22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 TEMMUZ 2002 CUMA 8 HABERLERIN DEVAMI C U I N C E L CÜISEYT ARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Yüksek Secım Kurulu Başkanı Tufan Algan: S 3 'ninseçır umudu Necmettin Erbakan ın ba- ğmsız olara-^ya da parti listesinden seçimlere ka- tıömayacaçnı açıkladı. Ya; ikide oir sıyasetin, hatta adını sanını ver- rTBzdi ama 'etkilibiryerlerin" başarılarına çelme ta<tığından soz eden Recep Bey? YSK'nin mil- le-vekili adayiığına ızin vereceğine güveniyordu. Başkan Alçan, Recep Bey'in de milletvekili ola- mayacağını lan ediverdi. Dokunulmazlık zırhı içnde kubbeteri miğfer, minareleri süngü yapa- Ccklarını içe'en nutuklaratmaözlemini bırakalım bi r yana; en azından "geleceğin başbakanı" ol- ma olasılığı ciletam anlamıyla hayal-i ham! Recep Bey(üslubunu pekgüzel kullandığı) Ka- sırnpaşa'ya ya da herhangi bir beldeye (tabii yıl- lar yıllar sonra) belediye başkanı olabilir mi aca- ba? Biraraştrsa! • • • •'Paylaşılmayan adam" CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'la görüşünce yine gündemin baş sıralarına otu r du. Kulistekı soylentiye göre; Kemal Derviş, yeni oluşumcularla mı kalsam, başka bir partiye mi git- sem diye papatya falı açıyor(muş). 64 yaşında maşallah cin gibi Baykal, bu söy- lentinin yarattığı fırsatı kaçınr mı? Yeni oluşum başta Baykal'a, hatta ANAP'a, "nafile" Sosyaldemokrat Halk Partisi'ne korku sardırdı. Kuşkusuz Bülent ve Rahşan Ecevit'in böyle bir korkuya kapılmaları olanaksız! Baykal; IMF'nin, TÜSİAD'ların, büyük ölçüde medyanın popülarite pompaladığı Derviş'i yeni oluşumculardan koparmayı başaramadı. Derviş'le ülkenin seçim sonrası geleceğini tar- tışmışlarmış, Türkiye'nin çok zorlu dönemden na- sıl çıkacağını araştırmışlarmış... Falan filanlı biryı- ğın laf kalabalığı arasında Baykal'ın ıkına sıkına dolaylı yoldan söyledıklerinden Derviş'i kandırıp CHP'ye ithal edemediği anlaşılıyor. Ama Derviş görüşmesı Baykal'a TV'lerde şov olanağını tanıdı. Karşısındakinin soru sormasına, iki cümle söylemesine meydan vermeyen Baykal, o TV senin bu TV benim gece boyu dolaştı ve.. durmadan konuştu, konuştu. Derviş'in de bir hayal-i ham içinde olduğu son hareketlerinden ve çevresinden yansıyan söy- lemlerden belli oluyor. "Seçimden önce solu bir- leştirmeye ve güçlü bir oy bloku oluşturmaya" kendini adamış. Baykal'la böyle bir proje mi? Ne hoş, ama ne boş bir çaba! • • • YSK Başkanı Algan'ın 3 Eylül'de alınacak ka- rarla seçimin 3 Kasım'a yetişemeyeceğini öne süren açıklamaları yavaş yavaş etkisini gösteri- yor. Siyasiler, daha doğrusu hükümet partileri "se- çimi olanaksız duruma getirecek sakıncalan " (ga- liba) düşünmeye başladılar. örneğin Ecevit, "Meclis'ten çıkacak seçim ka- rannı ağustos başına almamız gerekecek" dedi. Mesut Yılmaz da tersyüz olmuşa benziyor. Ön- ce AB, sonra seçim karan derken bırdenbire hi- dayete ermiş olacak ki önce seçim kararı, sonra AB yasaları demeye başladı. Iş kaldı MHP'ye. 1 Ağustos'a Bahçeli de evet derse... Işlem tamam! Evet, saat 16.00'da işlem tamam. Bu gelişmenin yanı sıra, DYP'nin 22 Tem- muz'da TBMM'yi olağanüstü toplantıya çağıran önergesine AKP tam destek