Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
_20 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
XVI. Louis'nin
kızı halâ kayıp
• HILDBURGHAUSEN
(AA) - thtilal sırasında
kaybolan Fransa Kralı
XVI. Louis ile Marie-
Antointte'in iki kızından
birinin Almanyanın
doğusundaki
Thuringe'deki bir
ormanda gömülü
olabileceğı ıddia ediliyor.
Der Spiegel dergısi,
Hilburghausen
kasabasında yıllardır
dilden dile dolaşan bu
söylentı üzerine
tanhçilerin DNA testi
yapmak üzere kralın
kızının gömüldüğü iddia
edilen mezan
açacaklanru ve
söylentilerin gerçek olup
olmadığının yakında
ortaya çıkacağını yazdı.
Kendi cenazesine
• KLALA LUMPUR
(AA)- Malezya'da. öldü
sanılan bir adam. cenaze
törenınden sonra evıne
gelince herkesin dıli
tutuldu. New Straits
Times'ın haberine göre.
Çe Muhammed Şamsul
Abdülrahman adlı genç
adam 10 gündür kayıptı ve
köyü yakınında boğulmuş
bir adamın çürümüş
cesedi bulununca. cesedin
kayıp adama ait
olabileceğı düşünüldü.
Muhammed'ın babası.
cesedin özelliklerinin
oğlununkileri tuttuğunu
söyleyince. cenaze
işlemlerine başlandı.
Cenaze toprağa
venldikten sonra köylüler
ölü evine döndüler. Ancak
bır süre sonra Çe
Muhammed hiçbir şey
olmamış gıbi eve gelince.
cenaze evindekı ınsanlann
şaşkınlıktan dillen tutuldu.
Uyuştırucu
kaçakçısı prens
• NEVVYORK(AA)-
Nayıf bin Sultan bin
Favvaz el Şaalan adlı
Suudi Arabıstan
prenslerinden biri,
Amerikan makamlan
tarafından. diplomatik
dokunulmazlığından
yararlanarak özel uçağıv la
1999yılındaGüney
Amerika'dan Avrupa'ya 2
ton kokaın kaçırmakla
suçlandı. Prensın
ujuşrurucunun parasını da
Goya ve Foujita gibı
ressamlann tablolanyla
ödediği öne sürüldü.
Prensle birlikte 1
Ispanvol ve 2 Kolombiyalı
hakkında da soruşturma
açıldı. Uyuşturucunun
pi\asaya çıkması üzerine
harekete geçen Ispanvol
polısinın 190 kılo. Fransız
polısınin ise 803 kilo
kokaıni ele geçırmeyı
başardığı ıfade edildi.
Yaramaz kedinin
yolculuğu
• LONDRA(AA)-
Ingiltere'de, Katar-Londra
seferi yapan British
Airvays'inyolcu
uçağında taşıma
kutusundan kaçarak uçağa
gızlenen kedi. bu seferi 10
defa tekrarlayarak tam 100
bin kilometre yol katetti.
Ingılız basınında yer alan
habere göre. Jonathan
Bovd ile Katie Deacon'a
aıt "Ozzy" adlı kedı.
uçakla 7 saat süren 5 bin
kilometre mesafeli
Kalar'dan Londra'va
getırilırken uçakta
kutusundan kaçarak
gizlendi. Uçakta fark
edılmediğı için, bu seferi
10 defa tekrarlayan Ozz\,
böylece 100 bın kilometre
yol katetmiş oldu.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Cox, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi
KrizAB üyeliğiniertelerNİLGÜN CERRAHOGLU
BOLOGNA - Avrupa Parlamentosu
Başkanı Pat Cox eski bir TV gazeteci-
si. Diplomatik dil kullanmaya özen gös-
terse de sonuçta meramıru gayet net an-
latıyor. "Bu bir belirsizlik anı" diyor
"kriz" için: "Betirsizlik, Türkiye'nin
AB üyeüğinin önünii kapatmasa da er-
teler!" tsmail Cem ve KemaJ Derviş'in
yanı sıra Cumhurbaşkanı Sezer'i de
Türkiye'nin "modernleşmesine değer-
li katküan olan" isimler arasında sa-
yan trlandalı liberal-demokrat Cox;
"troika"ya ilişkin görüşlerinde Öz-
kan'ın adını -dikkat çekici biçimde-
anmıyor.
Türk krizini beklemeyen Avrupa, yo-
luna devam ediyorbu arada. Avrupa'nın
geleceğini belirleyen Avrupa Konvan-
siyonu'nu tanıtmak üzere Italya'ya ge-
len Cox ile bu görüşmeyi Bologna Üni-
versitesi'nde yaptık. AB ve AB adayı
ülkelerde düzenlenen bir dizi konfe-
ransla, A\Tupa Konvansiyonu'nu Avru-
pa halklanna anlatmayı amaçlayan iru-
siyatıfin Bologna ayağında ttalya'nın
Başbakan Yardımcısı Gian Franco Fi-
ni de vardı. Konvansiyonda Italyan hü-
kümetini temsil eden Fini. Vatikan'ın
özel önem atfettiği "Avrupa'nın Hıris-
tiyan kökenleri" üzerinde uzun bir ko-
nuşma yaptı. Bu nedenle, Avrupa'da
geniş tartışmalara yol açan "Hnistiyan
kimliğini'' de konuştuk Cox"la...
- Türkrve"deki krizi nasıl değerlendi-
riyorsunuz? KrizTürkiye'nin AB yolu-
nu hepten kesebinr mi?
- Bu aşın dramatik bir tanım olur.
Knzın nasıl bir evnm göstereceğini,
hangi evrelerden geçeceğini henüz bil-
miyoruz çünkü. Ama tabu bu bir belir-
sizlik anı. Belirsizlik, Türkiye'nin AB
üyeliğinin önünü kapatmasa da erteler.
Türk siyasetine saygı göstermek duru-
mundayız. Seçim ne zaman olacak?
Kim hükümette olacak
0
Baştan sona
Türkiye 'yi ilgilendiren sorular bunlar...
Krizin bir an önce rayına girmesini
umuyorum.
- Cem-Derviş-Özkan üçlüsüne nasıl
vaklaşryorsunuz?
- Ismail Cem'le çeşitli vesilelerle kar-
" Krizin nasıl bir
evrim
göstereceğini,
hangi e\Telerden
geçeceğini henüz
bilrniyoruz. Bu bir
belirsizlik anı.
Belirsizlik
Türkiye'nin AB
üyeliğinin önünü
kapatmasa da
erteler. Türk
siyasetine saygı
göstermek
durumundayız.
Seçim ne zaman
olacak? Kim
hükümette olacak?
Baştan sona
Türkiye'yi
ilgilendiren sorular
bunlar..."
şılaştım. KemaJ Derviş'in icraatını ta-
kip ettim. Cumhurbaşkanı Sezer'in de
cumhuriyet için çok etkileyici bir fıgür
olduğunu düşünüyorum. Modernleş-
me yanlısı bu isimlerin Türkiye'yi
AB'ye yaklaştırdığını ve harika örnek-
ler teşkil ettiklerini düşünüyorum. Türk
iç politikasuıa müdahale etmek ıste-
mem, ama çok değerli, nitelikli buldu-
ğum insanlar bunlar.
- "Avrupa'nm Hıristiyan kinıliği ve
köklerini" (Avrupa anayasasuıa tescil
etme\i hedefleyen) bir tarüşmavar Kon-
vansiyonda. Avrupa Konvansiyonu Baş-
kan Yardımcısı Giuüano Amato "Hı-
risthan kimliği'" savunuyor. Konvansi-
yonda ttaryan hükümetinin temsikiliği-
ni yapan, Başbakan Yardımcısı Gian
Franco Fini de bu görüşte. Avrupa Par-
lamentosu'nun yaklaşımı ne? Avru-
pa'nın Müslüman vatandaşian üzerin-
de böyle bir tammın ne etkisi olur?
- Kültürel farklılıklara saygı göster-
mek gerekir. Günümüz A\Tupası'nın
değerlerınden bıri bu. Kültürel farklı-
lıklara saygı, Avrupa'nın tarihi mirası-
nı reddetmek anlamına gelmiyor. Av-
rupa'nın, Hıristiyan ağırlıklı mirasına
eğilmek isteyen insanlarla sorunu ola-
maz. Tek şartla: Bunun dışlayıcı bir
yaklaşım olmaması gerekiyor. Avru-
pa'ya farklı hiç kimse katılmasa da,
kültürel farkhhklar bugünün Avrupa-
sı'nın ayırtedici özelliğine dönüşmüş du-
rumda çünkü.
- Avrupa Parlamentosu'nun görüşü
ne?
- Avrupa Parlamentosu (A\Tupa Kon-
vansiyonu'ndan çıkması beklenen) Av-
rupa Anayasası üzerinde konuya ilişkin
resmi bir görüş belirtmedi henüz. An-
cak tahminım, Avrupa Parlamento-
su'ndaki çoğunluğun benim içgüdüsel
olarak verdiğim yanıtı destekleyeceği
şeklindedir.
- Çoğunluk çok kültürtiitiiğü mü des*
tekler?
- Çok kültürlülüğü ve kültürel fark-
lılıklan evet... Bu Avrupa'nın arkasın-
daki belirgin ve uzun (Hıristiyan) bir ge-
leneğin olduğu gerçeğini de ortadan
kaldırmıyor. Teslim edilmesi ve saygı
gösterilmesi gereken bir gerçek bu. çok
kültürlülük; insanlann özgün "etos"la-
nndan (ruhani ve ahlaki kimliklerin-
den) vazgeçmeleri anlamına gelmiyor.
Farklılıklara açık yürekli saygı anlamı-
na geliyor sadece.
- Konvansiyomı genelde nasıl değer-
lendiriyorsunuz? Avrupa Parlamento-
su'nun Avrupa Konvansiyonu'na bakı-
şıne?
- Taroşmanın büyük kısmı, mevcut an-
laşmanın (Roma anlaşmasının) basitleş-
tırilmesi ve anlaşmaya anayasal bir for-
mat içinde ılave edilen belge üzerine
odaklaşacak. Belgenin "Anayasal bir
anlaşma" şeklinde mi olacağı, yoksa
doğrudan doğruya "anayasa" olarak
mı ilan edileceği tartışılacak. Konvan-
siyonda bu konuda kesinleşmiş bir gö-
rüş yok. A\nıpa Parlamentosu AB "ana-
yasa"sım görmek istiyor ve klasik ana-
yasalarda tarif edilen klasik değerler:
Haklar, kurumsal tanımlar, demokratik
bir düzende olması gereken denge ve
kontrol mekanizmalannı bulmak istiyor.
Metni kitlelere anlatabilmek ve mal
edebilmek için bunun mümkün olan en
sade ve anlaşılır dilde olması gerekiyor
aynca.
- Konvansiyondan teknik anlamda
tam bir anayasa çıkmaması da olası mı?
- Anayasa "kurucu bir metin" oldu-
ğuna göre sonuçta bu sorunun cevabı
neyi kurduğumuza bakar. Konvansiyon
bir "Avrupa BirleşikDeMederi" değıl, Jac-
ques Dalorsun tabiriyle bir "Birleşik
De\1etferA\TupasT kurmayı hedefliyor.
Dolayısıyla Brüksel'den Washington
DC gibi yukardan asağıya örgütlenen bir
federal sistem kurmayı amaçlamıyoruz.
Yaratıcı bir sisteme ihtiyacunız var. Ben
anayasa bilimcisi değilim. Uzmanlar
konvansiyondan çıkan metni "anayasal
anlaşma" ya da doğrudan "anayasa'' ola-
rak tanımlayıp tanımlamayacaklan üze-
rinde çalışıyorlar. Kendi hesabıma çıkan
metni ben, en basit düzeyde okul çocuk-
lartna anlatabilmek isterim. Metnin adın-
dan çok içeriğinin günümüz Avrupa'sın-
da anlaşılabiİır ve anlamlı olması önem
taşıyor.
1944'te Hitler'e düzenlenen suikast girişimi tarihin en büyük aydın katliamına neden oldu
Gerçekleşseydi tarih değişecektiBARIŞDOSTER
Tarihte öyle adımlar, öyle ka-
rarlar vardır ki bütün bir süre-
ci, gidişatı, hatta tarihi değişti-
rirler. 20 Temmuz 1944'de böy-
le bir tarihtir. Alman diktatör
Hitier ı öldürerek müttefikler-
le banş yapmayı amaçladıkla-
n savlanan muhaliflerinin, o
döneme dek ortaya koyduklan
en iddialı suikast girişimi, bu ta-
rihte düzenlenmiştir. Ve bu gi-
rişim, Hitler'in, 159 muhalifi-
ni acımasız ve kanlı yöntemJer-
le ortadan kaldırmasıyla sonuç-
lanmıştır. Yani 20 Temmuz
1944, tarihteki en büyük asker,
bürokrat, aydın, bilim adamı,
sendikacı kıyımlanndan birine
gerekçe oluşturmuştur.
Ödnci Dünya Savaşı öncesin-
de iktidan ele geçirerek dünya-
ya dehşet saçan Almarrya'nın fa-
şist diktatörii Hitler'e karşı, yük-
sek rütbeli subay ve bürokrat-
lar, bilim adamlan. sendikacı-
lar ve aydınlarca verilen mü-
cadelenin, "siyasal yoUardanr>
amacına ulaşmayacağı anlaşı-
lınca, Hitier'i ortadan kaldır-
maya yönelik planlar gündeme
geldi. Ve tüm güçleri elinde
toplayan Hitler'e karşı, 1941 tfen
itibaren suikast girişimleri dü-
zenlenmeye başlandı. Ancak
Hitier, her defasında kurtulma-
yı başardı.
Başansız gjrişimler
îlk suikast girişimi, 4 Ağus-
tos 1941 'de Hitler'in genel ka-
rargâhında gerçekleştirilmek
istendi. Ama muhalifleri koru-
ma çemberini aşamadılar.
İkinci ginşim, 1943 yılında
Almanlann Stalingrad bozgu-
nu sırasında neredeyse gerçek-
leşecekti. Muhalifleri, Hitler'in
uçağına 2 konyak şişesi içinde
bomba koymayı başardılar. Fa-
kat, uçağın çok yüksekten uç-
ması nedeniyle, şişelerin tapa si-
gortası çalışmadı ve girişim so-
nuçsuz kaldı.
1943 yılındaki bir başka gi-
rişimde muhalifleri, Hitler'i
Kahramanlar Günü etkinlikle-
rinde yapacağı konuşma sırasın-
da öldürmeyı tasarladılar. Hit-
Almama'nın faşist diktatörii
Hitler'i siyasal yolla alt
edeme>eceğini anlayan muhalifler
savaş bo\unca diktatöre 10 kez
suikast girişiminde bulundu. Hitier
en ciddi tehükeji 20 Temmuz 1944'de
>aşadı. Bu en iddialı girişim için,
soylu bir aileden gelen Albaj \on
Stauffenberg (Sağda) göre\ üstlendi.
Amaçlan, HirJer'i devirdikten sonra
yerine Feldmareşal VVitzleben'i
(Solda) getirmekti. Ancak haberi
alan Gestapo hepsini tutuklayarak
işkence\ le öldürdü.
ler'in yaklaşık 30 dakika ko- Temmuz 1944'teyaşadı.Buen
nuşacağını öngören muhalifle-
ri, Hitler'in sadece 8 dakika ko-
nuşması nedeniyle, başansız
oldular. Aynı yılın sonlanna
doğru, ordu için üretim yapan
bir binaya girdiğinde, yanına
cepleri bomba dolu bir subayı
intihar komandosu olarak soka-
rak Hitler'i öldürmek isteyen
karşıtlan, müttefıklerin bir gün
önce binayı havadan bombala-
malan nedeniyle amaçlanna
ulaşamadılar.
20 Temmuz 1944
Resmi kayıtlara göre, savaş
bo>-unca 10 kez suikast girişi-
mine maruz kalan, 1943 yılı
içinde en az 6 kez muhalifleri-
nin elinden kurtulmayı başaran
Hitier, en cıddı tehlikeyi 20
iddialı girişim için, soylu bir
aileden gelen Albay Von Stauf-
fenberg göre\ üstlendi. Amiral
Canaris ile Kont Helmut von
Moltke tarafından yönetilen ve
aralannda Schacht, Belçika Va-
lisi Von Falkenhausen, Mareşal
Rommel, Von Beck, Fransa Va-
lisi Karl Heinrich M>n Stnlpna-
gel ve Von Hassel gibi asker ve
devlet adamlan bulunan bir
grup da albaya destek verdiler.
Amaçlan, Hitler'i devirdikten
sonra yerine Feldmareşal WHz-
leben'i getirmekti. Ancak Ges-
tapo bu girişimi haber aldı ve
Kont Moltke, 1944 yılı Ocak
ayında tutuklandı Kont Molt-
ke'nin tutuklanmasına karşın,
çalışmalannı yürüten arkadaş-
lan, 1944 yılı Temmuz ayında
Hitler'i ortadan kaldırmayı ka-
rarlaştırdılar. Berlin'deki mu-
haliflerin yardımıyla Hitler'in
yakın çe\Tesine girmeyi başa-
ran Albay Von Stauffenberg,
Hitler'in Rastenburg'da bulu-
nan karargâhındaki odasında,
Mareşal Keitel'in yanında, Hit-
ler'in çok yakınına oturmayı
başardı. İçinde bomba bulunan
çantasını da Hitier"den sadece
1 metre uzağa koydu. Plana gö-
re Albay Stauffenberg, konuşa-
cağı konu hakkında bilgi almak
için telefona çağnldığını ya-
vaşça Mareşal Keitel'in kulağı-
na fısıldayacak. kendisi oda-
dan çıktıktan sonra. saat tam
12.42'de de bomba patlayacak-
tı. Plan ışledi. "Hitler'in öldü-
ğünü gözleri>1e gören" Albay,
plan gereği önceden hazır tutu-
lan bir uçakla Berlin'e gitti.
Oysa Hitier ölmemiş, yine
ölümden dönmüştü. O karma-
şa saatlerinde iktidar, muhalif-
leriyle kendisi arasında gidip
geldi ve son gülen yine Hitler
oldu. O gece ve tüm Almanya
radyolardan Hitler'in, "Bu kez
suikastçiara hiç acmayacağınr
şeklindeki açıklamasını dinle-
di. Hitler dediğini yaptı. He-
men bir mahkeme kurularak
başına Ronald Freisler adlı çıl-
gın bır Hitler hayranı getirildi.
Müthış bir tutuklama kampan-
yası başlatıldı. Gestapo kayıt-
lanna göre 7 bin kişi tutuklan-
dı. Ayaklanmanın başanlı olma-
sı halinde müttefiklerle banş
yapacak olan belediye başkan-
lanndan Goardeter ve Feldma-
reşal Witzleben Berlin'de ka-
sap çengellerine asılarak işken-
ceyle öldürüldüler. Bu idamlar
filme de alınarak, aynı gece
Hitler \e arkadaşlannca izlen-
di. Hitler'in astırdığı 159 kişi
arasında yüksek rütbeli komu-
tanlar, kontlar, bilim ve din
adamlan, sendikacılar vardı.
Hitler ve Almanya'daki aşın
sağ üzerine çalışmalar yapan.
"Hitler'den TorunlarmaAhnan-
ya'da Eski ve Yeni Sağ" kitabı-
nın yazan, Bilgi Üniversitesi
Öğretim Görevlisi Dr. Efgan
Canşen, Hitler'in o dönemde
tek adam, adeta bir mit olduğu-
nu vurguladı. "lOTemmuz'da-
Id girişim amacına ulaşsaydı,
müttefiklerle banş imzalamr
mrydı bilinmez ama, Almama
ve düma bu kadar büviik acı >a-
şamazdı" diyen Çanşen, Hit-
ler'in ölümünün Almanya'da
büyük kargaşaya neden olaca-
ğını belirtti.
Hitler'in, partisi, askerleri ve
halkın büyük bölümü tarafindan
adeta kutsandığını. "tann" ye-
rine konduğunu anlatan Çanşen,
"Din adamlarından, bilim
adamlanna toplumun hemen
hemen her kesiminden destek
alan Hitler, çok küçük, ciddiye
alınmayan bir partiyi ele geçi-
rerek,iktidar yapü. Tarihte söy-
kdigi her şeyi yapan az sa>ida-
ki Kderden biri olan Hider. prog-
ramını uyguladı" dedı.
Terorizmle mücadele
Sevinen silah
tacirleri oldu
• Baştarafı 1. Sayfada
Martin, perşembe
günü açıkladığı ikinci
dört aylık dönem he-
saplannda, hisse başı-
na kazancın, geçen 12
ay içinde yüzde
100'den fazla bir ar-
tışla 34 pensten 78
pense yükseldiği gö-
rülüyor. II. dört aylık
dönemde net satışlan
yüzde 11 artan Loc-
keed Martin, yılın ilk
altı ayında, ABD hü-
kümetinden, sahil mu-
hafaza için gemi, uçak
ve telekomünikasyon
sistemlen yapmak üze-
re 11 milyar dolarlık
20 senelik kontrat da
dahil olmak üzere top-
lam 13 miryar dolarlık
yeni sipariş almış. He-
saplann açıklandığı
gün Lockheed Mar-
tin'in hisse senetleri
yüzde 2.8 yükseldi.
Washington Post'un
bildirdiğine göre Loc-
keed Martin geçen dö-
nemde savaş uçağı si-
parişlerinden de bü-
yük kârlar elde etmiş.
Wall Street Jour-
nal' ın aktardığına gö-
re ABD'nin en büyük
iki deniz müteahhitlik
firması Northorp
Grumman Corp ve
General Dynamics'in
II. dört aylık dönem
kazançları da Wall
Street borsa analistle-
rinin beklentilerinden
daha yüksek çıktı. Ge-
çen yıl Newsport
News Shipbuilding şir-
ketini sann alan, önem-
li savunma ihalelerine
imza atanNorthorp'un
gelirleri 12 ayda yüz-
de 20 artmış. Aynı dö-
nemde gelirleri yüzde
19 artan General
Dynamics'in satışlan,
özellikle askeri sipa-
rişler sayesinde yüzde
42 oranında yüksel-
miş. General Dyna-
mics, Pentagon için
güvenlikli iletişim sis-
temleri ve internet tar-
zı aglar kuruyor.
Silah sanayiinde et-
kin Raytheon, L-3
Communications,
United Defense ve Ve-
ridian gibi şirketlerin
de performanslannın
iyileştiği ve mali kay-
nak yaratma kapasite-
lerinin belirgin bir bi-
çünde arttığı bildirili-
yor. Menill Lynch ana-
listlerindenB>Ton Cal-
bn "SavTinma şirket-
lerinin halen sırada
beklejtn siparislerinm
yüksek oiması, sektö-
riin genel olarak iyi bir
yönde gittiğinin işare-
tidir'' diyor.
Diğer taraftan sivil
sektörde sıkıntı çeken
bazı şirketlerin bu za-
rarlaruıı askeri alana
kayarak elde ettikleri
kontratlarla dengele-
meye çalıştıklan gö-
rülüyor. Boeing bu ge-
lişmenin en çarpıcı ör-
neklerinden biri. Bo-
eing'in toplam satış-
lan geçen 12 ayda yüz-
de 11 düşerken, bunun
içinde savaş uçağı ve
fuze teknolojisi satış-
lan yüzde 5.4, uzay ve
iletişim sektörü satış-
lan da yüzde 4 arttı.
Buna karşılık Bo-
eing'in ticari uçak sa-
tışlanndan elde ettiği
kazanç yüzde 18 ora-
nında düşmüş.
Avrupa'nın önde ge-
len sanayicileri de bir-
lik ülkelerinin hükü-
metlerinden, aralann-
da daha iyi bir eşgü-
düm sağlayarak silah-
lanma harcamalannı
arthrmalanru istediler.
21. yüzyılda Stratejik
Uzay Havacılık Göz-
den Geçirme Raporu
başlıklı bir çahşmada,
Avrupa çapında silah-
lanma politıkasının
oluşturulmasının ge-
reği vurgulandıktan
sonra Avrupa çapında
araştırma-geliştirme
harcamalannın, şirket
birleşmelerinin ve ye-
ni ihalelerin eşgüdü-
münü sağlayacak bir
kurumun kunüması is-
tendi. Sivil havacılık-
la savunma arasında-
ki bağlantıya işaret
eden rapor, gelecek 20
yıl içinde en az 100
milyar dolarlık bir ya-
tınm gerektiğini vur-
guladı. Avrupa Uzay
ve Havacılık Sanayi-
cileri Birliği Başkanı
Jean-Paul Bechat,srvil
havacılık sektöriinde
11 Eylülden sonra
gözlenen gerilemeye
dikkat çektikten sonra
bu gerilemenin "Sa-
vımma harcamalann-
daki artışlarla denge-
knebileceğmi" söyle-
dıveekledi: "Bizhü-
kümetierden mali yar-
dım değil görevlerini
yapmabrnu Lsthoruz."
ABD ve Avrupa'da
hükümetlerin ve bü-
yük şirketlerin karşı
karşıya olduklan eko-
nomik durgunluğu si-
lahlanma harcamala-
nnı arttırarak aşmaya,
11 Eylül'den sonra ohı-
şan havayı kullanarak
bu harcamalan teşvik
etmeye çalıştıklan gö-
rülüyor. Sanayi ana-
listleri, bu sektörlerde
Reagan döneminden
bu yana ilk kez ciddi
bir canlılık yaşandığını
saptıyorlar.
Chomsky'den Türk'e mektup
Anarşizm çağdaş ve
özgürlükçü bir akim
tZMtR (Cumhuri-
yetEgeBürosu)-K
Uşak
Anarsi Otonomu" im-
zalı. "Kapitafizme ve
Savaşa Hayır'' yazılı
büdiriyi dağıtmalannın
ardından, anarşi yarat-
hklan gerekçesiyle
DGM tarafuıdarrtutuk-
lanan ve 4 ay hapis ya-
tan 5 gence, Noam
Chomsky'den destek
geldi. Chomsky, halen
tutuksuz yargılanan ve
bu ayın 25'inde duruş-
malan görülecek genç-
ler için Adalet Bakanı
Hikmet Sami Türk'e
yazdığı yazıda, "Çağ-
daşözgürlükçü düşün-
ceninçokdeğeri ve say-
gıdeğer akmılarmdan
birisi olduğu gerçeğini
inkâredemezsiniz''de-
di.
Çhomsky. "Savata-
rafmdan yapdan suç-
lamalann anarşizmin
de\1et,özdmülkiyetve
diğer kurumlarmyıkıl-
masflia vurgu vapan ve
bu amaçlara ulaşmak
kan şiddetisavunan bir
fefeefe olduğukonusun-
da bilgUendirildim. İd-
dia kısmen doğrudur.
Anarşizm toplumsal,
polttikv^ekonomikya-
şamdaki hh erarşik ve
otoriter kurumlara
meydan okumaya vur-
gu yapar. Anarşizmin
kökenkriAydınlanma
DevTİmi'ne ve klasikji-
beraliznıe kadar uza-
nır ve çağdaş biçimiy-
le aralannda Thomas
JefFerson'm da bulun-
duğu Amerikan de-
mokrasisinin kurucu-
lanndan bazdan ara-
sında bile haon sayıhr
sempati buldnğu söy-
lenebiHr".
Anarşizmin geniş bir
duşünce yelpazesini
kapsadığını kaydeden
Çhomsky, Özgür ve de-
mokratik toplumlarda
böylesi düşünceleri göz
ardı etmenin yanlış ola-
cağıru vurguladı.