Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
STFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ
HABERLER
1UNYADA BUGUN
Aİ SİRMEN
nadum, Zalim, Zelil
ek yakında kendisinin değil de ilk, özgün
şeinin hatmi indirilip, helvası yenip bilahare mev-
lictokunacak olan Türkiye Cumhuriyeti'ne can
vetn Türk Kurtuluş Savaşı'na ideolojide biryer
arsanız, onun bir burjuva demokratik devri-
miın kurtuluş hareketi olduğunu söyleyebilir-
sin:.
Tırk Kurtuluş Savaşı tarihin ilk kurtuluş sava-
şı oğildi, sonuncusu da olmadı.
Ana Türk Kurtuluş Savaşı Mustafa Kemal'in
deyniyle "mazlum milletler" üzerinde büyük et-
ki yıptı, büyük umut uyandırdı.
r-hdistan Kurtuluş Hareketi'nin ikinci adamı
Neh~u, kızı Indira Gandhi'ye direniş sırasında
hapshaneden yazdığı mektuplarda, uzun uzun
Tür( Kurtuluş Hareketi'nden umutla söz eder.
Ç«k gariptir, cumhuriyetin bazı kurumlannın,
örneğin laikliğin yapamadığı etkiyi Kurtuluş Sa-
vaşınız doğurmuştur.
Atilâ llhan'ın okurlannın, adınafazlasrylaaşi-
na odukları Asya Türk Marksistlerinden Surtan
Galev'in de çok üstünde durduğu mazlum
ulusar kavramının önder kişilerinden biriydi
Musafa Kemal ve bu kavramı sık sık kullanır-
dı.
• • •
Tü'kiye Cumhuriyeti'ne ve Kemalist hareke-
te ideolojik bir içerik kazandırmak isteyen Kad-
ro dergisinin de çıkış noktası buydu.
Şevket Süreyya Aydemir, Yakup Kadri Ka-
raosmanoğiu, Vedat Nedim Tör'ün öncülü-
ğünoe çıkan Kadro dergisı, Türkiye gibi top-
lumlarda sınıfsal çelişkinin değil, emperyalizm
ile mazlum ülke ilişkileri çelişkisinin önde gel-
diğin, söylerdi.
Siyasi açıdan başını Celal Bayar'ın çektiği li-
beral ekibin etkisiyle Kadro, 1934 yılında kapa-
tıldı.
Mustafa Kemal'in mazlum uluslar görüşü,
özellikle İkinci Dünya Savaşı ertesinin uluslara-
rası ortamında büyük önem kazandı.
Örneğin Nasır, Atatürk Türkiyesi'ni örnek al-
mayı düşünüyordu.
Ne var ki Ankara mazlum ulusların yanında ve
başında değil, karşısındaki kamptaydı. Türkiye,
başını Nasır'ın çektiği, antiemperyalist, üçüncü
dünyacı Arap milliyetçiliği karşısında emperya-
list blokun Ortadoğu'daki bekçiliğini üstlenmiş-
ti. İlk Irak'a müdahale girişimi de Faysal ile bir-
likte Ingilizci Nuri Essayid'in tam Türkiye'ye
hareket etmek üzereyken kanlı bir darbe ile yı-
kılması sırasında gündeme geldi.
Bayar - Menderes - Zorlu üçlüsü, 1958 dev-
rimi üzerine Irak'a girmeye teşebbüs ettiler. Al-
lahtan büyük patron ABD bu gelişimi engelle-
di.
Zaten bir nevi mazlum uluslar topluluğu ola-
rak da nitelendirebileceğimiz "Bloksuzlar"\n
1955 Bandung zirvesinde Zorlu, Türkiye'nin
bunlara nasıl olumsuz baktığını ve neden ABD
yanında saf tuttuğunu kavgacı bir üslupla an-
latmıştı.
•••
Çok gariptir, Sultan Galiev daha 1920 Bakû
Konferansı'nda, Türkiye'nin ileride mazlum ulus-
larsafından zalimlercenahına geçebileceğini ile-
ri sürmüş, hatta Lenin'i Anadolu hareketine ver-
diği destekten dolayı eleştirmişti.
Türkiye 50 yılı aşkın süredir, bir zamanlar yol
gösterici yıldızı olduğu mazlumlar safında de-
ğil, zalimler cephesinde.
Bu elli yıl içinde ülkenin nereden nereye gel-
diği, daha doğrusu gelemediği de ortada.
Bunda şaşacak bir yön yok.
Bir mazlum, zalimle ortaklık ederek zalimler
safına geçemez. Zalim, öbür mazlumları ezer-
ken kimi mazlumları da kullanır. Ama bu bir or-
taklık değil, yardakçılık ilişkisidir. Zalim mazlu-
mu kullanır, sonra buruşturup atar.
Zalime yaltaklık eden mazlum, ortak olduğu-
nu sansa bile aslında değildir. Bu davranışı o\-
sa olsa zelil (hor görülen) olur.
Biraz daha bekleyelim. Bu olgunun canlı ör-
neğini yaşayarak göreceğiz.
Gensoruya
destek yok
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)- SP yöne-
timi, erken seçimin 3
Kasım'da yapılmasını
engellemek amacıyla
başlatılan gensoru giri-
şimi için Meclis'te yeter-
li desteği bulamadı.
SP'liler de AKP ve
DYP'nin pazartesi gü-
nü için olağanüstü top-
lant çağnsına katılma-
yacaklannı açıkladı. tk-
tidar ortaklan ise "se-
çim kararı ve AB'ye
uyum düzenlemeleri"
gündemiyle parlamen-
tonun 29 Temmuz veya
1 Ağustos'ta olağanüs-
tü toplanmasını hedef-
liyor.
SP milletvekilleri,
"pariamentoda saJt ço-
ğunluğunu yitiren hü-
kümetin meşnıiyetinin
tartşıhr hale geldiği, bu
hükimetle erken genel
seçime gimienin hukuk
vedanokrasiile bağdaş-
nıadığı" gerekçesiyle
dün TBMM Başkanlı-
ğı'n» gensoru önergesi
verdi. Önerge hazırhğı
sırasında Hiisamettin
Özkan'la görüşen SP
yöneticileri, "Bu aşa-
mada hükümeti dfişür-
mekistemiyoruz" yanı-
tını aldı. DYP yönetimi-
nin de olumsuz tavır
açıJdaması nedeniyle,
güvensizlik oyu verebi-
lecek milletvekili sayı-
sı, 276 oy çoğurüuğu ko-
şulunun çok uzağında
kahyor. DYP Grup Baş-
kanvekili Turhan Gü-
ven, "Gensoruya destek
vennekJe meşruiyetini
kaybetmiş hükümetin
yeniden güvenoyu atana-
sma imkân vennek iste-
nüyoruz" dedi.
SP yöneticileri de
AKP ve DYP'nin baş-
vurusu üzenne Meclis
Başkanı'nın pazartesi
günü için yaptığı çağn-
ya katılmayacaklarını
bildirdi. Genel kunılun
çalışmaya başlayabilme-
si için toplanhya en az
184 milletvekilinin ka-
tılması gerekiyor.
Sezer, olası bir hârekat için Türkiye'nin açıkladığı tutumunda bir değişiklik olmadığını söyledi
ABD'ye Irakiçin söz vermedikANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) -
Cumhurbaşkanı AhroetNecdet Sezer,
Türkiye'nin ABD'ye Irak operasyonu
konusunda olur vermediğini bildirdi.
Bölgede büyük istikrarsızlığa yol aça-
bilecek böyle bir operasyonun gerek-
liliğinın ortaya çıkmamasını dilediği-
ni ifade eden Sezer, "Olasıbirharekâ-
ta iHşkin olarak Türkiye'nin daha ön-
ceaçıklamışolduğu tutumunda bir de-
ğişiklik bulunmamaktadır. Böyle bir
harekâtagirişflnıemesi içinilgilitüın ta-
raflara sorumluJuk düşmektedir" gö-
rüşünü kaydetti. Cumhurbaşkanı Ah-
met Necdet Sezer, erken seçimin Tür-
kiye"nin önünü açacak firsatı yarata-
bileceğinı belirterek Siyasi Partiler ve
Seçim yasalannın demokratikleştiril-
CDP LİDERİÖZDEN:
Ata
f
nın
düzeni
getireceğiz
• Yekta Güngör Özden'in
öncülüğünde çalışmalan
sürdürülen CDP dün
kuruldu. Genel Başkan
Özden, partinin Atatürkçü
olduğunu söyledi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Eski Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden'in
öncülüğünde bir süredir
çalışmalan sürdürülen
"Cumhuriyetçi Demokrasi
Partisr (CDP) dün kuruldu.
CDP Genel Başkanı Özden,
"Büyük önder Atatürk ve
arkadaşlarnun bizden
beklediği düzeni getirmek için
bu parnyi kurduk" dedi.
Özden, CDP'nin kuruluş
dilekçesini dün îçişleri
Bakanlığı'na verdi. CDP'nin
kurucusu ve Genel Başkanı
Özden, daha sonra partisinin
Kurucular Kurulu'nda yaptığı
konuşmada, partinin tam
bağımsızhkçı, banşçı,
bütünleştirici ve Atatürkçü
olduğunu belirtti. Halkı
ağlatmak için değil,
güldürmek için var
olduklannı söyleyen Özden
"baba-para" partisi
olmadıİdanna dikkat çekti.
Özden. "Bu yol kara paramn
döndüğü, iktidar, hatta
oıuhalefet tidertiği için
Ajnerika'ya gidildiği bir
yoldur. tşte biz bu yohı
değiştirmek için çahşacağız"
dedi. Özden, 3 Kasım'da
yapılacak seçimlere
katılmalannın zor olduğunu
vurgularken konuşmasında,
mavi ve kırmızı tonlardan
oluşan parti simgesini de
tanıth. Simgede, Ankara'dan
doğan güneşin ışınlan Türkiye
ve Kıbns'ı aydınlatryor.
CDP'nin 132kişiden
oluşan Kurucular Kurulu'nda
yer alan bazı isimler ise şunlar
: Prof. Dr. Necla Arat emekJi
General Osman Özbek,
sanatçı Esin Afşar, gazeteci-
yazar Gündüz Akarçay
mesini istedi.
Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başda-
nışmanı ve Özel Kalem Müdürü Ta-
can İldem. Çankaya Köşkü'nde dü-
zenlenen basın bilgiJendirme toplan-
tısında Cumhurbaşkanı Sezer'in Irak
konusunda yaptığı son değerlendirme-
ler hakkında bilgi verdi. fldem, çeşit-
li spekülasyonlara neden olan Türki-
ye'nin Irak'a yönelik politikasına da
açıklık gerirdi.
Ildem, son olarak Ankara'yı ziya-
ret eden ABD Savunma Bakan Vekili
Paul WoKMTte ve Dışişleri Bakan Yar-
dımcısı Marc Grossman ile bu çerçe-
vede değerlendirmelerde bulunuldu-
ğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in dün, Genelkurmay
Başkam Orgeneral Hüseyin Krvnkoğ-
lu'nun da katıldığı ve Başbakan Bülent
Ecevit ile yaptığı haftalık görüşmesin-
de, bu konulann etraflı biçimde ele
alındığını belirten îldem, açıklamala-
nru şöyle sürdürdü:
"Irak'taki durum, ABD yönetimi-
nin vakuıdaD izledigi bir konudur. Biz
de komşuma/Irak ileilgili gefişmeleri.
bu ülkenin toprak bütünlüğüne ve si-
\asaJ birliğine verdiğimiz önem ışığın-
da değerlendirmekteyiz. Bu alanlarda
meydana gelecek olumsuz geüşmele-
rin yalnız Irak açısından değil. rüm böl-
geyönünden sakmcalı sonuçlardoğur-
masından ka\gı duymaktayiz. Bu kay-
gılannuz bugüne dek olduğu gibi, sö-
zünü ettiğimiz ABD he>erinin geçtiği-
miz günlerde Ankara'da gerçeldeştir-
diği temaslar sırasında. her düzeydeki
yetkihlerimjz tarafindan yeniden vıır-
gulannuşnr." İldem bir soru üzerine de
Cumhurbaşkanı Sezer'in Devlet Baka-
nı KemalDerviş'in istifasım geri alma-
sı konusundaki girişiminin, ekonomik
programın uygulanmasında arzu edil-
meyen biraksakJığı önlemeyi amaçla-
dığını, bu konuda ABD Başkanı Ge-
orgeW. Bush ya da bir başkasından tel-
kin alınmasının söz konusu olmadığı-
nı \nrguladi. tldem, Cumhurbaşka-
nı'nın şu görüşlerini aktardı:
Erken seçim önümüzu açar: Türki-
ye son haftalarda bir sıyasal belirsiz-
likdönemi yaşamaktadır. Önemli olan,
halen karşı karşıya bulunulan bu be-
hrsizlilderin giderilmesinı sağlayacak
ve ülkenin önünü açacak birftrsatınya-
raOhnasıdır. Sıyasal partilerimizinhe-
men tümünün gerekliliği yönünde go-
rüş belirttüderi erken genel seçim bu
yönde yararlı bir işle\- verebilir.
Siyasi partiler demokratikleşmeB:
Siyasal partilerimizde demokratik ku-
rallann işlerliğini sağlayacak bir yapı-
lanmanın gerekliliği kaçınılmazdır.
Seçim Yasasıyenflenmeü: Seçmenle-
ri, edilgen katılımcılar değil, seçici et-
kin yurttaşlar durumuna gerirecek ya-
sal düzenlemelerin yapılması, yasalar-
dan kaynaklanan demokratik eksiklik-
leri giderek katılımcı demokrasinin ge-
rekleriyle uyumlu birparti örgütlenme-
si için altyapıyı oluşturacaktır.
SHP Genel BaşkanıMoratKarayalçm,din gecegerçekfcştirilen il başkanlan topbntemda yapoğı
konuşmada "pazara kadar degil, sonuna kadar siyaset yaptıklaruır söyledi (AA)
Karayalçın, uyardı.Yanlışyapmayın, 4Kasım'ıdüşünün
SHP seçime girecek
ANKARA (CumhuriyetBürosu)-SHP Genel
Başkanı Murat Karayalçın, SHP'nin bir şekilde
seçime ginnenin yolunu bulacağını iddia eder-
ken '^azarakadardeği,sonuna kadarsr>aset\ap-
oJdaruu" söyledi. Kurulmuş ve kurulacak olan
tüm partilerin yöneticilerine yalvaran Karayal-
çın, "Yanhşhk.vapma>Tn. 4 Kasım sabahı Türki-
ye'nin önüne çıkacak tabloyu görmezden gebne-
yin" diye seslendi.
SHP'nin il başkanlan toplannsı dün gerçekleş-
tirildi. Murat Karayalçın, toplantının açılışında
yaptığı konuşmada,
parti içi eğitim için
850 milyarlirahk pro-
je hazırladıklanru an-
cak maliyetin büyük
bölümünü üyelerin
ödeyeceğini söyledi.
Erken seçimin günde-
• Seçimden 6 ay önce koırultay
yapmadıklan için seçime katılamama
tehlikesinin doğduğunu anlatan
Karayalçın, "6 ay koşulu normal tarihte
seçim yapılırsa anlamlıdır" dedi.
me geldiğine işaret ^ — — ^ — > — — —
eden Karayalçın, "SHP seçimegirmenin yolunu
birşekfldebulacak.Değişikyöntemler.\aklaşun-
laria seçhnekaolma oianağnueldeedecektir" de-
di. Seçimden 6 ay önce kurultayyapmadıklan için
seçime kaölamama tehlikesinin doğduğunu an-
latan Karayalçın, "Kuruluşumuzdan 1 gün son-
ra kurultayınua yapsaydüi bile seçime kanlanu-
yorduk. 6 a\ koşulu normaltarihteseçim yapıhr-
sa anlambdır. Ama hiç beklemediğtmiz anda iç
çaüşmalar nedenrvie erken seçime gidilhorsa bu
koşulun aranması anlamsızdu-" dıye konuştu.
Karayalçın, parti yöneticilerini ziyaret ederek
bu haksızhğı anlatacaklarmı ve yasa değişüdi-
ğiyle SHP'nin de seçime kanlmasını sağlayacak
bir sonuç elde edilmesini isteyeceklerini bildir-
di. "SHP'vi seçime sokmamazlık edemezler.
SHP'ninönü kesüemez" diyen Karayalçın, seçi-
me kaftlsalar da kahlamasalar da siyaseti yakın-
dan izlemeyi sürdüreceklerini ifade etti.
Karayalçın, şöyle konuştu: "SolunTBMM'de
temsil edilmesini sağlamak boynumuzun borcu-
dur. Pazara kadar değil,sonuna kadar sry^aset va-
pıyoruz. Her şej' se-
çim değil, her şe>' bi-
zim mflktviektti ohna-
nuzdeği.OnemMoian
Türk solunun
TBMMMensesinidu-
vurabimesiBubizhn
için temel birgörev. O
""^~"^™~"~"""~"~"
—
nedenle bugüne ka-
dar kurulmuşve kurulacak olan tüm partiyöne-
ticilerineyalvarryorum. Yanhşlık yapmayın.4 Ka-
sun'ı düşünün, 4 Kasun sabahı Türkiye'nin önü-
ne çıkacak tabloyu görmezden gefanejin." İttıfak
çatısı altında solda birlikteliği sağlayacaklanm
iddia eden Karayalçuı, seçim sistemi ve Siyasi
Partiler Yasası değiştirilmeden seçime gidilirse
Türkiye'nin bu kez daha da kısa sürelerde seçim
yapan birülke konumuna geleceğini savundu. It-
tifak yöntemlerini sıralayan Karayalçın, 15-16
Eylül'de kurultaylannı yapacaklannı bildirdi.
YSK BAŞKANI TUFAN ALGAN:
3 Kasım
J
da
sıkıntıyokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim
Kurulu (YSK) Başkanı Tufan Algan. yapılacak
bir erken genel seçimin maliyetinin 40-45 trilyon
lira dolayında olacağını bildirerek "Seçimin 3
Kasım'da yapümasuıda hiçbir sıkınümız mevcut
değildir" dedi. Devlet Bakaru Tunca Toskav, dün
itibanyla 78 ilin yerleşun yeri bazında nürusunun
kesinleştirildiğıni, tamamının, ağustos ayı
sonuna kadar bitirileceğini bildirdi. Emniyet
Genel Müdür Yardımcısı FeyzuDah Arslan da
seçime hazır oldukJannı bildirdi.
YSK Başkanı AJgan, ANAP lıderi Mesut
Yıünaz'la görüşmesinin ardından gazetecilere
yaptığı açıkiamada. görüşme sırasında para
konusunu da gündeme getirdikJerini belirterek
"Bugüne kadar bizim hâlâ seçim ödeneğimiz
verümedi Mahye Bakanlığı'nın ,\X4P'ta olması
nedenhie kendisinin Maliye Bakanhğı nezdinde
girişimde bulunarak ödeneğimizin bir an önce
^ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ verilmesini istedim.
Seçimin malheti.
takriben 40-45 trilyon
lira chvnnda olacak"
dedi. Algan,
gazetecilerin sorusu
üzerine, seçim
tarihının 3 Kasım 2002
olarak belirlendiğini
anımsatarak bu
konudaki
• Devlet Bakanı
Toskay. dün
itibanyla 78 ilin
yerleşim yeri
bazında nüfusunun
kesinleşririldiğini,
tamamının,
ağustos sonuna
kadar bitirileceğini açıklamalannın yanlış
belirtti. Emniyet anlaşıldığını söyledi.
Genel Müdür Şeçmen
Yardımcıs^lan
seçime hazır güncelleştirilmediğini
olduklannı belirten Algan,
bildirdi. sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Genel yazım yapılnıamış olması nedenhie seçim
tarihinjn belirlenmesi gerekiyordu. Anavasa ve
kanunda >apılan değişiklikle 18 v-aşını seçim
tarihi itibamla ay ve gün olarak dolduranlar
seçmen sıfaönı kazamyoriar. O nedenle biz, bir an
önce seçim tarihinin kanunen belirlenmesini
istedik. Bir diğer sıkmtunız da ağustos ayoun
genel olarak bir tatil ve izin mev simi olması
nedenrvie bu ayda yapılacak bir güncelleştirme
sırasında \ atandaşlann müracaat etme ihtimaB
düşük. ÖSS sonuçlanrun açıklanmış olması
nedeniyle 18 yaşuu dolduranlar değişik illere
ünfversite için gidecekler. Bu durum ağustosta
seçmen kütüğii yenilenmesini etkilejecek, Biz
bunun için bu tarihe karşı olduk. Seçimin 3
Kasım'da yapümasuıda hiçbir sıkınümız mevcut
değildir." Başka bir soru üzerine de AJgan,
seçimler için YSK'nin ihtıyaç duydugu sürenin 3
ay olduğunu belirterek "Zaten şimdi de öyle
oluyor. Ağustos başında betirfenecek, 3 Kasım'da
da seçim yapılacak" dedi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com
Muş'ta Vali Cengiz Akın, "Köye
dönmek isteyen yurttaşlara gereken
kolaylığı gösteriyoruz. Nurettin köyü-
ne dönmekisteyen yurttaşlara da Ma-
lazgirt Kaymakamlığı olumlu yaklaş-
ö. Onlarn köylerinegiderekotlannıbiç-
mesi için yardımcı oldu. Fakat, geç-
mJşten kalan bir sorun yüzünden bu
öldürme olaylannın gerçekleştiğini
düşünüyoruz" diyor.
Muş Valisi'nin odasındaki görüş-
memizde Malazgirt Kaymakamı Mu-
zaffer Başıböyük de bulundu. Her ne
kadar iki yönetici, olayın geçmişteki bir
husumetten kaynaklandığını söylese-
ler de olayın böyle izah edilmesi zor-
du. Korucular 10 yıldır verimli arazile-
h olan bir köyün bütün topraklanna el
koymuşlardı. Ellerinde devletin silahı,
oranın iktidan haline gelmişlerdi. Du-
rum normalleşmeye başlayıp da top-
rağın asıl sahipleri köylerine dönmek
ve mallarının başına geçmek isteyin-
ce kıyamet kopmuştu.
• • •
Vali Akın, olaydan sonra korucula-
nn silahlannın alındığını ve görevleri-
Korucular, Banş ve Devlet
ne son verildiğini söyledi. Muş ilinde
kaç korucu bulunduğunu sorduğu-
muzda 1900 civarında olduğunu be-
lirtti. Bu 1900 kışi ilde banşın gerçek-
leşmesi için artık potansiyel bir tehdit
sayılabilirdi. Çünkü yıllardır köylerde-
ki egemenlikleri, kimsenin kendilerin-
den hesap soramayacağı güveninin
verdiği saldırganlık için yaratılan orta-
mın sonu gelmek üzereydi.
Nurettin köyüne otunu biçmek ama-
cıyla gelen eski muhtar Yusuf Ünal,
Abdürrahim Ünal ve Abdülsamet
Ünal işte bu çarpık durumun kurba-
nı olmuşlar ve vahşice öldürülmüş-
lerdi. Vali Akın, "Hukuk devletinin ge-
reği yapılacaktır" dedi. Hukuk devle-
tinin en temel niteliklerinden birisi yurt-
taşın mülkiyet hakkını özgürce kulla-
nabilmesi ve oturma özgürlüğüdür.
Patnos'un kenar mahallelerinde yok-
sul ve çaresiz bir hayat süren 40 ço-
cuklu Ünal ailesinin köylerinde verim-
li toprakları bulunuyor. Onlar köyleri-
ne dönmek ve arazilerini işlemek is-
tiyoriar.
Hukuk devletinin gereği bunu sağ-
lamak. Bölgede yaptığımız inceleme-
de, Insan Haklan Derneği Başkanı
avukat Mensur Işık'ın, yöre köylüle-
rinin anlattıklanndan öğrendiğımız, kö-
yüne dönmek isteyen yurttaşların is-
teklerine devlet asıl olarak olumlu bir
yanıt vermiyor. Anlatılanlara göre, ki-
min dönüp kimin dönmeyeceğine da-
ha çok o köylerde bulunan korucula-
ra danışılarak karar veriliyor. Ya da
jandarma kendince uygun gördükle-
nni kabul ediyor.
• • •
Ünal ailestyle Patnostagörüştüğü-
müzde, köye dönmek için dilekçe ver-
diktennı söylediler Hukuk devtetınin ge-
reği onların mülkiyetlerınin bulundu-
ğu köylenne dönmeyi devletin sağla-
ması. Bu arada korucular ne olacak?
Ellerinde sılahlanyla potansiyel birteh-
dit olmaları nasıf önlenecek? El koy-
duklan mülkler asıl sahiplerine nasıl dö-
necek? Eğer Nurettin köyünde oldu-
ğu gibi eli silahlı koruculan, köyüne dö-
nen insanlaria başbaşa bırakırsanız
böyle bir vahşi sonuçla karşılaşırsı-
nız.
Bu gerilim varken, koruculann silah-
ları daha önce alınamaz mıydı? Onlar
artık orada neyi koruyorlar? Vali Akın'la
aramızda ilginç bir diyalog daha geç-
ti. Vali halkla sürekli bir arada bulun-
duklarını söyledi. Ferai Tınç bunun
üzerine "HADEP yöneticileriyle de
görüşüyormusunuz" diye soröu. Va-
li Akın, "Tabii kapımız herkese açık"
dedi. Muş'un HADEP İl Başkanı ise va-
Hyte görüşmek için defalarca başvu-
ruda bulunduğunu ve hiçbirşekilde gö-
rüşemedıklerini anlattı. Umanm bizim
gezimiz bu konudaki tıkanıklığı da
aşar, bölgenin en etkili partisi HA-
DEP'le devlet yetkililerı arasında da-
ha sıcak bir diyalog oluşur. Çünkü bu-
na bölgenin ihtıyacı var. Yöre halkı,
hâlâ devlet görevlilerinin bu bölgede
yurttaşlara potansiyel suçlu olarak
bakmaktan vaz geçmediğini anlattı.
Geçmişe göre olumlu değişiklikler ol-
duğunu, ortamın yumuşadığını vur-
guluyoriar yöredekiler, buna rağmen
baskılann, tehdrtlerin sona ermediği-
ni de ekliyorlar. Kurtçe eğitim konu-
sunda dilekçe verdiği için Malazgirt HA-
DEP yöneticilennden 7 kişinin hâlâ
hapiste olduğunu belirttiler. Bu arada
y'öredekı sivil toplum örgütlerini çökert-
mek amacıyla surekli para cezası ve-
rildiğini aktardılar. Meselayasaklanan
bir film nedeniyle filmin yönetmeni
Gani Şavata Muş İHD'de basın top-
lantısı yaptı diye bütün dernek yöne-
ticilerinın her birine 381 milyon lira pa-
ra cezası verilmiş. Muş'tan aynlırken
hafif bir yağmur yağıyordu. Yörede
birşeylerin değıştiği kesindi. Fakat bu
öylesine yavaş ve acılı yüruyor ki. Yok-
sulluk dız boyu. Muş'un tepesınden
kenti yeniden seyrettik. Sonra yeniden
Türkiye'nın gündemine döndük.
Seçimler yaklaşmıştı. Patnos'ta Ünal
ailesı köyüne dönmek istiyordu.