veriyor vermesine de üç ortak anılan gün TBMM'ye gelmemeye karar- lı. 1 Ağustos'a kadartatili sürdürecekler. Koalisyonun bu kararını da olağan karşılamak gerekli. Tansu Çiller'e "Sandığı halkın önüne biz getir- dık" propagandası fırsatı verecek degiller ya! Crossman, verheugen'le görüştü ABD'denTürkiye içinAB'dekulis ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Tür- kiye'nin AB geleceği açısından büyük önem taşıyan yıl sonundaki Kopenhag Zirvesi'ne yaklaşılırken ABD yö- netimi de Türkiye'nin üyeliğine destek ama- cıyla girişimlerini yo- ğunlaştınyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman, Ankara te- maslannın ardından gittiği Brüksel'de Tür- kiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine destek için görüşmelerde bu- lundu. AB Komisyo- nu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günt- her Verheugen ile bir araya gelen Grossman, "Kopenhag kriterle- rini yerine getiren bir Türkiye ile müzakere- lerin başlatılması" mesajını verdi. Edinilenbilgilere gö- re Grossman görüşme- de, ABD'nin, Türki- ye'nin AB üyeliğine büyük bir destek verdi- ğini vurgularken Ko- penhag kriterlerini kar- şılayan bir Türkiye ile müzakerelerin başlaya- cağını umut ettiklerini dıle getirdi. ABD'nin, Türkiye'nin yerinin Av- rupa Birliği olduğunu düşündüğünü ifade e- den Grossman, bunun hem AB'nin hem de ABD'nin yaranna ola- cağını dile getirdi. Diplomatik kaynak- lar, özellikle bir önceki ABD Başkanı Bill Clinton döneminde, yönetimin, Türkiye'nin AB üyeliği için Avrupa ülkelerinde başanlı ku- lis yürüttüğünü anım- satırken bunun Helsin- ki Zirvesi'nde adaylık statüsünün aluımasında etkili olduğunu kayde- diyorlar. Başkan Geor- ge Busta ve yönetimi- nin de Türkiye'nin AB üyeliğinin önemini an- ladığını ve bu desteği sürdürdüğünü dile ge- tiren kaynakJar, "AB- D'nin, AB'nin kendi işlerine kanşması şüphesiz beklenemez. Ancak bu görüş alış- verişleri önem taşı- yor" görüşünü kaydet- tiler. ABD Savunma Ba- kanlığı'nın 2 numaralı ısmi Paul Wolfowitz de, tstanbul'da yaptığı konuşmada, "AB'nin Türkiye ile güçlenece- ğini" söylemişti. Ankara memnun Ankara, Marc Gross- man' ın Brüksel'de yap- tığı görüşmede verdiği mesaj lan memnuniyet- le karşıladı. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hü- seyin Diriöz, haftalık basın toplantısmda ko- nuya ilişkin bir soru üzerine, "Böyle bir so- mut ifadenin söylen- mesi, tarafınuzdan nıemnuniyetle kar- şüanır" dedi. Ankara'nın talebi borçlann silinmesi NEW YORK (ANKA) - NewYork Times gazetesi, Tür- kiye'nin, borçlannın silinmesi amacıyla ABD ile yürüttüğü görüşmelerin olası bir Irak operasyonu konusunda takına- cagı tutuma bağlı olmadığını belirttigini bildirdi. New York Times gazetesi, ABD Savunma BakanıYar- dımcısı Paul VVoIftmitz'in An- kara daki temaslarmı değerlen- dirirken özellikle Türkiye'nin ABD'ye olan 4 milyar dolan aşkın askeri kredi borçlannın süinmesi talebi üzerinde dur- du. Türk yetkililerinin olası bir Irak harekatını desteklemek için bir fıyat öne sürülmediği sözlerine de yer veren gazete, şu ifadeleri kullandı: "Kamuoyu önünde Irak operasyonuna karşı çıkan ancak özel konuşmalarda bir uzlaşmaya hazır