25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 31 TEMMU2 2002 ÇARŞAMBA O L A Y L A R V E G O R L J Ş L E R otay.gorus@cumhuriyet.com.tr MUMTAZ SOYSAL Cumhupiyetm tçgüdüsü ELBET istediğiniz gibi suçlayabilirsiniz: "Se- çimden kaçmak için bahane anyor; ünlü tak- tiklerinden birine başvurup herkesi ürkütmeye çalışmakta; dağılan partiyi topariama peşinde " türünden sözler etmek geçiyordur içinizden. Ama, kabul edin ki konuşan, rasgele bir kişi değil, Tür1<iye'nin başbakanıdır. Dolayısıyla, söy- lediklerini bu tür sözlerie hafife alma hakkınız yok- tur; tam tersine ciddiye alıp gereğinin yapılma- sını isteme hakkınız vardır. Çünkü, uzun devlet deneyimi olan bir başba- kan böyle diyorsa, ya birtakım bilgilere, uyarı- lara dayanarak konuşuyordur; ya da, bu çeşit basit hesaplardan öteye, deneyimlerinden ge- len tahminlerle veya önseziyle bu sözleri et- mektedir. Sözleri açık: "Şu sıradaki verilere göre so- nuçta AKP ile HADEP'in başını çekeceği bir erken seçim yapılırsa, rejim tehlikeye girer, hatta devlet çöker." Organlardan oluştuğuna bakarak bir "orga- nizma" olduğunu düşünebileceğiniz devletin, bütün organizmalar gibi, kendi çöküşünü hazır- layan gidişler karşısında içgüdüyte tepki gös- termesini beklersiniz, değil mi? Kurumlar ve ku- rallar bunun için vardır, bu amaçla kurulur ve ko- nur. öyleyse, kurumlann bu içgüdüyle harekete geçmesi ve belli kurallara göre durum değer- lendirmesi yapıp tepkilerini belli etmesi gerekir. Başbakan, kurumlardan birinin sorumlu başı olarak herhalde bunu yapmakta. Ama yeterli mi? Bakanlar Kurulu konuyu bu yönüyle görüşüp bir sonuca varmış mıdır? Cumhuriyete karşı bir tehlike söz konusu ol- duğuna göre, sorun yine bu yönüyle Milli Gü- venlik Kurulu'nda konuşulmuş mudur? Bazen "devlet zirvesl" diye anılan ve Cum- hurbaşkanı'nın, Başbakan'la başbakan yardım- cılannın, Genelkurmay Başkanı'nın, ılgili bir ya da birkaç bakanın katılımıyla oluşan birtoplan- tıda konu bu yönüyle ele alınmış mıdır? Başbakan böyle konuşunca, konunun oralar- da da konuşulması gerekir. Cumhuriyetin ken- disini koruma içgüdüsüyle böyle davranması fcjejdenmez mi? Ozellikle "derin devlet"\r\ varlığından söz edilen bircumhuriyette herşeyin bu kadar açıkça konuşulamayacağını düşünebilirsiniz. Aynca, kastedilen iki partiyle ve yöneticileriyle ilgili davalar bulunduğunu ileri sürebilirsiniz. Ama, hangi düzeyde olurlarsa olsunlar, yargı kuruluşları da Cumhuriyetin kurumlan arasında bulunduğuna göre onların aynı içgüdüyle, geç- mişte zaman zaman görüldüğü gibi, "refleks" denebilecek bir hızla davranmalan doğru ol- maz mı? Refleks, bazen tepki gösterip bazen seyretmek diye tanımlanamaz herhalde. Cumhuriyetin korunması ille "müdahale "lere mi bırakılmalıdır? Böyle Devam EtmezL Av. HaKl îbrahim ŞÂHÎNADD GenelBoşkam Y ıllardır laik, demok- ratik, cumhuriyet- ten ödün verile ve- rile ülke; siyasette tıkanıklığa, ekono- mide yolsuzluk ve yoksulluğa, sosyal değerlerde çürümeye, kül- türel değerlerde erozyona doğru sürüklenmiş ve sürüklenmekte- dir. Ülkeyi batıranlann; anlı ve şanlı medyamızın öncülüğünde her gün kurtancılığa soyundukla- n görülmektedir. Yıllar yılı aynı iklimin ürünleri değişik üsluplar- la kurtarma şarblan söylemek- tedir. Bir günde ulusalcı kesilen- ler 364 günlük Atlantik ötesi uy- duluğunu unutturacak şekilde medyada yer bulabilraekte, çağ- daş topluluk rüzgârlannı estire- bildiğini zannetmektedirler. Kargaşa ve karmaşa baş dön- dürücü şekilde devam ederken, yolsuzluk ve yoksulluk her geçen gün artmaktadır. Yağmalanan ve talan edilen ülkemiz zenginlikle- ri çokuluslu şirketlere aktanlmak- tadır. Avrupa aydınlanma devri- mini beyinlerine ve yüreklenne sindirememiş olanlar, Avrupa Bir- ligi 'ne girmek için her türlü dayat- maya razı olduklanru beyan ede- cek kadar, kimliklerini yok etmiş- lerdir. Artık bunlardan ulusa ya- rar gelmez, ilkeleri zaten yoktur. Ümmet kültürü ile misyon kültü- rü iç içedir. Tanzimat Devri'nin tüm beyinleri aynı orkestrayı çal- maktadırlar. Tarikatçısı, IMF'cisi, sözde solcusu, aynı karavanaya kaşıklannı sallamaktadırlar. Geçenyıhn şubataymda 800.000 TL olan dolar, bugün 1.700.000 TL ise, Euro dolan geçmişse, işsizlik artmışsa, büyüme hızı düşmüşse, bunun sorumlusu kimdir? Bu iş- leri düzeltmek, 50 yıldır ülkeyi plansız, programsız Atatürk dev- rim ve ilkelerinden yoksun anla- yışın kişilerine bırakıhnıştır. Bit- meyen bir çile, kınlan umutlar. tekrartekrarborçlanmalar, sonun- da teslimiyet ve uydulaşma. Gel- miş oldugumuz yürekler acısı du- rum. Kesin çizgi ulusal ve ülke yaranna çahşanlarla ülkeyi tam olarak Amerika ve Avrupa güdü- müne sokmak isteyenler arasında sürecek olan ciddi, bırakılmama- sı gereken soylu bir mücadeleye akıl ve bilim ile girmek, tüm yurt- severlerintemel görevidir. Öyley- se, yıllardır devam eden bu iklim değişmelidirve degişecektir. Bu ik- lünde; tütünümüzün, findığımı- zın, pancanmızın ve tüm tanm ürünlerimizin boynu büküktür. Bu iklimde ormanlanmız kelleşir. Bu iklimde katlar ve yatlar yükselir. Bu iklimde şehirler betonlaşır. Bu ikümde ekonomi mafyalaşır. Bu ik- limde üniversitelerden bilim uzak- laşır. Bu iklimde barajlar kurur. Bu iklimde tarlalar susuz kalır. Bu ikhmde hayvancıhk ölür. Bu iklim- de egemerİlik bayrağımız olan pa- ramız hiç olur. Bu iklimde genç- lerimiz işsiz ve açtır. Bu iklimde plan, teknoloji, çağdaş egitim ve öğretim yoktur. Bu iklimde yöne- tim, belirli odaklara para bulma avukatlığıdır. Bu iklim talanın, ya- lancıhgın, çıkann, uyduluğun, yok- luk ve yoksulluğun reçetesini ya- zan doktorlann elindedir. Büyük Türk Milleti! Cumhuri- yet bu coğrafya kültürünün en bü- yük eseridir. Bu eser kanla ve ir- fanla kurulmuştur. Binlerce şehi- dimiz bu topraİdarda irticaya kar- şı, kapitalizme karşı can vermiş, kan dökmüştür. Bu Cumhuriyet ve onun saygın kuruluşu Türkiye Büyük Millet Meclisi sefaletin ve cehaletin koyulaştırdığı karanlık- lara ışık olmuştur, ekonomi ol- muştur, okul, yol, laboratuvar, fab- rika olmuştur. Her yönü ile aklı ve bilimi, laikliği ve ulusallığı esas ala- rak aydınlanma çağını yaratmıştır. O kutsal çatı, dini, ırkçılığı, bölü- cülüğu, çıkarcılığı kendisine kıla- vuz edinenlerin yuvası olmamış- ör. Laik cumhuriyetten, halkçüık ve ulusalçıhk anlayışından veri- len her ödünü bu ülke coğrafyası affetmeyecektir. Tarih, "Bu ülke coğrafyasmın'' kapitülasyonlan, reji dönemlerini, misyoner okul- lanru, çıkan için, bir diyapozon gibi saniyede 870 defa ritreyen çı- kar gruplannı, dış ülkelerden ödün almak için ödün veren bezirgân- lan, Ingüiz MuhiplerCemiyeti 'ne kaülanlan, Türk ordusuve Türkay- dınına kin kusanlan, derinlikleri- ne çektiğine ve bitirdiğme tanık ol- muştur. Bundan böyle de her tür- lü saltanat anlayışına, devlet ve servet diktatörKiğüne, hhal malı re- jimlere, şeriat düzenine ve manda- cıhğa karşı olan Büyük Türk Dev- rimi ve Cumhuriyet; siyasal, sos- yal, ekonomik, kültürel, hukuksal yolunu tam bağımsızhk ve ulusal egemenlik ekseninde çizmiştir. Bu yoldan dönüş yoktur. Bu yol akıl ve bilimle çağdaş eğitim ve kim- likleri için Atlantik ötesi yönetim- lerinvermiş olduğu direktiflerle yö- netecek olan partilerle, kişi ve ku- rumlarla mücadele etmeye karar- lıdır. Ulus olmanın gereği de bu- dur. Bu coğrafyanın yerüstü ve yer altı kaynaklan toplum yaranna kullanılacaktır. Kıbns, AB, Ege sorunlan, Irak, idam, anadilde ya- yın ve öğretim konulan da ulusal yarar açısından değerlendirilecek- tir. Planlı devlet, planlı ekonomi, teknolojik devlet bu coğraryada er veya geç devreye girecektir. (Özel sektör, devletsektörü, koope- ratif sektör dengelenecektir.) Lozan'dan ders~ Türk aydını, üreten halkımız, ulusalcı bir siyaset ayağını Türki- ye Büyük Millet Meclisi'ne soka- caktır ve sokmalıdır. Siyasetimiz, ekonomimiz, sosyal değerlerimiz, çağdaş yaşamımız için, tek seçe- nek Atatürkçü düşünceyi parla- mentoyagetirmektir. Siyasiparti- leri anayasanın meşruiyet çizgisi olan laik cumhuriyet eksenine çek- mektir. Daha fazla ihmale bu coğ- raryanın tahammülü yoktur. Bü- yük Türk Devrimi ve onun ilkele- riyle daha fazla oynanmamalıdır. Büyük Türk Devrimi'nden ve Atatürkilkelerindenyana olan mil- letvekillerimiz, valilerimiz, kay- makamlanmız, bilim adamlan- mız, ulusalcı iş, sanayi ve ticaret adamlanmız, demokratik kitle ör- gütlerimiz, yargıçlanmız, savcı- lanmız, odalanmız, kooperatifle- rimiz, üreten halkımız, şunu çok iyi bilirler ki, Büyük Türk Devri- mi'nin ilkeleri olan devletçilik il- kesi, toplum yaranna çahşmaktan çıkanhrsa; laiklik ilkesi, ümmet- çiüğe dönüşürse; ulusalcılık ilke- si, ırkçılık ve etnik grupçuluğa ödün verilir duruma getirilirse; cumhuriyet ilkesi, ithal malı re- jim peşinde koşanlann iradesi al- tına girerse; devrimcilik ilkesi, çağdışı anlayışın tekeünde kalır- sa; halkçılık ilkesi, IMF ve Dün- ya Bankaa buyruklanyla değerlen- dirilirse laik, demokrank. sosyal hu- kuk devleti ve ulus devlet yara ahr. Halk yoksullaşır, yolsuzluk artar. Ülke kargaşa ve karmaşaya girer, aydınlıklar karanr, yarasalar boy göstermeye başlar, kurtuluşun yo- lu; toplumsal demokrasi, çağdaş- laşma ideolojisi olan doğayla ba- nşık, önce insan ve ulusum diyen, Iternalizm ilkelerine göre çalış- manın devTeye girmesidir. TBMM mevcut olan bu ıklimi ve bu ikli- mi yaratanlan Atatürkilkeleri doğ- rultusunda yön verici şekilde de- ğiştirmelidir. Buzorunlulukturve sorumluluktur. Atatürkçü Düşün- ce Derneğı bütün aydınlanmızı bu saygın ve soylu, onurlu ve gurur- lu, çağdaş yolda bıkmadan usan- madan çalışmaya davet eder. Tür- kiye Cumhuriyeti dayatmalara bo- yun eğecek yönetimlere bırakıl- mamahdır. Mehmetçik diğerülke- lerin çıkan için, ihraç ürünü gibi kullanılmamalıdır. Lozan Antlaş- ması'ndan ders alınmalıdır... BALIKEStR ASLİYE ÖCtNCİ HUKUK MAHKEMESt'NDEN Dosya No: 2002 55 Davacı Arzu Yeşılırmak Atar vekili tarafindan davalı Murat Atar aleyhine açılan boşanma davasmın yargıla- masında; Davalıya 1386 sk.no: 3' 1 Alsancak Izmir adre- si itibanyla tebligat yapılamadığı gibi zabıtaca da adre- sinin iespiti mümkiin olmadığından ilanen tebiigat ya- pılmasına karar verilmıştir. Adı geçenin duruşma günü olan 08.10.2002 günü saat 09.00'da mahkememizde ya- pılacak duruşmasına bizzat katılması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği veya kendisini bir ve- kille temsil ettirmediği takdirde yokluğunda dumşmaya devam olunacağı ve bir karar verilebileceği HUMK'nin ilgili maddeleri gerefince dava dilekçesi ve gün teblıgi- ne kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basm: 46394 MERSİN 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'IVDEN EsasNo 2001 1291 Davacı Hüseyın Özel vekılı Av. Tufan Kurt tarafin- dan davalılar teslıme Adlı ve 101 arkadaşı aleyhine 23.11.2001 tarihli dilekçesi ile Mersin Kaşlı köyüBûş- me2ar mevkiinde bulunan 11 pafta 693. 694. 695, 696 parsel sayılı taşınmazlarda örtü bedclı olarak 8.926.916.000 lira ağaç bedelinin yasal faizi ile birlikte davalılardan hisseleri oranmda alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi bu güne kadar tüm aramalara ragmen davalılardan Ayşe Uyar, Ayşe Vılmaz, Cevat Kurt, Nfazmiye Kurt. Musta- fa Öktem KurL Huriye Kurt, Derya Şahin, Birsen Kurt, Mehmet Kurt, Asuman Kurt, Bilge Kurt, Fatih Kurt, Emre Kurt, Vfebmet Osman Kurt, Ayşe Kurt, Fatih Akm Kurt, Hasan Vural Kurt ve Burçin Elif Kurt'a du- ruşma gûnü ve dava dilekçesinin tebliğinin yapılamadı- ğı ve adreslerinin de tespit edilemediğinden ilanen teb- lrğine karar verilmiş obnakia, dava dilekçesi ve duruş- ma gününün adı geçenlere ilan tanhmden itibaren 7 gün sonra tebliğ edılmış sayılacağı ve 10 gün içensinde cevap \erilmediği takdirde cevap vermemış sayılacak- lan, duruşmayı kendilerinin takip etmesi ya da bir ve- kille temsil ettirmeleri aksi takdirde duruşmanın yok- luklannda devam edilip karar verileceği (HUMK'nin 213 Mad.) ve duruşma gününün 26.09.2002 günü saat 10.15'e bırakıldığı tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 04.06.2002 Basın: 36202 GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞl'NDEN Dosya No: 2001/1041 Ayşe Örtün Aktoka vekili Av. Ali Ortaş tarafindan davalı îmam Hasan Aktoka aleyhine mahkememizde açılmı; bulunan boşanma davasmda alınan ara karan uyannca. Davalı Mehmet ve Fatma'dan olma 1975 dlu Îmam Hasan Aktoka tüm aramalara rağmen adresi tes- pıt edilemediğinden dava dilekçesinin ilanen tebliğine karar verilmiş olup, davacı vekili vermiş olduğu 29.11.2001 tarihli dilekçe ile müvekkıli ile davaluıın resmi oiarak evli olduklannı, bu evhlıkten müşterek çocuklannın olmadığını. taraflar arasında yıllardan beri duygu, kültür ve düşünce farklıiığı nedeni ile geçimsiz- hklerinin bulunduğunu. davalınm müvekkiline karşı toplum içinde hakaretlerde bulunduğunu. davalının aı- lesi ile birlikte kaldıklannı a)Ti bir konut sağlamadığı- nı. şu anda da a\n yaşadıklannı. bir araya gelerek evli- lik birliğini devam ettirmelerinin ımkânsız olduğunu bu nedenle boşanmalanna karar veribnesini istemıştır. Yukarıda açık kimlıği yazılı bulunan davahnın 10.09.2002 tarihinde saat 9'daki duruşmada hazır bu- lunması, karşı delil ve diyeceklerini mahkememize sunması veya kendisini kanuni bir temsilci ile temsil ettirmesi. aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edilerek karar verilebileceği, dava dilekçesi ve duruş- ma günü leblığı yerine kaim olmak üzere davalı îmam Hasan Aktoka'ya ilanen tebliğ olunur. Basın: 34109 TUNCELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'IVDEN EsasNo: 1998'192 Davacı Hazıne vekili Av. Kemal llhan tarafindan davalılar Mustafa Oğan mirasçılan ve müşterekleri aleyhine mahkememizde açılmış bulunan mülkiyetin tespıtı ve tapu ıptalı davasmın yapılan acık yargıla- ması sırasında, Mahkememizin 2001 138 esas, 2001/137 esas ve 2001/139 esas sayılı dava dosyalan irtıbat nedeniyle mahkememizin 1998' 192 esas sayılı dava dosyası ile birleştınlmış olup birleştirme karan ve dava dilekçesi tüm aramalara rağmen adresi tespit edilmeyen davalılar Baki Yıldız mirasçılan Gülüzar, Îbrahim. Hıdır, Kıymet, Aslıgül, Güneş, Kibar, Baki. Mehmet, Yaşar ve Haydar Yıldız ile Musa Asal mi- rasçılan Turan, Sevim, Abas Asal mirasçılan Aysal, Orhan, Hıdır, Duriye, Gülseher, Nurettin, trfan, Hü- seyin Asal ile Mustafa Özdal mirasçılan Azime ve Ipek Özdal'a birleştirme karan ile duruşma gününü ve saatini ilanen tebliğine karar verilmiş olup, duruş- ma günü olan 17.10.2002 günü saat 9.00da tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğine, bu dava ile ilgili ıbraz etmek istediğiniz belgelen duruşma günü- ne kadar göndermeniz veya duruşmaya getirmeniz gerektığınden, duruşmaya geunediğüıız veya bir ve- kil tarafindan temsil edilmediğiniz takdirde yargıla- maya yokluğunuzda devam edileceği ve karar verile- ceği hususu tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın. 18144 2O.YılKonseri stos Cumartesi Jaat : 19.00 Harbiye Açık Hava Tiyatrosu Bilgi icin: 253 36 36 Cumhuriye! ISVICRE HASTANE5I BİLET SATIŞ NOKTALARI Bakırköy Arkadaş Kıtapevı (0212) İAZ 72 71 Beyoğlu Metropul Müzık (0212) 249 49 16 Kadlköy Seyhan Müzık (0216) 414 73 64 - Şışlı Sağlam Optık (0212)234 35 71 Scirıg.vi Bnğlıca i/ışaiıl (0216) 621 85 09 taVlİR4.1CRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK AKTT1RMAİLANI Dosya No: 2001 19287 Esas Safılmasına karar verilen gayrimenkulnn cinsi. kıy- meti. evsafi: Tapu kaydı: Izmir ili. Buca ilçesı, Tınaztepe Mahallesi. 220.1D-22Ö.4A Pafta. 204 ada, 2 parsel. 22 cilt, 2101 sahi- fede kayıtlı 19.859 m2'de 6 1479 arsa paylı, f Blok 1110 7 No'lu giriştekı 4 kat (91 No'lu mesken. lmar durumu: Kİ koşullu konut sahasında kalmakta- dır. Bir parselde birden fazla yapı yapılabilir. E max: 1.60 m h max: 24.80 m'dir. Önemli özellikleri: Buca ılçesi, Tınaztepe Mahallesi, Evka-1 1110 Sokak No: 7 Çiçek Apartmanı 4. Kat 9 No'lu mesken dairesidir. Meskenin içensinde yer aldıgı ana yapı betonarme kolonlu. yiğma tuğla duvarlı olarak ınşa edil- miştir. Mesken daıre 2 oda, salon. mutfak, WC. banyodan ıbaret olup. yerleri karo plaka kaplı, ıç ve dış kapı ve pen- cereleri ahşap dogramalı. ıç ve djş duvarlan boya ve bâda- nalı. mutfakta banko altı ve üstü dolaplı. mutfak, WC, ban- yo duvarlan miktan kâfı fayans kaplıdır. Elektrik ve suyu mevcut olan bağımsız bölüm yaklaşık 65 m2 alanlıdır. Muhammen bedeli: 6.500!000.000.-TL (Altımilyarbeş- yüzmilyon) Satış şartlan: 1- Taşınmazın 1. satışı 16.09.2002 günü olup saat 09.30'dan 09.45'e kadar tzmir 4. Icra Müdürlüğü adresinde açık arttırma sureriyle yapılacaktır. Bu artnıma- da tahmin edilen kıymetin yüzde 75'ini ve rüçhanlı alacak- lılar varsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geç- mek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 26.09.2002 günü ayru yer ve aynı saatlerde ikincı arttırmaya çıkanla- caktır. Ikinci arttırmada ise rüçhanlı alacaklılar varsa ala- caklan mecmuunu ve tahmin edilen kıymetin yüzde 40'ını \e satış masraflannı geçmesi şartıyla en çok arttırana ihale olunur. 2- Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıyme- tin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış. peşin para iledir. Alıcı istediğinde 20 günü gecme- mek üzere mehil verilebilir. ihale damga vergisi, KDV, ta- pu alım harcı ve masraflan gavrimenkulün teslim masraf- lan alıcıya aittir. Tapu satım harcı. taşınmazın aynından doğan binkmiş vergiler ile tellaliye resmi satış bedelinden ödenır. 3- Ipotek sahibi alacaklıiarla dığer ilgililerin (*) bu gay- rimenkul ûzenndeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialannı dayanağı belgelen ile on beş gün içe- nsinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hak- lan tapu sıciü tle sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bıra- kılacaklardır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içensinde ödenmezse llK'nin 133. maddesi gereğince ihale edilir. İki ihale arasındaki farktan ve temerrüt faizinden alıcı ve ke- füleri mesul tutulacak hiçbır hûkme hacet kalmadan ken- dilerinden tahsil edilecektir. Bu fark varsa öncelıkle yatın- lan teminattan tahsil edilir 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebüme- si için Izmir 4. Icra Müdürlüğü'nde açık olup masrafı ve- nldiği takdirde ısteyen alıcıya bir ömeği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münde- recatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bilgi almak is- teyenlerin 2001/19287 esas sayılı dosya numarasıyla mü- dürlügümüze baş\-urmalan ilan olunur. (*) Ilgililer tabirıne irtifak hakkı sahipleri de dahildir. Basın: 46768 İZMİR 9. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRIMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 2002 4 Satış Mahkememizce satılarak ortaklığın gidenlmesme karar verilen ve san- şı Ic. If. Kanunu'nun hûkümlerine göre yapılacak olan gaynmenkul, ta- punun Izmir ıli, Gaziemir ilçesi. Sakar>a Mahallesi. 14^3 ada, 12 parsel, 33 plan pafta, 81 cilt. 7822 sayfada kayıtlı 387 m2 miktarlı arsa nitelikli taşınmazdır. Bu taşınmaz Dokuz Eylül Mahallesi, Çiçek Sokak No: 1 Gazıemir-Izrnır adresinde kâin binadır. tşbu taşınmaz Kahramanlar Cad- desi ile Çiçek Sokağın kesişim köşesinde yer almakta olup, girişi Çiçek Sokak'tandır. Parsel içindeki tek katlı >ığma tarzda ınşa edilmış üzen ki- remit örtülü iki oda, salon, mutfak, banyo ve WC'den ibaret bina yakla- şık 53 m2'dir. Yüzde 30 civannda yıpranmış, zeminleri karo, doğramala- n ahşap, pencere doğramalan demır ve korkuluklu binanın halen boş ol- duğu, yani içinde oturulmadığı gözlenmiştir. Mevcut imar durumu tablo- sunda, aynk nizamdan 3 katlı bina yapılabileceği yazılıdır. Taşınmazın yöresüıde mevcut emsaHerinin ra>iç satış değerlen ile kıyaslanmak ve yıpranması da düşülmek suretıyle muhammen kıymetı 36.000.000.000- TL'dir. Satışı Izmir 9. Sulh Hukuk Mahkemesi Kalemi'nde yapılacaktır. 1. Ihalesi: 17.09.2002 Salı günü saat 11.00-11.15 arasında yapılacak- tır. Bu arttırmada verilecek bedel masraflar ile birlikte yüzde 75'ini bul- maz veya alıcısı çıkmaz ise 2. ihalesı, yine aynı mahkemede 10 gün son- ra yapılacaktır. 2. thalesi: 27.09.2002 Cuma günü saat 11.00-11 15 arasında yapıla- caktır. Bu arttırmada verilecek bedel masraflar ile birlikte kıymetinin yüzde 40'ının altında satıhnayacaktır. Ihaleve girmek isteyenler yüzde 20 oranındaki nakti teminatlannı mahkemeden alacaklan yazı ile Vakıflar Bankası Adliye Bürosu Şubesi'ne yatıracaklardır. Satış bedelinden başka alım harcı, damga resmi, Katma Değer Vergisi alıcıya aittir. thaleye ka- tılmak isteyenler satış şartlannı okumuş kapsamını aynen kabul etmış sa- yılırlar. Satış şartnamesi ilan tarihindnen itibaren herkese açıktır. ilan olunur. 27.05.2002 Basın: 46770 KÜÇÜKÇEKMECE SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 2000,215 Karar No: 2001,2269 Davacı Türk Telekomünikasyon AŞ vekili tarafindan davalı Osman Aydoğan aleyhine açılan alacaİc davasınuı mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda: Davanın kabulü ile dava konusu 170.894.839.- TL'nin 13.4.1999 tarihinden itibaren reskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye 7.150.000.-TL. harcın davalıdan tahsilıne. 88.38İ.0O0.-TL. mahkeme masrafmın ve davacı vekili için tak- dir edilen 17.089.000.-TL. ücreti vekâletin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine, temyız yolu açık olarak davacı vekılının >Tİzüne karşı dava- lınm yokluğunda 15.11.2001 tarihinde karar \erilmiş olup daha önce da- va dilekçesi ve duruşma günü davalıya ilanen tebliğ edıldiğınden; işbu ilanın gazetede yayımlandıgı tanhten itibaren 8 gün içensinde davalı ta- rafindan temyiz edilmesi. temyız edilmediğı takdirde karann bu hali ile kesinleşeceği davalı Osman Aydoğan'a karar tebliği yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 46517 ÜSKÜDAR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN _ _ _ EsasNo: 2001'414 Davacı tstanbul Vakıflar Bölge Müdürlüğü vekili Av. Ayfer Karaman tarafindan davalılar Nurettin Taşçı, Fahreöin Taşçı, Şengül faşçı, Müyes- sa Taşçı, Mehmet Ali Taşçı ve Feridun Taşçı aleyhine açılan ecrimisil da- vasında: Davalılar Fahrettin Taşçı, Mehmet Ali Taşçı, Feridun Taşçı ve Şengül Taşçı'nın adlann yapılan tebligatlann bıla tebliğ geldiği yapılan adres araştırmalan neticesinde davalılann adresleri tespit edilemediğin- den, gazete ilanı ile tebliğine karar verilmiş olmakla; Duruşmanın bırakıl- dığı 10.10.2002 günü saat 10.00'da hazır bulunmalan veya kendilerini ve- kille temsil ettirmeleri. duruşmaya gelmediklen takdirde HUMK'nin 213- 377'nd maddeleri gereğince yokluklaruıda devam edileceği, dava dilekçe- si yerine kaim olmak üzere ilanen tebli| olunur. 04.07.2002 Basın: 43686 PENCERE Çelişkilerin Birliği Anadolu'nun Temelidir... Oktay Ekşi'nin dünkü yazısından öğrendim. Is- veç'te çıkan Aftonbladet gazetesinin yayımladığı bir haritada Anadolu 'nun güneydoğusu 'Kürdistan' diye gösterilmiş. (Hürriyet, 30 Temmuz 2002) Oktay kızmış.. Haklıdır. Avrupa'da bu gibi işler vukuat-ı adiyedendir; Ba- tı'da kimi çevrelerin aklı fikri -aradan bunca zaman geçmesine karşın- 'Sevr haıitası'nda kaldı... Sevr'e göre Anadolu paylaşılmıştı; Yunanistan, Ermenistan, Kürdistan, vesaire... Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra 'galipler' tüm koşullannı 'mağluplar'a dayatmışlardı; yenikler ara- sında kimseden ses çıkmadı; haritalar yeniden çi- zildi; paylaşım gerçekleşti... Bir tek Türkiye başkaldırdı... Mustafa Kemal liderliğindeki direniş, bir 'Kur- tuluş Savaşı'na dönüştü... Sevr yırtıldı, tarihin çöp sepetine atıldı; ama, ki- minin bilinçaltına yerteşti; Abdullah Öcalan'ın Ana- dolu'yu terör batağına çevirmek istemesi dıştan des- teklidir; Sevr'in mirasını taşır. • Hiç kimse "Ulus devlet tarihe gömüldû " diye ge- leceğe dönük bir öngörüyü günümüze taşımasın; ne Fransa, ne Isveç, ne Almanya, ne de ötekiler haritadan silindiler; Türkiye keşke Italya kadar ken- di yazgısına egemen olabilse; Fransa ya da Al- manya boyutunda bağımsızlığına sahip çıkabilse; Ispanya kadar ulusal çıkarlannı koruyabilse... Türkiye gibi sınırlannı emperyalizme karşı Ulu- sal Kurtuluş Savaşı ile çizmiş devlet bir yana, Or- tadoğu'da haritası sömürgeciler eliyle saptanmış çöl ülkeleri bile varlıklarını korumak için ellerinden geleni yapıyorlar; bizim Istanbul medyasında tez- gâhlanan uçukluk ve zıpıriığa bilmiyorum dünya- nın neresinde rastlanabilir?.. • Söz AB'ye mi geliyor?.. Evet... AB'ye -girebilmek için bile değil- Birlik'\r\ kapı- sında bekletilmek için şart koşulan idamın kaldınl- masıyla anadilde gerekli özgürlükleri benimsemek, Türkiye'nin bugün geldiği aşamada çocuk oyun- cağıdır; gerçekleşmesinde sakınca yoktur; yarar- lar vardır... Eskiden Istanbul sokaklannda Ermenice ve Rum- cadan geçilmezdi... Kimse de tedirgin olmazdı!.. Emperyalizm, Anadolu'daki etnik mozaiği oluş- turan insanlan Birinci Dünya Savaşı 'nda birbirine boğazlatmıştı; ama, halk bunu aşacak tarihsel sağ- duyuya sahipti. Emperyalizmin desteklediği PKK'nin 1990'larda bıraktığı tortuyu temizlemek çocuk oyuncağıdır; Türk ile Kürt arasında asla var olmayan düşman- lığı kaşımak isteyen her türlü şoven eğilimden ann- mak, Anadolu'da kolaydır. Yeter ki politikacılar hal- kı kışkırtmasınlar... • Kürt, Anadolu'nun güzel insanı.. Kültürünü işlesin, türküsünü söylesin, kitabını yazsın, televizyonunu seyretsin, radyosunu dinle- sin, hayatını sere serpe yaşasın... Emperyalizme karşı bilinçlenmiş her mazlum bir- birinin kardeşidir... Anadolu hepimize yeter de artar... ••Theı ENGLISH CENTRE L s n g u a g e S c h o o l Gene( Ingilızce Programları Şirtetler ve Kuruluşlar İçin Ûzel Programlar İş Ingıtoesı Programlan TOEFL-iaTS-FCE Sınavterma Hazır* Programlan Çocuklara Ûzel Hafta Içi Gûndûz Yaz Programlan Btre-bir İngifczce Eğıtımlen Ev Hanımlaraıa Ûzel Programlar Öğrencilenmıze Ücretsız Aktıvıceler Tel: 10212)2259172-247»» 83-241 20 34 «mrjnglMKentn.com ÇAYELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ EsasNo: 2001,54 Davacı Çayeli Malmüdürlüğü temsilcisi taraftndan, davah Salih Serçe aleyhine; mahkememize açılan ala- cak davasmın yapılan yargıiaması sırasında, veriien ara karan gereğince; Davalı Rize ili, Çayeli ilçesi, Yeşilırmak köyü N.K. Sefer oğlu, 1955 doğıımJu Salih Serçe'nin yapılan tûm araştırmalara rağmen adresinin tespit edilemediği ve adına tebligat yapılamadığı, Bu sebeple dava dilekçesi ve duruşma günü ve sa- atinin adı geçene ilanen tebliğine karar verilmiş oldu- ğundan, Yukanda özetlenen dava ile ilgili olarak davalı Salih Serçe'nin duruşma günü olan 23.09.2002 günü saat 09.00'da mahkememizde hazır bulunması veya kendi- sini vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde davanın yokluklannda görülüp bitirileceği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 45792
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle