilişkin sözleşme kabul edildi.
Sözleşmeye göre. Türkiye,
kadınlann tüm insan haklanndan ve
temel özgürlüklerden tam ve eşit
olarak yararlanmalan ve bu haklann
çiğnenmesini önlemek için etkili
önlemler aunakla yükümlü olacak.
Sözleşmede yer alan haklardan
birinin ihlali sonucunda mağdur olan
kadınlar, "Kadınlara Karşı
Ayrımcılığın Önlenmesi
Komitesi"ne başvuruda
bulunabılecek.
Paşabahçe'de direniş sürüyor
İstanbul Haber Ser-
visi - Paşabahçe Şişe ve
Cam Fabrikası'nda işçi-
lerin, işyerlerini terk et-
meme eylemi sürüyor.
Kartondan barakalarda
kalan işçiler ve aileleri,
günlük yaşamlannı fab-
rikanın bulunduğu alana
taşırken polisin fabnka
çevresindeki ablukası de-
vam ediyor. Emek Plat-
formu Başkanlar Kuru-
lu'nun, Şişecam Paşa-
bahçe Fabrikası işçileri-
ne destek amacıyla yapa-
cağı ziyaret yanna erte-
lendi. İstanbul Barosu
avukatlan da inceleme-
lerde bulunmak üzere
bugün fabrikaya gidiyor.
Türk-lş'e bağlı Kris-
tal-Iş Sendikası Basm
Danışmanı Aziz Çelik,
fabrika önündeki bekle-
yişin ve polis ablukasının
devam ettiğini söyledi.
Çelik, basının fabrika
önüne yaklaştınlmadığı-
nı, bu durumla ilgili ola-
rak bugün İstanbul Baro-
su'ndan bir grup avuka-
tın fabrikada inceleme-
lerde bulunacağını kay-
detti. "tşçilerin ve aile-
lerinin günlük yaşam-
lannı fabrikanın önün-
deki yola taşıdığım" an-
latan Çelik şöyle devam
etti: "İşçiler ve aileleri
fabrika önündeki volda
gece gündüz bekliyor.
Kartondan yapılan ba-
rakalarda çaylannı içi-
yor, yemeklerini \iyor-
îar. Burada yatıp kalkı-
yoriar."
Emek Platformu Baş-
kanlar Kurulu'nun, Şişe-
cam Paşabahçe Fabrika-
sı işçilerine destek ama-
cıyla yapacağı ziyaret
yanna ertelencü. Başkan-
lar Kurulu, perşembe gü-
nü saat 12.00'de, Kristal-
Iş Paşabahçe Şubesi mer-
kezi önünde bir araya ge-
lecek ve buradan fabıi-
kaya gidecek. DİSK Ge-
nel Başkanı ve Emek
Platformu Dönem Söz-
cüsü Süleyman Çelebi,
burada bir basın açıkla-
ması yapacak.
Çağdaş Gazeteciler
Derneği (ÇGD) istanbul
Şubesi tarafından yapı-
lan açıklamada, Paşabah-
çe Şişe ve Cam Fabrika-
sı'nda süren işyerini terk
etmeme eyleminı gazete-
cilerin izlemesinin en-
gellendiğine dikkat çeki-
lerek halkın haber alma
özgürlüğünün kısıtlandı-
ğı ifade edildi.
ÇGD yöneticileri mes-
lektaşlannın Paşabahçe
Şişe ve Cam Fabrika-
sı'ndaki işçi eylemini iz-
lemelerinin güvenlik
güçleri tarafından önlen-
diği, haberin öznesi olan
işçilerle konuşamadıkla-
n şikâyetleri üzerine böl-
gede gazetecilenn çalış-
ma koşullanm inceledi.
ÇGD Başkanı Barış
Yarkadaş ve yönetim
ı—
Paşabahçe Sise ve Cam Fabrikası
Sorun Meclis'e taşındı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Beykoz Şişe ve Cam Fabrika-
sı'nın kapatılmasına ilişkin karar-
dan sonra işyerini terk etmeme ey-
lemi yapan "Paşabahçe işçileri-
nin" durumuTBMM Genel Kuru-
lu'na taşmdı. MHP'li Ahmet Ça-
kar, "Burada büyük bir insan
hakkı ihlali vardır" dedi.
Paşabahçe'de önce kendilerine
15 günlük izin verilen, daha sonra
fabrikalanna yönelik kapatma ka-
ran alman işçilerin eylemi 8. gü-
nündeTBMM Genel Kurulu'na ta-
şındı. MHP İstanbul Milletvekili
Çakar, genel kurul toplantısının
açıhşında söz alarak, fabrikanın ka-
patılmasına ilişkin karan eleştirdi.
Çakar. "gizli maksatlarla" fabri-
kanın kapatılmak istendiğini ileri
sürerken "CHP'nin temsilcisinin
de bulunduğu İş Bankası yöneti-
minin bu keyfi tutum konusunda
uyanlmasını talep ediyorum" dı-
ye konuştu.
SP Grup Başkanvekili Yasin Ha-
tipoğlu. fabrika işçilerinin sorunu-
nun önemli olduğunu, ancak buna
hükümetin çözüm bulması gerekti-
ğini aktardı. Çakar'm konuyu gün-
deme getirmesini eleştiren Hati-
poğlu. "Hükümet üyesi bir par-
tiye mensup. Neden bu işe el koy-
muyorlar" diye sordu.
kurulu üyelerinın oluştur-
duğu "Paşabahçe Göz-
lem Kurulu"nun Bey-
koz'da yaptığı görüşme-
lerden sonra hazırladığı
raporda, Paşabahçe'de iş-
çi eylemine tecnt politi-
kası uygulandığı ifade
edildi. Gazetecilerin fab-
rikadan 500 metre uzak-
ta tutulduğu ve basın
açıklamalanna polis ne-
zaretinde götürülüp geri
getirildiği anlatılan ra-
porda şu ifadeler yer aldı:
"Paşabahçe'de hem di-
reniş hem tecrit sürü-
yor. Polis, gazetecileri iş-
çilerden uzaklaştıra-
rak, haber alınmasını,
toplumun bilgilenmesi-
ni engelliyor. Binlerce
insanın kaderi değişti-
riliyor. Halk açlığın,
yoksulluğun pençesine
terk ediliyor. Biz bu ül-
kenin gazetecileri ola-
rak, bu direnişin tecrit
edilmesini, buna sessiz
kalınmasını, gazetecile-
rin görevlerini yapma-
sının engellenmesine ses
çıkarmamayı onnr dışı
bir tutum olarak değer-
lendiriyoruz" denildi.
TAYAD'lı aileler adına
yapılan açıklamada da,
işçilerin haklı talepleri-
nin devlet tarafından bo-
ğulmak istendiği sa-
vunuldu.
AB paketine
MHP
muhalefeti
ANKARA (Cum-
buriyet Bürosu) - AB
uyum paketi dün
TBMM'de tali komis-
yonlarda görüşülürken
MHP sert bir muhale-
fet yürüttü. AB paketi
bugün asıl komisyon
olan TBMM Adalet
Komisyonu'nda ele alı-
nacak.
Anayasa Komisyo-
nu, dün tali komisyon
olmasına karşın AB
uyum paketini madde
madde görüştü. Komis-
yondaki görüşmeler sı-
rasında DYP'li Ayvaz
Gökdemir, "Girmek
istediğimiz yer dost
değil, düşman kampı-
dır. Avrupa'da hâlâ
bizi sevmeyen danga-
laklar var. Benim ba-
şımı belaya sokan ba-
zı kadınlann bir pa-
bucu da Diyarba-
kır'da kaldı. Bu mü-
zakereleri yürütecek
olanlann işi kolay de-
ğil. AB'ye karşı çıkan-
lar da, savunanlar da
ülkenin iyiliğini isti-
yor" dedi.
MHP'li Mustafa
Verkaya da, "Seçenek-
sizh'kle ilgili konuşma-
lar yanlış. Seçeneksiz-
lik kölelere ve delilere
mahsustur. AB'den
başka seçeneğimiz
yok demek bizi köle
veva deli savmak de-
mektir" deyince ortam
gerginleşti. Söz alan
ANAP'h Isın Çelebi,
"Türkiye, IsraU'in ya-
nında bir Ortadoğu
ülkesi olur, seçeneği-
miz budur" sözleriyle
MHP'li üyeye tepki
gösterdi. Verkaya'nın,
"İdamın kaldınlması
Apo'nun affedilmesi
anlamına gelir" sözle-
ri de tepkilere yol açh.
Adalet Bakanı Hikmet
Sami Türk, "O kişi
Türkiye'ye yıllarca
acı çektirdi, şimdi yine
o kişi Türkiye'nin
önüne engel olmama-
lı. Af söz konusu değil-
dir" açıklamasını yap-
tı. Türk, seçeneksizlik
tartışmasına da "Şüp-
hesiz her şeye bir seçe-
nek vardır, ikinci veya
üçüncü sınıf seçenek-
ler bulunabilir. Ama
AB'ye eşdeğerde bir
seçenek mevcut değil-
dir" sözleriyle katıldı.
Ölüm cezasının terör
suçlannda da kaldınl-
masına ilişkin madde,
8'e karşı 12 oyla kabul
edildi. MHP, AKP ve
SP bu maddeye karşı
oy kullanırken DYP de
bölündü. 2 DYP'li ko-
misyon üyesi ölüm ce-
zasının kaldınlması
yönünde oy kuilanır-
ken 2 DYP'li üye oyla-
maya katılmadı.
Dostlar alışverişte
görsün paketi
• Baştarafı 1. Sayfada
dıyla yapılan yazılı,
sözlü veya görüntülü
düşünce açıklamalan
cezayı gerektirmez' di-
ye. Burda bir yorum
söz konusu. Nedir
acaba bu eleştirmek
maksadı. Yani bunlar
yeni olaylara gebe"
dedi. Erdoğan. yasalar
hazırlanırken barolann
ve barolar birliğinin gö-
rüşlerine yeterince yer
verilmemesinden ya-
kındı. Teklifi hazırla-
yanlann yasa tekniğine
uymak zonında olduk-
larını vurgulayan Erdo-
ğan şunlan söyledi:
"Bu tekniğe uyar-
ken belirli prosedür-
ler göz önüne alına-
cak. Önce düzgün bir
yasa tekliflnin hazır-
lanmasına çalışıla-
cak. Komisyonlardan
geçecek. Yazım tekni-
ği, nasıl sunulacağı
gözden geçirildikten
sonra hazır hale geti-
rilip sunulacak. Bun-
lar yapılmadığı za-
man böyle ucube ya-
salar ortaya çılayor.
Yasalar, yasa tekniği-
ne uygun, kamu vic-
danını tatmin eder şe-
kilde hazırlanmalı.
AB istiyor diye değil.
Gerekli olduğu için çı-
karılmalı."
TBB Genel Sekreteri
Şahin Mengü de yürür-
lükte olan yasa madde-
lerinin yeniden pakete
alınmasımn anlamsız
olduğunu belirterek
4756 sayılı yasannı pa-
ra cezalanyla ilgili
maddesınin Cumhur-
başkanı Ahmet Necdet
Sezer tarafından Ana-
yasa Mahkemesi'ne
götürüldüğünü anım-
sattı. Mengü, Basm Ya-
sası'na ilişkin para ce-
zalannın zaten yürür-
lükte olduğuna işaret
ederek "Tekrar bir
daha niçin getiriliyor.
Yasama tekniği açı-
sından bunu anlamak
mümkün değil. Ner-
den bakarsan bak, hu-
kuki yanlış. 'Maksat
dostlar alışverişte gör-
sün'" dedi.
Olüm orucunda
92. kayıp
ALPERTURGUT
F tipi cezaevleri ve
tecride karşı tam 650
gündür sürdürülen
ölüm orucu eylemin-
de, "Hayata Dönüş"
ve Küçükarmutlu ope-
rasyonlan ile birlikte
yaşamını yitirenlerin
sayısı 92 ye yükseldi.
DHKP-Cdavasıtutuk-
lusu Semra Başyiğit
(24), eyleminin birinci
yılında Sağmalcılar
Devlet Hastanesi'nde
hayatmı kaybetti.
Hayata Dönüş ope-
rasyonu sonrasında
Bursa'da yapılan bir
operasyonla gözaltına
alınan Semra Başyiğit
daha sonra tutuklana-
rakKartalÖzelTipCe-
zaevi'ne konuldu. 28
Temmuz 2001 günü 6.
ekipte ölüm orucuna
başlayan Başyiğit, du-
rumunun ağırlaşması
üzerine Kartal Eğitim
ve Araşhrma Hastane-
si'ne kaldınldı. Daha
sonra Sağmalcılar
Devlet Hastanesi'ne
sevk edilen Başyiğit,
önceki gün yaşamını
yitirdi. Başyiğit'in ce-
nazesi, otopsi için Adli
Tıp Kurumu morguna
kaldınldı. Halkın Hu-
kuk Bürosu a%Tikatlan,
Başyiğit"in büyük bir
ihtimalle bugün mem-
leketi Bursa'da toprağa
verileceğini belirttiler.
Ölüm orucu eylemi
halen Kocaeli Kandıra,
Edirne, Tekirdağ, Izmir
Kınklar F Tipi cezaev-
leri, Kütahya ve Bakır-
köy cezaevleri ile Sağ-
malcılar Devlet, Izmit
Devlet, Sişli Etfal ve
Ankara Numune hasta^
nelerinde sürüyor.
Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer Os-
manAli Çöpel ve Mus-
tafa Genç isimli iki
ölüm orucu eylemcisi-
ni sürekli rahatsızlıkla-
n nedeniyle affetti.