olabile- ceklerini kabul eden Türk yetkililer, Savunma Bakanı Yardımcısı Paul Wolfowitz ile silah alımlarından doğan borçlann silinmesini görüş- tüklerini söylediler." Üst düzey bir Türk hükümet yetkilisinin "Görüştüğümüz ekonomik destek, diğer ko- nulardan bağımsızdır" söz- lerine yer veren gazete, Anka- ra'nın aynı zamanda Washing- ton'dan Bush yönetiminin Türkiye'ye tahsis ettiği 228 milyon dolarhk yardım pake- tine ilişkin Kongre sürecini hızlandırmasım istediğini kay- detti. NewYork Times, Wolfo- witz'in Ankara'dan aynlma- dan önce Türkiye'den olası bir operasyon için açık bir destek talep etmediklerinin iyi anla- şürnası için çaba gösterdiğini belirtti. Gazete, Wolfowitz'in Türkiye gibi "kilit" ülkelerin görüşlerini almak istedikleri yolundaki ifadelerine de dik- katçekti. Gazetede "VVblfomtz, Tür- kiye'ye IMF'den en çok borçlanan ülke haline geti- ren ekonomik krizi hafiflet- mek içinAmerika'nın destek vereceği yolunda güvence verdi" denildi. Kongre'de görüşülecek New York Times'ta yer alan bir diğer haber-yorumda da Bush yönetiminin Irak harekâ- tı konusunda aceleci ve gizli- ce hareket ettiğini düşünen bir- çok Kongre üyesinin konunun Kongre'de görüşüTmesini iste- diğji de bildirildi. Özellikle Kongre'nin De- mokrat kanadının, Bush yöne- timinin Irak'a saldırmadan ön- ce Kongre'den onay alması ge- rektiğini savunduğu belirtilen gazete, Bush'un babasuıın 1991 yılında Körfez Savaşı ön- cesi Kongre'nin onayını aldı- ğuu anımsattı. Gazete, Bush yönetiminin bazı yetkililerinin bir operas- yon için en uygun zamanın 2003 yıluun ilk aylan olduğu- nu düşündüklerini de belirtti. Çankaya'da Irak zirvesi • Baştarafı 1. Sayfada zirvede, iç politikadaki belirsiz- liğin ve seçim atmosferinin I- rak'a yönelik politikalara yansı- maması için, konunun dikkatle izlenmesi kararlaştınldı. Üçlü zirvede Türkiye'nin koşullan- nın ABD üst düzey yönetimine raporlaştınlarak sunulması be- nimsendi. Çankaya Köşkü'nde ABD'ye iletilmek üzere bir kez daha altı çizilen koşullar şöyle: Operasyon yapılması halinde bunun BM'den alınacak kararla yaşama geçirilmesi ve Türki- ye'ye çok daha önceden bildiril- mesi; operasyonunun her aşa- masından da Ankara'nın haber- dar edilmesi; Türkiye'ye sürpriz olacak yeni istemlerde bulunul- maması; Türkmenlerin haklan- nın korunması; Kuzey Irak'ta bir Kürt devletınin kurulması- nın önüne geçilmesi; Türki- ye'nin IMF'den aldığı borçlann çevrilmesine kolaylık sağlan- ması ve doğacak ekonomik za- rarlann karşılanması; ABD'den alınan FMS askeri kredilerinın silinmesi; ISAF komutanlığı için Türkiye'ye söz verilen 228 milyon dolann bir an önce öden- mesi. Köşkteki zirvede, ABD'ye yönelik eleştiriler de dile getiril- di. Türk tarafimn, ABD yöneti- minin bugüne kadar Saddam'ı devirmeye dönük yürüttüğü ça- balanna eleştirileri özellikle şu 3 noktada toplanıyor: 1. ABD yönetimi, Saddam sonrası demokratik bir yapı ön- gördüğünü kaydediyor. Ancak Saddam'ı devirmeye dönük ola- rak da emekli subaylar ile görü- şülüyor. tçeriden bir darbe yo- luyla olsa bile Saddam sonrası- nın daha demokratik olmasını beklemek mümkün değil. Böy- le bir darbe sonrası başa gelecek olanlann demokrasi anlayışı, Saddam'dan farkh olmayacak- tır. 2. Irak'ta federal bir yapının Saddam rejimi sonrasmda de- mokratik yönetime katkı getire- ceğını düşünenler var. Bu doğ- MuhafizAlayı 82.yaşında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'mn 82. kuruluş yıldönümü, dün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de katıldığı törenle kutlandı. Muhafız Alayı'na gelişinde Genel- kurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrı- koğlu tarafından törenle karşılanan Sezer, onur kıtasını selamladı. Törende göğüs gö- ğüse muharebe ve siingüleşme grubunun ha- reketleri, emniyet ve bomba arama çalışma- Iarına katılan köpeklerin engel geçme ve bomba arama gösterileri ilgiyle izlendi.Tö- rene Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardım- cısı Şükrü Sina Gürel, Milli Savunma Baka- nı Sabahattin Çakmakoğlu. Kara Kuvvetle- ri Komutanı Orgeneral Hilmi Özkök, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Alp- kaya ve Genelkurnıay tkinci Başkanı Orge- neral Yaşar Büyükanıt da katıldı. (AA) KuveytBM şemsiyesi istiyor Dış Haberler Servisi - Kuveyt, ABD'nin Irak'a yönelik olası bir askeri müdahalesini, ancak Birleşmiş Milletler'in de (BM) onaylayıp desteklemesi halinde kabul edebileceklerini bildirdi. ABD'nin Irak'a artık kesin gözüyle bakılan operasyonu hakkında konuşan Kuveyt Savoınma Bakanı Şeyh Cabir el-Hamad el-Sabah, Irak'a yönelik bir saldınyı ya da ABD'nin bu ülkeyi vurma tehdidini kabul etmeyeceklerini dile getirdi. Uluslararası nitelikte bir kuruluş tarafından alınması koşuluyla bu konudaki karara katılacaklannı belirten El-Sabah, Kuveyt'in Irak operasyonunda sıçrama tahtası olmayacağının altını çizdi. Kuveyt'te konuşlu 10 bin ABD askerinin olası bir müdahalede güneyden Irak'a girebileceği öne sürülüyor. ru değil, federasyon ancak I- rak'ta aynşmayı hızlandıracak ve parçalanmaya götürecek bir formül olabilir. Böyle bir for- mülde Türkmenler gibi önem verdiğimiz unsurlann da göz ar- dı edilmesi kabul edilemez. 3. Ortadoğu'da Filistin-tsrail anlaşmazlığını çözmeden Irak'a yönelik bir operasyon çok daha büyük bir yangına dönüşebilir. Arap ülkelerinde, özellikle Isra- il'in son saldınlannın ardından halkm hoşnutsuzluğu ve kendi yönetimlerine tepkileri kontrol dışına çıkabilir. Bir bölgesel ça- tışma ortaya çıkabilir. Ankara'nın kaygılan dün bir kez daha Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şükrü Sina Gürel tarafindan dile getirildi. Wolfowitz ve beraberindekile- rin temaslan sırasında Türki- ye'nin değerlendirme ve kaygı- lannı dikkatle dinlediklerini be- lirten Gürel, "ABD'li dostlan- mızın tüm ve kaygı değerlen- dirmelerimizi, kendi kaygı ve değerlendirmeleri gibi alacak- larına inanıyoruz" dedi. Kürt gruplann son dönemde- ki etkinlikleri konusunda rahat- sızlığını gizlemeyen Gürel, "I- rak'ın geleceginde. toprak bü- tünlüğü esasında tüm Iraklüa- rın söz sahibi olması gerekir" görüşünü kaydetti. Burada yal- nızca Irak'taki Kürtlerin göz önünde tutulmasının yanlış ve sakıncalı olacağına işaret eden Gürel, Musul ve Kerkük Türk- menleri konusunda Türkiye'nin hassasiyetini vurguladı. Gürel, ABD'nin operasyon durumunda Türkiye'nin ekono- mik kayıplannı karşılama konu- sunda yardun yapma sözü ver- diği yönünde haberlerin anımsa- tılması üzerine de, Türkiye'nin endişelerinin yalmzca ekono- mik kayıplar olmadığuıı vurgu- ladı. Gürel, Türkiye'nin Irak'la ti- caretinin özellikle geri kalmış smır bölgesinde büyük önem ta- şıdığrna dikkat çekerken ticare- tin kesihnesinin bu bölgede is- tikrarsızlığa zemin hazırladığını söyledi. Dışişleri Bakanı, Kör- fez Savaşı sonrasmda terör örgü- tü PKK'nin Kuzey Irak'ta yuva- lanması ve Güneydoğu'da zemin bulmasını örnek verirken Türkiye'nin, bunlann tekrarlan- masma izin vermeyeceğini bil- dirdi. Hedef Türkiye koalisyonuI Baştarafı 1. Sayfada tarz parti başhkları ile ayırt etmeyeceğiz. Biz yola çıkarken ve ileriye yönelmişken düşün- cemiz partiler ve koalisyonlar değildir. Bizim hedefîmiz ko- alisyonlara öncü olnıak değil- dir. Bizim hedefimiz Türkiye koalisyonunu gerçekleştir- mektir. Türkiye koalisyonunu işçimizle, sanayicimizle, genci- mizle, emekçimizle, çiftçimiz- le esnafımızla, bütün toplum- la, bütün çağdaş birikimlerin ittifakıyla yapacağız. Bunun için yola çıktık." Güzel bir başlangıç yaparak yola çıktıklannı belirten Cem, insanlann parti amblemlerine göre sınıflandırmanın sonuna kadar karşısında olacaklannı ifa- de etti. Türkiye'de gerçek anlam- da bütünleşmenin, birlikteliğin yolunu açacaklannı, daha güze- le yönelirken kendi tarihimizden güç alacaklannı belirten Cem, sözlerini şöyle tamamladı: "Bin ydı aşkın tarihimizden, Mustafa Kemal'den yola çıka- cağız. Etrafımızdakilerden çok daha fazlası olan insanı- mız hâlâ bu sıkıntılar içinde yaşıyor. Bu, Türkiye'yi yöne- tenlerin eksiğidir ama artık yeni bir çağda. iletişim çağın- da, gelişme çağında, hepimiz el birliğiyle, gönül birliğiyle mut- laka Türkiyemizi layık olduğu noktaya, insanımızı layık oldu- ğu düzeye ve çocuklarımızı dünyadaki çocuklardan hiçbir eksikleri olmayacağı yere yü- celteceğiz, yükselteceğiz." Protestolar Cem, coşkulu bir kalabalık eş- liğinde TEKSÎF Sendıkasf na doğru giderken bir esnaf, "Ay- lardan beri dükkânım kapalı, bundan sen de sorumlusun, ne yüzle geldin" diye bağırdı. Adı saptanamayan bu kişinin kentte- ki camilerin önünde oturan ve psikolojik sorunlan olduğu ileri sürülen bir kişi olduğu öğrenil- di. Yol boyunca bazı yurttaşlar da "3 yıldır neredeydiniz, aç- lıktan ölüyoruz" diye tepki gösterdi. TEKSlF Sendikası'na gelişinde 50 metre uzaklıkta top- lanan 20 kişilik bir grup da pro- testo gösterisi yaptı. Özelleştiri- len ÇİNKUR fabrikasınm açık- ta kalan işçileri olduğu saptanan protestocular, "Eskiler ne za- man yeni oldu. fsmail Cem, buraya gel de sanayicinin, es- nafın halini gör" diye bağırdı- lar. Cem"i destekleyenlerprotes- toculara müdahalede bulundu. TEKSlF Şube Başkanı Tahir Horoz'un "Bize mutluluğumu- zu geri verin" sözleri üzerine tepkilere dolaylı değinen Cem, "Mutluluğu kaybolmuş, işi kaybolmuş, dükkânındaki be- reketi kaybolmuş esnafın, köy- lünün. herkesin, girişimcinin mutluluğunu ona geri vermek değil sadece, ama gerçek bir ortak mutluluğa çevirmek için, hepimizin mutluluğunu yapmak için yola çıkıyoruz" dedi. Konuşmasında partileşme sürecine değinen Cem, şöyle de- vam etti: "Ben insanlarımızı parti sıfatlanyia tanımlanııyo- rum. Biraz da kızmaya başla- dılar bana galiba da doğru iş yapıyorum. Efendim ben MH- P'den oy alacağım, CHP'den oy alacağım, ANAP'tan oy al- mak istiyorum, yok böyle bir şey... Biz insanlarımızı parti bayrağıyla tanımlamıyoruz. Biz bütün toplumu kucakla- yan öyle hiçbir iddiası olma- yan bir hareket değiliz elbette, biz toplumu kucaklayan bir hareket olarak yola çıktık. Türkiye'yi yenileştirmek için yola çıktik." Konuşmalann ardından, Harb-Iş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Mustafa Öztürk'ün Is- mail Cem'e soru sormak isteme- sine korumalar izin vermedi. Öztürk. Cem'in yanmdan uzak- laşrınldı. Daha sonra Orta Ana- dolu Mensucat Fabrikası'na ge- çen Cem, işçilerle birlikte kuy- ruğa girerek yemeğini aldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada poz halinde de olsa kullanmayı amaçhyor. ABD'nin Bush dönemi dış politikasını başlık- taki gibi özetleyebiliriz. Savunma sanayiini ge- liştirmek için akla gelecek her türlü yöntemi de- neyen ABD bunun yansıması olarak kurallarını tamamen kendisinin koyacağı yepyeni bir dün- yadüzeninin peşinde. Planagöre, ABD'nin ken- disi için oluşturacağı savunma sistemi sadece bu ülkenin sınırlarını değil tüm dünyayı ve gere- ken ölçüde uzayı da içine alacak. Böyle bir plan içinde Irak yönetimini devirmek, arkadaşlara doğal geliyor. Alttarafı, ABD'nin çı- kariarına uygun olmayan Saddam gidecek çı- kartarına uygun bir Saddam gelecek. Bütün çaba bu! Irak gibi bir ülkede, Ortadoğu gibi bir bölge- de seçimle gelen yönetimin seçimle gideceği bir demokratik düzen kurmanın zorluğunu en başta ABD biliyor. Konunun bizi doğrudan ilgilendiren yanına ge- çelim... Bir devlet başkanı, bizi olağanüstü över- se, beni bir ürperti alır. "Eyvah" derim, "Yine çı- kanmıza uygun olmayacak işler isteyecekler." Wolfowitz'in Istanbul'dan Ankara'ya olmadık övgüleriyle kapalı kapılar ardından görüşülenle- ri birleştirdiğimizde ortaya şu çıkıyor: - ABD Irak planını büyük ölçüde yaptı. Türki- ye'nin üstleneceği rolü saptadı. Şimdi bunu ka- bul edilebilir hale getirmeye çalışıyor. Türkiye de buna karşılık, Irak'taki yönetim de- ğişikliğinin ortaya çıkaracağı üç temel durumu aktardı: - Operasyon sonrası Irak'ın parçalanması ha- linde iç güvenliğimiz tehlikeye girer. - Ortadoğu ülkelerinin çoğu, katı diktatörlük- ler olmasına karşın toplum desteği her an deği- şebilecek yönetimlere sahip. Böyle bir kırılma- da Iran etkili olabilir. Bu durum sadece bizim değil sizin de işinize gelmez. - Irak'a uygulanan ABD ambargosuna uymak- tan kaynaklanan zararımız 40 milyar dolardan fazla. Bunu karşılamadığınız gibi şimdi usul usul gelişen ekonomik ilişkilere darbe indirecek ye- ni bir plan peşindesiniz. ISAF'ta insaf! Şu aşamada Irak'a kilitlenen Türkiye-ABD iliş- kilerinde öteki güncel durumları şöyle sıralaya- biliriz: - Afganistan'da uluslararası barış gücü ISAF'ın komutanlığını üstlenen Türkiye, ABD'nin taah- hüt ettiği 228 milyon dolann hâlâ verilmemesi karşısında "ISAF'ta insaf" dedi. Birinci altı aydan sonra çekilmek istediğini söyledi. Bunun üzeri- ne Wolfowitz, Türk askerinin orada kurduğu pro- fesyonel düzen için kutladıl - Türkiye'nin AB ile temel sorunlarından biri de Avrupa Ordusu (AVOR). Son olarak Ispanya zir- vesinde çözüm bulunduğu iddiası ortaya atıldı ama boş çıktı. NATO haklarına dayanarak elini güçlü tutmak isteyen Türkiye'nin yanında görü- nen başlıca ülke ABD. Türkiye'nin bu konudaki istemlerinin çoğuna hak veren ABD, desteğinin de karşılığını istiyor! - Orta Asya ile ilişkilerimizde ilk 10 yıl, "kayıp" ya da "deneme-yanılma" olarak değerlendirile- bilir. Ikinci 10 yılda, bölgeye ABD ile kol kola git- me planları yapıyoruz. Afganistan'da görev al- mamızın bir nedeni de bu. - Türkiye'nin savunma sistemindeki dış bağ- lantılann yüzde 80'i ABD ile. Yeni projelerin de çoğunda yine ABD firmaları var. Bilinen petrol rezervlerinin yüzde 10'una sa- hip olan Irak'ın yakın geleceğini de bu "zengin- liği" belirleyecek! Türkiye'nin içinde ve etrafın- da istikrar isteyen herkesin, başrolünü petrolün oynadığı bu savaş oyununda, barıştan yana ta- vır koyması gerekiyor. ankcum@ttnet.net.tr Gürel:Avrupa Birliği hedefinden dönüşyok ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Baş- bakan Yardımcısı ve Dışişlen Bakanı Şük- rü Sina Gürel, Avrupa Birliği (AB) ülkelen- nin büyükelçilerine verdiği yemekte, Türki- ye'nin AB üyeliği he- definde kararlı olduğu- nu ve uyum reformlan- nı en kısa sürede ger- çekleştireceğini söyle- di. Gürel, Kıbns Banş Harekâtı'nın 28. yıldö- nümü dolayısıyla dü- zenlenecek törenlere katıhnak üzere bugün Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ne gide- cek. Dışişleri Bakanlığı göre%ine yeni başlayan Gürel, dünAB ülkeleri- nin büyükelçileriyle yediği yemekte önemli mesajlar verdi. Türk dış politikasında değişiklik olmayacağını ifade e- den Gürel, özellikle AB konusundaki kararlılı- ğı vurguladı. "AB yo- lundaki yürüyüşü- müz, geri döndürüle- nıez bir nitelik taşı- yor" diyen Gürel, TB- MM'nin olağanüstü toplanarak AB siyasi kriterlerinin yerine ge- tirilmesini sağlayacak gerekli yasal düzenle- meler üzerinde çalışa- cağuıa işaret etti. "Biz tüm bu reformları gerçekleştirirken AB'nin de artık Tür- kiye'ye üyelik konu- sunda açık bir siyasi vizyon vermesi gere- kiyor" diye konuşan Gürel, "Mevcut koşul- lar göz önünde bulun- durulduğunda, bu mesajın verilmesi, ön- ceki dönemlere oran- la daha büyük önem taşıyor. Müzakerelere başlangıç tarihinin belirlenmesi, Türki- ye'deki değişime hız yerecektir. Bu yılın İlerleme Raporu'nun, değerlendirmelerinde daha objektif ve ger- çekçi olacağını umut ediyoruz" dedi. Kıbns politikasında da bir de- ğişiklik olmayacağının altını çizen Gürel, "Uygulanabilir ve ka- lıcı bir çözüme dönük çalışmaları destekle- meye devam edeceğiz. Kıbrısta her iki tara- fa da eşit davranılma- sının, sorunun çözü- mü için uygun bir or- tam yaratılmasını sağlayacağına inanı- yoruz" diye konuştu. Dışişleri'nde brifing AB ülkelerinin dip- lomatik misyon temsil- cilerine öğleden sonra da Dışişleri'nde Müs- teşar Yardımcısı Büyü- kelçi Baki tlkin tara- fından ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in Türkiye ziyaretine ilişkin bilgi verildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle