19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
STFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2002 CUMARTESİ HABERLER 1UNYADA BUGUN Aİ SİRMEN nadum, Zalim, Zelil ek yakında kendisinin değil de ilk, özgün şeinin hatmi indirilip, helvası yenip bilahare mev- lictokunacak olan Türkiye Cumhuriyeti'ne can vetn Türk Kurtuluş Savaşı'na ideolojide biryer arsanız, onun bir burjuva demokratik devri- miın kurtuluş hareketi olduğunu söyleyebilir- sin:. Tırk Kurtuluş Savaşı tarihin ilk kurtuluş sava- şı oğildi, sonuncusu da olmadı. Ana Türk Kurtuluş Savaşı Mustafa Kemal'in deyniyle "mazlum milletler" üzerinde büyük et- ki yıptı, büyük umut uyandırdı. r-hdistan Kurtuluş Hareketi'nin ikinci adamı Neh~u, kızı Indira Gandhi'ye direniş sırasında hapshaneden yazdığı mektuplarda, uzun uzun Tür( Kurtuluş Hareketi'nden umutla söz eder. Ç«k gariptir, cumhuriyetin bazı kurumlannın, örneğin laikliğin yapamadığı etkiyi Kurtuluş Sa- vaşınız doğurmuştur. Atilâ llhan'ın okurlannın, adınafazlasrylaaşi- na odukları Asya Türk Marksistlerinden Surtan Galev'in de çok üstünde durduğu mazlum ulusar kavramının önder kişilerinden biriydi Musafa Kemal ve bu kavramı sık sık kullanır- dı. • • • Tü'kiye Cumhuriyeti'ne ve Kemalist hareke- te ideolojik bir içerik kazandırmak isteyen Kad- ro dergisinin de çıkış noktası buydu. Şevket Süreyya Aydemir, Yakup Kadri Ka- raosmanoğiu, Vedat Nedim Tör'ün öncülü- ğünoe çıkan Kadro dergisı, Türkiye gibi top- lumlarda sınıfsal çelişkinin değil, emperyalizm ile mazlum ülke ilişkileri çelişkisinin önde gel- diğin, söylerdi. Siyasi açıdan başını Celal Bayar'ın çektiği li- beral ekibin etkisiyle Kadro, 1934 yılında kapa- tıldı. Mustafa Kemal'in mazlum uluslar görüşü, özellikle İkinci Dünya Savaşı ertesinin uluslara- rası ortamında büyük önem kazandı. Örneğin Nasır, Atatürk Türkiyesi'ni örnek al- mayı düşünüyordu. Ne var ki Ankara mazlum ulusların yanında ve başında değil, karşısındaki kamptaydı. Türkiye, başını Nasır'ın çektiği, antiemperyalist, üçüncü dünyacı Arap milliyetçiliği karşısında emperya- list blokun Ortadoğu'daki bekçiliğini üstlenmiş- ti. İlk Irak'a müdahale girişimi de Faysal ile bir- likte Ingilizci Nuri Essayid'in tam Türkiye'ye hareket etmek üzereyken kanlı bir darbe ile yı- kılması sırasında gündeme geldi. Bayar - Menderes - Zorlu üçlüsü, 1958 dev- rimi üzerine Irak'a girmeye teşebbüs ettiler. Al- lahtan büyük patron ABD bu gelişimi engelle- di. Zaten bir nevi mazlum uluslar topluluğu ola- rak da nitelendirebileceğimiz "Bloksuzlar"\n 1955 Bandung zirvesinde Zorlu, Türkiye'nin bunlara nasıl olumsuz baktığını ve neden ABD yanında saf tuttuğunu kavgacı bir üslupla an- latmıştı. ••• Çok gariptir, Sultan Galiev daha 1920 Bakû Konferansı'nda, Türkiye'nin ileride mazlum ulus- larsafından zalimlercenahına geçebileceğini ile- ri sürmüş, hatta Lenin'i Anadolu hareketine ver- diği destekten dolayı eleştirmişti. Türkiye 50 yılı aşkın süredir, bir zamanlar yol gösterici yıldızı olduğu mazlumlar safında de- ğil, zalimler cephesinde. Bu elli yıl içinde ülkenin nereden nereye gel- diği, daha doğrusu gelemediği de ortada. Bunda şaşacak bir yön yok. Bir mazlum, zalimle ortaklık ederek zalimler safına geçemez. Zalim, öbür mazlumları ezer- ken kimi mazlumları da kullanır. Ama bu bir or- taklık değil, yardakçılık ilişkisidir. Zalim mazlu- mu kullanır, sonra buruşturup atar. Zalime yaltaklık eden mazlum, ortak olduğu- nu sansa bile aslında değildir. Bu davranışı o\- sa olsa zelil (hor görülen) olur. Biraz daha bekleyelim. Bu olgunun canlı ör- neğini yaşayarak göreceğiz. Gensoruya destek yok ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)- SP yöne- timi, erken seçimin 3 Kasım'da yapılmasını engellemek amacıyla başlatılan gensoru giri- şimi için Meclis'te yeter- li desteği bulamadı. SP'liler de AKP ve DYP'nin pazartesi gü- nü için olağanüstü top- lant çağnsına katılma- yacaklannı açıkladı. tk- tidar ortaklan ise "se- çim kararı ve AB'ye uyum düzenlemeleri" gündemiyle parlamen- tonun 29 Temmuz veya 1 Ağustos'ta olağanüs- tü toplanmasını hedef- liyor. SP milletvekilleri, "pariamentoda saJt ço- ğunluğunu yitiren hü- kümetin meşnıiyetinin tartşıhr hale geldiği, bu hükimetle erken genel seçime gimienin hukuk vedanokrasiile bağdaş- nıadığı" gerekçesiyle dün TBMM Başkanlı- ğı'n» gensoru önergesi verdi. Önerge hazırhğı sırasında Hiisamettin Özkan'la görüşen SP yöneticileri, "Bu aşa- mada hükümeti dfişür- mekistemiyoruz" yanı- tını aldı. DYP yönetimi- nin de olumsuz tavır açıJdaması nedeniyle, güvensizlik oyu verebi- lecek milletvekili sayı- sı, 276 oy çoğurüuğu ko- şulunun çok uzağında kahyor. DYP Grup Baş- kanvekili Turhan Gü- ven, "Gensoruya destek vennekJe meşruiyetini kaybetmiş hükümetin yeniden güvenoyu atana- sma imkân vennek iste- nüyoruz" dedi. SP yöneticileri de AKP ve DYP'nin baş- vurusu üzenne Meclis Başkanı'nın pazartesi günü için yaptığı çağn- ya katılmayacaklarını bildirdi. Genel kunılun çalışmaya başlayabilme- si için toplanhya en az 184 milletvekilinin ka- tılması gerekiyor. Sezer, olası bir hârekat için Türkiye'nin açıkladığı tutumunda bir değişiklik olmadığını söyledi ABD'ye Irakiçin söz vermedikANK.4RA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı AhroetNecdet Sezer, Türkiye'nin ABD'ye Irak operasyonu konusunda olur vermediğini bildirdi. Bölgede büyük istikrarsızlığa yol aça- bilecek böyle bir operasyonun gerek- liliğinın ortaya çıkmamasını dilediği- ni ifade eden Sezer, "Olasıbirharekâ- ta iHşkin olarak Türkiye'nin daha ön- ceaçıklamışolduğu tutumunda bir de- ğişiklik bulunmamaktadır. Böyle bir harekâtagirişflnıemesi içinilgilitüın ta- raflara sorumluJuk düşmektedir" gö- rüşünü kaydetti. Cumhurbaşkanı Ah- met Necdet Sezer, erken seçimin Tür- kiye"nin önünü açacak firsatı yarata- bileceğinı belirterek Siyasi Partiler ve Seçim yasalannın demokratikleştiril- CDP LİDERİÖZDEN: Ata f nın düzeni getireceğiz • Yekta Güngör Özden'in öncülüğünde çalışmalan sürdürülen CDP dün kuruldu. Genel Başkan Özden, partinin Atatürkçü olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in öncülüğünde bir süredir çalışmalan sürdürülen "Cumhuriyetçi Demokrasi Partisr (CDP) dün kuruldu. CDP Genel Başkanı Özden, "Büyük önder Atatürk ve arkadaşlarnun bizden beklediği düzeni getirmek için bu parnyi kurduk" dedi. Özden, CDP'nin kuruluş dilekçesini dün îçişleri Bakanlığı'na verdi. CDP'nin kurucusu ve Genel Başkanı Özden, daha sonra partisinin Kurucular Kurulu'nda yaptığı konuşmada, partinin tam bağımsızhkçı, banşçı, bütünleştirici ve Atatürkçü olduğunu belirtti. Halkı ağlatmak için değil, güldürmek için var olduklannı söyleyen Özden "baba-para" partisi olmadıİdanna dikkat çekti. Özden. "Bu yol kara paramn döndüğü, iktidar, hatta oıuhalefet tidertiği için Ajnerika'ya gidildiği bir yoldur. tşte biz bu yohı değiştirmek için çahşacağız" dedi. Özden, 3 Kasım'da yapılacak seçimlere katılmalannın zor olduğunu vurgularken konuşmasında, mavi ve kırmızı tonlardan oluşan parti simgesini de tanıth. Simgede, Ankara'dan doğan güneşin ışınlan Türkiye ve Kıbns'ı aydınlatryor. CDP'nin 132kişiden oluşan Kurucular Kurulu'nda yer alan bazı isimler ise şunlar : Prof. Dr. Necla Arat emekJi General Osman Özbek, sanatçı Esin Afşar, gazeteci- yazar Gündüz Akarçay mesini istedi. Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başda- nışmanı ve Özel Kalem Müdürü Ta- can İldem. Çankaya Köşkü'nde dü- zenlenen basın bilgiJendirme toplan- tısında Cumhurbaşkanı Sezer'in Irak konusunda yaptığı son değerlendirme- ler hakkında bilgi verdi. fldem, çeşit- li spekülasyonlara neden olan Türki- ye'nin Irak'a yönelik politikasına da açıklık gerirdi. Ildem, son olarak Ankara'yı ziya- ret eden ABD Savunma Bakan Vekili Paul WoKMTte ve Dışişleri Bakan Yar- dımcısı Marc Grossman ile bu çerçe- vede değerlendirmelerde bulunuldu- ğunu kaydetti. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in dün, Genelkurmay Başkam Orgeneral Hüseyin Krvnkoğ- lu'nun da katıldığı ve Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı haftalık görüşmesin- de, bu konulann etraflı biçimde ele alındığını belirten îldem, açıklamala- nru şöyle sürdürdü: "Irak'taki durum, ABD yönetimi- nin vakuıdaD izledigi bir konudur. Biz de komşuma/Irak ileilgili gefişmeleri. bu ülkenin toprak bütünlüğüne ve si- \asaJ birliğine verdiğimiz önem ışığın- da değerlendirmekteyiz. Bu alanlarda meydana gelecek olumsuz geüşmele- rin yalnız Irak açısından değil. rüm böl- geyönünden sakmcalı sonuçlardoğur- masından ka\gı duymaktayiz. Bu kay- gılannuz bugüne dek olduğu gibi, sö- zünü ettiğimiz ABD he>erinin geçtiği- miz günlerde Ankara'da gerçeldeştir- diği temaslar sırasında. her düzeydeki yetkihlerimjz tarafindan yeniden vıır- gulannuşnr." İldem bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Sezer'in Devlet Baka- nı KemalDerviş'in istifasım geri alma- sı konusundaki girişiminin, ekonomik programın uygulanmasında arzu edil- meyen biraksakJığı önlemeyi amaçla- dığını, bu konuda ABD Başkanı Ge- orgeW. Bush ya da bir başkasından tel- kin alınmasının söz konusu olmadığı- nı \nrguladi. tldem, Cumhurbaşka- nı'nın şu görüşlerini aktardı: Erken seçim önümüzu açar: Türki- ye son haftalarda bir sıyasal belirsiz- likdönemi yaşamaktadır. Önemli olan, halen karşı karşıya bulunulan bu be- hrsizlilderin giderilmesinı sağlayacak ve ülkenin önünü açacak birftrsatınya- raOhnasıdır. Sıyasal partilerimizinhe- men tümünün gerekliliği yönünde go- rüş belirttüderi erken genel seçim bu yönde yararlı bir işle\- verebilir. Siyasi partiler demokratikleşmeB: Siyasal partilerimizde demokratik ku- rallann işlerliğini sağlayacak bir yapı- lanmanın gerekliliği kaçınılmazdır. Seçim Yasasıyenflenmeü: Seçmenle- ri, edilgen katılımcılar değil, seçici et- kin yurttaşlar durumuna gerirecek ya- sal düzenlemelerin yapılması, yasalar- dan kaynaklanan demokratik eksiklik- leri giderek katılımcı demokrasinin ge- rekleriyle uyumlu birparti örgütlenme- si için altyapıyı oluşturacaktır. SHP Genel BaşkanıMoratKarayalçm,din gecegerçekfcştirilen il başkanlan topbntemda yapoğı konuşmada "pazara kadar degil, sonuna kadar siyaset yaptıklaruır söyledi (AA) Karayalçın, uyardı.Yanlışyapmayın, 4Kasım'ıdüşünün SHP seçime girecek ANKARA (CumhuriyetBürosu)-SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, SHP'nin bir şekilde seçime ginnenin yolunu bulacağını iddia eder- ken '^azarakadardeği,sonuna kadarsr>aset\ap- oJdaruu" söyledi. Kurulmuş ve kurulacak olan tüm partilerin yöneticilerine yalvaran Karayal- çın, "Yanhşhk.vapma>Tn. 4 Kasım sabahı Türki- ye'nin önüne çıkacak tabloyu görmezden gebne- yin" diye seslendi. SHP'nin il başkanlan toplannsı dün gerçekleş- tirildi. Murat Karayalçın, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, parti içi eğitim için 850 milyarlirahk pro- je hazırladıklanru an- cak maliyetin büyük bölümünü üyelerin ödeyeceğini söyledi. Erken seçimin günde- • Seçimden 6 ay önce koırultay yapmadıklan için seçime katılamama tehlikesinin doğduğunu anlatan Karayalçın, "6 ay koşulu normal tarihte seçim yapılırsa anlamlıdır" dedi. me geldiğine işaret ^ — — ^ — > — — — eden Karayalçın, "SHP seçimegirmenin yolunu birşekfldebulacak.Değişikyöntemler.\aklaşun- laria seçhnekaolma oianağnueldeedecektir" de- di. Seçimden 6 ay önce kurultayyapmadıklan için seçime kaölamama tehlikesinin doğduğunu an- latan Karayalçın, "Kuruluşumuzdan 1 gün son- ra kurultayınua yapsaydüi bile seçime kanlanu- yorduk. 6 a\ koşulu normaltarihteseçim yapıhr- sa anlambdır. Ama hiç beklemediğtmiz anda iç çaüşmalar nedenrvie erken seçime gidilhorsa bu koşulun aranması anlamsızdu-" dıye konuştu. Karayalçın, parti yöneticilerini ziyaret ederek bu haksızhğı anlatacaklarmı ve yasa değişüdi- ğiyle SHP'nin de seçime kanlmasını sağlayacak bir sonuç elde edilmesini isteyeceklerini bildir- di. "SHP'vi seçime sokmamazlık edemezler. SHP'ninönü kesüemez" diyen Karayalçın, seçi- me kaftlsalar da kahlamasalar da siyaseti yakın- dan izlemeyi sürdüreceklerini ifade etti. Karayalçın, şöyle konuştu: "SolunTBMM'de temsil edilmesini sağlamak boynumuzun borcu- dur. Pazara kadar değil,sonuna kadar sry^aset va- pıyoruz. Her şej' se- çim değil, her şe>' bi- zim mflktviektti ohna- nuzdeği.OnemMoian Türk solunun TBMMMensesinidu- vurabimesiBubizhn için temel birgörev. O ""^~"^™~"~"""~"~" — nedenle bugüne ka- dar kurulmuşve kurulacak olan tüm partiyöne- ticilerineyalvarryorum. Yanhşlık yapmayın.4 Ka- sun'ı düşünün, 4 Kasun sabahı Türkiye'nin önü- ne çıkacak tabloyu görmezden gefanejin." İttıfak çatısı altında solda birlikteliği sağlayacaklanm iddia eden Karayalçuı, seçim sistemi ve Siyasi Partiler Yasası değiştirilmeden seçime gidilirse Türkiye'nin bu kez daha da kısa sürelerde seçim yapan birülke konumuna geleceğini savundu. It- tifak yöntemlerini sıralayan Karayalçın, 15-16 Eylül'de kurultaylannı yapacaklannı bildirdi. YSK BAŞKANI TUFAN ALGAN: 3 Kasım J da sıkıntıyokANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Tufan Algan. yapılacak bir erken genel seçimin maliyetinin 40-45 trilyon lira dolayında olacağını bildirerek "Seçimin 3 Kasım'da yapümasuıda hiçbir sıkınümız mevcut değildir" dedi. Devlet Bakaru Tunca Toskav, dün itibanyla 78 ilin yerleşun yeri bazında nürusunun kesinleştirildiğıni, tamamının, ağustos ayı sonuna kadar bitirileceğini bildirdi. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı FeyzuDah Arslan da seçime hazır oldukJannı bildirdi. YSK Başkanı AJgan, ANAP lıderi Mesut Yıünaz'la görüşmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıkiamada. görüşme sırasında para konusunu da gündeme getirdikJerini belirterek "Bugüne kadar bizim hâlâ seçim ödeneğimiz verümedi Mahye Bakanlığı'nın ,\X4P'ta olması nedenhie kendisinin Maliye Bakanhğı nezdinde girişimde bulunarak ödeneğimizin bir an önce ^ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ verilmesini istedim. Seçimin malheti. takriben 40-45 trilyon lira chvnnda olacak" dedi. Algan, gazetecilerin sorusu üzerine, seçim tarihının 3 Kasım 2002 olarak belirlendiğini anımsatarak bu konudaki • Devlet Bakanı Toskay. dün itibanyla 78 ilin yerleşim yeri bazında nüfusunun kesinleşririldiğini, tamamının, ağustos sonuna kadar bitirileceğini açıklamalannın yanlış belirtti. Emniyet anlaşıldığını söyledi. Genel Müdür Şeçmen Yardımcıs^lan seçime hazır güncelleştirilmediğini olduklannı belirten Algan, bildirdi. sözlerini şöyle sürdürdü: "Genel yazım yapılnıamış olması nedenhie seçim tarihinjn belirlenmesi gerekiyordu. Anavasa ve kanunda >apılan değişiklikle 18 v-aşını seçim tarihi itibamla ay ve gün olarak dolduranlar seçmen sıfaönı kazamyoriar. O nedenle biz, bir an önce seçim tarihinin kanunen belirlenmesini istedik. Bir diğer sıkmtunız da ağustos ayoun genel olarak bir tatil ve izin mev simi olması nedenrvie bu ayda yapılacak bir güncelleştirme sırasında \ atandaşlann müracaat etme ihtimaB düşük. ÖSS sonuçlanrun açıklanmış olması nedeniyle 18 yaşuu dolduranlar değişik illere ünfversite için gidecekler. Bu durum ağustosta seçmen kütüğii yenilenmesini etkilejecek, Biz bunun için bu tarihe karşı olduk. Seçimin 3 Kasım'da yapümasuıda hiçbir sıkınümız mevcut değildir." Başka bir soru üzerine de AJgan, seçimler için YSK'nin ihtıyaç duydugu sürenin 3 ay olduğunu belirterek "Zaten şimdi de öyle oluyor. Ağustos başında betirfenecek, 3 Kasım'da da seçim yapılacak" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] Muş'ta Vali Cengiz Akın, "Köye dönmek isteyen yurttaşlara gereken kolaylığı gösteriyoruz. Nurettin köyü- ne dönmekisteyen yurttaşlara da Ma- lazgirt Kaymakamlığı olumlu yaklaş- ö. Onlarn köylerinegiderekotlannıbiç- mesi için yardımcı oldu. Fakat, geç- mJşten kalan bir sorun yüzünden bu öldürme olaylannın gerçekleştiğini düşünüyoruz" diyor. Muş Valisi'nin odasındaki görüş- memizde Malazgirt Kaymakamı Mu- zaffer Başıböyük de bulundu. Her ne kadar iki yönetici, olayın geçmişteki bir husumetten kaynaklandığını söylese- ler de olayın böyle izah edilmesi zor- du. Korucular 10 yıldır verimli arazile- h olan bir köyün bütün topraklanna el koymuşlardı. Ellerinde devletin silahı, oranın iktidan haline gelmişlerdi. Du- rum normalleşmeye başlayıp da top- rağın asıl sahipleri köylerine dönmek ve mallarının başına geçmek isteyin- ce kıyamet kopmuştu. • • • Vali Akın, olaydan sonra korucula- nn silahlannın alındığını ve görevleri- Korucular, Banş ve Devlet ne son verildiğini söyledi. Muş ilinde kaç korucu bulunduğunu sorduğu- muzda 1900 civarında olduğunu be- lirtti. Bu 1900 kışi ilde banşın gerçek- leşmesi için artık potansiyel bir tehdit sayılabilirdi. Çünkü yıllardır köylerde- ki egemenlikleri, kimsenin kendilerin- den hesap soramayacağı güveninin verdiği saldırganlık için yaratılan orta- mın sonu gelmek üzereydi. Nurettin köyüne otunu biçmek ama- cıyla gelen eski muhtar Yusuf Ünal, Abdürrahim Ünal ve Abdülsamet Ünal işte bu çarpık durumun kurba- nı olmuşlar ve vahşice öldürülmüş- lerdi. Vali Akın, "Hukuk devletinin ge- reği yapılacaktır" dedi. Hukuk devle- tinin en temel niteliklerinden birisi yurt- taşın mülkiyet hakkını özgürce kulla- nabilmesi ve oturma özgürlüğüdür. Patnos'un kenar mahallelerinde yok- sul ve çaresiz bir hayat süren 40 ço- cuklu Ünal ailesinin köylerinde verim- li toprakları bulunuyor. Onlar köyleri- ne dönmek ve arazilerini işlemek is- tiyoriar. Hukuk devletinin gereği bunu sağ- lamak. Bölgede yaptığımız inceleme- de, Insan Haklan Derneği Başkanı avukat Mensur Işık'ın, yöre köylüle- rinin anlattıklanndan öğrendiğımız, kö- yüne dönmek isteyen yurttaşların is- teklerine devlet asıl olarak olumlu bir yanıt vermiyor. Anlatılanlara göre, ki- min dönüp kimin dönmeyeceğine da- ha çok o köylerde bulunan korucula- ra danışılarak karar veriliyor. Ya da jandarma kendince uygun gördükle- nni kabul ediyor. • • • Ünal ailestyle Patnostagörüştüğü- müzde, köye dönmek için dilekçe ver- diktennı söylediler Hukuk devtetınin ge- reği onların mülkiyetlerınin bulundu- ğu köylenne dönmeyi devletin sağla- ması. Bu arada korucular ne olacak? Ellerinde sılahlanyla potansiyel birteh- dit olmaları nasıf önlenecek? El koy- duklan mülkler asıl sahiplerine nasıl dö- necek? Eğer Nurettin köyünde oldu- ğu gibi eli silahlı koruculan, köyüne dö- nen insanlaria başbaşa bırakırsanız böyle bir vahşi sonuçla karşılaşırsı- nız. Bu gerilim varken, koruculann silah- ları daha önce alınamaz mıydı? Onlar artık orada neyi koruyorlar? Vali Akın'la aramızda ilginç bir diyalog daha geç- ti. Vali halkla sürekli bir arada bulun- duklarını söyledi. Ferai Tınç bunun üzerine "HADEP yöneticileriyle de görüşüyormusunuz" diye soröu. Va- li Akın, "Tabii kapımız herkese açık" dedi. Muş'un HADEP İl Başkanı ise va- Hyte görüşmek için defalarca başvu- ruda bulunduğunu ve hiçbirşekilde gö- rüşemedıklerini anlattı. Umanm bizim gezimiz bu konudaki tıkanıklığı da aşar, bölgenin en etkili partisi HA- DEP'le devlet yetkililerı arasında da- ha sıcak bir diyalog oluşur. Çünkü bu- na bölgenin ihtıyacı var. Yöre halkı, hâlâ devlet görevlilerinin bu bölgede yurttaşlara potansiyel suçlu olarak bakmaktan vaz geçmediğini anlattı. Geçmişe göre olumlu değişiklikler ol- duğunu, ortamın yumuşadığını vur- guluyoriar yöredekiler, buna rağmen baskılann, tehdrtlerin sona ermediği- ni de ekliyorlar. Kurtçe eğitim konu- sunda dilekçe verdiği için Malazgirt HA- DEP yöneticilennden 7 kişinin hâlâ hapiste olduğunu belirttiler. Bu arada y'öredekı sivil toplum örgütlerini çökert- mek amacıyla surekli para cezası ve- rildiğini aktardılar. Meselayasaklanan bir film nedeniyle filmin yönetmeni Gani Şavata Muş İHD'de basın top- lantısı yaptı diye bütün dernek yöne- ticilerinın her birine 381 milyon lira pa- ra cezası verilmiş. Muş'tan aynlırken hafif bir yağmur yağıyordu. Yörede birşeylerin değıştiği kesindi. Fakat bu öylesine yavaş ve acılı yüruyor ki. Yok- sulluk dız boyu. Muş'un tepesınden kenti yeniden seyrettik. Sonra yeniden Türkiye'nın gündemine döndük. Seçimler yaklaşmıştı. Patnos'ta Ünal ailesı köyüne dönmek istiyordu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle